28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHÎFE DÖRT 14 Nisan 1969 CTTMHURİYET MENDERES'in DRAMI Yazan: AYDEMIR Bağdat'tan esen ruzgar na kansması, Bağdat ihültlitv den sonradır. Bağdat'taki ihtıl&l, bir askerl üıtUâldi. Ihtilâl sonunda tarallık tasfiye edildı. Ve başta kıral olmak üzere Bağdat'taki Hâşimi hanedanı ile, iktidar kadrosunun önde gelen adamlan hayatlannı kaybettiler. Son zamanlarda kıral ve çevresi ile bılhassa Menderes aşırı derecede lçli dışlı olmuşterdl. 15 nisan 1955 de Iki devlet arasında imzalanan işbirUği antlasması (Bağdat Paktı) ile bu yakınlık, sıyasi bir koke de oturtulmustu. IRAK'm Upulu Basbakaıu Nuri Saifin, devrilisl Menderesl allak bullak etti. OrtaDoğu, tlkçağdanberi, devletlerin ^erlerin dikkatini çel\iştir. 1957 den öyle bir hava esti ki, Ortadoğu'da bir derlik ve önderlik hayali, Menderes'in hayyelesin», kamçüar gibi oldu... ve 1 1 sonra, nevi lide 14 temmuz 1958 de Bağdat'ta patlayan ıhtılil, Demokrat Parti Ust kademesinde beklenme yen etkller yaptı. Bizde D P. ve C.H P. arasında sürüp giden siyasi mucadele, thtilâl sözunün polemık unsuru oluşu, yanl ıki partı arasındakı soz duelloları Halbukl Bağda.t'tak.1 re]im, saglam bır temele dayanmıyordu. Meselâ bir aralık Amerikan Cumhurbaşkanhğına da aday olan "Wendell V/üIkıe, daha 1940 iarda yazdıfcı «Tek bir Dünya» isımli eserinde Bağdat'ı zıyaretınden bahsederken, Irak' ın bir ihtiiâle gebe olan halıni anlatır. Ve hanedanın akibetmden, adeta haber verır. Hanedanla halk arasında zaten bır bağıntı yoktu. Irak Başvekilliğiru tapulu gorevı imiş gıbi elinde tutan ve Arap asıllı eski bir Osmanlı subayı olan Nuri Sait Paşa, sevilmıyordu. Ihtilâl ise kıral ve yegeni Abdülilah'la, Nuri Said'in, kim bilır kaçıncı dela olarak tam Türkiye'ye hareket edecekleri ve Yeşükdy Havaalanında tertıpler ahndığı sırada patladı. Menderes üaerindt» bu habenn tesırt büyük oldu. Hattâ Iraklı dostlannın, kaçabılirlerse derhal Turkiye'ye getirilmeleri için Urdün Baskentıne tair aakeri uçak bile gönderdi. Ama artık vakıt geçti.. Ben öyle düşUnüyorum kı, Bağdat Paktınm, Menderes in ruhiyattnda romantik bır yeri vardır. Bu pakt, Menderes'in tam Mısır'ı myaret için tertipler alındığı ve Mısır'la Turkiye arasında, ilk günden, yani 1952 Mısır ihtililinden beri bir turlü düzelemeyen münasebetlerin duzelme ihtimalının belırdıği bır sırada ve beklenmeyen bır anda ilân edildı. Irak hderleri, halkçı bır ihtılâl yapan ve halka yönelmis bır rejim kuran Nâsır'dan zaten kuskudaydüar. Nasır'ın, bütün Araplar üzerinde lıderlik iddıası güttüğü kanısındaydılar. Menderes'in Mısır'ı ve Nâsır'ı 2iyaretı onlara, Nâsırın Ortadoğu'da prestıjinı guç'endırecek gıbi gelıyordu. Ve rfene şuna ınanıyorum ki, Menderes'te de, eskı Osmanlılık havasından gelen Mıstık ve romantik bir eğüimle, kendisinin ve Türkiye'nın Ortadoğu'da bır nevi sıyasi önder, bır Dişi Bond MODESTY BLAISE 8İZ1M gVD&J TEl£F0U KOMÜSTUĞJU SENMI nevi siyasî otorite olmak hayaU yer etmışti. Onun bu romanük duygulanıun, içeriden ve dı sandan beslendiğıne de inanıyorum. Daha sonra ve 1956 da Ingiltere ile Fransa Mısır'a saldırınca, bu geç kalmış ve bırkaç gün içinde iilâs etmış raaceraya da adeta kendmı vermışn. Bu konuşulurken: «inRiliılerle Fransızlar üd sün daha dayansalar, Nâsır'ı yere sererlerdi» sözlenni, ben kendısinden dınlemişimdır.. Bu saldınnın ardından, pakt gerefınce, Turkiye de Süveyş'ı korumak gibı tekiıflere suruklendı. Bu garip bır siyasetti. Hele Bağdat ihtılâlinden sonra ve hiç kımse d&vet etmeden Amerikalılann Lübnan'a yaptıklan çıkarmaya, bizim de katılabileseğımız yolunda Turk Dısişleri Bakanı Zorlu'nun beyanlan, e'bette kı, Başvekilın bılgısı altında oldu. Hele Reisicumhur Celâl Bayar'ın, Urdün'ü zıyaretmde ve ürdün ordusunun Ssrail'e karşı tam Kudüs şehrmdeki sıperîerinde, bır gun Türk kardeslerinin de bu siperlerde ve karşıdakı duşmana karşı harb edebılecekleri yolundakı beyanatı, hâlâ izah edilemeyen bır siyasî çıkmazdı Hülâsa, Menderes'te bır Ortadoğu romantizmi vardı. Fakat Mısır'la Tealıst munasebetlere girilecek yerde, âni bır gösterişle Bağdat Paktının ılânı, yersiz ve verimsız bir ayakbağı oldu Bu antlaşmanın bütün netıcesi. tstanbul'un Irak Kıralı ve ıdarecilerı için, sık sık gelinen, bir eglence yeri olmasından ibaret kaldı. Ama Menderes, bu köksüz insanlara kendıni o kadar vermi$ti ki, Bağdat'ta ihulâlin patlayısı ve dostlannın tam kadro ile öldüruHişü. kendisi uzcrinde, öyle gbrünüyor ki, derm bir darbe tesiri yaptı. Ve ışı der^.al Türkive şartlanna ak tararak, siyasi hayatımızda bir ihtilâl kompleksi ve ihtilâl edebiyatı uyandırmaktan kendini alamadı.. bu değındigimiı; günlerin ve şartlann, önemli yerleri vardır. Daha yukandaki sbzlerde, iki taraftan bırınin, yani Demokrat Parti Başkanı ve Hükumet Reısuıın, siyasî çatısmalann yö nu h.nkkında gbniş ve değerlendırmelerıni gördük. Şrnıdi de, Halk Partisinin ve dolayısiyle tnbnü'nün mücadele yonunu ve slogarüannı araştırmalıyız. Eğer bu sloRanların ve çabalann hakikaten bir ihtilâl gayretı aksettirdıklerınl görür ve ihtilâlin bajragııu onların tasıdıklarına sahit olursak Menderes'in dramında 19581959'un, muhalefet bakımından müdahale ve etkilenni tesbıt ederız Bunun ifade edeceti mânateeönemlidir. Yani Menderes mi Halk Partisinin bir ihtilâl hazırtadığı vehmindediT Yoksa Halk Partisı mi ihtilâle çıkan yola, kazma küreklerle dokülerek bu yolu açmaktadır' Bunu soğukkanlıhkla aydmlatabihriz. Bu soruların cevaplannı aşa ğıda araştıracağız. Fakat Halk Partisinin ve Inönü'nün bu konudaki durum ve çabalanna değınrneden önce ve kvsaca, Menderes ve D.P. üzerinde bazı problemlere, kısaca göz atalım Valılerin, Kaymakamlann tehdit ecLldigini söyler. «Bnıüar tenalık getirtr» der ve ekler: «Böyle yapacaklar ama, böyle yapınca da iktidar* partisi: «Gitmem» deı. Ben iktidar simdi eUmdeyken, ya panm derîm.. Çünkü miJletimizi ve memleketimizi bun ların serrinden muhafaza etmek en kutsi varifemizdir.» lnonü'nün cevabı gene basıt Ur: «Demokrasiye paydos detneye, Demokrat Parti Baskanının fücü vetmeyecektir..» Ama tzmir nutkunun meydana çıkardığı ve asıl mühim olan, Menderes'in yeni bir rejim aramakta oldugudur. Evet, yeni bır rejim. Ve bu rejım, De Gaulle'un, yeni Fransız demokrasısıne benzer bir şey olacaktır. Yani bir güdümlü demokrası.Bu gudvlmlü demokraside ve eğer De Gaulle gibi muvaflak olunursa. Meclis'e tabiî, istenümeyen partılerden pek lazla milletveküi gelemeyecektır Yahut da, bır takım reiim emniyeti tedbirleri konacaktır Menderes $öyle konuşur: «Biz öylesine bir demokrasi, öylesine bir hürriyet istiyoruz ki, bulup Utbik etmek mecburiyetindeyiz M, bu rejimde hürrlyetin bütün Menaeres, gidlşattan memesasları mahfuı bulnnacak nun değildir. Halk Partisinin ve rejimin tetnelini teskil idareyi sindirmek, korkutmak eden bir devlet nizanunt çabalannda olduSu kanaatindemuhtevi bulunacaktır. dir Balıkesir'den sonra ve 21 Fransada bir hürriyet suleylul Rünü îzmır'de yaptığı ko Istimaü olmustu. Fransa hal nuşmada bu kanaatini açıklar. kı hürriyete gitmek istiyor Menderes, başka bir rejim arıyor! da. Kransa'nın relerandum ile kahul ettiği yeni Anayasa, eski Anayasalardan, yüı. lerce fersah uzaklasmış. bam baska bir ruh içinde yazılmışttr...» Evet. yakından biliyorum M, Menderes, Fransız Anayasast ile il^üenmistir. Bunu incelemiştır Fakat, bir diger eserımd» sorduğum bır soruyu burad» da soracağım: Acaba Menderes blr De GsulU olabilir mlydi? Hayır! Ancak, De Gaulle biçiml v«ya buna benzer bir Anayasa yapıp referanduma sunsaydı, öyle sanıyorum ki, halk elkânnın ona yem bir $ans tanıması, pekâla düşünülebilirdi.. Simdi durumu bir de. Halk Partisi yönünden «YARIN Mlalk Partisi, sloganlannı ortaya atıyor YOIOIR ELISABETH S. HOLDING NlHfiL YE61N0BMJ Çevtren: İhlilâlden bahsediyor Gorfh Baftdat'taki ihtilâlin, Menderes'ın ruhunda, belki kendisi de farkmda olmadan, sen tepkıler yarattıfırva işaret etmiştim Simdi onun bazı kuşkularmı açığa vuran konusmalanndan bazı sozler verelim. Ragdat ıhtilâlı daha önce kavdettigimiz gibı, 14 temmuz 1958 de olmuştu. Asağıdaki parçalar, Men deres'ın 6 eylul 1958 de Baltkesır ko^usmalsnnd^n ahnTnıştır". «Bu memlekette varatılmak istenilen ihtilâl ha^asını bunu besleven meşum 2ihniye«le beraber bertaral etmcnin imkânlarını. evrelâ biz. memleketimUi tenvir etmek volu ile temin edeceOnların niyeti, Türkive Büyük Millet Meclisi denilen aziz kâbeyi itibardan düşürmek ve memlekete. işte Meclis te kalmamıştır diyerek ellerini. koUarını sallaya saltaya. seçimlerin semtine dahi uçramadan iktidara geMvermektir. Üçbeş siyaset muhterisi, ihtilâlin ne vakit bir hak olduğu hakkında üçbe? kelime^i bir ara>a çetirerek. çatık ka«ları ve asık suratlan ile, içlerinin zehrini. sanki bir devâ imiş tfbi. millete dökmek istiyorlar. Irsk'ı misal göstererek ve îrazetelerinde milleti mütemadiyen tahrik ederek adeta. «Bunlan da öldürecek bir «.erıterde, bir serseri çıkmayacak mı?» demektedirler. Açık söylüyorum. Onların açıklıkla konuşamadıklan işte budur. AUahtan ailerim. Bunun teıahürü bir yerden belirmesin. O lamaıı bu yaptıklannın hesabını ödemek m'^fburiyetinde kalacaklardır..» Menderes, bu konuşmalarmı yaparken Inönü ve Millet Meclisi kürsüsünden: «Sartlar tamam olunca, ihtilâl nıesra bir hak olur!» sözlerini henüz söylememişti. Yalnız Menderes'in Balıkesır nutkuna su sözlerle mukabele etti: «Dokuz eylul günü biz muıaffer ordulann başında îzmir'e çirerken, boynumuzda padisahın, iuam (erma mnı tasıyorduk.» Bütün bunlar şunu itade edi yordu: Memlekette siyasî tansı yon yıikselmektedir İhtilâl soz İPri artık sahnedediT. Eger tsmet Paşa ve Halk Partisi de ihtilâl istiyorsa, vaziyet çok tehlikelıdir, demektır Mende resin Balıkesir nutku, bu par tiyı, bu yola sapmakla suçla maktadır Eğer hakikaten durum ve gidişat buysa, çok partilı rejimin kaderi, bizzat bu rejimi getirenler taralından hançerlenecek diye dUşünebüı riz İşte bu noktada durmalıyız Ve yakm tarıhımızin bu önem li ârundaki bu keskın çatışma lan ınceleyerek, o safhayı gere gince değerlendirmeliviz. Yan) bır süre sonra ihtiiâle varacak olan gelişmelerin akı?ı içinde partflerin ve liderlerin durum ve temavüllerini açıga çıkarmalıyız Çünkü konumuz. Menderesin âramıdır. Bu dıamda, Kısa bir sessizhk oldu. Sonra ev sahibi, «Ben de insanlar hakkında verdiğinı hükümlerde hiç yanılmaro, Kıllian. Görür görmez ısındım sana. Seni sankı eskiden tanıyormuş gıbi bir his var içimde,» dedi. «Çok nâziksiniı, beyefendi.» •Senin akülı, hamleci ve... sidık bir insan oldu ğunu tahmm ediyorum, oğlum. Daha doğrusu, enninim bundan. Ideal bir idareci. Tam müdür ve âmir olacak kırattasın. Seni bizim sirkete almak istiyorum, Killian.. Killian gözlerıni alçak gönüllü bir ifadeyle indırerek. «Ne diyeceğimi bilemiyorum, efendim,. diye mırıidandı Luther Bell, «Seni haîtada yüz dol&rla 15e baş latabilinm» diye sözune devam etti. «Bundan sonrası artık senin kendi elinde. Yükselmek istediğın kadar yükselebüirsin.» Genç adam, «Çok nâzıksinız» diye geveiendı. Içinden, «Bir yaşıma daha girdim!» diye düşünüyordu. «Bayram değıl, seyran değü... bu işm içinde bir iş var, azızim Mr. Bell .. bir bit yeniği var, bu isin içinde.» Luther Bell, «îstersen yarın sabsha kadar burda kal, oğlum» dedi. «Yann sabah New York'a be raber inerir ve ben seni ortağım Harveyie tanıştırınm.» Duraladı bir an Soluk mavi gözlerinde belli belirsiz bır endışe. «Kendi iç gudülerime pek güvenim vardır benim» dedi. •Anlıyorum, efendim.» «Öyleyse an'aştık. değil mi, oğlum?» «Kusura bakmayın, efendim; biraz düşünmem gerek. Şimdikf işim ne olacak. filân... O kadar ânı oldu ki bu teklifiniz. Biraz vakit rica ediyorum. Si ze çok minnettarım ama siz de takdir edersinizöyle ayak üstü karar veriliverecek bir şey değil bu.» •Maaş az geldiyse biraz daha yükseltmemiz bel ki mümkün olur. Yann Harvey ile konuşurum.» «Eksik olmayın, efendim, ama mesele maaşta değil. Ne olsa onemlı bır konu bu. Ben hayatımda herhangi bir adım atmazdan önce etraflı dıisünmek isterim.» Öyle ya rüş%ret kabul etaıek kolay değil! Ei raflıca düşünmek gerek. Haftada yüz küsur dolârla işe başlatmak rusvet sayılır bal gibı. Lâmı cimı yok bunun. Ama ne?den veriyor Bell bu rüşveti bana? Onun bir sımnı mı biliyorum acaba? «Izin verirseniz bu konuya sonradan, gene te mas edebilir miyim. eîendım?> Mr. Bell, babacan, «Elbette, oğlum» dedi. «Bu gece gene konuşuruz, istersen Sen salim kafayla bir düşün, taşın.» j j SâRîn 'kafa ha! Mr, Bell 'onüh katasinın su,"" anda ne derece allak . bullak olduğunu bilseydil Içi de sebepsiz, târifsîî bir hüzünle dolup taşıyor du. Zavallı Jocelyn zavalh yolunu şaşırmıs kü çük kuş. Yıldız gözlüm benım1 Demek söyledıği şeyin, «Beni öldürmek istiyorlar» deyişinin aslı varmış. Ponievski zehırlemiş olsa gerekti onu. Yoksa, onun ölmediğıni, kurtulduğunu duyunca neden kaçsın palas • pandıras? Zavallı Jocelyn zavallı Ponievski . zavallı Harriet ve zavalh, zavalh Killian! «Ona eümle ekmek yedirdim. Sem" bolik bir hareket bu. Dönüşü yok. Onun bana ihtiyacı var. Bana güveniyor. Ve bunu bilmek bana hem güç veriyor . hem de paniğe uğratıvor beni.. Hepsi iyi. hoş ama Luther Bell'in bendca istediği nedir? Neden rüşvet teklif ediyor bana?» Jocelyn'e sorsam mı acaba? Ama yapamam Dayanamam pHık. dayanamam...» Killian Mr Bell'in yanmdan ayrılınca. nerev» gittığını pek bilmeden dol?sma|a başlamı^tı Biraz sonra kendinı, konağm yan tarafındakı bır çamhkta buldu. Ne kadar asudeydi burası! Snbah güneşi yerlerde benek... benek... Biraz ötede ağaçların arssında bir garaj vardı Killıan etrsfın» bakınırken, garaj tarafmdan. üniformalı bit tjoffir göründü ve ona doğru ilerledi. O zaman Killian elinde olmadan Cınarh Pansiyon'daki o sessızlıği hatırladı Bır felâket uzerine kefen gibi inen se» sizlik Şoför şımdi iyıce yaklaîmıştı Kısaca boylu, tıknaz bir gençti. Mavi gözlerinde birat camlajmış. biraz çılgm bir bskış. Killian. «Birşey mi istedin?» diye sordu Genç soför ağzmı açtı ama biran ağzından se? çıkmadı. Gözlen hâlâ acayip bakıyordu. En nıhavet yan boğuk, van iız ama gene de pek ya vaş bir sesle: •Yolda bir adam var, efendim» diye cevap ver di. «Bilmem ama.. olü galıba.» Killian, «Nerde?» diye sordu. •Arabaya binerseniz sizi götürürüm, efendim.» Kıll'an gayet serin kanlı, gayet pratik, «Pekâlâ.» dedi. Ellerini, titredikleri belli olmasın diye cep» lerine soktu vç soforun peşine düştü Garajın önünde duran bir arabaya bınerete çamlığı geçtıler. Chauvemey olsa gerekti. yoldaki ceset Baskası olamazdı Belli bir şeydi zaien, enınde sonunda birinin öleceğı. Günlerdir hs>v=>da buram buram cinavei kokmaktaydı. Hem de .locehn'in duruo dunıp kurban gittiğı kıypırık cına yetler değil de şoyle okkalı. dört başı mâmur, kanlı cesetli bir cinayet Ah. Charlie Chauver» ney kabak senin başına mı patlıyacakü?. (Arkasi v a r l Tiffcmy C0CB...BU yj\GIkl USPİŞB YAN• & G4ĞHT. Alpar \ TEŞEKKÜR ömrünün ilkbahannda Hakkın. rahmetine ka\nışan Hacettepe Universıtesı oğrencilerınden Türkân ve Selâmi Sanaçuı sevgiü kın, Alı Selik, Filiz Sanaç'm kardeşleri, Sanaç, B. Akıncıoğlu, özbek, tçmeli, Karabiber, Çakm, Sanüdilek allelerinin kıymetli yegens Dış Ticaret Müdürü ve Sekreter firamyor 1 Şirketimizde Dış Ticaret Müdörü olarak görevlendirilnıek üzere dış ticaret ışlerınde ve tercihan sebze ve meyye ihracatmda enaz beş yılhVc tecrübesi bulunan. İngilizce, Almanca veya Fransızca dillerinden en az birine vaJul oVan, yüksek okul vey» fakülte mezunu aramyor. 2 İngüizce muhaberatı idare edebUecek ve serl daktilo yazabilen bayan sekreter aranıyor. Bu konuda enaz iki yü tecıübesi olanlar, İngilizceden başka Almanca veya Fransızcaya da vâkıl olanlar tercib edilir. İsteklüerin mografi. bonservis ve diğer belgelerile birlikte 3 Mayıs 1969 a kp.dar şahsan veya ile müracaat etmeleri rica olunur. FATMA MAHMURE SANAÇ'ın eenaze törenine katılarak ve çelenk göndereTelt acımıa paylaşan mUesseseler, aile dostlan, hemşehri ve akrabalanna şükranlanmın sunarız. SANAÇ AÎLESİ (Has: 1468) «1204 KPYIP Kayserl Emniyetınden aldığım pasaportumu ve hüviyet cuzdanımı kaybetUm Yenılerinı alacagımdan eskisinin hukmü yoktur. Himmel BAG Cumhurıyet • 4206 Ç UK O N AM ' ^.ukıiTova fiarenciye, Yaş Meyve Sebıe ve Su Urfinleri Ticaret ve Sanari A. Ş. Atatürk Cad. Parit Apt Kat 1 Cutnburıyet 1198
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle