05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DÖRT 13 Mavıs 1969 CUMHTTRİYET 1V1ENDER ES'in DRAMI ;•»/:*;«*?•»• * ..••• 3 ••... •aj)..1V:.'^rv "•••.'::•.'• . • '• • Yazan: AYDEMIR fakat halen ordu hlzmetİDda bulunan kurmay ve «ubaylann adlannı burada Termiyecegiz, Hul&sa mayısın yirmisine dogru, btr aralık gevseyen çah»malar, tekrar yoluna konulur. Suphl Karaman gene Kara Kuv vetlerinde ve hareketin merkezirjdedir. lıtanbul'la temaj ve bağlantılar ise yoluna girmiştir. Artık karar günü tiyin edilecektir. Bu arada Ekrem Acuner'de bir tereddüt görülür. Fakat Sezai O'kan, fevkalâds haller karsısında karar verm%sini bilir. Acuner tfe yerini ahr. 26 mayıs günü saat 11.30'da Sami Küçük'ün odasında Komite toplanır. Gene bir noksan görülür. öğleden sonra tekrar toplanılır. Ve karara vanlır : 27 mayıs gecesi saat 3.30'da ih tilâl başlayacaktır. Gece saat 21'de Harb Okulunda toplanı lacaktır. O sırada Istanbul'da da örfi Idare Merkezi ihtilâliı T karargâhıdır. General Sıtkı L lay, hele 26 mayıstanberi artık tertiplerin içindedir. Ve 27 mayıs akşaır.ı Hikmet Akıncı ona karan kesinlikle bildirir. Pasam, bn gece barası ihtilâlin karargâhı olacaktır... Cumhurreisliği Köşkünde ise Muhafız Alayı Kumandanı Köksal, Harbiyeden verilecek jşareti bekler.. Niteljim öyle olur. kumandas. verilivor CEMAL MADANOĞLU, KUMANDAYI VEEEN ADAM îktidara karşı öğrenci gösterileri, öğretmen | gusteriteri, HarbiyelÜerin, Subaylann, Avukatların, hele Hâkimlerin »essiz yürüyüşleri, çok ciddi ve mânalı belirtüerdir. Bnnlann mânaW st, üç kelimellk beyanlarla küçültülemez. dlr. Ve orada Bajvekll, artık misafir degü, nezaret altmdaEsklşehlrde son gece, M ro* dır. Havadaki ağırlık artmıştır. Eskişehirde çıkan Yenl Sakaryısı 2" mayısa bağlayan geceya gazetesinin, Menderes'e hltaben, haklı veya haksız: Kaatil!... başlıklı bir başyazı neşredeblldlgi, galiba taktbala dahi ugramadığı hava, etrafta eser. Ama geoe, gene bir ziyeiet sotr&sında toplarulır. 250 kadar dâvetli vardır. Hava subayları gene kendl havalanndadırlar. Menderes"! telefona dâvet eden Koralt&n ona, Istanbulda. Üniversite profesörlerinin sessiı yürüyüşe geçtiklerini haber verdiğl zaman söyleyeblldlği: Ya? öyle mi7.. den ibaretür. Soîraya döndügti saraan perişanlığı farkolunur. Evet, ögrenici gösterileri, öğretmerüerin sessi2 yürüyüşleri, profesörlertn, avukatlann, hâkimlerin sesste yüruyüşleri, blr iktidar için lyl alâmetler değildir. Menderes'in yanında General Kireçtepe, sessiz bir heskel gtbl durur. Sofrayı canlandırmak için birtatam soıaSü. çabalar yapılır. Ve işte Başvekil Adnan Menderes, iktidar ariamı olarak son konuşmasını o gece o sofrada yapar. Bazı parçalar verelim: « Memlekette hürriyet olmadığından bahsediyorlar. Bizim hürriyeti yok ettiğimizi söylüyorlar. Halbuki bütün taürriyetler, o derece suiistünal ediliyor ki, sofeaklarda kabadayılar, en açık Uhrikâtı yapmakta, kendileri için en küçük bir tehlike görmüyorlar. Bu kahraman profcsörler, 1950 den evvel neredeydiler? Bir zümre tarafından kiralanmış. bir ta» kım k»r» cübbe giymiş kuklalann, aldatılmış, iğfal edilmiş maaum vatandaşların, milletin iradesine rağmen barekete geçmeye tesebbüa etmelerinin »kıbeti Türk milleti torabndaa tayln edilecektir.^» Menderesin bu son nutku da, onun artık siriirlerin© bftltim olmadığıta gösterir. Halbuki daha 10 gün kadar önce ve Gediz Barajının açılışmda profesörlerden «K»ra cübbeliler» diye bahsettiği zaman, hemen kürsiiden inince arkadaşlanna: Hata ettim, tashih edece|im, demişti. Şimdi ise kara cübbeliler, sokak kabadayvlan olarak vasıflandınlır. Satılmış adamlar olaralc vasıflandınlırlar. Sonra onlann âkıbetini mll let nasü tayin edecekti? Yoksa Konya hazırlığr. ciddi bir gerçeğe mi dayanıyordu? ÇUnkü millet onlara haddini seçim yolu ile bildirecekse, zaten Menderes'ten istenen odvır. Seçime yanaşmaj'an veya yanaştınlmayan da odur. Perdenin arkasında nejer oluvordu? Disi Bond Eskişehirde Başvekil bu nutkynu verirken perdenin arkastnda başka tertipler cereyan eder. Gerçi araştırmalar; Eskişehirde ve 27 mayıstan önce, güçlü bir askeri üıtilâlci grupun varI'.ğından pek nişan vertnez. Ama hava ihtilâle hazırdır. Nitekim Ankara ve Istanbul merkezleri o geoe harekete geçeceklerdir. Istanbul'dan Eskişehire, rütbesi galiba yarbay olan havacı Ağasi Şen de gelmiştir. üaha ilk temaslarda Hava teşkilâtının kilit noktalan kontrol altınâ alımr, Menderes'in tevkiline karar verilir. Bunun için lstanbul ve Ankara radyolannın anonslan beklenir. Tevkifçiler. Albay Mulısin Batur'ıın evinde hazırdırlar. Gece ikide îıava alanına gidilir. Anonslar orada ve Albay Azaklı'mn odasında bek'.enmeye başlanır. lstanbul radyosu, gece üçbuçukta çalışmaya başlar. Zaten tstanbul Radyoevi, lstanbul teşkilâtınuı aktif üyesi Albay Orhan Erkanlı'nm tankları ile sanlmıştır. Nihayet îstanbul saat <30 da beklenen sinyali verir. Ve Albay Azaklı'nın odası birden karışır. Birbirlerini kucaklayan subaylar derhal tatalanmn başlarına koşarlar. Bir gyup da Menderes'i tevkif İçin Şeker Fabrikasma yönelir. Fakat Menderes yoktur. Öyle anlaşılıyor ki, Menderes, lhtilali saat üçbuçuk sıralannda haber almıştır. Zaten o gece odasına saat 2 sıralarında çekilmişti. Demek kl, hiç uyumadı. Ve ilk haberi alınca, bazl arkadaşları ile Vilftyete koştu. îskişehirin ihtiîâlci subayları Ise General Kireçtepeöen, Eskişehiıde idareyi ele almasım isterler. Uçak. meydanında ve Menderes tevkif edildikten sonra onu Ankara'ya sevk içîn hazırlanan uçak beklemektedir. Menderes'i haberdar eden, söylendiğine göre, Yurtiçi Bölge Kumandanı Hakkı Önel olacaktır. Ona Kütahya'ya kaçraasını tavsiye eden de odur derler. Zaten Menderes, onun vasıtası Ue yola çıkmıştır. çektir. Hattâ ihtilâlci süve oodan, Ankara'dan »ynlmamasıot ve hemen ihtilâle geçilmesini d* lıtemiîtir. Fakat Gürsel bun» muv»lakat etmemi?tlr. Hatta rneseli Alp»r«lan Türkeş'e göre, Gürsel Ankaradan «ynlırken, teşkilâhn dağıtılmasını veya kendl haberi olmadan bir teşebbüse geçilmemesini cfe »öylemi?tir. Diğer yakınlarına göre ise, gerçi Ankara'dan ayrılmakta ısrar etmiş, fakat «Lânm olor» benl çajınn, gelirim» demiştir. Bu ikl ifade arasmda ashnda, zaten pek fark yoktur. Hulâsa Gürsel gittikten sonra teşkilât, bir bassızlık hissetmiştir. Gerçi harekete geçilecektir. Harekete geçen de askerdir. Fakat askerî hareket, başmda daima bir general ister. O zaman başa bir general aranmaya da başlar. îhtilâlden sonra Gürselin işi kabul edeceği anlaşılmakla beraber, asıl kumandayı verroek için bir general iâzımdır. Bir aralık Sıtkı Ulay düşünülür. Sıtkı Ulay'la 2 mayıstanberi temas vard\r. Ama Genera'., aktif bir duruma girmez. Halbuki Mısır Ihtilâlini görir.üştür. Elbette ki bazı tecrübeleri vardır. Menderes ise Sıtkı Ulay'dan «Harb Okulu Kumandanı yakîniır.izdir» diya bahseder. Bir taraftan da General îrfan Baştuğ düşünülür. Fakat ne Ulay, ne Baştuğ Komite toplantılarına çağmlmamısiardır. Nihayet 13 mayısta Komite, kumanda verecek adamı bulur: General Cemal Madanoğlu !.. Ondan sonra Harb Okulu, fiilen bir" ihtilâl karargâhı gibidir. Komiteden Sezai Okan, Alparslan Türkeş, Mustafa Kaplan ve diğer biri aynı zamanda Harb Okulu öfretmenleri olarak mektebin içindedirler. Hikmet Akıncı (sonradan General) Ihtilâlciler safındadır. Gene değerli bir asker olan Harb Okuru Alayı Kumandanı Müçtebâ Özden harekete katılmışf.r. Ve bu mühim bir noktanın e'e geçirilişidir. Çür.kü harekete nihayet, Harb Okuln Alayı öncülük edecektir. Geneikurmay'da Sami Küçük bir koordinatör ve bürosu da bir nevi koordinasyon bürosu haline gelmiştir. O sırada bu büro ile aktif irtibatta olan ve Kumandan yerini alıyor! 27 mayıs gecesi artık herkes vazifesinin basmd'adır. thtilâlciler. Harbiye'ye hâkimdir. Ve dışarı ile irtibat kesilır.iştir. Şimdi söz artık, İhtilâl işaretini verecek ve ona kumanda edecek adamındır. General Madanoğlu, nasıl blr işin başsorumlusu olarak ortaya atılmakta olduğunu bilir. Karar ânı gelmiştir. Artık, dönüsü olmayan bir yolun Ozerindedirler. Madanoğlu ileriye çıkar. Ve kısa nutkunu verir. Bu nutuk, aynı zamanda bir yemindir. Gece saat 11.00'dir : «Arkadaşlar ! Telâşeyi bırakın da ?erlerinize otnmn ! Bn müdabaleyi, mecbnrî olarak yapıyoraz. Ve kararımızın dojraİQ|xtna inanıyoroı. îjn anda vaz^eçsek bile, artık çok geçtir. Çayın üzerinde at detiştirilmezmls!. Bn işi, nt sefirlik, ne vekillik için yapıyornz. Ynrdun yüksek menfaatleri için yapıyornz. Kalanlar, ölenlerin bıraktıklanna, sonana kadar bakacaklardır. Bnnlar için yemin edivor musnnnı? Yerain eâiyornx ! Tann yardımcımız ol»on.ı Hareket başlamıstır. Kumanda eden adam, kumandasını vermiştir. Bu yeminin; elyazısı ile yazılıp, sonra çoğaltılan bir fotokopisine bakıyorum. Hayalimde, yakın tarihımizi daha önce yaşadığı ihtilâllerin, meselâ 1908 ihtilâlciJerinin sat silüetleri canlanıyor. O ihtilâJe de onlar, saf ictealistler olarak atıldılar. 27 mayıs akşamımn havasına da temiz bir riizgâr hâkimdir. Öyle hareket edilecektir ki, kan dökülmemeye çalışılacaktır. Ve bu ihtilâl, bir Beyaz İhtilâl olacaktı... (1) Ş. S. Aydemir: tkincl Adam. Cilt: IH. ss. 452512 YARIN: Son güçlük Çankaya'da yeniliyor.. ÜÇ . ~ 13 KAGITCI rası yoktu. Birazdan Savcıhğa götürülecek, ihtlma), ihtimal değil muhakkak, tutuklanarak ceıaevine yollanacaktı Bunda kuşkusu yoktu. Çünku tevkif karan çok önceden alınmış, görüldüğü yerde tutuklanması sağa sola bildirümişti, ki tutuklamışlardı. Ah bir paket cigara!.. Annesini düşünde görmesi iyi ama, yılan ne oluyordu Bir düşmanı vardı da kovalıyor muydu? Kimdi bu düşman? Herhalde onu ihbar eden. Bu sakın Sema olmastndı?.. Karyoladan inip elini yüzünü yıkasa, sonra da odanın içinde köşeleme dolaşsaydı ne iyi olacaktı. Örtük kapıya baktı, bakışlaruıı duvgrlarda dolastırdı, pencere.. Dışannın sabah adına griliği dağıhyor, ortahk her an biraz daha ışıyordu. Elyüx yıkamak için dışan çıkması gerekecekti. Gerekecekti ya, kapısının önünde beklediğini sondığıni sandığı nöbetçi ne diyecekti? Birden küçük su dökeceğini hatırlaymca, sidik sıkıştırmağa başladı. Gittikçe artabilir, yatamaz, kalkıp oturamaz hale gelebiiirdi. En iyisi bir denemek!.. Karyoladan yere kaydı, çift kösele sarı ayakkaplarını çorapsız, çıplak ayaklarına giyerken, « Buradayım!» demek isteyen nöbetçinin öksürüğü kapmnın önünde duyuldu. Hiç önemi yoktu. Kapıya yiirüdü, avucunun içiyle vurdu: Heraşerim!.. Dışarda sert değilse de ciddi blr «es: Ne var?.. Helâya gitmek îstiyorum, açsana kapıjn, Nöbetçi besbelü nöbeü devrahrken böyle biı gereksinmeyi de devralmamıj olacaktı ki: Yasak. dedi. «Müfettisler müfettisi» tuvaletin de ne için yasak olabileceğini anhyamadı. Tuvaletü bu. Küçük aptesti sıkıştırmiftı iste. Ya büyük de akîederek geliverirseydi?.. Tuvalete gitmenin yasağı oluv mu evlâdım1! «Memet>ti o. « Yasak!» dedi mi yasakü. Akan «ular durmalı, Memet'ia yasağına uçan kuşlar büe ü\Tnalıydı. Durmadı, uymadı mı, «Memet durdurur, uymıyant uydururdu. « Evlâdım» sözünden «Meanet» anladı ki içerdeki en azından babası, dayısı, belki de küçük amcası yaşmdaydı. Yaşındaydı ama, içerdeki değil yadırgı, babası, dayısı, emraisi olsundu isterse. Yasak yasaktı ve «Memet» in yasağına bütün dünya uymalıydı. Sonra, nöbetteydi «Memet». Nöbette ol. masa, hele basıbozuk hayatmda, kim olursa olsua ekmeğini paylasır, karşılıklı cigara içer, yükü var« sa «Bilâ bedel» tasıp, toprağıru gurer, yajlıysa srr» tına alıpkilometrelerce tasirdı. Nobetteyse ij de« ğijiyordu. Ama, vazife namustu. " (Ark&sı T M ) Perde kapanıyor! TIFFANY'JONES P0<2>e OCGE. ; YEMiNi Kütahya'da Menderes, evvelâ vilâyete gider. Vali yoktur. BaJQ yerlerle temaslar sağlamalc ister. O da olmaz. Vali Muavini ise ona vaziyeti açıkça bildiıir: Ordu idareye el koyrnuştur! Eskişehirden General Süleyman Tulgan, Kütahya'da Hava Er Eğitim Tugayı Kumandanı Albay Süleyman Demet'e, Menderes'i tevkil emrinl verir. Ve üâve eder: « Eğer onu elinden kaçırır•an, seni kurşuna dizerim!» Bir süre sonra Albay Demet' ln cevabı şudur: « Menderes'i derhal tevkif ettim. Emirleriniz?» Bu hikâyenin ayrıntıları malumdur (1). Başvekil Menderes, artık tevkif edilmişür. Bu sırada Ankara hiç durmadan, ihtilâlci anonslarına devam eder. Ihtilâl başlamıştır. Ve 14 mayıs 1950 seçimleri ile iktidara gelen Menderes ve Demokrat Parti, 27 mayıs 196ü da ve gece saat dbrt sıralarında amk iktidardan düşürülmüştür. îktidar Askerî Idarenin eline geçmiştir. Gonk çalmış ve perde kapanımştır. Bevaz İhtilâl! Cemal Gürsel'in izni 3 mayısta çıkmıştı. Aynı gün Kara Ordusuna vetîa mesajım ve Savunma Bakanı Etem Menderes'e, evvelce suretini verdiğimiz mektubunu yazdı. Ertesi günii de Ankara'dan aynldı. Gürsel'in aynlışınm Ihtilâlci kadroda tereddütler ve hattâ bir gevşeme y»ratt;ğı bir ger Birden kafasmda sim?ek çaktı: Sakın Seml sakh olmssındı otelin bir yerlerinde? Bal gibi de olabilirdi. Karı, şu kadmlardan. Tavladığl biriy le otele gelmis, odalardan birinde idiyse, pencere ya da tül ardmdan onları görmüs, tanımış... onlardan çok, onu, yâni Kudret Yanardağ'ı, «Müfettişler müfettişi»rü daha açıkçası, görmü}, polise telefon etmişse... Aklına yatmıştı: Olabüir!. dedi. «Bal gibi de olabilir!» Bir el hareketiyle kafasındakileri sanki attı. Olan olmus, geçen geçmisti. Bütün mesele ju vartadan yakayı sıyırmak, anacığına yıldınmı çe kip, Idris'le birlikte gelmelerini sağlamaktı. Annesini acıyla hâtırladı. Anacığı, herşeyi! Bu dünya'ya onu bağlayan belki de en güçlü bağ. Gözlerini yumuverirse, Kudret Yanardağ için ya jamanın hiç bir önemi kalmıyabilinii! Deriin bir iç daha geçirdi anacığı için. Şimdi artık her şey süinmişti «Müfettisler müfettişi»nde. Içine anacığı gelip oturmuî, yaşh gözleriyle bakıyor, sanki « Yavrum» diyordu, «Kudret'im. Çok hastayım. ölmekten korkuyorum. O'mekten değil. seni yeryüzünde yapayalnız bırakmaktan! Gözierimi yumuverirsem hâlin nice olvır?» Gözlerinden yuvarlanan damlalar, altındakl karyoladatı tozlu döjeme tahtalarına düştü. Gerçekten de, anast, anacığı ölüverirse ne yapardıT Uzun uzun düşündü bunu elinde olmıyarak. Kolu kanadı kınlabilir. belki de artık kalıbı kıya fetiyle insanları aldatabilmek kaabiliyetini yitirirdi. Ne zaman, nasıl geçtiğini bilemediği uykuda anasıyla başbaşajdı. Yıllarca öncenin lstanbul say fiye semti. Ufacık bir çocukmu?. Başını annesinin iri memeli göğsüne dayamış. Kadm oğlunun iri, yusyuvarlak, son derece biçimli basını, sırma saç larını okşuyor, « Kudret'im» diyordu. «Büvüye cek, nişanlar, madalyalar jçinde paşa'lar olacaksın. Anneciğini saraylarda değilse bile, kocaman konaklarda yaşatacaksm değil mi?« Sonra iri salkımlar yüklü üzüm Htüklerinin arasmda bacaklarmın o!anca gücüyle koşmağa başlamıştı. Birden sarı bir yılan. Çığlık çığhğa ge ri dönmüştü ama. yılan, çatalh diliyle fışılıyarak «kmış akmış. ardını bırakmamışü. Kanter içinde uyandığı zaman, yattığı odanın jranyana iki penceresi sabahm ilk griliğiyle aydm l'anmıştı. Esnedi, bir daha esnedi. Ah sigarası olsaydı şimdi! IV. Cigarasahk \ııun uzun sürecekti besbelîL Pa Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir ve Hidrografi Dairesi Başkanlıgından bildirilmiştir: DENtZCtLERE VE HAVACILARA 55 SAÎIL1 BİLDtRt: 20 ilâ 24 Mayıs 1969 tarihlerinde 08 00 ile 17.00 Matlerl arasında aşağıdaki noktaların birleştigl saha içinde »eyretme, demirieme. avlanma ve bu sahanın 11.000 metreye kadar olan yüksekliği can ve mal emniyeti bakımından tehlikelidir. AKDEKİZ tSKENDERTJN KÖRFEZİ Dörtyol, Payas Snleri, 1 lncl nokta: E 5912 No.lu Iskenderun fenerinden 024 derece ve 6 mil mesafede, enlemi 36 derece, 41 dakika Kuzey, boylamı 36 derece. 12 dakika Dogu. t Inei nokta: Knlemı 36 dere«e, 40 dakika Kuzey, Boylamı 36 derece, 02 dakika Dogu. 3 öncü nokta: Enlemi 36 derece, 49 dakika Kuzey, Boylamı 38 derece, 02 dakika Dogu. 4 ttncfl nokta: Endemi 36 derece, 49 dakika Kuzey, Boylamı 36 derece, 12 dakika Dogu. DENtZCtLERE VE HAVACILARA rtNEMLfc IH'Yl'RULt'K. e e Atatürk Universitesi Rektörlüğünderi 1 Univeralt«mls hlzmet blnalannda bulurjdurulmak Ocere yangın mslzemesi aîınacaktıı. 2 Bu iş lçio toplam muhammen bedel 88.1S4. TL. «J olup k teminatı S.956.70 TL.. maddesl uytuıses kapab 3 Ekslltme 2490 sayılı kanunun 31. sıdır. zarf usulü Ue 3 Haöran 1969 Salı günü saat 15.00 de Atatürk Üniversitesl Satmslma Komisyonu Başkanlıgı odasında yapılacaktır. 4 Bu İse alt şartname ve lüzumlu evrak hergün Unlversitede görülebilir. 5 Taliplilerin muvakkat temlnat miktannı lhtlva eden Üniversitemiz vezne mafebuzu veya Banka teminat mektuplarıyla ve cari yıla ait Ticaret Odası vesikası ve lndirim yapacaklan kapalı zarflarıyla birlikte lhala. saatlnden bir saat evveline kadar Üniversitemiz Satınalma Komisyonu Başkanlığına müracaatlan Hân olunur. Bu saatten sonraki müracaatlar kabul edilmez ve postadaki vakl aecikmelerden idare mesul degildir. (Basm: 15135/5751') (Basm: 15111/5753)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle