05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHÎFE tKİ M ŞtrtMrt CUMHT7RÎYET MUSTEHUKfN KORUNNASI Prof. Dr. Ahmet br. Kalkmma plânları ve onlarlar Uişküi olatak hanrlansn yıllık programlaruı, biitçeler'n bu yöndf» geliştirilmesnne çalısümıştır. Sendikacıllfm gelişmesi, memur maaşlan kaBunlarına hâkim olan yenl felsefe düşük gelirln verpi muafiyet sınırlannın genişletilmesi, ras.talı vergüeri dar gelirli zümrenin aldığı mallardan ziyade lüks mallara kaydrrma e|iUml bn voidakl çabalann bazı örnekleridlr. Yukarıd» Mjdığunız tedbirlerin sosyal adaleti aağlama yolunda ne derece tesirli oldufu meselesini ele alıp bugünkii verpi düzeninin tleştirmesini yapmayacağız. Zira kalkınma yükünün daha âdU dağıtılrp sosyal adaleİJn sağlanması için vergilerimizde birçok yenilikler yapılabilir. Bunun yanında kalkınmamn yükünü ve nimetlerinl sosyal adalete uygun olarak dağıtmak İçin başka tedbirler de alınabilir. Konumuz «müstehlildn korunması» dır. tlk bakısta «mflstehlikin korunmaaı» diye Wr kavram vadırşranabilir. Zira «millî jeliri ve mllll üretimi arttırma yolunda alınan terib'rler», gelir bolünüşünde eşitlik saflama yolundaki çabalar işçilerin sendikalar içinde tesHlâtlaodınlması, büyük gelirlerden alınacak verei oranımn yükseltümesi bir bakıma müstehliHn kornnmasıdır denllebillr. Öte yanda «mflstehHk kimdir?» sonısu da sorulabilir. Müstehlik Işçidîr, müstehlik memurdur, müstehlik şofördür, sanayicidir, tüccardır, kiiçük esnaftır. Bn meslek jrnıplanmn iktisadi menfaatlerinin bir »osyal adalet modeli içinde korunması bir bakıma müstehlik menfaatinin korunması demek degil midir?.. O halde niçin «müstehlik nıenfaatinin korunması diye bir konu uzerinde durmak gereldyor?» Sebze satıcısı, et ve dlfer eşyanm satın alıcısıdır. Manifafuracı fida maddeleri satın almaya mecburdur. Bunlar rkonomik faaliyetlerine uyan oranlarda milll gelİTden pay aldıklan müddetçe, «kimi tdme karşi koruyacağız?» sonısu akla gelebilir. Fakat dâva bu kadar basit değildir. Toplumdaki kişilerl diğer ekonomik fonkslyonlarından ayırarak müstehlik sıfatı ile bir kiitle olarak ele •lmakta bazı faideler vardır. Böyle bir ayırım çerçevesi İçinde herkes müstehliktir. Müstehlikl diğer ekonomik fonksiyonlarından ayinp bu yönlerl İle ele almak başka sebeplerle de gereklidir. Zira toplumda millî üretime dolaylı olarak katıldığı halde mal veva hizmet satmayan geniş bir kütle vardır. öte yanda tirerlcilerin büyük bir çoğunlufu istihlâk malından riyade, ham ve yarı mamul veya yatınm malı flreticileridir. on "yıu'ard'a *osya] haklar ve S eşitiik yolunda önemli adınılar»konomlfc atılmıs İ E ÖĞRETİM TÜRKİYEDE ÖĞRETİ KLÇ A II B Y | Gençlik patlamaları ve ITroçkinin sürekli ihtilâli ••«• •••• I İ'Amerikon taraflısı Başbakan,,! • S i . • • • 1 '4 İ i uâ GENÇLİK SORUNU Amerikan Associated Ajansı, yeryüzünün en büyük ajanslann • dan biridir. tşte bu ajansın bir muhabiri Türkiyeye gelmiş, Bay i Süleyman Demirel ile konuşmuş. Dfln gazetelerde bu konuşmayı S okudunuz. AJ. Ajansı Bay Demirel'l dünya kamu oynna söyle Ş tamtıvor: • • b barcamaktadırlar. Ba gayretlere rafmen, mflsiehllk menfsata ve feBellikle mnstehlik gistemll ve tutarlı ba kalıp içinde korunmakta ve bundan aadeoe müstehlik değil, iktisadi sistemln i$leyisi de 2arar förmektedir. Müstehlikin korunması sadece tnketici sıfatı ile ekonomideU bütün fertlerin iktisadi menfaatlerinin korunmasına hizmet etmekle kalmaı, bunnn yanında iktisadi ahlikır dfizehnesi, rekabetin mllU menfaatlerimize uyan bir yönde gellsmesine de hizmet eder. Iki ySnlö çalışacak kornnma «miiesseseslnin» kurulması bu sebeple toplumun haynna olur. Mnstehlikin korunmasuıda çesitli yollar i » lenebilir. Fakat kuruloşun amacı aynı olacaktır. Kurulasun bir kama organı olarak yaratılmasında bazı piiçlfikler, çatışma ve çelişmeler bulunabilir. Bu sebeple «özel» bir nitelik taşımamn fakat bunun dışındaki organlar ve kurvetIrr taraftndan desteklenmesi şarttır. Bazı demokratik ülkelerde müstehliklerin korunması isinin organizasyonu ve desteği Cumhurbaşkanlığına bağb özel bir büro tarafmdan yapılmakta ve bu yoldan dolaylı olarak kamu desteğinl kazanmaktadır. Ülkemizde böyle bir «kurum» Cumhurbaskanlığı veya Cumhuriypt Senatosu tarafmdan desteklenip toplumun tüm dftvası olarak yayıl^bilir, Böylece koruma yolunda alıntnası pereken tedbirlerin tâyini ve uygulanmv •ında mftstehlik terasilcileri ile kamu otoriteleri işbirliği yapabUirler. Cihad BABAN ençllk ve üniversite Borunlan hakkındakl düşüncelerimM bundan evvelkl yazılanmızda açıkiadığımız için t u gün de 1964 den beri hemen hemen bütün dünya merkezlerini sarsan gençlik ayaklanmalanna, nelerin sebep oldugunu açıklamalc ve tetkik etmek istiyoruz. Bu olaylan 19 unoı yüzyılın Fransız sosyologu Gabriel Tarde'in taklid nazariyesiyle izah etmek isteyenler oldu. Elbet Mexico'dan Varşova'ya, Tokyo" dan Berlin'e, Pırag'a ve Paris'e yayılan bu ayaklanmalan bu memleketlere götüren esintllerde (aynı şeyl yapmı? olmanın) duygusunu inkâr etmek mümkün değildir. Fakat meseleye biraz daha yakuıdan bakıldığı zaman bu avaklanmalann temelinde daha başka etkerüerln de trulunduğu muhakkaktır. Nasıl oluyor da, Üniversite sehirlerir.de, polisle çatışan gençler. hemen birçok yerlerde a>TU kavga metodlan kullanıyorlar, nasıl oluyor da, dünyamn birçok ve birblrinden uaak merkezlerindeki olaylar, aynı dügmeye basılmısçasına benzerlikler gösteriyor. ihtilâlci bir gençlik entemasyonalinin varlığını hatırlatıyor. Gerçl liderler şehir sehir dolaşıyorlar, gençler millî smırlan aşarak büyük tesanüt duygulan ile birbirlerinden bir şeyler Öğrenmek istiyorlar, fakat kabıU etmek lâzım ld, mücadele ve kavga metodlanndald birlik ve benzerliği biriki seyahatle. birkaç temasla izah kabil değildir. Bu öfkell ayaklanmalann arkasmda daha ciddi, ideolojiye yaslanan sebepler acaba yok mudur? ••*• •••• «••• • ••a • ••• • ••• • ••• • ••• • ••• 6 •••• •••• •••• iiii •••• •••• kendl partlzanlan olan genolere hâkim olamıyorlardı. Çünkü genç ler; Moskovanın, komünizme ulaşmak için sosyal demokrasilerin mevcut olduğu yerlerde bu partilerle işbirliği yapmalarmı kabul ettiği halde, bunu çıplak idealist gençlere bir türlü kabul ettiremiyordu. özellikle Kızıl Çin aynca gençlerin hırçınlıklannı da haklı görüyor, ve onlan destekliyordu. Şu Moskova, (Amerika ile bans içinde beraber yaşama.) formülünü benimsemişti ya? bundan bü>ük Ihanet olamazdı!.. Vietnamdaki Amerikalılar Hanoiyi bombalarken, bu uzlaşma rezilce bir hlyanetten başka bir şey defildi. Bunun yanında Lâtin Amerlkada Guevara Marksm sürekli ihtilâl prensiblnl silâhlı çeteler yoluyla yürtitmüştü. Onun sakal koyuvermesi. dağlarda, mafaralarda yaşaması, • sonra da bu mâceralar içinde ölmesi ona bir efsane kahramanı hali veriyordu. Bu hSl gençlerin hayallerinl süslüyordu ovyet Rusyanın Kübada tepe taklak olması, Moskovanın itibanru azaltırken, gençlerin gözünde Castro sevgisini çoğaltmıştı. Sonra ortaya bir de Marcuse ve Mandel gibi adamlar çıkmış, bunlar, Avrupa proleter\'asının kavustuğu rahat yüzünden sürekli ihtilâlcüik vaslını kaybettigini, tüketim toplumu içinde kaybolduklannı, Sovyet lşçisinin de ihtilâlci vasîının kalmadığını, bunun karşısında tüketim yani refah toplumlannm zararlannı git gide gençlerin taşıyacağını söylüyorlardı. Bunîann yarunda Frantz Fanon isminde bir baskası da belirmisti. O da Batı işçisinin (Rusya dahil) huzura kavuşması dolayısiyle Troçkinin ileri sürdüjü devamlı ihtilâlcüik vasfınl kaybettigini bu misyonu artık Afrika, Asya, Lâtin Amerikadaki azgelişmiş mılletlerin mensuplannın yerine getireceklerini söylüyor ve bunlara da (proleterya altı) sınıf diyordu. îhtilâli şehirlere bu .(proleterya altı) sımf sokacaktı. ^Bütün bu nazariyeler, sürekli .ihtilM flkrt etntfmda toplanıyer, ve bir nevî (Neo Troçkizm) in doğmasına sebeb oluyordu. Kaldı ki, Moskofanın hâkimleri ve özellikle Stalin, Troçki meselesi bitti zannettiği ve bütün komünist partileri kendi etrafında gor düğü halde yer yer. ufak ufak; gruplann mevcudıyet ve tesanütlerini muhafaza ettiklerinin farkına varmamalı, gerçi bunlar ana komünist parti ile ilgilerini kesmemişler, o partilerin içine (denizaltı) dedikleri blr takım insanlan sokarak, Stalinizml bir gün Troçkizme bağlamanın çaresine bakmışlar ve Umitlerini kesmemişlerdi. enkazın flzerine çıkıp tünemek isteyenlere bu gibi az gelismış memleketlerde çok rastlanıyordu. NeoTroçkizm eoTroçkizm, Marks'ın sır.ıf anlayısını zorlayarak genısletiyor, ve gençleri de kap»ıyordu. Bunun karşısında da Moskova nazariyecileri, gençîiğin bir sınıt olamıyacağını, Marks'ın bunu kabul etmiyeceğini. gençli?i sınıf olarak kabul ettiğiniz takdirde Marksizmın çökeceğini, sınıf mefhumunun üretime bağlı bir mefhum olduğunu. talebenin üretim unsuru cimadıSını söylüyorlar ve bu Troçkist hareketi antiMarksist olarak nitelivorlardı. Dünkü yazımızda su Kruçef in komünizme büyük zararları oldu derai'tik ya.. nitekim onnn Stalin'i ezmesıyle her biri Mark si«t oldusu halde bu sebepten hür dünyada birbirleriyle çarpışan bir sürü ufak tesekküller de meydana çıktı. Fransa'da Mao taraftarı «Marksist » Lenini=t Genç Komunıstler Birliği», Japonyada ihtilâlci ve anarsist bir mücadele taraftarı «Zeneakuren» ler. Almanya'daki Sosyal Demokrat Partısi'nin, Troçkist ifrata kaçmalan oTolayısiyle basa çıkamadıgı ( S H B ) inısyalli gençlik kollan. Yine Almanya'da Bağımsız Sosyalist Talebe Birliği (USS), Fransa' da Pekin taraftarı Fransu Marksist Leninin Komüntst Partısi (P.C.M.L.F.), 22 Mart Teşkilâtı (O.R.A.). üniversiteler Aksiyon Birliği (MAU). Italyada Sosyalist Gençlik Federasyonu ( F ' G . S . ) , Pekin taraftan, komünist Marksıst • Leninist parti.. Bu saydığım teşekküllere lspanya'dan. Danimarka'dan, Ingiltereden, Belçıka'dan, Cezayir'den katılan yine Troçkist Dernekleri de ilâve edebilirsiniz!.. Fakat asıl mühimi renk ve ırk dâvası yüzün den sola kayan Amerikalı zenciler ve onları destekleyen beyazlar dır. Silâhlı tedhij sebekesi (Siyah panterler) Sosyalist Talebe Birliği, Karakuvvet cephesine iltihak etmiş olan şiddet harekeüerine karşı sosyalist gençlik teşekkülü <S N C C hepsi Troçkist eğilimli > sürekli ihtilâlin nazariyesini ve el lerinden geldikçe de tatbikatını yapmaktadırlar. M Umulanlar M Korııma felsefesi uketicÜerin Ihttyaçlanna dofrudan « « ^ ruya eevap reren mal ve hizmetlerin kaDte, fiftt. pazarlanmasına ait hususların, alıcı menfaatinl koruyan tedblrler müstehlik menfaatinin korunmasını saglar. Böyle bir konıvucn şema içinde meseleyi sadece müstehlik yönünden ele alıp, onlan diğer ekonomik fonksiyonlanndan ayırmamn sosyal adaletin saglanması kadar kalkınmanm sağlam temellere oturtulması bakımından da faideleri vardır. Cumhuriyetin ilânından bngüne kadar lktlaat politikamızın yapıcılan müstehlikj korumak için parçalı, çeçici tedbirlere başvurmuşlar, fakat meseleyi sistematik bir model içinde ele alıp ona süreklilik kazandıramamışlardır. Bn sebeple konn çok defa beieoiyelertn elinde kalmıs ve sıkıntılı zamanJarda bazı kannn hfikümleri ile dâra millî bir şümul kazanmıştrr. Fakat bu tedbirlerin hiç biri sistemli. tntarlı ve devamlı olmamıştır. T Prtehlikin korunması iki yonden yflrfltülmek rerckir: A Malm kalltesi, A Malm fiatı. Müstehlik ya belll bir flata almabflecek mal yerine daha düşük kaliteli mal alır, veya belli kalitede mal için carî flatın üstflnde bedel öder, veya ikisi bir arada bulunnr. Yukanda saydığımu İki yön birbirine kanşmıs bir durumdadır. Çok defa biri diğeri anlamma felebilir. Bn sebeple halka malm kalitesl, kalit«sine nyar fiatlan, aynı kalitede mallann fiatlan hakkında genlş ölçüde bUfi verecek bir kurumun sistematik ve dijzenli olarak çalısmam Te yayan araçlan aracılığn ile bunu alıcılara duyurması faidelidir. Böylece alıcılar mallann kaliteleri Ue fiatlannı kıyaslamak curetivle kendilerine en uypun olanı seçerler. Cte yanda müstehliki koruma amacı tle harcanan çaba mal kalitesinin düzelmesine ve flat rekabetinin canlanıp kuvvetlenraesine hiımet eder. Demokratik bir toplumda smaî kalkıamanın ön sartı olan kalite ve fiat rekabetl bu yenl «kurumun» yan tesiri olarak ortaya çıkar, fakat asıl hedeften daha büyük bir önem kazanabllir. • ••• • ••• • ••• • ••• >••• • ••• *••• • ••• S •••• •••• •••• •••• :::: :::: •#•• •••• •••• •••• :::: •••• •••• ••*• Trockizm • ••• • •Ba • •«• «•*• *•«• • ••a • ••• • ••• • >•>• • •*• • •«• • •*• »••• • •»• Sonuç :::: Kalkınma plânlannuı nihai hedefi uzunca bir dönem sonunda toplnmun tüketim hacmlni miimkün olabilecek en yüksek seviyeye çıkannaktır. Şu halde iyi bir plân veya bu mak•adı çüden iyi bir iktisat politikası istenen sonucu verebilir. Fakat bu azun vâdeli amaca ulaşmadan evvel. plân hedeflerini ve penel iktisat politikasını deçistirmeden müstehlikin ko1 "nması mümkündür ve plânın başansı için şarttır. Müe&se&enin nitelîği nnın özel misyonlan tarafmdan yapılmaktadır. Bu misvonlar piyasalarda satılan mallann kalltesi ve fiatlannı izleyip kıyaslamalar yapmakta, sendikayı ve halkı uyarmakta, hükumet nezdinde gerekli tesebbüslerde bulunmakta ve iılcdiği şrenel ficret politikalan ile dolaylı olarak müstehlik menfaatinl koruma yolnnda çamüstehltk A vrupa filkelerinln çoğnnda sendikalamenfaatlerinin korunması isçi T > ! » n l ı karma ekonomi düzenine sahip bn•" lunan ülkemiz özü itibariyle fiat mekanİTmasının normal çalışması ile başanya utasabilir. Kalkınma plânunız kamu sektörü Ue zorunİDdur; 5zel sektör plânm zorunluluk sımn dısmda kaldığmdan bb sektördeld kaynaklann (üretim kaynaklannm) en nygun blçirade dafıtımı için bir göstergeye ibtiyaç vardır. Bu gosterge de «lyi çalışan fiat» dır. Fiat mekanizmasının iyi çalışmaması, ma* kalitelerinin ıs• ••• •••• lahına yol açar şartlann bulunmaması iktisadî •••• •«•« • kayıplara yol açar ve gelişmeyi yavaşlatır. • ••a ••• «Müstehlikin korunması» başbğı altında yara :•: :••• : tılacak «kurumlar» ve bu yolda alınacak ted : : : : birler «alıcı şuurnnun» doğmasına hizmet edip, •••• • ••• onlann iktisadi menfaatlerini korumakla kal'4\ aaa ııı maı karma ekonomi düzeninln iyi işlemesinl • •• '• «a de sağlar. Bu sebeple «müstehlik» i; onun diğer ekono mik niteliklerinden ve kişiliklerinden ayırarak ele almak ve bu sıfatı Ue kornmak. ahcılara >ol göstermek suretiyle onlan rasyonel dav İİK ranmaya, menfaatine uyanı seçmeye ve bu yol ••aa dan üreticı ve satıcılan dolayh olarak kontrol etmeye yöneltecektir. 3yle bir knrum, fiatlann Izlenip dolavh olarak kontrol edilmesini sağlayarak fiat mekanizmasraın Işlemesine yol açahilir. Bir ssss «celişme» niteliğini taşıyan bu ibare, kontrolsüs •5*5 •••• *••• fiat rnekanizmasıtnn işleyemeyeceğini gösterir. •••• ••«• *••• Kontrol belediye memuranun kontrolü değil. • •«• •••• piyasadaki fiat ve kalitesl hakkında bilgiye sa :::: •••• hip müstehlikin rasyonel davramşı Ue kötüyti • ••• bırakrp ivivi almak, pahalıdan ucuza yönelmefc • ••a • ••• •uretlyle yapacağı dolaylı kontroldür. Böyle *tr :::: knntrol Oımadan demokratik düzene sahip bir ekonomi ve yol gösterici fiat mekanizması ç»bşamaz. l l l l B İİİİ u Kruçef'in komünist dünyasına yaptığı kötülüğü kimsenin yapmamış olduğu, bugün artık açıkça hissedilmektedir. Eğer bu zat, Stalin'i ve Stalinizmi kötülemek yoluna gitmemis olsaydı, Sovyet Rusya'nın. kızıl renkli. haki oeketli çarı, bugtin <Je varlıgıhl hlssettirecelt nuuıevî otoritesi, komönizmin ortodoks rnüsamahasızlıSını ayakta tutacagı için son bes yıldan beri gözümüze çarpan. çatlamalar, bölünmeler, tereddiler olmayacaktı. Stalin'in, Kruşçef'ln tekmesiyle Lenin müzesinden atılarak Kremlindeki mezarlığa Rönderilmesi. Çin • Rus bo$anmasma yol açtığı gitıi, Stalin'in çizmesi altında ezllen, fakat Blmeden kıvranan Troçkizmi de yeniden diriltti ve yeni bir sey arayan komünist gençler İçin (yeni Trockizm) tapılacak bir put haline gelmeye başladı. Ne var ki, Troçkizm denilen sey de 1925 lerin Troçkizmi olmaktan çıkmıştı, aradan koca bir harb geçmiş, düsüncelerde degişik gelişmeler filizlenmişti. Almanyada talebe ayaklanmalannı kontrolü altında tırtan (Sosyalist Alman Talebe Teşkilâtn, (SD.S.) ki, onun lideri meşhur Dutschke idi. (Anarcho Trotskyste) olduklannı gizlemiyorlardı Bunun gibi İhtilâlci komünist gençligi (J.C.R.) ismindeki Fransa Talebe Teşkilâtı da Krivine, Ben Sait, Weber ve Rousset gibi, Troçkist olduklannı saklamayan talebe liderlerinin idaresi altında Alrnan (S. D.S.) teşkilâtı ile işbirliği yapmiştı. $ Sonuç ransadaki aj'aklanmalan, komünist partisinin benimsememiş olduğunu da hep bilmekteyiz. Çünkü Stalinci otorite bu partinin üzerinden kalkınca, merkez disiplini koruyamadı. Komünist partisinin idarecileri partiye hâkim olabilseler dahi. f 1TEŞEKKÜR Kuımız Gülen Yazıcıoğlunun hastalıjım teşh's eden Op. Dr. VASFİ ALİMGtL'e amehyatı ba^an ile vapan Op. Dr. Selâhatlin Vahnpalj'jd ilgilerlni esirgemeyen SAYENİDOKTOR ve ECZAC1LABA Miltovvn® tablet (Trankilizan) Ecza'depolarına tevzi edilmiştir. ATABAY İLAÇ FABRlKASf • İSTAN'BUL Moran: YUdu 13220U iVZAft İBREM HORULU Op. Dr. HÜSNÜ ÖZTURK Op. Dr. ZİYA AKÇOR Op. Dr. HAI.1L ZAİMOĞLL DT. îîtHAT PAKAHAN Dr. KUBİ1AY SÖ2F.N DT. RAMA7AN $AHİN'c tesekkürlerimizi sunarıt. \tl.KSI 23 Çubat Pazax gunü dünyny» jfeldi Dostlarımua bildlririz. ÎSABEL HUSEYİN HOHULU HORULU Cem Horulu Amerikan Haıtsr.esi (Agab«yl) ?i i vrupadaki gençlik patlamalannı bütün bu saydığun teşek küller yapmışlardır. Aralannda anlaşmazlıklar çıkmı?, birbirle rine üstün olmak kaygulan ile mücadelelere girişmişler fakat, hiç biri ana fikirden, yâni sürekli ihtilâl idealinden uzaklasmamıştır. roçkinin sürekli İhtilâl (1) ÜniversLtenin demokratlasması, fikri onlan samaıştır, mevtahsilin halka dönük olması, yacut toplum müesseselerinl bancı millet düşmanhğı, eroperyayıkmak, her ne pahasına olurlizm aleyhtarlığı, hep bu sürekli sa olsun, yıkmak, anarşizm ile ihtilâl anlayışı içinde yerine memTroçkizmi birbirine bağlamaktalekeüne göre ele alınmaktadır. dır. Fakat bu gençler, kendileriDurum bu safhada iken Moskone Troçkist denmesini de bu va, Çekoslovakyaya vürüyerek, günlük isrememektedirler. ÇünStalinizmi yattığı yerden tekrar kü Moskova gerektıgi kadar zaayağa kaldırdı. Dergilerden, gazeyıflamış değildir... Moskovanın kuvvetli tepkiler göstermesi müm telerden ismi silinen Stalin, Sovyet Rusyada ordunun resmi gsr« kündür. Öradan esecek ithamtesinde yeniden millî bir kahralardan miimkün mertebe uzak man olarak ilân edildi. yaşamak arzusundadırlar. Onun Kremlinin bugünkü sahlpleri Sta içindir ki bu pünün Troçkistleri lini meth etmeseler bile artık okendilerine. daha ziyade Fidelis^. nun değerinden bahsedenlere kar. Guevaracı gibi isimler takmayı şı çıkmamaktadırlar. Avrupanın tercih etmektedirler. demokratik basını. başla Fransız ca Le Monde o'.raak üzere Stalinin yeniden itibar kazanmağa bas ladığını haber vermektedir. Belli kl Sovyet Rusya idarecileri, komüniz min dağılmasrndan ve tereddi etmesinden endişe ederek, birliği ve beraberliğj muhafaza etmek, Pekinden gelen bö!ücü«ithamlan ön lemek ve Troçkinin Fidelist, Guejnyadaki gençlik ve talebe varacı isimler altında yeniden ha patlamalan ile, Troçkizmic, yata dönmesine meydan \..meyeniden canlanması arasınmek maksadiyle eski metodlara da bir ilişki mevcut olduğunu dönmeğe başlamıçlardır. Aydınla artık kimse saklamamaktadır. rı hapse göndermek, izafl hürriDördüncü enternasyonal, Sta yet havasını dafırmak bu endl?« lin'in baskısma ra|men yaşamış, lerin ürünü olsa gerektir. Ikinci Dünya Savaşının lavları Bütün bu sebeplerden dolayı da altında gizlenmi? ve bir gün gençlik patlamalarını yalnız geçihayata doğmak için sabırla bekci üniversite buhranlan olarak elemisti... Beklemişti, fakat Lele almak olavlara yanlış bir tesnin'in profesyonel ihtilâlcüik his koymak olur. nazariyesi, devrini geçirdiği için Gerek demokratik ve gerek sosyerini gençlerin fevri, yıkıcı, yalist dünyayı saran bu ayaklan romantik. kısa ötnürlü, anarsist malan yeni ve Troçkist teoriye ihtilâline bırakmıstı. uygun sürekli ihtililler muhteva Troçkizm, gençlerin ruhunda = içinde deŞerlendirmek lizımdır. T 8yle bir zamanda alevlendi ki. aynı tarihte Mao, s y n maksatSTL MESELE: Sürekli ihtilâl larla fakat, aynı metotlarîa nazariyesinin hayat gerçekle Çin'de gençlere kültür ihtilâlirine uyup u\msriı5ıHır. Genç ni yaptırrr.ağa basladı. Kızıl Çin ' ' patlamalanmn nihayet bulup 1 deki kültür ihtilâli ile AvrupaHulmamssını bu sua " vcH 1 p'«it daki patlamalar arasında da felaefi cevap tâyin .edecekür. Süböyle bir ilişki kumldu Gerçi rekli thtiISÎ nedir? Şart mıaır? Bu Mao Avrupadak'.ler pibi kapitaknnunun tarhşı^rnasını biı şündilist düzeni degil. bu lhtilâlle Hk baskalarma bırskıyonız. kendi partisinin bürokrasısini SON yıkarak, kendisini ilâh! bir tarzda yetıi bir zemin üzenne oturtmak istivordu. Fakat ne de 1) Biz burada ihtilâl kelimesini olsa, ortada bir d^zen yıkıcılıgı devrhn kelimesine tercih edivardı. ve bu vıkıcılık gençlerı yonız. Çünkü Türkçede Troçteshir ediyordu. ktaıin sürekli Ihtilâlciliği Ue Nitrkim Cohn Bendit, «Onı hiç ilgisi olmayan Atatürk versiteleri, eeride bir «ey bırak rievrimcilijH kasdi bir makmarian kökten vıkmak ISzım satla birhirine kanştırılmak zira üniversiteler kapitalif' Ktenmektp re bi>Tİ?ce kelimp dünvava eleman vetlştlren fsb benzerliri voluyla Atatürkçürikalardır» dıyordu. lük IIP Trockİ7m hlrbirinp Bu spslpre f»/.avir'rte. Vifi A • « Amerikan tarafüsı « yaşındaki Başbakan SUleyman De • • mlrel..» • • Bu Işler artık adamakılk çıgnndan çıktı. Rüyamızda görsek ; J lnanamıyacağıınız şeyler oluyor Türkiyede... Biz şimdi bir vatan • S daş olarak Bay Demirel'e sonıyoruz: Türkiye Cumhuriyeti Hü J ; kümeti Basbakanı sıfatmı taşıyan blr kişl nasıl «Amerikan ta • S raflısı» olurmuş? S • Osmanlı devleti sarayında Alman taraflısı verirler, lngiliz ta • • raflısı paşalar olurdu .. «Düvel • i Muazzama» karşısında âciz Ba • î bıâli ekolünden yetişmiş vezir. ve paşalann kartvizitleri fistünde J i han<ri yabancı devlet taraflısı olduklan görünmez hunıfatla ya • Z zılıvdı. Biz Osmanh devletini de mi reçtik? «Türkiye Cumhuriyeti g • Basbakanı» so»Timunu üstünde taşıyan kişi bir yabancı devlet ta • S raflısı olarak dünyaya ilân ediliyor, ve âlem önünde inkân gayri • • kabü bir sıfat gibi adının başına görünür hunıfatla sıfatı ekle • • niyor: • î « Amerikan taraflısı Başbakan Demirel...• S • Ajanslann teleksleri dünyamn dört bir yanına bn sBzleri tıkır g • tıkır ulaştınyor: 8 S « Amerikan taraflısı Başbakan Demirel...» i • Radyolann. televİTyonlann dalgalan, yedl Ikllm ve dort d • • hana bu sözleri duyuruyor: • S « Amerikan taraflısı Başbakan Demirel...• Ş j Ve yeryüzü milletlerl. radyolannm, televlzyonlannm, gazete• lerinin başında öğreniyorlar Demirel'in sıfatım: S « Amerikan taraflısı TUrklye Cumhuriyeti Baîbakanı De• mirel...» i Şimdi mızraga çuva! ve mlnareye kılıf aramakla gBrevll bazı S klşiler diyehilirler ki: • Bu sıfat Bay Süleyman Demirel'e A.P. muhabiri tarafmdan ; yakiştmlmıştrr, Bay Demirel'in «uçu yoktur. • Hayır... i Bay DemireKin suçu vardın bırakınıı daha BnceM davranısS tannı. Associated Ajansına verdiği demeç, buram buram «Ame! rikan taraflısı» kokuvor. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Başba! kanı «ıfatmı ta«ıvan bir kisi nasıl olur da blr Amerikan ajansına • şunları sövliyebilir: ! « Türkivede ola?elen Amerikan aleyhtan pösterilere karsı S Amerikan halkı anlavıslı olmahdır. Eger Amerikan halkı bu nokS tada anlavış eöstermezse. solcular başanya ulaşacaklardır » S Tiirkirede <;olcıılar. *navasanın teminatında yaşıyan vatanS daslardır. Bueün sağcı Demirel iktidardadır gerçl... Ama yarın J da solcular iktidara çeçebilirler. Halk Partisinl destekliyen kitleS ler. tsci Partisini tutanlar. üniversite irençliği. bagımsız aydm S çrvrelerl .. Süleyman Bey, kendi milletinin bn Insanlarma karsı S Amerikan milletini ittifaka mı ça&ınyor? Amerikan halkma: S Sizinle birlik olalım, «olculan hasansız kılalım... tekliflni { nasıl vapahilir bir devletin Basbakanı? • Bay Demirel'in konusması çıgnndan çıkmış blr jrldlşln dünya • basmında vankılanmasıdır. «Amerikan taraflısı Başbakan» blr • kaç çün önce Washinrton Post gazetesinde çıkan şu yazıyı okuî • muştur sanırız. DıVordu ki VVashineton Post: • «Altıncı Filo'nun zivaretleri dola>nsiyle ortaya çıkan protesto • hareketleri pek çok Amerikalıya bir köpeğin kendini besliyen • eli ısırması gibi gelir.» S Süleyman r>v bunlan okudu da, U n «besledikleri kopek» ! diye bakan Amerikan halkma: S Aman daha anlayışlı olun. yoksa solcular Ikrldara jreçer• ler, benim koltuğumu alt tarafımdan çekerler.. diye uyarmada mı S bulumıyor? • Olaya ne vanından bakarsanız bakın. havsalaya sığacak gîbl • değildir. C.I.A. memurn, Vietnam Pasifikasyon uzmanı. Washinç• ton'un Ankara Elçisi Bay Komer. bir kaç gün önce «Türkiyede 5 Altmcı Filo'vu protesto edenler yüzde 3 tür» demişti. Bay De! mire^ de Türkivnle Amerikan aleyhtarlanmn yüzde 2,7 olduğunu İ A.P. Ajansına söylemiştir. • Bay K»mer yüzde 3 diyorS Bav Demirel vüzde 2,7.. • . Z Süleyman Bey. Komerie sözleşmiş gîbi konuşmuştnr. Bav • Komer'irı konuşmasiyle vürde 0,3 fark vardır aralannda .. Biz S ikisinin de hesaplannda aldandıklannı sanınz. Türkiyede milli S bağımsızlık potansiyeli. seçim sandığı hesapiannı aşan bir giiç• tür. Bu memlekette bir Gazi Mustafa Kemal yaşadı. Ve hif bir • yabancı ajans Atatürk'ten: • Amerikan taraflısı Atatürk.. diye söz açamadı. S Açamazdı da.. Atatürk «Amerikan tarafiısı» olsa zaten Atatürk 5 olmazdı.. Bırakınız Atatürk'ü, tsmet Paşa adının vanına böyle bir • sıfat yakıştirılamamıştır. «Amerikan taraflısı Başbakan» deyimi • üstüne. bizzat Bav Demirel'in, hükümetin, ve Büyük Meclisin tep• S kilerini merak ediyorus. T Sürekli ihtilâl D Fazla fiat talebiyle karşılaştığınız takdirde. lutfen Hür Dağıtım, Hoca Riistem Sokak 3/5. Divanyolutstanbul adresine veya 27 3^54 27 87 38 numaralı telefonlara bildirmenizi rica ederiz. MEYDAN Gazetecilik ve ÎS'eşriyat Ltd. Şti. MnDANUSOLSSE 5liradır! B H I K LÛGAT ANSİKLOPEDİ MeydanLarousse fasikulleri & Muhim nof: Bayram dolayısiyle 5. İ2sikul 3 gün önce çıkmıç ve bugün bayilere dağıtılmı;tır. Mana]ans: TOFAŞ Olomobii Fabrikası A.Ş. îtalyanca. tngilizce veya Fransızca bilen. askerliğini. yapmış iki genç makine mühendisı ve yardımcı sanayi temaslannda çalıştırılmak uzere tercihan şoför ehliyetli iki tekniker veya Sanat Okulu mezunu alınacaktır. Taüplerin : (Büyükdere Caddesi 89, Şişli, İstanbul) adresine muracaatlan. Cumhuriyet 2<W nın altında rnm'fia vcpnlfr l ı a t ' 5 Mı«ır'rls vardı C'Jnkü kaianlann yerıne, k'i!=)> vıkınt! riiit ııyandırılmak tedir. Lstenmek Cumnuriyet 2025
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle