04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHlFE DÖKT 12 Nisan 1969 CTJMHURIYET tktidarm zirve noktası, bazatı da Inlşin başlangıcıdır. Ve bu iniş, ekseriya bix omuı f arlnna bile varmadan başlar. Ervelâ kendimizl oyalar gibi oluruz. Ama temelde ve yapıda yıpratıct unsurlar, biz onlan görmesek de, hüküm lerini icra ederler. Ve bu bina bir £ün, birden çökebilir... MENDERES'in Yazan; DRAMI vetler BÜnne«l mttmkündü. Yanl olanlarm ve olamayKnlann, basanl«nlann v« b«ş»rüamayanların, soğvıkkanhlıkla ve teorübeU blr sorumluluk seciyesl ile ortaya dökülmeai gerekiyordu. Oysa muhaleleta karşı darranışlar toyaaıya oluyordu. î»met Paşanın hakla olan bir gezisinde taslanması, llnç edilmelc isteniçi, yanOMUşj, hatta yere düşürüldügü zaman, sağlığı için bltim deruek olan muamelelere mâruz bırakılışı neydi? Bütün bu saldmların düzenlendiği bir şehre, Hükumet nasıl olur da daha önc«den, Ordu nlçin tedirgindi? HoeapartDUer, hattâ VeVdüer göndelar, mektepler, Universiteler rebüirdi? Bu Uşak olaylan niçta hem tedirgin, hem kırgünlerinde, evvelce Ordudan gındı. Memur neye iktidaTdan çıkarılmıs bir Albaya: yüz çeviriyordu? Adliye cihazı Büyük caferde tnönö or* neye kınlnuştı? İktidan tutan tada ve l'şakta yoktn. diye vagazeteler niçin ve ancak Devzılar yazdınlıp, bunun iktidar letçe, besleniyordu ve okuyucu gazetesinde nesredildiğini görbulaıtuyordu da, basında tnuhadügüm zaman; lefet gelişiyordu? Demokrat Partinin iktidara gelmesi Je ri Hayır, Menderes mantığv raatta. sanayide, ticarette ayam bu kadar kaybedemez. bunnsvn hareketlüik, şimdi niçin Urı vazdıran ser unsurlari var, reaksiyonlanra yaratıyordu? diye yakındıgımı hatırlarım. Banka ve kredl işlerine tefeciGarp Cephesi Kumandanının r e 1 liğin. particiligin girişi niçindi ! rede ve nerelerde olduğunu. AVe eski bir bankacı olan Batatürk nutkunda anlatır. Zaten yar, bunu nasıl deferlendiriyorîsmet Paşanın Uşak'ta istediğl du? Vatan Cephesi ne demnknevdi? Uşak'ın kurtulusuııda, ti? Bu bir parti miydi? Bir karargâh vaptıgı evi ziyaret etcemiyet miydi? Yoksa köylermek! Ona yasaklanan ^'e «Glde, kasabalarda, niçta ve ne derim» de>ince tizerine serserizaman harekete getirilecegi bellerin çullandınldığı olay iste li olmayan, ama vakti gelince buydu. Halbuki bu olavlar o'.urkendısinden bir şeyler bekleken Usak'ta, Demokrat Partinen sorumsuz bir hareket gilcü nin merkezden. önemli temsilmüydii? O günlerde ve bu cepcileri vardı.. Ve sonra, va o hede, 700.000 kişiyi toplayacağız Topkapıdaki linç tesebbfisleri, daniliyordu. Ne olacaktı? DevYeşiihisar yolu olaylan? Halet kararnamelerinin bile İJ.n yır' Bütün bunlar D.P tçin edilmesinin yasaklanmasına i e zincirleme bir yıpranıştı ki, örfi idarelere varan bu yol neMenderes de bunları önleyemereye kadar gidebilirdl? digine eöre, demek ki. ortada HUlâsa, daha sayfalar doîduartık. sarsılan bir düzen vardı.. rac9k bir takım sorular ki, hep sl de kavgalan, püruHüleri deYARIN gil, Devlet ve Hükumet ve Muhalet Bsskanları ile, birkaç Tian Gerçekçi bir tık sahibi adamm, bir masa mantık kontrolü basında oturmasıyla incelenebilirdi. Yüz binlerin arasında yalnız kalan bir adam Menderes'in hayat sathalannı yakından izleyenler, onun mizscı ve davranışlan bakırnından Demokrat Partiden önceki hali ile iktidar safhasındaki halleri arasındaki görünüş ve davranış farkla.nnı kesinlikle ayırd ederler. Hatta bu iktidar safhasında da, 1954 ten Önce, 1954 ten sonrası gibi bolüntüler de yaparlar. Ama Menderes'ln 1957 den sonrakl ruh halinln, arkadaşlanna, çevreslne, dostlanna ve hasımlanna karşı tutum ve davranışlarının degiştiğini, dilbirliğl ile kabul ederler. Kısacası 1957 seçimlerinden sonra Menderes, artık başka bir Menderes'tir. Biz, bu safhanın gehşmelerine girmeden ve galiba hataya da düşmeden ona, yalnız kalmış adam diyebülriz. Hem parti grupundan, hem kabinesinden ve galiba, Cumhurreisinden de kopmuş adam! Bu devrenin, evvelâ Menderes bakımından havasına, sonra da memleket bakımmdan gö rünüsüne, şöylece göz atmalıyız. Sonra da aynı devrenin, başlıca olaylan üzerinde duracafız. Miçin? N OT Menderes.in aile şeceresinden 18. asra kadar inen baba kolu'nun tablosu tamamlanmıştır. Bu y a n di» zisinin sonunda verilecektir. Evet, blr bakışta her şey, t*biî dekonı içınde yiirür. Toplantılar, seyahatler, gövde gösterileri devam eder. Her taraJta icadedilen Vatan Cephesi. mensuplanndan sadakat yeminleri gelir. Hele yurtiçl gezilerinde, daha varacağı yere varmadan, yollara on binler, yüz binler dökülürler. Polis, jandarma, asker ve kumand&n kordonlan ona selâma dururlar. Is lanbulda Park Otel, artık ikinci bir Başvekâlet konağı halini aür. Ne vakit, nerede olacagı, ne yapacagı, kiminle bulusacağı, ne konuşacağı pek bilinmez. Hattâ bazan öyle olur ki. Ankara'da onu bekleyen Cumhur baskanı, Ank&r&'ya. gelip ooa görünmeden kaçan bu siyasî 11derin peşinden gitmek ve onu aramak gibi durumlarda kalır.. Hülasa, Menderes artık, hem kendi içine, bem kabına sığraayan insan halleri gosterir. Kendisine kalb bağUUgı gösteren, onu anlayan ve ona bira* huzur sağlayan bir göntil arkadaşından ise, artık yoksundur. O'nu, kendi evinin dışında tek seveni, tek değerlendirebüeni de, hercailiğine, «Artık yeter» demıstir. Yalnıa »cıyarak, kırgınlık duymadan demistir, bu sözleri.. Bu böyle olunca da, Istanbul' da sokağın adamlan, elbette ki etrafını saracak, O'na ağlannı atacaklardı. Onun, her zâman çocuk kalmış tarafını bulacak ve bundan faydalanacaklardı.. Hülâsa, 1957 den sonra Menderes, yalnız parti, yalmz hükumet hayatı lçinde degil, kendi içinde ve kendisiyle de, taran kırana bir boğuşraa halindedir. Bu yalnızlık günlerinde ona hiç yar olan yok mu? Bu soruya mutlak olarak «Hayır'» demeyelim. Ama inanalım kı, dostsuzdur, yalnızdır. Ama bu si Bondİ MODESTY BLAISE * GortN Tiffony ITIFFANY JONES ... NESEÜ VE. GuMU Go: işin blraa da köttiye gttmekfe olduğunun, zaman zaman farkındadır. Yalnız kendmi seveni degil, ilk ve son arkadasını bile kırar. Aylarca ona küskun kalır. Kabul isteklerini boyuna erteler. Arkadaşı ona meselâ: « Artık yeter! Bu gidiB iyi degil, bu gidişi düşünmek lamn> demiş olabilir. Ama bu uyarı anlarmda Menderes hayalinde, her gittiği yerde karşısına çıkan on binleri, yüz binleri canlandınr. Kendisini, bu, «Bupun var, yann yok» insan İHTtLALtN SORUMLUSU KtM? kalabalıklarının sevgisi ve koruyucu emniyeti içinde hissesanatının içinde yaşamıstı. Halk rilmiştir. Fiyatlar ahp der: adamı değudi ama, halktan gegıder. Fiyat kontrolleri ise, len adamdı. Halkı, milleti, bi« Millet benimle beraber, kdksüz, mantıksız, sistemsiz riken ıztıraplan ve bir avuç inder, milktin istemediği ben debir tedbirler zinciridir. Bu zmsanın kumarbaz sefahatleri argilim, siısinizl» cirin ışleyişi, onu işletenleri bikasında asıl kütlenin durumunu le tatmin etmez. görecek, anlayacak, bunlara Ama ne var ki, bilhassa dar parmak basacak adamdı. gelırli, sabit gelirli insanlar, Hülâsa, bir Reisicumhurla Ordu mensuplan, işçl ve şehirBaşvekil arasında otorite yande yaşayan nülyonlar, bu zincişı degil, bu ıki en sorumlu inrin dügümleri içinde, faskıvrak san arasmda gerçeklerin, bir bağlanımşlardır. Haykırırlar Halbuki bu bir gaflettir. kurmay masasma döRülen, IJUV dururlar, ama bu sesler, boşkü dâvalar mıting meydanlarınvet ve zaaflar gibi, ortaya selufcta kaybolur. Köylere gelinda ve renksiz kalabalıklan rilmesi lâzımdı. Gerekiyorsa, ce, onlarm çofu, gayesiz, makiçinde halledilecek degildir. Bu hem Meclis Reisliğinde, hem satsız, gelişigüzel boşalmaya dâvalar, meseleler ise, gittikBaşvekillikte nöbet degistirmebaşlar. Tek fabrikası olmayan çe çeıınleşir. Dar boğazlara gilerine giderek, kabineye taze, Ankara'da, nüîusun yansından yapranmamış ve vaadeden kuvlazlasını ne şehirli, ne de köylü olan bu ihtiyat issizler ordusu teşkil eder. Bütçe hastadır. îhtiyat paralar karşılığı diye icat edilen bir sistem, bütçe dengesinl büe, yabancı bir devletin, âtilet ve mürüvvetıne bağlar. Maliye Vekili, devlet borçlanru gizlemeyi bir sanat sayar. Döviz tahsisi lşleri, karanlık bir perde arkasında yurütülür. Ve kanunlara uyan vatandaş, hangi talebinin nasıl, ne vakit ve ne todar karşılanacağını biünez. Ama arada, evvelce bilinmeyen bir 31 takım mekanizmalar da durmadan işler. Meselâ Yeşilköyde bir otelin yıllarca yetecek «Sigara versene, Jocko.» luks malzemesinin bütün kar•Yasaktır her halde.» , &'< Ut şıhkları bir günde çıkar da, «Aldırma sen.» U YÜKkurulan ve işletmeye girecek Killian ona bir sigara verip yaktı. Genç ktt ar. SBLIİZ... tesislerin ham madde veya yekasına yaslanarak onun elini tuttu. dek parça talepleri aksar du<Bilemezsion nasıl yorgunum.» n|r. Dışarıdan aîınan yeni bir «Anlat bana, n* oldu?» j } . , ; gemiye, hiç de tamire ihtiyaç •Dün gece Eric'deo uyku ilâiçı ştedim. O q*. 1 olmadığı halde, çok milctarda p verdl.. " ' tamir ve revizyon dövizi gön«Neydi verdiği Ilâç?» derildiginin hikâyesirj dinle«Ne bilcyim ben, Jocko? Belki yeni bir ilaçb miştim ve galiba doğruydu. da dozunu bilemedi. Ya da benim bünyem kaldırBorçlanmamak vaadi ile gemadı. Ne bileyim'.» len Demokrat Parti iktidan, •Çok mSkul davranıyorsun, Jocelyn. Aferin.» gıttikçe borçlanıyordu. Anti de«Senin hoşuna gidecek şekilde konuşuyonım, mokratik kanunları kaldıracaJocko. Sana işin aslmı soylemenin bir faydası yok ğım diye iktidaTa gelen Demokki!» ıat iktidar, bu kanunlan kaldırcYani ssluıda yeni bir cinayete mi kurban gitmaktan başka, anti demokraüğini söylemek istiyorsun?» tık kanunlar getirmısti. Bir •Kapay»lım bu lâfı, Jocko.» Vekilin bir ünzasıyla, dünya«Bence kapamıyalım, Jocelyn. Senin Ericle nın her yerinde dokunulmaz oolan maceranı baştan sona kadar dinlemek istiyolan Yargıtay Başkam ve arkarum ben.» daşları, beş dakikada yerlerin«Demek ki antatanlar olmuş sana. Istiyorsan ben den ayrılmak zorunda kaldılar. de anlatayım.» Hükumetin buna: «Istediğiınden değil, caneağızım. Ama bu öyle Ne yapalıın, yeni kabir sey ki senin anlatraan şart benim de dinlenun çıkardık, bu kanun bize «nem öyle değil mi?» Yargıtay Reisi üstünde dei «Dinle öyleyse. Tam olarak bilemiyeceğim ama tasarrut hakkı veriyor, aşağı yukarı iki yu kadar önceydi. Bir sinüzit demesi, mantık karşısında, hailtihabı olmuştum aijrısından deliye dönüyordum. zin bir yenilgiydi. Bir aile dostu beni Eric'e gönderdi. Eric bana bu ilâç verdi ve bu ilâç çok iyi geldi. Kokainmış meğer. Ben bunu bilmiyordum, tabü, ama bilsem de vız gelecekti. Acım dinmişü ve kuş gibi hafiilemi? İKİ tim. Sadece o kadar değil kokair.in tesiriyle deli İÇİMCe BİT gibi mutlu ve heyecanlıydım da! Bütün gün rüya Ama alttan gelen tepki, üstcennetlerinde dolasıp durdurn. Ama o gece ağn getekılerin haberi olmadan, yahut ne tutturdu. Ben de hcmen Eric'e koştum. tabü. onlarm gormemezliğine rağmen, Aklun başımda değildi. Acıya hiç dayanamam ben. birikip duruyordu. Bu birikme, Ama Eric bu sefer kapı dışarı etti beni. Çektigun bir patlamaya da gidebilirdi. acıya inanmadığını. bunun vehimden ibaret olduğu Bu geiişmeler içinde ve sağdunu söylüyordu. Çılgma döndiirtı. Ağnyı dindirmek yulu insanîar tarafından kendiijin bardak bardak viski içmeğe başladım.» sıne umit bağlanan ve kendisin«Neden başka bir doktora gitmedin peki » den bir şeyler beklenen, Cum«Kendime pek hâkim değildim, Jocko. Sonra hurtaşkaıu Celâl Bayar'dı. Cededim sana.. Eric'in verdiği o kokain de pek hoşulâl Bayar, gençliginden beri poma gitmişti. Bajnlmıştım o ilâca. llle ondan ısliliükanın içindedir. Nice bâdiyordum... Her neyse, sonunda Eric'in oleline dayan reler görmü^tü. Harbler, ıhtidım. Zil zurna sarhoştum. İl'.e o ilâçtan istiyordura. Iâller, inkılâplar yaşamıstı. AtaSâbit fikir haline gelmişti bu. Kıyametleri kopartürk'un emrinde, Inbnü'nün ka t dun... Daha anlatayım mı?» binelerinde yıllar yılı, basiretli «Sonuna kadar anlat» ınsanlarla haşır neşir olmustu. «Eric benden kurtulamıyacağım aniayınca yu tnönü'niin, hem de tkınci Dünkarı, odasma aldı, Ve orda bana kur yapmağa başya Harbi içinde, bağımsızlığıladi. Belki de sırf benim ağzımı kapamak için, çamızdan bir zerre feda etmeden, resizlikten... Cesaret verdim ona. Kışkırttmı onu. Batıya yönelişine, Batı devletBütün ağrılar: dindiren ve dünyayı gül pernbe gös leri ile ittilaklar kuruşuna şahit olmuş, bunlan kurmaylık Dar boğazlara giriliyor! Yoıoır. ELISABETH S. HOLDING N1HAL TEG1N0B1U Çcvıren: # Alttan gelen tepkiler! teren o ilâçtaydı aklım. Bu iksire kavusabılmek için azıcık sevişmenin yüksek bir bedel sayılmaya cağını düşünüyordum. Ama Eric kendmi unutto ve fazla ileri gitti. îlâcımı da vermedi bana. Başımın ağrısı dayanılmaz raddedeydi. Odayı başına yıktım adanıın... Sonra ağlıyarak dışarı fırladım. Tam lobl ye inince bornumdan müthiş bir kandır boşandı. Tuzla biberi oldu bu rezaletin. Herkes Eric'in beni hırpaladığmı sandı, tabü.. * . «Maamafih burnum kanayınca başımm ağrısı da i geçmiştt Eve döndüm. Eric'in bu rezalet yüzünden mahvolduğunu çok sonradan öğrendim.. MaA« mafih öğrenince de içim parçalandı, diyetnem. Be» lâyı biraz da kendisi aranmıştı.» «Duyduğuma göre ailen bu meseleyle yakından ilgilenmis. öyle mi?» «Ailem bana eskiden beri hârika bir şekilda gözkulak olmuştur, zaten. Bunun hikâyesini de dinlemek ister misin, Jocko?» •Sen anlatroak istersen...» «Onbeş yaşımdaydım, Jocko bir gün otobüstc bir adamla konuştum.» Killian alaylı, «O zamana kadar hiç bir erkekle konuşmamıştın. herhalde,» diye söylendi. «Alaya ne lüzum var, Jocko? Gerçeği saklıyor muyum senden? Onbeş yaşmdaydım, sevgilim, ama şirin, nıâsum, dünyadan habersiz bir yavrucuk değildim. Hayli malm gözüydüm, açvkçası. Niyetim dünyamn en ünlü sinema artisti olmaktı. Onbeş ya şındaydım, Jocko, bu adamsa altanış yaşmda vardı. Demek istediğim, ne kadar mahn gözü olsam onbeş yaşmdaydım. Bu adam otobüste benimle konuştna ğa başlayınca, babacanlığmdan yapiyor sandım. Bü yük bir artist olmak istediğimi söyledim ona. O da sinema âieminde birçok tanıdıklan olduğunu. beni elimdeT tutacaıhnı, ilertememe yardun edeccgini filân söyledi. O gece bizim eve geidi. Annemle babam onun bana ne türlü yardım edeceğini anlamıs lardı tabü. Devlet kuşu, saydılar bunu. Reni ona bir tapuyla Satmadıkları kaldı, senin anhyacağın.» «Sen de sesini çıkarmadm, tabü?» «Çıkarsam elimden ne gelecekti? Anneml* babam, hattâ ağabeyim, bu ya|h kuyruğu kaçırırsam beni eve almıyacaklannı yüzüıne karşi söylüyorlardı. Ben de hemen o zaman karar verdim, kendi başımm çaresine bakacak ve etrafımdakileri yontabildıpim kadar yontmağa çahşacaktım.» •Onbeş yas için tipik bir hayat felsefesi!» «Jocko . doğruyu olduğu gibi aniatıyorum sana. Cici bir aile kızı olmadığımı söylemiştira elbet... Onceki ihtiyar dostum benim artist olmamdan, şarkı ve ba!e dersleri almamdan filân dem vuruyordu ama lâfta ftaldı hepsi. Benim de aldınş ettiğim yoktu. Onun liiks arabasıyia, en lüks yerle re girip çıkmak ve onbeş yaşında kürkler, ipekler giyinmek pek hoşuma gitmişti. Bu 15in artist olmaktan daha kolay ve kârlı olduğunu düşünüyordum.. Lüks ve pahah seylere, mükellef yaşamağa boylece kuçük yasta alıştım. Ve bir daha da vazgeçemedim.» tArkası w ) Dış Ticaret Müdürü ve Sekreter fîîanıyor 1 şirketimizde Dış Ticaret Müdürü olarak görevlendırilmek üzere dış ticaret işlerinde ve tercıhan sebze ve meyye ihracatında enaz be§ yıllık tecrübesi bulunan, İngüizce, Almanca veya Fransızca dillerinden en az birine vâlaı olan, yüksek okul veya fakülte mezunu aranıyor. 2 İngüizce muhaberatı idare edebilecek ve serî daktilo yazabilen bayan sekreter aTanıyor. Bu konuda enaz iki yü tecrübesi olanlar, İngilızceden başka Almanca veya Fransızcaya da vâkıf oîanlar tercih edilir. İsteklilerin biografi, bonservis ve diğer bel:eîerile birlikte 3 Mayıs 1969 a kadar şahsan veya posta üe müracaat etmeleri rica olunur. İstanbul 12 nci İcra Memurluğundan 1968/2995 Şalak Mağazası H. Yümaztürk ve O. Okumus vekili Avukat Tarık Yunusoğlu'na 27/4/967 tarihli senet karşılığı 481,00 TL. ve masraflarla faiz ve ücreti vekâlet ödemeye borçlu Bebek înşirah sokak No: 74'te Mehmet Ali Aşaröz'e gönderilen ödeme emri bilâtebliğ iade edilmiş ve yaptınlan zabıta tahkıkatı sonu adresi tesbit edilememiş olduğundan gerekli tebligatın ilânen yapılmasına karar verilmiştir. Bu ilânın gazetede neçrinden itibaren 7 günlük kanuni süreye 30 gün ilâvesiyle 37 gün içinde borcun ödenmesi. Borcun tamamma veya bir kısmına veya nlacaklımn takibatına bir ittrazı varsa, senet altmdaki imza kendisine ait değilse yine bu müddet içinde ayrıca ve açıkca bildirmesi, aksi halde senedin kendlnden sayılacağı, imzayı reddettiği takdirde merci önünde yapılacak duruşmada hazır bulunması, bulunmazsa vâkı ıtırazının muvakkaten kaldınlacağı. Senet veya borca ıtırazını bu müddet içinde yazıh ve sözlü olarak tcTa Dairesme bildirroediğı takdirde 74. Madde gereğince mal beyanıntfa bulunması, aksi halde hapisle tazyik olunacağı ve hiç beyanda bulunmaz veya hilâfı hakikat beyanda bulunursa hapisle cezalandırılacağı. Borç ödenmez veya itiraz edilmezse cebr! ıcraya devam edıleceği, takibe iîiraz ettiği takdirde itirazla birlikte tebliğ giderlerinin de ödenmesi aksi halde itiraz edilmemis sayılacağı teblig verine kaim olmak üzere ilân ve ihtar olunur. 7 2.19R9 iBasm: 2633/4081) Ç U KO N A M Çukurova Narenciye, Yaş Meyve Sebze ve Su Crünleri Ticaret ve Sanayl A. Ş. Atatürk Cad. Park Apt. Kat 1. ADANA Cumüuriyet 40".!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle