Katalog

SAHİFE tKİ 12 Ocak 1969 CUMHURtTET Soğlık Sigortası ve Bülçe Dr. Erdal ATABEK TÜRK TABÎPLERÎ BÎRLtĞt BAŞKANI sigortası yaıRsglık istediğimiz hazırhklarına dalr oldn. mak yazının Bfitçe görüşmeleri sırasına rastlaması bir bakıraa îyi prim fidemelerine imkân bırakmayan düzensizlik içindedir. Anılan raporda, finansman bölümü, yardımlann (hastalık) ve yatınmların finansraanı olarak iki alanda öngörülmüstür. Tedavi hizmetleri ile ilgili bölümde asağtdaki görüşler yer almıştır : «önce şunu behrtmek gerekir ki, tedavi hizmetleri mutlak surette bedeli karşıhğmda yapılacak, bu hizmetin bedelini ödeyecek olan sigorta müessesesine de hımayeye dahil her şahıs için bir prim ödenecektir. Bu düzen içinde sosyal yardım müessesesi, öderne giicü olrnayan ratandaslara ait primin devlet veya diğer kamu bütçelerince, yahut sahsın dahil bulunduğu raeslekî kuruluşlarca karsılanması şeklinde i^leyecektir. Sağlık hizmetlerinde farklıhk olamıyacağı cihetle, sigortalılardan maktu bir prim alınması fikrl akla gelebilirse de sosyal güvenlik anlayısınm temelini teşkil eden çeşitli gelir gruplan arasındaki dayanışma pren'ibine gbre, diğer kamu hizmetlerinde olduşu gibi vatandaşların sigorta finansmanına gücleri nispetinde katılmaları esas olmalıdır.» Bn şekilde. ücreti hizmeti veren Knrnma mntlaka ödenen, vatandaşların gücleri oranında finansmana katıldığı, malî gücsüzlük içinde olanlann adına kamn bütçelerinin katılacağı bir sağlık sigortası; gerçekçi, sosyal adalet ilkesine nygnn bir knrnlns olacaktır ve raporn hazirlıyanları bn bakıtndan kntlamak gerekir. Yine raporda öngörülen, ilgililerin mnayene veya ilâç bedellerine cüz'î bir meblâğls katılmaları görüsü de faydalı sayılmalıdır. Brülmektedir ki, sağlık sigortaunın kn* mlması halinde de, finansman sornnn bir yerde devlet bütçesine dayanmak zornndadır. Sağlık sigortasının iki önemli özelliği vardır ve bn Bzellikler, sağlık siçortasını bir yeni vergi olmaktan kornr: Birincisi malî çücü olanlann gücleri oranında prim ödeyecekleri sigortadan bütnn ynrttaşlann yararlanması, ikincisi de sağlık hizmetinin belirli bir standardın fistüne çıkabilmrsi. Eğer, bügünkü vetersiz hizmet standartlan ölçü diye alınırsa. eğer sadece parası olanın sigortalanmacı mümkün pörülürse vey* parası olmayanlara verilecek hizmet bütçelerden karsılanacak yerde bir bedava fakat vetersiz hizmet anlayısı içinde «idare» yolnna sapılırs», sağlık *!gortasına beslenen flmitlerin de nçnp titmesi mömkundür. Bn bakıtndan rapordaki ilkelerin dikkatle değerlendirilmesi gereklidir. Genel sağlık sieortası hakkındaki rapornn incelenmesini bir diSer yanda yapacağız. Bngün fizerinde dnrtnak istediğimiz hnsns, sağlık bfitçelerine avnlan bölümün ne kadar az oldnğn ve bn bfitce pavını veterll g5rmekle, aslında hizmetlerin vetersizliğini görmezlikten gelmenin ne ölçfide hatah ve tehilkeli oidnğndnr. Sağlık hirmetlerinin sosvalle^tirilmesi, çocnk «3K1Ş1. ana sağlığı, sosyal hastalıklar olan tüberküloz. kanser ribi hastalıklarta savas, besin maddeieri ve ilâç kontrolü gibi halkın vasamını, sağlığını can damarından iisilendiren konnlara verilen Snem. bntün parlak sÖ7İerin dısında, bfitçeye sağlık irin konnlan Sdenekle heTli olmaktadır. Bfîtceve, «malî imkânlann kısıtlı olusu» gibi ynvarlak bir gerekçeniıı arkasına sığınarak sağlık pannı böylesine yetersiz koymak, ondan sonra da hizmetlerin bir kısmını, imkânlannın devletten çok daha az oldnğn ortada olan beledivelere bırakmak. gelir sağlamayı hastanelerin yardım demeklerinin sosyal çabalanna bağiamak, halk sağlığı konnsnntın taşıdığ1 ciddiyetle baf"''"rTnamaktadır. lık Bakanhğına ne kadar Sdenek verilirse. vnrdnn o kadar sağlık hizmeti alaeağı acıktır. Para vermemek, sonra da hizmet yapılmıvnr dive vakmmak Sağlık Bakanlığına vöneltilen haksız bir tenkid olnr. Sağlık Bakanlığının hatasi. «Bu büteeyle hizmetin standardı budur. bundan daha lyi standartta hizmet. ancak bütçenin su oramvla olur» gerceğinl ortava tmrvetle ve konnnnn tasıdığı Snemle kovamamasıdır. Sağiığın bir tiiketim değil, bir vatınm. hem de havatî ve ekonomik bir vatınm oldnğn rereeğinin tonInmca billnmesini ve sağlık bötçeierinin rerçekçi bir oranda artınlmasını zornnln gSrflyor ve bnnn hekliyornz. (1) Hastane YaüTmırda Baffı? Yoîu, Cumhurivet. 17 Ekim 1966 ü r . Erdal Atabek. ÎSÎÎISÎS S • • ; • • • • • • ı ı ı i • •* • • » DOĞAN NADI :::: Olmaz öyle şey... j •••• • ••• •••• iiii Yama üstüne yama Bir anlıyanı bulsak Fevkalâdelik yok Göz önünde kaçakçılıkHangisi esir Bir tane de aşıralım Dediler ya, toplumların, ilim ve fennin ilerlemelerine ayak nydurmalan lâznn. Herkes kendi branşmda ilerlemeye katılınca, işin bu tarafının da böyle olmasını tabiî karsılamab zâhir! *** dr. Şikâyet toplantısı. Ve kapıcılar bol bol şikâyet etmişler hallerinden. Genellikle söyledikleri de «bizler köle değiliz de neyiz?» de özetleniyor. Tnhaf şey. HalbnM, benim kirada oturan pek çok dostum, devamlı olarak kapıcüaruıdan, daha doğrusn kapıcılannın kaprislerinden şikâyet eder dururlar. Kapıcı bahşişi az bulursa gece kapıyı açmaz, çok geç açar, yahut, asansörü işletmez, «bozoldu» der çıkar işin içinden. Çiinkü, Bütçenin dar boğazma itilen sağlık hizmetleri yıllardır kendine yeterli bir çıkış kanalı bulsmadığı için yetersiz sızıntıiar içinde canlanmaya çalışmaktadır. Sağlık sigortası bo yeteTsizliğe karşı güven verici bir çare olmakla beraber yapılan banrlıklann dikkatle incelenmesi gereklidir. Bugün, 1930'iarın saglık hizmeti ihtiyaçlan ve bn ihtiyaçlara halkın duyarlıfı gerilerde kalmış, bn ihtiyaçlar ve duyarhk büyümüştür. Oysa, sağlık konusn hâlâ bir yatınm konusu de|il. bir tüketim konnsn olarak görülmekte ve sağhgı yerinde olmayan ülkenin kalkmamıvacagı gerçegi görmezlikten gelinmektedir. Bütçeden aynlan sağlık payının çok azlığı, bazi yan yolların denenmesine ve gelismesine yo! açmıstır. Bnnlardan baslıcası döner sermaye ile hastane felirlerinin artırılmasıdır. Bir diieri, lıastanelerin kendine özel yardım ve kalkındırma denıekleri knrmalan ve bn derneklerin balo, bagış v.b. yollarla gelir çaJlamaya 1i çalışmalandır. Onpp bütçeyi inceli''' Hi : İ H • • • a iiii Yama üstüne yama Göz önünde kaçakçılık ii •• «• İİİİ • ••• •••• • ••• • ••a • ••• • ••• *•«• • ••a 1967 Bütçe raporıı n Senatörü Dr. Sevket K8ksa1. EdirMilletvekili tlhami Ertem. Istanbul Milletvekili Prof. Sadnn Aren tarafından taacırlanan 1967 yılı Sağlık ve Sosyal Tardım Bakanlıgı Bütçe rapornnda aşatıdaki bilgiler bnlnnmaktadir : «Sağlık ve Sosval Yardım Bakanlıjı Bütçeti genel bütçenin e'o4.8*idir. Bazı hükum«"tlerin harcamalanyla mukavese edersek. Seylân'cPa »'»15 4. Şili'de "417.2, î«ra. il'de °olfl.7. îsveç'te »«0.4, Amerika Birlesik Devletlerinde %6.6'dır.» ... cHükumetin nüfus basına câri ve sermaye teşkili transfer harcaması 23 lira olmuş oluyor. Isvec'te nüfus başına harcama 324 liradır.» ... «Saglığın ekononv.k ve sosyal bünyemize olan büyük etkisl yüksek malumlandır. îneeledigiımz Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının 19fi7 yılı Bütçesi bu önemle orantıh ve hizmetin gereği gibi yürütiilmesine ve geliştirilmesine yeterli değildir.» Rapordan aldıihmız bn bilgi ve tBrüsler Saglık ve Sosyal Yardım Bakanlıgı Bütçesinin ne Slcüde yetersiz oidnÇunu açıkça ortaya koytnaktadır. Ba yetersizlik vataklı tedavi kurumlannın dönrr sermaveli isletmeler durnmnna gelmesine vol açmısttr. Ba ise, basVTi'anlann gelir kavnaklanna göre deifisemedi*i ve dengeli bir ödemevi saSIavaınadıih irin sosyal sdalet ilkelerine uveun olmavan hir sonuç yarattnıstır. Artan sikâyetler fakir ilmühaberi sisteminin genisletilmesine vol açmıs. bn def» hastane yöneticileri kimlerden para alınıp kimlerden alınmıvacaSma karar vermede güç dnrnmlarda kalmıstır. bövlece ortaya kansık bir dnram cıkmıştır. özel yardım ve kalkındırma demekleri kurarak bir fon teskit etmenin ise Sdll ve yeterli bir sist « n nlamıyacagmi ayn bir yszıda incelemiştik (1). :::: •••• •••• •••• •••• •••• o Yine Genel Bütçe Üİİ :: : :: : • ••I ••*( • ••1 ::: :::: • ••I • ••I • »•L • *•• :::: •••• •••• •••• •••• :::: •••• •••• »*•• •••• :::: • ••a ::: :::: esap işlerine, oldum olası, aklım ermez. Bunun da başında bizim Bntçeler gelir. ötedenberi böyledlr ya, geçmişleri bırakalnn da, şlmdl üzeruv de konnşulmakta olan, önumüzdeki yıl Bütçesine bakalım. Evvelâ Maliye Bakanı Sayın Bilgehan, Bütcemizde 1,5 milyar lira açık oldnğunn söyliyerek, işe girişti. Hemen arkasından, iktisatçı profesör Sayın Besim Üstnnel (C.H.P.) bnnun aslında 4 milyan bnldnğunn iddia etti. Sonraları da diğer parti sözcüleri, kendi derecelerine göre, milyar milyar açık biçtiler Bütçeye. Bnnlardan hangisinin doğrn olduğnna, her ne kadar rüfaîler kanşırsa da, ortada ortalama 'i milyarlık bir açık bulunduğu muhakkak galfba. Nasıl doldurulacak bn boslnk? «Dar Belirliye dokunmıyacağız, bol gelirliye doknnacağız» lâflan edilirken, pat dive yeni bir haber çıkageldi: Hükümet, Meclislerden, Bütçeyî 1^ müyar liralık bir ek ödenek konmasını istemiş. Zaten milyarlarla açıgı olan bir Bütçenin bu yeni milyarlar neresine otnrtnlacak? Dedim ya, iyi H, bn islere aInl erdiremiyorum. tnşallah siı de öylesinizdir. Toksa tozntmak işten bile de açakçıhk her yerde var, ve hiç bir yerde, tam mftnasiyle, yüzde yüz önune geçilemiyor. Çakmak gibi, saat gibi, hattâ «beyaz zehir» gibi çeylerde, bunun böyle olması, aşağı yukan normal. Bir yolcu, iki üç valizinin, şurasma burasma 2530 çakmağı veya saati serpiştirir, ve gümrük muayenesinde, memurun gözünden kaçırabilir. Pakat, otomobile ne dersiniz? Otomobil kaçınlır mı? Cebe gırmez, çantaya sığmaz mübarek. Anlaşılan, tıkır tıkır, salına salına gıriyor memlekete. Kaçakçılığın bu dalı da, galiba, bize mahsus bir şey. K Bir yere gönderilirse, bahanesini bulur, gitmez. Giderse geç döner. Bir sey aldınnak icabederse «bulamadım» der, yahnt fenasını alır. Bütün bunlardan dolayı da, metnleketimizde «kapıcı saltanatı» dive bir söz cıkmıştır. Onnn için, birdenbire kapicılann birer «köle» olduklannı söylediklerini okuyunca tnhafıma gitti. Kim kimin kölesi? Kiracıya sorarsanız, o kapıcının, kapıcıya sorarsanız, şimdi anlaşılıyor ki, o kiracının kölesi. Velhasıl, iki tarafın da köle oldnğu, bir acayip düzen. *** tn. •*•• !«•• !*•• Bir anlıyanı bulsak !••• >••• •••M • ••• :::: ••••• •*«• •«•a •••• •«•• Saölık Sigortası | s t e , sağlık sigortası genel bütçe yetersiı'ligine sosyal adalet ilkesine nygnn, hizmeti gelistirici ve gerçekçi bir tedbir olarak dnsünülmüş ve devamlı olarak Türk Tabipleri Birliğinin toplantılannda dile getirilmiş bir konudur. Saflık Bakanlığı, çok olnmln bir bareketle bn yönde çalışmalara başlamıs ve bir nzmanlar grnpu bn çalışmalar sonucunda «Türkiye'de Genel Sağlık Sigortası Kurulması Czerinde Rapor» n meydana getirmistir. Türkiye'de bir sağlık sigortası uygulaması vardır. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kannnu ile nygnlanan sosyal sigortanın bir bfilümii de bastalık sigortasıdır. Sosyal Siçortalar Knrnmn saîlık hizmetlerinin fînansmanı. hastalık sigortası için isçi ve isveren niteliğindeki sigortalılardan alınan hastalık sigortası primlerine dayanmaktadır. Devletin, Knrnmnn hastalık sigortasına mal? bir katkısı yoktnr. Oysa dünvadaki bazı sigorta uygnlamalarında devletin hastalık sigortasına katkısı vardır. Bizde, hattâ tersine. sigortalı hastalar devlet hastanelerinde ücreti Sijorta Kurnmnnca ödenmek fizere tedavi edilmekte, fideta devlet. sigortalı hastaların tedavisinden de, bir vatandas olarak, sornmln deîilmis gibi d?vranılmaktadır. Bn bölüm konıımnznn dısında olmakla heraber. cenel sağlık sigortasına alınacak halkın hiîvük bir bölümü ya sijroHa primlerini ödevemivecek bir gelir azlıJı içindedir, veya gelir dilimleri belirli bir u satırlara, lutfen, bir de siz göz atın: « .. Orphens • Narclssus imgeleri. Büyük Yadsunamn, yani, nefsî nesneden (ya da özneden) avnhnayı kabul etanemenin imgeleridir.» • «... Ve bn mantık gSrnşü. öretici olmaktan çok, algıcı olan; aapıcılann iki sendikası «Kapsamadan çok, doygnnlnğa yönefer Genel İş» ile «Kapı Genel len, yanl kesinlikle Haz İlkesine İş» geçen gün bir ortak topbağlı kalan yeti ve davramşlann lantı tertiplemiş. Toplantıoın agiderek karşıtı durumuna gelmiştirj. B Halta içinde gazetelerde yine haberler çıktı: Bazı yabancılar için Türkiyede en kârlı iş otomobil kaçakçılığı imiş. Canım bu otomobil denen nesnenin kaydı var, kuyudu var. Plâkası var. Motöründen lftstiğine kadar numarası var. Satanı var, satın alanı var. Yani kısacası trafikte sicili var. Üstelik her altı ayda blr de muayenesi var. Bütün bunlara rağmen, nasıl yapılır kaçak otomobil ticareti? Ha... Sâhi. Belki hatırlıyacaltsınız. Bundan epeyce evvel, milyonlann çok üstünde iş <!) gören bir «otomobil kaçakçı sebekesı» meydana çıkanlmıştı. Hattâ kaçınlan otomobillerin yüzü geçUgi de tesbit edilmişti. N'oldu o iş kuzumî *** Bir lane de asıralım ki genç hizmetçi kız, birbirlerine, dert yanıyor: Ah... Ne çekilmez hayat bu. Allahm günü sabahtan akşama kadar «evet hanımefendj», «başüstüne nanımefendi», «hay, hay, şimdi getiriyorum hanımefendi» demek. Bıktım usandım m I Grevler. işgaller. baskınlar. kavgalar. yürüyüşler, gösterileT or J tahğı kaplayınca çoğu kişl snçlu aramak hevesine kapıldı. Solcular . mı suçln, sağcılar mı. ortanm solculan mı, ortanın ortacılan mi, . göbekçilerrai,komünistler mi. sosyalistler mi. Halk Partisi mi, lşci • Partisi mi, gençler mi. yashlar mı, yoksa orta yaşhlar mı.• Gazete sayfalannda her bir yazar polis hafiyesi kesilmi?, elin • de pertavsızla kendi mezhebine. meşrebine göre suçlu, ve pasa gon • lüne göre kışkırtmacı anyor. Öte yanda, Siyasî Uderler kaygıyla • konuşuyor. Işmet Paşa: 5 « Hiçbir fikir zorla ve saldınyla yürütülemez..» diyor. • Hiç şüphesiz bu sözlere katılmıyacak kişi yoktur. Sornmln M • şilerin şiddet hareketlerini kmaması olafcandır, ve kaba kuvvete im • tiyaz tannnak kimsenin haddi de?ildir. Ne var ki birbirinden uzakta • v e birbiriyle iliskisi olmıyan bir sürü grev. işgal. gösterı, baskın • hareketi ortasında elde pertavsızla polis haiiyesi gibi suçlu aramak » insanın kendi kendisini aldatması demektir. Bütün olan hıtenlenn . temelinde sosyal dengesizliçin ve bozuk düzenin yattığını gorme Ş mek icin kör olmak gerekir. • Bir ülkede devletin Cumhurbaşkanı: • . Toprak köleligi vardır.» derse ve o ülkede siyasî iktıdar. . 2». Tüzyıhn orta yerinde toprak köleliğini yok edecek reform Ş lara yönelereği yerde, Istanbnl'a köprii projeleriyle oyalanırsa gi • dişatta büyük bir boznkluk var demektir. Bu bozukluk bir yerde . si^ortayı attıracak. ve toplum kareaşanın göbeğinde bulacaktır ken . disini... O zaman polis hafiyesi zihniyetiyle suçlu aramak boşunadır. • Bir toplumda dı« ticaret boyuna ank verecek. memleketin her bir • kurumu lâcka olacak. sivasi iktidar zengin imâl eden bir fabrika gibi • îşliyecek. senet ve sefalet farklan eün gectikçe artacak. yolsuzluğnn • haddi hesabı turulamıyacak. özel yüksek eğitim ticarethaneleri man • tar gibi coğalacak. bütçede 4 milyar acık olacak. ahlâksızlık boğaza • kadar çıkacak. yabancı nüfuzn memleketin siyasî kaderine el koya • cak kadar yoğunlaşacak, sehirlerin cevresuıi milyonlarla gecekondn • nüfusu saracak. işsizlik gün eertikçe artacak. sosyal adaletsizlik kör • kör cözüm parmagına denecek hale gelecek... • Saymakla bitmez bozukluklar dağlar gibi yığılacak insanlann üs ; tüne... • Ve o toplumda hiçbir kıpırdanma olmıyaçak.. J Olur mn öyle şey?.. S Cumhuriyet Halk Partisi yıllardan beri bar bar bagınyor: S Bozuk düzen.. bozuk düzen.. diye. S Toprak köleliğinin sürdüğü düzen bozuk düzendir; o düzende • tedbirler alınıp reformlar > apılmazsa patlamalar olur. Bu patlamala • nn sosyal nedenlerini araynp ortaya koyacak yerde suçlu aramaya • kalkışmak neye yarar?.. Hiçbir fikir zorla ve saldınyla yürütülemez • ama. fikrin yürümediği yerde zorbalık ve saldınya kapılar açılır. • tşte o zaman: • Siddet hareketlerine ve kaba kn\vete karşryız.. diye bağırmak • için bazan çok geç kalmmı; olnr. S Türkiyede snçlu aramak modası bir eski gelenektir. Biz her za • man hirtakım sııçlulan cezalandınp huznra kavuşacağımızı sanınz. • Ama bir tnrlü kavnşamayız. Çünkü Ortaçağ toplum düzeni üstüne, • müteçallibeli, şeyhli, ağaiı. kompradorlu, tefecili, sömürgenli bir top • lıımda huzur olmaz. Servet ve sefalet farklarını derinleştiren blr si • yasî gidisin dünyanın hiçbir ülkesinde huzur ve'disiplin yarattığı • görülmemiştir. J Şu gunlerde sırtı sıra patlak veren olaylar yatışsa bile yarm veya S öbürgün daha büyükleri ortaya çıkacaktır. Bütün bunlar hepimize S bir nyarma sayılmalıdır. Eğer bu uyarmalara kulak asmayıp da suç S lu aramak hevesinde oyalamrsak gafletin tâ göbeğinde kendimizi S avutuyoruz demektir. • Biz siyasî parti liderlerinin, devlet sorumlularıntn, başyazarlarm, • yazarlann kaba kuvveti kınamasını, şiddet hareketlerine karşı çık • masını olomlu bnluruz. Ama, şu gunlerde: • Olmaz böyle şey diye bağıranlann, toprak köleliği, sömürü J düzeni ve emperyaliztnin sultası karşısmda da: J Olmaz böyle şey... diye bağırdıklannı işitmek isteriz. • : l...... ••••••••••••••••••••••••••••••«•a Hangisi esir K doğrusu. O, bir şey degil. Sen pek $kâyetçi olma. Ya ben? Sabahtan akşama «hayır beyefendi», «olmaz öyle şey beyefendi», «ayıptır beyefendi» demekten canım çıkıyor. Dedim ya, sen yine şükret haline. ( I * Herisson'dan) Güven T. A. Si^orfa Şırketınden IBM Delgi makinalannda çalıştınlmak üzere 18 yaşını bitirmiş, 22 yaşını geçmemiş asgarî Orta Okul mezunu bayan memur alınacaktır. İsteklilerin Bankalar Caddesi Ankara Hanı kat 1 deki Şirketimiz Personel Müdürlüğüne şahsen müracaatlan ilân olunur. (Basm: 10225/466) MENUR AUNACAKTIR Sonuç ^ GENEL SATIŞ MÜDÜRÜ ARANIYOR Merkezi İstanbul içinde olan ve Türkiye sathında satış teşkilâtı bulunan tanınmış, suratle gelişmekte olan bir İlâç Sanayii müessesesi enerjik, beşeri ve müşten tnünasebetleri yönü çok kuvvetli bir Genel Satış Müdürü istihdam edecektir. 1 3 5 4 5 yaş arası ve yüksek tahsilli bulunmak, 2 Modern Pazarlama ve Satış sevk ve idaresi prensip ve teknikleri ile yürütülen müesseselerde en az 5 yıl satış tecrübesi olmak ve bunun en az 2 yılında sorumlu görev almış bulunmak, 3 İlâc satışı sahalannda tecrübeli clması şart değildir; ancak mevcut teşkilâta kendisini kabul ettirecek kuvvetli bir şahsiyeti olması ve bu teşkılâtı aksatmadan, ahenk içinde çalıştırma ve kontrol yeteniğle, teşkilâtlandırma ve araştırma gücü esaslı bir faktördür, 4 İngilizce veya başka bir yabancı lisan bilgisi tercıh sebebidir 5 Likayata göre aylık ücret piyasa seviyesi üstünde olacak ayrıca satış ve kotasma göre basamaklı yüksek prim ve müessese arabalanndan birini kullanma hakkı tanmacaktır. Adaylann tecrübelerini, halen bulunduklan işi. yapmakta olduklan vazifelerin teferruatını, yaş, tahsil, askerlik vesair mükellefiyet durumlannı ve aynca tercihe sebeo niteliklerini sösterir yazüı müracaatlannı en geç 20 Ocak 1969 tarihine kadar aşagıdaki adrese Dost*'Tn?lan rica olunur Müracaatlar gizli tutulacak ve en uygun bulunacak adaylar görüşmeye dâvet edileceklerdir. JALE KUTLAR ile OGUZ AÇAN NİŞANLANDILAR 11/1/1969 «... Bnrada, sonsnzlnk yeryürü adına. çocnklanmn sonsuı geri dönüşü, leylâk ve gnlün, dağlarla göllerin üstünde parlayan güneşin, sevenin ve sevilenin, onlan yaçamlan için duyacaklan endişenin, ıcıaın ve mntlulupun, sonsuz »reri gelişi adına yeniden istenmektedirj» Nasıl beğendtnia mi? Daha doğnısu bir şeyler anlıyabildiniz mi? Bunlar Herbert Marcusctln, bir Mtabmın Türkçeye tercümesinden almmıştır. Herbert Marcuse, yanl, •Batıdaki, son zaman gençlik harekeüerinin önderi. Bir çeşlt peygamberi. Kotnünistler için Marks ne ls^, bu da öyle bir şey. Kitabı bir dOTtunı getirdi. «BUtün iyl niyetinüe okuyup anlamaya çalıştım, dedl, ama başa çıkamadım. Bir parça anhyabilsem, belM ben de kafarnı yeni hareketlere göre ayarUyabUeceküm. Bir türlü olmadı.» Biz de baktık, yalanı yok, biz de anlıyamadık. Şunu bir arJatan çıksa... #** • 1945 yılından beri üstün çalışmaları ile büyük bir başarı sağlayan HERKO Fabrikaları 1968 jıhnda en kaliteli ve en büyük istihsalini gerçekleştirerek rekor senesini kapamış ve işte onun için, ALTIN SENESİNİ Yaşadığını İlân Etmiştir 1969 yılmdan itibaren, dünyaca maruf İngiliz Kumaşlannm şöhreı kazanmasmda büyük hissesi olan ve 258 seneden beri faalivetini devam ettiren, İngiltere'de müesses «PERROTTS OF ENGLAND» Şirketi ile BEŞ senelik sınaî ve teknik işbirliği anlaşması yapıldığını ve kumaş imalâtımızm bundan böyle tamamen îngiliz Kumaşlanna has vasıflan taşıyacağını müideleriz. İç ve dış piyasalarda şöhret yapmış HERKO FABRİKALARI. memleket ekonomisinde ve sosyal alanda aldığı vazifeleri bundan böyle daha da büyük bir güç ve hızla yerine getirmeğe devam edecektir. İngiliz uzmanlannm nezaret ve kontrolü altmda yazlık kumaşlanmız şimdiye kadar memleketimizde görülmemiş genis ceşitlerde hazırlanırken, 196970 mevsimi Paltoluk, Pârcî^Üluk Kostümlük, Ceketlik ve pantaîonîuk kumaşların imâline de büyük capta hız verildiğini ve Savm Halkımıza en vüksek kalite, en mâkul fiatlarla hizmet ettiğimizi iftiharla bildiririz. «Perrotts of England» Şirketi ile yapılan işbirliği neticesmde HERKO KUMA$LARININ Amerika Birlesik Devletieri, Güne" Amerika, Avrupa, Yakın ve Uzak Doğu ülkelerine ihracına başlanacağını da aynca müideleriz. (îstanbul Reklâm: «79/477) Fevkalâdelik yok ünyada ilim ve fen ilerledikçe, toplnmlar da, ona ayak uydurmalı. Birineiler elektronlk yoldan Ay'a kadar uzanırken, ötekiler, hâlâ eski bildiklerini okumaya devam ederlerse, muvazene bozulur. D Cumhuriyet 457 Kimya Y. Müh. KAMRAN S. GÜVENtLÜt İle Kâgıt Teknolojisl Müh. YITBDAEK CANSÜ nlsanlandılar. 1111969 tstanbul Cumhurivet 4S4 MEVLÂNÂ TAKVİMİ ALINI Z Geliri, yüksek BSrenim yapan fakir öğrencilere aittir. Cumhuriyet 455 Her nevi eski kıymetll Halılarınızı EVÎNÎZDEN ALIRIZ. Telefon : 48 31 51 fevk ve İdare Oelişlirme Merkezi Meclis! Mebusan Cad. S2S Crya Han Kat 7 Salıpazan, tSTANBüL Kurdo&lu Reklam: 141/478 Cumhuriyet 456 KAYTP Sebekem! kajrbettbn. Hükurasuzdür. Cumhuri>et 431 Geçen yax aylanna doğrn, Avrupa ve Amerikayı sarsan üniversite !ıareketlerinin kSkünü bu sebebe bafhyan felsefeciler çıktı da, nznn uznn makaleler. koca koca kitaplaı vazdılardı. Derinlne gitmek haddimiz degil ama, galiba. haklan vardı. Ve bn iş, şimdilik, haydntlnktan başladı. öyle ya. ilim ve fen bn kadar ilerlemisken. şehhlerde banka basmak. ciaîlarda yol kesmek, hattâ. tncflterede oldnğu gibi, koskoca bir treni dnrdnnrp soymak, joğrusn, pek iptidal kabyordn. Onun için haydntlnk, son «amanlarda. çok iierl hamlelere başladı. Gün ı,ecTiivoT nçak k«çınyorlar. Amerikadan Küba « dasına kacınlan nçaklar virmivl bulmns. Bîr tsraii ncajım Cezayire. bir Tnnan nçagını da Kahîreve kaçırdılar. Böyle giderse. m aele blr hale srelecek H, açtnjhmrnz veri bileceğiz de. nereye konacseimm. kestiremiyeceğiz. Anamın bîri tahancan çekti mî, »rrıfc. n neresini isterse. henüniz oraja.