24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHtFE DÖRT 17 Mart 1969 CTJMHURIYET Menderes 1931 seçimlerinde mebus olmuştur. Onun, bir ik'idarın başı olacağı giıne ise, daha 1 20 yıl varöır. Ama hu yirmi yıl bojunca ve Büyük Meclis ç.itısı altınria, Menderes'in hir gün ınemlekette tck söz sahibi olabileceşpni düşünebiien kimse var mıydı? Sanıyorum ki, hayır! MENDERES'in DRAMI Heyecan verici bir zaf er ecesinin hikâyesi Bir gece Kusadasmda v* o esrarlı Ege denizinın, masallardaki akşamları andıran esmerliğıne karşı bir sahil gazinosunda dınledığim sozleri, daima hatırlanm. Konuşan, Menderes' in, hem hemşehrisi, hem bir siyaset arkadaşıdır. Konusulan, Menderes'in 1950 seçimlerini kazandıgı gecedir. Seçımler güç ve yorucu geçmiştır. Hükumet elbette kl taraisızdır. Ama bu tarafsızhk, her zaman, ve her yerde, ne de Olsa biraz iktidar lehine isler.. Meselâ anlatılanlara göre, Aydın Valisi Ethem Yetkiner (sonradan D.P. Istanbul Valisi), Aydın'da Menderes'i epeyi yormuştur. Jandarma, hattâ telgraf, telefon dairelerinden bile garip engellemelerle karşılaşılmıştır. Köyler, kasabalar ara sında gidiş geliş, vasıtalar tedariki, bunların serbest hareketleri üstünde de zorluklar çıkarümıştır. Menderes'e gelince, o Aydm'dan aday bile değildir. Çünkü bir insanın, kendi doğduğu ve yetıştiği yerde kahraman olabilmesi, az görülmiiş bir şeydır. Çünkü o yer kendi çocuğunu oldugu gibi ve günlük yaşayışı ile tanır. Halbukl kahramana, bazı olaganüstü vasıfıann maledilmesi lâzımdır. Bunu da ancak, onu uzaktan tanıyan insanlaruı muhayyüesi yaratabilir. Onun içın Menderes, bu seçimde talıhini başka yerden dener. Menderes, Istanbul'dan adaydır... Ne ise, seçimler sona ermiştır. Şimdi seçimın sonuçlarının derlenmesi safhası başlarnıştır. Hattâ radyo, bazı ıik •e önemsiz neticeleri vermege v de başlamıştır. Ama bunlar pek bir şey ifade etmez. Ama sonra sonra radyonun dili bıraz kekelemeye başlar. Kuşadasmda ki sahil gazinosunda o geceyi anlatan Şevki Hasırcı, hıkayesınin bu safhalanna geldıkçe, artan bir heyecana kapılıyordu. Menderes ve Hasırcı, sonuçlan Şevki beyin Aydın'daki evinde dinlemektedirler. Hasırcı da ılk dela. mebus adayıdır. Menderes kadar degilse de,o da neticeleri heyecanla izler. Menderes'e gelince, o sanki kendinde değildir. Kabll olsa, radyoyu parçalayacak ve bu duygusuz habercinin içinde ve ardında ne varsa, hepsini avuç avuç kucaklayıp ortâlığa dökecek ve bakacaktır: parçalan, göbek havalan katar. Hülâsa, radyonun hıç îelâşı yoktur. Ama Aydın'da bu radyonun başındakiler? Hele Menderes? O adetâ kendinde değildir. Bazen odanın içinde bir aşağı, bir yukan dolaşır. P.a2en pencerelere koşar ve hiç gormeyen gözlerle gecenin karanlığına bakar. Ama bir şey beklemektedır. Bu göbek havaları ile, dans parçalan ardında, onun her şeyi, yenügisi veya ikbali gizlldir. Bazen Unam edılenlerden hiçbir şey almaz. Bazen ortadakıleri, hiç farkma varmadan avuç avuç avuçlar, ağzıru doldurur. Bu, zaten onun âdetlerinden bırıdir. Menderes' te, hele kendi başına veya nazı geçen yerlerde, yemek disip' lini yoktur. Yemek mi yer, yoksa yemeklerle bogusur mu, bilınmez. Bir defasında, meselâ Fevzi Lütfü'nun evinde, bütün mısafirler için hazırlanıp mutfak önündeki bir bufeye sogusun diye konulan butün ve kocaman bır tabak Şam kadayıfınin basına geçmiş ve olduğu gıbi bıtirmiştir. Ama salona, hiçbir şey olmamış gıbi do Ş«\ket HASIRCI ıafer gecesiui pajlaştı Yenilgi veya ikbal Kazandık mı?. Halbuki radyo ne kadar nazlı konuşur. Araya, Menderes'i hıddetmden çıldırtan, müzık MODESTY BLAISEj ner. Ve aşçıbaşı, ev sahibine: Beyefendi, bütün tatlıları yiyip bltirdi, diye haber verince de, ev halkından kımse şaşmaz. Yalnız gülerler. çünkü boyle şeyler onun ltiyadıdıı. Hattâ o arada sorsan, belki yaptığı, o vakit hatırına gelecek ve yaptıgına kendisl de şaşacaktır. Ne ise, Hasırcı'nın evinde olanlar da buna benzer. Ama radyonun haberleri gıttıkçe değişmektedir. CHP adı gittikçe Menderes'e müjdeyi Fuat Köprülü vermişti (Fotoğraflar Cumhuriyet Arşi\i) seyrekleşir. Demir Kırat gittikçe önde koşmaya başlar. Ve dalarında kaldıfeım geceleri, fteldiğim zaman, bir yüksek ları eleştirmesmdeki mantık, hulâsa anlaşılır ki. D P çok ongeç saatlere kadar kitap omektep diplomam bile yokhukümlenndeki isabet veya isadedır Ama Menderes'in telâşı kumakla geçirdim. Bu zahtu.. betsızlikleri ile bır kursü adahâlâ üstündedir. Işte tam o sımetli ve çoğu rahatsız gemı Ve daha o akşamdan bellıMenderes'in dedikleri doğruyrada telefon çalacaktır. Çünkü çen gecelerden pişman değidır kı o, bu kürsüde ve bu sedu. Öyle anlaşılıyor kı, Mendeben bu telefonda haber verilenlim. Ve bugün, yahut >arın, fer hem de önde gelen bır soz res, ılk Meclis'e geldı»ı zaman, leri, Istanbul'dan ve telefonu daha doğrusu varından ilisahibi olarak bir şeyler yapayalnız bır milletvekılı değıl, açandan dınledim. Menderes, baren...» caktır. Bunlar bu sayfalarda, ımtıhan kapısında bır öğrenci olacaktır. Haber hem güzel, Kuşadasındaki sahil gazınoana gelir?meleri ile ızlenecekgıbiydı. Ne yaptıgını da şoyle elbette telefona kendi koşmuş sunda dıniediklenm buralara tır. Ama bız burada gene, o anlatır: hem de şakacıdır: geldiği zaman, gece artık degecenin hıkâyesme devam ede« 20 yıldır kendimi. bu Ağamî Olaıılar olda, rtik nnleşmişti. Ay, o hakıkaten eslım. Menderes, konuşur: gün için hazırladım demivoşapkanı kaşının üstüne! Çık sorarlı Ege denızinin bağrına dal Meselâ beni düşün. Ben rum. Partime sadıktım \e kağa ilân et. Seçildin! Artık mak, kaybolmak üzereydi Komuhalefetim yenidir. Sebepsana kendimi anlatayım'. Istanbul mebususun... nuşmalanmız devam edıyordu. lidir. Ama şu dogrudur ki, Ben, 20 yüdır W, bu MecliAma benim kafamda artık saHaber güzeldır ama, yetersizkendimi 20 yıldır haıırlasin çatısı altındayım. B«ni dece şu istıfharn şekilleşiyordır. Ya parti? Fakat telefonu dım. Tahsilimi mebusken oraya gerçi millet seçmiş oldu: kapayıp daha ağzına bir şeyler yaptım. Param vardı, »efadu. Ama parti getirdi. Par Evet, varından itibaren?.. doldurmaya koşarken, telefohatlere heves etmedim. Dil ti için ise ben, bir meçhulVe bu yanndan itibaren ne ol» nun zili tekrar çalar. Arayan biliyordum. yabancı ülkeledüm. Ama beni tavsiye ecağı, yarının ve sonrasının neAnkara'dır. Telefonun başında re gitmedim. Parlâmentolarden Atatürk'tü. Beni ora>a ler getireceği, o gece, ancak Fuat Köprülü vardır. Mtijdeda mebusların avantajlarınAtatürk münasip gördü. bir muammâ idi... ler: dan hiçbir zaman istifade Ama daha ilk günden kava Adnan Bey, daha şimetmek istemedim. Halke\lerım ve kaygıım, hem bu YARIN: ri müfettişiydim. Halke^lcdiden sayılan neticelerie, Meclis'e, hem bu itimada memlekette oyların '• 64 üHem iktidara, hem lâyık olmak için kendimi harine, ne yaptığımı belki annü kazandık. Bu nispet hızzırlamaktı. Çünkü görüyoresarete çirlen latamam. Ama Halkevlerinla artıyor. Arkadaşlar hep dum ki, oraya henüz iıazır deki teftiş seyahatlerimde basamaklar burada. Tebrik ederiz. Hedeğildim. Düşün ki, Meclis'e ve o mütevazi Halkevleri omen bir vasıta ile hareket et... îşte beklenen haber budur. Yozan: Fakat Hasırcı'ya göre, Adnan beye ağır bir durgunluk gelir. Gozleri bır noktaya dalar. Bu bir sükunet mıdır? Hayır, heyecanın zırvesi... Artık doruğa ulaşılmış ve dağın ardındaki yoh gdrülmüştur..ii * • ELISABETH S. HOLÖING NlHfîL YEG1N0BAL1 Zafer gecesinde Menderes konuşuyor Evet, zafer kazamlmıştır. Demokrat Partı artık ıktidan alacaktır. Bu aslında, beklenmeyen bir neticedir. Tahminlerın üstündedir. Zaten bunun için değıl mıdır ki, Demokrat Parti öncüleri, daha seçimlere çok varken, Halk Partisi ile bır kontenjan anlaşmasına bile teşebbus etmışlerdi. Bazı ıllerde ve bazı anlaşmalarla, iki tarafm bncüleri, belirli listelere gıreceklerdir, Mecliste rnuhalefetın varlığı, yani D.P. oncülerınin de yer alabılmesı böyle sağlanacaktı. D.P. ye, bazı D.P. Uler tarafından «tMuvazaa Partisi» suçlamalarının yönetilmesine seoep olan hâdise budur. Bu suçlama bir zaman uzadı, gitti. Halbuki simdi? Hemen o gece belirecektir ki, CHP kaybetmiştir. Ve iktidar, kahredici bir çoğunlukla, D.P. ye geçmiştir: DEMOKRAT PARTÎ 408 HALK PARTlSt 89 KÖYLt) MİLLET P. 1 Menderes, o gece son telefon habenni ahnca, daha o dakikada Ankara'ya hareket hazırlığına girişir. Sabırsızdır. Saatler bir türlü ilerlemez gibidir. Erkenden hareket edecektir. Ama artık halıne bir sükur.et gelmıştır. Radyo haberleri gehştıkçe, bu sükunet artar. Hatta artık onları onemsızce riın , leyen bir hal bile gelmıştır üstune. Şevki Hasırcı'ya gelince, o da seçimlerde adaydı. Ve radyo haberınde anlaşılır ki, o da kazanmıştır. Ve artık Aydm mebusudur. Menderes, ıste bu haber üzerıne konuşmaya başlar. Ve bu konuştukları bence, bırtakım sağlam mânalar taşır: Bak kardeş, artık mebussun. Aydın mebusu. Tebrik ederim. Partimiz de kazandı. Artık iktidardayız. 27 yıllık Halk Partisi iktidan devrildi. lsmet Paşa düştü. Hem de > ıkılırcasına... Ama unutma, bu hem bir son, hem bir baslangırtır. Muhalefetin, sonunda ve iktidar yolunun başuıdayız. Bu yol, kolay bir yol değildir. Eğer yürüyüşümüzü ayarlayamazsak. halka hayal kırıklığı vermek te var. Sana gelince, artık mebussun. Ama bir tavsiyeın var. Tecrübelerimden gelen bir ta^siye: Kendini hazırla! Killian ona yol verdi ama verir vermez pişman oldu. «Sorup öğrenmeliydim ne demek istediğini,» diye düşündü. cAçık konuşturtmalıydım. Ben mi so rumluymuşum yani? O ayyaş, o ruh hastası kız, o serseri, kötu durumdaysa suç benim miymiş? Jocelyn. Neler dedi doktora acaba.» Nasıl bır masal yaymıştı dört bir tarafa acaba? Killian o iki yaşh oğretmen kızı ve o kır sakalh adamı hatırladı. Doktorlar hastalarmm sırlannı vermezlermiş. Ama kim bilir? Geminin içinde Jocelyn'le kendine dair bir lâflar döndüğü belliydi. «Yaşamak istemiyor. çünkü Kıllian'ı sevıyor. Külian ona anlayış göstermiyor... Aşk uğruna öluyor kızcağız. Kalbsiz, zâlim bır erkek. Yuz kızartıcı birşey... Ne yapmalı şimdi? Killian hiç istifini bozmama. ğa ve etraftaki düşmanhğı bilmezlikten gelmeğe ka rar verdi. Kimsenin yanına sokulmayacaktı ama kendısinın bir yanına sokulan olursa gayet tabıi davranacaktı. Yanına sokulan olmadı. O da kamarasına inip mayosunu giydi ve cankurtaran güvertesindeki yüz me havuzuna gitti. Havuzun başında gene her zamanki kimseler vardı. Kimi kara gozlük takmış, ki mi gözlerini yummuş. hepsi de kendilerini dünyanm en önemli işine, yâni vücutlarını güzelce karartma dâvasına adamış durumdaydılar. Şu sırada havuz bomboştu ve içine güneş vuran sular berrak, tatlı bir yeşil renkle ışıldıyordu. Killian atladı ve süratle bir baştan öbür başa yüzmeğe başladı. Ama ne kadar hızlı yüzse kafasındaki düşünce bulutu dağılmıyordu. « .. Yakında onunla görüşmem kaçınılmaz bir şey. Biçimsiz bir şey olacak bu.. Onunla konuşmak zorunda kalacağım. Kendini oîdürmeğe kalkışmış olanlara ne demek âdettir? Kızım inşallah bundan ders alırsın da bir daha yapmazsın, filân mı denir?. «Merhaba'» Killian omuzunun üstünden baktı ve merdivende Mrs. Lo'yu gordü. esmer nârin ve şık. Açık mavı mayosu ve monden saçlarıyla bıraz geçkin olmasına rağmen çok çekıci, çok bakımlı bir kadm. Jocelyn onun için «Tam bir salon kadını» demişti. «Bıraz fazla bakımlı ama iyi kalbli bir kadın...» Killian ihtiyatlı bir nâzikhkle Merhaba» dedi. Ürkmüştü artık. Selâm verip borçlu çıkmaktan kor kuyordu. Onun için hemen arkasını döndü. Mrs. L'O «Bir dakika diyerek suya atladı ve ona doğru yüzdu. Çok iyi bir yüzücüydü. Her yaptığını gayet iyi yapıyordu zaten. «Sizinle konuşmak istiyorum> dedi Killian'm yanına geldiği zaman: «Haberiniz yok her halde.» Killian «Ne dedikodusu?» diye sordu. Kadın: «Berbat bir dedikodu,» diye cevap verdi, «Orman yangmı gibı de'yayılıyor.« Merdivenin demirine iki eliyle birden yapışıp i doğruldu ve başını yana doğru iğdi. Boynunun böy : le kavislenmiş haliyle şirin, hayat dolu bir deniz : atını andınyordu. t Kilîian «Ne dedikodusuı diye sordu. | Kadın «Üzuleceksınız duyunca,» diye mınl; dandı. lifffony Jones «Çok iyisiniz Mrs. L'O». •Elly de bana..» Killian ansızın içinde ona karşı bir sempaü dıu yarak, «Elly, diye gülümsedi, «Anlat Elly.» •Şu Miss Pigott denilen kız var ya? Dün gece olay sırasmda bu kız güveTtedeymiş.. sözüm ona. Sımdi yemiyor, içmiyor herkese, Jocelyn'nin deni" ze duşerken senin admı çağırdığını söylüyor.» Killian tam midesinin üstüne mütbış bir yumruk yemiş gibı oldu. Bir an nefes alamadı ve sessız durdu. Sonra durgun bir sesle. «Kötü» diye fıkır yürüttü. «Dahası da var» dedi Elly. «Bu kız diyor ki vukuattan az önce Jocelyn'Ie seni küpeşte'de başbaşa gormüş.» «Yalan işte!» «Daha da dahası var. Daha beteri. Mr. Bracey de dıyor ki...» • Mr. Bracey de kim?> «Şu kır sakallı herıf. Diyor ki gemicinin deniz. de adam var diye bağırmasından hemen sonra sen, alı al, moru mor koşarak kamarana inmişsin. Yüzün kül gıbiymiş ve şapır şapır titriyormuşsun.» Killian hayretler içinde kalarak «Vay Uoca yalancı'. diye soylendi. Denizde adam var diye bağırdıkları zaman ben uyuyordum. uyandım. Bırkaç kere bağınldıktan sonra kamaramm kapısını açıp dışarı baktım. Sakalh da tam orada duruyordu Guz göze geldik. • Ama o boyle demiyor.» Killian hâlâ o yumruk yemiş gibi duygudau kurtaramıyordu kendini. Sersemlemisti aval aval kadına bakarak: «Aman neden yalan atsm böyle?» diye söylendı. Elly: «Artık yalan gibi gelmiyor bu ona,» diy* cevap verdi. «Hem o, hem de öteki kız kendi yalanlanna inanıyorlar artık. Ve bundan buyuk çok büyük zevk duyuyorlar..» Killian avucuyla havuzdan su alıp saçtanna dokmeğe başladı. Bır şeyler yapmak ihtiyacmı duyuyordu, ne olursa olsun. • İnsanların bu şekilde davranabileceğine inanmak güç doğrusu» dedi. «Sırf fitne fücürlük olsun diye yalan soylemek..» Elly: «Ben bunun sırf fitne fücürlük olduğunu sanmıyorum» dedi. Heyecan yaratmak bazı kimselerın hoşuna gıder. Şimdi artık herkes onların peşinde koşuyor. onlan görüp bildiklerini soruyor. Onlar da günun insanı ohnaktan zevk duyuyorlar tabii..» Killian bir an düşündükten sonra, «Zevkleri onların olsun» diye dudak düktü. «Ne derlerse desınler, orah olmayacağım..» «Oralı olmak zorundasm, John. Ciddî ve çirkin bır mesele bu.» •Vız gelır!..» •Dinle beni John, denilenlere göre sen Jocelyn'le küpeştede başbaşaymışsm. Kavga etmişsiniz. Sen kızcağıza öylesme kalpsiz davranmışsın ki kendini denize atmış kahrından. Şen de kimseye bunu haber vermeden hemen kamarana koşmuşsun. (Arkası var) Meclis kürsüsü bir katildir Menderes coşmuştur. Gozleri karşısmdakinin gözlenne dikılıdir. Elinde, dakıkalardan beri unutulmuş gibı kalan bır ekmek dılimi vardır. Devam eder: Evet kendini hazırla! Kendini hazırlamadan Meclis kürsüsüne cıkavım deme! Çünkü hazırlıksız o'.anlar için Meclis kürsüsü, bir katildir. Hazırlıksız olarak oraya çıkanları, daha ilk çıkışta yener. siler, süpürür, öldürür, gider... Menderes'in bır hatip, bir kursıi adami oldupunda şüphe yoktur. Ele aldıgı dâvalar, bun Dr. Kemal Çağlar Idrar Yolları ve Tenasül Hastahkları Mütehassısı Galatasaray Turnacıbaş Sk. No. 12 Uğur Apt. Saat 1012 ve 1318 Tel : 44 14 38 Giyim Eşyası Alınacak 1 Demegimizce 30 000 metre gömleklık poplin. 10.000 adet tire bisiklet farülâ (beden 46, 48, 50) kapaiı zarf yoluyla satın alınacaktır. 2 Bu işe ait şartnameler Ankara'da Kızılay Gene) Merkezinden, İstanbuTda Kızılay îstanbul Müdurlüğünden temin olunabilir. 3 Teklifler en geç 20/3/1969 günü saat 16.00 ya kadar Kıalay Genel Merkezine göndenlecektir. Postada vukua gelecek gecikmeler nazan dikkate alınmaz. Derneğimiz 2490 sayılı kanuna tâbi değildir. Cumhuriyet • 2760 TÜRKİYE KIZILAY DERNEĞİ GENEL MERKEZİNDEN ••••••••••••••••••••• (İlâncılık: 1508) • 2737 | Tarık Z. Kırbakart • J • J • UO K 1 U U ••••••••••••••»•••••• Uert. Sac ve ZBhrevi Hastalıklan MGtrhavsia X Istiklâl Cad. Pannakkapi * No. 68 Tel: 44 10 T3 J
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle