27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE DÖRT 6 Ekim 1969 CUMHURÎYET .Yazan:] BARNARD Amellyattan «onra odasına gı^er gırmez ilk işım başucundakı elektrokardıyograf'a bafcrr>ak olJu. Kalbi dakıkada yüs defa atıyor, âletten çıkan Bip. Bıp .. sesleri tath bır ba«t« glbı kulaklan okşuyordu. Bu odayı bır nevi yasak bölge haline getirmiştik. Hersey tepeden tırnağa bir kere daha dezenfekte edılmışti. Girip çıkanlarm tıpkı ameliyathaneda olduğu gibı giyinmesi, maske \ e eldıven takması gerekiyordu. Koridora çıktığımda Washkansky'nın kansı Ann Ue burım buruna geldım. Yanında ikl erkek bir de kadın vartfı: «Dnrnmn nasıl profesör?.» dı>e boynunu bukerek sordu. «Tüzde yetmisbe^ nispetinde partiyi kaıandık demektir. Şimdi hedef geri kalan yüıde yrimibeşi de kazanmak..» «Lvandı mı?.. Bir i«y §öyledi nıi?.» «Yava? yavaş uyanıyoT Fakat konuşraadı henüz.. Hiç mcrak etmeyin, vakti geldiğindp bol bol konnsacaktır.» «Size çok mütesekklriı dokter Barnard..» \e kadar >orgun olduğumu sncak onlardan avrılıp soyunna odasina girdığimde farkett'.m Eve donebılırdım artık. CHRISTIAN HAYATIM s. Washkansky nin cevabı: "Okey..,, RADYO HABERI Biraz sonra arabaya binmiş, yola koyulmuştum. Radyonun duğmesıni çevırdim. îki muzık parçası arasında yayın kesıldi ve bır spiker şu haberi okudu: «Şimdiye kadar hiç denenmemiş bir amelivat sonnca insandan insana kalp nakledilmiştir. Amelivat dün gece Groote Schuur hastanesinde ba is için 5zel snrette hazırlanan bir ekip tarafından yapılmıstır. Verici ile alıcının isimleri gizli tutnbnaktadır. Kalbi degiştirilen hastanın dururau normaldir». Louwtjie beni kapıö*a karsıladı. Heyecandan gozleri pırıl pırıldı. Boynuma sanldı.. Sımsıkı .. «Delrdre'ye telefon ettinu. Blldlrdim. » «Ya BoeHe'ye? .» «Şehirler araeından irtedim.. Henfts bağlamadılarj Oğlumuz Pretorla'da yatılı olarak okuyordu. Tazn o aralık telefon çaldı. Belki odur diye koştum.. Belki de hastaneden arıyorlardı. Ne oydu, c« de bu. Londra'dan bır gazetenın yazı işleri mudüruydu karşı taraftaki. Bır kalp naklı ameliyatının gerçekten yapılıp yapılmadığmı soruyordu. «Evet, yapıldı» «Beyaz bir kalp miT. T»nl Tericl beyaı nu?j» Ne bıçım sualdi bu böyle*.. Beyazla siyah arasında fark aramak ille de gerekll miydı'. Bız bir adamın hayatını kurtarrnak içın girişmiştik bu teşebbüse.. Renk farkının lâfı bıle olraazdı. Bundan sonra telefon ıutmaz oldu artık. Dünyanın her tarafından anyorlar, gazeteler, radyolar, televızyonlar İçın 5 mts dersin.» Arabanırı radyo";unu açtım, Biraz sonra soyle bır haber yajınlandı: «Groote Schnnr hastanesinden alınan son habere göre Louis Washkansky kendine gelmiş ve göjsündeki yeni kalbin çarpıntılarım dikkatle izlemistir. Baska bir insandan aIınıp kendisine takılan kalp sayesinde yeni bir hayata kavnstagnnnn tamamiyle farkındadır.j» Tuhaf şeydl doğrusu.. D5rt duvar arasında kapah tutulan ve kimseyle temas ettirilmeyen hastamızın duygulanm radyo tlgilileri kimden öğrenmlşti acaba?. Odasma girdığimde nabız 85'e duşmıiştu. Uyguladığımız ilâçlarda bazı değişıkhkler yaparak eve dondtim. Ertesi sabah, yanl 4 Aralık Pazartesl sabahı uyandığımJa, o gün Washkansky'nin konusacağından emmdim. Hastaneye telefon ettim: cVazij'et nasıl?.j§ «Her bakımdan normal Rengi de düzeldi. Tanaklan pembe pembe » «Biraz sonra geliyornmj bılgi ve rand'evu istiyorlardı. Ara yerde oğlumla da guçbelâ konuşmağa muvaffak oldum. O tarıhte 16 yaşındaydı. Mukâlemenin sonuna doğru: «Gelecek Nobel'l sana verirler mi baba?..» dıye sordu. Telefonu fişten çektiğım halde yatıp uyurnak imkânını bulamadım. Yaptığım ışın buyukluğunu yavaş yavaş farkedıyordum. ÇOK İYİ OKEY Gorunuş itıbarıyle hastamız gerçekten normaldi. Odasma gırer gırmez: «Günavdın Lonis » dedıra. «Arkadaslar hayatınızdan raemnnn oldnğnnuza sövlüyorlar... Elıyle boğazmı ısaret ederek rahat nefes alabılmesi içm u\guladı£ımız kanulu gosterdi Bu juzden konuşamadığını behrtmek istiyordu. Îki saat sonra sıkı bir muavene sonucu buna artık luzum kalmadığına kanaat getırerek çıkardık «Şimdi söylevin bakalım Lonis.. Nasılsınız?..» «Çok iyi.. Okey.j. Sozlerine ba«ka bir sey İ19ve etmeksızın sağ elını yumruk şeklinde sıkıp bas parmağmı yukan doğru kaldırdı. Bu, «Zaferi kazandık» anlamına gelivord^ı. Odanm kapısmı sıkıca kapatıp dışarı çıktığım zaman şaşırıp kaldım. Korıdor ana baba gunurden farksızdı. Gazetecıler, fctoğrafçılar, radvocular, televızyoncular mantar gibi yerden bitercesine hastaneyi doldurmuşlardı. llgıli arkadaslar bunlarla başa çıkmanm imkânsız olduğunu söylüvorlardı. Hastamızın hiç değılse uzaktan ve teleobjektifle resmini çekmek içm bahçedeki aâaçlara tırmananlar bile olmuştu. Tıp Fakultesi salonunda bir basırv toplantısı vaparak bütun sorulara cevap verjık. Fotoğraf makinalan çalış.vor, flâşlar yanıp sonuyor, fılm ve televızvon kameralan durmaksızm isliyordu. Kalp nakli ameliyatından 13 gün sonra Hashkansky viıcudnnnn çesitll yerlerine saplanan i|ne re bornlardan knrtulmus, noımal bir yasantıya kavos mastn. Fotoğraf, darnmana kontrol için odasına uğra\an Doktor Barnard'ın elini sıkarken çekilmi ştir. dı «Tam söyle tath bir nykn>a dalacaiım gırada biri geli>or, beni saSdan sola çe\irı\or.. sonra başka bıri geli\or, hn defa soldan sağa çe\irı\or.. Ta yedi|im igneler . Delik deşik ettiler beni Şu borular, su tupler, sn kavanozlar.. Kendimi rinçte zannedi>orum.. Ama bir rannd ile diğerı arasında soluk pavı namına bir şey y»k.^ «Bütün bnnlar «ırf «Izl rahat ettirmek, yormamak için yapılnor.ji HASTANIN DURUMU Nihayet daha fazla dayanamadım, hastaneye telefon eettira. «Nabız 140..» dediler. Tam çıkarken telefon çalmıstı. Karım seslendl: «Franea'dan anyorlar.. Parii » «Evde yok dersin Şayet Terieinin rengini sorarlarsa ıcnci olduğunu söyleme.. Israr ederlerse Fransız da dtğil «Aksine rahatns olnrornm.. Hiç degilse bir geeeligine eve eitsem ertesl gün bnra>a çok daha iyi döneceğimden eminim..» «Biraz mevslıaılm olar. Sabredecekginiı..» O aralık doktor Bosman elln» de bır enjektörle girmlştl Washkansky: «tşte Draküla geliyor.^ dedi ve kaşlannı çattı. YARIN: H A Z t N S O N U Ç ••••••••••••••••• !•••*«••••••••••••• «^•••••••••••••••• •••••••••••••••••••fl •••••••••••••••••••••I ••••••••••••••••••a •••••••••«•••••••• ••••••••••••••••••••«•• ••••••••••••••••••«••f nııaıııııııııııtıı •••••••••••••••••« • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • * • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •• • • * • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • ••••••••••••••••••«••«•• • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • H ^ H ^ f c » " ™ r ™ . ^ . MODESTV' */A ^^BK£hJ, MOD&ff EDH?. ^T 63 O da anlamaz benim diîimden. O lnsan değıl. ben de karakavak değılım. Sadece alışkanKk bizımkisı Sesı dolmuştu. ömer'ln uzerine eğildiğıni gordu. Gozlerme çevrılen ıkı yeşıl ışıkla bujulendi baktı, baktı. Sonra bu yeşil ısıklar daha da yaklasmca gozlerıni yumdu. Karakavağın havalı sılınıverdı gozlerinin önunden. Bır başka d\jn;aja goç etti. Yıldızların kaynastığı evrende kendinı yıtırdi. Ertesı sabah yepyenl duygularla, yepyenl bir ınsan olarak uyandı. Ve bir kez gozlerıni çevırıp bakmadı yapraklan pır pır eden karakavağa. ömer boylece yasantısına yeni bir anlam getirdi. Aşkm tek yönlfl bir duygu olmadığını, kalbe inmeden de aşkın yangm alevi gücuyle ınsanı sardığını ömer'den öğrenmişti. Öraer'ı nar ağacma benzetir. Yapraklan yeşil atlastan. Mevsiminde kırmızı çıçeklerle donanır, rrevsiminde 5'emişlerle. Ve her mevMmd e gonul açar. Bulunduğu bahçevi şenlendinr. " Bakarken haz duyarsın. Yaklaşırken bir çeşit ıhtırasla içın tıtrer. Pek kıvanç duymuştu ömer nar ağacma berzetılmekten. Sen gel gör benım çiftlikte narlan, demiştı. Toprağmı bulmuş da nasıl gelişmişlerdi. Asıl yetı^me alanları Gunei''dır. Bu iklimde gayrı jozlaçmazsam ıyıdır. Sen mi yozlasacaksın?. Geç.. Hem nar ağacı çok davanıklıdır. öyledır, gulum. Toprağım bulmuşsa. Bır ak'sam hastane donusu sovunmak üzere odasına çıktığmda, Nılufer duvarda yağlı bova b:r nar ağacı resmi gordd. Kırmızı çıçeklenvle şenlenmiş pırıl pırıl bir nar ağacı. ömer, tuvaletın yanıncfakı kreton kılıflı koltuğa oturmuş, bakıyor resme. Kendi portremi yaptım, dedi. Hâlâ durur ömer'ın astığı j'erde portresl. Ve Nılufer, gozü ıhsMkçe yureğınde bır ozlem duyar. Hatırlar o gun nar ağacma nasıl sanldığırı ve sonra gölgesinde nasıl uyuyakaldığmı. Ama karakavak kurudu, uç yıl once.. Kışı atlatamadı. Neden kurudu? Na«:l kurudu? Nılufer, son umut ola kı yenıden fılız vere dive govdeyı ya^ıdan asağı kestırdi Yosunlandı govde, fıliz vermedı. Çok dertlendı Nılüfer. Öyle KARAMAĞARAU GECE YARISI Aynı günün geceyarısı eve telefon ederek kandaki üre miktarının vuksçldifini, kan tazvıkinın de artmaSa basladığjnı bıldırdıler. Bunve, yabancı bir uzvu kabullenmemek içm direnmeSe başlamış olacaktı Arabaya atlayarak solugu hastanede aldîm. G»rekh ılâçları uyguladık Kalp yatıştı, çarpırtılar normale döndü 5 Aralık Salı sabahı Louis Waı:hkan«kv uvamktı ve tebessüm edıvordu. «Kendinİ7İ nasıl hissedlyorsnnnz buçün?.» «Fena değil.. tyiyim gali•••••••••••••• «••••••••••••a «••••••••••••a Tiffany Jones ••••••••••••••••••••••••••IHIIIflllllllllfllftllllllllllllllMtllltllil ••••••aBB«aBBa««**aaaa«a«B««a«aaa«Bsflass»a««aBaBBsa«aBBS«*aa««*B«««aaa« •••••••tllllllllllllllllltlllllllllllllllllllllllllllltllllllllllltllll UIIIIIIIMIIIIIIIIIUUIIIIUIIIIIIUUUUHIIIM TIFFANY JONES OMA SOOCUM ÇOK. F J<!. ^ PBC1 JKÛ.T/. 1 |CAf?$l AKİti VMİM Ö U J PÛ9Û «Emin değil misiniz?.» «Olamıvomm bir türlü . Durnmnmn anlamak, kim oldngnmn da ka\ramak imkânını bırakmıyorlar bana.j 1 Seri'is ba'hemsıre ;! Hall vanımdaydı. Donup ona baktım. Maskesinin altmdan kıs kıs gülduğıi besbellıvdı. «Ne yapıyorsnnnz misteT Wa»hkansky'ye b5yle?.jı dıve sordum. «Kendisinl sevmekten, «avmaktan ve bir an önce iyileşmesi için gavret etmektçn başka bir sev yapmıvoruz..» «Ben aynı fikirde deftiIim..» dıve has*amız homurdan •ien dertlendl kl, babası da şasırdı: Bugüne dek senın anılara bu türlü bağlı olduğunu bılmezdim, dedi. Sdktüreyım tümünü, pencerenın önüne bir yeni karakavak diktireyım. Nilüfer istemedl. Şimdi yosunlar yaşatmak* ta akrakavağı. Daha doğrusu karakavak yosunlan. Ve artık Nılufer'ın vaktiyle karakavağı seyrettiğı pencerenın panjurları hiç açılmamakta. Karanlıkta yatıyor Nılufer. ömer d> kuşkulanmıştı onun kuruyan ağaca sevgısinden. Bir süre gbzlerine dalmış, ta derinhklerinde neler gizlidir öğrenmek istemışti. Ve gizlice çalısmıştı. Pencerenin önündeki karakavağın hatırladığı kadar aslına uygun yağlıboya resmini yapmıştı. Tam yaz ortası gelişmis yapraklanyla. Bır yam beyaz yapraklarının, bir yam külrengi. Bir akşam onu da nar tğacının karşısında duvara asıh buldu Nilüfer. Külrengi çerçevesi içınde. Beğendin ml, gülümT Çok beğendım.. Çok teşekkür ederim. Henksız bir sesle sordu ömer: Kımin portresini yapmısım, öğreneyim bari? Merak ettim. Nilüfer soyunmağa savaşırken cevap verdi : Sadece dedemın vaktiyle penceremin 6nüne diktiği karakavağın resmini. Alıskanhğım vardı, neylersin. Çıplak omuzuna yüzünü sakladı ömer.. Sonra dudaklannın yangını.. Hey gidi ateşten yaradılmış ömer.. Ve soara, arkadas ömer, dost ömer. Selim hikâyesinde de ne kadar anlayısh davrandı. Nasıl yürekten d'ertlendi Nılüfer'in dertlenmesine. Onu ruh yıkıntısından kurtarmak için ne türlü savaştı. Nasıl teselll yollan aradı. Ona da Sellm'in evlendiğini Suad Çetln haber vermişti. Cezaevine gıttigınde. Ve bu haber yaman sinirlendırmişti ömer'i. Avnı gun Nilüfer de gıtmisti cezaevine Kuçücük gardiyan odasında ömer'î bir safaride yakalanıp kafese tıkılmıs vahşı havvan öfkesınde bulmuştu. Dört dönüyorcru odada. Kahpece bır tutum, dıyordu. Arkadan vurmak derler buna Sana «on kar'ilasmanızda soyleyebılirdı. Ve sen ne derdm? Ne dıyebılırdin? " İArkası rar) Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Mctllcoçoglu Konu ve resim: İ LA / V Trabzon'dan. Erzurum Et Kombinasına 800 ton 5 No. lu fuel oil naklettirılecektir. Muhammen bedelı 100 000. TL. dır. Geçici temmatı 6250. TL. olup teklıî günıinden önce Kombına veznesıne yatırüması şarttır. Bu husustaki şartnameler Kombinada Malzeme Şefliğı ile Petrol Ofısi Trabzon ve Rıze depolarından bedelsız almabilır. Kapalı olarak verılecek teklif zarflannın üzerine «Fuel Oıl teklifi>' yazüacaktır. Nakliye ücretıne ait teklif mektuplan 20 Ekim 1969 Pazartesi günü saat 12 ye kadar Kombmaya verilmiş veya en geç bu tarihte Kombinada bulunacak şekilde postalanmış ojacaktır. Postadaki gecikmeler itibara almmaz Kurum ihsleyı yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttır. AYHAN BAŞOGLü | TIINA CASÜSU Seyır ve Hıc'rografi Dairesi Başkanlığından bildinlmiştir. DENIZCILRUE VE HAVACILARA 115 S\YILI BILDİRI 13 ılâ 16 Ekım 1969 tarıhlermde 09 00 üe 17.00 saatlerı arasında aşağıdaki noktalann bırleştıği saha ıçmde seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahanın 12 200" metreye kadar olan yuksekliği can ve mal emnıyetı bakımından tehlıkelıdır EGE DENİZt ÎZMİR KÖRFEZI E 48 SAHASI 1 ıncı nokta : E. 4662 No. lu Uzunada fenerinden 142 derece ve 4 mıl mesafede, enlemi 38 derece 29 dakıka Kuzey, boylamı 26 derece 46 dakıka Doğu. 2 ncl nokta : Enlemi 38 derece 23 dakika Kuzey Boylamı 26 derece 41 dakıka Dogu 8 üncü nokta : Enİemi 38 derece 46 dakika Kuzey Boylamı 26 derece 27 dakika Doğu 4 üncü nokta : Enlemi 38 derece 50 dakıka Kuzey Boylamı 26 derece 37 dakıka Doğu 5 inci nokta : Enİemi 38 derece 39 dakıka Kuzey Boylamı 26 derece 46 dakıka Doğu. DENİZCtLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE DUTURULÜR (Basın: 23026/12084) ET ve BALIK KURUMU Erzurum Et Kombinası Müdürlüğü (Basın: 7108 12065) Mardin jandarma Satın Alma Komisyon Başkanlığından: Jandarma birliği ihtiyacı olarak 1000 ster meşe odunu MİDYAT bölge orman ışletme şefliğı KARTMİN depolarından kapalı zarl usulü ile t a şıttırılacaktır. Odunun muhammen bedell 16.00 lıra olup geçici teminatı 1200 lıradır. İhalesı 13 Ekım 1969 Pazartesı günü saat 10 da şehır ıçındekı askerî gazinoda yapılacaktır. Şartnamesi ANKARAİSTANBUL ve MARDİN Jandarma Satın Alma Komisyon Başkanlıklannda görülebüir. Postadaki vâki gecikmeler kabul edilmez. 22569,12081) Maliye Müfettiş Muavinliği Giriş Sınavı Maliye Bakanlığı Teftiş Kiırulunca 3.11.1969 pazartesi günfl saat 9 da Ankara ve Istanbul'da Maliye Müfettiş Muavıniiği Girif Sınavı açüacaktır. Giriş Sınavına katılabilmek için: a) Devlet Memurlan Kanununun 48 inci maddesinde yazıh niteUklere sahip olmak, b) 11/1969 tarıhınde <"30) yafinı doldurmamış bulunmak, c) Siyasal Bilgiler, îktisat, Hukuk, Ortadoğu Teknik Üniversitesi Idarî Ilımler Fakültelerinden, Iktisadi ve Ticari llımler Akademilerinden (Veya eşitleri yabancı fakülte ve okullardan) birinı bitırmiş olmak... gerekir. Isteklilerin sınav için gerekli formalite ve belgeleri gösteren ve sınav konulan hakkında lüzumlu bilgileri veren Broşüru adla n geçen Fakölte ve Akademilerle Ankarada Maliye Bakanlığı Teftiş Kuruluudan, Istanbul ve Izmir Defterdarlıklanndan bizzat müracaat »uretiyle veya mektupla temin etmeleri ve müracaat tşini noksansız olarak 13.10.1969 pazartesi günü saat 17 00'e kadar bitirmeleri lüzumu 11 an olunur. (Basın : A 14524 21806/12082)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle