Katalog

CUMHURİYET 16 Ocak 1969 SAJİİFE ÜÇ lüiımıııııı en biiyiik niikleer ııriilıüi'iıiNiııli'yiiıiüiıırılıiı PEARL HABBOUK <HAWAİ), (aj.AP) ünyanın ikinci en büyük savaş gemisi olan nükleer uçak gemisi Enterprise'da arka arkaya patlamalar olmuş ve çıkan yangında 25 denızci olmüş, 85 kişi yaralanmışur. Ölü ve yaralı sayısmın artma DIŞ BASINDA hadiseler arasında Rosa Luxemburg R osa Luxemburg 50 yıl önce, 15 Ocak 1919 tarihinde, bir kaatilın kurşunlan ile can vermişti.. Kendisi her ne kadar Alman sosyalizmınin aşırı sol kanadının önderı olarak çevresinde büyük etki yapmışsa da, bu kadının olağanüstü kişiliği ancak ölümünden sonra yayınlanan mektuplan sayesinde anlaşılmıştır. Rosa Luxemburg'un savaş sonrası yazılarmda üstünde durduğu ilginç konulardan biri, ileri ülkelerle geri kalmış ülkeler arasındaki ilişki idi. Onun açısmdan, bu Alman sosyalist hareketi ile, Rusya arasındaki bağlantı anlamına geliyordu. örgütlenmemiş kitleler tarafından yapüan büyuk sıyasi grevlen doğuran, Rusya'daki 1905 thtilâli (ki, başarıya ulaşamamıştır) Luxemburg'un meslek hayatmda donüm noktasmı teşkıl etmiştir. O zamana kadar Batı sosyalistlerinin tezıne göre, ıleri ülkeler geri kalmış ülkelere misal olacaktı. Oysa, 1905 olaylanmn ısığı altında Rosa Luxemburg baska bır tez ortaya atmıştır. Ona göre, sosyalist devrim, devlet otorıtesinin çok güclü olduğu Avrupada değil fakat Avrupa'nın hudut çizgisi üzerinde bulunup, bu kıt'anın bir parçası olan ve devlet otorıtesinin daha gucsuz olduğu Rusya'da baslayacaktı. Tani sosyalizm Almanya'dan Rusyaya deffl, fakat Rusya'dan Almanya'ya sıçrayacaktı. Rosa Luxemburç'a gSre siyasi mücadele metotlan ve örgütlenmemjş halk yığınlarının kitle halinde grev yapmalan oluşumu bile, Almanyaya Rusya'dan gelecekti. Bu fikirleri ile, Luxemburg, Alman işçi hareketmde, «Rns metotlannın» sözcüsü olmuştur. Bugün birçok kimse Rosa Luxemburg'un fıkirlerine karşı aşağıdaki tezi one sürebilir : Rusya'daki oluşumlar, bir bakıma İkinci Dünya Savaşından sonra Asyadaki büyük hareketlerin blrer habercisi idiler. Luxemburg, devrimin yönünü yanlış hesaplamıştır. Devrim, Batıya doğru o"eğil, fakat Doğu yonünde gelişmiştir. Türkçe'ye dair \ oca, leyleği yakalamış, m yaklannı, gagasını kesmış.. sonra şöyle elinde ;utup bakmış ve demış Ş'ımdi Suşa benzedin! Türkçemiz de böyle oldu.. Arapça ve Farsçadan Türkçeleşmiş kelimelere karşı açılan mânasız ve amansız bir savaş dili dilsiz hale getirdi.. o kadar ki bir çok yeni dil konuşkanlarının söylediklerini kimse anlamıyor. Belki kendileri de'.. Böylece anlaşmamız zorlaştı. Ben, Parlâmentoda ve siyasî alandaki anlaşmazlıkların bir çoğunu bu dil dâvasına bağlıyorum. İşin iki kötü tarafı var: Birisi ana dilimizi müdafaa edenlere milliyetsiz ve emperyalist (o da neden bilmem!) diyorlar. Ben böyle hamiyet ve milliyet savcüanna çok içerlerim. Türkiyede her zaman böyle fodnllar çıkmıştır. Yalnız kendisi Türk, yalnız kendisi milliyetçi. yalnız kendisi hamiyetli... Ötekiler ıskarta! Nasü da böbürlenirler.. İkinci kötü taraf, herkes dil hususunda yetkili. Herkes kelime üretebiliyor ve herkes bir kelimeyi alıp ötekini atıyor o zaman dilimiz yangın yerine dönüyor. Bunun düzelmesi için bir dil akademisi ve akademik dil çalışmalan lârm. Tâ ki birisi bu ise sahip çıksm! Bir Azerî tanışımız var. Kendisi ashnda yazar ve gazetecidir. Şimdi acentadır. Men Türkçenin bu hâle gelmesine çok müteessir olmuşam. Siz (yani biz Türkiye TürklerO dünyadaki Türklerin biri birinden gopmasına sebep olursuz! Iran'da 12 milyon, Rusyada gırk milyon Türk var. Bular sizin uydurduğunuz kelimeleri anlamırlar. Radyolarızı dinlemirler, kitaplanzı okuyabilmirler. Vazgeçin bu tahribattan. Ne diyebilidim bu şekil şekvalan ben başka Azerilerden, hattâ Rus tebaası olanlardan da dinledim. Ne var ki Ruslar için Türkçe Türkiyede Türklerin kullandıkları bir dildir. RusyadaKi milyonlann kullandıklan diller Ozbekçe, Kazakça, Uygurca vesairedir. Böylece bu kavimlerin konuştuklan dilin Türkçe olduğunu söylemezler. Halbuki bunlann dili ufak tefek diksiyon ve kelime fark'ariyle Türkçedir. Bu kelime anlaşmazlığı genişliyerek hepimizin bildiği tâbirlerin nerelerde kullanılır oldugunu unutturacak hal ahyor.. o zaman kendi kendimizi dilimize yabaııcı yapnoruz. Buna misal olarak size bir okuyucu mektubu snnuyorum: Ankara «Saym Felek, Ankara Radyosu değerli sanatkâr Haül Bedıt Yonetkeni tâzizen, yamlmıyorsam, vefatmm ertesi günü husıısî bir program yayınladı. Merhumun hayatını ögrendik; seçme eserlerini dinledik, bu kayıptan acı duyduk. Ancak acıya bir ikincisi eklendi. Z<v vallı üstadın mersiyesi şöyle bıtti: Enterprise'ın mürettebatından 25 kişi öldii; hasar çok büyük D sından endişe edilmektedir. Gemide bulunan uçaklardan 15'i tahrip olmuştur. Johnson'ın not karnesi H O CA LA R lç Politika Dış Politika Ortalama Stalin ve Churchill ıllar arasından akıp geçen olaylar bir dizi halinde gözlerin önünden geçerken, öazı portreler boşlukta asılı kalıyor. Sovjet ihtilâlinden bugüne dayanan yıllara bakıldığı zaman, en ön plânda Stalin'in durduğunu görürüz. 1956 daki 20. kongrede Kruçef tarafından yerilen \e arkasından dcvlet adına işlediği cinayetler açığa çıkartılan Stalin .. Toplam? kampları, kalkınma yanşı, İkinci Dünya Savaşı ve diğer bütün büyük olaylarda baş rolleri hep Stalin oy. naraıştır. Stalin'in Batıdaki karşıtı, Wins ton Churchill'dir .. Viktorya Iıtıparatorluğunu 1960 lara adapte etmiştir. Çanakkale Savaşından Normandiya çıkartmasma kadar hep onun adı duyulur. Muhalefette de, iktidarda da ön plânda >er alan bir yöneticidir Churchill . Ve «AvTupanın kuzeyinden çüneyine bir demir perde çekildi» sözü de ChurchiU'e aittir... Yakın tarihin meraklılan olan bizler, Churchill ve Stalin'e değişik gözlerle bakanz. Stalin toplama kamplarının uygulatıcısı, Churchill ise hür dünyanın sa\unucusudur. . Hiç düşünülmemiştir ki, Stalin ve Churchill, tarihte yer alan en büyük ortaklıklardan bir tanesinin kurucularıdır. İkinci Dünya Savaşımn sonuna kadar devam eden bir ortaklıkta, Stalin ile Churchill, etlerinden kemiklerine kadar her seylerini Nazilere karşı kullanan iki ulusun temsilcileriydiler. Bu noktadan hareket eden Rolf Hochhuth adındaki Alman yazan, «Askerler» piyesinde Stalin • Churchill ortaklığına ait bir olayı hikâye ediyor. Yıl 1943 tür. Sürgündeki ve Ingiliz himayesindeki Polonya hükümetinin başı Skorski, Mısırda bulunuyor. Bu sırada Churchill'den gelen bir telgraf, Skorski'yi Londraya çağınyor. Kahireden Cebelitank'a gelen Skorski'nin uçağı. buradan kalktıktan sonra denize düşüyor ve pilotun dışında, uçaktaki 10 kişi ölüyor. Tabiî Skorski de beraber .. Yazar Hochhuth'un iddiasi, uçagın, ChuvchiM'in emri ile düşürüldüğüdür. Rusyada Katyn ormanlannda öldürülen 4000 Po lonyalı subayın olayına ses çıkartmasın diye, Skorski'nin uçağı düşürülmüştür. Eğer Skorski, Katyn ormanı faciasına ses çıkartırsa, İngiliz • Sovyet ortaklığı bornlacak diye düşünmüştür Churchill.. Sahneye koyulması İngilterede büyük tepkilere yol açan «Askerler» piyesi, yazanna göre dokümanlara dayanmaktadır. Bir İngiliz ajanının beyanmı taşıyan vesikalar, 50 yıl sonra açılmak üzere İsviçredeki bir bankanın kasasma gizlenmiştir... Nihayet bu da bir iddiadır. Ve İngilizlerin tartıştığı konuyu, Türk kamu oyu mutlaka bümelidir. Y Resmî kaynaklar kazanın Hawai takımadalarına bağh ıssız Kehoolawe adasına yapılan bombardıman tatbikatından dönen bir uçağın, kullanmadığı bir bombasını, gemiye indıği sırada düşürmesi üzerıne meydana geldiğini doğrulamışlardır. Geminin güvertesine duşer düşmez ınfilâk eden bomba, yeniden 1012 kadar infilâke yol açmış ve bu arada tahrip olan ıki uçaktan sızan akaryakıt, alev alarak büyük yangına sebep olmuştur. Stephen K. Bailey Syracuse Üniversitesı 10 5 8 7 8 8 9 8 8 J. Mac Gregor Burns Wılliams Koleji 10 8 8 8 7 Henry F. Graff Columbia Üniversitesi Hasar çok fazla Gemi teknesinm buyük hasara uğradığı bildırılmektedır. 25 katlı bir apartman yuksekliğınde ve 402 metre uzunluğunda olan Enterprise, hâlen inşa halinde olan 95 100 tonluk USS Nımıtz'den sonra dünyanın en buyuk savaş gemisidır. 83.300 tonluk Entrerprise, kazanın oluşu sırasında tamamen yuklü durumdaydı. Kazadan geminin nükleer reaktörleri zarar görmemiştir. Patlamalar sırasında gemi mürettebatı kurtuluşu suya atlamakta bulmuş tur. Ağır yaralılar helikopterlerle Honolulu yakmındaki ordu hastahanesine kaldırılmışlardır. Burada gemi mürettebatından 44 kişi tedavi görmektedir. Oscar Hnndlin Harvard Üniversitesi Louis W. Koeniç New York Ümversitesi 7 4 8 7 4 5 8 5 9 8 Belli değil 7 Hans Morşnetıtau Chıcago Üniversitesi Allan Nevins Columbia Universıtesi 10 10 8 8 Clinton Rossiter Cornell Üniversitesi Arthur Schlesinger Jr. Xew York Üniversitesi C. Vann Voodward Yale Üniversitesi Yangın durdu Gemi, Pearl Harbour'a yanaştığı sırada güvertede meydana gelen. hasar açıkça görülebilmekteydi. Enterprise su hattına kadar tama men kömür haline gelmiştir. Bir liman yetkilisi, «Birinci Dünya Sa vaşından bu yana ilk defa bir gemiyi bu kadar fena durumda görüyorum demiştir. Amerikanın en ünlü 10 siyaset bilimcisi. Johnson iktidarına not verdiler. Newsweek dergisinden aldığımız Johnson'ın karnesini, okurlanmıza sunuyoruz. Aralannda nükleer firkateyn Bainbridge ile güdümlü füze taşıyan destroyer Stoddert'in de bulunduğu başka gemiler EnterpriPARİS, (a.a. • Radyolar) se'in yardunına koşmuşlardır. Ge aristeki Vietnam barış görüşmelerıne katüan Amerıkan Heyeri minin güvertelerinden hâlâ alevBaşkanı Averell Harrıman, halefi Henry Cabot Lodge'a, Kuzey ler yüksehnektedir. 18.10 GMT'de Vıetnamlılann, Moskova ve Pekin ile aralarında emniyetlı bır başlayan yanguı, Deniz Kuvvetlemesafe bırakmak ıstiyen «şiddetli milllyetçi» insanlar oldugunu soyrine gore 19.30 GMT'de kontrol ahına almmıştır. t lıyecektır. ' Haberi veren kaynaklar, Harrlman'm Cabot Lodge ile Washington'da Nıxon"ın başkanlık görevini devralması sırasında goruşeceğini belirtmektedirler. 77 yaşmdaki Amerikalı diplomat, Paristen ayrılmadan önce Hanoi ile Vietkong'un dofmahk komünistler oldukları fakat kendilerini tamamen mıllıyetçi dâvalara adadıklan ve iç işlerine ne Enterprise uçak gemisinde Moskova, ne de Pekıni karıştırmeydana gelen yangın, bu tip o mak istemedikleri kanısında ollaylann beşincisi olmaktadır. dugunu soylemiştır. Bundan önceki dört olay şunlarROMA Romada yaymlanan «Momento Sera» adlı akşam gadır: zetesinın bildirdiğine göre, İtal• 60 bin tonluk Saratoga çeya Başbakan Yardımcısı Pranmisinde 1961 Ocağında İonien cesco de Martino (sosyalist), denizinde, patlıyan bir akarya Başbakan Mariano Rumor'dan kıt borusundan sızan yakıtm & (Hnistiyan Demokrat), ttalyalev alması ile meydana gelen nın Kuzey Vietnamı tammasını yangında 7 kişi ölmüştür. istemiştir. Gazeteye göre, sosyalistler bu • 78 bin tonluk Forrestal gemisinde, 1967 Temmuzunda, tek isteklerini kabul ettirmek üzere ne Kuzey Vietnam açıklannda başlıca 3 nokta üzerinde duracakbulunduğu sırada meydana ge lardır: • Hanoi'nin İsveç taralen yangında 129 kişi ölmüş, ge fından tanınmış olması. # Lidermide bulunan jet uçaklarının büleri Pietro Nenni'nin halen Dışyük bir kısmı tahrip olmuş re işleri Bakanı olması. #Sol kanaya hasara uğramıştır. Yangın, dın Hıristiyan Demokratlan bir jet uçağmın yakıt deposuna desteklemesi. saplanması ile başlamıştır. "Hanoi, ne Rusya'ya nede Çin'e bağlıdır,, P A.B.D.HeyetiBaşkanı Harriman'a göre WASHİNGTON, ( a ^ nceki aksam Kongreye veda eden Başkan Johnson, bu münasebetle yaptığı konuşmasında çeşitll sorunlara temas etmiştir. Başkan Johnson, Vietnamda bir anlaşmaya vanlmadan önce «Daha çok şiddetli çarpışmalar olabileceğini» soylemiştır. Kuzey Vietnamlı'ann «Saldrrgan emeDerine kuvvet yolnyla nlaşamıyacaklarını» bıldıklerini soyhyen Başkan Johnson, «Bir anlaşmaya vanlmadan önce daha çok şiddetli çarpışmalar olabilir. Fakat, bu komünistleri, zafere götünniyecektir» demiştir. Johnson. beş giin sonra yeni Başkan Nıxon'a vönetimı devretmeden önce, Kongrenin ortakj bır toplantısında, Amerika Bir| leşik Devletlerinin içinde buluni duğu son durumu ana hatlariyle anlatmak istemiştir. İlk defa bir Başkan, görevinden aynlırken, bizzat devletin durumunu aydınlatan böyle bir konuşma yapmaktadır. DIŞ StyASET Konusmasında, dış siyaset ko: nulanna da temas eden Başkan Johnson şöyle demiştir: : «Başkanlıktan ayrüdığnn sırada Amerikan halkmı ilgilendiren başlıca sorunun banş oldugunu biliyorum. Birinci Dünya Savaşından bu yana basa geçen her yönetimi yakından ilgilendiren konu daima devamlı bir banşm sağlanması olmuşturj» Başkan Johnson, devamlı bir barış ıçin çalışmalara devam edebümek amacıyla, nükleer silâhlann yayılmasıra önliyecek ant laşmanın bir an önce onaylanması gerektiğinl eklemiş ve Sovyetler Bırliği ile nükleer silânlann yayılmasını sırurlandırma, savunma ve saldırma füze sistemle ri konusunda görüşmelere devam edümesini istemiştir. "Vietoam'da çarpışmalar olacok,, Johnson. vedâ etti O Geri kalmış ülkelerin gelişmiş vılkelere önderük etmesi gibi yeni fıkirler ortaya atan, (Bu tez Troçki tarafından, devamlı devrim teorisinde, daha da geliştirilmiştir) Rosa Luxemburg Rusyadaki Bolşevik Ihtilâlinin entellektüel öncüleri arasında sayılabilir. Fakat Rosa Luxemburg, diğer fikirleri ile, 19 uncu asrın sosyal demokrasi geleneğine sıkı sıkıya bağh kalmıstır. Rusya'da devrimci rejimın iktıdara gelmesini bütün kalbi ile dilemiş, ama sosyal demokrasiye olan inancını da hiçbir zaman kaybetmemiştir. Rusya'da bu iki tez çatıştığı zaman, Rosa Luvemburg bir Sosyal Demokrat olarak, bolşevizme karşı en iyi eleştirilerden bazılarını yöneltmiştir. Kendisi daha 1918 de, Stalin döneminin koşullarını şaşılacak bir biçimde tahmin etmiştir. Fakat Luxemburg, Rusya'daki oluşumların, geri kalmış bir ülkede sosyalist diktatörlük kurma çabalarmın bir sonucu oldugunu anlayamamıştır. Rus realitesine sırt çeviren IiUxemburg, ate=;li bir biçimde siyasi özgürluk fikrini savunrnuştur. 1918 de şöyle yazmıstı t «Genel seçimlerin ve basm ve toplantı öıgürlüklerinin olmadığı bir ülke, bürokrasinin tahakkümü altında kalmaya mahkumdur.» Bundan üç yıl önce de şöyle diyordu : «Bir toplumun siyasi özçürlüğe ibtiyacı, bir insanın nefes alma ihtiyacı kadar büyüktürj» Alman iççı hareketinde. «Rus metotlan» nın uygulanmasmı .savunan ve Alman Komunist Partisinin kurucusu olan bu devrimci, bugün daha çok Stalin Rusyasımn nasıl olacağmı zamanında"efrif1yı tah'min edebilen düsünür olarak "hatırlanmaktadır. [The ECONOSÜST] Bundan öncek? gemi yangınları Ürdün İsrail sınınnda gerginlik IVlehmel E4RLAS • 42 bin 600 tonluk Oriskanv pemisinde 1966 Ekiminde, gemi Kuzey Vietnam açıklarmda bulunduğu sırada patlak veren yangında 43 kişi hayatlannı kaybetmiştir. • 62 bin 674 tonluk Roosevelt gemisinde 1945 Nisanındaki yangında 8 kişi ölrmiştür. > Bir İngiliz uçağı kaza yaptı, ölü yok MİLÂNO, (İtalya), çınde 33 kişi bulunan îngıliz Havayollanna ait bir yolcu uçağı, Milâno havaalanından kalkarken biıden bıre irtifa kay betmiş ve piffcin ilerisindeki çamurlu bır tarlaya saplanmıştır. Kaza sırasında iki kişi varalanmıştır. İngiliz Birleşik Havayollanna (BUA) ait çıft motörlü BAŞ 111 Jet yolcu uçağı, Londra'dan Cenova'ya gelmekteydı. Fakat kö tu hava şartları yüzünden yolunu değiştırerek Milânoya ınmek zorunda kalmıstır. Havaalanı yet kılıleri, uçağın Milâno hava hala nından kalkarken Londraya dön mek üzere iken birden irtifa kay ' bettiğini söylemişlerdir. Yaralanan yolculardan îkisi de Italyandır. Bunlardan birinin ba cak kemiği çatlamış, ötekinin de kaburgası kırümıştır. Yine Ital j yan olan ıki yolcu ise şok geçırdıklerinden tedavi altına alınmışlardır. Uçakta 26 yolcu ve yedi mürettebat bulunmaktaydı. I Y2& ba^ F.N'CrV ZEREN ile Dr. N'l'BETTİN SÖZEN rusanlar.ciılar. 15 1.1969 Taksrn Belediye Gazınosu E L V AN 'doğdu. 13 Elhan Zafer Gulçnr Ocak 19€9 Ankara CL'mburiyet 597 V E F AT Ayazpaşa ahfadmdan rahmetli Nafia Sermet'in eşi, Cüneyt Sermet, Saniha Sezer, Lâmia Özaltan'ın sevgili babaları, Nejat Sezer, Cemal Ozaltan, Nurselı Sermet'in kayınpederleri, Hüseyin Sermet, Sabiha Sermet, Ömer Paker, Refik Müderrısoflu'nun büyukbabalan, Saliha Paker'in büyük kayınpederi, eski İzmır eşrafından, Yüksek Mimar Mühendis TAHSIN SERMET Hakkm rahmetuıe kavuşmuştur. Cenazesi 16 Ocak perşembe günu oğle namazım müteakip Şişli Camiinden kaldırılarak, Zıncırlikuyu aıle kabrıstanındaki ebedî ıstirahatgâhma tevdi edilecektır. Mevlâ rahmet eylesin. Çelenk gönderilmemesi rica olunur. AİLESİ Yunan Ulaştırma Bakanı istif a etti ATÎNA, (a.a.) Yunanistar Ulaştırma Bakanı Spyros Lizar dos, Başbakan Papadopulos'p ıstıfasını vermiştır. Bakanır sağlık nedenleri yüzünden ıst fa ettiğı soylenmektedır. Rekianıcüiıi i.ya Bir okuyucunuz» Belki bu mektnbun neden şikâyet ettiğini bir çokları anlamıyaeaklardır.. çünkü radyo spikeri ve radyo idaresi bunu bilmezlerse başkalarunn bilmesine sebep yok. Malflm ola ki ölenlere ait tâKAHİRE, (ajt) bir ve dualarda bazı farkA.C. Dışışleri Bakanı Mahlar vardır. Ölen kimse tsmut Rıad Kahire'de, Amerılâm ise «merhum» denir. Islâm kalı «N£.C> televizyonuna verdiğı bır demeçte, «Mısır, Isra değilse «müteveffa» denir. Ve il birliklerinin tamamiyle çekil Muslümana aAUah rahmet eylemesinden sonra Mısırtsrail sı ye» diye dua edilir, müslim olnırmda Birleşmiş Milletler Kuv mıyana da «toprağı bol olsun» vetlerinin bulundurulmasını ka denir. Biz lâikliği buralara kadar sibul edecektir» demiştir. rayet ettirince pek tabiî olarak, Bakan şoyle devam etmiştir: «tsrail birliklerinin çekümesi sı tepkiler oluyor. Bir radyo idarasında da, birliklerimiz ile tsra resinin bilerek, bilmiyerek DU illiler arasında, mavi berelilerin hatâyı yapması hitap ettiği kitbulundurulmasma karşı değihz. lede menfi tesirler yapar. Bunu düzeltmek lâzımdır. Düzeltmpzİsrail kuvvetlerinin çekilmesinden sonra 1967 Mayısından önce lerse düzelttirmek gerekir. O zaolduğu gibi, IsrailMısır sınırı man da: nın bazı kesimlerinde Birleşmiş Biz özerk bir kuruluz.. AMilletler kuvvetlerinin bulundu nayasa bizi korur! diye cevap rulmasını kabul edeccğiz.» vermek abes olur. Anayasa hiç Güvenlik Konseyi tarafından bir zaman hatâyı hünaye etmez. alınmış olan karann uygulanma Sen bu kadar cahil olursan Anası hususunda dört büyüklerin yasa korusa ne olur, korumasa taşıdığı sorumluluğa da değinen ne olur? Rıad, Güvenlik Konseyinın, BirBiz bunları yazdıkça Radyo fleşmiş Milletler yasasına uygun olarak, atauş olduğu kararlann daresi vurdum duymazlıkta ısrar uygulanmasmı sağlamak üzere eder. Böylece kanunî zırhın içigerekli tedbirleri de almağa yet ne girerek fonksiyonunu lânkı kili olduğuna dikkati çekmıstır. veçhile yapmaz. Halbuki Radvo İdaresi bir âmme hizmeti görBirleşik Amerikanın OrtaDoğu sıyasetınden de söz eden Mı mektedir. Bunu da en iyi şekilsır Dışişleri Bakaru Amerikanın de görmekle, yani Türkçeyi iyi yeni hükümetinin OrtaDoğu'da konuşup yanlış yapmamakla mühakkaniyete uygun bir yol izle kelleftir. Ben hâlâ şaşarım: Radmesmi temennî etmiş ve böyle yonun başındakiler ve Yönetim bir durumun iki ülke arasmdâki Kurulundakiler bunları görmüılışkilerde önemli çapta bir du yor, duymuyor ve bunlardan rahatsız olmuyorlar mı?. Bunlann zelmeye ve hattâ karşılıklı diplo çoğu okur yazar düşünür kişiler! matik ilişkilerin yeniden kurulma sına yol açacağmı kaydetmiştir. Durıım gergin Türkçenin bugünkü hali baııa Bu arada Kahire'de yayınla Evliya Çelebi Seyahatnamesinde nan «EI Ahram» gazetesı, Ur o büyük seyyah ve röportajcının dün sınınnda gerginliğin gıttik bazı notlarını hatırlattı.. ikinci çe artmakta oldugunu yazmakta ciltte «Tosya, Bolu, Dörtdivan Türklerinin lisan ve lehçeleri» dir. Gazete, îsrail birliklennin başlığıyla oralara ait bazı «diyasmır boyuna yığılmaya devam et lekt» ler yazar. Bunlann bir kıstiklerini, Hava Kuvvetlerinin ise aynı bölge üzerinde keşif uçuş mını, bugünkü dil fabrikatörlerilannda bulunduklannı kaydet nin işine yarar diye buraya geçimektedir. riyorum: Gazete, aynı bölgeye yerleşüril «Azık ekmek, tıbar yat, miş olan Irak Kuvvetleri Komu ün âvaz, rahatlık avrct, yatanırun askerlerine, herhangi bır la\aç peygamber, eseyalavaç • ıhtimale karşı hazırlıkh bulun İsa peygamber, sinyeri • mezarma emrini verdığını de bildirmış hk, çomar koyun köpeği, mastır. | tı fino köpeği, çınak • arslan, ban, İsrail saldırmıyacnk ! saplıca • kiraz. pallıdan incir. Evliya der ki: diyor «Daha bir çok kelimat ve tâBADENBADEN Güney Almanya radyosuna bir demeç ve biratlan var. Ne kadim nedim ren tsrail Dışişleri Bakanı Abba âdem olsa insan bunlann sözleEban, «Ortadoğn'da yeni bir si rini anlıyamaz. Bu diyarın kavlâhlı çatışma söz konusu değil mine mahsus bir lehçedir. Ancalc dir ve Israil'in yeni bir savaşı bu kadar yazabıldik..» Rahmetli bugün sağ olsa idi, başlatmağa niyeti yoktur» demiştir. Bakan sözlerine şöyle de bugünkü öztürkçeyi de ayni şevam etmiştir: tdlde karşılıyacak ve bu diyarın kavmine mahsns bir lehçedir. di«Hükumetin siyaseti. bir barış anlaşmasının imkân dahilinc gir [ ye işaret edecekti. Gerçekten de dilimiz savısı a7 hir zümrt in mesine kadar. ates kes haltıın muhafaza etmektir.» ı lehçesi haline geli\or. Mısır, B.N. gücüne rozı Toprağı bol olsıın.. B