19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 Ağııstos 1968 CUMHURİYET SAHİFE ÜÇ «Rumlar enosis isliyor; fakaL.» BÜGÜN Dubçek'li kadro Moskova'da ün Moskova'dan gelen haberler, Çek buhranında yeni bir safhaya girildiğini ortaya koymaktadır. Bu haberlere göre, Moskova'va Sovyet liderlerivle buluşmak için giden Çek Cumhurbaşka• Svoboda'ya ,orada bulunan Dubı cek de katılmıştır. Tttz karası işgalin başladığı günden beri hayatı ve akıbeti üzerinde çeşitli söylentUer çıkan Dubçek'in, «Şimdilik», hiç olmazsa sağ olduğu böylece anlaşılmıştır. Dubçek'in Moskova'ya gönül rızasnla gitmediği muhakkaktır. Fakat yolculuk sartlan ne olursa olsun. Çek halkının kaderi üzerinde perçek yetkili bu önderin sağlığı, buhrana eğilenleri bir ölçüde rabatlatacaktır. Ancafc Dubçek'in hayatı kadar önemli ve ondan daha hayati konu, Moskova'da devam eden g'jriismelerdir. Hatirlanacağı gibi. öncrki jrün Cumhurbaşkanı Svoboda Çek halkma bir «giiven» mesajı yayınladıktan sonra Moskova'ya gitmişti. Yamna, Dubçek aleyhtan dört Cek yöneticisini de alan Svoboda, Moskova'ya «24 saat içinde dönmck üzere» gittiğini açıklamıştı. Svoboda'nın görevi, işgalcilerle Prag'da başlattıği RÖrüşmeye, Moskova'b liderler seviyesinde devam etmekti. Makarios Helsinki muhabirimize Kıbrıs buhranı hakkında özel demeç verdi Hürol BİLAL BASINDAN ekosıovakya'ya saldıran Ruslara katılan dört komünist ordusu, uydu,ar arasmda karşılıklı güvensizlik tohumlannı ekmişlerdir. ÇeKOslovakya'nın işgali ile, Doğu Avrupada yeni ve daha zor bir dönem başlamıştır. Doğu Alman, Polonya, Macaristan ve Bulgar ordularımn ou :sgale katılmalan ise uydular arasında güvensizlik tohumları ekmekten başka bir işe yaramayacaktır. Çünkü son olay ile, Rusya'nın ıstediği v3kit bu uyduları birbirine karşı kullanabilecegi anlaşılmıştır. hftdiseler arasında Çekosiovakya da gittî. ihayet Ruslar Çekoslovakyayı komünistliği korumak bahanesiyle işgal et tiler. Bir gece yarısı Rus tanklan ve zırhlı arabalan pe"5lerine kattıklan Leh, Bulgar, Macar ve Doğu Alman btalariyle Çekoslovakyamn kuzey, doğu ve güney hudutlarmdan girdiler. Zaten avuç içi kadar yer. Çarşamba günü de büyük şehirleri ve devlet dairelerini işgal ettiler. Çek millî liderlerini yakaladılar.. bağınp ça ğıran çocukları ve kadmlan mitralvöze tuttular.. öldürdüler, yaraladılar.. ve şimdi Rusya için, Tavariş Brejnef için.. bilhassa dünyanın en menfur ve sevilmiyen adamı olan Alman murtadı ülbricht için artık Çek meselesi halledilmiştir. Rahat uynyabilir.. eğer yaptıklan cinayetlerden içleri sızlamazsa.. Evct!.. Hepimiz Çekoslovakranm kurtulduğunu sanmıştık. Yalnız uzun koşu dünya şampiyonu Za> topek ki meşhur 2.000 kelimelik Çek protesto mektubunu imzalıyanlardandır o bir Fransız dergisine verdiği beyanatmda: Ruslar bizi rahat bıraknuyacaklardır, demiş. Bir de büyük Fransız yazarı Raymond Cartier, Çeklerin, Rusyanın vesayetinden kurtulamıyacağını vazmıştı. Haklı çıktı.. Şimdi ne olacak? Dünya ne diyecek?. Dünya mı?.. Başta Birleşml? Milletler denilen beynelmilel dedikodu ve palavra müessesesi olduğu halde hükümetler bu hareketi ayıplayacak, vah vah! diyecek ama parmaklarını ovnatmıvacaklardır. Macarların başına gelen Çeklerin de başına geldi. 15 milyon Çek şimdi içlerindeki bir kaç hainin vardımı ile en karanlık bir zulmün içine düşeceklerdir; ama şartlar Macaristan faciasının vukua geldiği günlerin şart lan değildir. Bütün Batı Avrupa ve kısmen Balkan komünistleri Ruslann bu hareketlerini açıkça kınamışlardır. Dünya efkân da ba sefer daha sert tepkiler göstermiştir. Ruslar bunun bövle olacağını bile bile vapmıslardır. Acaba şimdi sıra Romenlerde midir?.. Rus komünizmine kafa tutup ondan ayrılmış olan Mareşal Tito n » düşünüyor?.. « Ruslann bu son derece kaba ve isabetsiz olan hareketlerinin, Rus politikasına karşı dünyada mevcut olan mukavemeti ve bir ara gevşemiş görünen soğuk harbi arttıracağı ve NATO devletlerini saflarını sikıştırmaya sevkedeceği muhakkaktır. Bundan herkes ve bilhassa Ruslann zarar görecekleri aşikârdır. Ne var ki tuttuklan yolun başka çıkacak yeri yoktur. Eğer Ruslar Çekleri bıraksalardı arkasından Polonyalılann, Macarların ve bilhassa Doğu Almanlann ayaklanacaklan bekleniyordu.. bunu hem kendileri, hem Batıblar biliyordu. Dünyada hâlâ mevcut olan telc eıııperyalist memleket Rusysdır. Başka miUetleri boyundunığu altında tutan tek imparatorluk Rusyadır. Rusya hâlâ Çarlık devrinden daha geniştir, daha kuvvetlldir ve daha haristir. Bu niyette olan bir devletin dostu da olmak zordur, düşmanı da. Komşusu olmak ise hayli nazik bir dunımdnr. Çünkü Rusya komşularuıın Iruvvetlenmesinl istemez ve mutlaka komşusunun bahçesinden biraz yer almayı kendi selâmeti için. mahsulünü almayı saadeti için lüzumlu bilir. Misal vereyim mi?.. Finlandiya Ne kötülük gelirdi Finlerden. Harb açtı ve toprak aldı.. şimdi de aldığı yerleri eski sahiplerine kiralıyor. Baltık memleketlerini, Estonva. Letonya ve Litvanyayı tamamen zapt ve Uhak etti. Artık bunlann adı, sanı yok. Polonyamn mühim parçalanm kendisine ve Almanyadan bazı yerleri Polonyaya kattı.. Almanyanın yarısını ayn ve tam nşak bir idare altında kendine bağ Iadı. Çekoslovakyayı işgal etti. Macaristanı kanlı bir hacamattan sonra peyk baline getirdi. Romanyanm şimalinde büyük bir kısmı kendi topraklanna kattı.. Yugoslavyaya, hududu olmadığı için bir şey yapamadı.. bizden de Kars'ı, Ardahan ve civannı istedi.. vermedik. Gözü vemediği için zorla almadı. Ve şimdilik vazgeçti. Rus tehlikesi valnK bizim tehllkemiz değil, bütün Avrupanın ve Batı âleminin müşterek tehlikesidir. NATO bunun için kurulmuştur ve NATO'nun mevcudiyeti Ruslann daha da genişlemesini önlemiştir. Sanmavm ki; Varşova Pabtı, NATO'va karşı knrulmuş bir cephedir. tste eördünüz! Varşova Paktı, Rus peyklerinin Rus boyundunığundan knrtulmalarına karşı knrulmuş bir bekçi ktıvvettir. Çekoslovakvamn işgalini o kuv vetler vapmıstır. Vani Varşova Paktı kuvvetleri. kendi iç asayişini korumak için Ruslann uyduları ile birlikte kurdukları müşterek polis kuvvetidir. Ruslann kendi kuvvetleri buna yetmer mi?. Yeter de artar bile! Ne var ki hem kendi kuvvetini başka cephelerden çekmemek, hem de siyasi suclarına kendi esirlerini de ortak etmek avrı bir kurnazhktır. Yoksa bu pevk ordularına Ruslann da pek itimadı yoktur. Ve onun içindir ki Varşova kuvvetlerinin Başkumandanı Rus generali Yaknbovski'dir. Çeklerin isteklerinden hiri de Varşova Paktı tfuvvetterine sırasivle pakt generallerinden hirinin nöbetleşe kumanda etmesi idi.. aldılar cevabını.. .\llah memleketimizi korusun!. B. FELEK D Senator Mc GOVERN Senatör Mc CARTHY Şu satırlar yazıldıği ana kadar Svoboda Moskova'dan dönmemiş, bu arada görüşmelere Dubçek'in de katıldığı ve böylece Moskova toplantısının uzayacağı anlaşılmıştır. Görüsmelerde hangi noktaya vanlacağı sorusu, muhakkak ki gtiniin düğümünü de meydana getiriyor. Sovyetlerin, Svnboda, Dnbçek ve yine işgalin başında tutuklanan Başbakan Çemik'e teklif edebilecekleri hususlar ortadadır: (T) Çek reformist hareketi ba!>lamadan önceki duruma dönülmesi istenilebilir. Yani sansüriin yeniden koyulması, aşırı eleştirilerden vazgeçilmesi fcibi... <Tl Yugoslavya ve Romanya aracılığı ile girişilen yeni Dofu Avrupa bloklaşmasına son verilmesi talep edilebilir. (?) Batı Almanya'ya yönelen bir dostluk akunının, Varşova Paktı politikası duvarlannı asmaması şartı Ueri sürülebilir. Kısacası, Moskova liderleri, Bratislava'daki anJaşmada Çeklere tanman bazı özel durumlan geri aldktan sonra, bu anlaşmayı yeniden Dubçek'in önüne sürebileoeklerdir. Ancak durumun farklı vönii şlmdi masada oturanlann fiili iktidara sahip bulunmamalarıdır. Anlaşılan, dfinya kamu oyunun tppkisine kulak veren ve bu arada kendi bloklan içinde doğacak yeni bir çatlaktan endişeye de kapılan Sovyet liderleri, utanç verici hareketlerini tatlı bir sona bağlamak çabasına girişmişlerdir. Ne varki, bu tatlı son, Moskova kadrosunun dilediği biçime sokularak kadar kolay görüşte olamayacaktır. Gerçi işgal, Dubçek ve yardımrtian için bir sürpriz olmuştur. İşin bu noktaya dayanacağını bils»'?rdi. «sosyalizmi liberalleştirme» çabalarını muhakkak ki daha ihtiyatlı ve ağır bir tempo içinde vüriitürlerdi. Ama pakt ortaklarının ikazı, bir tecavüze ve işşale dönüştükten sonra, Dubçek kadrnsunun peri dönmesi nasıl mümkün olabilir? Bir tehdidin varhğını arkasında daima duyacak Dubçek, Moskova'ria şartlan kabul edip işgali sona erdirse bile, artık eski reformcu Dubçek olacak mıdır? Ve en önemlisi, Moskova, fiilî dıırum yarattığı şu günlerde Duhçek kadrosunun yardımına gerçekten ihtiyaç duyacak mıdır? Bütün bu sorulann arasında gö'.jelenen yeni bir durum da, baştan beri «mukavemetçi» olarak görünen Cumhurbaşkanı Svoboda'nın tutumu üstüne düşen şüphedir. Bir garip işgalin etirdiği bu gariD görüşmelerin sonucu da, sanınz ki ilgi çeldci olacaktır. Şimdi de Romanya'ya yöneldiği anlaşılan son tehlikenin endişesi içinde bu giinü de geçirmek durumundayız. (DIŞ HABERLER SEItVİSİ) ŞİKAGO Partinın Başkan adayını seçmek üzere yarın burada toplanacak olan Demokrat Kurultajinda. Johnson'ın adı yenıden dolaşmaya başlamıştır. Teksaslı Demokratlar, Demokrat Parti Kurultayında, Başkan John son'u yenıden Başkan adaylığına seçmek için harekete geçmişlerdir. Teksas eyaletinin Kurultayda 104 oy'u bulunmaKtaclır. Şu anda resmen adaylık koyan üç adayın nabız yoklarnalarına göre, oy durumlan şöyledır: Humphrey 340, Mc Carthy 475, Mcgovem 35. Bir adayın ilk turda seçilebilmesi için 1312 oy alması lâzımdır. KARIŞIK StSTEM Demokrat Partinin Milli Konvansiyonu ayni şekilde basit olmayacaktır. Şikago'da yapılacak Konvansiyona, 3.099 delege katılacak, fakat delegeler ancak 2,622 oy verme yetkisine sahip olacaktır. Bir aday oylann çoğunluğu olan 1,312 oy ahrsa seçilebıiir ve Başkan adaylığını kazanır. Fakat buna rağmen 1,550 delegenin desteğıne sahip olsa da adaylığı yıne de kazanamaz. Bu tamamen Kanşık bir durum arzedıyor. Matematik bakımdan 3.099 delegenin, her biri oy verdiğine göre, 2,622 oy vermesine imkân yoktur. Demokratlar bazı ahvalde yarım oy kuilanmaktadırlar. Meselâ, bir eyalet dört delege gönderİT, fakat ancak bunlann üçünün oy verme hakkı vardır. Bu delegelerden ikisi yarım oy kullanabilirler ve ikisi de tan) oy kullanır. Bu sıstem, demokratlann partinin sadık adamlanndan çoğu DEMOKRAT KURULTAYI YARIN TOPLANIYOR Mblotof Hubert H. HUMPHREY hatıralarını yazdı; fakat yaymlamıyor MüSKOVA (a.a.) etkili kaynakların verdikleri bir habere göre, dünyada yazılmış en ilginç tarihi hâtıra tamamlanmıştır. Hâtırada, Rus ibtilâl hareketinin basındanberi geçen 60 yıl içinde önemli hemen her olav, ve DoçuBatı ilişkilfrinin gelişmesinde önemli bütün sırlar ve herkes tarafından bilinen olaylar anlatılmaktadır. Fakat geniş bilgi veren kitap muhtemelen hiçbir zaman yayınlanmıyacaktır. Zira hâtıralar, 78 yaşındaki eski Sovyet Başbakanı, Dısişleri Bakanı, Komünist Partisi Sekreteri ve Politbüro Üyesi Molotof tarafından yazılmıstır. Molotof, Bolşevik ihtilâlinde 1917 yılında Petrograd'da Bolseviklerin iktidarı elc geçirdikleri sırada önemli rol oynayan askerî ihtilâl komitesi üyelerinden hayatta kalan birkaç kişiden biridir. Yarım asırdan daha uzun bir devri anlatan hâtıralar, 1906 danberi geçen Sovyet Komunıst tarihini içine almaktadır. O zaman, asıl adı Skryabin olan Molotof 16 yaşında, Komünist Partisine yeni katılmış, bir öğren ci idi. Daha sonraları Sovyetler Birlığinın kurucusu Lenın ve onun yerine geçen Stalin'in itimadını kazanmıştır. HELStNKİ, Hâlen İsveç'te bulunan ve buradan da Roma'ya gidecek olan Makarios. gazetemize verdiği özel demeçte: «Kıbrıs'ta ekseriyete hâkim olan Rumlar bazı avantajlara maliktir, fakat Türk Romanya lerin azınlık olduğunu söyleyemem demiştir. Romanya, Varşova Paktı üyeleri arasında özel bir duruma sahiptir. Başkan Kosesku'nun, ülkeyi savunmak için halk ordusunun kurulduğu«Ada'da kimin azınlık. kimin ço nu açıklamas:. Rus, Romen dostluğundaki son çöküntünün işaretidir. ğunluk olduğunu söyleyemem» diyen Kıbrıs Rum lideri, Fin HüBir zamanlar. Romanya da, diğer Doğu blok üyeleri gibi sadık bir kumetine son durum hakkında bil Scvyet uydusu idi. gi verdiğini de açıklamıştır. İkinci Cihan Savaşından sonra, Ruslar ülkede bir komünist rejiml kurmuşlar ve Romanya'nın savaş sırasında Almanya tarafında döğüştüFin radyosundan bir gazeteci ise ğü gerekçesijle, memleketin petrol, tahıl gibi ürünlerini uzun bir süre Marakios'a «1966 da radyomuza Esömürmüs'.erdir. Oysa, Romanya sonra taraf değiştirmiş ve Almanlara nonisten yana olduğunuzu söylekarşı savcşırken 170.000 askerini kaybetmişti. miştiniz. Şimdiki durumunuz nedir?» sorusunu sormuş ve şu cevaFaka' Romanya, Gheorghe Gheorghiou Dej'in liderliğinde yavaş bı almıştır: .Ekseriyetteki Rumlar yavaş ve gayet ustalıklı biçimde Moskova'dan uzaklaşmaya başlamıştır. Enosisi istiyor. Fakat her istenile1958 yfhnda Dej, Rusları son birliklerini de Romanya'dan çekmeye nin elde edilmesi mümkün değilikr:a etmış ve 1961 yılmda ise, Kruçev Ue Komekon'da iş bölümü konudir.» sunda şıddetli bir mücadeleye girmişti. Ruslara göre, Romanya, Komekon içinde, Sovyetlere ve Kuzeydekl Makarios'a sorulan diğer sorudişer komünist ülkelere gıda maddesi ile kimyevl madde, yetiştirmek larla alınan cevaplar şöyledir: için, çab.ılanm tanm ve kimya endüstrisi alanlaruıda yoğunlaştırmalı SORU: Politikacı mı yoksa din idi Buna karşılık Dej, Romanya'nın türlü alanlarda sanayiini geliştirmeadamı mısınız? Yoksa yarı yanya si gerektijı fikrinde idi. Nitekim, Romenler, Tunanın ağzındaki Galati'de mı? çeiık endüstrisini kurmuşlar ve Fransız İngiliz konsorsyomundan bu CEVAP: Yan vanya diyemem proje içm llızumlu malzemeyi sipariş etmişlerdi. ama: sonunda Başkandan ziyade Sonraları, Dej'in çeşitli alanlarda endüstrileşmek konusunda biraz Başpiskoposum diyebilirim. ileri gitrigi belli olmuştur. Sınaileşme çabalan lüzumundan fazla yayılSORU: Türkler Hükumette namıs ve er.düstrileşme nisbeti her ne kadar Ool2 gibi yüksek bir orana sıl temsil edilecekler? ulaşmışsa aa, üretim ve tüketim gelirleri düşük bir düzeyde kalmıştır. CEVAP: Görüşmemiz gereken ft< Fakat De.i'in politikasımn ana hatları, 1965 yılmda ölümünden sonbir husustur; ama onlara cşit hak \ ra da muhafaza edilmiştir. Kimya endüstrisi daha çok Fransız ve İtallar vereceğiz. |f ya'dan alman makinalarla geliştirilmiştir. Gıda üretimi artmışsa da, yeKıbrıs Rum lideri. «Kıbrıs prob j? mis ve ec gibi gıda maddeleri çoğunlukla trenle Münih'e gönderilmiş ve lemi şahsen düşünülürse basittir. h Alman pazarında satılmıştır. Gerçi makinaların Batıdan alınması oluşuBcynelmilel demokratik prensipler ( mu, Batı mallarınm daha iistün kalitede olmalanndan ötürü normal dahilinde problemi çözebiliriz» \ lcabul edilfcbilir. Fakat Dej ile onu izleyen Kosesku, işin politik yönünü demiş ve barışı kuvvetle ümid et ., cte hiç bir kez akıllanndan çıkarmamışlardır. Bu politikanın sonucu tığini belirterek demecine son ver ? oiarak geçen yıl Romanya'nın dış ticaretinin yalnız ob47 si Rusya ve dimiştir. Jj ğer komeiîon üyeleri ile idi. Oysa 1965'te bu oran oo6O idi. Ülkenin geMakarios, îskandinav ülkelerin 'İ çen yıl Satı Almanya ile olan ticareti ise, °,ol2'ye ulaşmıştır. Boylelıkle, Romanya Rusya'nın muhtemel bir iktisadl baskısma karden sonra gıdeceği Roma'da, sür f; gündeki Yunan Kıralım görecek l | şı hazırhklı bulunmaktadır. Halk ordusunun kurulması ise, Bükreş'in •M «Herhangı bir Sovyet saldırısına karşı ülkeyi korumakta azimli olduğutir. ys nu» göstermektedir. € c Blokun geleceği Y Türkmen: «Gerginlik yeniden pallak verehilir» dedi Kosta DAPONTE bildiriyor ATINA Türkiye Büyükelçisi llter Türkmen, Yabancı Muhabırler Derneği'nin şerefine verdiği yemekte konuşmuştur. Kasım 1967 deki Kıbns buhranının son anda bir felâketten döndüğünü, fakat, bu buhrarun faydalı sonuçlar vererek ilgili taraflar arasındaki gerginliği azalttığmı söyleyen Elçi, buhranın realist bir şekilde atlatıldığını ve taraflara Kıbrıs sonınuna daha yapıcı bir açıdan yaklaşmak imkânı verdiğini Uâve etmiştir. Türk Yunan ilişkilerinin hâdiseli geçtiğini, fakat, aradaki ihtilâfların daima tıalledilebileceginin anlaşıldığını ekleyen Türkmen, «Sadece, düşmanlık dcğil, fakat, görüş aynlıklan bile Türkiye Ue Yunanistan'a büyük giiçlükler çıkarmaya kâfidir» de miştir. Aslmıla Ruslann Romanya'ya saldırmalan, şimdilik, pek ihtimal da| hilinde değildir. Sovyetlerin Çekoslovakya'daki durumdan kuşkulanmalannm nedeni, bu ülkedeki iktisadl reform ve Batı ile ticaret dileği ddçil, fakat politüt liberalizasyon akımı idi. Oysa, şimdiye dek Romanya. biı Ortodoks komünist ülke olarak kalmıştır. Her ne kadar partinin politikası türlü kitaplarda eleştirilmişse de, henüz ülkede bagımsız bir basm ve muhalefet kurulması cereyanlan görünmemektedir. Bu bakımdan Sovyet liderleri muhtemelen Romanya hastalığının, çpkoslovakya hastalığı gibi bulaşıcı olmadığı kanısında olup, bu mem]e'cete müdahaleyi düşünmemektedirler. Buna rağmen, Romanya liderlsri her ihtimale karşı hazırlıklı bulunmak istiyorlar. Yugoslavya Bükreşteki yöneticiler, 1948 de, Rusya'dan kopan Yugoslavyayı kendüerine ömek olarak almaktadırlar... Çekoslovakya'ya yapılan saldın, Yutfoslavlarda büyük tepki uyandırmıştır; gerçi Rusya'mn kendilerine cle saldıracağma inanmamaktadırlar. Fakat böyle bir saldırı vuku buldugu takdirde 20 yıl önce uyguladıklan stratejiye başvurabilirler. Bu stratejiye göre, Tuna ovasındaki Belgrat ve Zagrep gibi büyük kentler Rus saldırısına karşı korunamayacağından, Yugoslav ordusu ülkenin GUney ve Bstısma çekilip, Sovyetlere karşı gerilla savaşı yapacaktır. Fakar Yugoslavya, Rus nüfuz bölgesinin dışında olduğundan ve Batılıların bu ülkeye karşı yapılacak bir Rus saldırısına hiç bir zaman izin ve:mey»cek]erinden, bugün durum çok değişiktir. İktisadî açıdan problemin incelenmesine gelince: Yugoslavya 1949 dan beri, ticaretinin büyük bir kısmmı Batılılarla yapmıştır. Böylece, Ruslann bu ülkeye uygulamaya çahşacakları bir ekonomik baskı pek etkili olmayacaktır. ... Ve Kruşçef... Stalin'in ölümünden sonra, Molotof 1953 yılıncfa ortadan kaldırılan Polis Miidürü Beria, eski Başbakan ve halen Kazakistan'da bir elektrık santralında müdürlük yapan Malenkof ıle birlikte bir Triumvirlik kurmuştu. Molotof, Stalin'in cenaze törenindeki üç konuşmacıdan bin olmus ve o sırada, karısı Pauüna Zhomchushina, Stalin'in arkasından açlamıştı. Bundan dört yıl sonra Molotof iktidar oyu nuna girişmiş ve simdiki Polit büro, o zamanın Parti Prezidyumundaki çoğunluğun yardımı ile Kruçef'i parti Hderliğinden indirmeye çahşmıştı. Fakat Kruşçef hepsini alt ederek en yük sek id'areyı kendi eline almayı basarmıştı. Kruşçef ilk zamanlar, Molo tof'un komünist hızmetlerini unutmadığı için olacak. kendisıni Moğohstan Büyüke.'çıliği, Vıyana Uluslararası Atom Komisyonu Sovyet temsilcıliği gibı gö revlere tayin etmiş, fakat daha sonra Komünist Partisinden çıkarmıştı. Bu hâtıralarda, Bolseviklerin iktidara geçışlerindin Lenin ve Stalin devirlerinde iktidarın kuvvetlendirilmesı sırasında şımdıye kadar bilinmeyen pek çok ayrıntı bulunmaktadır. Bolşevik ihtilâlinden artakalanlar arasında sadece Molotof, Hit'er Staflin paktından önceki fiizli müzakereler, Sovyetlerin Batılı ülkelerle ittifak kuruşu ve Tahran , Yalta ve Potsdam konferanslarının perde arkalarında, neler cereyan ettiğini dünyaya anlatabilecek kimsedir. Aynca Çinle Sovyet'.er Birliği arasındakı anlaşmazlık ve şimdiki Sovyet liderleri hakkında da Molotof'un kitabında bilgi bulunduğu tah min edilmektedir. Fakat sadece zaman, yarım asırdan uzun bir süre olaylann görğü tanığı olan bu kimsenin hatıralarınm gün ışığına çıkıp çıkmıyacağmı gbsterecektir. !••»•••••••• • "^i ... Ve diğerleri 1956 tecrübesinin de gösterdiği gibi, Macaristan gerek coğrafl durumu ve gerekse küçüklüğü bakımından, bir Rus saldırısına karşı direnebilecek güçte değildir. Doğu Almanya'da ise çok sayıda Rus birliklert bulunduğundan, bu ülkede en utak bir liberalizasyon akımına bile izin verilmeyeceği muhakkaktır. Bulgaristan ise şimdilik bir meçhuldür. Ülke, coğrafl bakımdan Rusya'dan, Romanya aracı ile aynlmıştır. 1965 yılında daha mü11 bir politika izlenmesini dileyen bır grubun tesebbüs ettikleri hükumet darbesinden beri Sofya'da sükunet hüküm sürmektedir. Fakat aynı paralelde yeni bir darbe teşebbusünün yapılması her dem ihtimal dahllindedir. Polonya'nın durumu oldukça kanşıktır. Halen ülkede, Parti sekreteri Gomulka ile milliyetçi komünistler arasında politik mücadaie yapılmaktadır. Kasımda toplanacak olan Parti Kongresinde, milliyetçi Komünistlenn ağır basacakları sanılmaktadır. Bu grubun eğilimi muhtemelen içerde sert bir politika, dışarda ise mümkün olduğu kadar bağımsızlık olacaktır. Polonyalılann sınırlanru koruyabilmek için Rus ordusuna ihtiyaçlan vardu. öte yanda, 1956 yılmda Gomulka iktidara geldiğinde, Ruslar önce ülkeye müdahale etmek istemişler, sonra Polonya ordusunun savaşacağı belîi olunca bu fikirlerinden caymıslardır. Böylece, Polonya ıle Rusyî arasmdaki ilişkiler, histen yoksun, kuru bir işbirliği temeline dayanmaktadır. Çekosiovakya olayı muhtemelen Rusya, Polonya Doğu Almanya, Macaristan ve Bulgaristan arasmdaki iktisadl ilişkileri pek etkilemiyeceko tir Her ülke ticaretinin 'o6O ından fazlasım diğer komekon üyeleri ile yapmaktadır. Gene her ülke diğer komekon ülkelerinden teklif edilen malların dunya pazarlarındakiler kadar cazip olmadığını anlamıştır. Netıcede. her ülke en iyi mallannı nakit para karşılığmda satmakta ve sncak geriye kalanlannı, komekon ortaklarma göndermektedir. Sonuç olarak Doğu bloku için Çekoslovakya'nın işgalinin siyasî neticeleri muhakkak ki iktisadl sonuçlanndan çok daha önemli olacaktır. Tbe Financial Times nu Konvansiyona göndermek arzusundan doğmaktadır. Her iki büyük partinin millî komiteleri her eyaletin Konvansiyona kaç delege göndereceğini tayin eder. Aralannda bazı farklar olmakla beraber her iki parti de Konvansivon delegelerini her eyaletin TemsiltUer Meclisi ve Senatoya volladıkları üye sayısı esasına göre tayin eder. Her eyalet Senatoya iki üye çönderir, fakat Temsilciler Meclisi üye sayısı her eyaletin nüfusuna göre değismektedir. Demokratlar Konvansıyonlanna Cumhuriyetçılerden daha £azla delege göndermektedirier, çün kü Demokratlar esas oy'dan ayn olarak, bir evvelki Demokrat Parti Başkanlık adaylığı seçimlerinde (1964) her evaletten atılan 100.000 oya mukabil bir delege çıkarmaktadır. Hakiki oy veren delege, partiye ve eyalete göre seçilmektedir. 50 eyaletin üçte ikisinde delegeler parti mekanizması içinde, ya komiteler, yahut da eyalet konvansiyonlannda seçilirler. Diğer eyaletier Başkanlık için ön seçimler yaparlar ve bu ön seçimlerde ber partive kavıtlı olanlar arasında delegeler seçilir. Şukran TÜLÜMEN LÜMEN üe Ibrahim KESKIN Ç (DIŞ HABERLER SERVtSt) SAYGON Vietkong'un önceki gece başladığı büyük taarnız devam etmektedir. Vietkong «Intihar Komandolan» ile Amerikan deniz piyadeleri arasında, gece yarısından sonra Da Nang şehrinin eteklerinde patlak veren kanlı çarpışmalar bütün gün boyunca devam etmis ve iki ateş arasında kalan siviller arasında önemli can kaybı olmuştur. Saygon'a ulaşan haberlere göre, Vietkong roketleri, Vietnamh çocuklann oynaştığı bir mahalleye düşmüş, Amerikan piyadeleri ise, Da Nang'ın dışındaki Cam Le köyüne ağır silâhlarla ateş açmışlardır. «Tet» taarruzundan bu \ana patlak veren çarpışmal^rın en kanlısı olan dünkü olaylarda en az 81 Vietkong çetesı ıJe 15 Amerikan askeri ölmüştür. Amerikan Komutanlıgı 49 deniz piyadesînin de yaralandığını bıldirmiştir. Cam Le köyünün varı yanya harap olmasına yol açan çarpısmalarda kaç sivilin öldüğü belli değildir. Tüzlerce Idşi evsiz kalmıştır. Vietkong, Saygon'un hemen kuzeyinden Da Nang'a kadar çıkan bir şerit üzerindekı bütün önemli merkezlere saldırmıstır. öte vanda, Saygon'dan 208 kilometre ve Kamboç sınınndan sadece S kilometre uzak olan küçük Duk Lap kampını dün sabah erken saatlerde 1.000'den fazla Kuzey Vietnamh sarmıslardır. VEFAT Borçka Tüccarlarından Hacı Mu<=tnfa Dızdar'ın vefakâr psi, ^^e?dı Şeherinin kayınvaldesı Süreyya Seherinin kıymetli annesi, Celâl, îsmet, Kikrive, Rabiye. Naciye, Sabri, Rafet Dizdar'ın yenşelevi; Osman, Kazım, Erol, Keskin, Zehra, Nevin, Pervin Feridan'ların halâlan 24/3/1068 tarihinde Hakkın rahn>etine kavuşan herkesçe sevılen Emine DİZDAR'm cenazesı 25'8/S68 pazar günü öğle ııama7ipı müteakıp Borçka Camiinden kaldırılacaktır. Allah rahmet eyleye. AİLESİ Sayın doktor ve eczacılara ANTIASID'ADSORBANGAZ GIDERICI WAN1ED Civil ENGİNEER Applicants should have a fair knowledge of englishlanguage and wonking experience and be willing to aceept assignment in Diyarbakır. Apply in person to: Chief of Turkish personnel the rumpane company, inc 20 Bilir Sokak, Kavaklıdere ANKARA (Heriş Reklâm: 2258 9953) •*»••••«••' Mehmet BARLAS Çorlu 24.8.196S . •• o. c o «~<» alujel PIYASAYA VERILMİŞTİR O.E.V.A75ANAYI ve ÎİCARLjr A.Ş. 1 Çocuk Hekimi Cumhuriyef 3951 Dr. Ahmel Akkoyunlu 23/Eylül/1968 tarihinden itibaren hastalarını kabule başlayacaktır. (Cumhuriyet: 9941) hoş lezzetli çığneme tablet, fort© SAYIN MÜŞTERİLERİMİZE: Bankamızın kuruluşunun 44. yıldönümü münasebetiyle 26 Ağustos 1968 Pazartesi (yarın) bütün şubelerimizin kapalı bulunacağını arzederiz. ••••••••••••••••••••»•••••••••**•••••*»< | mensucat santrarila.9. ! ELEMAN ARIVOR • • TURKİYE İŞ BANKAS1 A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜK Yeni Ajans: 4751 9928 • O J Şirketimizin muhtelif kısımlarında istihdam edilmek üzere J • askerliğini yapmış, TekstiJ Miihendisi ve Mensucat Sanat Ens • ^ titüsü tnezunu elemanlar aranmaktadır. ^ ^ İsteklilerin : Kazbçeşroe, Demirhane Cad. No. 126 da kurulu • • Fabrikamıza şahsen müracaatlan rica olunur ^ • • • • • • • • • • • • • • • • • •• • • • » •••••••••••••••••»•••4 Erol Yayınevı: 64 99W Feneryolu. Bağdad Cad. j J56 No.lu i k ı katlı kdşk boş S olarak telefonu ve bır dö • nüm bahçesıyle acele satılık • tır. Müracaat: Içındeküere. S Tel: 36 28 04 ! Reltlâmcıük: (3204) 9940 Cumhuriyet 9942 S A T I L 1 K K Ö Ş K i
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle