Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8AHİPE 20 Şubat 1!>6<) de bu iahnelerin hıkiyesıne geleceğu sımdılık bıze Menderes'i anlatan arkadajının nakıllerme donellm... CTTMHURtYET Kendmti bulamadım! Bu nakıllerın, bu safhasında, Adnan Menderes hakkında, düsundürucu şeyler dınlenz: « Menderes, hicranını, daima derin bir sevgi ile doldnrmanın yollarını aramiR ve bnnda ber zaman, aradığını bulamamıştır. Me•elft şn sözler onnndnr: Bn arayışım beni, sosyal yapıtD. hayat vecîbelerim bakıramdan eksikli yap mıstır. Meseli iyi bir aile babası olmak ne güzel şeydi?. Aeaba ben bunn olabUdim mi?... Hayır, kendimi belkl hiç bir zaman bnlamadım. Hatt i hoyrat ve katı oldnm. Daha doğmın, bnnan da nddı olarak, flrkek Te pııınk Bn da bana, her defaıında, ök»üzlü|ümü ve yalnızlıjınu hissettirdi. Hep ba fibi anlarda . tste kardesim bak, «eni hayatımın bahanna, yazına ve çocnklntnmnn kıştna götürdüra » Yalnız bir adamm yalnızhk kompleksi Manderes*ln ömrü boyunca yakaunı bırakmayan v» O'n« ıç tlvmind*, derin bir klmıesizlık ve yetimlık duygusu yaaatan, bu yalnızhk kompleksi uzennde biraz cTunnalıyız. Çünkü, onda zaman zaman patlayan «Ruh Depresyonlannı», ağlama buhranlarım, kendıni anlatma ve ıçınl boşaltma ıhtıyaçlannı anlamak içın, bu da rıne iniş şarttır. Hatta daha ılerıde fBreceğız ki, onun meselâ Yassıada'da, o kadar derinlığıne ıçıne kapanışı, bir tur lü açılamayışı, «îlk ve Son» ar kadaşından başka kımseyı gormek istemeylsı, gende bıraktığı 400 arkadaşına kuskun olarak gıdışı bıle, belki de ve ancak bu yalnızhk duygusunu ve kompleksını anlamaya çalışmamızla kabıl olacaktır Şımdl onun, bu gıbi Ihtıvaç zamanlannda ve kendlsı gıbt romantık hassaslyete tahıp bir arkadaşından şu parçaları nakledelım • « Romanttk mlıaeı bfltfln vasıflara galipti. Bazan lçindekl tehassür ve iştlyakı, siiriyet derecesinde sab> nelerle nsklederdi. Meıelâ « Kardeşim Dak, o u aynı ne»i)deniz. Aynı ıdealler. le beslendik. Aynı şairlerl okuduk. Gençliğimizde aym hayallere daldık. Eğer kabU olsa da, kalblerimizı açıp ortaya sersek, ikisindo de, aynı nağmeler dile gelir. v.s.» Bu elbette doğruydu Bu neslin kalbı, nice yülaı, aynı ıdöallerle çarprmştı. Menderes ın arkadaşı konuşmalarına devam etti: « Menderes'i dinlerken ben, hiç kimsenin bilmediği, bUmesi de raümkün olmayan bir romanın, kendini yaşardım. Evet, Menderes' in asıl romam, onun ıc alemidir. Ve onun bu ıç âlemi. yani onun bana ııaklettiği zaaflan, kurvetlpri de, onnn fizik yapısı ile sıkı sıkıya, birbirine dÜBÜmiiıriür. Bu sözleri dinlerken onun psikolojik özelliklerini. fizyolojik cepbesi Ue bağlar. dım. O zaman, çozfilmez gibi görünen düğümler düfcüm düğüm çöznlürdu..» Ben atılırdım: tyi ama. bunları vazsanız? Görüyorum kı, "îiı onun iç varlııhnı en ivı ıleğerlendirensiniz. Ve tarihî şahsiTetlerin asıl hılınmeyen, asıl kapalı kalan *araflan, iç varlıklandır. (,'ıınkiı biitün tarih bovunca ı » zarlar, kahramanlannın daha çok içbenlikleri ile değil, varattıklan olavlarla urra^ırlar. Ama anlıvorum ki. Menderes, içi yaşavan, içinden yaşavan bir insandı... Bu sorumun cevabmı ourad» yazmayacağım Ama burada naklettığim şeyler için. bana neşir musaadesi verilmiştir V'e sanıyorum kı, okuduklarıniî, size bır şeyler ifade edeceklerdir.. Bu yazılarda, hiç kimscnin bilrnediği ve bilmcsi de nvimkün olraıyan şeylerden örülmıiş bir roman pareası okuyacaksmız. Ama bu, loraan değil gcrçektir. Ve Mondrres'in iç AJeminden bir şeyler nakleder... • sözlerini veriyonjm: u Kardeşim, an» nedir bıl mlyornm »ma, «ezerdim. Baba nedlr bllraiyornm arna, sezerdim. Ablamın hâtırası, küçuk ve beyaz bir duman parcaa fibl içlmde titrer Ama, mektep dnvarlan içinde bile yapayalnız vasardım. Baynunlarda, tatillerde, t\lâtlarııu, çocnklannı, kardeslerini almaya gelenleri gordügfim zaman içim yanar, kendimi zaptedemezdım. Zaafım görunür endişesi lle de, yatakbaneye, mektebln fizli ve görunmez köşelerine kaçar, aaklanır, hıçkıra hıçkıra ağlardım. Tır naklanmı yerdira. Bn aflam» sesleri, bnffin bile kulaklanmda akisler yapar. Bu acıyı tatmayan insans, bn acılan anlatmak mümkun deŞildir » Kimsenin bilmediği şeyler! nan Menderes'in dramı, belkl de bovle bitmezdı'.. Fakat, sıyasî hayatmın o son ve krıtık devrınde, kendını kendınden de kurtaramavan Adnan Menderes, bır elı Etem Menderes tarafından, bu soysuzlaşan sıjasi mucadelenın dışma çekılmek ısterken, diger elı başka bir elde, hattâ Etem Menderes'i de iterek, ona da kuserek, kendını çeken, sürukleyen ele, teslim olmuş ve bu yolculugun sonu. bilınen uçurumlara varmıştır . Ama, bız ılerıMenderes'le müşterek dostumuz bunları anlatırken, ben birtakım derin dusünceler ıçın de, k»ndımden geçer gibı olujordum. Bazan da öyle sanıjordum ki, karşımda konuşan Menderes'tır Çunkü bu nakilierde Menderes'in kendını kendı ıçine vererek konuştuğu zaman. ortava serdığı bir hava vardı. Boyle anlarda Menderes. kendını, karşısındakının ıçıne gırecekmış, omuzlarına <=arılacakınış gıbı hamlelerle ılerıje verırdi Gozlennı, gözlerınıze diker ve sankı sizinle tek vucut olurdu. Bbyle bır gece îahnesım hâla hatırlarım: Duygulu zaaf Evet, bu acıyı tatmavan ınsana, bu acıvı anlatmak mumkun değıldır. Ama, kuçuk Adnan'ın bu duygulu zaafları, yava; yavaş pek te gızlı kalamaz Bazı arkadaşları onu zaman zaman ıncıtmeje ve hıshlığıne takılmaya bıle başlarlar. O zaman çocuk Adnan, ıztıraplarını boşaltmak ve htçkmklarını boğmak ıçın, daha gızlı koşeler arar. Daha başka çareler bulur. Ve iste bovle yerlerde ve hıçkırık seslennı busbutun boğmak, duyurmamak ıçin, yenı insiyaklar peyda eder. Yenı huylar edlnir. Tam hıçkınkları bosanacağı zaman, cebınden mendılını çıkarır, dertcp eder, yuvarlak bir yumak halınde ağzına tıkar. Ken dırı oyle gerer ve ağz^nı oyle kenetlemeye çahşır kı, ajjzından sızan sesler, rrtık bırer hıçkınk değıldir. Parça parça dokulen birer inılti halini alır Ama ne var kı, içinden gelen boşalma selleri bır turlu boşalamaz Ve çocuk Adnan, ağlamaya doymaz Menderes'te, bu ahşkanlık ve her ağlama buhranı gelince, mendılıni dertop edıp ağzına tıkışlar, hıçkınklarını boğuşlar, butun omru boj'unca devam etmıştır. Son nefesıne kadar. YARIN İlk ve son arkadaşı ALÎ ADNAN (MENDERES 1912) Dişi Bond MOOESTY MTIYAR GENCIİK 74 20ayJ bir zil «esi dujruldu. Kor AU bağırdr. Bayanlar baylar baslıyor' Dordıincü film ba« hyor! Atını sırtmda taşıyan kovboy fılmi bajhyor! Tuvaletuı önü bosalrnaktaydı. Biri, cSular aknu yor abı.. dıye şıkâyet edecek oldu ve Kör Ali onun ağzının payını verdi: Babanm evinde sular akıyor mu ulan? Cigaralannı atanlar gıdıp yerlerine oturuyor lar, dorduncü fılmi seyre hazırlanıyorlardı. Yerden izmarıt toplayan bir iki berdua da, «birinci.ye yollanıyorlardı. Kor Ali. onlara: Aferın yeğenlerim, toplayın aslanlanm, yerde bır tek kalmasın, dedj. O l e c e k lefere, bu beyler bırakırsa, sınema sıze bele». Gazozcu çocuk, gazoz kasasmı mij^terilerin ayak larına çarptırarak büfçy« kojturdu, Büyük pafronun büfecilık yapan oİlıaıa, ievınçli Mvinçli, ba^arıaını duyurdu: Hepsi gitti abl. «u fibi fitti, bir kasa dah* ver' Önce kapaklan sayalım. 12 tane mlT Say, 12 tane, abu Hanı, burda 10 tan» varT Vallaha 12 abi, saysana . Kaç kere sayacağız ıt oğlu it, bacak kaaar ao yunla bana madık mi atacaksm? Küçük çocuğun gözleri, bir an, alev alev tutuştu. Basa çıkamayacağını anlamanın umutsuzluğu ile karardı sonra Alt dudagı kıvrıldL Orta ya?lı Beledıye memuru, ceplerini anyor ta rıyor, ceplerınin dibi bulunmaz ambanndan ikı ga zoz parası çıkarmaya uğraşıyordu. Üniversıteli, tuttu onun bileğıni: Vazgeçın, bu her gün böyle olacak, glz d« alışacaksınız. Çocuk ağlayacak, kazık kadar herıl, iki kapağı büfenin arkasuıdaki talaj yığınına düşürup kâr edecek. Kuskun duran çocuga: Gel lan, zırlama! dıye seslendi büfeci. Al şu kasayı Bak « y , 12 |ije. Boşlannı getıruken 14 kapak isterım. İkı kapağı nerden bulayım abi? Nerden bulursan bul, beni alâkadar etmez. Çocuk kasayı omuzladı. Karanlıkta gazoz satm» ya gırdi îçeri gırerken, Beledıyecilerin orta yaslısı da, gencı de gdrdüler: Kor Ali onun cebine üd kapak kovdu. Oğlan sevinçten çüdırdı. Sağol Ali abı. Hay babam, buz gibl, 32 di»« kernan çaldınyor' Sus velet, bağırmadan «at. dedi K8r Ali, e o . •eaine şaplağı indınp. Sız. tutanağı polu de imzalayacak diyorsunuı. Oysa polısler buna yanaşmıyorlar, sinemacılarla aralan açılsın ıstemiyorlar. Böyle dedı durgun adam. Yürüyüp, Kor Ali'nin yanındaki boş sandalyeye ilişti. Sımdüik, işler düzgün gıderken oturabilirdi o sandalyeye Sonra ilk tartışmada toplar kaldınrdı çunkü sınemacı, me murlan 1214 saat ayakta dikerek cezalandırırdı. Ce binden dürulmüş gazetesinl çıkanp okumaya daldı ki, Kor Al.'ye âdeta yakmlık duymuştu. Saat 16 sulannda ıik, saat 18 de ıkmci denetîeyici geldı. Memurları dalga geçer gormeyip, gorev lerının başında gördüklerıne değgin fünlük fi»i imzaladılar, gıttıler. Ertesi gun o aaatlerde kimse ugramadı. Ama tam 21'de ba&kın ekıpi geldı. Ekipten ikı kiji, kesil mıs biletler atılan kutuyu açarak bilet parçalaruu sayarken, ıkisi de içerde «kelle» sayıyordu. Kelleler le kutudaki bilet sayıa birbırinı tutunca, yandaki sınemaya geçtıler. Ki memurla »inemacı uyusmuı olsunlar olmasmlar, oraya haber coktan uçurulmuf tu. Sız ne gun ızınliainiz? Ünıversitelı sordu. Pazartesılerı. Ben de o gun . Bu is sızi çok sıkıyor mu? Hayır, deyip basım salladı adam, pek sıkıruyor. Ben'ı en çok ben sıkarım. MCHMIT SETDA Ben kendimi Gortb Menderes'ın, yukarıda bazı parçalarını verdığımız iç dokuşlenne muhatap olan arkadaşı, hakikaten düşundurucu bır atmosfer ıçinde Menderes'ı anlatmiaya deuam eder: « Ninrsini kaybedinceye ksdar onun hayatında, kirase iz bırakmamıstır. Anlattığı isımler arasında, candan ba^landığı hıç bır arkadası yoktnr. Fakat nine•ini de kaybettikten sonra, vakınında elıni totacak ve ona davanacak birini aradı. Kendini anlavacak ve ona, yalnızlıklarında destek olacak bir insan araştırdı. Ben öyle samyornm ki, işte bn aradığını Etem'de (Etem Menderes) buldn. An» eminim ki, ninesini kaybedinceye kadar Etem'in, Adnan" ın havatında, Adnan'ın bütünü ile bağlandığı bir yeri yoktnr. Gene öyle sanıyomm ki, yalnız, müdafaasıı ve romantik Adnan, Etem'de, belkı romantik olmayan, fakat mnvazeneli, realist ve geçılecek yollan seçmekte hesaplı, isabetli bir dayanak buldn. Âdeta ona sığındı. Ve bn ilk ve lon arkadaşuktan Adnan, havatının gonuna kadar, hayâl kırıklığın» nğramadan fayda ve gönfiU boşlnğv dnydn * Benım, Adnan ve Etem'in gençhklerini geçırdıklen bölgelerdekl ıncelemelerım, yukarıda rakledilenlerın doğru luna beci mandırmıştır Evvelâ şuna inandım kı, Bırıncı Cıhan Harbı sora ermce, çıftlığe donduğu zaman ve sonra, Jstıklal Savaşı sora erınce ve çıftlığe ıkınci donuste de, genç Adnan'ın var.ında Etem glbl hem koru>ucu, yol gosterıcı bır Muşavır oltnasaydı, hele şu hastalıklar, toprak divalan, dağlan, yollan saran duşmanlıklar ve bılhassa şu cınayetler sonrasmda, Adnan belki de sağ kalamazdı. Eğer aldanmıyorsam şuna da ışaret etmek ısteyeceğim ki, slyasî havatının gelişmesı, eğer Etem Menderes'in« Dnr!.. Çekil!» Artık yeter» dedıği yerde kalsaydı, Ad Bense, bazan hoğulacak, bre namussuzlar. hır ıızsak kovun, değilsek rahat bırakın deyip, kutuyu kafalanna çalacak gibi oluyonım da.. Kimisi sinirlidir, diye konuştu adam. bağınr çağırır. Kimisi de kimseye bagınp çağırmaz, ama ülsen vardır. Çenesinin bağlan çbzülüyordu yavas yava». Dehkanlı bundan yüreklenip: îzinli oldugumuz bır gün içelim sizinle, dedl, olur mu? Bakıjlan dalfin, bulanık adam fülümsemeğ» çalıştı: Olur, içeriz bir fün. Üniversıteli, onun yuzündeki yadırgatıcılığı ger çekten şimdi, «pansız avırdetmişti. Ya da, bu sanıya o an. «Olur, içeriz bir gun« derken kapıldı. Aklından, (ilkönce tasarlayıp sonra bakmakl», önce bakıp sonra tasarlamak avrı şeyiat..) yollu bır du«unceyı geçirirken, adanjdan yayılan h^zursuz görünüşflM1 nedenlerine sariki' yakla^abıBvor, ona her bakışıvla, ayn ip uçlan topluyordu. Aylardır uzak tan uzağa. çaktırmadan. 48 saattir gene çaktırmadan ama çok yakırı gozlemcilığınin sonucu; şirr>dl Sdeta kendihğinden oluyordu bu iş. Bir bakıma hıç önemi yok. Çünkü onu tanımışsın ne olacak, tanımamıssın ne olacak' Bır bakıma oldukça önemli. Cünkü, onun gıbileri eylem icinde tanıma kolaylığı sağlayabilir. Sözgelimi. adamın dudaklan eğer gülümsemeğe yeltenmektej'se, gozleri, o nıyete uy r maksızm, ciddi bakışını koruyordu. ok, ipinc» dudaklar rasgele bir acı ve beğenmezlikle buruşacaksa. göz bebeklerinde, o acıyı alava alan pırıltılar titresmektevdi. Artık gitgide çoğalan bir içe d5 nüklüğün beürtisi olmak üzere. ücretini almağa gel diği gün koridorda sırava girip beklerken kalabalık içinde sırıtan iğretılığı, yuzunün yukarısı ile a;a ğısı arasındaki bu uyusmazlık yanmda, önemsenir bir durum olmaktan çıkıyordu. Bu önümuzdeki hafta buluşabilir miyiz? Adam biraz dusünup, kabul etti. Hattâ kendini azıcık sıkılayarak bir açıklamada bulundu: Epey oldu Vural Bey, bır arkadaşla oturup lçmemistim. Peki, nerede bulusacak, nerede içeceğız1' Cennet Mekanımdan uzak bır yer olmasın ri« ea ederim, sevmiyorum. Yani Kadıkdy'de miî Evet. öyleyse, ben pazartesi günü 18 vapuruylt feçerim. siz iskelede beklersiniz. Oldu. Yalnız, kuçük blr noVta var; bu seferlık benlm çağrılımsınız. Adamm bırden diklendiği görüldü: İşte her şey olur, o olmaz azizün Bayağı yüzü gozu değişmiş, kırgınlığı kadar saldırgan bır ha! gelmışti üzerine. Bu «kapalı kutu>yu, bulustuklsn zaman birkao kadeh içlp içirip de açmağa dört koca gun "arken, baktı kı iş sarpa sarıyor: Siz nasıl isterseniz, dedi kesti. Bunaltıcı sıcaklar mıllete vızıltı geliyor; o pazar sinema doldu doldu boşaldı. Dışarı çıkanlar ha. mamdan çıkmısa benziyorlardı. tzınli askerler de eksik etmiyorlardı ayaklaruıı. Birdenbire bir gürıiltu bır kıyamettir koptu, yüzü gözü kan içinde bir adam yaka paça dışan alınıp, merdivenlerden itel« niyordu. Nevmiş? içerde ellt sarkıntılık etmis. Ha men benzetiliyor, çarşamba pazanna çevriliyordtt ajzı burnu. Adam sarrafı Kör Ali hepainl tanrmaktaydı bua ların. Tanıyıp: Ellerim d» bir fldisİTOT kL. d«n«lrteydi. Blleti kedlmese, salon dolu denilse, olma» mıT Oknas. Patron nasü katanarak, blz nanl «4leneceğiz? Fılmler arslıksız, ustüsto fflrüp fidlyanhl, (Atkan T U ) Tıfftony Jones TIFFANY JONES konuver«im:AYHANBAŞOĞLU | İNTİKAM YEMİNİ TEŞEKKÜR VefakSr ve itıymetH esim Ord Pro; Dr Kerralc'tin Blrsen ln vefatı doayhsi>le cenaze torenlne iştırak «ien 7C^•Bta, çelenk yollamak, telgraf ve mekrup gondermek lütfunda buluı.arüara, bızzat nyare'ime geln ek surehle büyuk acıırı paylaşan basta Ünhers'te Rsktoru sayın Ord Pro* Dr Ekrem 5eri( Egehye; Hukuk Fak^ltrsi Dckanı savm Prof Dr Tarıic Zsfer Tunaya'va Hıikuk Fakulteal savın oğre*ım üye>rı ve yardımoiiarına, sevpili oğrencllenne; Prol Dr Sm«i Hakkı Erel'e, Hümi Kâmıl Bayur'a Prof Dr Şevket Tasaya, Dr Osman Uçer e; cok >akın Jlgıleı nı esırgemı\en Hııkuk Fakultesi Sekrcteri Ali Hıza Bajaran a; Doı; Dr. Ümit Doğana> a ve bulun dosr ve vakmlarımıza goserd.kleri samlml ve içıen alâkadan dolayı derin jjkranlarımı alenen rjnmayı blr vazlfe blllrlm E»l GDcld* BttRSEN TESEKKÜR TJmn senelenleob«rl çekmekte olduğum kalb hastalığırnı Esnal Hastahanesine yatırarak tasa zamanda tedavl ederek ve beni mutlak bir blümden kurtanp normal hayata kavuşturan çok kıymetli insan Hastahane Baştabibi kalb mütehassısı ÇAP BASIM ANONİM ŞÎRKETİ UMUMi HEY'ET İLÂNI Şirkedmizin 1968 yılına ait umumi heyet toplantm 11 Mart 1969 ti'ih nde saat 15.00 de Dilson Ot«H Sıraselviler Taksim adresinde yapı'acaktır. Saym ortaklanmızm tefrifleri rica olunur. GÜNDEM: 1 Idare Meclisi ve murakıp raporlarının okunması 2 Bılânço kâr ve zarar hesaplarının okunması ve taytiki 3 Idare meclisi ve murakıpların ibrası 4 Murakıplara verılecek ücretlenn tâ>ini 5 Idsre heyetıne ipotek alma verme selâhiyetinin tanınması. NOT. Toplantı tarihmden bir hafta evvel ortaklarımızuı şırkei r^erkezine müracaatla hisse senetlerini ıbraz ile toplantı gırıs kartı alma lan rica olunur. ÇAP BAStM ANONbl Ş1RKETİ İDABE HEVETİ Amiral Mehmet Ali IŞIĞIGÜR'e ve asistan Dr. Turan, Mustaîa, Bashemşıre ve diğar personele bütün allece minnet dolu saygılanmm blldırraenlzl gazeteden iatirham «derim. Feyrf ERGÖRMÜŞ İCumhurlyet: 1832} Cllincüık; 1388) 183T