Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHİFE DÖRT 13 Mart 1069 CTJMHURİYEÎ Menderes, Cumhiıriyet Halk Partlsînde eğer istediiii kabul edilip de Ziraat Vekili olsaydi, acaba Demokrat Partiye katılır mıydı? Ve o zaman, hayatmm hikâyesi. nasıl bir seyir takip ederdi? Bu soru diişündürücüdiir. Ama ce ' vaplandırmak, elbettc ki mümkün dejrildir.. Ümitsizlikle son bulan r vekil olma çabası Menderes, Hukuk Mektebinl !tamamladıktan, Encümenlerde, İFarti Müfettişliklerinde kerdi»ine vazifeler verilir oldukten f sonra, Cumhuriyet Hslk Partisi içinde, daha yüksek kademelerde hizmetler almayı, tabiatıyla düşünür. Bir «Sıra Mebusluğu» kademesini az çok aşan ve içinde yükselme ihtirası taşan her genç politikacı için Itm, elbette ki yadırganmayacak •tir ruh halidir. Düşündüğü. iVekiUiktir. Kendine en ziyade lâyık gördügü de Ziraat Vekilliği.. Evet, niçin Vekil olrnasın?.. Ama, her Vekil olmayı düçünene «gel Vekil ol!» denmez ki. Acaba ne yapmalı? Önce ve ,bu gibi düşüncelere kenüini veren her genç mebusun yaptığı gibi, bir takım yaklaşma, kendini gösterme, hatırlatma çabalanna girer. Hattâ bazan, şu Encümendeki başan, şununla temastaki ilgi, ona ümitler de verir. Fakat, beklenilen hedef yolunda, tek adımhk rr.e•afe «.iirutmm! Partinln profesyonel kadrosunu ve onlann etrafını çevTeleyen çemberl yarmak kabil olmaz. Çünkü kendisi, parti ldare heyetinde bile degildır. Menderes'in, o aıradakl tnı tnasum&ne çabalanna dair, ba» hoş hikâyeler de vardır. Meselâ, kendisi gibi Vekü olmak isteyen Alâattin Tritoğlu, vekil olma çabalan üzerinde, belki biraz safiyâne, ama yadırgantnayacak şeyler de nakleder. Karar verirler: Mademki başkaları kendilerinl aramıyor. O halde lnönü'nün gözüne girmeli! Artık, înönü'nün her Meclise gelisinde, her Meclisten çı kısında, güya tesadüfenmis gibi, Menderes ve Alâattin, İnönü' nün karşısındadırlar. Hattâ ufak tefek hizmetlere de kosarlar. Ama nâfile.. İnönü, bu kar şılaşmalarda, her zamanki gibi güleryüzlüdür. Ama gözlerinde, hiç de vaad edici bir ifade yok«tılır. Şöyle karar vwillr: Ttritoğlu, Basvekü Saraçoğlu* nun yakınıdır. O halde Saraçoğ lu'na gidip, bu lsteklerlni ona düpedüz anlatmalıdır. Hakikaten anlatılır da. Saraçoğlu, geniş adamdır. Herkese dosttur. Ama kime ve ne vaadettiği, hiçbir zaman bilinmez. Fakat Işi înönü'ye açar. «Bizim çocuklar» dan sempatl lle bahseder. İnönü, dinler. Tiritoğlu'nu daha yakından tanır. Ama nodense Alâattin için: O hele çimdi kalnn, der. Fakat Menderes'i görmek lster. Kendisine gönderilmesini söyler. öyle de olur. O sırada Menderes, Partinin Spor Teşkilâtı Müfettişidir ve bu iş, hemen hemen işsizlik, demektir. Ama Menderes'in sahsı ve lşleri etrafında, meselâ Cevat Abbas'la bir takım çekişmeleri de vardır. Ne lse Menderes, înönü'yü ziyaret eder. Paşa kendisini dinler. Naaik bir kabulleri sırasında ben de, Menderes'in bu ziyaretinden bahsetmiş ve înönü'dıe kalan intibalan, tabii mümkün olduğu kadar, öğrenmek lstemlşimdlr. înönü, «lyarett pek lyl hatırlar. Saraçoglu'nun söylediklerini de dinlemiştir. Menderes'Jn VeküUğinl de, olmayacak btr iş telâkki etmez. Pek alA olabllir. Ama konuşma. hep ?u Parti Spor Müîettişliğl işlerl veya buna benzer konular üstünde geçer. Menderes elbette ki, «Lstidatü bir insan» intibaı bırakır. Ama su Ziraat Vekilllği işi, nedense bir türlü olmaz. O Ziraat VekilUği isleri ki, başında Inönü'nün taMri ile «lyi bir ins»n» vardır. Inöntl, bu «iyi insan» ın isleıinl nasıl değerlendiriyordu bümem ama, öyle samyorum kl, Ziraat Vekâleti işleri, hiç de iyi gitmiyordu. Gazi Mustala Kemal daha 1922 de: tnr... O zaman bir adım daha llerl «Bizim çocııklar» Köylü rfendimiıdlr, omın temiz huzurunda hepinüz, »ayp ile ejplmeliyiz, toprtüüa köylü kalmamalıdır! demişti. tnönü d« bunu, defalarla ve tekrar tekrar söylemışti. Ama ne var kl, 1924 de Aşar vergisinin kaldınlmasından başka köylü için, hakikaten bir Diçi Bond MODESTY BLA1SE şey yapılmıs değUdl. O kadar kl, Toprak Oflsi bile, o da yanlıs bir fiyat poliükası ile ancak 1936 de kurulmujtu. Atatilrk, hayata gözlerini yumarken, Ankara köylerlnde büe buğdayın liyaö, kilosu 2.50 (iki buçuk) kurustu. GUneyde bu îiyat 2 kuruşa, batta daha aşv ğıya düşüyordu. Şarkta 4 llraya bir koyun satüıyordu. Köylü, böyle mi efendimiz olacaktı? Köyde, bir sennaye birikmesi fiyatlarla mı mümkün olacaktı? Kısacası, köylü gerçl asayiş içinde, ama, halsiz, perisan ve ümitsizdi (1). Ziraat OkuIlMl lse geneUikle, slraatçi degü, büro memuru yetistiriyordu (2). Şu halde Ziraat Veldll belM lyiydl ama, riraat ve köy, iyi değildl. Cumhuriyet Halk Partisi ve înönü, gelecekteki her hangi bir harekette köylüyü, muhakkak ki, kendi salmda ve kendi yamnda bulmayacaktı. Şehirlerde, kasabalarda da Halk Partisl halktan kopmuştu. Ama, halkın nabzı, asıl köyde atardı. Ve yann, CHP ye karsı bir babayigit çıkarsa, Halk Partisi iktidan, asıl köyde kaybedecekti. Nitekim öyle oldu ft.57 m SEULE yeMİZ. Tiffany Jones TfrîANY JONESH "^3 1NT1KAM YEMiNı (?) Atatürk, o zaman dost gtçindiğimiı Sovyetlerden bir sanayi mütehassıslan neyeti çaçırtmış, bunlann hazırladığt ra porlar, birinci 5 yıllık sanayi prosramımm teşkil • etmisti. Bunun gibi, gene Sovyetlerden bir de ziraat miitehassıslan heyeti dâvet edilmişti. Bunlann dört sene çalışarak haarladıklan ve «Zirai Türkiye» adım alan büyük eser de hüknmete sunulmuştu. Fakat birkaç se> neler bir yerlerde uyutulan ba ciddî eser, bir gün ve Atatürk' tin sorusturmasıyla acele el« alınmış ve 1000 sayta kadar tutan bu eserin. benden tercümesi de istenmişti. Tercüme yapıldı. Ama sonra, hem bu tercüme ler kayboidu, hem Türkiye riraati Üzerinde, milletlerarası srastırmalara da temel olan bu eserin bütün ciltleri, kâğıt imali için, kâğıt fabrikasına Rtinderildi. Atatürk'fin emriyle hanr» lanan ve benzeri hâlâ tle alınamayan bu etüdlerin kaybını, 1 Menderes'in arkadagı, Veklllik çabalannda da ben ciddî bir hata saranm. Aliettin yoldaşıydı (Fotoğraf: Cumhuriyet A.rsivi) (3) Ş.S. Aydemir: Türkiyede Menderes'in teşebbüsü, Umi^ Buğday, ün, Ekmek Işleri. AnMeclise gelince, bu harb yılsizlikle sona erdi. Belli ki bu ği îkind Dünya Harbinin, esinlarmda Meclis, elbett* ki ar kara Belediyesi tktisat Müdürtileri artık duyulmaktadır. Ve parti. onu ön plâna çıkarmalüğü yavınlarından. Aynı seri* tık bir tartışma alanı degildir. gene Atatürk, arkadası Ali Fuyacaktı. Hele kabineye almayade ve gene aynı yazann: TürAma, gene şasılacak derecede caktı. Onu gene taşralarda raü at Cebesoy'a, harbin yaklaştıkiyede Hayvan ve Et lşlert.üstün bir basiretle Türkiye bu gını, âdeta kapılarda dolaştığılettiş füân gibi sılatlarla, şe1937. harbin dışında kalacaktır (5). nı aynca söylemiştir. İşte bu hir, kasaba dolastıracak gibi harb, 4 ey'.ul 1939'da patlar. Ve Harb sona ererken Mecliste pat (4) Ş.S. Aydemlr: tkincl Agörünüyordu. Bu dolaşmalann layan toprak dâvası ise, Menartık memlekette, siyaset dedam. Cilt: II. Ikinci baski. raporlanru ise, pek de okuyan deres'i birden ön safa, ama ikgil, askerî meseleler ve idar* (5) Ş.S. Aydemir: tkinci A < olmuyordu. Yahut belki de mu tidara karşı direniş ve mücamüşküller ön plâna geçer. îkdam. Cilt: II. tkinci baskı. cize olur, bir gün: dele safma çıkaracaktır... tisadi seferberlik hazırlıksızlı Buyur VekUlik koltagnna, ğı ve şaşüacsk derecedeki ekYARIN: denebilirdi. Ama, bugün bilisiklikler, orduda ve iaşe teşki(1) Ş.S. Aydemir. tkinci A. nen, Menderes'in İnönü ile kolâtsızlıgının gene şasılacak dedam. Cilti'lB. Toprak bahsi. nuşmadan ve bundan müspet Bir saroan alevi recedeki etkileri halk hayatınBu hususta tk~ 19321938 arasını bir netice alınmadıktan sonra, gibi.. da, artık açıkça görulecektir kapsayan geniş malumat var> iç âleminde birtakım kırgınlık(4). dır. lar, kızgınlıklar, hattâ belki de kinler ile bunaldıgıdır. Menderes'in ileride ve D.P. iktidan safhasında, bilhassa înönü' ye karşı, iktidar hayatımn, belki de en büyük hatası olarak "•'• MEHMET yürüttüğü ölçusüz, hattâ bazan muvazenesiz, ardı arası kesilme SETDA yen saldırılarmda, bu şuuraltına itilen hiddetlerin etkisi olması çok muhtemeldir... Buna böylece değindikten miş pos bıyıklı baba, keçiye benzer bir adımdı v» 91 sonra, asıl diğer bir sorunun zaten insana tos vuracak keçiler gibi bakardı. Çok muhtemel cevaplarını araştırtartışılmış mahkemede kendisinin hangi amaçla Mütferrika dedikse yâni, ağzmdan bal dammalıjız: Acaba Menderes, C.H. sünnetli olduğu. Hangi akılh öğütlediyse, adam, layan böyle çocuklar da var. İki buçuk lira haraç P. kabinesinde Ziraat Vekili küçüktüm, acıktım, ağaca çıktım, aldım daldaa alıp yatağımı köşeye, Âdem babalardan uzakça bir olaydı ne >apabiliTdi? Ziraatta bir elma, bu'dum kendimi yerde, düşerken dala yere serdirmişti Asador. Ne ki bir topal bit kırk ya bir toprak veya teknik refortakıldı, yırtıldı, olmuşum sünnetli, dermiş. tak dolaşıyordu bir gecede ve kendisi ayak'.arımın ma mı giderdi? Yoksa bir teşŞu söylediği şey olabilecek şy midir. mantıkl» ucuna denk gelen bir yerde yatıyordu ve gece ayak kilâtlandırma ve ölü. fiyatları düpeddz alay, özel olarak yetiştirildiği besbelli. lanm sarsılraca, deprem mi oluyor noluyor diye sıhhata kavusturma yoluna mı Savcı kızar köpürürmüş. kalkıp dikiünce, herkese şölende pay ayıran Asagiderdi? Ben öyle samyorum Neyse. adamın sonradan, meğer doğuştan süı» dor çocuğun üzerinde son bir titremeden sonra doğki, Menderes, asıl bu ıkinci oanetli olduğu anlaşılmış. Ama durumu buyken v» ruluyordu. Derken Asador'u öğleye doğru yamna lışma alan.nda ciddi hamleîer böyleyken ağaç masalmı neden uydurduğu hep Müteferrika Başkomiseri çağınyordu, Asador Başyapabilirdi. Onun, çlftçi iken kuşku uyandırmış. komisere bilinmez ne söylüyor, neler anlatıyordu. münasebetlerinde, hem de EgeKız, öndeki bir odada yalnız. çorba pişirmekOn altılık büyük usta yankesici îsmet Koşar, benAydın bölgesinde, birçok dikteydi, parmaklıktan tas tas uzatmaktaydı sünnetden haraç isteyen avcunu yalar, giderim Eskişehirkatsizlik hikâyeleri dinlemişimli babasıyla sünnetsiz Boğdan'a. se diyordu Eskişehir'e. Ismet'i birbuçuk ay sonra dir. Menderes'in, sözlerinde ve Boğdan çok seviyordu kızı, canından «aziz» tu trçnde gördüm, gidiyordu Eskişehir'e. Bilecik'te in teahhütlermde biraz lâübali oltuyordu ve göğüs geriyordu her şeyin hepsine v« di herkesle su içmeğe. Gördüm çarptı birini. Adam du<ju hakkmda galiba dostlan ama bislarını yakmıstı baba kızın pisi pisine. şöyle bir kapandı ceketiyle ama anlamadı ne oldu da müttefiktir. Ama Menderes' Neyse ğunu. Kompartmanda bahtsız îsmet bahtsız çocuk in, ziraat kooperatifçiligini bilaçtı şişkin cüzdanı ki, içi para yerine senet sepet diğini ve teşkilâtçılık alanmda Dünmüş gibi aklımda. dolu. Dedi bahtım olsa abi anam beni kız doğururfikirleri, tecrübeleri olduğunu Bir gün Boğdan dedi ki bana: du.. Atma İsrr.et yırtma Îsmet dinlemedi. Koridor da kabul etmek gerekir. Tanm «Var benim bir başka karı saklamam Sofya'da dan geçen polis buna göz kırpıp, n'aber Îsmet demaddelerinde fiyat se'aletinia ve ama samanhğa saklandığım gece geldi bir kedi. İsmet öfkeli. hiç abi iyilik sağlık dedi. İsrr.et bir ızdıraplarını bizzat çekmiştir. re yattım bu kızla tadı kaldı damakta. Sen ne kaç yıl sonra gazetelerin birinei sa>fa haberiydi, Onun Ziraat Vekilliğine gelmedersin bre shbap, zaten bir şey derim sülerim saksaçlarmdan tutup yüzünü kaldırmışlar, zorla obye çalıştığı sıralarda Türkiye, lamam. incelmis. bende duygularım, sevmedea jektife baktırmışlar. îsmet ve gözleri ıslak. Îsmet tanm alanmda teşkilâtsızlıktan, hiç kimseyle yatamam. Gelirsin annarsın benim Opera Sinemasma bilet aldı bir gün. Tövbekâr ol kredisizlikten ve liyat «efaleyaşıma.» du. Sonra ne oldu, Paşakapısı'nda bir kunduract tinden yanıyor, kıvranıyordu. O Almancası Herr Josef Kraft, Türkçesi Bay Yu hükümlünün falçatasıyla öldüriildü. gün için bence Türkiye'mn en «uf Kuvvet derseniz ayn havada. Neyse büjiik dâvası bu fiyat sefaleti • Cigara izmaritlerini atmayın kardeşim bana idi. Ziraatta sermaye birikimi verin pipoma doldurayım!» derdi. Dünmüş gibi akhmda. imkânsızhğı idi. Topragın değeMösyö Borovi, eski bir Kont, gözünde keleBeşiktaş'tan Şükriiyle arkadası gtirildiler. ri sıfırdı ve mahsulün değeri bek gözlüğü. başında beresi. sabah cimnastiği, aBana adh admca Şükran derler âbi, takma saçde sıfırdı (3). Ve durum ve giyaklarını sürüyerek, koüannı göbeğinin üstüne ları takanm, lâstik memeleri takarım, zilleri pardiş. bir milli îaciaydı.. Züaat kadar ancak kaldırıp, koridoru yellenerek geçerdi. maklarıma geçirir sana bir göbek atartm, Allah Vekâleti ise, politikacı veya ziYenilmez ve yutulmaz sabah karavanasına, protoinandırsm yaklas iki kanştan bak, beni kızdan raatçı bürokrat değil de; topkolu eksik etmeden, gümüş çatalmı, kasığını, blayıramazsiR abi, diyordu Şükrü. Meslsk adıyla raktan, köyden ve toprak mahçağını getirir, kardan ak keten yemek havlusunu Şükran ya da Şükrü, hastaneden dönüp geldisulü dediğimiz, Tanrı ve alın sererdi. Meteliğe kurşun atardı. ğinde elindeki belgeyi bir ipek mendil ya da bay teri vergisinin mâna ve değerak gibi sallayarak. abilerim gece sormadım mı Geçimi tıkınnda Mösyö Ispenpinati, mavi lüle rinden anlayacak bir insaıu yal hepinize, ha bâkire kız ha ben demedim mi sita^ını çentip bir tabağa doldurarak, «Mösyö L3 nız O günlerde degil, tâ 1922 ze, hiç biriniz istemediniz parayı mezara götüreKont Borovi, bu tabak sizin, Avusturya Sefaretinden, yani Mustafa Kemal'ir.: ceksiniz, şuraya bakın abi var mı benim gibisi den yolladılar, özel..» der, onunla alay ederdi. Köylü efendimizdir, abi diyordu ve koğuşun ortasmda şakır şakır göMösyö Borovi. yediğinin lüle taşı olduğum» dedigi günden beri bekliyordu. bek atıyordu. Ama, yaktuı ulan beni Allahsız deanlaymcaya kadar, lüle taşı yerdL Ama ne var ki, bu alanda da di Asador, suspus oturan öbüriinün suratına patİnsan kızamazdı bile Bay Yusuf Kuvvet'tekl bürokrat, bekleneni ve teşkilattı tokadı. Sevincini gösterme amacıyla şunun sersemliğe; gitmi; gitmiş Almanlar adına ajanlık lâtçıyı, her zaman yeniyordu... bunun kucağına oturan Asador'a nispet yapan edebilirim, ben doğma büj'üme Viyana'lıyım deŞükrü haklı, Asador zaten hakh, çünkü belsoğuk miş, hep Milli Emniyettekilere toslamış. Getir deluğu frengi gırla gidiyordu. Karşısı kadınlar bömişler ne getireceksen ve ama bir şeycîk de geülümüydü. Kadmlar bölümünün meydancısı, kara rememiş. giysili, kara çorap ve kunduralı sanşm bir Bul«Kardaşım,> derdi, «sen biliyorsunuz kadmsız Atatürktln aslında çok erken gar lazıydı. Kız dünmüs gibi aklımda, gelgelelim lık ne demek. Ben yukarda yaUyor 30 ay bizim başlayan ve kimsenin teşhise adı yok kalmadı aklımda. Kocasıyla babası yubaldız getiriyor hergün yemek. Gele gide ah§tık yanaşmadığı hastalığımn meykarda hücredeymişler azılı casusmuşlar hepsi içibirbirimize, nöbetçi polisler de alıştı bize. Nöbetçi dana çıkmasından sonra, bümize gizliden sokulup almak isteğindeymişler polise dedim, bak kardaşım siz erkek ben erkek. tün devlet çarklannda başlayan Edirnemizi, Kırklarelimizi ve belki de bütün Bırakm bir seferlik baldızı ne olacak göriişeyira gevşemeyi hatırlamabyız. HerTrakyamızı ve 24 aydu gün aşırı yukarı götürüp kendisiyle özel olarak. Dedi olur kardaşun ve bıkesi, hele bütün devlet mensorguya çekiyorlardı bu kızı. Krz yanakları daha rakü kardaşım.» suplannı etkisi altına alan tebır al basmış döşünüyordu gece yanlan ve Sirreddüt, bekleyiş ve kararsızlık «Demek polis bıraktı ha Bay Yusuf Kuvvet?» keci dolaylarmdan derlenmiş sürtük kadmların havasını hatırlatmalıyız. Kaldı «Evet.» ardmdan koğuşu silip süpürüyordu sabahları. Veki, daha 1931 de Gazi'nin, A«înanayım mı?» rin kızcağıza üç beş kuruş ziller sürtükler, pislimerikan Generali Mc Arthur'a, «Evet kardaşım, evet! Ben baldıza yalvanyo" ğinizi temizliyor; Başkomiser bağırıyordu. Otelbasını ve sonunu haber verdirum, sen biliyorsunuz diyorum kadınsızlık ne delere dadanmayın sakın. etinizi çürütür, kırarım mek. Ablam hasta enişte dedi, biliyorum Dedim " l ! erinizi. Çeneleri hiç durmamış sabaha kasizi çok seviyorum. Kaldırmış kollannı yukarı, dar portakal yemişler kabuklarını atmışlar. fınben baldızı kokluyorum ve kucaklıyorum. Baldıs dık fıstık yemişler. Onlarla üç yıl sonra Ankara'beni eniçte diyor öpüyor. Birden açıldı kapı. bada raslaştım. Br" 3 an'dı faşist yönetimcilerine Bul ğırdı komiser, sen ne yapıyorsunuz orda hev' tşgarlarm SofyaV. bomba atan, bir «mır köyünde te o zaman bu zaman ben tutuldum karda>îi»n rübu kızla babasınm samanlığında gizlenen ve onya?ını bile göremez oldum. korkudsn kalmadı ben« lan da kandırıp Türkiye'ye sızarken yakalanmade erkeklik. Kardaşım, siz biliyorsunuz, sen biü» larma önayak olan aftosunun adı. Yoksa tıpatıp '•O.""IVÎ. kalmadı bende erkeklik.» 5 Ton müsait îiyatla böyle dejil de. sınır k?rakoluna kendileri mi gitVe.. ihtiyar gençlik! satılıktır. 49 90 50 mijler. Baîma köffl bezden kara hir takke geçir S O N Menderes ne yapabilirdi? HTIYAR GENCLİK Ufuklar kararıyor! IYON EŞANJÖRÜ » AJ&ns; 1S1/2553) • V