Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
IKT ' 5 Agustos 1968 CUlMfflJRfYET Devrimci Eğitim SOrası Fakır BAYKURT jretmenlerimizin çoğunluğu tle Millî Eğitim Bakanlığı arasındjüa görüş arnUfinı belirleyen bir konuşma var. Bn konusau öğretmen Hakkı VALÇIN ile Bakan İlhami ERTEM arasında Kayseri'de geçmiştir. Hakkı YALÇIN'ın nEğitimimizde uygulanan metodlar çağın koşullarına uygun değlldlr. Bugürürü eğitim tarzımız, Ortaçağın kürsü eğıtimjdir. Ulusal eğitim sis^emine dönülmelidir» yollu uyarısına Bakan, Cumhufiyet'ijı biidirdiğine göre şu karşılığı vermiştir: «Eğitim ulusal olmasını istemekle, sanki eğitimimizin ulusal olmadığı anlatümak istenmiştır. Bu, ttmamen poütiktir... ögretmenler ulusal komıl&n savunacaklarsa, tüm imkanlar haardır; görevlerinden istifade etsinler, karşırmza çıksınlar.» turmuştur. Aitı yıldır Türk eğitim düzeni içerideki ve dışardakı çok önemli jreüşmeleri izlemeden 130 bin öfretmentni, 5 milyonu aşkın öğrenciyi, bütün halkı ve bu halkın ödediği vergilerle toplanan 3 milyonluk eğitim bütçesini geri bir tutum ve anlayışU yönetip gelmiş, yönptip ritmektedlr. Bakanlık görevini dofra dürüst yapıyor mu ki, Sğretmenier ve onlann loıruluşlan «ulnsal konulan» savunmaktan geri dursunlar, sadece ABC stnırlan içinde, tunıfa kapalı, gerçeklerc ve halka sırtı dönük bir eğitimin basit memurlufunu devam etsinler? Belirtelim ki, dunya defişmekte, yeni üretim, yönetim ve yaşama biçimlerine doğru hızla gelişmektedlr. öfretmenlerin huzursuzluğunu sâılece anlamak değil, dikkatle ve doğnı olarak dpğerlendirmek gerekir. Türk yüksek öğrenim sençliği, dısardaki yaşıtlarından daha haklı nedenkrden ötürii huzursuzluk içindedir. Gençlik huzarsuzlupınu ortaya koymuş, ne istediğini büyuk olfunlukla rnlatmıştır. BuRİİn susan, sessizliee jfeçen kitielerin yann da susacağmı ve sessiz kalacağım s namayız. Biz isterdik ki Bakanlık vv pılan uvarmaUırı dikkate alsın, vaktl geçmeden Milll Eği .m Şurası'm, objektif ölçfilerle toplavıp özrürlük idnde çalıştırsm, yapüacak işleri. alınacak tedbirleri ortava kovsun. Ama vapmamıçtır. Bu yüzden buçiin egitmenden p fesöre Kadar öfrctmrn coğunlu^unun rpsmi temsil orRanı olan TÖS, Eylül başında. dar olanaklanm harekete pcirorek «Devrimci Eğitim Şurası» nı toplamava karar vermiftir. Yurt içinde beayttzden fazla öğretmenin, *&• timclnin. dflsflnürün. ırençlik ve halk temsilcisinin katılacaih bu şuraya vurt dışından Russell ve Sartre gibi tanınmış filozofları da çasırmıştır. Gönfll, böyle aeır bir işi, TÖS pibi henüz dört yasma baamıj bir öğretmen kuruluşuna bırakmadan devlet olanaklanndan yararlanarak Bakaniığın fistlenmesinl isterdi. • •••••••••••••••••H« iiii •••a •••• İİİİ ssıı Trafik kazalannı % 65 nisbetinde azaltan madde bulundu Kavşaklardaki kazalar önleniyor Ha^ırlayan : Vecdi KIZILDEMİR un ftçtikçe artan tışıt sayısı, trafik konusunu günürauzün en önemli mesejelennden biri haline getirmiştir. Kalabalık şehirlerin trafik akısının sağlanması yanmda süratin ayarlanması da önemli bir yer kapsamaktadır. Bayram haftası mı? Mangal tohtası mı? Süleyman Demirelin AP TemsilcUer Meclisindeki dünkü konuşraasmı bazı gazeteler her halde alengirli olsnn diye eümle ciimle dizmişler. Hangi ülkenin Başbakanı böyle konuşur bilemem. Bay Demirel mısra mısra konuşuyor doğrusu; sabah ters tarafmdan kalkmış acemi sair gibi... Gazeteyi elime alınca bir okudum. bir daha okudum, gelın sizinle bir daha okuyahm, diyor ki Süleyman bey: • Neyimiz noksan? Yanlış olan nedir? Kusur nedir? Bunlara dair ortaya konmus müsahhas birşey yok. Öyle ise ne isteniyor? Hürriyetlerden mi bxınahnmaktadır? Rejimden mi şikâyet edilmektedir? Bunalanlar ve rejimden sikâyetçi olanlar kimdir? Fonksiyonları nedir? Sorumlulukları nedir? Keyfi idare mi var?» Siı böyle miistantik gibi durmadan sual soran Basbakan gördünüz mü? Biz ne gördük, ne duyduk. Söylediklerine daha doğrusu sorduklarına bakarsanız Bay Demirel bütün olan bitenlerden haberslz, sanki Ttirkiyenin dısmda Parlâmentonun uzağında yaşıyor. AP Ba$kammn «orulannt isterseniz Adalet Partisinin hosuna gldecek biçimde cevaplıyalım: « Neyimiz noksan?» Valtahi hlç bir şeyimiz noksan değil, her »eyünU tamam. Ağzımız burnumuza denk, dilimiz trampet çalıyor. • Yanhş olan nedir?» Hiç bir sey.. Yanlış olan hiç bir sey yok.. Her sey dosdoğru marangoz cctveli gibi... • Kusur nedir?» Aman efendim estağfurullah ortada bir kusur mu var ki'. Yahu. pek akılli kişl çiktı hu Süleyman Demirel... Biz itiraf edelim ki başlangıçta bir şeye benzetememiştik, küçümsemiştik, değerine gerçek pahasını bicememiştik. Acemllik işte. tecrübesizlik... Koskoea Johnsoıı. bir mârlfeti olmasa Demirel'i yamacma alıp beraber restan çektirir miydi Bizim is adamlarma: «Siz Süleyman'ı tutun. biz de sizi tutalım dlye fıslar mıydı? Bir kere çok sayın Siileyman Demirel'de öyle bir mârifct var ki kasıktan kacan paluze gibi divaloctan kaçmasını biliyor. iktidarl» muhalefet tartısmasını orta ojunu geleneğine tiirüyor: Ne dedin? Bayram haftası? Mangal tahtası mı? Bayram haftası... Haa.i. denıek mangal tahtası. Sonra alabildiğine de usta... Hani tsmet Paşa için «kulağını iyi kullanır istediğini duyar, istemediğini duymaz» derler ya, Süleyman Detnirel'in masallah mantığında bir sağırlık var. Meselâ delflleriyle Parlâmentoya getirilmiş ve rakam rakam ispatlanmıs tütün sömürüsünde Meclis görüşmesinin karşısına çıkmak, cevaptan kaçınmak, ve sonra da kürsüye çıkıp sormak: « Yanlış olan nedirT Ne isteniyor?» Vallahi öyle benim diyen kimse kolay kolay yapamaz bnnu.. Bay Sülevman Dcmircl'in bu yollardaki ustalığı öylesine gelişmiş ki lâyık olduğu kelimeleri kullansak şu yazımızı ne yazı işleri sorumlu tnüdüriimüz gazeteye koyar, ne de Basın Savcımız yakamızı bırakır. Toplum polisl üniversite öğrenei yurdunu basıp bir gend öldürdükten sonra kürsüye çıkıp: • Kendisini kabayı sananlar şıınu hiç bir zaman akıllarından çıkarmasınlar ki bu milletin sinesinde onlardan çok daha kabadayüar vardır..» diye konuşmak kolay mı yahu?. Hangi devietin Başbakanı konusabilir böyle? Hangi .mesuliyet mevkiindeki» kisi böyle lâf edcbilir? Ve gazetelerde her gün «keyfi idare»nin binbir örneği verilmisken, Danıştay keyfi hükumet kararlannı bir bir bozarken. uygulanmıyan Danıştay kararlan dağlar gibi dosyalara yığıhrken, ağzını açıp: « Keyfi idare mi var?» diye konuşmak kolay mı? Müslüman vatandaslar ellerini yüreklerine koyup düsünsünler, Hırtstiyan olanlar peygamberleri aşkına söylesinler. zmdıklar sevdiklerinin başına konussunlar: Anayasa rejimine her frün karsı çıkıp Anayasanın bağımsız kurumlarına her gtin hücum ettikten ve aynı konusmada Yüksek Seçim Kuruluna ağız dolusu hücum ettikten birkaç dakika sonra. kolay mıdır aynı kürsüden: • Rejimden mi şikâyet edilmektedir?» dlye sormak. Yok. yolr. Bay Süleyman Demrrel'ln bu yolda kâbına kimse varamaz, kimse bu usullerde elini tutamaz.. Bre Adnan Meuaeres sen meğer ne saf, ne kıymetli devlet adamı imissln? Süleyman Demirel Basbakanlık koltuğuna oturduktan sonra anladık bu rerçeği... Bozuk eğitim düzeni ^ " v ğretmenlerin ABC dışinda kalan konular» ^ ' karışmasını politika sayan bu görüş; sansız mahkeme kararlarına aldırış edilmeden, tıalâ ayakta tutuluyor. Öğretmeni sadece bir öğretim âlet' yaim bir m m u r aaymak, ne kadar sakıncalı ve tehlikeli bir anlayıştır! Bu kısır d8npenin dısına çikmnlan meslekten aynlmaya çağırmak asla ciddi bir tutum olamaz. Bugün öğretmen çoğunluğu Bakan 1 an ıribi düşünmüyor; ulusal konularla ilgileniyor; ulusal bağımsızlığuı, yurt çıkarlaruun, Ubii servetlerimizin kornnmasını, yurt koşullanna tryırun kalkınma yollannın bulunup 'zlenmeslni; gerilik ve yoksulluğnmnza sebep olan sömürüyle savaşılmasını önermeyi g8> rev sayıyor. Bu çörüşte olan 100 binden çok ö | retmeninin çekllip aktif poiitikava atılmas ve Bakanla savasması olacak i? midir? tstelik, lıtitün devrimci kişi ve kuruluslar pibi öğretmenIrr ve öğretmen kunıluslan da biliyorlar Id, bugünkü bunalım, bir Bakan sorunu olmaktan çok, genel bir yurt ve dünya sorunudur. Savasılacnk kisiler ve kurumlar, Bakan değil, onun ardında» U egemen sımflarla, sttrdUrmeye çalısılan bozuk dürendir. 6 Ana yollarda vukubulan kaza.îarla şehırlerdekilerin arasmda buyük d'eğişiklikler vardır. Şehir lerdeki kazalar daha zıyade, yıpranmıs yollar üzerinde yapılan âni frenlerde arabanın kayarak durmamasından ileri gelmektedır. Birdenbire durması gereken bir otomobilın frenleri ne kadar sağlam olursa olsun, yol sathı tutuculuk vasfını kaybetmisse, araba duramamakta ve kaza husule gelmektedir. Ö ğretmenler ilsOeomediti zaman, biralnn genel yurt sorunlannı, sadrce eğitim * o runlannm ne hale geldîğini de düşüneceğiz; Ç.ncukların, gençlerin ve vetiskinlerin eğitimi volunda ciddi tedbirler alımnadıği için okullar ve okol dısı kttltfir ve eğitim kurumları yeiersiz ve bakımsızdır. Bütün ytiksek öğrenîm lcunımlann'» komttnistlerie dolduğu gibl bir saplantı, devietin eğltim politikasını din eğitimindeıı fteçmiş personel hazırlamaya doğru kaydırmış, İmam • Hatip okulları bir yandan çoğaltıhrken, bir yandan da, dinci olmasa bile ona yakın bir yüksek öğretimin lise kesimini tutacak biçimde değiştirllmck isteniyor. Devlet kredilerini ve devietin yetistrdiği öğretim üyelerini kullanarak daha çok 5z«l okul açılıyor; bali vakti yerinde ailelerin çoctıklan için geniş olanaklar yaratıhrken, yoksnl aıle çocuklanna perişan ortaokul, lise. sanat enstittisü kapıları ile İmam . Hatip okullan kalıyor. Nitekim büyüklerln çoeuklan da İmam • Hatip okuliannda değil. yurt içinde ve dışında durumu iyi olan okullarda yetiçtiriliyor. UNESCOVa firmiş de%letlerden biri oldnçtımuı halde, onun 1967 de aldıği bir karara gdre, ulusal eğttnn poittikammn öğrttmen kurul'iflannca saptamaası terekirken, resmi öğretmen kuruluslan horlanıyor. hattâ Bakanın derimivie «Sapık ideoloji kurulu?ları» sayılanık, efithn l*izenimiz onlann yaratıcı, iyileştiricl katkıianndan yoksun bırakılıyor. Mahallede çocuklann «tek kale» dedi^i bir futbol tiirünii uyfrular eibi, kimseye sorup danı«madan, bozuk efitim dttzeni, 130 bin kişilik öfretmen kitlesine. 5 milyonrtsn çok ötrenciye ve bütün halka kabul ettlrUmrk isteniyor. Amuclar ve konular ufün önce, mevcut durumu genel koşnllar ieinde eleştlrmeye, abnacak olitik ve yönetsel tedbirleri bulmavı, Türk toplumunu yeni amaçlara vardıncı ejtitim bicimini saptamaya eerek vardır. $imdi pek çok kimse. basında, okulda, ailede, alanda egitim raformu. eğitim devrimi diyor. Bu nedir ve nasıl yaDilacaktır? tlkeleri, amaçlan, metodu, ulusal tercihleri belli mldir? Aynotılara inilmedikçe, tutulacak yol ışıtılmadıkça. bütlin didişmeler verimsiz sonuçlanacaktır. B Unutulmuş bir yasa limlzde 104.1933 günü çıkratş 2287 n n l ı bir yasa var. Buna B»re, «Cumhurtyet Maarlfinin terbiye ve tedrisata taalluk eden işlerinde» üç yılda bir yetkiH egitimei ve düyünürlei'n toptanarak komılan Incelemesi ve «karara bağlaması» gerekmektedir. tltd 1939 da açilmı; olan Millî Egitlm Şflralannın sonuncusu da 196! de toplanmıstır. Aradan iki sdralık bir sUre ffeçtifri halde Bakanlik sırf yukanda belirtiien yaniiş ve tehlikeli anl*yta yüzünden şura telcne^ini unutmuş ve unot E Bizim dört, çok çok beş pün sürecek şuramız, aaajhdaki konulan inceliyerek kararlar alarak ve öneriler ortaya koyacaktır. Şura çalısmalarını renel bir redaksiyondan ıceçirip basmak. büfOn ügililere yaymak da vapılacak ifler araaındadır: 0 t'lkemizin temel çelişkileri ve bu çrlişkilerin eğitime etkileri. A Geri kalmıs ülkelenle eiitim sorunlan ve devrira ihtlyacı. A Türk kiiltü.' ve eğitiminde empervalist etkiler. O Kapitalist dfiz^nde. nzellikle ülkemitde eğitim kurumları ve Işlevif. biçimleri (Vakıflar, yabancı olnillar. özel okullar, dısa dönük üniversiteler. işbaşında eğitim, kurumlarda eğitim durumlarının elestirilmesi), A 19fil Anayasasında devrimci eğitimin kökleri, f | Türk esit'm devrimttın amaclan, tlkeleri, metodu ve ulusal tercihler, A Türk toplumunun ihtiyar duyduğu yeni eğilltı ve kültür kurumları. <î| Öğrencilerin temel ihtiyaçlan, Q Eğitim devrimini perçrkleştirm^de ve tnphımu yeni amaçlara ulaştırmada sivasal re toplumsal kurulusların iıllveceği yollar (pldnlama. finansman. vönetim). % Köv EnstltülrH uyrulamasmdan cıkan sonuclar. (H Ülkemizin teknolojik açıimi kapamak için eğitim kunırnlsrımızi nasıl düzenlemeli ve çalıvtirmalınz? A ftiretmen vetistirme, öğretmenin örgfitlenmesl ve füvenliği. Her konuda bir kisi yada bir eldp çalısarak hirer «Bildiri» hazırlavacak, komisyonlar, karar ve önenleri fenel kurulun tartısmasına ve oyuna tunulacaktır. | ilhassa ka'abahk aehirlerin | yol kavfaklannda bu tip kazalar daha fazla vukubulmaktadır. Meselâ Londra'daki trafik kazalarının Vo70'i yol kavsaklarında cereyan etmektedir. Trafik SHEIXGRİP M^DDESÎ MEVCUT YOLUN ÜZERİNE tNCE BİR SATIH ışıklannın yanıp sönmelerine bir AIİNDE SERİLİYOR an için cfikkat etmeyen bir soför arkasmdan gelmekte olan ar»balann akordeon eibl birbirlerine Kirmelerine sebep olmaktadır. Hele olayın cereyan ettiği noktadaki yol, tutuculuk vasfını kaybetmiş ise daha sık kazayt sebebiyet vermektedir. B Kazalarııt % 7Q'i Elektrokardioffram tarihe karı iiyor Yolların tutuculuk vasfınm kaybolmasını önlemekle kaza nıspetlerinde de büyük çapta düsü» olacağmı düşünen arastırtcılar nihayet buldukları Shellgrip isimli bir madde ile bu mahzuru ortadan kaldırmışlardır. % 65 lik düsüş ondrada bilhıssa yol kavşaklarına 20'şer metre örtıüen Shellgrip âni olarak fren yapan arabalann kaymalarını önlemis ve bu noktalarda vukubulan kaza miktarında %65 bir duşüş saglamıştır. K L albin ve kalbe açılan kan damarlarımn çahşmasmı görmek içm, yepyeni bir sistem geliştırılmektedir. Bu yeni metodda, radyo aktif elemanlardan yararlanıimakta ve uzmanların tabıriyle «Radyo isotop angıokardıyogram» lan meydana getirilmektedir. Meydana getırilen angiokardiyogramlarla kan dolasımmın tüm anatomik aynntılan açık Sonuç Avnı madde ile kaplanan asfalt yolların çabuk eskimeleri de önlenmiş bulunmaktadır. Shellgrip kışın soğuktan çat'ayan, yazın sıcakt»n eriyen asfaltm kısa zamanda bozulmasını önlemektedır. Bu madde ile kaplanmıs olan bir asfalt yol, normallerine nazaran bir misli daha dayanıkh olmaktadır. Ayrıca sıvı bir madde olan Shellgrip çok çabuk bir sekilde kaplanabilmektedir. Bilhassa büyük şehirlerdeki tatbikatı trafigin çekildigi saatlerde büyük bir süratle yapılabilmektedir. ÇÖP çıftlıgı ünyanın büyük schlrlerinin karşılaştığı en ciddi problemlerden biri de tonları bulan ve dağlar boyunca yükselen şehır çöplerinin yok edümesı meselesıdir. California Üniversitesi mühendisük öğretmenlerinden birisi olan Samuel A. Hart .Çöplük çiftliklerini» tavsiye etmektedir. Bu şekilde, açık bir arazıye dökülen çöplerin mikroorganizmler tarafmdan yok edilmesi saglanmış olacaktır. «Çöprük Çiftlikleri» nde meydana gelecek olan gübre, mahsül yetiştirmek için kullanılmayacak, bilâkis «Biyolojik bir yakıt» olarak bu çöplerin meydana getireceği organık mikroplann yardımıyla çöplerin kendi kendılenne yok edilmesi sağlanacaktır. Hart, bu işin hep ayni yerde yapılacağını ve şımdi kullamlan usul olan çöplerin «atılarak ortülmesı» sonunda daima yeni çöplüklere ihtiyaç gösteren usulün tamamen aksi olacağmı söylemiştir. Hart. «tlk olarak, çöp çıftlığinın şayanı arzu oldugıınu tespıt etmek ıçin yerinin seçilmesi, bu sahaya konulacak çöpün nııktarı ve çöplerin ne kadar zamanda yok edilecegi. bunlann nasıl sulanacağı ve meydana gelecek asidın nasıl kontrol edilecegi konulan hususunda bilgi sahıbi olmak gerekmektedîr» demektedir. evrimci Eğitim Şurasmı desteklemek, basının, bütün devrimci kisilerin, kurulusların, unutmadan ekleyelim, MU1I Eğitim Bakanlığının görevidir. D gözle görülerek ıncelenebilmektedir. Doktorlann bu yeni metodla sağlayacaiclan bılgiler, aynen rönt gen teknigiyle de elde edtlmektedır, fakat yeni sistem, röntgende beliren bazı sakıncalan yok etmektedir. Meselâ, kalb yakınlarına uygulanacak bir röntgen alma ışleminde kullanılacak olan boya, hasta üzerinde bir takım aksi tesirler meydana getirebilir. Bu boyalar • Radyopaque» olmalı, yani röntgen ışınlanmn aralanndan geçmesıne müsaade etmemelidir. Böyle olduğu takdirde boyanın gölgeleri röntgen filmi üzerine düşmekte ve kalb civarının ve damarlannm etrafı bu boyayı ihtiva eder hale gelmektedir. Mamaafih bu boyalar bazen son derece ters etkiler de meydana getırmekte, şok veya mide bulantısı yaratmaktadır. Yeni metodla ise, son derece zararsız miktarda radyoısotoplar techetium 99m seklinde kateterlerle kelb boşluklarına veya damarlara enlekte edilmektedir. Technetıum 99m'in yaydığı gamma ışınları hastanm kalbinin üzerine yeıleştirilen scintillatıon kamerası tarafmdan tespıt edilerek, mevcut kristal göstericıde tüm gamma vuruşlan tek tek çızümekte ve bir televizyon kamerasında gösterilmektedir. Technetium 99m, kalb ve kalbe yakın damarlarda dolaşırken yaydığı gamma ışınlan türlü kalb bozuklukianmn teşhisinde gereken anatomik ayrmtılan ve Uolaşım şekillerini açık olarak belırtır. Dolaşım sistemi içindeki technetıum 99m, gamma ışınları ile. mılyonlarca minıcik ışıklann yanıp sönmesi seklinde çalışmakta ve vücudun içınin siluetini lesim halinde çizmektedir. Neticede elde edilen radyoisotop angiokardiyogramı, sesfoto bandına alınarak detaylann analizi içın arnı edildiği kadar tekrar tekrar kullanılabilir. Bu lşlem için pek az miktarda technetium 99m kullanılmaktadır. Hastanm radyasvondan etkilenmesi de asgari derecededir. Techn»tium. normal olarak cigerler ve normal solunumîa vücutten atılmaktadır. ••••••••••••••••••••••••# Turkîye'nin En Büyük Költör Mecmuası Hayat TARÎH MECMUASI Ağustos Sayısı Çıktı Bu * sayıda t\ • Kulelİ Lisesİ On binterce Türk »ubavının feyz aidıgffrfan yuvasının tarihi • • # » • • •»»• • • • • • • • • • • • • • •• • • »»» • • • • • • • • • • • 1 SECRETARY VVANTED Experienced tecretary t>"pist, *with CaUeu (kaites) p.a^. Tunus Caddesi 50/6 Ankara Telephone 17 66 27 or 12 75 05 during ofice hours. Referenees reaired. perfect english and Turkish, Apply to Mannesmann Sümerbank Boru Endüstrisi T.A.Ş. Müdürlüğünden İyi Almanca bilen bir Yüksek Makina Mühendisi veya Makina Mühendisi faz tecrnbeli olabilir) Enaz 45 sene işletme tecrvbesi olan iyi Almanca bilen bir Yüksek Makina Mühendisi veya Makina Mühendisi alınacaktır. Çalışma sahası ilgi verici olan bu iki kadro için bajarı halinde ilerleme imkânı mevcuttur. Almanya'da fiilen çalısmij olmak tercih sebebidir. Şimdilik yalnız yanlı müracaatta bulunulması rica olunur. Adres : P. K. 5 fZMİT • Rüşvetçiler Eski Türklyt'dekrrOşvttçllerln Ibret'vericl hikftyelerl (HERİŞ: 2086/9226) Diyarbakır Levazım Âmirliği Saiın Alma Komisyon Baçkanlığından: Lerazım AmrrlijMnln !htiv«ei oltn tsaSıda etnst, miktan munammen bedelt re eeçiei temlnatı vazılı vivecek maddelPrtnln kapalı Mrt usulıi tle fhaleleri hlzalftnnda vazılı (rtln ve saatte Sat Al Kom. Bsk iıftınd» »aoılaraktır Evsaf ve Sartnamesi tSTArTBUt ANKARA Levngım ^mirllklerirMie fförüİPhtHr thaleve eirsceklerin Teklit W«>ktTiDlannı ihaie saatirKJen bir saat önce Komisyon Baskanlığtna vermelerl, Postadaln gecikmeleT kabul edilmea C İ N S t Karour 2 Tanesi K Sogan Miktan M BrtieH G. feminatı 2250.00 n . 4T50.0O Tl. 2940 00 Tl thale tünü ve Saati M.8 19fi8 14.B.19R8 \SA 19S8 10. 10.30 10. IMMMIIIIIIM»MMM< (Rsklâmcüık: 2973/9194) • Kennedy'lerin Kaderi fki evlAdını »ulkastlerde kaybcden Du me«hur •ilenln hlkaya»! Edirne Valiliğinden 1 Edirne Müzesi 1968 1969 yılı lnfaab i»i 2490 »ayılı Kanun hükümleri dahilinde kapalı zart u»ul0 11* 29.71988 tarihinden ilibaren yirmi gün müddetle ekılltmeye konmustur •i tşin birinci keşlf bedeli (600 000) Ur. olup geçict t«minatı "27 750.) liradır. S thale 22.8.1968 Persembe günO saat 16.00 da Millî Eğitim tnsaat Ihale Komlsyonu tarafmdan yapılacaktır. 4 Bu işe a» sartnameler sdzlesme projesi ve eklerl Müze Müdürlüğu ile Milll Eğitim Bakanhğı Eski Eserler ve Müzeler Genel MiidOrlüğünde görülebilir. 5 îsteklilerin Resm! Gazetenln 12.8.1967 eün ve 126T2 savıh nushasında intıar etmis olan tEksilöneler» ljtirak Yönetıneliğinin 3. maddesinde belirtilen: A Müteahhltlik karnesi faslı) l Asgsrt 400 000. TL. rutarında C gurubtı müteahhitlik kamesi B Calısma tasansı ve teçhizat bildirisini (örnek 1 v* la> C Sermaye ve kredi lmkânlannj bildiren raall durum bildirisini (örnek: 2 ve 2a.) D Teknik personel bildirisini fömek: S) E Dilekcenin verilişi tarihind» elinde bulunan îılerl bildlrir taahhüt bildiristni förnek: 4>, dilekcelerine ekliyerek, resmi Util günleri hariç ihale tarihinden en geç altı (temiz altı is fÜBÖ) sriin evvel Milll Eğitim Bakanlığı Eskl Eserler ve Möreter Genel Müdiirlügüne müracaat ederek YETERLİK BEU3ESİ almalan şarttır. Oilekçelere belgeler ve beysnnameier eklenmesl meeburiyeti sebeplerlyle telgrsfs yeterllk belffesl talebl kabul edilmez. S tst'kliler, teklif mektupipnna yeterlik belgeei, TJearet Odası vesikası ve teminat mektunlannt ekliy*rek, •kslltm* uatinden bir «aat evvel fnşaat thale Komisyonun» makbuz mukabilinde veımeleri lâzımdır Portada vukubulacak gteikmaler kabul •dilmez. : 22815/9215) İ Lî N Vilâyetlerimizin Tarihi: Niğde, Kütahya, İzmir ve Elâzığ Daha birçok jni, çok renkli tablolar naşredilmamiş jravürler 100 sayfa 250 kuruf 24 cü Milletlerarası Filibe Fuarını (Bulgaristan) ziyaret ediniz 22 Eylül1 Ekim 1968 AVRUPA, ASYA, AFRIKA VE AMERıKA KITASINDAN 40 OAN FAZLA ÜLKE İŞTIRAK ETMEKTEDİR. TEKNİK VE EKONOMIK IŞBİRUĞİNIN MİLLETLERARASI BULUŞMA YERİ DOĞUBATI TİCARETININ EN ÖNEMLİ MERKEZ! FUAR SIRASINDA SOZLEŞMELER YAPMAK VE FAYDAU IŞ TEMASLARl KURMAK İÇİN UYGUN FIRSATLAR (Ba*in: 30868/9195) ( Moran : 1772'H2211 San : 1252 (Basın: 22084'9207) < L , 1 A1LAS SINEMASINDA \ Bugün Matinelerden İtibaren Renklı Türkçe Sinemaskop . A. İzmir Levazım Smirfi^i 4, No. lu Sat. Ai. Kom. Ba«;kan!:^ndan: 1 tımir HÜV» ESitim KomutanlıSı ihtiyacı için 1 kalem Plexıglaas ü Levha malzemesi satınaluıacaktır 2 Kesif bedeli 16 064 llra olup geçiei teminatı 1.205. liradır. 3 fhni, kpr«l) zarf usulfıvle 15 Aftustos 1968 per»emlie «îinii ssat 11 de vsoılsosktır 4 * « i f V P cr.r»nameİCT tstnnbul Ankara Levazım ÂmıriiKlerinHe ve Komiayondjı her *ün eörülebilir 5 T«liplerin teklif mektuplannı ihal» «atinden bir »aat »vveüne bad^r Kornisvona vermeleri »»rttır 6 H«r tüılü o'ikme kabu! edilm»» İBasın: 23078/821Î) SiNBAT GORDON MITCHELL BELLA CORTEZ Searslar: 12.00 2.15 4.30 6.45 9 İS ••••••••••••••••••••••»•. ••4 Radar Re'clam: 768 9224 Dr. KEMA1 ÇAĞLAR Irtraı XoUan *e leoas&l UaMalıklan MBtrhatıattı Gaiataaarav l\ımacibMi bok N a U UCuı Apt Saat 10 1 2 n ıs • m Tei; 44 ı« se (llancülit): 7S82/9189) *K It'H Tarık i KIRBAKAN «'«•n "»a* »e £flhren HaMaiıkian Mötenaaaım Istıkiaı Cart HarmaUtap) No. i« r e ı : 44 ıc ra