03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE DÖRT 16 Şubat 1969 CUMHURİYET bir çaba Içinde, sübjektif bir hâsıla dile gelecektir. Yani bu eserde, elbette kı Adnan Menderes yaşayacaktır. Ama bu yaşantıyı, bir başka ka lem, yani bir yazar işleyecektır. Ve bu, bütun tarihî şahsıyetlerin hikâyesinde hüküm süren bir kanundur. Ama tartışma kabul etmeyen bir gerçek vardır ki, o da Adnan Menderes'in, bizım tarihimizde bır yeri olduğudur. Bu yerin, çeşitll açılardan, bugün ve yann ışlenmeye devam edileceğidir. Yanl onu herkes, kendi açısından eleştirebüir. Ama, tarihimizin bir devresinde lş?al ettiği yerden ve bu devrin akışmdan, onu kimse dışanya atamaz.Hulâsa, bütün hata ve sevabı ile ona ait olan bu yer var ya, onun hem ustası, hem mimarı kendısidir. tidarı da sahnededıı Demir Kuat neydı? Onun suvarısi kınıdi? Ve bugünkü uemırkırat, kımin nâtırasını ve Vumın bayrağını taşır? Hulâsa, öyle probiemler ki; eğer onları bır takım on fıkırler, tek taraflı değerlendırmelerle alırsak, boyle bu eserın, yazılmasına daha şımdıden gınşılmesi, bır cesaret bıle sayılabüır Ama ben, bu aoriışta değılım. Yazar bır dok'or gibıdir ki, onu ilgılendıren, sadece onune serüen süjesinın teşhısıdır. Bu süje üzerindekı kamu gorüşlerı, doktorun odasmdan ıçeriye girmez. Tarihî şahsiyetler hakkındaki araştırmalar da böyledir. Bizim arastırmalanmız da, elbette kı, eksık, hattâ hatalı olabüir. Yarm onu, daha iyı, daha dogru anlatabıleceğine inananlar için ıse, duşünce ve kalem meydanı daima açık olacaktır. Bizim de bu eserde ölçü ve takdır gücümüz, işte bu hava ıçmde ıslevecektır Onun ıçındir kı, gırıştığimız işin. ne zamansız, ne de bir cesaret meselesı olduğu goruşunde değ'lız. Ve ovle umuyoruz ki, bu eseri takıp edip te sonuna ulaşan okuvucularımız, hangi taraf va eğılımde olurlarsa olsunlar DIzım bu görüsümüze, ıçlennden gelen bır ruh sükunetı ile katılabıJeceklerdır. Bu esenn nasıl hazırlandığına gelınce, gene onu izleyip sonuna varan okuyucular, öyle sanıyorum kı. bu soruva, kendileri cevap verebileceklerdir Çünkı bu eserde vazar: şartların. olayların ve atmosfenn içınde, hem verleri, hem zamanı ızleyerek. okuvuculan ile adım adım, beraber yürüyecektır... MENDERES'in ; X3 ffl 4lL jV[ I AYDEMIR Tarihin mantık'ı • Tarihln mantık'ı vardır. Hangi açıdan değerlendınlirse değerlendınlsin, tarıh konuşur. Hangi açıdan alırsak alalım, onun dilini anlamakta, hikmet ve Isabet vardır. Bu yaalarda da, tarihin bazı hikmet'leri dile gelecekttr. Meselâ şuna işaret edeltm: Her milletin tarihi, biraz da, bir şahsiyetler geçıt resmidir. Tarihi şahsiyet demek; milietın jtanhî kaderıne, şu veya bu şekilde müdahalesi olan, etkisi olan ve bu şahsiyetler geçit resj mine katılabilen adam demekItir. Tarihî şahsiyet; bu geçıt 'resmıne katılmak için, kimseden izin almaz.. , Evet, tarihî şahsiyet eğer oir ıdeğer taşıyorsa, eğer bır değer (vâdediyorsa, eğer tarihin akı,şmda bir misyonu varsa, o, ken |dı ıhtirâs ve kararlan ile ken,dini sahneye atar. Bu sahnede, jkendini kabul ettlrir. Yani ta,rihî şahsiyet, hiç kimsenln değil, evvelâ kendi kendınin temsılcisidir. Tarihî şahsiyet, sorumluluk taşır ama, dıkta kabul etmez. Kendisi dikte eder. •Tarih'in mantık'ı budur.. mun ve başkalannın da arzu ve eğilimlerinin hâsılası olmasına ragmen, aslında kendi kendını tâyin eden odur. Hatâ ve sevabı ne olursa olsun, ona misyonu dıkte edılmedı. Mısyonunu o, kendısı dıkte ettı. Ve çıktığı yolda, gene bütün hatâ ve sevabına ragmen, en önde yürüyen odur.. Menderes 'in hayat hikâyesi, hem de baştan sona, gerçek bir Menderes'in drantı! dram'dır. Cünkü bu hikâye, dra matık bir atmosler içınde başlar. Dramatık olaylarla, dramatık kompleksler ıçinde devam eder. Ve bir dram sahnesi ile biter. Bu son; tarih içınde bu cins insanlardan nicesınin, ne çâre ki müşterek alınyazısıdır. Ve bu cins insanlarda, çevrelerinden ve problemlerinden ziyade, kendi içbenlıklerınde bır bağdaşmazlık, gene müşterek bır vasıf gıbıdır. Ama bız gene de bu sona, ınsanlann kaderi Bu eser; ne övgü, ne de yergi içindir. Bu eserde; tarihimizin akışına kanşmış bir insanın hayat hikâyesi dile gelir. Bu insan, Adnan Menderes'tir. Menderes'i dile getirirken de yazar, tarafsız ve grerçekçi kalmaya çalışucaktır. Ama öyle sanıyorum ki bu hayat hikâyesi; bugün siyasî hayatımiza kansanlarla, yaruı bu hayata karışacak olanlar için «le, bazı ^ ilgi çekici mânalar taşıyacaktır... W Menderes de halkın kadene ön plânda müdahale edenler ıçın işleyen hazın bır ka rıne müdahale etti. Bır halk adamı rmydı' Elbette! Halktan nun'un, tecellî şekUlerinden bıri dıyebılırız . geldı. Halk içınde konuştd. Ve bizım tarihimizde, rrüsali az olan bır sevgı hâlesı ile sarılarak, halkın sevgılisi oldu. Bir heyecan adamı mıydı'' Bir mantık adarru mıydı? Bır aksıyon adamı mıydı? Hattâ onu, bazan Devlet adamı, bazan demagok olarak alanlar oldu. Hangisiydı? Iktıdar hayatınm blânçosu nedır' Neler getırdı? Neler getire medı? Mıllî yapımıza nelere mâloldu? Ve bızim burada, onun hayat hıkâyesine: Menderes'in Dramı! dememız doğru mudur? Menderes'in yeri Adnan Menderes? / Biaim tarihimizin akışında "Adnan Menderes, bir tarihî şah [siyet midır? Evet. Niçin? Cünkü Adnan Menderes, şekillerın ve seçimlerin ardından. kendi kendini lânse etti Kendi kendınl kabul ettirdi. Toplu ADNAN MENDERES GEZtLERİNlN BİRÎNDE belgeler, ne rakamlar dile gelır. Onlan başka eserlenmizde ışledık (1). Burada dile gelen ancak, Adnan Menderes'in oluşu, ruh yapısı, psıkolojık özelliklerıdır. Halk onunde ve Devlet sahnesindekı çabaları, muca delelendır. Hem kendısı, hem de dâvâlan, problemlen ile haşır neşır oluşudur. Hulâsa oır insan'm seruvenıdır. Evet, bır insan'm serüveni.. Cünkü bu kıtabın konusu, herşeyden önce, insan'dır. tşte birtakım sorular ki, bu Hulâsa Adnan Menderes'uı eserın konusu onları kendi olhikâyesi, bu eserde kendi ölçulenmıze ve kendi gucumuçulerımizce ve kendi gücumüzze göre, cevaplandırmaya çalışmaktır. Ama bu eser, ne bır ce ışlenecektır. Ama her biyografı ıncelemesinde olduğu gibi, tarıh, ne de bir belgeler kroelbette bu eserde de, objektlf nolojısıdır. Hayır! Burada ne Bir insanın serüveni? Yaşadığımız devrin çeşıtli problemlen ve sosyal yapınnza olan çeçıtli etkileri ile Menderes'ın, tarıhımızde ışgal ettiği yer nedır? Menderes hangi değerleri veya hangi zaaflan temsıl eder? tktidannın munasebesı nasıl bir blânço arzedecektır o Ovgulere mi. yergilere mi mustahaktır? Bir üstün adam mıdır? Yoksa olayların ruzgârmda savrulan bir yaprak mıy&V Bır suçlu mu, bir kahraman mıdır? tşte bırtakım sorular ki. bunlann bu eserde ele alınması, bır bakışta hattâ zamansız gıbı de görülür Çünki bır insan kı. kamu efkânnda onun hakkında, hukumler yerleşmiştir. Öyle hukumler ki. birbırlerıy1) Ş. S. Aydemir: Ikinci Adam. le, sert ve keskın şekıllerde çeOlt. 111 lışırler. Hattâ denebilır ki, onun ıçın kamu elkân, ikı cepheye aynlmış gibidir. Ona suçlu dıyenlerle, ona kahraman dıyenler, bugün bıle kamu efkâKutsal toprakiar nnda, ikı sat halınde karşı karve sov insanlar şıyadırlar. Hattâ bir bakışta onun sadece hâtırası değil, ik YARIN TESEICKÜR MODCSTY /BLAISC •$ Çvbat 1969 gnnu Hakkın rahmetıne kavu^an ııle rei«imii HACI ALI TECMtV'ın uzıın turen hasta'ı"*! snaiinda vc vefatında gerc t lı'ohi ve gerekse ın«ani vartlım'arı ile bızleri bu'ura kavuş'ııran. daimi dos'Iuğun en ı.zel orncf'inı veren muçfık ve her yonden degerlı ın=an sayın Prof. Dr. 1HTIYÜR GENCIİK 70 Oğlum siz neredesiniz bugün? Bağlara gıden yol var ya? Onun bajuıdayaz. Eyı. Gozel. Kabul. Pekâlâdır. Son dersten sonra onları nerede bulacaklarını bıliyorlar, obürleri de gelıp yetişiyordu onlara. Hiç bırşey aksamıyor, aksatılmıyordu. Sadece Orhan Rakıyı tükettiniz mi yoksa? Yok lan, bız sen mıyiz? sakladık. Ahacık, bu büyuk şışe sizin. Nasıl geçti bugün dersler? Halıl Bey yazüı yaptı. Emevîlerden sordu, çektim kopyayı. Rıysoiyeci, Fıkret'i tahtaya kaldır dı, bir şey bılemedj. " c'c~ Azıcık üzum verin bana! Şinasi'ye n e yaptık. haberin v a r mı? N'aaptınız? Bu, Kalender Necmi, lan Şinası sen bayağı şişmanladın deyıp, ensesıne şaplağı indirdı. Ben de sıraya çıvi koydum ki, batsın dürzunün kıçma! Yapmasaydınız .. Yavu bu rakı senin cebinde ısmmış b e ! Sıcağı da bir bunun, soğuğu da.. Lâkın ille sovuk içcam dersen, şışeyi az ıslatıp yele karşı tutmalısın ki, dinime ımanıma, dakkasında buz keser. Söylemeyi unuttum, Emel seni sordu, gorüyor musun, görüyoruz, her gün beraberız dedım. Selâm söyledi sana. Hangisi oğlum, Dişlek Einel mi, öbürü mü? Hangisi olduğunu sen bul çıkar gayri. Kar yağmadan onceydı. Karşıdan, bastonlu, ağır ağır yürur birini Hazrete benzettıler. Şapkalarmı doğrultup düzelttiler. Ağızdan ağza dolaşıp Knnak'ı bulan şişeyi, Kıy nak, bir yudumcuk olsun alma nasıbi olmadan uzağa fırlattı: Hadi yavıklım. güle güle. Ben seni buluruml Bastonlu adam, Hazret değilmiş, şeşi beş görüp benzctmişler. Kıynak Hüseyin fırlattığı şişenin başına seğirttı. Bütün rakı dokülmüş, şışe boşalmıştı. Kıynak şişeyi ters döndürup, ağzınt toprağa soktu. Şişenin başma oturdu. Ehni kulak ardına atıp, gözlerınden yaşlar inerek, hıylesız hud'asız bayağı ağlayarak, en yanık sesiyle, şişeye bir fatıha okudu. Pek beğendiler. Ertesi gün de, Kara Ismaıl'e: Oğlum, dün hepıniz zıkkımlandınız, ben zıkkımlanamadım. Hakkım boğazınızda kalır, birer yu dum az alın, gerisini bana bırakın.. dedi. Bıraktılar. Yatağında perdesiz pencereyi, ilkyazda da yemiş vermeyen kirazın kurumuş dallarmı gdrüyordu çocuk. Yel, onu, tâ kökunden salhyordu. O zaman kiraz ağacı cama vurujor, «Beni içeri al, dondum dışarda .» diyordu. Tek katlı \atak soğuk, ço cuk sıcaktı. Yanıyordu. (Orada dondunsa kiraz ağa cı. yanımda yanarsın. tkisi bır şevdir bunlann: «oğukta yanmak, sıcakta yanmak. Sen bılemezsın kiHayır, bağışla, seni içcri alamam. Bağışla bizi, çok kötü şeyler düşünduk kurduk senin ıçın. Odunumuz hiç kalmadı da, ondan.) «Cemil gelsin..» dedi anne. «Baltayı getirsin!» dedi. «Şunu kestirelim..» dedi. Çocuk: «Ağacı kestirirsek ev sahibi ne der so'ra?» dedL Anne: «Kurumuş bir ağaç> dedi. «Camı kıracak. Çok dırlanırsa parasını oder, ağzını kapatırız.> Çocuk: «Paramız varsa, y a n m çeki odun alalım daha iyi,. dedi. «Baban gönderirse diyorum» dedi. ^Sen bunu bilme. benden duymuş olma. Babam Ankara'dan para yol'.adı, 50 lıra birden yolladı da, sen kurtuldun kiraz ağacı. Hamdolsun de, dua et. MEHMET SEYDA KEMAL ONFN'e sor.suz mırnet ve ^ukranları mızı ?rzederız SITKI ve YILMAZ TECMEN Cumhuriyet 1678 TESfKJLÜR HACI ALİ TECMEN'in vefatı dolayısıyle kenrtı«.ne son lıiznıtti ifa etmck jaîunlı'nnı gostereniere, c^naze merssımıne ışürak edenlere. buvtık acımızı paylaşan. ku hıslerıru bızzat evinııze kadar gelerck veya telgraf. telefon >'c mpktupla ifade etmek lutîıında bu'unan bulun akraba ve doîMorımıza en der'm nmvnet vc şıAranlarımızı arzrderız. TECMEN AİLESt Aıle relsimlz Surmene eşrafından Tifffony Jones Cumhuriyet 1679 ŞAFAK da Pazartesinden itıbaren MELEK ve ANJELIK MELIKESI ! V l a i i i C O O O g | İ M T k o n u veresim: AYHAN BAŞOĞLU j) JNTİKAM YEMİNİ aotımtarla q Adının 4re^olduuu munıs s e s l e r ç V a sürüaondu ROBERT HOSSEIN MICHELE MERCIER (RENKUSİNEMASKOP) Çarşambadan itıbaren BUKALEMUN 7 YÜZLÜ ADAM Reklâmcıbk: 644 1701 IPEK Seni kaymyor O. Dua et, ben de iyileşeyım. Çpk içim sıkılıyor bu yatakta. Kitap okuyamıyorum, goz lerim yanıyor. Yanm sayfayı giıç okuvorum Bs^a njm b u yeni işi çok iyi bir yerdevmış Ankara'va. çok yakm bir yermiş. Askerî Fabrıkalar varmış. bü tün evlerde elektrikler yanıyor. her evde s u b o r u larmdan şanl şanl sular akıyormuş tdare lâmbası vanmavacak ben okurken, çesmeden su taşımayaca ğım Kiraz ağacı, benim için de dua et'.l Hastalık, onu çocuklueıımdan daha çok çocuklaştırmışü v e kapı çalındıkça, kapıya kulak kabar tıyordu. Kimmiş anne? » Necmi geldi. . o K h n m i j anne? l • [ { m r , .„•,&£,& 9 Cemıl geldı. Orhan gelmiyordu. Sorar insan Kan kardeşi 51dü mü kaldı mı, uğrayıp da sormuyordu. Necmi cebinden iki portakaJ çıkanp başucuna koyuyordt Diyordu ki: Birini Orhan yolladı. Kendisi nerde, kendisi? Kendi gelsin. Gelecek. Ne zaman? 6 gündür yataktayım ben.. Hastalığım geçecek diye korkusu varsa, insan kapıdan sorar. Uğrar, kapıdan sorar. Yok canvm, bundan korkmaz sanırım. Korkmaz ya, işte. Sen onu bırak da şimdi, iyıleşmeğe bak Ateşin var mı, ateşın? Var. Kaç? Inıp çıkıyor. Sabahleyin 38'e düşmüştü. şira di 39 olmalı. Doktor çağırmadınız mı? Cemil gitti çağırdı, bır kere göz doktoru Saffet Bey geldi baktı. Üşütmüş dedi, bol bol terlesın, bu ilâçlan alsın, geçer. Orhan nerde? Yahu, sen aklını onunla bozmuşsun. " i z de arkadaşın.. Necmi, orada başka kimsenın olup ol madığını kolaçan ederek eklıyordu: Kan kardeşın değıl miyiz yani? Haklıydı. Gücenerek somurtmakta hakhydı. Inath bir suskunluğa girdıkten sonra, son sorusu şuydu: Istersen, bir iki cigara bırakayım m ı ' Çocuk, kesik kesik gulerek başmı salh>ordu: tçemiyorum ki... O yeniden dalarken, Necmi çıkıp gidiyordu Bütün gun, bırkaç soz ederiz açılınm diye beklemışti, olmuyordu. Bu kadarcık bir gevezelikle hemen yoruluvor, gozleri kapanıyordu. Yıldızlar.. Babanın yolladığı parayla, Saffet Be\in yazdığı ök^ürük şurubunu, haplan aldılar. Kalubeıâ gıtti aldı. Çocuk şurubu içti, hapîarı yuttu. Az'ck kendine gelir gibi oldu. Anneye akşamüstü dedi kı: Anne, senin Kuranı getir. başımm altma koy. Anne Kur'anı getırdi ko>du. Dinsizin hakkından imansız gelir. Çocuk, Kalubelâ'yı bö'yle yakalayacaktı. Eve her ge'isınde camıye girer gibi papuçlarmı kapıda çıkartarak ıçeri gıren Kalubelâ'nın kırçıl yün çorapları daha kapı ağzında görünur görünmez, yatakta doğruldu: Geeel, gel buraya! dedi. Yaklaş İşte Mushaf, işte sen, Kalubelâ. Bas elini kitabın üstune' Boş bulunup önce basacaktı. sonra birden uyandı Kalubelâ, basmak istemedi. Çocuksa, sıla sıkı yakalamıştı elini, koyverme» yip zorla bastırdı: Soracaklarıma doğru cevap vereceğine dair önce yemin et bakalım. Abdestim yok, olmaz. De ki, bir yalanım çıkarsa b u kitap benl çarpsm' Abdestli değilim. (Arkası varl Maden Tetkik ve Arama EnstitüsOnden Jeep Yedek Parçalan Satınalınacak 1 Enstıtümüz Jhtiyacı için 103 kalem Jeep yedek parçalan satın ahnacaktır. Bu ışe aıt şartname ve listeler Ankara'da Enstltümüı Satınaima bervısınden; Istanbul'da TÜPHANK tSKKLJS CAUDESt NU 24 te îrtıbat Büromuzdan bedelsU olarak temın edılebılır DığeT »ehırleröe bulunan Fırmalar, MTA Knstnusü Satınaima Servısi • Ankara adresine mektupla muracaat edıp şartname ıstevebılırler. Son teklıf verme tanh» 22 Şubat 1969 Çarşamba günü aaat 17'ye kadardır. NARİN Mensucal Fabrikası Anonîm Şirkeli 1 İktisat Fakatesl veya İktisadî ve Ticari İlimler Akademisi mezunu bay ve bayan eleman ile, 2 Makina Mühendisi, 3 Tekstü Mühendisi, 4 Lise mezunu bayan eleman ARIYOR MÜRACAATLARIN Koşuyolu Aksu Cad. Ko: 3 Yenimahalle Bakırköy Tel: 71 56 13 14 YAPILMASINI RİCA EDER. Reklamcüık: 627/.1693 (Basın: A. 532610513/1675)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle