02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE DÖRT Cğrenmlş olmaktan utanç duynyorum. Kültüre defer veren bir ülkecie, >azarın, varatıcmın haklarımn da daha titizlikle korunması gerekir. Bu konuda yanınızdayım, yanınızdayu. Rahşan. Rahşan.. Rahsan.. Bize birer çay daha. B^t, buy. run. Hicvi sever mlslnlz? Yoksa kızar mısınız?.. Ne şahsım» karsı yanlan hicivlere, ne de yapüan tenkitlere kızanm. Beni tek üzen gerçeklere aykın bir şeyin yanlmasıdır. Politikada yüzde yâz karşı olduğum kimselere bile bu tarı ve kaba bir hicvi ya da tenlddi okuyunca yine üzülürüm. Hlciv de tenkit de bir nex*hat içinde olmalı bence. Türk dilinin özleşmesi konuaunda ne düşünüyorsunuz? Bence öztürkçeliğin aşırısı olamaz. Çünkü dilde özlestirmeyi amaç olaıak benimseyen bir kimse bunun sonuna kadar an Türkçe durumuna eetirilmesini de ister. Bu bakımdan, dil, ancak şu noktaya kadar özleftirilmelidir diye bir değerlendinneyi sahsen kabul etmem. Yalnız yazann ve konusucunun halkla ve halkın konuştuğn dille olan bağlantısını da koparmaması gerekir. Her halde eskiden oldujpı pbi halktan kopuk bir edebiyat ortaya çıkmamalıdır. Kullanılan kelimeler seffaf olmalıdır bence. öıleştir. me sırasında bu şeffaflık yitirilirse; bu bir aşınlıktan çok, bir basansızlık olur. Bugiin bunu basanyla yapan yazarlanmız vardır. Aziz Nesin gibi, Nadir Nadi yibi. (Rahşan. Rahşan. Bır çay daha lutfen1) Sanatı himaye konusunda devlet ne yapmalıdır?.. Türkiye'de sık sık bir Kültü r Bakanlığı ihtiyacından söz edilir. Yeni kurulan Hükumetin bövle bir Bakanlık kuracağinı işitiyorum. Bence bunun hiçbir yaran olmıyacaktır. Türkiye Için gerekli olan înpltere'de olduçu gibi özerk bir kültür ve sanat kurulu kurmaktır. 3 Aralık 1969 CUMHURÎFET en Bülent Ecevit'in sair oldugunu biltrdim ama bu kadar iyl bir şair olduğunu ne yalan söyleyeyim bilmezdim. Bana, Ilk defa Cumhurlyette yayırüanacak olan son şicrinl okurken; kendinden geçmişü adetâ... Şlirin ve bu şlirl kendisıne ilham eden kadırun havasma öyle kapılmıştı ki! Ben de bir an Için poütikacı Bülent Ecevit'in karşısında olduğumu unutuverdım. Zaten çoğımluk edebiyattan. şıırden ve aşktan soz ettik onunla. MUsaadesiyle bu gtizel siıri, Cumhuriyet okuyuculanna sunuyorum : B Ecevit/Gençlip bunalım durumu sürOp gider,,diyor cn •oyhı yoksullu|un toprak döşeli sarayında birteçfibi kondu basınu TürkiyeUlifim. ŞİİR ÜZERİNE aym Ecevit'le blr akşam, Bahçelıevlerdeki evinde görüştük. îlk sorulanın şıir üzerine oldu: Edeb:yatımızda beğendiginiz şairieri söyler misiniz? Türk şürinde belirli bir akınut bağlanmaksızuı begendiğim sairleri saymak gerekirse; Ahmet Haşün, Nâzım Hikmet, Orhan Veli, Fanl Hüsnü Dağlarca, Turgut L'yar, Gülten Akın. Blraz önce okuduğunuz şiIri nerede, ne zaman yazdınız? ITzun yıllar şiir yazmamıstıra. Daha doğnısu yoğun işlerim arasında ban şiiriere başlamıs, fakat hif birini bitirememiştim. Son yıllarda Türkiye'nin en yoksul bölgelerinden birisi olan Pülümüre gittim, bir kaç kez. Pülümürün yoksnl dağ köylerinden birinde çok yaşlı bir kadınla karşılaştım Te o kadının soyluluğunda bütün Anadoln uygarlıgını ve kültürünü görür gibi oldum. Bu siir ondan esuılenmiştir. Tiırkiye'de edebiyatçıya gbsterilen ilginin yeterli oldu PÜLÜMÜRÜN YAŞSIZ KADINI blr dag köyünde gördüm onu yaçım sordnm bir giı gibi giildü kfanl •ekseo dedl kSylülerden kimi yüz yüzttne btktan blr giı gibi gülUü. bir asa vanlı elinde bir solmuş kırallığın kadifeden harmanisi üzerinde bir Hitiiliydi o bir Selçukluydu bir Ermeniydi, bir Kürttfi bir Türk. yasını sordum bir gtt gibi püldü koluma girdl bir soylu kadınca tozlu köy yolunda sürüyerek eteğini beni tek gözlü sarayına götürdü köy yapısı kulâbesinin Zamanı onda yitirdim ben yitik zamanlara onda eriştim Pülümürün S ğuna inanıyor musunuzî Inannuyorum. Bu bence en başta Türk aydınlaruun bir eksikliğinden ileri geliyor. Genellikle Türk avdınlan belirli dönemlerde ilgilerini belirli konular üzerinde yoğunlaştmyorlar. Zaman geliyor yalnız giirle, edebiyatla ilgileniyorlar. Zaman geliyor yalnız siyasetle, zaman geliyor yalnız sosyal sorunlarla. Çok partili döneme girmeden ünce ilgiler daha çok sanat üzerinde yoğunlasırdı. Sosyal ve ekonomik sorunlar yüzeye çıkmadığı için olacak. Çok partili döneme girdikten sonra aydmlar süratle bu ilgilerden uzaklasmağa basladılar. Dgileri daha çok günlük siyaset üzerinde yoğunlaştı. Teni Anayasanın yürürlüğe girmesinden sonra da sosyal Te ekonomik sorunlar daha çok yüzeye çıkmağa başlayınca; bu kez de bntün ilgileri o yöne kaydı. Bu aydınlan tek boyutlu insan yapan bir eğilim. Gerçek aydın ayni zamanda hem siyasetle, hem sosyal ve ekonomik sorunlarla, hem de sanatla ilgilenroesi çereken kişidir. Aydın ancak o zaman bütünleşir. Son zamanlarda edebiyata, siire olan ilginin azalısı da bence aydınlarımızın bu tek boyutlu oîuşundan ileri geliyor. Yürürlükteki Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun bu gıinıin ihtiyaçlanna cevap verdıgine ve sanatçıyı yeterince korjdjğuna inanıyor musunuz? C.H.P. Genel Başkanı tımet tnöntt v« CJJJ". Genel Sekreteri bir konn fizerinde kono»«y»rlar« ler. Bense önce demoknuriye inanırım. Ve sogyal adalet bir amaç değil, bir araçtır bence. Amaç olarak, insan kisiliği ve özgürlüğünün serbestçe genisleyebilmesine önem veririm. İnsan mutluluğu için, sosyal adalet kadar, bo da frreklj ve 6nemli benim için. Aşka inanır mısınız? tnanınm. Rabşanı da tererek evlendim. Rahşan deyince aklıma geldi, bir çay daha alır mısınız? Teşekkür ederim. Ben al Bülent Eeevlt bafbaf» vermişler, nuyayım, siz buyuran. Ben de deki bir Szlemi de dile getlrdl; bu arada başka bir sonıya geEcevit'in politik görünüsü zaçeyim, müsaadenizle. Yeniden hiri, dünysya gelmek mümkün olsa; KurtanyoT liyuet yaparak nerede ve ne olarak gelmek iszevâhiri! terdiniz?.. Diledigi o dözen kurulsa da gönlünce; VarsayıınlarfizerindekoKazansa bu menütkct özleriinnsmayı pek sevmem M H M , yiği şairi. ne de cevaplandırayım: Ozlediğim bir düzenüı kurnldnğu bir YARIN : çağda ve yine Tfirkiye'de yalnıı şair Bülend Ecevit olmak isterTurhan Bilgin ve dim. Nahit Menteşe • Saym Ecevit bu cevabıyla ben İNANMIYOR Ecevit «orulara cevap vermeden Snce elini şakagına koynp düşünüyor.. H »yır, lnanmıyorum. Ve bu konuyn bütün açıklığı ve acılığı ile de bu kadar geç YA GENÇLİK? sunuz? Iktidann bu konudaki tutumu dar ve yanlıştır. Türkiyedeki fençliğin bunalımı: toplıun düzenimizdeki bozukluklardan, aksaklıklardan. Türkiye'nin bağımsızlığına yönelen açık vey» örtülü tehlikelerden ve bunlara karşı gençliğin duyduğu tepkilerden ileri gelmektedir. Onun için, simdi yapılmak istendiği gibi bir Gençlik Bakanlığı kurulsa da, finiversite gençliğinin kendi yasamlan ile ilgili sorunlan çöziilmek istense de bu bunalım devam edecektir. (Rahşan! Rahşan! Çay lutlen) Ecevit'in çençlık ve sorunları üzerine söyledilderi band süresiyle 40 dakıkaya yakm. Yerimm ye'ersi7İıği dolayısile hepsini yayınlıyamadığımdan muteessinrn. Diin«nlByV'*r»edenltre özel olarak? AnMİikİtlm.! Sayın Ecevıt bu arada yedinci çayını da içtı. Yenisine başlamadan bteki sorularımı soruyo Malkoçoğlu G ençlik bunalımı ve sorunları hakkında ne düşünüyor Melih Cevdet Andav Yakında gene görüsürüz, diye Mslendi arkasından. sokaklann arasından nasü kendin« bir yol aç> bilmisti? Kimseye bir şey sormağa cesaret edemedl. Kimdi bu boşalmış evlerin önündefct evsız kalabalık? Neyi beklıyorlardı? Ne kadar bekliyeceklerdi? Yoksa bu bir karabasan mıydı? Karar vermeliydi. Ya burada, bu kalabalıkla birlikte bekliyecek, kalabalık yolu açmca onlarla gidecekti, ya da atılacakü oradaa oraya. Nizam, geriye, yangından yana döndü, kalabalığın kenanndan dolanıp wkaya dogru koşmaya başladı. Kızıllık gözlerinl kamaştınyor, önil» nü görmesine engel oluyordu. Koştu, koştu. Issız bir yol çıktı önüne. Dilenci olduğunu sandığı, kaltiınmda oturmus, önüne bakan yaşlı bir kadına sordu Nigir'ı, taril ederek. Dilenci kadm başını bile kaldırmadı. Nizam onun kucağına bir lira attı ve gitgide çoğalan, oradan oraya sapan sokaklardan birine dallı. Gene bir kaldırımda oturmu$, yash bir kadın gördü. Yaşlı kadın ona elindeki bir lirayı uzatıyordu. Nizam «Ne büyük kent bu'» diye düşünüyordu. 1lerledikçe köşe baslanm tutmuş A.Y.O.T. nin memurlanna rastlamağa ve derken lrolağının djbinde kursun vınlamalan duymaga başladı. Geri gerl giden bir tankm altında kalmaktan kıl payı kurtularak kaldınma çıktı. Ve o anda yakın bir yerdeki bir hoparlörden: Kursunlardan konmun, kurjunlardan korunun! seslerini duydu. Başını eğdi, kapılara sıgınarak, »ıçrtyarak, yatarak ilerledi. Bir süre boylece yol aldıktan «onra tanıdığl eaddelerden birine çıktı. îlk rastladığı arabaya atlayıp evine yollandı. Akh karmakanşıktı. Nigâr'm bu jasırtıcı davranışı onu allak bullak etmişti. Delilik mi? Bunun delilik le bir ilgisi olamazdı. Heykeltıraş Nizam, yıllardan beri tamdığı. dostluk ettiği bir insanm onu böylesine şa?ırtabileceğine ihtimal veremezdi. îçli dıshydt lar Macit'in sağlığında; onun ölümünden sonra gerçi Nigâr ile olan arkadaşlıklarında eski sıcaklık kalmamıştı. Ama bunun suçu, eğer ille bir suçlu aramalc perekirse, Nizam'da ve kansı Kutlu'da değildi; Nigâr içine kapanmış ve onlann arkadajhğından uzaklaşmıstı. Heykeltıras Nizam. bunlan düşünüyor ve içinde anlamını tam olarak kavrayamadığı bir sıkıntı duvuyordu. Bir ara kendi e\nne değil de NigSr'm evine eitmeyi dü;ündü, aıtı» hemen vaz geçti bundan. Nitrâr eğer evinc eitmediyse onu aramalc ann#sinl telâjlandırırdı. Meraklı bir kadındı çünkü, olafanürtü eünlerin gürüitüsüne, tehlikelerine ahşamamıytı, kızı her sokağa çıkışta sinir knzleri geçiriyordu nerdeyse. Nlzanı kim bil'r içeri nasıî bir yüzle girmiç ola cak ki, eşi Kutlu onu nerdeyse çığhk atarak kar;üadı: Ne bu halin Nizam? Nizam. ayaküstü anlattı Nigârm hikâyesini ve soluk soluğa: C&rka» var) Konu ve resim: AYHANBAŞOGLUf J|J||Jl CASÜSÜ rum. LİM &£>K>M / U A T6K' *nıiMiııınııımınnıiMHH»ımııım«ıııınaiiM«^. • *•••••••••>••••••••••«•••••••«•••••••••••••••••••••••••&• t ••••••••>••••••••«•••••••*««•••«•••••«•••••«•mvaavvaav* Kendinizde en beğendiğinia ve en beğenmediğinia yönünüz hangisıdir? Bilinçli olarak bunu bugüne kadar düşünmedim. Fakat; beğendiğim yönüm olarak; (övünmek gibi olmasın) ön yargısızlığımı sösterebilirim. Beğenmediğim eksik yönlerim pek çok olsa gerek. (Estafunıllah) en başta geleni beni tatmin edecek ölçüde bir çalişma disiplini kuramayışım geliyor. Başbakanın da betendiflniz ve beğenmediğıniz bir yönünü söyler misiniz? Başbikanın en sevdifim yö nü; görünüşündeki se\imlilik. En beğenmediğim yönü de; havada birtakım raantık oyunlarıyla bazı gerçekleri altttst edip, çetrefil sorunlardan sıynldığını sanmasıdır. Şımdi şair Ecevit olarak politıkacı Ecevit'e siz bir soru sorar mısınız? Şair Ecevit soruyor politikacıya; Sen eskiden siyasetle hiç ilgilenmezdin. ne oldu sana böyle? Politikacı Ecevit de cevap veriyor: Ben isteyerek, bilinçli olarak siyasete girmedim. Nasıl bir güç vaktiyle seni şiir yazmaya ittiyse, sonra aynı güç beni de politikaya itti. O zaman da insanın erişebileceği düzeye erişememesinden üzüntü duyar dım. Onun içindir ki; insanların kendi kendilerini daha çok idrak etme "e kendi pntansiyellerini daha çok du>TurabUme olanağına, kendi mütevazi ölçülerim içinde katkıda bnlunabilmek için politikaya atıldım. Peki, soldan siz ne anlıyorsunuz? Onu açıklar mısınız? B?nim sol anlayışun, bizdeki solculardan çok farklıdır. Onlar yalnız sosya] adalete 5nem verirler. Bu bakımdan rahatça diktayı kabullenebilir Heykeltıras Nizam, A.Y.O.T. den aynhp caddeye çıktığı zaman büyük bir kalabalıkla karşılaştı. Kalabalık, yolu tıkamıştı. K&labalığın biraz ilerisinde blr dört yol afza vardı, bu dort yol ağzına açılan yollardan ikisini otomobüler, otobüsler, kamyonlar tumden doldurmuştu. Ve bu araçlann hiçbirinin İçinde insan yoktu. Üçüncü yolun ortasma büyük kütükler bırakılmışa ve en garibi, bu yola bakan evlerin, apartraanların pencerelerinden, kapılanndan, damlanndan gür sular akıyordu (hortum ağnndan çıkar gibi kalındı kimi, kimi de çavlan gibi genis ve serpintili), öyle ki kütüklerin hafif olanl&n yavas yavaş akıntı yönünde sürüklenmeye başlamıştı bıle. Damlanndan, kapılannaan, pencerelerinden sular akan bu evlerde, bu Bpartmanlarda da inaanâan bir lz yoktu. j^&babğın, <^üa( dört yola ge4meden •durmasmm nedenl ortadk lcfi, dördüncü, yani kalabalığm gelmiş olduğu anlasılan yolun çok arkalannda da büyük blr ysngın vardı, yangının göge yansıyan kızıllığı, yollan tüounıs duran otobüslerin, otomobillerin, kamyonlann camlarına vuruyor, öteki yolda evlerden, apartmanlardan şanl şarıl akıp sokagı nerdeyse ufak bir nehre çevirecek olan sularda panltılar yapıyordu. Kırmızıya boyannus gibıydi her şey. Kalabahğîn, dört yol ağzmm ve kamyonlarla ya da kutuklerle tıkanmîş vollann, bu yollara bakan evlerin, apartmanlann, sonra «ulann, insan yüzlerinin. insansız pencerelerln üzerinde, çok uzaklara yerleştirilmiş olduğu anlasılan projektörlerin sUindir ışıklan düşüyor, bu ışıklar ikileşiyor, üçleşiyor ve kesişiyorlar, sonra da birbirlerinden aynlarak zayıf, uzun ya da o ıjıkta sayıf ve uzun görünen bir yüsün üstünde, açık bırakılmış bir pencereden dısan sarkmıs sallanan bir perdenin Ustünde, bir kamyonun lastiğinin üstünde bir an duraklıyor ve sonra gökyüzüne doğru hızla kaçıvorlardı. Heykeltıras Nizam'ı en çok saşırtan, kalabalığın sessizligi oldu. Çıt yoktu. Insanlar, bir heykeltırasm ya da blr ressamın karçısında poz veren modeller gibi, biçimlerinl bozmadan, kıpırdamadan duruyorlardı öyle. Sanki Nizam'ın duymadığı blr marşı sâygı İle dinllyor gibiydiler. Kimsenln yüzü gülmüvorda Bu yüzleri, ilk bakışta anlamsızhk denebilecek, fakat bıkmadan bakıldığında çok derinlere itllmls olgun bir anlamı gizliyen sakin bir anlatnn kaplamıştı. Su«muş bir koro gibiydi kalabalık, beMenen ya da göriinmeyen yöneticinin bir isareti ile çok sesli bir türkünün kimbilir hanjl bölümüne başlayacak olan bir koro gibi. Çok jrarip bir şey daha: Nigir'ı unutmuştu Nizam. Kadınm yolu da elbet buraya düşmüstü. Çünkü AY.O.T. den çıktıktan sonra buraya uğramadan bir yere gitmek olanaksızdı. Ve kim bilir Nigftr buradan, bu kalabalığm, bu tıkanık İL AN Aşafıdaki onanm işi, kıpalı zarf usulü ile Ün Vasıı ve Şartları çalışma laatleri içinde Ünye Ihaleye katılacak olanların bu işle u|rastık!arm» ihale saatmdan bir saat evvel Komisyon Baskanlı Cinsl Idare binan ve tadilât ijl ye C. Savcıhfı odasında ihaiesi yapılacaktır. kapah cezaevinde şartnamesinden öğrenilebilir. dair Ticaret Odası belgesi ile teklif mektuplannı ğına vermis olmalan gereklidir. llân olunur. Gecid thale Mııhammen tetninat Tarihl Saatı Bedell îhalenin Nev'l Lira Kuru} Lira Kuru? Kapalı zarf usulü 2775 00 19/12'969 10 da 37 000 (Basın: 26112/14459) 71300 (14100 metre galvanizli 57200 metre çelik) metre muhtelif tel halat mübayaa edilecektir. Ereğli Kömürleri İşletmesi Müessesesi Müdürlüğünden. Şartnamesine göre kapalı zarfla teklif alınmak suretile 71300 (14100 metre galvanizli 57200 metre çelik) metre muhtelif tel halat ihale suretile mflbayaa edilecektir. Teklif zarflan 17/12/1969 Çarşamba günfl saat 12 y« kadar E.K.İ. Özel Büro Şefligine •erilmia olacaktır. Şartname Zonguldak'ta Ereğli Kömurleri İşletmesi Müessesesi Ticaret Materyel Müdürlüğünden. Ankara'da Türkiye Kömür Içletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğünden, İstanbuTda Beyoğlu İstiklâl Caddesi Deva Çıkmazı Sümer Han Kat 5 de Türkiye Kömür İşletmelerl Kurumu tstanbul Satınalma Müdürlüğünden temin edilebilir. tşletmemiz artırma ve eksiltme kanununa tâbi olmayıp ihaleyi yapıp, yapmamakta veya kısmen veya tamamen dilediğine yaproakta serbesttir. (Basın: 26389/14457) Gazino Kiraya Verilecektir 1 Mülkiyeti Belediyemize ait olup Keçiörende bulunan 4134 ada 1 numaralı parsel üzeriade yapüan gazino binası 2490 sayılı kanunun 31. maddesi gereğince kapalı zarf artınna usulü ile 3 yu müddetle kiraya verilecektir. 2 İhale 17/12/1969 Çarşamba gunO saat 15.30 da Belediye binasında müteşekkll Encümen huzunında yapılacaktır 3 Gazino binasının 3 yıllık muhammen bedell 72.000 llra olup muvakkat teminatı 4.850 liradır. 4 Teklif mektuplannin İhale saatinden 1 saat evveline kadar Encümen Başkanlığına verilmesi şarttır (Postada gecikmeler nazara alınmaz). 5 Ihaleye işttrak edeceklerin 2490 sayılı kanunun 23 ve 4. maddelerinde yazılı vasıflara haiz olmalan şarttır. 6 thale şartnamesi her gün mesal saatleri içersinde Belediyemiz Emlâk ve tstimlâk MüdürIüğunde görülebilir. c77:iuJJir7l\ ANKARA BELEDİYE BASKA.VT TĞI (Basın: A. 1853426161/14463)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle