05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8AHİFE 15 Mayıs 1969 COmCBİYET MENDERES'iıı™. DRAMI AYDEMIR kendisini bir şeye verince, lak&t verdigi müddetçe bütUnU lle veren, «una çabui renk degişürld blr m l » ç . Onun IM şahsiyetliliği İse, dunnadan işler. Amt Mendere», hlç şüph« yok W, güçlü bir potanslyeldl Atatürit'ün veys inOntl'nün ifc tidannda, elbette kl On plânı çıkamazdı. Ama çskabilseydi vey» basında. açınlıklftnnı to leyiol bir mantık ve muvazens adamı bulsaydı, muhakkak ki, daha faydalı olurdu. ÇUnkü Menderes'te zayıf olan taraflar, her hassas, romantik VB kendlni oldugu jibl ortaya sericl adamda da eksîk olan taraflardır. Yanl mantık ve karar dengesidir. Muhakkatc kl, memleketin bekledijl auanüardan blriydl. Çünkü büyük rakamlardan, büyük kararlardan korkmazdı. Bir lnşl heyecanı, onun ruhuna hâklmdl. Fakat, nutuklarında nasıl, çasılacak bir man tık zincirlemesi var gibi görü nür, fakat çok defa bu mantık gucü, bâtü bir dâva için işlerse, karar ve inşâ kudretinde da çok defa, bu heyecan ve karar gücü, gene bir takım eksikliklerle çalışırdı. Menderes'e, çok ileriyi gören bir adam denemez. Çünkü çok ileriyi görmek, romantik heyecan adamının değil, soğukkanlı mantık adamının işidir. Nitekim devlet adamlıgı. hükumet adamhğı vasıfları da, bir takım eksiklikler; meselâ kanunlara, şekillere. for malitelere deger vermemesi yüzünden aksardı. Hareketlerinde çarklar, muhakkak kl blrbirine çarpardı. Ama Menderes, yakın tarihlmizde bir tarihî şahsiyet midlr? Evet: Nitekim bu konuda üa gbrUsümuzü, gene bu arastırmaya baslarken ve daha ilk sayfada verdigimlz görüsler ve degerlendlrmelerle tamamlayalım : «Adnan Menderes, şekillerin ve seçimlerin ardından, kendi keodinl l&nse etti. Bir dramın soıuı SIDDIK. SAMt ONAR llıtiliUn huknkl Hükumet Darbesi başka, Ihtilâl gene başka| dır. thtilâl, daha uzun vâdeli ve yeni müessiseler getiren bir harekettir. 27 Mayıs hareketi bir Ihtilâldi. Ve bunun böyle oluşunda, C. BaW yar'ın son davramşları, aynca etkili oldu. ÇUnkU bcla Ankara'da, her aklı basında. tns*n, gece odasma çekilirken ertesi sabah bir lhtilâl gongu ile uykusundan uyana.bileoetlnl düsünmuştür. Çünkü hükumet, artık havadaydı. Menderes'l karşılayan sokak kalabalıklan, milletin kendisl sayılıyordu. Halbuki devletin temellerini teskil eden gUçlü tesekküllerden artık kopmuştu. Ordudan, Üniverstteden, öğretmenler kadrosundan. basmdan, aydınlardan kopmuatu. Hattâ, ba?ta Yargıtay Başkam da dahil olmak Uzere tltı Uyenln bir kalemde isten çıkanlması Ue, her gun nelerle lcarşılaşabilecek lerlni endlşe Ue düsünen, hâklmler ve kaza kudretlnden rte kopmuştu. Kendisine oy verilmedigi içln, vilâyetleri ilçe veya llçeleri nahlye yapan ölr lcra tasarrufu ise, görülmemiş bir hataydı. Hulâsa, ihtittl, hakikaten bekleniyordu. MeselA înönU, 27 mayıstan az 6nce: Artcer ihtUU b»nrlıror. Bnnu Jörmemek Imlrlıiaı. Fakat hareketi, Mehmetçlgl kullanmadan y»pmak lazım. Bakalım onu nasıl terttpleyecekler? (1). demlştir. 27 mayıs E«CMİ yatağına çekilirken ise damsdın» son sözleri şudur : îhtilâl kapımızda! Evet, ihtilâl kapıdaydı. Anlaşıhyordu kl, hükumetten ve varifelilerden başka her tesekkül ve herkes olacagı görmektedir. Belld! Meseli ReisicumHur teslim alındıktan sonra Madanoğlu'nun, hem de Kuvvet Kumandanları ve Askeri Yargıtay Belsl İle, Bayar'm tutuklandığı odaya gidip, kendlslne Istlfa teklif etmesi ve Bayar'ın bunu kabulü, işi belki bir htlkumet darbesi haline getirebilirdi. Menderes ise, kendisini toparladıgı ve işin artık sona erdiğini gördü gü zaman hsttâ, radyoda halka hitabetmek, Ihtilâlln kaçımlmaz \'e yerlnde olduğunu halk» blldlrmek, herkese sükunet ve Jtaat tavsiye etmek arrusunu açıklanustır. thtüâlin zaten bssardıgı bir olup blttiyl, hem de IhU141 denllen harekettn lhtUâlclye bagışladığı hakka ragmen, bir' istifa »ekli İle Umamlayarak, hareketln btr hükumet darbesi sgfhasuıda lelismesine Bayar'm engel olusu, iyl okn&mıştır. Ancak, bunlan, belkl pek de gerçeğin tam kendisl olmayan, tamamen şahsi bir düşünce lçinde yaayorum. ÇUnkti Madanoğlu'nun, daha ihtiisl sabahı, hukuk adamlarını arayısı ve bir Anayasa Komisyonu Icuruşu, çok dlkkati çeklcidir. Ne ise gene Bayar'a donelim. Şimdi Çankayada olanlann tutanagına ve bu tutanağa göre, Bayar'ın iklde bir «Ben koraiteciylm» deyişlne bakıyorum da, onun bu Istlfa tekllflnl de deferlendlremeyisinl anlar gibi oluyorum. Ama ne var ki, Devlet Başkaru, komiteci olarnaz. Ve zaten Bayar hayatında, hiçbir zaman komitesi olamamıştır. Yalnız bu sıfatı benimsemiştir. ÇUnkü Bayar, îttlhat ve Terakki iktidarmda da, komitecilik görevlerinde bulunmadı. Atatürk'ün ve Inönü'nün yülar yıh işgal ettiği bir mevkiye ise komiteci olarak değil, aydınlann. geniş bir müsamahası ile ve kendisinden herhangi bir kültür hazırlığı lstenmeden fjeldi. İhtilâlin büyük problemleri İhtilâl olmustu ama. Ihtüâlciler de büyük problemler karşısındaydılar. İhtilâl gerçi bir Başkan bulup başa geçirmisti. Ama onun yetkilerl, bizzat Millî Birlik Komlteslnde bile kısıtlıydı. Sonra ihtilâlin «Uç» teşkllâtı da yoktu. ÎhtiUl sonrası İçin bir progTam da hazırlanmamıştı. Hele herkesin ne yapıp, nasıl hareket edeceği, daha İhtilâlin ilk Künü bile biraz Varışıktı. Meselâ o gün eskl örfi Idare blnasında, îhtilâl Karargâh Kumandanı durumuna eelen Yarbay tbrahim Göktürk' ün notlannı okuyorum. Bunlara göre havada esen: önemll bir sekilslzliktl. Bir hükumet kurulup kurulmftması bile bir arahk tartısıldl. Ama Millî Birlik Komitesi, isleri çabuk toparladı. 12.VI.1960 da, komite 1 nvımaralı treçici Anavasavı çıkftrdı. 16.VI.1960 da, YUksek Adalet Divanınm muhakeme usultine alt 3 numaralı geçici kanun çıkanldı. Bu kanunun ikinci maddesl, Yüksek Sorusturma Kurulu teşklline aittir. Demek ki, artık iş, uzun sürecegi bu soruşturma ve mahkeme usuPeri maddelerlnden belli oian arastırma, sorusturma re mahkemelere sidlyordu. Ama ihtilâlin en mühim dayanağı, bir ilim heyeti raporu, yahut beratıdır. r Beklenilen öıtiîâl olmustu. îzmir'den bir askerl uçakla Cem&\ Gürsel getirillnce, üıÜIUe kuman.da eden adam görevini or.a devretti. Ve ihtilâlln öncüleri «Milli Blrlik Komltesl» adını alan bir yüksek kunü içtnde birleşerek, aralannda işbölümune gitmişlerdi. Şimdi artık, lhtılâldan sonrası, yahut ihtilalin ötesi başlıyordu.. îhtUâle «Beklenilen îhtiUl» dlyebiliriz. Bu söz yerindedir. İhtilâl mi? Hükîmel darbesî mi? 37 mayıs hareketl, elbett« kl, bir lhtü&ldl. Bir hükumet darbesi halinde kalabilir raiydl? son venneJt dogru olacakUr. Fakat bu sahslyet yapısuu özetlerken, bu esere glrlst« verdiğimiz İUc cümlelerle bir daha tekrarlamayı gerekll Duluyorum. Bu cümleler şunlardı: «Bu eser; ne 8vgu, ne de yergi Içlndlr. Bn eserde; ta^ rihimizin akısına taınsmuj bir insatun hayat hikâyesi dile selir, Bu insan, Adnan Menderes'tir. Menderes'i dîle getirirken de yaıar, tarafsıı ve gerçekçl kmlmaya çalışacaktır. Ama öyle sanıyonım kl, hu hayat hikâyesi; bugün siyasi hayatımııa karışanlarla, yann bn hayata kanşacak oİanlar içfn de, bazı Ugi çeldcl mânalar tasıyacaktır...» Eğer Bİdanmıyorsam ben o kanıdayım kl, bu araştırmalara baslarken verilen bu İlk söze. bu eserde baştan sona, sadık kalınmıştır. Tabli ele alınan zaman fasılastnda ve olayların akışı lçinde yaşamıs bir yazann gücü ve kudreti dahiünde. Bu yazar gerçi bağırosızdır, Ama bu kitapta yer alan kahramanlann, başta Menderes olmak üzere, hemen hepsini tanımıştır, dinlemıştir. Hem bu şahsiyetler. hem de içtnde yaşadığı şartlar, olaylar ve atmosler hakkında, kendine czgü degerlendirmeleri vardır. Menderes'e gelince, Menderes ve devri üzerinde ileride daha geniş araştırmalara glrecegim. Ama şimdilik, yanl bu serinin bu kısmmda, onun İçln söyleyeceftlm şudur: Menderes'in Dramı, evvela Menderes'in kendl mtzacının drftmıdır. Hayatı boyunca yalnız, Içine dönük, romantlk, ama Kendi kendini kabul ettirdl. Toplumun ve başkalarunn da arzu ve iradesinin hâsıla* sı olmasına ragmen, aslında, kendi kendini tayin eden odur. Hat» ve sevabı ne ı>lursa olsun, on» misyonunu kimse dikte etmedi. Misyonunu o, kentlisi dikte etti. Ve çıktıği yolda, gene bütün hata ve sevabına rağmen, en önde yürüyen odur..» Hüiâsa, tarihi sahslyet, hiç kimsenin degil, evveli kendi kendinin temsilcisiuir. Ve biz, yakın tarihlmlze kansmış bu tarihl şahsiyeti, işgal ettiği yerden, istesek de çıkaramaya. Tarihin mantıgı budur... S O N (1) Metin Toker: lnöııü Da 10 yıl, Cilt: III. [î) Bu rapor metnintn tamaraı ve »yrmtılı bUgiler İçln ı Ş. S. Ayderair: Jkincl Adam. Cilt: UI. 88. 46M71. ORHAN KEMAL 15 Gerekirse, •Âli Osman gitti, dine paydos dendi, h«lkın bütün hürriyetlerine sünger çekildi. E, CBn#n herkes goz yumabilir mi bu baçtan baja sürüp gjgen haksızhklar»? G«t yummadım. Ecdadımın mezarlarında sızlayacak kemikleriyle d!ni mübin'l dü?ündüm. Cenabı Allah k«hhar ismiyle kahreder. di. Bundan boyle millet nerde, ben orda!..» Etli kocaman avuçlarmı memnunlukla oguşturarak kalktı, pencereye gitti, dışanya balomağa baş ladı. Bakıyor, gorüyor, ama farkına varamıyordu bakıp gördüklerinin. Oysa simitçiler, camiye kosan, ya da dönen müslümanlar gelip geçiyordu. Ce binde parası olsaydı, ısırınca çıtırdayan iki tane susamh simit alsaydı, blr de t«vşan kanı demli çay, peynir bi'.e istemeıdi am», nöbetçi! Hınçla: « Yasak!» dedl kendi kendine. Bu, birdenbire kopkoyu muh»lif Beçindigi iktidar, «skerde ona nöbet bile bekletmemişti. Annesinin çabast, bildik gördük tanıdık yardunı, büyükçe illerimizden birinde yapmıştı askerliğini. ön celeri bölük, sonra tsbur, daha sonraları da »lay kgrargâhında yazıcı olarak. Onun için, «Nöbetçi.li ğin ne demek olduğunu sâdece acemilik devresindeki bölük derslerinde şöyle bir öğrenmis, pratik görmediği için unutuvermişti. Dışarda nöbet dsğişecekti. Bunu nöbet yerine talim adımlarıyla gelen manga erlerinin kabar» sej lerinden anladı ilkin. Sonra sert bir komut: Kıt'« duur! Evet evet nöbet deği^tiriliyordu. Koştu kapvya. Az bekledi, sonra tam zamamnda avucunun içlyle vurdu. Kapı açıldı: Nöbetçi çavu^u! Çavuşum, tuvalete gitrr.ek istiyorum.. Nöbetçi çavuşu kar?uındaki kerll ferli adama »erlçe bakmı?, sonra da bakışlan yumuşamıştı. Boy nunda krmvatı, sırtında bey'.er, beyefendilerin giydiği biçimde urbası. ayaklarmda çift kösele san pabuçları. Sâdece sakalı hsfiften uzamıştı ama bu heybetine htç bir eksiklik vermiyor, tam tersi, daha da yaşh ve saygıdeğ*r gösteriyordu. Post»! ' Posta «ri koşjtrak geldl: Buyur çavuşum? Beyefendiyi tuvalete götür, getir! Bâşüstüne çavuşum! Tuvalet aynı katm üsttinde, dipteydi. Musluklardan birinde elini yüzünu güzelce sabunlayıp yıkadıktan sonra i}edi. Şaşılscak seydi, bir ara iyice sıkıştıran «Nâmussuz sidik» şimdi geçivermişti gene. Aklına gelince, sanki birisi. sidiğini tutan mus. luğu çevirivermişti. Hayli kirlenmij mendiliyle ellerini yüzünü kurularken, posta erine usullacık sordu: Cigaran var mıydı evlât? Posta eri davrandı. Asker paketinden bîr sigara uzattı, klbriti çaktı. Arka arkay» birkaç duman alıp, havaya ağız dolusu üf leyince kendine daha da gelerek: Ak$am aldırmayı unutmujum, sabaha kadat cigarasız kaldım, dedi. Gidip alayım isterseniz? Mangırı olsa en arından beş, altı paket aldırmak isterdi ama, yoktu. Bozmadl: Sağ ol. Savcıhğa giderken yolda ahrım.. Konujmalannı dikka,tle izlemekte olan yeni n5 betçinin önünden geçip odasına girdi. Nöbetçi kapıyı çekti, dışardan kilitledi. Ne olursa olsun. şu asker cigarası harmanhğını almış, kafasının daha iyi Işlemesini sağlamıştı. O artık •Din ve milleti» uğruna belâya girmi? btr Vatan fed&isi.ydL Bu, «Vatan fediisi» sözünü çocukluğunda çokluk işitmi|ti. Nâmık Kemal için kullanıldığmı biliyordu. Ama Nâmık Kemal «Vatan fedaisi. pâyesine onua gibi «Âli Osman>dan yana olduğundan varmamısti ki! Adaaam, sen de.. dlye geçirdi. Kim kteı« dum duma! Düm«nlne bakacaktı o. Gemisinl nasıl yürütur» *e o türlü davranacak, şu «Fâni dürıya^da «Cennet lik canını alın teri dökmek azabından kurtaracaktı. « Karîimdakiler dinci mi? Ben onlardan çok dinci, padişahcı mı? Ben onlardan padişahçı. muhalefet partisinden mi? Haaydi ben de muhalif tktidar partililer, hele memur takımı bir kıyıya çekip bütün bunlarm nedenini mi sordular? Babarn, dedem öldülerse yalanı da birlikte götürmediler ya! Mahsus öyle görünüyorum, akıllannın dibini öğreneyim diye der çıkarım...» Peneerenin önünde Kel Mıstığm arabası şakırtılarla geüp durmasaydı daha da düşünecekti. Politikanın böylesine canı kurbandı. Yeri kim kaldırır atarsa atsın, insan hacıyatmaz gibi, her sefe* rinde hop, ayaktaydı. Elinin bir hareketiyle düjüncelerini geriler» itti. Şu andaki politikacı arabâcı Kel Mıstığm n« için geldiğini öğrenip ona göre davranmaktı ki, hoşuna gitmeğe başlamıştı bu adam. Ne candan baj lıhktı bu? Ama gayet iyi biliyordu onu. Mutlaka kendisinden bir çıkarı vardı. Yoksa ne diye geçea sefer, bu sefer böylesine yakınhk göstersindi? • Geçen sefer anayorum ama, bu sefer niyeÜstelik ağır ithamlarla tutukluyum!» Içinden çıkamadı. Çıkamayınca da gene bir •Adaaaam çen de!. dEvranışı yaptı eliyle. • Bakayum. belki de cigara getirmiştirS Pencereye gitti, tam da zamamnda gitmiştl. Mıstık arabadan atlamıs bulunduğu odanm pencerelerine bakınıyordu. Görünce selâmlayıp elindekl Oç paket Yenice sigarasını gösterdi. «MüfeHiser müfettişi» çok Fevindi buna. Kahvaltılık bir şeyler getirse bu kadar sevinmiyecekti. « Nöbetçiye götür, bana vertnelerini söyle..» demek isteyen işa» retler yaptı. Anasınm gözü Kel Mıstık anlamış k o | muştu. (Arkası \ar) beratr « Benim blMBgime göre, Mçbir îhtilâl, 27 mayıs aıtllâll için îstanbul Üniversitesine msnsup bir ilim heyetinln verdigi rapor veya berat kadar güçlü bir hukuk dayanağına dayanmaz. Böyle bir heyetin dâvet edilmeslni, daha GUrsel gelmeden ve ihtilâlin hernen sabahı Madanoglu düşundü. Bir ilim heyeti dâvet edildi, Bu heyet, Rektör Sıddık Saml Onar'vn başkanlıfmda, Prol. Naci Şensoy, Prof. Hılzı Veldet Velidedeoglu, Prof. Hüseyln Nall Kubalı, Prof. Hagrp Sanca, Prof. Tank Zafer Tunaya ve Doçent tsmet Giritli' den teşekkül ediyordu. Rapor, Anayasa Komisyonu raporu adını taşır. Daha 28 mayıs 1960 da, yani ihtilâlin ertesi günu tamamlanan rapor, Milli Birlik Komitesine sunulur (2). Bu rapor, ihtilâlin tarihinde. bence en önemli vesikadır. Ve sanıyorum ki işaret ettiği gerçekler ve hukümler, bugunkü iktidar için de, yarınki demokratik iktidarlar için de, hareket düsturu olarak incelenebilir. ii!II!ii!iiil!!i?Tiffany J o n e s iiiiiJiiiiHiiiiiiiiiüi^^^^ T1FFANY JOHES Menderas'in şahsiyeti! Îhtilâl sonrasmı ve bilhassa Yüksek Sorusturma Kurulu »e YUksek Adalet Divanının \eşekkülü ile meydana gelen gelismeleri, Yassıada Mahkemaleri ve sonuçlarını, mevcut kanun kayıtlanna uyarak bu seride yayınlamayscağım. Fakat bunlar Menderes'in Serüvenlerinin, Menderes Dramının, elbette kl aynlmaz parçalandır. Elbette kl Işlenip yayınlanacaktır. Çünkü Menderes'ln Yassıada'daki hayat hikâyesiyle, Yassıada Mahkemelerinin, Menderes'in ruh yapısı bakımından incelenmesi, bize çok düşündürücü safhalar arzeder. Bunlan aynca ele almak üîere, bu yazı serislni burada kesiyoruz. Ancak, bu serinin sonunu alırken, yazılanmıza, Menderes'in şahslyetine, kısaca göî atarak MlciliEO îVSSsriAşoĞLu İiNTiKAM YEMiNi Türkiye Kızılay Derneğince simültane tercüme cihazları satın alınacak veya kiralanacak Kurulup çalıştınlmak şartiyle teslim olunmak üzere dernegimizce uygunu tercih edümek kaydiyle simultane tercüme cıhazlan kapalı 2arfla satın alınacak Teya kiralanacaktır. Buna ait şartnameler Ankara'da KızüBy Oenel Merkezinden, Istanbul'da Kızılay Müdürlüfünden saglanabilir. Teklifler 26/5/1969 günü saat 15.00 e kadar Kızılay Genel Merkezine verilmelidir. Postada vâki gecikmeler dikkate alınmayacaktır ^ Cumhuriyet 5850 ACIK TESEKKÜR 1 Nisan 1969 Sah günü akşamı bir kalb krizı geçirerek, kaldmldığıın Haydarpaşa Numune Hastanesi âcil yardım servlsinde yapılan her türlü tedavi ve miidahaleye rağmen kalbimin durmuş olduğu ve 5 dakika süren bu zaman içinde hiçbir hayat eseri olmaması üzerine Allah'ın ilâhî mucizesi ve sebebine vasıta olan, mesleğinde hazik, Türk musikisine âşık Reanimasyon Servisinde tesadüfen nöbetçi bulunan Savıti Dr. FtKRET KARAHAN'm 4 saate yakın tedavi ve müdahale neticesi tekrar hayata kavusmuş bulunmaktayım. Bu sebeple evvelâ Allah'ıma şükreder, sonra Saytn Dr. Fikret Karahan'a, reanimasyon servisinde geçen iki günlük kritik devreden sonra tedavimi üzerlerine alan 1. ci Dahiliye Şefi üstat Sayın Dr. MECDİ ÜNER'e, Muavinl Sayın Dr Rahmi Baykan'a ve Sayın Dr. Yakup Çetin'e, Asistan Bay Mehmet Kıvanç'a, Asistan Bayan Dr. Aynı Hayat, Sayın Bayan Dr Gülseren Yazicı'ya, ilgilerini eksik etmiyen Baştabip Sayın Dr. Operatör SACİT TEZELLt'ye, Cildiye Servisi Sefi Sayın Dr. Cihat Ça ma, Asabiye Servisi Şefi Sayın Dr Fettah Demirhan'a, Nuran ve Sevinç hemşireye ve bana ssğlık lerr.enni^inde buli) nan Koşuyolu Göfüs Hastalık'an Hastane<=ı Baslabip. Doktor, idareci ve diğer personele. çocukluk ve meslek arkadaslanma, yakın akrabalanma ve avukat, doktor, hâkim ve müzisyen dostlarıma bana kuvvet veren. beni bahtiyRT eden ilgile rind'en dolayı, sonsuz minnet ve şükranlarımı arz ederim Merhum Bestekâr Kanuni Hacı Arif Bevin ngiu T)İŞ DOKTORU SADI ARtF ATAERGtN tSonuç: 468/5877) SAVAYA K4VU6Wtf Cu , Eczacı ve Kimyager Aramyor Büyük bir Uâç labrikssı için kontrol lftboratuannda şeflik yapabilecek vasıîlara haiz erkek eczaa veya kimyager aranmaktadır. Daha önce bu işlerde çalışmıç olanlar tercih edilir. MOracaatlann yaalı olarak (TÜrk Basm BırUği Ltd. Şti. F.F. Sirked Ebussuud Cad. 75/3) adresine yapilması rlca olunur. »ekiamcüık; 1755/5836
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle