Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHİFE DÖRT CUMHÜRtYEt Bir yörük de. «Hükumet netsin ?»diye söze girdi gelimi. Millete serbestlik iyi deşünmek gerek. Et fiatları arttıkça, yiyen azalıyor. • Düşündüğümüz için diyoruz ya. Fiatlar neden artıyor. Bizi sıktıklarından. mal azaldığından. E, yoksullar ne yiyecek. Taş kınğı mı? Madem o kadar düşünüyorsun yoksulları. Senin halin vaktin yerinde. Geçtiğimiz köylerin önünde, birer koyun dağıtsana yoksullara. Olur mn öyle şey? Madem olmaz, neden söz karıstırıyorsun? Bunun kim oldnğuna biliyor muyuz? Belki muhalif. Biz bundan iyi hükümeti nerde buluruz? Herkes sizinle birlik olmak zorunda değil ya. Bunun üzerine ben dayanamadım. Oknman yazman var mı senin? Var... Bu söz üstüne, cebimden Anayasa'yı çıkardım. Al bakalım. Var mı yok mu kendin oku. Maddesini ben söyleyeyim. Sen okuyuver. Sıkıntıyla baktı çevresine. Son ra çobana döndü. Elindeki fene Meğer toprağı varmış... Röponaj: EROL TOY eçe kilimin köşesinde tfeminden beri oturup bu konuşmaları dinleyen, esmer, ,ıi adam, «İyi emme, hükfimet tsin» diye söze girdi. Toprak istersen, dilekçe ve• sıraya gireceksin. Çöl diye Jenmiyor bizim ağalar. Topı çöl mü olnrmuş. Veriyor e. Geçen yıl gidenler becerikçıktıysa, toprağı iyi işemeyip ttıyea, bn biz de batacağız de• defil ya. Ağlamayan çocuk meme vermezler. Biz nem hümetten bir şey istemiyoruz. m sıkıntıdan söz ediyornz. tngi Anayasa kannnn maddeıde yazar hükümetin kendiliıden iş yapacagı? Hükümetler niye görev alır:. Yurtdaşlann tfertlerini çömlemek için değil mi? Angara'daki Hükümet, nern bilir bizim bnrdakj derdimi Bilmek görevidir. Buna götedbir almak da... Olur mn hiç. Bize serbestlik rse, gider adamın malına zar veririz. Elbet sıkılayacak. 9İ vermeyecek. Hem hükümeı isteği, bizim yerleşmemizdir. Ot bitmez topraklara mı? Toprak olur da ot bitmez i? Çalışır bitiririz. Bizden öncekiler? Dedim ya. Onlar beceriksiziş. tş bümezmiş. Hem ben saı bir şey söyliyeyim mi kardem. Benim resmimi de çekme, lemin resmini de. Eğer hüküetten resim cekilecektir diye ir emir getirirsen, o zaman başı. Ben toristlere bile resim çekrmiyorum. Nerde kaldı sana îktireyim. Olmaı mı? Olur elbet. Olur ya, neden ;n başka ağız konuşuyorsun. oksa yörük değil misin? « Has bir yörügüm hem de. Bakma sen o'na. Yıllar var ki göçtü... Toprak edindi. Yirmi dönüme yakın toprağı var. Şimdi kırk koyunu kaldı elinde. Boş. Bizimle birlikte yaylıma götürüyor. Yok. Elbette o da konnsacak. Ama, neden kendinizi kötülüyor. Serbest kalsak ziyana gireriz dedi. Gerçek mi bu? Belki muhalif Y ine aynı adam atıldı. Girmeyiz tabii. Girmeyiz de, benim demem söz işaretleyerek, Yol göster bana. Gidip yatavım. uykum geldi, dedi. Üstelemedik. Saat, akşamın dokuzuna varmıştı. Ve keçenin çevresindekiler esnemeye başlamışlardı. Avşar aşiretincfen Mustafa Buhurcular söze karıştı, eskiler anlatılınca. Hani bir türkü vardır: «Bnhnrcnlar atar atar vuramaz. tnce Memed dumanından duramaz» der ya. Iste o türküdeki Buhurcular benim babamdı. Beş kazalı Kadıkızıogluyla birlikte eskiya yakalamak görevini almıs. Daha sonra da. Kuvvayı Milliyeye yazılmış babam. Dinar, Haydarlı, Müdürlük önlerinde Yunanla çarpışmış. Sonradan maaş bağlayıp, madalya vermek istediler. Almadı. Benim devlete yiik olmaya gereğim yok, dedi. Geçinip gidiyorum. Yeter ki, atalarımız zamanındaki çibi «Dağlar Bizim» olsun. Olmadı. Bu günleri görmediği de bir bakıma iyi ya. O kır bekçisiyle, koruma memuruyla hiç geçinemezdi. Basımıza bir dert gelirdi kuskusuz. ri Yörükler arasında vuruşmaktan kaçanlar oldu mu Yunan Savası sırasında? Bizim bildiklerimiz arasında yok. Ege bölgesindeki Yörükler tümüyle katıldılar savaşa. Katılmamak mümkün mü? Eskiden efeler bizim en has konu|umuzdu. Sonra o efelerin çofu da bizdendir. Bir beyden, hükümetten canı yandı mı dağa çıkardı Yörük. ölfip öldüresiye vuruşurdu. Şimdi geride kaldı o günler. Çok geride. Efelerin çogu Yörük olunca, akrabamız sayılır. Bir haber saldılar mı, yiyecek, giyecek neyimiz varsa kostunırduk. Savaşta da öyle. Efeler nerde, biz ordayız tabii. Haddinse geri dur. Gücün yeterse, karşı çık. öyle zamanlarda insanın ömrü, bir mavzer namlusnnun ucundaymış. Vurdun vurdun Yoksa gittiîinin resmidir. Ne yapabilirsin? Köprülerin altından sular geçer. yine de değişmez hiçbirşey... yünden olduğu için. sıcacık tutuyor kişiyi. Gökyüzünde yıldızlar ve bir hilâl bakıyor. Hemen yanı başımda koyunların tıpırtısı. Geviş getiren, ters döken ve işeyenler var aralarında. Bir yanm ay şeklinde çevremi sarmışlar. Dalmışım. Gece yarıyı bulurken. koyunların çanı tıngırdadı. Çobaaiarın onları süren sesi yankılanrfı sessizlikte. Ve beş oğul babası Ahmet Ali Yüreci'nin çatlak sesi fısıldadı kansına. Beni kuyruklu (Akrep) soktu. Acıyor mu? Ya'a ya'a... Koyunlar uzaklaştı. Tekrar »essizlik kapladı çevreyi. Saat dört olduğunda, tüm çadırlar ayaklandı. Göçme hazırlığıydı bu. Kalktım. Hemen yatakJarı topladılar. Baktım, genç kadınlardan biri baba ocağında süt kaynatıyor. Diğer kadınlar, durmadan çadır topluyor, kazıkları söküyorlar. Çadırlar indirılip, rfürüldüğünde, kıyıda geviş getiren develer ıhtırıldı. Hamutlan vurularak, yük ler sarıldı. Yükler sarıldıktan sonra, hamutla devenin arkasına bir yastık uzatıldı. Evin en küçüğü yastığın üstüne yatırılıp. bir yor ganla güze'.ce kundaklanıp, bağlandı. Ve sonra daha güneş doğmadan yola düştü Yörükler. Yol üstünde fotoğraflanm çekmek üzere beklediğimi görünce, yanıma sokuldu Ahmet Ali Yüreci. Ya, işte kervan kalktı Bey. Gördügün, duyduğun gibi yaz. Yaz ki, bakarsın bir yüreği yumuşak, isimizi kolaylandırır. Yok sa bilin ki, daha fazla kalkmaz bu kervan. Hele ben ölünce sanırsam hiç kalkmayacak. Oğullar benim göçmemi bekliyor olmalı. Gayri bende de yaş seksene yakın... Kaç yıl daha dayanırım. Emme hakları var. Çekilir dert değil sıkışıklık. Biz Yörükler bagımsızlığa alışmışız. Sıkıyı gördük mü, olmuvor. Yaz işte bunları. Yaz ki, bir umut buluna . Denizli asfaltının üstünde, uğurladım onları. Sarayköy yönünde uzaklaşırlarken, tzmir'e gidecek otobüs ge^di. E.1 ettim. El ettiler. Otobüse bindim. Ayrı yönlerde uzaklaştık birbirimizden. Muavin, bir onlara, bir bana baktı. Bunlar bu yılın son Yörükleri. Ötekiler yaylaya vardı bile, cîedi. Beni akrep soklu aat. 21.30'e gftlirken, tümü kalktılar. Hemen oracığa. keçenin üstüne bir yatak attı çadırın küçük gelini. Ahmet Ali Yüreci'nin torununun kansı. Sonra yorgan ve kilim verdi. Onlar yatınca, ben de uzandım. Yatak, yorgan ve kilim tüm S SON İST4NBÜL 06 J5 06.30 06.50 07.00 07.05 07.30 07 <5 07.50 00.00 08.15 08.45 09.00 09.15 09 .'5 09.50 10.00 10.05 10Ü0 10.40 11.00 U 45 12.00 12.10 12.25 1240 13 00 13.15 l?.3O 14.00 14.15 14.">0 14 4i 15.00 15.05 1520 16.00 16.15 17.00 17.05 17X0 17 50 19 0C 19.30 19.35 19.50 20.00 20 <=0 21 00 21.10 21J0 22 00 22.45 23 00 23.05 16.55 17 00 17.30 Î8 00 18.30 19.00 19.15 1? ÎO 20 15 21.00 21 30 21.45 22 00 23.00 23.30 01.00 Acılı« VP Droeranı Kuranı Kerlm Saz eserieri Köve haberler Günavdın Haberler v c hava dururau Istanbul'd» bucün K. İlânUr v e hafif müzik Hafıf B«tl müziti Üsl>üdar Mnsiki Cemlyetl An) scloiarı Ovıın havaları Ev icir Kfmar, sololatl Saz eserlfri Ara haberler Müzlfcallerden R R'fter. sarkılar Arkası varın Sııbah kon«eri S. GöiSüsten n r k ı l a r Ara haberler v e ilaalar C. C. Cieek'««n t u r k ü l » Kücük Orkestra N. Sipahiden sarkılar Haberler. Resml Gazete A. Üstün'den sarkılar Rrklam Droeramları Acarpil Orkestrası A. Ediboekıdan sarkılsr N Divitcioilu Orksstrası Asık Dalmi'den devlsler Ara haberler Coouk bnhcesl Y»z okulu Radvo ile r«n«vzca Ooera konseri Ara haberler Erkekler Taslı Köv Odası Reklâm rroeramlarl Haberler v e hava d u r u m u Kücük İlânUr Ö Kale'den carkılar DinahlAk » h b e t i Acık oturum Türküler cecidi 34 saatin olavları ve iiinlar Füvükataman'dan sarkılar Bir koncerto Reklâm Drocramları Haberler Caz müzifci Özetler uroffram v e kaoanıs İST.VNBL'L İL RADYOSU Acıhs ve Droeram DiskoteSimlrden Kücük konser Genclere miızik Senfunik müzik Hafif müzik Radvo ile İncilizce Ak«am konseri Cer.elerle beraber Odr, müziH I.ifiler v e Ozanlar Hafif mü7ik Gece konseri Caz müziei Hafif Batı müziî» Procram v e kapanu 89 (Divan edebiyatında). 7 Tersi ta, bir erkek adı. «hâtııa» dır, bir sıfat takısı, moYUKARIDAN AŞAĞIYA: törlü mavna1 Son derece kaba ve anlayışnın yarısı. 8 sız aptal kişi. 2 Büyük şair (iki Çevrilince en söz). 3 Bir çoğul takısı. herhangeriye kalmıj gi bir isteğinin olması için evliyayarışçınm haya nezirde bulunma hareketi. 4 li böyle tasvir Yüksek cinsli maddeden yapılmış olunabilir. (Bir durumda. 5 «Suratmdan düşen «>dat ve bir bin parça olur durumdaki savaşta sözi, birdenbiele geçirilmi? düşman askeri (iki re. 9 «Ziya söz). 6 Kedilerin mart ayın DfinkO «wılın»eanıo retçisi bol» mâda üzerinde gezdikleri, altın nasına iki söz. SOLDAN SAĞA: 1 Kocasız kalmış bayan <iki söz»v2 «Çok güzel cinsten bir çeşitı. baston yapmaya mahsus ağaç nev'î» anlamına iki söz. 3 «Pırıl, pırıl parlar durumdaki dört ayaklı üzerinde çalışılmaya mahsus yazıhane» mânasına iki söz. 4 Asya kıt'asındaki bir çölün adının yarısı, bizim gazetenin yayınlandığı kentimizin adının iki başı. tersi ayılara konut olan dağ kovuğudur. 5 «Hastalardaki fazla olmıyan hararetler» karşılığı iki sözün çoğul şekli. 6 İki kişi arasında bir hafıza yarısı oyunu yapılırken kullanılan tavuk kemiği. 7 Lâboratuvarlarda kimyagerlerin yaptıkları işlerden, böyle tavuk rüyada kendini arpa ambarında görür. 8 Çevrilince düzineden iki eksik sayıda tâbir anlamına iki söz belirir. 9 No S X Çadırlar indirilip dürüldüğünde, kıyıd.ı geviş getiren dcveler ıhtırıiflı Dişi Bond MODESTV BLAISE ikfno gîh. AtÜ / 1 + l t z / 'J / • •<• / •• • 2. | / | X + X % •• 7 T 4z. S• DONKÜ BULMACANIN H A L L E U I L M I S SKKLÎ NAStL HALLEDİLECEK Yukandakl rakamlı bulmacada «»dece 4 tane anantar (ipucu) ve 8 tane sonuç vardır. Boş kalan 12 karenin içine 1 den 9 a kadar uygun birer rakim koyarak ve toplama. çarpma, çık»rtma, hölme işaretlerine dikkat ederek soldan satğa ve yukandan aşağıya bulmacada gösterilen sonuçlan bulunuz. vaktinizi alır ama, boş vaktinizi hoşça peçirmiş olursunuz. GartH "PREÎORIfl fllUSI Thierry binbaşımn anlatüklarından fena ha'.de korkmuştu. Onun kahkahasına uymak için tebessüm etmeğe çalışıyordu. Bu adamların kokusunu bir kilometreden aldığımı söylüyordum ya... Ne ise, Joubert'in gonel kurmay başkanı beni tebrik etti. Monoklunu çıkarmış itina ile silerken: Her halde onlara büyük bir yardımda bulundum ya... diye ekledi. Binbaşım, bu Schroeder'i her halde tevkif ettiler... Westland'ın bürosunda... Zarfı verdiği adamla yüzleştirüince olay apaçık ortaya çıkmış.. Bizim akılsız kuş da pusuya düşmüş. Galiba şimdilik Punda Maria hapishanesine gbtürmüşler. Muhakeme edilinceye kadar orada bekliyecek. ölüme mahküm olup asılacağını eklemeğe tabii lüzum yok... Thierry kendini tutamıyarak: Asılmak ha... dedi. Karlsburg tavana doğru dumanlan üfledikten sonra: Tabii.. dedi, asılacaîc.. Bu domuzu kurşuna dizmek ona fazla önem vermek olur.. XXI DİŞİ ASLANIN İNİNDE Guilledieuze bu konuşma sonunda perişan bir halde odasına dönmüştü. Etemek James'in haber verememesi tevkil edilmesinden üeri gellyordu. Şimdi artık bütün fâcianın nasıl cereyena ettiğini anlıyordu. Casuslukta tecrübesi olmayan zavallı genç kendini suçustü yakalatmıştı. Sözde asker kaçağının ihanet ettigi besb»lli idi. Savaş halinde, hapis süresinin bile uzun sürmesine imkân yoktu. Kurtuluş ümidi olmayan bir ölümdü. Mahkeme toplandıktan yirmi dört saat sonra ceza infaz edilecekti. Thierry iki günü Patricia'ya nasıl haber vereceğinl düşünerek geçirdi. Birden cepheye gönderilmesi, genç kıza bu kötü haberi vermekten çok daha iyi idi. Buluşacakları perşembe günü randevusuna gitmemek için sebepler aradı. Fakat geçen her saat, James'i ölüme daha vafclaştırıyordu. X X X X Vakit gelince kararlaştırıldığı gibi Grütinerin evine doğru yolaldı. Bütün sabah yağmur yağmıştı. Sokak ıslaktı. Bulutlar arasından sızan güneş yerleri henüz kurutmamıştı. Bahçelerdekl çiçek göbeklerinden tıafii bir buğu yükseliyordu. Dört nala gitmek ne zevkli idi. Guillerlieuze Hayvanat Bahçesinin yanından geçerek atını Biviera Road'a soktu. Ortadaki meydana yaklaşırken, iki erkek ve bir kadın atli gördü. Krem rengi alpaga'dan bir arr.azon elbisesi given kadın Mrs. Sandra'nm kPndisi idi. Başındaki kanotiye şapkayı sararak yü lYozon: MAURICE DEKOBRA Annc Maricl BtRİNKURTBAY 8 u ctet ONR OoovHaht »Hnsından ratın »llnmırtıf A N K A R A Tiffanv «iones TIFFAMY JONES İKİ3İLTEBE EVET İMSi'LTEEE Yiiksek İnşaai Miihendisi Alınacaklır Ankara Elektrik Havagazı ve Otobüs İşletme Müessesesi Umum Müdürlüğünden Müessesemizde istihdam edilmek ürere Inşaat Yüksek Mühendisî almacaktır. Tâyin edileceklere hizmet durumlarına göre iktisab edecekleri derecenin üç üstünfi kadar aylık ücret veya 4 10195 sayılı teknik personel talimatnamesi uyarınca gündelik verilecektir. Isteklilerin mufassal tercümei hallerini bildiren fotoğraflı bir dilekçe ile Müessesemize müracaatları. (Basm: A. 1027722590/9072) Mannesmann Sümerbank Boru Endüstrisi T.A.Ş. Müdürlüğünden İyi Almanca bilen bir Yüksek Makina Mühendisi veya Makina Mühendisi (az fecrübeli olabilir) Enaz 45 sene işletme tecrvbesi olan iyi Almanca bilen bir Yüksek Makina Mühendisi veya Makina Mühendisi alınacaktır. Çalışma sahası ilgi verici olan bu iki kadro için başarı halinde ilerleme imkânı mevcuttur. Almanya'da fiilen çaüşmış olmak tercih sebebidir. Şimdilik yalnız yarılı müracaatta bulunulması rica olunur. Adres : P. K. 5 İZMİT Reklâmcıük: 2973/9075 06 55 O6.no 06.50 07 00 07.05 07 ',0 "7 45 08.00 08.05 08.10 0S40 09.00 09 20 09.40 10.00 1005 10.25 10 55 11.15 1130 12.00 32.15 12 20 12.25 12.2P ::!.O0 15.15 13.30 14.00 14.15 14.40 15.00 15.05 15 10 15.45 16.05 16.45 17.00 17.05 17.30 17.50 19 00 19.50 lH.r;5 19.50 20.15 2C.S5 20 55 21.00 21.10 22.05 22?5 22 45 23.00 23 45 23.5.1 ACJ1I« v e nrocram Kur'anı Kerim Saz eserleri Köve haberler Günavdın Haberbr ve hava durumu Sabah rrüziSi Ankara'da bu<*ün Kücük ilânlar Her telrten A nürkandan türküler Cocuk v e elisimi Sabah ıronserî Arkası varın Ara haberler v e ilânlar Türkülr eecidi Albümlerden secmeler T. Tannkut'tan sarkılar Cocuk bahcesl Konser ?aati Haberler v e ilânlar Z. OŞuz'dan fjrküler Kıbrıs saati Kücük ilânlar Beraber ve silo sarkılar Haberler R°sr.,i Cozete Hafif müzik Reklâm Droeramları C.C Cicek'ien rürküler Ctsitli müzik D. Balkan'dan sarkılar Ara haberler ve ilârüar Plâklar arasında Ovun havaları Sar eserleri Yaz okulu Radvo ile Fransızca Ara haberler ve llânlar Yurttan sesler Köv odası Reklâm Drofframları Brberler ve hava durumu Kücük ilânlar S. Okus'tan türküler Dinlevici istekleri Türk folklörü H. Gökmen'den sarkılar Bir varmış bir vokmus £4 saatin olavları ve ilânlar Gece konseri Türküler ve ovun havaları A. Senozandan sarkılar Haberleı Haftanın bestecisl Çect. varısına doSnı Özetler Droeram ve kanams zünün bir tasmmı örten ince musline rağmen Halvan'ın nişanlısım bakışından ve güzel profilinden tanımıştı. Ona çevrilen gözlerden, kendisini tanıdığım. teğmen Mackenzie'nin kaymbiraderi olnp olmadığını bildiğlni anlamamıştı. Acaba hakkınria bilgl mi almıştı? Ne düşündüklerini tahmin etmek isterdi. Yanındakilerinin kim olduklarını da merak etmişti. Fakat güzel yabancıya bakmaktan onlan görememişti. Diğer taraftan James'in tevkifi olayından sorumlu olup olmadıgmı. bu olayda bir rolü bulunup bulunmadığını da bilmek çok isterdi. tsviçreli Konsolosun evlne düşünceler içinde yaklaştı. Patricla'nm heyecanla beklediği küçük salona girdi. Genç kız müstakbel kayınbiraderinin orada bulunmasından kuv\et duyuyordu. Onu görünce hafifçe tebessüm eti. EUerini heyecanla sıkarak: M. de Guilledieuze, biraz bilgi aldığmızı ümit ediyorum... dedi. Endişelerimi azaltmanızı, Jamesin bir görevle git. tiğini haber vermenizi bekliyorum. Subayın ciddi yüzünden meraklanmıştı. Genç adam sadece: Miss Dunham... çok üzgünüm... diyebildl. Bu kısacık cümle Patricia'yı altüst etmıştl. Rengi soldu: Önemli bir şey mi oldu? diye sordu. Ellerini asabi bir hareketle oguşturuyordu. Gözleri ile anlamağa çalışıyordu Ona verecegı üzüntüyü hafifletmek isterdi. Fakat artık gerilemelc imkânı kalmamıştı. Karlsburg ile konuştuklannı biraz yumuşatarak anlattı. Küçük de olsa biraz ümit bırakmaga çalıştı. Her şey daha bitmedi... diye tısıldaı. Fakat artık genç kız onu dinlemiyordu. Rençi uçmuş, kanapeye yığılmış, hıçkıra hıçkıra ağhyordu. Elini tutarak: Misj Dunham... sâkin olunuz... diye tekrarlıyordu Büyük bir gayret sarfederek kendini toparlamağa çalıştı: Sizce onu bekleyen ölüm cezası deği) tni? diye sordu. Bir dakikadan uzun süren bir sessizlik oldu. Patricia gözlerinden fışkıran yaçları tutmafa çahşıyordu. Parmaklan kanapenin koluna takılmış kendine gelmek için çabahyordu. Birden yerinrle doŞruldu. Onu kurtarmak için elden ne gelirse yapmah... dedi. Yabancı asker! ataşelerln bu fconuda yardımlan dokunacagma inandıgını sanarak: Ne yazık... dedi. Mahkeme hey'etine tesir etmeğe çalışacak olursak. savaş halinde iken düşmana bilgi verene ölüm cezasınm da hafif oldujunu söylerler. (Arkası »arj