23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE DÖRT 9 Fuliat 1969 CUMHlîRİYET BALTIK'TAN ADRİYATİK'E Ilıntaftlaşan sosvalizm dan ötürü biraa faslaca durmik lsttyorum Marksızme katkılanndan, ya da yorumlanndan. Yugoslavlann hareket noktası yine Karl Marks'm kendisi. Daha doğrusu şu sözü: < Gerçekte var olan seyleri daima elestirmek gerekir. Akai halde durgunluk ve gerileme baslar.» Diyalektiğin bir unsuruydu bu.. Yugoslavlar bu sözü şöyle vorumluyorlardı. Biraz argo da olsa, bizde de kullanılan bir de yimle: Yani: « Dogmalara sapl&nmak, biri fleriye değil, geriye götürür... Daima yenilik, daima elestiri...» Bundan dolayı bugun Yugos lavya içın bir «lâboratuvar» demek dogru olacaktır... Devam ediyorlar Yugoslavlar şöyle ve ĞP bir Türkün yani sayın Kemal Seyfullah"m ağzından: « Biz en iyisi bndur, demi • voruz. öteki sosyalist ulkelerin deneylerinden de yararlanıvoruz. Ancak, onlann yaptıklan haUian tekrarlamamaya çalışıyonız, yaptıgımız hudnr ve daha iyisi • ni bulmak istiyoruz. Aynca şunu da belirtmek isterim ki, herkes bizden örnek alsın da demiyoruı.» SOMRBSI ÖZGEN ACAR | Lenin demiştir ki: « Vlusal ve toplumsal geJenetderinize en uygun politikayı mlıp ona (Marksızm) den birkaç cümle ekleyin ve adına da (Marksiım) deyin, dünya size inanır...» Mao'nun «Asya tipi» sosyalizıtıini yani Marksızmlnl gördükten sonra bu bes ülkedeki izlenimleriyle birlikte ben de aym kanıya vardım... ÇÜnkü bu tflke[ler Lenm'ın sözlenni uygulama,ya çalışıyorlardı kendı geleneklerlne gore: Kuzeyden güneye doğru 1lerledikçe Marksm değişik şeklllerde •yonımlandıgını gbrdüm. «Baltık' •tan Adriyatik'e» indikçe ılımanllasıyordu hava ile birlikte «Mark slzm»... Yugoslavya Federal Meclis ıBaşkaru Milentıye Popovıç ile 'özel bir gorusme yapmıştım kendisinin Türkiye'ye gelışinden bir kaç gün once. Sormuştu bana ötekı sosyalıst ülkelerdeki izlenımlerim ve Yugoslavya hakkında ki kanılarımı. Aşağı yukan şunlan soylemıştim kendisine: « Baltık'ian Adriyatik'e İndikçe hava Ue birlikte ünnanİAşıyor Marksnm. Baltık'ın börokrasisi Akdenize dogru demok ratlasıyor...» Bu yargıma «Yuzde yüz katüdığuu» soylemişti Sayın Mılentiye Popoviç ve devam etmişti: < Ancak, Dofulu sosyalist doatlarmuz tarâfından siddetle elestiriliyoruz bu ıhman sosyalizmimizden ötürü... Fakat zaman biri haklı çıkaracaktır... Çekoslovakya'nın, Macaristanin, Ocak 1968 de uygulımaya basladıkları devrimler de bizdeki bu ılımsn sosyalismin etkilerinin sonucundan baska nedir?» MarksizMdeki sancı Bu kez ben katüdım Sayın Popoviç'ın yargısına.. Gerçekten bir sancı vardı sosyalizmin uygulamasında, yani Marksizmin yormnlanrnasmda.. Bürokrasiden dogmatızmden uzaklaşan ve demokratlasan yeni geleneKlerden doğan bir yorum etkiliyordu bu Ulkelerin kişilertnl... Bu «ilnnan sosyalizm» tn basladığı ülke Yugoslavya idi. Bun «Marks'ın hareket noktası <sçidir. Emektir» diyorlar öteki sosyalist ülkeler gibi Yugoslavlar... « Kapitalist ülkelerde isçiler (kapitalıst Conı) için emeklerini harcarlar... Sosyalist ülkelerde ıse bfirokrasi ve bunun basmrtaki (bürokrat Ivan) için çalısırlar... Ne fark vardır kapitalist Coni'ye çalısan işçi Ue bürokrit Proleler Ylado Tiffony Jones riFFANY'JOHES Mallcopoğluı konu ve resım: BUDİN KOPRUSU « Peki, bu vergıden sonra K * ri kalan geüri işçUere mi d»|ıtırsımz?» « Hayır... Fabrikanın gerfif lemesi. gelişmesi ve yeni iş alanı jaratması için yatırım japaTU. Vergiden sonra geride kalan paranın yüzde 60'ını işçilere dağıtiT, yüzde 40'ını yatırıma ayınnz.» Galanika ilâç fabrıkasındakl «İşçi Meclisi» mn kuruluşu hakkındfc şu bilgi venlmişti bana: « 45 Idsiden kurulu bir işçi Ülkesindeki plânlama düzeainl tvan'a çabsan arasında... Oysa, Meclisidir. Bunların 10'u çeşitli Marksın hareket noktası işçıdir... şoyle özetledi: dallardan mezun olmuş, üniver« Kararlar, tepeden aşafıya Yani proleterlerin hakim olduğu, site öğrenimi görmnş kişilerdir. yönettiği, yürüttüğü bir duzen değil, asağıdan yukan abnır... 15'i türlü teknik okullardan cıkbngörür Marks.. Bu iki örnek a Plânlama da böyle asağıdan vumıs işçiler, 2(r"si de kaliteU, y» rasında ne fark vardır, proleter karıya bir gelişim izler. Bölge • da yarı kaüteli işçilerdir.» kendisine çalışmadıkça? îşte, bi sel plânlama, ulusal plânlama, Galanika ilâç fabrikasını bu zim düzenimiz bunu getirmekte federal plânlama şeklinde bir sıra 45 kişi yönetiyordu, daha fazla dir. îşçinin, yani proleterin ken gözetilir. Federal plânlamanın averim, daha fazla kâr saglamak, macı, ahengi »ağlamaktır. Fede> disine çalışması olanağını... Biz daha lazla özgürlük, inisiyatif buna (kendi kendini yönetim ral plâna, merkerî plân demck elde etmek ve kişisel yetenekleself management) diyoruz. Yani yanlış olur kanısındayım. Bu rmi artırmak üzere. (proleter Vlado) nun kendisine plân (emredici) değil, (yol j»ösİşçüer kendi kendilerini yöterlci) dir. Sektörler arasındaki çalışmasına.» nettiltlerine göre acaba kendi çıiliskileri düzenler... Bütçe ile nkarlan için bencil hareket edeyuşumn sağlar. Fakat, plânlamamezler mıydi? Genel çıkarlar mıraı temelinde kendi kendini Bay Saviçeviç ile konuşurken ikinci plâna itilemez miydı0 Bu yönetim yatar Yani işletmelesonılann cevabını da yıne bay kendımi 1962 yılmda Ankara'ia Zuboviç'ten alalım: Bevlet Plânlama. Teşküâtmda ya rin, tabrikalann bağırasızlığı. « 1950 yılında Başkan Tito, pılan basın toplantılanndan bi Bu fabrika, ya da isletmelerin içindeki işçilerin aldıklan kararradvoda bu düzeni. kendi kendirinde sandım.. Genç bazı uz ni yönetimi açıkladığı zaman bemanlar yonetıyordu D.P.T. nı o lar ve genel eğilimleri çizer enim gibi pek çok kimse buna zamanlar. Türkiyeıün acı gerçek konomik kalkınmamızın yolumı.» bir hayal gözü ile bakmıştık. lerıni ilk kez ortaya koyuyorİ3rNitekim. uvgulamaya geçildiğl dı rakamlara, büunsel verilere zaman başlançıçta eeleneklerdayalı olarak ve de hiç kimseden den. alışkanlıklardan doğan bazı çekınmeden... güçluklerle karşılaştık.» Ulkenin o günkü karamsar tao « Bu güçlUkler hakkında bilKendisine bir soru yönelttim losunun anlatıldığı, mutlu ge'egi verir misiniz?» ceklerinden söz edildiği basm bır aralık: « Birinci güçlük teknokrattoplanUlarıydı bunlar. Hepsi de « Yngoslavyad» nvguladıstnız lardan, yani uımanlardan geligenç, akılh ve bilgili insanlardı... bu düzene ad koymak gerekfrse yordu. Bürokrasinin kendilerina Her bıri bır yere dağıldı... siz ne dersiniz?» verditi otoritelerini kavbetmek « Sosyalist plâna dayalı p»O. her bır yere dagılan uzmvv istemiyorlardı. tkincisi ise ilkel lardan birinin Belgrafa geldıği zar ekonomisi.» dü^ünceli işçilerin bazı olumsuz ve benünle aynı nitelikte bir söyBır başka Yugoslav yetkilis'ne davranışlarıvdı. Endişeliydiler y« lesiye girdiğini sanmıştım uzıın sormuştum Bay Saviçeviç'in bu ni düzenden. Oysa bugün Yubir süre Bay Saviçeviç ile konu son sözünün yorumlanmasını. Koslavva'daki sosvalizmin kuruşurken. Aldıgım cevap da söylevdi: luşunda her işçinin imzası \ar. « Yugoslavya. komümzm ile Bay Saviçeviç de gençti... Yudir. Kararlann alınması sırasınbasdaştınlmasına goslavyanın acı gerçeklerini açık kanitaliımin da atılan..j» GARİP BtR YUGOSLAVYA Hiçbir ülkenin toplumsal yapıtı lamasını, mutlu gelecekleri, mü calışılan bir lâboratuvardır. Uzmanlann teorilerl ile işçil»tevazi bir ifade 15e anlatmasını Her iki rejimin kötü taraflan Yugoslavya'ja benzemez. . 2 3İfabe, 3 dil, 6 cumhuriyet, 15 ««ın. rın denemeleri bırleştirihyordu çok iyi biliyordu... öteki sosyalist nı ayıklavıp yeni bir dnzeni (m lık yasar bu ülkede ve bunlarm hepsine birden Yugoslavya debu «kendi kendini vönetim» dUjtören ülke... Şöyle de denelıi nir Cumhuriyftler arasında kalkınma dengesizligi vardır. . Kalülkelerde böyle apaçık konuşan zenmde. lir. komünizm içinde kapiUlu kınmadan yararlanamamanın umursamaîlıŞı içinde tsküp'te iki insanlara pek rastlamadığımdan Yugoslavy» Gençlik OrgütO Arnavut güneşleniyordu kendi sorunlan içinde. . mı nedir, bu denli konusm?sı min iyi taraflannı monte eden, Baskanı Müutin Vukasinoviç ise bende çok ilgi uyandırdı. Kendi bağdastıran bir fabrika.» şöyle özetliyordu durumu: pılmasma ulaşım böl&mfinun dığım cevap şu oldu: si Pederal Ekonomi Bakan yar« Bugün Yugoslavya'nın ne« Verimli olan, kir getiren (çalışma grubu) karar verir. dımcısı idı... reslnderkendi kendini yönetim Böylesine yatay bir karar alm» yaşar. İşletmeler arasında bir re düzeni gelişmemişse orada büBır sendikanın başında bulunan bay Osman Zubovıç, «Ken durumu vardır. Daha önemli dıi kabet vardır. Bu kekabette, bu rnkrasiyi görmek olanağı vardi kendini yönetim» düzeninin rumlarda fabrika yürütme kurn kurala uymıyanlar zarar ederler. dir...» ana çizgilerini şöyle anlattı özet lu öteki fabrikalarla ilişki kurnr, Batarlar. Fabrika kapanır.» dikey bir karara dogrn gidilir. « Peki fabrika devletin ol • le: duğun» göre, elde edilen kâr« Kapitalist bir ülkede fabdan ne gibi bir pay verirsinlz rika, ya da işletme, bunun sahiYugoslavva'daki devlete?» bi tarâfından işletilir. Her tnrlü iktisadî sorunlur « Her işletme elde ettifri kararı o alır kapitaline dayalı gelirden orUlama yüzde 13 oraolarak. Üretimin ne kadar olacağma, ne kadar işçi çalışacağıînsanın aklına söyle bir soru nında bir satıs verfisi öder Bu ÖZÜR Dünkü yazımızna. işçilere ne kadar ücret ve geliyorfederal satış vergisidir. Aynra, da Üsküptü Türk liderlerin. rileceğine, üretilen malların ficumhurivetin de yüzde 68 ora« Bir fabrika işçileri daha iden Kemal Seyfullah'ın adı yatlannm ne kadar olacağına yi karar alıp ötekisi geride ka nı arasmda defişen aatış vergiSaid Seyfullah çıkmıştır. Sakapitalist karar verir. Kendisi lırsa ne olur?» leri vardır. Devlete bunu 8deyın Kemal Seyfullah'tan ve nin bu kararlan almasında etkiriz.» okurlarımızdan özür dileriz. Kaç yetkıliyle konuştuysam alli olan kâr unsurudur. Bürokratik sosyalizmde ise merkeıî plân karar verir bu fabrikanın işletilmesinde izlenecek düzene. Bürokrasinin basındaki insanlar yön verirler, emrederler fabrikaM£HMfT ya... Her iKsinde de isçiler SEYOA proJeterler söz sahlbj jdpgildirle^brikanın yönetinğİdj ve kendr~"naklannda. Ojsar"Bİzde bu kararı işçiler kendileri alır Nazmiye'ye yazsana bir siir! demişti. lar.» 63 Şinasi ince yüzlü bir çocuktu. Espiyon Şinasi Bıraz daha açmasım istedım derlerdi. Ortası kemerli burnu çok inceydi, bir yakendısınden «İşçilerin karar al105 Kızılbas tbrahiın, pek sevdiği köpeğinin, nından bakılsa, öbür yan görülecek sanıhrdı. Göz ma yetkileri» ni. Şöyle devam köpek zehirleyip Belediyeden kuyruk başına 5 kukapakları düşük, sanki aynca perdeliydi. Saçlarıru ettı Zubovıç: rus alanlarla. kendisi evde yok iken, bir yere gituzatmaz, alabros kestirirdi. mış iken, öldnrülüsünü yazmıçtı. Gönlünden uzak Çocuk, ona: tutmadığı, kardes gibi sevdiği Hıdır'lann Ahmet Yazacaklanma yazmısım, melrtuplar cebimyaptırmış bu işi kı, aradan 6 yıl geçmiş iken, Hıdır de.. dedi. « Bizde her fabrika devletinların Ahmet karşıdan geldiğinde daha yüzünü gor Kimlere yazdın? dir. Sosyalist bir düzen vardır. memek için yolunu değıştirir ve Hıdır'lann duğuKimlere yazdığmı söyledi. Vermeyi düsünmeOysa fabrikalar devlet adına işnünde, derneğınde hiç bir vakit güreş tutmaz imij. yip. yırtmak istediğini de söyledi. Mektupçunun kı çiler tarâfından yönetilir. üretiSen pehlivan mısm? zından çok çekiniyordu. min ne kadar olacağına, ne kaSınıf hemen onayladı: dar işçi çalışacağına, işçilere ne Şinasi ayıpladı: Birinci smıf pehlivandır Hocam, Lâpacı Adikadar ücret ödeneceğine, piyasa Madem yazdın, ben olsam veririm. Bir punli tuttuğu gibi.. Âdil o gunkü derste yoktu bereket ya sunulacak mallann ne liyatduna getirip. ver! versın. İa satılacağına işçiler kendileri Çocuk, ona: Kızlar îbrahim'e sevimU, sıcak bakıjlannı gön karar verirler. îşçiler, fabrika Bakalım. kısmet . dedi. derdiler. sahibi kapitalist kişi gibi hareKısmet değilmiş. Hâşim Bey gelmiyor, gecikiket ederler karar verirken. KaÇocuk, Yatak dünya demektir» diye başlayan yordu. Hâjim Beyin yerine, Tevfik Bcyle Halil Bey pitalist kişi gibi düşünürler kcnyazısında, gece yatağına uzandığı zaman aklına ge. geldüer: di çıkarlannı. Her üretici kendi livermış bir anısını anlatıyordu. Böyle acılı şeyler Herkes olduğu yerde kıpırdamadan dursun, çahstığı fabrikanın patronudur. gundüz dusünülmez, çoğun geceleri ve yalnızhkta kollaruu yukan kaldırsın! dediler. Tepeden gelme, merkezî plândüşünülürmüs. Babasıyia Köprü'yü geçiyorlarmış. Çocuk, içine doğmuşcasına, mektupları cebindan doğma emirler söz konusu Vapurlar düdük öttürerek kalkıyor, yanaşıyor, Köp den çıkarıp, yırtmaya kıyamayıp, daha önce Kıynak değildir kendileri için.» rü'nün altmdan çatanalar, motorlar, mavnalar geçi Hüseyin'e söyleyip, ensesinden içeriye, gömleği il« yormus. Köprü'nün güvercinleri varmış. Martılar, Nasıl ytlrütürler işçüer bu >un kazağı arasına attırmıştı. aşağıda balık tutan adamların başları üzerinde fır işleri?. Kollar yukarıya kaldırıldı. Tıpkı, «Beyaz örüm dönüyorlarraış. Babası ona demiş ki: •Oğlum.» de« Her fabrika bagımsız bir cek»teki hafiye, kurşun bulunmayan boş tabancasıy miş, «ben kendi anama mezar taşı yaptıramadım. kuruluştur. tşçiler kendi arala1» kızın kapatıldığı villâya dalarak «Tesliml. deSen büyü, ananm mezarını en guzel mermerlerle nnda bir (tşçi Meclisi) ni oylayince, bütün soyguncuların kollarını yukan kaldısüsle1 > Babası böyle deyince. o, yüzünü hiç göntıe nyla seçerler. Meclisten de bir rısları gibi. Hafiye aldatıyor onlan kurşunlar çok diğı annesinin öldüğünü öğrenmiş ve anlamı;. yürütme kurulu seçilir. 9 kişitan tükenmiş. İlk bir yürütme kurulunun 7si Kör Nazmiye'ye birden dokunmuştu bu hikây». 24 Ayı Abdüllitifte, 105 Kızılbas Ibrahim'de bi. işçilerin seçtiği kendi arkadaşKör Nazmiye ağlıyordu. rer kutu kibrit, Kıynak Hüseyin'de hem bir kutu lan oUn işçilerdir. öteki ki kiSmıf, Hazrete dedi ki: kibrit, hem bir paket Köylü» çıktı: Tevfik Beyin şiden biri fabrikanın müdürü, sesi çıkmadı. Kibrit için söz hazır; Hâşim Beyin Nazmiye'nin de anası yoktur, o küçükkene öl biri de partinin temsilcisi... Bu ispirto ocağı tutusturulacak. Tevfik Bey kötü kötü' müş, Hocam. sonuncusu fabrika ile parti arabaktı, «Köylü.yü kibritlerden ayırdı. Kalubelâ'dan, Hazret elleri arkasında, kabaralannı tak tak sında irtibatı sağlar. Müdür alıanahtar zincirine bağlı kama biçimi bir bıçak çıktı. tahtalara vurarak, sıra önierinde dolaşmaya, sıra nan kararlann sadece uygulayıTevfik Bey kötü kötü baktı. Uçlan bilerek kırılmıi aralarında gezinmeye baslamıştı. Durdu. Trahom cısıdır. Aynca, fabrikanın her çakılardan Kalubelâ'nm bıçağını ayırdı. geçirmiş gözlerini mendiline silen Kör Nazmiye'ye biriminde de bir işçi meclisi ve baktı uzunca süre. O susar gibi olunca: îyi ama daha ne arar bunlar? Halil Bey alarga yürütme kurulu vardır.» Bir fılozof şöyle demiştir, dedi. Dinle ve ajdurmuı, Alay Komutanmın kızı Dişlek Emel'e öbür Daha sonra «Galanika» adlı lamayı kes! kızlarm üstünü niçin aratır ve Baygın Melâhat ara bir ilâç fabrikasını gezmiştim. rurken. Dislek Emel'e niçin .İyi ara!» der Ağlamıyorum Hocam. Bu fabrikada anlatılan bir ör Demiştir ki, «Hayatta acı çek. isterse bütün Halil Bey, kızların aranmaa bitince, kendisi nek ile açıklamak isterim bu dostlarm seni yüzüstü kosun, sen göz yas.ı dökroe «ramaya başladı. O, sağdan ilk sıralan, Tevfik Bey sözlçri. ve of.. demeden öl!> ıse orte sıralan anyordu. Defter, kitap araları, ka« tliç fabrikasının bir biriİki ders arası. birtakım sözler edildi. KÖr Nazpak ıçleri bir bir geçiriUyordu gözden. Kıynak Hü minde örneğin paketleme böliimiye'ye, «Kız, sana dokunan sade anasızlık mı?> «eyın, su dökesi gelmis gibi. sallanır ve yerinde du münde üretim arttıncı Snerisl demldi. .Değil, heç bile değil!» denildi. Çocuğa, ramaz olmuştu nedense. Nedense değil, mümessilolan bir işçi bunu birimin yj • «Heyri nazlanma, şu kıza da yaz bir şiir. sussun. ügmı alabilirler. Dede Rahmi'nin sıra gözünden çu rütme kuruluna bildirir. TüriıtYoğsam hep ağlayacak böyle..» denildi, takılmdı. kan sustaU hepsinin üstüne tuz biber ekti. Gelgele me kurulu bu öneriyi inceler ve lim, arama durmamıstı. Çocuğun sağ ve sol ceplerinde iki mektup duru uygun görürse uygulamaya eeyordu: Biri, keçi sakalh Mektupçu Beyin kuğu boÇocuk aranırken, bir raslantı sonucu, Halil Bey çer. Karar almakta güçlük o • >Tinlu kızı için, biri, Baygın Melâhat için, Günler le Tevfik Bey bulustular. Biri defterlerini kitaplalursa fabrikanın yürütme kurudir cebinde gezdiriyordu mektupları. rını, kitap kapaklarının içini açıp ararken, biri üsluna bildirir. Ya da bir başka Sınıftan dışarı çıkmamıştı. tünü basını »radı. birimde örneğin ula'm bölümünŞinasi de çıkmamış, gelmiş yanma sokulmuştu. (Arkası m ) de bir şoförün ücretine zam ya Diiıene ad koymak eerekirse Kâr yaşatır Zarar batırır r YARIN IHTIYAR CENCIİK 3 Bir kapitalist gibi İşletme Fakültesi Dekanlığmdan Fakultemizde aşağıda isimleri yazılı kürsuler için asistan alınacaktır. İsteklilerin 25/2/1969 tarihine kadar. hangi kürsüye girmck istediklerini bildirir bir düekçe ile Dekanlık Bürosuna müracaat etmeleri duyurulur. ,*ASİSTAN ALINACAK KÜRSLXER : Yönetim ve organizasyon Pazarlama ve pazarlama araştırmalan Finansal muhasebe Malıyet muhasebesi Davranış bılimleri (Sosyoloji, Psikoloji) Finans Personel Denetım (Muhasebe Denetimi) : 11055/1441). Siyasal Bil^üer Fakültesi an: Fransızca Diplomatilt Muhabere dersi için ö&retim görevlisi ahnacaktır. İsteklilerin belgeleriyle birlikte en geç 11 Şubat 1969 Salı günü saat 17.00 ye kadar Dekanlığa müracaatlan. (Basuı: A. 641310657/1443) Kundura Satış Mağazaiarının Dikkatineî Gelişen imalât durumumuz dolayısiyle her çeîit kundura siparişi kabul edebiliriz. Ügililerin Müessesemize müracaatı rica olunur. SfMERBANK DERt VE KUNDURA SANAYtt MÜESSESESt JlBaSUi: 10854/1442)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle