23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE t K Î 29 Mayıs 1969 CTJMHtJRIYET ••••••••»•••r» Sanoyhnizde işçi UCRE1LERİ ERTUGRUL SOYSAL ürk sanayii bagün ymklaşık olarak 65« bln sigortalı işçi istihdam etmektedir. Bu sayı yılda ' ı 10 civannda artmaktadır. Ikinci Ana\asanın getirdiği müessesclerden Toplu Sözleşme. Grev \e Lokavt hakları «963 de kanunlaştıktan sonra. işçilerimizin ücret, sosjal hak ve giivenliklerinde. diğer sektörlerde çahşanları kıskandıracak bir tempoda ilerlemeler olmuştur. Bugün varılan seviyeyi ortaya koymak içiıı Nitan 1969 ayı içinde 11 sınai müessesede yaptığımız anketin sonuçlanm açıklayalım ıll. Çeşitli kollan temsil eden bu işletmelerimiz toplam olarak 53"4 işçi istihdam etmektedtr. Bedenen calı^an işçilere sağlanan brüt ücret ve sosyal haklann ortalaraası TL 3769 KÜndür. Bn gündelik. >ılda TL 16.508 \e ferd ^aşına millî gelir rakamı olarak S 1834 ytldır. Türkiyede 1968 sonunda varılan ferd başına millî gelir S 340 dır. Bu gelirin 510 büyük müessesede uygulandığı, küçüklerde geçerli olmadığı iddiası yerinde değildİT. Çünkü herkesçe bilinir ki toplu pazarlıklarda en yüksek ücret nuktesep hak gibi kullanılmaktadır Böylece işçilerimizin ücretleri, Türkiyedeki "00 bin civannda memurun ortalama gtlirlerinin üstüne çıkmaktadırŞimdi meseleye, imtiyızh sınıf. livakat, çalışanlarls çalıştıranlarm ıçelirlerinde âdil ölçüler, emeğin sömürülmesi gibi tartışma £otörür konulara girmeden, realist açıdan bakalım. Sanayi, diger sektörlere orantı ile bem güvenli, hem daima artıcı istikamette iyi ücret ödefpktedir Bir an için Türkiyemizrte ferdlerin bu gelir ortalamasına eriştiğini fsrletsek, ülkemizin iktisaden 30 yıl ileriye fırlamış oldnğunu ifade etmiş bulunuruz (2). T. İŞVEREN'LER KONFEDERASYONTJ GEN'EL BAŞKANI şirphesiz bu olumsuz sonuçta TOI oynamaktadır. Her zaman sö>lüyoruz, Ortak Pazar ve Dünya Bankası raporları da gösteriyor ki Türk okonomısı bu kapalı rejimde gelişemeyecektir Sanayimizin ağır gümrük ve kotalarla himayesi, belki sanayicimizi iç piyasada kazandınyor. ücret • prodüktivite ilişkilerini unuituruyor fakat aslında rekabet gücümüzü yitiriyor. İşveren kanatlının kısa vadeli hesapları ve şimdilik işçilerin oldukça kolay elde ettikleri menfaatleri tanırken ciddi araştırm<tlar yapmamaları kısa bir sure sonra işverenlerimizi fena fena duşundurecektir. = = 1 İİİ :: avın Bas\ azar Nadir NADÎ' nın toplum olaylarını ınceleyen. yorumlayan ve aydınlığa kavuşturan bütun yazılannı zevkle; duygularımızda ve goruslerımızde bıraktığı oiumlu ve u>umlu ızlenımlerle okuruz. Ancak, «Oyunlu Politika» bashkh yazısmdaki fıkırler dızısınm bazı bolumlerıne ulkuculük yönunden gerçek payını ıçtenlikle beğenmekle beraber katılmaya gönlüm razı olmadı bir turlü. Evet, son olajlar ve ozellikle sayın İNÖNÜ'nun davranışları ve tutumu şasırtıcı olmuştur. O'nun kısıhğine ve partısme bağh olanlar ilk bakısta buyuk bır «ar«ıntı geçırmışler ve üzuntulerini, insafsız tenkıtlerlnı saklıyamamıslar; hattâ umutsuzluk içinde bunalmıslardır. Ama, birkaç günün sonunda başka, çok başka gerçekler de ortaya çıkmamış mıdır? Bu gerçekler karşısında ÎNÖNü <Jüşmanları bile istemıye istemije O'nun \aptıklarını haksız bulmamıslardıı «Ovunlu Poiitika» yazısında sayın Naaır Nadı nlayları ve ovunları yorumhyarak «. . Rejimin kurulns felsetesini hesaba katmamaktan gelen bu biçimsel mantık linciri sakattır ve içinde çırpındıtımız bunalımı çözmeye yetersizdir» divor. Doğrudur elbette . Gunümüzun ortamında. simdıye kadar ıvı niyetle yapılmıs olanların, ya da yapılacaklann hiçbiri «içinde çırpındığımız bunalımı çöımeye veterli» olmaTnıştır, olmıvacaktır da . Çunku, bugün toplumumuz ınançlarından çok şey yitirmiştir Yazarın bır başka «dofcru» görüşüne. ulkusel bir cfe*ere, daha ısaret edelim: «Demokratik sistem. dünvanın hiçbir yerinde çogunluçun oyuna basvurnlarak kurulmamıstır. Her demokratik düıen. bir ilkeler ve inançlar bütünüdür. Türk demokrasisi de Atatürk devrinin eseririir. Onun ilkelerinden güç alarak yürüyecek ve yürütülecektir. ÇogunUgnn oyu, ancak bu ilkeler ısıftında (tecerlidir» dıyor. sayıi Nadir Nadi Evet ama. «çoğTinlutun o>u» ilkelerden çok uzakta geçerîi degil mi bugün! . Günümu7un bu d'eger'iz ve ınançsız ortamma bundan dfolart sürüklenmedik mı' Su veva bu ınanç ]a, şu veva bu aldatmaca ile sandıklara giren oy'lar: su ya da bu çıkarlara bağlı kalkan parmak sayıları geçerli degil mi bugün! Gazi Mustafa Kemal'in Akdeniz') hedef gösteren sıhırli ve ısıklı parmağını nereden bulacaSız buBÜn' .. S ONV Ç rtık her=ey «türlü çeşitli» oyunlara. «menlaat oyunları»na \or.elrmş. Temelmde kovu bır cıkar «omürusu olan «dinî davranıslar» bile oyle . Yıldırma toplu namazları. kan)ı pazar ve cenaze olayları; turlu çeşitli ba=kınlar ve saldırılar. Hepsınm kdku «Oyunlu Politika» ile besleniyor. O halde bu tur polıtikanın karşısma onu bozacak bır başka «politika oyunu» ile çıkmak zamanı gelmiş ve geçmiştir. Sayın Inonu'nun yaptığı budur; hem OYUNCU POLİTİKA de açıkça. mertçe O. «Gözlerimin içine bakın, ne demek istedigimi snlarumz!» oiye gizlı, sıslı ve sınsı bir hesapla yapmadı bunu. . Yme de yadırgadık ve üzüntü duyduk... Sayın înonu'\u luzumundan fazla yerenler ve kınayanlar, îazia haksızlık ettıklermi gun geçtikçe ar.layacaklardır. Kemal tSTÜN Kadıköy tstanbol lâm dinini cüş tehlıkelere oiduğu kadar ıç tehlıkelere karşı da korurnuştur. Bır 31 Mart olayı, bır Seyh Saıt Isyanı, bunun en guzel orneklenndedjr Hele onun tekke ve zaviyeleri kapatarak, islâm dimni huTelecilikten kurtarması, ona en büyük hızmet degil mıdır'' ma geltn görün ki, sayın yazorın da vakındıgı gıbı, Atatürk ün bu yönü, bugün anlaşümıyor, dana doğrusu anlasılmak istenmiyor. Çünkü o, dın sımsarlığı yapanlara bu kâr kapısını kapamış, onlann gerçekten islâm dınine lâyıK olmalanm istemiştir. Çünkü o, öinı, vıcdanların ve dınsel yerlerın dışmda gormemış, dını din olarak değerlendırip, dolayısiyle. onu kışılere tesır etmekte vasıta olarak kullananlarırj bu olanaklarıru ellennden almıştır. Ama ne yazık kı, bugün çarkiar tcrsıne dönmektedir. tkt dın adamından biri diğenni Atatürkçü olmakla suçlarken, bir diğerı, AUah adına onun heykellerıne saldınyor. Tum bunlar karşısında. onun emanetlennı korumalda mükelîef olan Türk gençlıği susuyor mu dersınız? O susmarm;tır. susmayacaktır S • ••• •••• & İşçi teşlkküllerinin görmedikleri Bu çelişkiye son verilmeli • Aynı konuda tartısmacı Salim KOÇAK, aksi tezi savunmakta ve özetle «unlan yazmaktadır: İşçi örgütlerinin rolü u seviyenin elde edilmesinde çalışma ha yatımızı düzenleyen kanunlarm önceükI; Meclislerimizden çıkanlmasının yanında, işçi kanadı yoneticilerinin fevkalâde bilgili ve başarılı çalışmalannın rolü vardır. Gerçekten Turk işçisine sanayide ve sosyal anlayışta en ileri gitmiş dünva memleketlerindeki haklann tamamı tanınmıştır. Hattâ diyebiliriz ki Türkijede kanunlarla uygulanan işçi giivenliği \e sosyal haklann tamamına sahip başka bir tek ölke yoktur. Sağlanan hak ve menfaatler çeşitli dünya ülkelerinden seçüerek devşirilmiştir. Simdi kopva edilecek madde kalmadı£ı için işçilerin mecburi olarak kooperatifleştirilmesi (1YAK Tasarısı), Genel Grev ve Dayamşma Grevi gibi >ervüzünde eşine rastlanamayacak tasanlar, Türklş'in degerli yönetirileri tarafından savunulmaktadırKabul edilmek gerekir ki, işçi kanadı, vardiRi potansiel güç ve sınaî kalkınmamııın en önemli taktörlerinden olan işgücünün kamu ovunda yaygın bulunan sempatisinden kuvvet alarak, işçilerin hak ve menfaatlerini daha da ileriye götürecek tedbirleri hazırlayip savunmakta de\am edecektir. Hatta çalışma hayatıBin siısındaki ekonomik. sosyal ve polititc pf*h »" lemîerin. tartışılmasında vç . kamınlaşma/ında,. ağırlığı olan bir deraokratik müessese olarak her zaman (kendi tahirlerile) denıir yumruklarını vuracaklardır. şçi örfrütleri. bugüne kadar daima «daha fszla» alma yolunda çaba gösterdiler. Diğer taraftan süçlü ve az sayıda sendikaları teşvik edeeekleri \erde >iırd sathında bine yakın sendikanın kurulmasını önleyeraediler. Adetâ bir fabrikaya bir işçi sendikası akımının karşısmda>ız Gavretkeş sendikacüar, toplu sözleşme imzalayan işletmelerin işçilerini süresinden cvvel kendi taratına çakip «ben daha fazlasını alırım» vaadilc. işçi ücretlerini arttıımaya koydular. Bu keşmekeşin sonunda zarar görecekler yalnız bir avuç özel müteşebbis ve devlet işvereni midir, yoksa tüm işçilerimiz midir? Gerçekten Türk sanayii rekabet ortamına girdiğinde, dağılan. kapanan, satılan müesseselerin dertlerini işçilerimiz sarsıntılar geçirerek ödemevecek midir? İşçilerin b»ş vöneticileri Türk sanayünâe prodnktiviteden bahsetmektedirler ama beş yıl sonra sanayimizin başına gelecek krizleri simdiden önlemek için, işveren kanadmdan yapılan milli ucret, ucret produktUite. millî gelir gibi meselelerin tartışılması konusundaki teklifleri anlamaz gdrunmektedirler. t S Ne yapılabilir? İşveren kanadı şçilere kanunlarla \e topln sözlesmelerle sağlanan hakları ister istemez kabul etmekte, hiç olmazsa sendikalaşma ve toplu pazarlık diizeninin mevcudiyetini artık rrrinakasa etmemektedir. Ama kuvvetli işçi kanadına karşı güçlü işveren teşekkülleriyle mu vazene kurma ve bu düıenin her iki tarafın ve ülkenin vararma ilerlemesi için gereken örgütlenme yolunda. büyük çoğunluğu ile çaba göstermemektedirler. Bir tevekkül. bir kendine has mazeret, bana dokunmaz duşüncesi. kı sa vadeli hesapiar işverenlerimizi, yann i<;in gittikçe çıkmaza sokmaktadır. Kanunlarımızın işçilerin sendika aidatını işverene mecburi olarak kestirmesi. halbuki işverenleri sendikaljrına iştirakte \e ödemede ihtiyari tutması da nnın adedi bir elin parmaklan kadar azdırtskendinavya ve Batı ülkelerinde yıllık ücret hareketlerini etüd eden, prodüktiviteyi. ekonominin seyrini. tnilli gelirin artışını, jeçim endekslerini eleştirerek taraflara yol gösteren. devletir. iştirak ettiçi karma kuruluşUr mevcuttur. Memleketimizde bu temelsiz 3cret artışı baskısı belki bir süre daha sürecek ve işverenler yine kısa hısaplarla. konjonktür ve iç pivasanın cazîbesiyle zamlara evet diyecefclerdir. Fakat unutulmamalıdır ki bugünden •» ?navimizdeki nominal ücretler ve benzerleri Ortak Pazar işçi ücretlerini:! üçte birine eri?miş. fakat işçi başına verimliliçimiz de aynı nisbette geri kalmıştır. Bu prodüktivite döşüklüğünun neder.ini asla Türk işçisinin kabiliyetsizliğinde aramamak gerekir. Türk sanayiiııde işçi başına düşen teçhizat dfişüktür, isjetmejçrjn mali bünyeleri zayıfjır. teknoloji gCTtttir ve modern mnnnci*Tnrnt lmtilkm uvgulaıı^mamaktadır Bu noksanlar tuni sosyal ve ekonomik bünvemizle ilgilidir. Ne olursa olsun sorumsuz sendikacılarla. kısa vadeli düşünen işverenleri başbaşa bırakıp ücretleri açık arttırma yolu ile pazarlık konusu yapmaktan çıkarmanın ve Çahsma Bakanlığının liderliğinde, Plânlama Tev kilâtını. İşçi ve Işveren Konfederasyonlarını, Mill! Prodöktivite Merkezini bir masaya olurtup çalıştıracak statüyü hazırlamamn zamanı gelmiştir. (1) Ankete imzalanyla cevap veren ve rakara lann neşnnde saKmca görmeyen muessesel»r suntardır General Elektrik. Vinvleks, Şahin Motor Yafakları, Karaca. Ülker, Ath Zmcır îğne. Elektrometal. Çelik Montaj, E C A , Arçelık. (2) Herman Kahn ve Anthony J. V»'ıener The Year 2000 Arastırıcılar bu eserlerinde Türkıyenin 2000 yılında i 1500 millî gelırle sanayıieşmış memleketler arasına gireceğini tahmın etmektedirler. ilindiği gibi gibi bflB yük endüstri Amerika, Almanyasendikalaülkelerinde işçi avın Nadir Nadi'nin son gün lerin siyast barış çekısmelennı eleştiren «Oyunln Politika» adh makalelerindeki müsahede. uziintu ve düsuncelerine katılıjor. bir genç olarak milli sızı. Juygu ve düsuncelerımızi dile getırmek istıyorvi7. İki rakıp sıjasî şahsın, ulke ve ulusu «aptal». «gerı zekâlı», «cahıl» yerine koyarcasına kisısel kompleks ve arzuîarımn sahnesı ve flgüranları olarak kullanmalannın ve .vatan ve mıllet» sloganları ardında. rakibi mağlup etmede onları apaçık âlet edinmelerinin Stalın Troçkı Rusya'sında dahı gorulmediğı kanısınday.z. Su zavallı ulus, yıllarını onlaun kavgasını seyretmekle tüketti. Traji komık nitelığindeki kavgalar omürlerınm uzun olması nedenıyle gunumuze kadar devam ettı. Tic. Ali BALKIZ Tur. Yük. öğ. O. A n kar a İrtica karşısında S Aslında, güduklükleriyle ulusumuza ters dusmuşlerdi. Bu hder toplum uymazlığınd'an veva çelıskısınden, bugunku netıceden başka birşey de ümit edilemezdı. 1938'den sonra kader (.ızgı^ı ters yonde ılerleme\e basladı. Mustafa Kemal'den sonra lıderim bulamamıstı. Ismet Inonu ve Celal Bavar, kendîlerince ışte bu boşluğu doldurma savasına gıriştıler. Ancak, lıderlıklerıni bıribirlerıne kabul ettırmeye çalısmaktan, mıllete kabul ettirmeye vakit bulamadüar. Vakit bulamadıkları gıbı. ulusun \aktıni de gerf5>e akıttılar. Türk halkı herbırinın silâhı. vasıtası olrfu. Hıç aeımadılar ona. Otuz yıldır halka ne verebildiler? Elle tutulur ne eser bıraktılar? Demokrasıyı yerleştirme aldatmacaları arkasında demokrasiyi kullandılar. Bu denlı gerı kalmıslığımızın bas sorumlulan Ismet înönü ile Celâl Bayar'dır. Menderes'i bile pohtik oyunlarının kurbanı ettiler. Milli huzur ve milli banş derken sayın tnonu bu son tesebbusu ile samımıyetsızüğinı ortaya koyduğu gıbı kişısel polıtık basansı uğruna, gerek ulusa. gerek Anayasa'ja ve gerekse 27 Mayıs'a dahi acımıyacağını ıspat ettı. S ONU Ç emokratık duyguyu daha kendi ruhlarında hissetmeyen Inönu ve Bayar'ın. bu nu mületin ruhuna yerleştırmeye kalkmaları, kanımızca, komik olduğu kadar. her ıkı şahsın tfa gerçek r.ıyetlerını gostermeye yetnnektedır. Bu komik çelişkiye bir son venlmehdır Salim KOÇAK lstanbul on olaylarla iyıce belirlenmistîr ki, Türkıye'de ırtıca ıvıce kendinı açığa vurmuştur. Ama, tüm olaylar hasıraltı edilmiş ve bir sey oln.amış gibi yeni olaylarm dogması beklenır olmuştur. Hükurnet bu olaylara karşı koymak ev'luTiıni gostermemış, hattâ olayları ortbas ederek irticamn yamnda olduSunu kanıtlamıştır. Önemle ele almak gerekir kı, bu gerıcı. yöbaz kışiler genış bır orgutlenmeye tabi tutulmuşlardır. Çünkü olaylar vurdun bır kesiminde değıldir, tum > u r da dagılmıştır. Yurdumu7un her kasabasmda ve şehrinde komunızmıe mucadele rterneklen vardır. Arr.^ komunızmden daha tehlikelı olan ırtıca ile mücadele için kurulmuş bır dernek yoktur. Aydın kısıler birleşmeli ve bu riernekleri kurmalıdırlar. Irtıca ile mucadeleyi salt gençlık yapmaittadır, gençlik bu uguriîa' y'eferınce şehit vermiştir. Bu savaşı salt gençliğe yüklememek gerekır. Atatürkçü bütün kişiler bu mucadeleye katılmaîı. Atanın yolunda oldukiannı ispat etmelidır. Mustafa ÖRÜNK Ceyaan Karikatürcülerimiz bir yobaz tipi çizerler: Çember sakallı, eli trsbihli, >eşil takkeli. ayağı takunjalı, softa bakışlı Eskirten kıyıda köşede dolaşan bu soy vatandaşlanmız, foto muhabirlerinin objektiflerine giderek daha çok takılır oldular Toplu namazlarda, siyasî mitinglerde. söstcri vürüyüşlerinde. parti konETelerinde hazır ve nazır, ve toplum ha\atınıızın başlıca etkenlerinden biridirler. Ne var ki bu tüı vatandaşlarimızı suçlamak elimden gelmiyor benim Çofcu cahildir. karanlıkta bırakılmıştır. bağnazlığın kara örümceğı beyinlerinde ağını örmüş, doğru düsünme yetenelderini yok etmiştir. Çoçn içtenlikle ve inançla softadır. Aralarında elbette üç kâğıtçıları. çıkarcıları, oportünistleri de çoktur ama. fakir tukara vatandaşuı sakal kovverip kendisini fanatik düşiincelere kaptırmasını olaçan karsılamak serek Bir de daha üst mertebe softalar vardır. Bo^nu kıra\atlı. suratı matruş. givimi şık. Avnıpa • Amerika çörmüs. vabancı ellerde okumuş, il bilir, dil bilir. profesör. doçent. tacir. çenel mödür, müdür. \esair« Çok partili rejimin Atatürk Cumhuriyetine hediyesidir bunlar Zaten Filipin demokrasisi memlekette hir kıyafet inkılâbı \apti: Kskiden ancak asker kılığında gördüğümü/ emperj'aüst. kıravat takıp girdi ülkemize Ve Batı medenrtetinin temsilcisi sıfathle, yeraltı yerüstü servetlerimize el koydu Bıırrun yanısıra fskiden diplomasız olan softabğa> diploma verdik. elit softalar vetiştirdik. Artık çember sakallı, ayağı takumalı vatandaş, kıra\atlı elit softanın liderliğini benimsemiştir. Plânlama örgütünden iktisadî devlet kunımlanna, ticaret odalanndan üniversitelere kadar her yanda kıra\atlı sottalann gıcır gıcır iskarpinleri takun\alar gibi takırdıyor. Rastlantı değildir bu Bir ucu Amerikava. bir ucu Suud Arabistanına davanan bir düzenin makası yavaş yavaş kapanıvor Türkivede Her şey plânlı her şev düzenlidir Her mahallede bir milyoner yetistireceği? her ilde bir imam okulu açacağız, her köyde bir hafız kursu besliyeceğiz . Sund Arabistamnda petrole el koyan Amerikan kumpanyası. Türkivede üretme. arıtma. dağıtma pivasasına egetnendir. Suud Arabistamnda devlet içinde devlet olan Amerikan petrol kumpanyası Türkivede devletle ortaklık knrnraştur... Ve Ummetçiler getiriltniştir ortaklıçın başına .. İmam okullan meznnları disiplinlj Şeriatçılardır: çerçekte özlü memlekrt çocuklarıdır Fıkıh ve kelâm ile bir bir beyin yıkanarak Atatıırk düşmanlığmda bilenecekler Sonra üniversite kapılan açılacak Uendilerine Sonra Harb Okullan Devlet katlarında simdiden kilit noktalarına sokulmaktadırlar Para deseniz kapitalizmin çeşitli ka.vnaklan var . Bir zaman gelecek. eürültüyle büyüyen ümmetçi ordusunun karşısına çıkmak demokrasi>p aykırı sayılacak Ondan sonrası ballı biirrkli olacak Komprador kapitalizminin satılmışlığı Soud \rabistanı ümmetçilifivie birle?ti mi, Ortadnçuda Şeriat dayanışması, Amerikan petrol kumpanvalarının sigortası, millî bağımsızlık ilkesinin azraili gibi palazlanacak .. Strateji açık. taktik belli Filipin demokrasisi Atatürk Türkiyesinde uyg\Uanalı beri iki kuvvetin tohumları Amerikan yardımının vazşreçilmez şartlan olarak Türkiyeye ithal edilmiş ve geliştirilmiştir. Bunlardan birincisi komprador kapitalizmidir. ikincisi ümmetçiliktir. Washington dolarlan uzatırken kredinin ilk şartmı koşuvor: Dolarlanmı verivorum, ama girişeceginiz iş özel teşebbüs olacak «Hür dünya» nın fazileti özel tesebbüs Türkhede özel teşebbüs Amerikan ortaklığı veya komprador sirketi Hür dünyanın kumpanyalan Suud Arabistanma girer gibi girecekler Tur kiyeye Kapılar açılacak. tüketim pazannda özel tesebbüsçülük yani sermayecilikle ümmetçilik kolkola at koşturacaklar. Komprador kapitalizminin sivasi iktidarı ov toplamak için softalıga târiz verecek . Kendilerini Allah yoluna adamış görünen zırtdık politikacı halkın inançlannı; ve komprador alınterini sömürecek.Yinni vıldan beri bu yolda »a hey Sonunda ümmetçi dediğimiz kişiler sakallannı tıraş edip kıravatlanarak iktidann tahanından başına doğru tırmana tırmana. d«letin üst katlanna ve kamu kuruluşlannın yönetimlerine el koyacaklardı elbet Şimdi Ticaret Odasındaki seçimlerin frürültüsünü Işte bu tablo ortasına oturtunuz. Lâik tüccarlanmızla ümmetçi tüccarlann çatışmasında Odalar Birliği birbirine girmiştir. Pazaıola deriz citmlesine.. •••>» <>..ı v . ı» Odalar Birliği nde kıyamet alâmeti İN6IUZCE KOHUSMA KAMPI * « Her 9 kişiye 1 Ingiliz öğretmenle tatil iciıule (nsiiızce. Gimrtt 5 saat ders, yatak, yemek 25 T.L. bnışür iste\inizLİMASOLLU NACİ, SıraseUiler Cadüesi 50. TAKSIM (Rek.amcılıK IMUı uS43) VEFAT Mustafa Sırrı bey ve Halime Hanım'ın oğulları. Üryanizade Cemil MoUa'mn damadı, merhum Ismaıl Bahaettın bey ile Nazıfe. Ayşe. Hatıce hanımların kardeşleri, Me hıre Erzin'ın eşı. Nemire Akın. Beyhan Malkoç, Dr. Ismaıl Erzin ve Reşıt Erzın'm sevgilı babalan. Muammer Akın ve Dr. Naim Malkoç'un kaympederlen. Gül Malkoç ile Cemil Akın'in büyükbaba ları. Kemal Tan ve Halide Tan'ın amcaları, Nâzım Başlamışlı ve Zekiye Başlamışh'nın dayılan. Ürjanî, Ababay, Çamdelen, Damar, Nişlioğlu, Tolon ve Avcıl ailelerinin enişteleri. Başvekâlet Umumî Murakabe Hey'eü'nin ilk reısi. Şirketi Hayriye. Denizcihk Bankası rDevlet Deniz Yol larO ve Inhisarların Umum Müdürlerinden ve Ziraat Ban kası'nin İdare Meclısi Reislerinden ACI BİR KAY1P Kıymetli aile büyüğümüz D Robert Libert'in tutulduğu amansız hastalıktan kurtulamıyarak vefat ettiğini derin teessürle bildiririz. Cenaze merasimi 30 Mayıs 1969 Cuma günü (yann) saat 12.00'de Neve Şalom Sinagogunda icra olunacaktır. AİLESİ •Manaians: 1210 •654'' İmamın ı ayın Sadi Koçaş'm jukarı. daki başlığı tası>an jazısıra 1 üzülerek okudum. İmamm Ataturkçusünü yazısına konu ettıği için. İmamın Atatürkçüsü de ne demek oluyor? Atatürkçü olmayan da mı olurmuş ta? Gönül arzu ederdi kı, bütün imamlar Atatürkçü olsun. Atatürkçü olmayanını gördügümüz zaman, «Bakın tjakm, şu imam Atatürkçü değil* diye yergi ile bahsedebüelim. Bu durumu istisna kabul edip, bir gazete makalesine konu olacak ılgınçlikte görebilelim. Ama maalesef durum tam tersine. Bunun için üzülüyorum. Her ssğduyu sahibi gibi. Sayın yazar, AtatUrlciin islâm dinirie yaptığı hizmetten. bahisle, o olmasaydı. <Milyonlarca şehıt ve gazınin kanlan pahasına kazanılmış bin yıllık Türk yurdu ıstılâ edilecek. camiler kilıseve çevnlecek, Koca Anadoluda ezan sesleri kesilecek ve en buyük ıslâm şehri olan Istanbul bır hmstiyanlık meTkezi olacaktı» dıyor Kanımca AtatürK, ıs s Atatürkçüsü YUSUF ZİYA ERZİN 27 5 1969 sah gunu vefat etmıştır. Cenazesı 29/5,1969 perşembe gunu öğle namazmı mutaakıp Sışli Gamiınden alınarak Zmcirlikuvu mezarhğına defnedıiecektir. Tanrı rahmet eylesın. Cumhurıyet 6544 VEFAT İdare Heyeti Reisimiz Niıttbtis Robert Libert'in vefat etmiş olduğunu derin teessürle bildiririz. Cenaze merasimi 30 Mayıs 1969 Cuma günü (yann) saat 12.00'de Neve Şalom Sinagogunda icra olunacaktır. LIBKA TİCARET A.Ş. Manaians: 1206/6541 • • • • • • • • • • • • » » • • • • • » » • • • • • • • • •• • • • • • • • • • • • • • ••• • • • • ••• • • • • • • • • » • • •• • • • • • • • » • • • • • • • • • • • • » • • • • • • • •• • • • • • • • • • • • 11/5/1969 tarihinde Houston. Tertas'da vefat eden eşim, Kırıkkale Belediye Başkanlığından Beledıyemiz E S.O. İşletmesinde açık bulunan 150 lira yevmıyeli bır adet elelstrik mühendisliğı kadrosuna mühendıs ile 90 lıra yevmiyeli elektrik fen memurluğu kadrosuna ikinci smıf ehliyetlı ve tecrübeli elektrik fen memuru veya elektrik teknıkeri alınacaktır. İlgı^'erın Beledıyemize müracaatlan ilân olunur. • • TEŞEKKÜR > • • • » • • • • • » • • • • • • » • • !•*••!»( » • » • • •• • • • • •• • » • • • •• » ' •* 2918/Ö532 • • TEŞEKKtJR Beyoğlu Satış Mafazamızda vakî yangın dolayısiyle gerek bizzat gelerek gerekse telefon. telgraf ve mektupla yakın alâkalarını esırgemeyen sayın müşterı ve dostlarımıza. Türkıye İş Bankası A.Ş. ve mensubinıne, Anadolu Anomm Türk Sisorta Şırketi ile Millî Reasürans Türk A. Ş. Ugililerine teşekkürlerimızı arz eder, • mağazamızın pek yakında açüacağmı memnuniyetle bildiririz. TÜRKtîE ŞtŞE VE CAM FABRİKALARI A. Ş. I V ^Ş\B^HÇE TİC^RET »tMİTEO ŞİRKETt • EHÖİS SIZDIRMAZ TRANSİSTOR PILLERl hastalığı sırasmda alâkalarını esırgemeyen ve olümünden sonra telefon. telgraf, mektup, gazete ılânlariyle ve bizzat gelerek tâziyette bulunan ve acımı payla sağlar. şanlara teşekkürlerimi sunanm WALTEB II. PEDERSEN Pan Amerikan Dünya Hava Tolian CİHAN KOM. ORT. Türkiye Direktörü • •••»•••••»••»»••»••••••••+«••»*••••••« 1 tlancıJık ^ 6 4 6534 uvd 654'î Louise G. Pedersen'in
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle