20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE DÖRT Evlul 1968 CUMHTRÎYET OZGEN ACAR ' Svoboda, Dubçek ve arkadaşlannın Prag'a döndükleri sabah, 14 üncü yüzyılda yapılmış bu köprüden geçerken, şüri hatırladım. Işgal altında «barok»un uyanışı gerçekten, huzursuzdu.. Halkın işgale karşı ilk iM günlük eylemi durmuştu.. Pasif direnişte de gözle görünür bir yumuşama vardı.. Bir bekleyiş içindeydi,: «Kesme cağı açıklanmıştı.. Otelime dönüyordum konuşmaları dinlemek amacıyle.. Eski Şehlr Alanındaki küisenin çanlan her saat başında çalıyordu.. Saatın altındaki iki kapak açılıyor ve şiirdekl gibi 12 havari çıkıyordu dışarıya.. Tamamen işgal altmdaydı bu alan, tank ve u nn ve de uçaksavarların namluları dibinde.. Kasarna'da alârm Bir alârm sesi duymuştum, Republice (Cumhuriyet) caddesinden geçerken bir sabah, saat tarn 9'da.. Ardından tabriks sirenleri, "Aslan, antak özgütken aslandır,, kilise çanlan, klâksonlar ve ıshtc lar.. 15 dakika devam etmişti bu tüyleri ürperten protesto gösterisi.. İlk alârrn sesi. o anda önün de bulunduğum «kasarna» yani kışla'dan gelmişti.. Çek askerlerinin bulundugu kışladan.. 500 bin kişilik bir kuvvete karşı, tek kur şun atamadan kışlasında baskına uğrayan 200 bin kişilik Çek Ordusunun «Cumhuriyet» caddesindekl «kasarıuusından.. Kasama'nm karşısındaki duvarda Çek gencınin astıgı afiş şöyle diyordu: «Aslan ancak özgürken mslandır. Bir hayvanat bahçesinde değil, sadece bir eşektir. Aslan gibi ölmek, esek jfibi vaşamaktan iyidir» Kasarna'mn yanındaki fconfeksiyoncuya sordum Cek ordusu hak kındaki düşüncelerini.. Aldığım kı sa cevap şuydu: « Ordu bizim >rdumuz.. Fakat bugün tarafsıı..» Çek halkı heyecan içindeydi olaniyle bitinmiyle hersey şasırtmıstl bu insanları.. cam bir bardağa ialenmiş Praf çehri». Huzursuz bir bekleyis.. , İnanç, şer vc zulüm Prag Şatosu'ndakl toplantı bitmiş, radyodan liderlerin konuşa çaksavarlarla.. H»lk aldırmıyordu onlara.. Çanların çalınmasını ve havarilerin görünmesıni bekJiyordu. Inançlı Insanlar bu bekleyiş içindeyken, alanın dört bir köşesine yerleştirilmis hoparlörlerden bir ses duyuldu.. Bütün alan sustu.. Bir kaç güverclnin kanat sesinden başka bir çıtırtı yoktu sessiüigl bozan.. Svoboda, ya da Dub çek'tn konuşmasını bekliyordu halk.. Oysa, çıta çıka Çekoslovakya'daki Sovyet Kuvvetleri Komutaru General Pavlovski'nin bir yardımcısınm sesi çıktı. hoparlörden.. Havariler unutulmus «ve şer ve zulüm»e karşı ıslıklar, amansu ıslıklar b*şlamastı, tankl* «Kimin ordusu, kime karşı, ne zaman \e niçin tarafsız oluyor?» sorusunu soracak gücü bulamadım kendimde.. Soru boğazımda düğürn lendi kaldı.. Her gün görüyordum Çek subaylannı, askerlerini sokaklarda güzel kızlarla kol koia, kırmızı apoletleri, yeşil şapkaları ve haki üniformalan içinde.. Çekoslovak'ların savaş yollan farklıydı, biz Türklerden. bildirilerl yerden almamak, ya da yakmak, bir başka savaş yoluydu Yanıbaşlanndan ve yoldan ?fr çen herhangi bir zırhlı araca kar şı, topluca arkalannı dönmek te bir yol.. Duvarlardaki afişleri kopartan bir kadını Rus tahrikçisi, ajan di ye yakalayıp. polise teslim etmek de bir başka savaş taktiğiydi.. Ulusal MJzenin çiçek bonıfuna dönmüş duvarları üzerine «20 inci yfizyilın Sovyet kültür sergisi» diye yazmak da.. tşlerin normale döndüğünü anlatmak için belediyenin sağlam parke yollan bozup, yenidru tamire girişmesi cte bir çabaydı.. Sovyet ajanlan tarafından, arananlar bulunmasm diye ev numaralarının sökülmesi.. Va da sokak adlaunın. bir gecede Dubçekova ve Çernika dive değiştirilmesi de bu yollardan biriydi.. Duvar gazeteleri, dövizler, afişler. yeraltı gazeteleri ve gizli radyolar, DU savaşın birer küçük muharebeleriydi. Onların sılâhlan ateşten değildi. Onların silâhlan kaba kuvvet değildi. Çekler, Rus askerlerini gori dönmeleri için iknaya çalışıyor «Düşman» diye soz edildiğini duymadım ve görmedim. «tşgal kuvvetleri» deniliyordu, sadece. Bu kavram da sansürden sonra kuılanılamaz oldu. Gaüba bir ke resmde şöyle bir afiş görmüştüm: «Konuk ve balık üç gunden sonra kokar.» Sovyetlerden «Konuk» diye söz edilıyordu, alay için de olsa. Onların sılâhı, «Blrlik, kültür ve beyin» di. Birlikleri devam ettiği sürece, kültürleri yok olmadıkça, beyınlerı de kendilerini ;hmal etmediği slirece, bu savaştan galip çıkacaklarına inanıyoriardı. Er de olsa. geç de olsa.. Yarın: Yeni evîenenlere konut MAIIANİN 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDAN SAĞA ! 1 Dil Tarih Kurumunun yeni buluşlarından olup (anlık^ılık) anlamına gelen ithal edılmiş bir kelime. 2 Cenaze Başka bir şeyin yerine geçme Bir trkek adı Bir nota. 3 Ağaç yavrusu Gözün rengini meydana getiren tabaka Az bulunur. 4 Gazete ve dergiler bunsuz yaşayamaz Ulaştıran Sığır yavrusu. 5 Bir şeyi hatırlamak kısaca yazma (çoğul hali) Beraber îlâve. 6 Vilâyet Avuç içi Topluluk Böyle olacak hastanın doktoru ayafına gelir. 7 Yemek Soru zamiri Bir harfin okunuşu Şimdıki zaman. 8 Genişlik Bir nota Bir harfin okunuşu Baştaki kıllar Kıraliçe. 9 Verimsiz Bir nota Bir erkek adı. 10 Kocaman Bilim adamı Bir nota En küçük topluluk. 11 Hasta'.ıkh Raslama îlâve. 12 Bir kadın adı Cür'etkâr Siyasi partilerimizden birinin simgesi. 13 Osman16 Ular zamanınm bir devir yapmış çiçek Nakıs Dans. 14 Bir kabili bir şeyi muvakkat bir zarenk Bir nota Doğum yap man için başkasına verme. 4 madan evvelki hal. 15 Aile Mânaları aynı olan AzerbayKardeş kanlarından her birinin can Türklerinden olan. 5 Yıötekine göre adı Bir erkek adı. lın bölümlerinden Toprak par16 tki seyi birbirinden ayıran çası Karışık renkli. 6 Îlâve mesafe Bir erkek adı Cisim Dost ve komsu bir devlet Kuler tarafmdan yansılanan ışığın zey ve güney yarım kürelerin gözde meydana getirdiei duyum. sabtropikal yük^ek basınç sahalarından ekvatoral alçak basınç TUKARIDAN AŞAGlTA : 1 Dil Tarih Kurumunun ye sahalarına doğru devamlı bir şeni buluşlarından olup (hesap) kilde esen deniz rüzgârları. 7 anlamına gelen ithal edilmiş bir Inanmış Buna zeval olmaz kelime Bir nota. 2 Erişen Üzerinde bir cısmin görüntüsü Radyumun simgesi Gelir geti görülen. 8 tp Bir nota Bir ren mülk. 3 Sayma Para mu harfin okunuşu. 9 llerisi için 9 İO 11121314 1516' Onlar da insan Onlar için Rus askeri, Brejnev' in emriyle gelmiş, zavallılardı. Etten, kemikten ve de ruhtan ya pılmış birer ınsandı onlar. Daha 12 yıl önce ayni tanklar altında bebası, ya da ağabeyi ezılmiş Macar askeri. Çek halkı için birer masum kişiydl. Cunları bldurmekJe. bu savaş kazanüamazdı Bir kere olsun, radyoda, gazetelerde. duvarlarda, halkla yaptıgım konuşmalarda Ruslardan Savaş yollan Bir örnek: tlk iki gün tanka çıkıp, Rus askerlerini geri dönmeleri için iknaa çalışmak, bir yoldu.. Bir başka örnek: Sovyet helikopterlerinin attığı Dişl Bond MODESTY BLAISE İSTANBUL 062S 06.30 0T00 07 05 07 30 07 45 08.O1 08.05 OS 10 09.00 09 30 CncuV saati 10 no Aid hiberler ve K ilânlar 10.05 Yurdun w>«i kndınlar koro»u 1C.30 BIJI dinlcr misiniz? 10.35 Scvilen sesler S«vllen 10 50 11.00 12.00 ia 10 12 55 12.45 i::.00 13.15 15 00 15 05 15 ?5 15 45 16.15 1630 16.45 17.00 17.05 17.20 17.50 19 00 19.30 19.34 19.35 20.00 20.15 20.20 21.00 21.10 21.40 22.00 22.45 23.00 23.55 24.00 Acılı«. orcıram Günavdın I Köve h»berl?r Günavdın II Habtrler ve h»va dunımu Türküler Istanbuld» hueün Kütük ilânlpr Ositli mülik Hafif SUı mü2İ« dtnlevlcl istekleri Garttı rni'lodller Pazar sohbetl Parar kopseri Ara haherler ve K iiSnlar Krman solotarı TüHn Yakarcelikten sarkılar Orhen Avs«r Feklâm cocramları Ara haberler ve K ilJnlar Tunrer Eraslandan sarkılar Ksfif snrkılar Sarkılar vr ovım havalan Paîlama tak'mından türküler Dans müzijti S.^ı eserleri Ara haberler ve K. ilSrüar Vasfi Uçarojlu orkestrası Çetim Türk mü2İği Heklâm prosramları Haberler, hava durumu Küçük ilânlar Spor derKlıi Bir varmış, blr yokmu» Tıirkttler geçldi Vural Dogu ve arkadaçları Btraber ve aolo (arkılar 24 saatin olayları. K. ilinlarj Pjzardan Pazara Sarkılar RekUm proeramlan Haberler Plnklar arasında Günün prograral Kapanı; İSTANBl'L İI RADTOSÜ 09.55 Anlır vo croiTam Piskoteftimizden 10.00 lO.sn Ksrısık soloiar 11 00 ll.SO 12.00 12.30 13 00 14 30 15.30 16.00 17 00 17 30 18.00 18.30 19 00 bir şey beklemiyen Ulak îlâve. 10 Bir harfin okunuşu Müesseseler Glikozun ilk yarısı. 11 Bir nota Afrikada bir neMr Meydana gelen. 12 Beraber Dil kolu Büyükler. 13 Dinç Üst. üste veya arka arkaya konulmuş birbirine benzer şeylerin her biri Bir harfin okunuşu. 14 Rusça evet anlamına gelir ön taraf Hayvanların kıralı. 15 Tecrübe Sıgır, koyun ticareti yapan kimse Birinci. 16 Istemiyerek Bir şeyi başarmak için sarfedilen Bir sayı. DENİZ GURBETÇİLERI 12 Böylece nöbeti tuttu muydu, Aliş'e, 'Bak, bak şu kaltağa. Babamı öldürdükten sonra dedeni, ve senin babanı da boğdu! Onun sesine sakın kulak verme! Babaları, kocaları, kardeşleri ve oğulları bü yüleyip baştan çıkaran, onları yiyen hep bu kaltaktır. Bir gün sana da gülümseyecek, (Gel, gel ci vanun, canımın içi, kucağıma gel, gel sevişellm!) diye seni de ayartmaya çalışacak. Senin tâ can ku lağına seslenecek. Lânetleme!. Kaltak! Hep öyle tath tatlı konuşur erkeklere. Sana; «Gel beri delikanlım, sensin sevgilim^ diye bağırınca, «hayır, haayır!» diye bağır suratına onun. «Hani dedem, babam, amcalarım? Bana onları geri ver. diye hay kır. Hele o kenarları ak köpüklü mavi eteklerini kaldıra kaldıra, sana fışşşş deye çıplak karnını, çıp lak kalçalarmı. gel gel diye gösterirse, tükür onlara! Gitme ona! Gitme o kaltağa. Bana yemin et» derdi. Gün görmüş kadınm gözleri çaka çaka. ak saçları da rüzgârda savrula savrula alev kesilişini görünce yedi sekiz çağmdaki çocuk da tutuşur, kasırga gibi esen insan öfkesinin hızına kapılarak, o da söver sayar, eline geçirdiği taşları dalgalara savururdu. Aradan dört beş yıl geçince, küni gece nine si dişten tırnaktan arttırdığı parayla sert yapağıdan Aliş'e kışlık fanila örerdi. Uzaktan uzağa denizin sesi geldikçe Hacer Nine kendi kendine, «Hayır, bunu da benden koparıp boğamazsın. Vermem sana bu son yavruyu. Artık yeter kuşak kuşak boğduklarm! Yalnız buncağız kaldı. Boğdurtmayacağım buncağızı sana. diye söyienir gülümserdi. Ama ninesi uykuya kalınca, çocuk dışarda denizi ve rüz gârı duyardı dalgalar da kulübeyi sarsardı. Işte o zaman deniz başka dilden konuşurdu, uykuda kıvn lakalan çocuğa. Dedelerinin, amcalarının, babasınm kuşak kuşak tüm geçmişlerinin sesleri gelirdi tâ uzaklardan. Tâ can kulağrada. yalvarırlardı. «Acıdır ama, tatlıdır da deniz. Gördüğün işittiğin her dalga, bizim yurdumuz engindendir. Bırak topraklarm, karaların adamlan ağaç gibi saplamp kök salsınlar topraklarma. Biz nerede olursak olalım hep başka yerde olmak isteriz. Hep akanz su gibi! Hep korkarlar kara adamlan denizden. Enginin sert tadını tatmak için gözü pek ve sağlam yürek gerek. Din le sen! Korkulardan uzak, damarlarmda çarpan denizci kanını dinle. İçinde uzaklar çınhyor a, gözlerinde tütüyor görülmemiş enginler. Boşanmaya can atıyorsun parayla kirlenmemiş, insanoğluna vakışan tertemiz uzak sergüzeştlere sen de bizim gibi, Ömrünü enginlerde kotarınca denizoğlu olarak yurdun denizlerde değil de son soluğunu nerde vereceksin doğaya! Günün birinde denizde eriyerek bize kavuşup kanşacaksın. Karalarm olsun! Mezar taşları da anlı şanh kitabeleri de. Dönebilseydik ka ralara, gene de dünyada yaşadıkça umutlarımızı hep kıran denizlerimize dönerdik. Biz seviyorduk onu, senin de onu sevdiğin gibi.« Yavaş yavaş uykuya dalan çocuğa. dünyada da düşte de deniz böy le konuşurdu için için. Çocuk da hak veriyordu ona, ama ninesi akhna bir işkil getiriyordu hep. Aliş büyüdü, on iki on üç yaşına bastı. Ninesi baîık avlamasma izin verirdi. Az da olsa tutulan ufak balıklar, kıt yiyeceklerine bir yardun oluyordu. Aliş başını ahr, Manastır burnunun ötcsindeki Açipik (Akçabuk) kıyılarına varırdı. Oranın, bura•ında deniz iç çeker, (urasındaysa kayalar gargara eder fısıldar. kahkahalarla katıla katıla gülerdi. Ka yaların ötesinde, çocuk. denizin sustuğu ve cam gi bi durgunlaştığı büküırsü kıvrıntısına vardı. Orada çamlar mis gibi kokarak rüzgârda fısıldaşıyorlardı. Bükteyse hayal meyal bir deniz âlemi görünüyordu. Orada çocuk voltasına üşüşen renk renk yilloslarla, deniz kekliği denilen kerpeleri seyre dalardı. Arasıra büyücek bir sparoz voltasına takılınca, Aliş yerinden zıp zıp hopluyor, sesini türküye salıveriyordu. Ama koyun kumsalınca bitişik, kat kat koca bir kaya vardı. Orada da koyu lâcivert kadife karanlık bir mağaranın ağzmdan orfazların kodamanı başını çıkarmış, o tostoparlak dana gözleriyle bir sağa bir sola bakıyordu. Kulaklarmı işletince içeriye çekiliyordu. Çocuk yakaladığı isparozu iğneye yem diye taktı, yemli oltasını mağaranın ortasına tuttu. Orfozun görünmesiyle yemin kaybolması bir oldu, çocuğun da kolu kopanrcasına sarsıldı. Bir kolunu çam kütüğüne sarmasaydı denize sürüklenecekti çocuk. Öteki koluyla bütün gü cüyle aganta ediyordu. Çocuğun gözlerine iri iri yaşlar kaynadı. Başını bir yana sarsarak ve gözlerine iri iri yaşlar kaynadı. Başını bir yana sarsarak ve gözlerini kısarak yaşları siikiyordu ki baktığı yeri görebilsin. Sağlam ipin bir ucunda çocuk. öteki ucunda balıkü. Yüreği hızla çarpıyordu: Ya kaçırırsa? Balığı güç belâ yüze getirince orfoz tabanca gibi patladı. Çekti çekti, balığı elinin erişebileceği yere getirdi. Çocuk biliyordu ki parmaklarını kulağına takıp balığı kaldırırsa, balık kulaklarmı kısınca parmaklarını doğrayıp düdük çıkarır. Elini ağzma sokup kaldırmaksa, elini kaparozcunun otomatik para çan tasına, para kapanına sokmak demekti. Elini oradan kolay kolay kurtaramazdı artık. Aliş bir elinin baş parmağmı bir gözüne, şehadet parmağını da öteki gö züne bastırdı. Gözler pnömatik olduğu için, patlamadılar. ama içe çöktüler. Balık ne olduğunun far kına varmadan kazık kesildi. Aliş balığı bir koluy İa sardı. Çocuğun boyundaydı bahk. Sendeleye sen deleye Aliş bir yassı kayaya çıktı. Çocuk bir yana, balık bir yana yere düştülef. Balığm kulakları demirci körüğü gibi inip kalkıyr>rken Aliş'in göğsü de ağır ağır solurken kabarıp çöküyordu. Eh derya lar kodamanı, kelli felli, babacan bir orfozu tutmuş tu. Bu kadar kocamanmı tutmak değrne babayiğidin kârı değildi. Ama asil tutulan kimdi? Artık kü çük Aliş hapı yutmuştu. İçinde ve arasıra homurda nan deniz özlemi, artık can evinden avaz avaz bağırmaya koyulmuştu. Dinlemiyecekti artık ninesini ne de ninesine hak veren yaşlı başlı insanlanl Denize açılacaktı. Orfoz cehennem ateşi rengindeki kıpkırmızı ağzını açtıkça, sert sert so'.uyan Aliş de gözlerini fal taşı gibi açıyordu. Orfozun sırtında bir dizi zümrüt hançer gibi yele vardı. Onları gerdi. sivri hançerleri çelik mavisi oldu. Ölürken koca balık, en gü zel renklerini veriyordu. Yaradıhş ne renk varsa topunu da bahğın gövdesinde toplamıştı. Kırmızılar ağzında kıyametler kopanrken. turııncugiller balığın iki yanında inim inim inliyordu. En uypnık. en candan maviler ötede beride şırak şırak göz açıyorlardı. Arada mor ve menekşel»r süzülüyordu. Kahverenkleri en derin uykularında kovulaşırken, üzerlerine her değdikleri yeri cızzzz....z diye yakan blr avuç kıpkızıl kıvılcımın savruluşuyla neye uğ radıklarına sasıyorlardı. Kapkaralar vardı ki. gece çlçekleri gibi yavaş yavaş yayılıyorbrclı. Sanki derin ve sözsüz sevgilerini bildimnek için yumuşak dudaklarmı çekinften çekingen aralayan mâsnm varlıklardı. Kanatlar. kuyruklar birden bire her ce?it çakıtm. çıidınsı oldu. Titredi bahk Soldu. sol du. duruldu, son bir sqr^]ışla cirpmHıktsn sonra artık balıkhanelik satılık ölü balık oldu. (Arkası var) Mallcoçoğlu Konu veresım: A Y H A N BUDİN KÖPRÜSÜ 19.30 20.15 2! .00 21 30 25 00 22 ro 23.00 23 30 0100 sövlüvor Hafif sarkılar Modern c?z dörtlüıO Koncerto saati Jullc Lor.don'dsn nrkılar Sonat saatt James Bro<vn'dan Mrkılar Pazar kon«#ri C?v saati Kücüic kors«r Gcnclere müıik Senfonik mii2İk CesitU ülkeierden halk FaikTİarı A^sam konstr! Genclerin «vdlkleri Sen reDertunnndan Dfjrvanın dört bucaîmdan Foul miiziii Gece konserl Caz miiziSi Hsflf Batı müzi« Proeram ve kaoanıı PPPTV Lee ve Nlnt Simone ANKARA 0£ 25 T630 07 T0 07.05 07 30 07 43 08 00 OS 03 08 10 0840 09.00 09 "0 10.10 10 05 10 ?5 10.40 10.55 11.05 1! 20 11 T0 12 00 12 05 12.25 12.30 13.00 13 15 14 00 14.15 15 15 15.ro 16.no 16 20 16.45 17.10 17 30 17.50 19.00 lP.riO 19 35 19 ?5 20 15 21.00 21.00 ?1 45 22 25 22 <5 23 00 23 45 A c ı l u . Dronram Oünardın 1 Köve haberler O.msvdın II H.ıberler ve hava durumu Snhah mü7İffi Ankarada bueün Küciik ilânlar Tiırîtüler Ovun havalan H.ıik müziSi dinlevid isrekîeri Pazarın nlâkları Ara haherlcr. K İlânlar Türk m ü z i S özel Droeramı E b i dinler misiniz Sabiıh konseri MaSazin Brdia Akartiirk'ten türküler Pazar schbeti Haiif Eatı müziM dlnlevlci istekleri Ara haberler. K il&nlar Ziva Taskentten sarkılar Küciik ilânlar Yıultan scsler Haberler Hafif müzik Kamazan Sensesten türküler Heklâtn nroırramlan Ar a haberler ve K i'snlar Nıvazi Yılmazdan t"*:üler Yasar Ö7o>lden sarkılar Cesitü müzik Ali Fkber Cicekten türkiiler Ara haberler ve K ilânlar Ocak bssı RcklAm nroeramlan Kaberle. v e hav» durumu Kvcük ilânlar Vükscl Alodogandan türküler Fransadan müzik Atatürk ve Kurtuhn Savası 24 saatin oiavlrn. K. ilânlar } Âsık Vevselflen türküler Gül Batudan sarkılar TurküliT Haberler Gece kon.*erl Gece mü2İ2i 23 55 24.00 GUnün önemll oreersmı Kaoamf
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle