Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHfFE DÖRT baslıbaşına bir efsanedir. BUtUn Çek demiryolculan seferber olmuştu treni geciktirmek, ya da durdurabilmek için. Bunda da başan sagladılar. Çekoslovakya'mn dünya ile telefon. teleks bağlantısı tamaraen kesilmişti. Sınırlar kapanmıştı. Kuş uçurmuyorlardı, Rus askerleri sınırdan. Prag radyo ve televizyonu işgal altında yayın yapıyordu. Bunların verdikleri haberler ise gerçeklerden çok uzak ü. Nasıl oluyordu da dünya kamuoyu, saniyesi saniyesine haber leri öğrenebiliyor, olaylann fotoğ rafianru görebiliyor, gösterilerdeki haykınşlann seslerini işitebiliyordu? Tahmin ederim ki bu konuyu çok duşünmüssUnüzdür. Bu korkunç bir savaştır. Dünya basınının, radyo ve televizyonculannın akıllara durgunluk veren savasıdır. 7 Evlul 1968 CUMHI7RİTET BITMEYEH ÇİLE BİTMEYEH HIRS Basının akılalmazsavaşı ünlü atlet, «Çek Lokomotifi» Emil Zatopek, işgal sabahı, erken saatlerde dört Çek subayı tarafından yatağmdan kaldırıldı. Subaylann yüzü sapsanydı. Titriyorlardı belli belırsizdi. Çek ordusunda Albay rutbesini taşıyan Zatopek, heyecanlı subaylara: € Hayrola?» dedi. Aldığı şu cevap, onu sasırtmadı: « Çekoslovakya, Sovyetler Birliği tarafından bu fece tamamen işgal edüdi.» Soğukkanlı rekorttnen bir soru daha yöneltti: « Beni tevklfe ml, yokaa kaçınnaya mı geldinu?» Zatopek'i bu şekilde konuşturan unsur, kendisinin Dubçek hayranı ve destekleyicisi oluşudur. Yine kendi deyimiyle, «Sovyetler gehneden önce komünizmin koyu bir savunucusu» olarak tanınırdı, ülkesinde. Sorusun» verüen cevap Ise şb'y leydi: « Hayır. Sizl ne tevkife, ne de kaçırmaya geldik. Vatanın aa na ihtiyacı var.» Zatopek giyindi. Subaylarla birlikte evden çıktı. îşgal altmda bulunan Çek Parlâmento binasının karşısında bulunan Televizyon bınasına gidildi. Binanın arka kapısmdan içeriye girildi. Bir TV prodüktörü, hir muhabır ve birkaç gönüllü teknisyenle birlikte futbol maçlarıru nakIen yayınlayan seyyar verici bir arabaya el konuldu. Diğer bazı araçlar da yüklenildi. Şehrin dışına çıkıldı. Çek ordusundan bazı muhabere teknisyenleri ile birlikte bir apartmanın 12 nci katındaki bir dairenin mutfafına yayın yapabilecek şekilde bir stüdyo kuruldu. Bu sırada Çek TV binası da işgal edillyordu. Saat 10 da Zatopek ve arkadaslartnın gizli televizyon yayını baslamıştı. Halk, yabancüar ve Ruslar hayret içindeydiler. Televizyon binası işgal edildigi nalde, TV gizli yayın yapabiliyordu. Bu yayınlar altı gün devam etti. Televizyondan çeşitli ünlü Çek aydınlan, gazeteciler. yaz&rlar ve sporcular konuştular, işgalin aleyhınde. Ruslar çıldınyordu, bu yayının yerini öğrenemediklerinden. Yabancı televizyonculaı da hayret ıçindeydiier. Bir bakıyorsunuz Zatopek, Wanseslas anıtı önünde gençle Çek TV binasınuı çatısında nöbet tutan Rus askerleri karma içinde çabukluğun yamsıra bir de büyük ölçüde para dönüyordu.. Çekilen bir kare fotoğraf için Prag'dan bir taksi kiralanıyor, en kısa yoldan ve en seri şekilde Almanyaya da Avusturya sınırma gönderiliyordu. Bunlann taşmmasında Çek gençlerinin ve smır makamlarının büyük yardımları olu yordu. Bu fotoğrafın başına gelebilecek her türlü ihtimale karşı ay nı karenin bir kopyası yarım saat sonra başka bir yoldan, yine başka bir arabayla başka bir sınır kapısma gönderiliyordu, muazzam pa ralar ödenerek.. Hiç bir iş tesadüfe bırakılmıyordu.. Ses bandları, TV filimleri hep böyle çıkıyordu. dışarıya.. Ijgalin ilk 24 saatinde yabancı ajanslar. sınır kapılarmda, Çekoslovaky a'dan ayrılan turistlerden, çektikleri fotoğrafları bol sıfırlı rakamlar öde yerek satın alma yarışı içindeydiler.. Bir Danimarkalı gazetecınin yanında üç bayan sekreter çahşıyordu.. Biri gizli radyoları dinliyor ve lngilizce'ye çeviriyordu, ânında.. Biri şehri dolaşıyor. yeni asılan afişleri ve yazıları okuyordu. Üçün cüsü de gizli çıkan gazeteleri ve dağıtılan bildirileri topluyordu.. Her şey paraya, sürate ve akla dayanıyordu.. Çek halkı bu konuda yabancı ga zetecilere büyük ölçüde yardım ya pıyordu... Koruyordu.. Saklıyordu, Rus askerinin fotoğrafmı gizlice çe kerken.. Yolda rasladığım bir yaşlı kadın, pardesümün altına gizlediğimi sandığım fotoğraf makinala rıru işaret etmiş ve demişti ki: Sekiz Türk gazetecisi tşgal gecesi Prag'da 100 den fazla yabancı gazeteci, radyocu ve televizyoncu varmış. Fakat, bunların 200 ünü Ruslar otellerden toplayarak srnır dışına çıkarmışlar. Pansiyonlarda kalanlar ile o anda bUyükelçılüclerine sığınabilen gazeteciler kalmıs sadece ülkede. Çekoslovakya'ya girebildiğimiz gece Prag'da sadece 21 yabancı gazeteciydik. Bunlar arasında benimle birlikte iki Türk gazetecisi arkadaş vardı. Ikinci gece bu sayı 32 3 e jiiksel^ di. Üçüncü gece sayı 60 ı aşmiştı. Yeni gelenler arasında bizimle birlikte giremeyen iki Türk ga zetecisi vardı. Beşinci gece Türk gazetecilerinin sayısı ise sekizi bulmuştu. Bir yabancı ajans, devamlı olaylara sahne olan Prag'da olabilecek muhtemel olayları dikkate alarak, buradaki bürosunu tak viye amacıyla işgalden bırkaç gün önce bir yorumcu. iki muhabir, bir röporüj yazan ve iki foto muhabirini göndermişti. tşgal gecesi büyükelçiliklerine topluca sığınabildiklerinden sınır dısı edilmekten kurtulmuşlardı. Bir Avrupa ajansının bu kadrosu, di ğer uluslararası haber ajansları içinde en çok basarüı olmasını, böylece bıldiler. Dıjanyı haber, se» ve filim çı re «Xa bağımsızlık, ya öliim» diye haykırıyor, bir bakıyorsunuz, gizli yayın yapan TV de dünya sporcularına Sovyetler ile sportif ilişkilerini kesme çağrısında bulunuyor. «Arkandan biz ağlayacağız» • Nereli olduğunu bilmivorum. Bildiğim yabancı bir gazeteci oldu ğundur. Buraya bizim için geldin.. Dikkatli çalış.. Senin kaybın. bizim kaybımızdır. Dâvamızın dünvaya anlatılışının kaybidır.. Blr Rus knrşununa hedef olman belki ülkendeki yakınlarını üzecektir. Ama. dâvamızın avukatlarmdan bi rlni kaybettiğlmiz için bizi ağlatacaktır, daha çok üzecektir.» Bir Amerikan ajansının akla ha yale sığmaz bir buluşunu burada yazmak rorundayım.. tşgalin üçün cü günü.. Almanya smırınd» içeriye giremedikleri için bekleşen be; yüz gazeteci arasmda bu ajan sın muhabirleri de var.. Çek makam larını iknaya çalışıyorlar: « Mademki Ruslar girisimizi en gelliyorlar.. Mademki tiz bize yar dım etmek istiyorsunuz.. O halde sizden bir isteğimiz var..» Gizli radyolar Tabancı gazetelerle birlikte . olayları tesbite çalısıyoruz. Çekoslovakya'ya girdığimiz gün, ülkenin çeşitli yerlerine dağılmış 15 kadar gizli radyo, yayında bulunuyordu. Bunlann 34 ta nesi Prag'daydı. Bir Hollândalı PTT uzmanı, bu gizli radyoların çoğunun Çek ordusunca yönetildiğini ileri sürüyordu. Sansür uygulaması çıktığında bu radyolann sayısı ikiye düşmüştü. Gizli radyoların yaptıklan yayınlar, Batı Almanya ve Avusturya gıbi ülkelerde dınlenebiliyordu. Tesbit edilen bu yayınlar, Çekoslovakya dışına çıkabilen ilk haberler oluyordu. Bunu önlemek içın Sovyetlerin Çekoslovakya'ya getirmek istecük leri elektronik araçlar yüklü özel tren, Çek demiryolculan tara fından yoldan çıkanlıyordu. Bu olay, başlı basına bir maeera, kamlarının.. îsteklerinin yapılması çok güç.. Fakat imkânsız değildir.. Bir kere denenebilecek cinstendir.. Alman sınır karakolundan başlayan. Çek sınır karakolundan ge çen ve içerilere doğru yol alan bir telefon ve telefoto hattı döşenecek tir.. İsteği budur, Amerikan haber ajansının.. Döşeme işinde Çek askerleri. yol gösteriyor ajansın teknisyenlerine.. Ormanlardan gecill yor. buna karşılık Rus askerlerinin bulundukları yerden uzaklaşılıyor.. 21 kilometre uzunluğundaki bu hat aracılığı ile Çekoslovakya ile ilk telefon bağlantısı kuruluyor, bu ajansın ve onun abonelerinin lehine.. Her haber, ya da fotoğraf bu hat tın Çekoslovakya'daki ba'jlangıç noktasma ulaştınlıyor.. Oradan bir •manyeto» ve karşısında Alman sı nır karakolundaki. alıcının çalısması.. Oradan teleksle abonelere yayın.. Abonelerden de pazete' sütunlarına.. Bu arada Türk okurlarına 25 kuruş karşıhğında.. Bu isler olup biterken, TASS ajansı damgalı fotoğraflar atıhyor, Pra? caddelerine Rus helikopterlerinden.. Fotoğraflar, Svoboda'nın Moskova hava alanında karsılanışı nı göstermektedir.. Resimde, Svoboda kolunu k^'rliTnış. halkı selâm layıjı görülmektedir.. Bu resmin fo tomontaj olduğu sonradan anlasılıyor, Moskova eörüsmelerine katı lan heyetin dönüşü ile.. Svoboda, değil eliyle koluyla halkı selâmlamak, kiDirdamamış büe arabanm içinde.. Bıı da TASS ajansının çahşmasına bir örnek.. Duvardaki afislerden biri söyle diyordu, Nazi Almanyasının Propaganda Bakanını hatırlatarak: .TASS, GHbbels'ten de beter.. Bizim TRT Ha, az daha unutuyordum.. Bizim TRT muhabiri işgalden bir hafta , sonra eelebildi. Prag'a.. Sınırı Beçemediğinden değil. bir muhabirin Çekoslovakya'ya gitmesine dair onay yük?ek makamlard^n ancak bir hafta sonra çıkmıştı da.. Korkunç bir buluş İstekleri açıklanınca hayretten ağızları açık kalıyor Çek sınır ma Yarın: «Aslan ancak özgürken a&landn.» Dişf Bond MODESTY IBLAISE BL4.İ5E. İLE MB3ECEM Ç<N AT~A İSTANBUL Acıli! Drerrara Gür.avdın : Köve Haberler Giuuvdın II Haberler v e Hava durumu Dört S t ı Dört Saz İstanbul'da Buıiin Kiıcük ilânlar Brraber urkılar Pivano Soloları Ev icin Yurdasiil Erofilu'dan sarkılar Arkası varm Ara Hab»rler Hıfif Batı müziîi Sabite Tur'dan sarkılar M Geeevstmazdan Türltüler Dinlcvici lstekleri Salln Dlzer'deıı sarkılar İnci Cavırh'dan sarkılar Ara Haberler ve K. ilânlar Hafif Balı müziSi Beraber vr Soio sarkılar Haberler. Ttesmi Gazelede Saz eserlerî NeklAm oroeramları Ar» Haberler M. Kerr.ertas'tan Türküler Hafif Bstı m ü z i « Oda müziSi Hafif Batı müzifi M Ersürek'ten Türküler Sarkılar Ara Haberler Dans Orkestraları Yuriun Sesi Rckîâm Droeramları Haborler Hava ve Yol durumu 19.30 Küciik ilânlar , 19 35 A. Büvükataman'dan tarkılar 20 00 Halk müziei Özel Drogramı 2030 Ce;itli ınüzik 21 00 24 Saatin Olavları ve Kücük ilânlar 21.10 Beraber ve Solo sarkılar 2140 Ülkcler v e Melodller 22.00 Reklâm Droeramları 22 45 Haberler 23.00 PlAklar arasında 23.55 f i i n ü n önemli haberlerinden özetler Droeram 24 00 Kananıs. ISTANBUL İL RADYOSU 11 55 A c ı h s %re Droeram 12 00 Diskoteğimizden 12.30 Karısık Sololar 13 00 Fransadan müzik 13.30 Lied Saati 14 30 Koncerto Saati 1500 Gencler i..in 15.30 Caz m ü z i i i 16 00 Cuma*îesi konserl 17.00 Cav Saati 17 30 Kücük konser 18.00 Gencltre müzlk 1S30 Senfonik müzik 19.:5 Radvo i l e Fransızcıa (36 D«rs ı 19 30 Aksam konseri 20 15 Gencleriıı sevdikleri 21 00 İfabelle A u b r e f d e n Sansorılar 2* HO S P S müziSf 22 00 Gece konseri 22 30 B u hafta Neler Dinleyecekr.ini.7 22.45 Pivano Soloları 23.00 Kafif Sarkılar 23 30 Hafif Batı rnüziK 01 00 Proeram v e kaDanıs. 14.00 IJOS Para^uavos TODIUIUİU Garth BUU1TUEI İLE PÜNXA î frşivPİÜK SADGGE > f H E K 06 25 06 30 07 00 07.05 07.30 07 45 08 00 08 05 08.25 08.45 09 00 09 20 09 40 1000 10.C5 10.25 10.4S 11 00 11.30 11 45 12.00 1210 12.30 13 00 13.15 13 ."0 15 00 15.05 15 20 15.4 i 16.00 16 25 1640 17.00 17 02 17.20 17 50 19.00 1 23456789 dılir, Avrupanın akarsularındaa. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Belli bir renge sokulmu) baş kıllan (iki ,öz). 2 îsim takınarak (iki söz). 3 Yakıncacık yerde rbir »ca ve bir edat), sa hip. 4 Tersi «ınanç sahibi olma hali» dir, küçük ve motörlü deniz gezisi için kullanılan araçlardandır (milletlera ası bir terim). 5 Yaşlanıp us dengesini kaybetmiş kişi, her ailenin altında banndıgı yer. 6 Eskiden genç kızların işlediklerinden, tersi «sl yah» demektir. 7 tstemeye istemeye iş yapma hali, eski harflerden birinin okunuşunun tersi. 8 Herkese ı akıl öğretmeye salkışan budalalara yakışır şe üilde (bir söa ve bir takı). 9 ] Bu durumda ılan yaralar hemen sanlıp teDunfcu bulm»«:«nın davi edilmelihiUedünıi» ıckli : dır. OMUAEA FAŞÛ. SEET OSJ; ÇOCÜH SyiUBLg. Tiffany Jones TIFFANY JONES 1 Eskiden sivil halkımıza ve derme çatma olarak toplanıp yetiştirilmiş savunma kuvvetlerine böyle ad takılmıştı (karma sözl. 2 «Kış mevslminde yakacak ağaçtan maddesi mevcut değil» anlamına iki söz. 3 Birinin hoşuna gitmek için onun çıkarlannı sağlamaya çalışarak. 4 İlgi, çok hoş ve güzel. 5 Tersi agaç koludur, itip dürtüştüren. 6 Güg erişilebilinecek yerde, küçüklerin büyüklerden olan istekleri bu tarz da olmalıdır. 7 Bir edatın kıUÜNK.0 BULMACANIN saltılmış ve kalınlaştırılmışı, bir HAUUEDİLMİS SEKLİ coğrafya terimi, yüm kısımlannNASDL HALLEDİLECEK VukındaU rakamli bntmııcada *»dan. 8 «Beyazın beyazı» karşılğı arasına bir edat konularak bir dece 4 tane anantar (ipucrc) ve 8 tane sonuç rardır B05 kalao 12 rengin tekrar edilmek suretiyle karenin içine 1 deo f a kadar UTgun hirer rnkim koyarak ve t<>Pyapılmış mübalâğalı şekli. 9 larna. çarpma. çıksrtma. holma (•»•otlerine dikkat ederek soldao Baştanaşağı aynı değerli maden sağa ve yukandan afağır» hnlmarada gösterUeo sonuçlan bulunuı den yapılmış şeyler böyle taril e B u » rafctinizJ alu aroa. bo} vakfiniri bosça «çirmij olursunu» DENIZ GURBETÇILERI 11 •Öldür, umurumda değil!» diye cevaphyordu. Kaptanın Yenimahalle yönünde, şehir varoşlarından uzakta bir tarlası vardı. Bir yanına biraz çavdar, bir yanına da biraz burçak dikmişti. Ekinler gelişmişti. Hovaıda Kaptan, bir sefer dönüşünde ekinleri tırpanla biçmeye başlamıştı. Yapayalnızdı. Yalnız çat pat sıçrayan çekirgelerin çıtırdısı duyuluyordu. Zehra kokusunu nasıl almışsa almışü. Tarlaya yılan gibi kayıp gelmişti. Kaptan işinden başını kaldırıp, arkasma bakınca, Zehra'nın yirmi otuz adım ötesinde, kucak dolusu sapları, düzenli olarak birbirinin üzerine yığmakta olduğunu gördü. Kaptanın gözleri kan bürüdü. Tırpanı parmak larını ağrıtırcasına sıkarak, Zehra'yı biçmek üzere ona doğru yüriidü. Zehra güneşte parlayan yalın tırpanı gördü. Korkmak şöyle dursun, gülümse yerek, gözlerini hovardadan ayırmayarak salına sa lına ona doğru dimdik yürüdü. O zindan karan gözleriyle sanki yiyordu kaptanu Kaptan, «AUah belânı versin!> diyerek tırpanı bir yana fırlatıp attı. Hacer ninenin olup bitenlerden hiç haberi yok tu. Hacer ninenin bir mahalle ötesinde, biber dilli •Keskin Selma» adlı dedikodu ebesi bir kadın var dı. Herhangi bir dedikodu duymayakosun, elinde önemli önemsiz ne iş varsa hepsini yüzüstü bırakır, koşar havadiâ mahalle mahalle yayardı. Çoban kı zı Güllü Göktepe'de sığırları güderken. Hovarda Kaptan'la Zırt'.an Zehra'yı orada mağarada hemen hemen soyunuk olarak rakı tokuşturduklarını gör düğünü Keskin Selma'ya söyledi. Selma da bunu duyar duymaz fitasını kapınca kadıya turfanda hıyar yetiştirircesine fitasını yelpirdete yelpirdete, Hacer Bacı'ya seğirtti. O sırada Hovarda Kaptan se ferdeydi. Ama «O Kaitak Zırtlan Zehra» varmış ya... Hacer Bacı'nın öfkeden gözleri yuvalanndan uğ radı, «Ha anladım şimdi, Kaptan burdayken neden kimi yol, bir iki gün eve uğramadığuıı!» dedi. «Kal tak! Kaltaaaak!. diye söylene söylene fırtına gibi Zırtlan Zehra'nın evine fırladı. Evin kapısını çalmadı. Hacer kadın iki elini dayayınca, kapıyı çerçevesiyle birlikte alaşağı etti. tçeri bir yer depremi gibi daldı. Evde yaman bir kıyamet kopdu. Öyle berenarı patırdı filan deği!! Gürültülerin rütbesi olay dı, işte bu gürültülerin imparatoru sayılırdı Öyle ki mahallenin bütün bağlı eşek ve katırlan bağlarını koparıp kaçtılar. Az sonra Hacer Bacı de öfkeyle soluya soluya ve «Kaltaaak Kaltaaak» diye diye çıkıp gitti. Mahalleli öyle ürktü ki, kapıya yavaş yavaş sokuldular, kapınm kenarmdan başlarını uza tanlar, ötekilere «Zırtlanı kuşa çevirdi.» diye bil dirdiler. Gerçekten Zehra'nın birkaç tutam saçı, yedi sekiz de di«i eksik olarak, bir köfede yığılı bi rakıp: •Kaltaak. kaltaak», diye bağırarük evine dönen Hacer Bacıyı, evinin kapısının önünde, kocasının sefer arkadaşları yaslı suratlarla karşıladı. Biri ko casınm bavulunu, biri de yağmurlu havada giydiği denizci muşambasını taşıyordu. Hacer Bacı: « Hovarda nerede? Geliyor mu?» diye birkaç kez. çığhk çığlığa sordu. Cevap veremediler, dilleri tutulmus gibi. En gençleıi de nâsırlı elleriyle bir göz yaşını sildi, sonra kem küm ettiler ve kekelediler. Hacer erkeğinin bir daha eve dönmeyeceğini anladı. Çünkü Hovarda Süleyman Kantan'ı Antalya kıyılannda Kaledonya burnunda dalgaların alıp götürdüğünü öğrendi. Birdenbire akiını oynattı, hem delice gülüyördu, hem de sarsıla sarsıla hıçkırarak denizcilere, « Süleymancığımın lokması üç gün sonra mı, helvası kırklanmca mı pişirîlir?» diye soruyordu, yaşlarının arasmda. Denizcileıin kollarını sarsıyor du: «Söyleyin! Söyleyin!» diye yalvanyordu. Kora şuları koşmuşlar, onu güç zapdettiler. Bodrum'da birçok deniz dulları vardı. Hepsi de o kıyılarda bir daha göremiyecekleri erkekleri için y!»1ınıp çığhklar salmışlardı Sonrsları Ecel. deyip, boyunlarını büküp apışa kaldılar, ya da aptalla şıp canlı cenaze gibi işgüçlerine devam edekoydulardı. Bu dullarm gene evlenenleri vardı. Ama seyrek ti evlenenler. Bu dullardan ayrı olarak Hacer Bacı, birbıri ardınca başu.a yediği yaman topuzlardan akiını oynattı. Artık Zırtlan Zehra'yla denizi birbirine karıştırıyordu. Bir süre, deniz tni kaltaktı. yok«q o kaitak mı denizdi, işte bu iki nesneyi bir tünü ayırd edemedi. Ne var ki hep katı nasırdan yapıh Süleyman Reis'e «Ah pamuk gibi yumuşak Süleyman'ım. dediğine göre, Zırtlanın usunda pek yer tutmadığı anlaşılıyordu. Son olarak Süleyman Reis de dönüşü olmayan bir deniz gurbetine çıktı Ölüsünü bile deniz geri vermedi. Böylece Kara Hacer'in soy v>punun tüm erkekleri. O kaltaak.da boğulmuslardı Denize. açıtırken amma da dinc ve dipdiriydiler, ama hepsi de cenaze namazsız, günü gelince. üzerine çiçek asılacak bir mezartaşsız. cenaze alaysız, şimdi var. şimdi vok. ayrılıp gitmislerdi. Kara Hacer artık torunu Aüş'le bir başıns kalnışdı. Konu komşuya. «Bu kadar baba. koca. osul kayıp ettim. kala kala Alişi söstererek valınız şuncağız kaldı. Onu da o kaltağa yâni denize kaptırmamN derdi Aradan bi'ksc vıl secince artık kaltaktan pek söz etmez olmuştu. Ama dalealar kıyılara carpıp gürleyince. hevheyleri tutar. kınmdan çekilen yalın kılıç glbi. boyunca kin ve öfke kesilir, gözleri yeşil yeşil yanar.kapkara bir yas parçası. sanki denize karşı dikilirdi. Denize lânetler savurur. o kaltaSın başını kırmak için kaptığı tajı denize fırlatırdı. (A rkası var) Malkoçoğlu Konu ve resim: AYHAN BAŞOĞLU BUDIH KOPRUSU A N K A R A 06 25 06 30 07 00 07.05 07.30 07.45 08 00 08 05 0S.10 08 30 08 45 09 20 09.40 10.00 10.05 10 25 10.55 11.10 11 30 12.05 12 30 13.00 13 35 14 00 1415 15.1İ 15.20 15 40 lfi.40 17.00 17X5 17.50 19 00 19.25 19 50 19 55 2015 20.40 21 10 21.."5 22 05 22 25 22.45 23.00 23 25 23 55 34 00 Acılıs Droffram Günavdın I Köve Haberler Günaydır. II Haberler ve Hava durumu Sabah müziei Ankara'da Bueün Kiiciik ilânlar Sabah sarkıiarı Hafif Bat: müziSi F Türkân'dan Türküler Sabah konseri Arkası varm Ara Haberler ve K. ilânlar V Gürsel'den îterkılar Cesitli müzik N Ertas'tan Türküler K Tanrıkuttan sarkılar Konser Sa&ti S Gültekin'den Türküler Müzevven YıldızdoSan ve Nevzat Güver'den sarkılar Haberler. Resmi Gazetede Kadınlar T. sarkılar Nnrettin Camlıdjg dan Türküler Reklâm DroBramlsrı Ara Haberler ve K HAnlar M. Sevran'dan sarkılar Batı San'at müzifii Dinlevici isıekleri M. Türüne'den Türküler Ara Haberler ve K ilânlar Cor.uk Saati Reklâm Droeramları Haberler ve Hav= durumu N. Dadaîoslu dan Türküler Bir Varmıs Bir Yokmüs Türk müziei Dinlevici istekleri Veni Dünvalarda Yasıyanlar İtalva'da müzik Kadınlar T. Türküler Sarkılar ve Ovun Havaları Yeni Dİâklar Sevim Saer'den sarkılar Haberler Ünlü Solisüer. ünlü Orkestraiar Dan» muziei Günün önemli h&berlerinden özetler Drotfram KaDanı?.