22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3AHİFE DftRT 2 Nisan 1969 CUMHTJRtYET Toprak ana, onun diltni anlarsak jüldnü vcrir. Onım dilini nin ılk şartı isc, tnprağı scvmek ve bağlaumaMnı bilınek.Lr.. bhtd MENDERES'in DRAMI Yazan: AYDEMIR l lkpııiıı yorıııııı toprakları üstüne maaelâ Ankara Sonuında büa buğdaym flyaO, ortalam» 4 kunı?tu! Bu flyatla köyün çalı$TUrklye, blr yorgun topraklar Olkestdir. Bu topraklar, en be maıı, köyUn yaşaması, köyde blr kalkmm», elbetta M mümreketli samlan yeTlarde bil« yor kUn deCUdl «jundur. çünkU onlar, tarih öncestnden beri çiğnenlr. Tarlh Demoknt Parti iktidftr» geöncesinden beri emlllr, yrpraUnco v« bu iktidar yolund», tılır. bühassa köylerden büyük dssAsırlardanberi devam etmektek bulunca, iktidann ilk Taıile beraber, bühassa XIX. ve ıelerinden biri, köye yöneliş olXX. yüzyularda âfet haltal alan mak zorundaydı. Bu ybnelişin, orTnansızlaştuma, susuzlaştıran» çtagüerlni ve başlıca hasıma ve iyi topraklann akıp gitlalanm yenneye çalı?acağız. mesi de, Türkıyeyi büyülc ölçüFakat bu nasüaların elde edilide bozkırlaştırmıştır. Halbuki •sinde ve bu yönellşte Demoknüfus artmaktadır. însanlar çorat Partinin bir şansı, sanıyoğalmaktadır. Şu halde toprağa rum kl, Menderes'in, yani topyonelmek ve onu uyandırmak rağı bilen bir adanun sahnede lâzımdır. Yani bu yorgun topraklar, ona yönelecek, onu u bulunuşu oldu. Bu noktada biraa durmak istiyorum. ÇUnkU yandıracak bir Devlet siyasetinin, fcele Cumhuriyetin ilk gü Menderes'in hikâyesiııi ve şalv siyetini, hata ve sevibı içtnnündenberi, hasreti içindedir. de, am» her cephesi ile belırtCumlmriyet Halk Partisi iktimeye çalışan bu yazılarda, dan, altyapısı gereğince değeştıremediği, yolu ve iyi fi onun karakteristik bir yanı oyan koye götüremedlği için, zi lan bu toprak bağlılığı üzerinde dunnazsak, hikâyemizde 0raat siyasetinde bu bakımdan başanlı olmuş sayılamaz. Atanemli blr unsuru lhmâl etmlş tiırk hayata gözlerini yumarken. oluruz... bağlıUfiuıı verraeye çahşan bu dinlediğim şeyler, sayfalan, onun, caman zamaa beol daim» duygulaadırtruştır: uyanan toprak h*sretin« de lşa BU yeni yenl tek blr ret ederek lşley^jegim. Çünlril vatan, tek blr millet olnyogene bir yakıa »rk»daşından, nu. Tıpb Fatih mnanında onun bu ruh h&llni açıga vursn glbl. Fstih Asadotnda çenaküler dinlemlşiındtr. Ve bu $HU Ofoc bojlaruu Mrleskonuşanlann, kendl »rsularına tirdl. Biı de memleketl biruyarak Isimlerini sçıkUyamaleştinsek, yenidea kurmkk dığun için üzgünüm. Ama büsorandsyu. Blr jehir diğerlnl t»mııı«r. Tol yok, i ı yok, tün nakledllen «özler, oîduğu gibl nakledilmiştir. Bunun böyIra? açtnac, kervaa jeçmeı. le olduğuna, uzakta v« yakınBöyle vstan olsoutz! da, bu sayfalan okuyaa bu ln Orta Anadoluya çok yanar, çok si2lamıdı. Saray ve Osman sanlar, kendi içlerinde şehâdet h ldaresinl «uçlayışlan, bu ba edeceklerdir. îçte aşağıdald saTopragın r* çUtçinin muştu. 9u »oıier M kundaa sertti. Şu sözlerl de ve tırlar da o nakillerden biri: Menderes'i toprak arJRViçı r* yalnuı Ml mi, bora mı? Ya «O Çine ç*yı na sarelim: toprafc tenıyış yönunden ele a «Bazan da blrden lçinden, ttmdf? • aatr bu Qn* ç»yı kuraklık? Ankarada tw«m galtrken, onun meseU toprak re Dönyada, karh daglan ile bir toprağa dönüş hasreti taşar ı maa beraber kırlarm kaçüğı y v m ataMm attn» ataBMwyl>r. lormu konusundakl şu roy» bu Hem Tftlmı ÇbM n i ? T« kın bır arkadaşından da şun ncak denlzl bu kadar jakın nc dı. Ve bu fiasret, hem yakanş, gorUslerinl, yahut meseli topr*si var? hem itiral şeklird alırdı: MenderM nchrl? lan dınlemişündır: rak »ğmlığı vasfını, cesareUe Yasemlnler, fuİTalar, ports «Çatarbeyliden dışanya öyle aolar oldn ki, dişlearka plâna atayomm. Bu sa«Mecllst* «ok mttnalnşalı kal çiçekleri .. rünle tarnaklanmı yedim. taşmakla. acaba hata mı ettırlarda <Jil« gelen sadece, btlgeçen eelselerden soora, herSonra Dogu Anftdoluyu ahr: S»t»h kalkmiftuB. Herşey tim diye düşündağüm olmuif tün bunlardan tecridedilmiş keslerin »rasından sıynlıp Şu Mu? ovasııu bak! Eğer h»nrdı. Pamnk toplanacaktur. Şimdl Kara Göl burbir insaaın toprak re memgözden kaybolmayı, kırl*r» bu ovaıun toprağına hâkim otı. Ortauk günlük güneşUk.. leket topraklan üstündekl duynumd» tütfiyor. O zâlim Çids 24 saat gidilen yerier de açümayı severdi. lnrsak, yahuz orası bW besleBir yıldiT bekksdiğin viaâle gulandır. Hem romantik, hem vanntş ya? Ama gittiği yerne çayı. o taşkınlı Mendeıes Bn arzusunu blr f ö ı l»a yebilir... (sevîçmeye) tam kavuyacak maddeye dayanan duygular... de de tüccar naılı, tüccsr sabahlan ov»ya in*n sis. retinden anlardım. Evvelâ Evet, toprak uyanırsa, uyuAraşttnn&larım, dlnlediklerim gazapb. Hanlarda sürüneSonra o karşı nfuklard» Ayo arabasında, ben arsbunyan topraklar uyandınlırsa, ve gördüklerim bende çu kacek. tüccarın keytini bekledın dağUn, Samson dafl»Ama baktım. Şa d»jm »rda Meclisten ayrüırdık. Y» Türkiye içinde, yeni bir Türnaati uyandırnuştır M, Mendeyecek... n?.» dından blr?eyler geliyor. çtttlik yoUannd». y» Folatü kiye dogabîlir. Ama gerek Men res toprağı tarurdı. Toprak bah Boyle konuşrnalardan sonr», Gökte bir kars bulot. SonBoyle anlarda herşeyi unuistilcametinde şehir dıjma çı deres'in, gerek bugünkü takipsinde, toprak agalıgı dışında ve daima bir siire kendi içine daT* bir bora, bir «Joln. bir kınca duralardık. Şoför Sabçılerinin, bir taraftan bu kö tur, hemen mâziye dalardı: bunun üstünde bir toprak anlalardı.. Şimdi artık, şu toprak Jırtına. Şimştkkrse ışıl tşü riye. muhadn da alıp geri Şu bizim kâhya Memişye yöneliş çabalanna rağmen, yışı vardı. Toprak sevgısi Menüzerinde ziraat, sanayi ve inçakarlar. Eb, ne çâre? Boye dönmesini söylerdi. Zaten diğer taraftan köylerın gelişigüoğlunu daima hatırlarım. O dereste, romantik bir sevda gtşa meselelenne de göz atars, dolu olnusa, Çİnenin semuhafız işine, oldum olan zel boşalması, şehırlere geUşipü kâhy» değil, halk tilozobiydi. Bir zaman hiç anlamabıliriz. Çünkü Menderes'in hili, Menderes'in taşknu d» •hşamadı.» zel akınlar ve bu akınlann ulutuvdu. IHrdi ki .. dığı, hlg ilgilenmedigi o Çatarkâyesi demek, biraz da bu meolabilirdi . orta teşviki suretıyle yarattık Klmden korunacagım, derbeyli topraklanna kendinl veriseleler demeîctir... Bir aiacm altına bucüllan sosyal çelişme, hattâ sosdi, korunmak niçin? Ama o zamanki gerçekler, şinden başlayan bu toprak anladüm. O and* sıktığun yumyal tehlike de var ki, ona dayışuıuı, onda gitgide, rnemleişin butün şiirini bozardı. Hele böyle gezilerde, arkaYARIN ruklanml», elime geçse, Gdk ha ileride aynca değinilecektir. ket blçüsünde bir toprağa bagsından otomobilin kendinı taBuğday 3 knruş. Köylü ikl Tannsuu boğabilirdim. Satça biı lanış ruhu aldığını gbsteren bekibetrnesirK'»:n ve muhalızın açuval bugdayı eşefine saraEvet, bu çiftçinin kaderilirtiler çoktur. Çunkü Çakırbeycak. tstasyon, yahut kasaba, tarijşma dir. tlâhi bir zulumdür. A yak seslerinden rahatsız olurlide tabiatın hem merhameti, du. Şoför muhafızı da alıp arabazan 6, baxan 8 saat, en Menderes'in Romantik, hattâ m» in»n ki bun», defrme inhem zulmü ile haşır neşir olbayla geri dönunce, evvelâ beazdan üç saat. Orta Anadolu mısdk ölçulere varan toprak »an dıyanamaı .» nim arabama binerdi. Bir müd det yolalırdık. Sonra benı de durdururdu. O zaman otomobiYazan; li bir kenara park ederdik. Şo»ede beraber yürürdük. Toprağı özleyiş r MODESTY 6LAISE 3ıZ /VIOB'LLE Gorth Bir gün, ger.e bdvle kırda beraberiz. O gece toprak biraz yagmur almış. Yeşil tarlalarda taze ekinin, tatlı bır yüze gülüşu var: Oh ne guzel, dedim, yağmur yagmış, toprak doymuşıur. Durdu ve atüırcasına cevap verdi: Sen ne söylüyorsun? Toprak doyar mı? Bu toprak asırlardır aç'. Onu bix aç bıraktık. Ormanlan yokeden, sulannı kunıtan biziz, blzün Atalanmız... Ama şimdi Ataiarımızın bütün vebâlj ; biıim üstüniuiâef * Ver b*n» "şo" kalemini. . Kalemımi verdim. Cezbeli bir hal içınüeydı. Yere çomeldı. Ka lemle ekin köklerinl eşelerneğe başladı. Biraz ıslaklık. Sonra biraz nem ve daha sonra toprağm hemen altı kuru... Ayağa kalktı: Gördün mü doyan toprafı? Bu toprak bu çilentilerle mi doyar? Asırlarca aç kalan, susuz kalan toprak: Buna bütün Sakarvaları, Kızılırmaklan, bütün yeraltl hazinelerini akıtacaksın. Bu Atalannın borcu, bu bizim borcumnz.. Bana bak arkadaş! Bu sahipsiı Türkiyede insanlar, hem kuraklıklardan, hem taşkınlardan ölürken, biz Meclirte ve bugünkü gevezeliklcrüniıle, günahınuzı atfettirebiliriz mi »amyorsun?. O sırada üzerinde, bır misyoner hali vardı. Zaten Menderes' te, kendisinin bir beklenen adam olduğu sarusını, ben, zaman zaman sezmişimdir: Türkiyeye büyük adamlar gelmiştir. Ama Tiirk toprağını Unıyan insan, gtlmemiştir.. > Hulâsa öyle göninür ki, Menderes'te bir toprak cezbesı, bır toprak mistigi vardı. Bu belki onun Romantik mizacından gelen bırşeydi. Yahyt öyle değıl de, belki sıir yapıyordu. Belki aslında toprağa karşı da hercâi idi. Ama muhakkak olan şu ki, toprağı tanıyordu. Onun dilini anlıyordu... ELKABRTH S. HOLÖING NİHRL YEGlNOBfiLl Çevıren: Tiffcmv T1FFAHY JOHES Jones Toprak uyanınca? Menderes'in hem Romantik, hem maddeye inen toprak anlayışına ait, gerek Egede onu tanıyanlardan, gerek Ankarada onun yakınlanndan ve biraz da yordu. Doktor Ponievski, «Peki, peki, üzülme» dıyerek ona doğru eğildi ve onun gozlerinden akan yaşları Killian yavaşça, «Ne var?» diye sordu. Afallasılmeğe başladı. Chauvemey gözlerini kapamiştu mıstı. Chauvemey cevap vermedı. «Ne var ne olu Doktor Killian'dan yana, «Haydi. git> gibilerden bir yor? Ne arıyorsun burda?» baş işareti yaptı. Chauvemey sol kolunu şöyle bir kaldırdı. ElJ Killian sabahiığmı giydi, gidip oda kapısmı açkıpkınr.ızı kan içindeydi Zorlukla konuşarak: tı ve Sibü'le yüz yüze geldi. Ev sahibesi al şifon«Hırsız», diye söylendi. «Bir hjrsız.. Ben buradan bir neglije gijmişti. Öfkeden titriyen bir lısılsını... Ponievski sandım... Cağır onu... Baskasına ^tıyla: lwı?. . ^ U * ' tNe îşteT d5ndüriiyor6ntttJî bttrda * diye sordu. Vfr yere yığıldı, kaldı. Gözleri kapanmıştı. Killian, «Ufak bir kaza.» diye cevap verdi. «Tel» Külian oda kapısmı açıp koridora baktı. Kimsefon etmek istiyorum.» cikler yok. Sonra banyodan geçip Ponievski'nin ka«Ne oluyor, dıyorum sana?» Sibil genç adamı pısma vurdu. Yavas sesle, itip geçmeğe çalıştı ama itemeyince ayaklannın «Ponievski !> dedi. ucunda doğrularak içeriye bir goz attı . kanat çırp Doktor Ponievski onun çağırmasııu bekliyormu» tığı halde uçamıyan bir kocarnan, kızıl tüylü kuş. Sesini yukselterek, «Bilmek istiyorum» dedi. gibi hemen, «Efendim?» diye cevap verdi. Killian kapıyı arkasından kapayıp koridora çı Isık yandı ve dev yapılı doktor efikte belirdi: karak, «Chauvemey bir kaza geçirmiş. dedi. «Has«Ne var?» taneye kalkması gerek. Can kurtaran istıyeceğim, Kill.an âdeta sert bir sesle, «Gel de Chauvertelefonls.» ney'e bak bir kere» dedı. Ama hâlâ yavaş konuşu Sihıl, «Olmaz öyle şey» dedi. «Önce ben göreyim yordu. O anda en önerali şey sessiz davranmakmış kazaredevi. Bırak, girevim içeriye.» gibi gelıyoıdu ona. Bınsinin. birden, bir çığhk koŞ:mdi Killian da öfkelenmeğe başlamışü. «Kayparıvereceğinden korkuyordu. bedüecek vakümiz yok» dedi. Doktor Ponievski yalınayak, Killian'ın odasma Sıbiî. Buna ancak ben karar verebılirim» dedi. geldı. Kırmızı . beyaz çizgih pijama giymiştı ve dev "Benitı evim bvırası. Son söz benim » cussesine rağmen bir dağ kedısinin sessız ahengiyKillian, «Son söz doktoıun» diye ona çıkıştt. le yuruj'ordu Chauverney'm yanına diz çöküp kan «Ponievski onun yanında şimdi. Derhal hastaneya h e'ini kaldırdı. Sonra hafıfçe ayağa kalkıp kendi kalkması şart, dıyor.» odisına gıtti ve elinde siyah bir çanta olduğu hal• Ponievski mı? Erıc ha'» Sibil neşesizce güldü. de dondü. • Adamcağızı Eric'le yalnız bırak:r=an can kurtaran «Ben onu kaldırayun, ser. de ceketini çıkar» dikâr etmez tabut getirmek gerekir.» yerek Chauverney'in kolttığunun altından kavraOda kapısı açıldı \<s Ponievski başını dısan uyıp doğrulttu. Chauverney'in başı göğsünün üstüzattı. ne yuvarlandı. Yüzü kâğıt gibi beyaz ve pek sâkınTe'efon ettin mi. John?» di. Killian ceketini çıkardı onun. Adamcağızvn Sibil. «Ben ederim, şimdi». dedi. «Kendi do'<gomlek kolu kandan sırsıklam olmuştu. Doktor onu toniTta». gene yeve uzattı. gömleğinin kolunu sıyırflı ve Doktor Ponievski, «Santrala» dedi. «Cankurkan kaybını durduımak için, bileğin heraen üzetaran Istiyeceksin. Hem de çarçabuk.» rine bir burgu yapıp sıktı. Kadm. «Peki», diyerek döndu «Yatağa yatıralım» dedi. Baygın adamı ikisi kaldırdılar ve götürüp yata Doktor içeri çekilip kapıyı kapadı. Kilhan ğın üzcnne uzattılar. bir an ne yapacağını bilemıyerek duraladı koKillian. «Ö'.ecek mi?> diye sordu. ridorda. Sonra birden aklına bır şey geldi ve Si«Derhal bir hastahaneye yatfrnıak gerek. Kan bıl'in arrlmdan s»ğırtti Sıbıl merdivenin orta vevermeü. Hemen telefon et de bir cankurtaran rine geldjği zaman onun ayak sesini duydu Söygöndersinler.. Doktor Ponievski bir taraftan da le bır orr.uzunun üstünden baktı ve başladı kosçantasmdan bir şeyler çıkanyordu. Killian onun maya. Killian da koşrr.aya başladı ama kadın tıir elinde bir iğne şmngası gördü. hayîi öndeydı. Kütüphaneye girerek kapıyı içeDoktor, «Bu teleforlar dahilidir» dedi. «Dışarı riden kapadı VP kUitledi. K'U.an oı>un teleîoını ya telefon etmek için kutuphaneye gıtmek gerek. çevirdigini duyabilivordu. Sonra sp=mi işitti: Santralı bul ve cankurtaran arabası istediğini söy «Doktor Jacnbs? Ben Sibil Bell. Doktor. yalle hemen gönderhler.» vanrım hemen gelin burp.ya... Evet bir kaza . Birden, «Hayır, olmaz'.t diye bir ses duydular. Evet Hemencecik, lutfen.» Cıhz ama kesin bir sesti bu. Chauvemey konuşSibiı kütliphaneden çıktı. Anahtar ellndeydl. muştu. Kapıyı bu sefer de tistten kiliMedi. Killian'a köDoktor Ponievski cüssesiyle çelişme yaratan son tü kötü bakarak yürudü ve gene yukarıkı kata suz bir şefkatle, «Rahat dur, Chauvemey» dedi. çıktı. Gene Killian onun peşine düştü. Yatak o«Kendini yorma.» dasma girdiler. Doktor Ponievski hastanın baş u«Olmaz... Hastane... yok... dedikodu yok .• Chau cunda sigara içiyordu. Yüzünde tuhat bir ifade verney şimdi korkunç bir çabayla gözlerini de açvardı. Âdeta asil bir ifade. mıştı biraz «Kaza...» d.ye fısıldadı «Traş makinem.. kaydı.. kaza...» gozlerinden aşağı yaşlar yuvarlaıu(Arka» w ) 21 •••••••••• | E L E K T K İ K IDARESİNDEN İstanbul şubemizin yeni teleîonlan •••• >•••••••••••••»»••»•»•• * Muhtelif Malzeme Satın Alınacaklır 1 lâaremlz îhtiyacı için muhtelif malzeme teklif alınmak »uretiyle satın alınacaktır. 2 Bu işe ait «artname ile listeler Gazi Mustafa Kemâl Bulvari No: 19 ANKARA'daki Ikmâl ve Satınalma Şubesi Şefliğinden temin edilebilir. 3 En »on teklif verme tarihi 21/Nis«n/19«9 saat 16.30'dur 4 îdaremir mübayaayı yapıp yapmamakta veya dilediği satıcırfan dilediği şekilde yapmakta serbesttir. ELEKTRÎK ÎŞLERİ ETtT İDAllESİ GENEL DtREKTÖRLÜGÜ (Basın: A. 725513249/3495) 26 62 7426 62 75 ••••••••••••»••••••••• • • • • • • • • • • • •• • • • • • • • • (Basın: 13257/3478) Diyarhakır VaUHğinden 1 Mülkiyeti Özel Idareye ait Çermık ilçesindeki Kabhca Oteli bınasımn aylık kırası (2500), yıllık (30.000,00) Lr. bedel uzerınden beş yıl muddetle kıraya verüıne ı*i 2490 sa. Ka. 31.ci Mad. trrtıkan kap»U xari usultiylo «rtırmaya konulmu?tur. 2 lh»le 17/NİSAN/1969 Perşembe günü saat ll'de Vilâyet Mskamı bitişiğindeki Encumen salonunda yapüacaktır. 3 Geçici teminat (8750) liradır. Bu ışe ait evvelki şartnanıeye mustecir lehine 3. madde eklenmis olup her gün me«ai saatleri dahilinde V. Encumen kaleminde aorülebılir. 4, Telliliye, gazett ilan bedeiı, v.s. masraflar müstecire aittir. 5 T»lipler kapah zarf usulüne uygun olarak hazırlıyaeakları trklif zarfUrını ıhale saatmden bır saat evvel Komısyon» vermeleri hususu ilân olunur. .iBasuı: D. 8812774/3453) Tuzlu ve Şekerli Btsküvi (Serinletici) Salın Ahnacaktır Ortakhğımızın 3 »ylık ihtlyacı olan Serinleticinin muhammen bedeli 27.000,00 TL. olup, şartnameler Taksim, Güraüşsuyu Caddesi. Dümen Sokak, Gumüspalas Apartmanı'nda Levazım MüdurlüŞü'ncien almabilir. Kapalı zatf'a son tek'.ıt verme tarihi 16/4/1969 Çarşamba günu, saat lo.CVe kadardır. TÜRK HAVA YOLLARI A.O. : 13018^3455).
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle