18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
&AHİFE ALTI CUMffüRÎYinP S Tcnunm 1968 TENİtSİM" TAPMIŞLAR BU TÜR POZLARA ÇOKTAN BAZIDIBLAB OYSA ESKİDEN ÇIPLAK POZ VEBMEK Y1LDIZLARIN ADETİ DEĞİLDİ işi balık ekmeh Camhuriyei 3 Temmuz 1929 tarihli Cumhuriyetten Çıplak poz vermek, artık moda oldu Hırsızlık vakaları çoğalıyor Dr.Aşkıraykendini balıklara adamış Fethi Aşkıray'm ük faalıklannı 1954 de ektiği İsparta'nm Eğridir Gölü . «Motellerde epey tuzlu Perde ve sahne yıldızları ara»ında ilgili konu ile hiç bir ilişiği bulunmamasına rağmen fotoğrafçılara çıplak poz vermek olağan bir alışkanlık haline gel di. Bazı ıes »anatçıları da bu tutuma ayak uydurmaktan geri kalmıyorlar. Eskiden henüz tamnmamış yıldız adaylarının dik kati çekebilmek için baş vurduklan bu tür davranışlar şimdi tanuımış isimler arasında bir boy gösterisi olarak değerlendiriliyor. Ünlü bir kadın yıldızın göğsünü veya belini görmek için haftalık dergilerin sayfalannı şöyle bir çevirmek kâfi geliyor. Bu hususta basm dünyasınm ünlü fotoğrafçısı Giovanni Coruzzi ilginç bir açıklama yaptı. «Genellikle gazete fotojrafçısı olmama rağmen yıldızların da resimlerini çektiğim «Iayor» diyor ve devam ediyor. «Onlü lanatçılann çıplak poı vermeleri bir reklâm ihtiyacından ziyade bayranlarının alâkasını daha çok çekebilmek ve birer dişi olmaları dolayıgı ile birbirlerinden daha ahmlı olduklarını ispat edebilme güdüsünden ileri gelnıektedir. Denebilir ki endamlannın şekilleri ile zihinlerden silınmeyecek bir kişilik izlemi bırakmak istiyorlar. Bu tutumları o kadar olağan bir hale geldiki iki yıl evveline kadar böyle bir şekilde poz vermeyi katiyen kabul etmeyenler, şimdi objektif önünde tereddüisuz soyunuyorlar. örneğin Gina Lollobrigida hiç bir fotoğrafçıya dekolte olarak poz vermezdi. Halbuki israrım üzerine evinın karşısındaki baikondan çekmek şartı ile teklüımi kabul etti. Tahminimin tam aksine üzerinde çok ince bir tülle balkona çıktı, o kadarki almış olduğum klişeler üzerinde ufak rötuşlar yapmak zorunda kaldım. Gerçekte bu çesit bir seksapel fotoğrafı hiç bır zaman tam çıplak olmamalıdır. Sophie Hardy' nın, Christa Nellı'nin bir çok çıplak resimlerıni çektim, fakat daima tam çıplak olmalarını önleyen bir aksesuar kullandım, bır büyük kıravat, bir havlu veya bir gitar gibi. Yarı çıplak resimler daha ahmlı ve ayni zamanda daha tutumlu oluyor. Yıldızlar endamlarının gösterisınde ne kadar cömert olurlarsa olsunlar, meslek ciddiyetini koruma zorunluğundadırlar.» olan alabalıklar benim evlâtlarımdır» Leyla ERDURAN Üniversiteye bağh olarak Baltalimanında faaliyette bulunan Hidrobioloji Enstitüsünün başında Dr. Fetbi Askıray adında kısa boylu, beyaz saçlı ve balıklarını herşeyden fazla seven bir zat var. Geçen a;ece karanhkta Balıkpazarında yürürken bir balıkçı neredeyse üzerine atıüp bağırmış, «Sayende balıkçılıktan zengin olduk. AlLah razı olsun» diye. Doktor bu sözlere alışık olduğu kadar, «Allah §eni başıraızdan alsın da ne yapar sa yapsın. Hitler Almanya'nın başına nasıl bir belâ olduysa sen de bizim için öylesin» gibi lozleri de benimsemış. Niçin bukadar degişik yönlü iltifatlara mazhar oluyor bu Dr. Aşkıray? Onun tek suçu göllere balık ekmek ve balık adedini İnanılmaz bir hızla fazlalaştırmak. Şimdiye kadar memlekette bu sahada yetişen tek kimse olduğundan onunla konuştuk ve balık ekmeğe nasıl başladığım ve niçin insanları sevindirdıği kadar kızdırdığını da öğrendik. Dr. Fethi Aşkıray 935'te Almanya'dan Üniversitemize gelen misafir Profesörlerden meşhur asistanlığını yapmış. Bu sahaya girmiş ve uzun yıllar onun asistanlığını yaapmış. Bu sahanın kendisine diğer kollarda olduğu gibi şöhret getirmeyeceği ni bildiği halde seve (eve hidrobiolojiye kendini veren Aşkıray'ın ilk işi hiç balık yaşamayan veya hiçbir işe yaramayan balıklı gölleri etüd etmege baş lamak olmuş. 1954'de ilk balıklannı tsparta' daki Eğridir gölüne ekmekle başlayan doktor, «Tabii» diyor, «bizim ilk gayemiz balığın mem leketimizdeki ekonomik değerini yükseltmek, sonra da onu üretmektir. Meselâ o zamana kadar Eğridir Gölünde halkın yedıği ve dolu tenekesi yirmi beş kuruşa satılan «kavinne» diye bir cins balık bilinirdi. Ben bun ların yerine bugün piyasada değ me balıkçımn levrekten ayırd edemediği «sudak» balığını ektim.O güne kadar azami verim seksen ilâ yiiz ton arasındayken dışarıya bin iki yüz ton balık ihraç edilmeğe başlandı. Ama halk memleketin ekonomik kalkmmasına sevineceğine kavinne'lerini yiyememenin acısını benden çıkarmağa başladı: Zamanın Devlet Başkanına kadar şikâyet edildim. Halk arasmda beni vurmak isteyenler bi le oldu. Ama zamanla balıkçılar kendi mmtıkalarında çalışırken öyle iyi para kazanmağa basladı ki şikâyetlerin yerini sevinç haberleri almağa Daşladı. Şimdi herhangi bir tstanbullu balıkçı bin lira aylıkla calışır da bu göllerin kenannda çahşanların aylığı adam başına dört bin liradan aşağı düşmez. Dr. Aşkıray 1954'de Avusturya'dan on iki santim uzunluğunda on iki bin adet ufak sudağı getirip göllere ektiği zaman kendi de bu kadar iyi netice ala cağını ummamış. Ama şimdi Ka nada ve Avrupa"ya küosu bu bu çuk dolardan ihraç edildiğini, her porsiyonunun lokantalarda on liradan aşağı satılmadığını gördükçe pek keyifleniyormuş. Eğridir Gölünden sonra sodah suyunda çamaşır yıkanabilecek durumda olan Van Gölüne balık ekmiş, oradan da çok memnun kalmış. Arkadan köylüsünün su yunda arsenik olduğuna ınacarak hiçbirşeyine el sürmediği Burdur Gölüne balık ekmiş ve sun! dölleme yolu ile yakında çok iyi bir istihsal alacağını biliyor. Yine bundan birkaç yıl önce yüz elli kadar kuluçka makinesi içinde alabalığı çıkartıp bunları Abant Gölüne bizzat eken Dr. Aşkıray. «Bugiin Ankara. İstanbul arasındaki lük§ motel lerde porsiyonu epey ınzln olan alabalıkları benim evl&tlsnmdır» diyor. Gelecek yıl bu gölden on ton alabalık istihsSl edileceğini bildiren doktor bundan sonra havuzun içinde alabalık yetiştireceğini ve Abantta yemek yemek isteyenlerin balıkla rı kendi kepçesi ile çekeceğini söylüyor. Bunca yıl balıkla haşır neşir olduğu halde balıktan hiç bıkmadığını, bilâkis bunlann her türlüsünü evinde hanımına pisirtip yediğini »öyleyen doktor Aşkırayın tek üzüntüsü kendin den batka hiç kimıenin bu taha da kalıcı olarak hlsm«t etmtk 1* Uzun zamandan beri gazetelerimiz, Istanbulda hırsızlık vakalarının çoğaldığından bahsediyorlar. Bu hususta İstanbul Polis Mücfürü Şerif beyle görüştük. Şerif bey şunlan söyledi : Hırsızlık olaylannın çoğaldığını inkâr edecek değilim. Zabıta bugün bu işle çok yorucu bir şekilde uğraşmaktadır. Bütün polis arkadaslanmın vazifelerini bir insanın tahammülü nispetinde yaptıklanna vicdanımla eminim. Evvelâ hükumetin lutuf ve merhameti ile Af Kanunundan istifade ettikleri halde uslanmayan kimselerdir. Hırsızlık olaylannın başlıcalarını bunlar yapıyor. Affedilen 750 800 kişiden kısa zamanda tekrar suç işleyerek Adliyeye verilenlerin adedi 150 olduğunu söyleyecek olursam, hayret etmeyin. Kanun bunlar hakkında en ağır cezayı vermektedir. öyle olduğu halde bunlar cezaevini kendilerine mes ken ittihaz etmıstir. Cezaevine tekrar dönmek için 3 kilo ekmek kapıp herkesin gözü önünde hattâ kaçmayarak yakalananlar var. Halkımızın da uyanık olması, kapılannı iyi kilitlemeleri lâzımdır. Çünkü hırsızlık vakalarının mühim bir kısmı sahipleri evde yokken, sinemaya gittikleri zaman olmaktadır.» İkramiye alanlar Belediye Eeisi ile birkaç arkadaşına ikramiye olarak verilmesi Belediye Meclisince kararlaştın» lan 20,000 lirayı aldıkları zaman kendileri, başta Belediye Reisi Muhittin bey olmak üzere hepsinin bu parayı hayır müesseselerine verecekleri haber alınmıstır. Bu seneki mahsuller Ankara, 2 (Telefonla) Orta Anatfoluda Ziraat Bankaları ilkbahar ekimleri için birbuçuk milyon lira ikrazatta bulunmuşlardır. Aldığımız habere göre bu sene Konya, Sivas, Yozgat, Kayseri vilâyetlerinde her seneden fazla ekim yapılmıştır. Bunlar da her zaman senede bire (7) alı' nırken bu sene bire (20) mahsul ahnacaktır. Eskişehir ve Ankara civannda halk hükümetle birlikte Porsuk ve Sakarya nehirleri kenannda bentler yapmakla sulama işlerine ehemmiyet vermişlerdir. İzcilerimiz Italyaya gönderilmesine karar rar verilen izcilerimizin Maarif Vekâleti tarafmdan bu seyahatinden vazgeçildiği haber alınmıştır. ' Erkekler için mankenlere dokunmak daha UgtoÇ oldu AĞRI VALİLİGİNDEN Bayındırlık Bakanlığı Yapı ve İmar İşleri Reisliğinin: 1 Ağn Petnos ilçesl Orta okulu 6 daireli Sğretmen lojmanı ınşaatı 2490 sayılı kanun hükflmlerine göre kapalı zarf usulüyle eksiltmeye konulmustur. 2 Işin keşif bedeli (349.8S4.66) liradır. 3 Eksiltme Agrı'da Bayındırlık Müdürlüğu odasmda tl İhale Komisvonunca 15.7.1968 pazartesi günü saat 1530 da yapılacaktır. 4 Eksiltme şartnamesi ve diğer evrak Bayındırlık Mfidürlüğünde görülebilir. 5 Eksiltmeye girebilmek içln isteklilerin: A) 17.744.59 liralık geçici teminatuu, B) 1968 yıhna ait Ticaret Odası belgesinl, C) Müracaat dilekçeleriyle birlikte verecekleri (Ekeiltme şartnamesinde belirtilen ve usulüne göre hazırlanmıs olan) plân ve teçhizat beyanname( «ini, mall yeterlik belgesini, teknik personel beyannamesini, taahhüt beyannamesini, Bayındırhk Bakaçlıgından almış olduklan (C) grupundan keşif bedeli kadar işin eksiltmesine girebilecekleeeklerini gösterir müteahhitlik karnesini ibraa supstiyle Baymdırlık Müdürlüğünden alacaklan yeterlik belgesini teklif mektuplan 11« birlikte rarfa koymalan lâzımdır. 6 Isteküler teklif mektuplannı 15.7.1968 pazartesi gunü saat 14.30 a kadar makbuz karşıllğında İhale Komisyonu Başkanhğına •ereceklerdir. T Yeterlik belgesi almması için son müracaat tarihi 10.71968 çarsamba günü mesal saati sonuna kadardır. Telgrafla müracaatlar ve postada vâkl gecikmeler kabul edilmez Keyfîyet 'lân olunur. (Basın: 20346/7634)' Kör öğrenciler için yapılan moda defilesi Bu ilginv defile geçenlerde Hollanda kör gençler enstitüsünde yapıldı. Kız ve erkek yü ze yakın öğrenci moda dünyasının son yeniliklerini tanımak fırsatını buldular. Öçretmenleri Louise Booth'un aklma gelen bu ilginç buluş sayesinde onlar da dünya yüzünü görme mutluluğıına sahip diğer kardesleri gibi bu akımm yeniliklerini tanıyıp icabmda giyebilecekler. Okulun konferans salonunda toplandıklarında bu yaşı yirmiyl geçmeyen ögrencilerin hiç bir şeyden haberleri yoktu. Kendilerine Paris moda evlerinin son buluşlarına ait bir gösterisi yapılacağı söylendiğl zaman, evvelâ bundan bir şey anlamadılar. ögretmenlerlnin verdiği izahat gereğince önıerine gelmiş mankenleri tepeden tırnağa kadar elleriyle yokladılar ve hayretler içinde kaldılar. Alışa gelmiş olduklan geleneksel giysilerin daha başka ne güzel türleri vardı. Gösteri sonunda bir kız öğrenci «Biz dünyaya gözleri kapablar için tamamen yabancı kalacak bu alanı tanımak fırsatını bulduk. Gören kardeslerimiz için moda denen şeyin ne kadar önemli olduğunu şimdi anladım. Artık bu tür yeniliklerin hepsini takip edebilecek bilfiye sahibim. Böylelikle dfinya ile ilişkimiz daha da arttı. İlk brsatta bir mini etek alacağnn.» diyordu. Bir erkek öğrencinin fikri lse daha ilginç «Beniın kanunra defile denen böyle bir gösteri olağan bir seyse, hiç bir zaman gören kardeşlerimize mankenleri tepeden tırnağa kadar rnmcıklamak bsmet olmayacakj» Sonuçtan en çok okul mtidürü memnun «Bn gibi buluslarla sakat öğrencilerimizin dış dünya Üe üiskilerini arttırmak, oyalamak ve c H ğer kardeşlerinden tir farklan »1madığnıa inandırmak başbca amacımız. bunda da oldnkça başan elde edivoruz» demekte. «Bugün Ankara İstanbul arasındaki lüks moteııerae porsıyonu epey tuzlu olan alabalıklar bcnim evlâtlarımd;r» diyor Dr. Aşkıray... Abant Gölü onun ektiği alabalıklarla dolu şimdi Romanyalı bir kadın sanatçı Folklorumuzu incelemek için Ümit GÜRTUNA Türkiye'ye Bundan 250 yıl önce geldi bir Romen Prensi Türk Müziği hakkında bir kitap yazmış... Edvarı Kantemiroğlu adıyla nam bulan bu zatın kitabının yazılmasından 250 yıl sonra da Eugenia Popescu Judetz adında Romen bir koreograf şehrimize geliyor ve üç hafta süreyle eserin eksik kalan kısımlannı inceliyor. DENİZ KÜVVETLERİ KOMUTANLIGI Seyir ve Hidrografi Dairesi Başkanlığından bildirilmiştir. DENİZCİLERE VE HAVACH.ARA 65 SAYTLI BİLDİRİ 10 ve 11 Temmuz 1968 tarihlerinde 09.00 ile 17.00 saatleri arasında aşEğıdaki noktalan birleştiren saha içinde seyretme, demirleme. avlanma ve bu sahanın 3200 metreye kadar olan yüksekliği can ve mal emniyeti bakımından tehlikelidir. AKDENİZ ANTALYA KÖRFEZİ A 67 SAHASL 1 inci nokta : E. 5858 No. lu Antalya Bababurun fenerinden 133 derece ve 10 mil mesafede enlemi 36 derece 44 dakika Kuzey, boylamı 30 derece 55 dakika Dogu. 2 nct nokta : Enlemi 36 derece 38 dakika Kuzey Boylamı 31 derece 24 dakika Doğu 3 fincfi nokta : Enlemi 36 derece 27 dakika Kuzey Bcylamı 31 derece 22 dakika Doğu 4 üncfl nokta : Enlemi 36 derece 33 dakika Kuzey Boylamı 30 derece 52 dakika Doğu. DENİZCİLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE DÜYURULITR. (Basın: 20126/7632) Bayan Eugenia esasında önümüzdeki Eklmde Türklye'ye gelecek olan «Perinitza» halk oyunlan topluluğunun bale hocası. Türkoloji öğrenimi yapmış, eski Türkçeyl rahatlıkla yazıp, çizebiliyor... Oysa Bayan Eugenia sanat alanına Ilk olarak Operada başlamış. Kısa zamanda solist olmuş, sonra Romanya'nm ünlü folklor araşünnacılarından birlyle evlenmiş ve halk oyunlarına merak sararak operayı bırakmış. Derken Turkoloji öğrenimi yapmış, Türk müziğini, halk oyunlannı öğrenmek lstemiş ve kalkmış Istanbul'a gelzniş. Böyle bir defile her erksğe kumet ohnaz. ist. Dz. Tek. Mlz. Sat. Al. Koms. Başkanlığından 1 Kapalı zarf usulü ile Sarıyer Orduevinde muhtelif inşaat ve onanmlar yaptınlacaktır. Keşif bedeli 75000 lira olup geçici teminatı 5000 liradır. 2 Keşif ve şartnameler Komisyonumuzda, K. K. K. Ankara ve îzmlr Lv. Amirliklerinde bedelsiz görülebilir. 3 Ihalesi 22. Temmuz. 1968 günü saat 11.00 de Kasımpasadaki Komisyonumuzda yapılacaktır. * îsteklilerin 17. Temmuz. 1968 günü mesai saati sonuna kadar îstanbul Deniz İnşaat Emlâk Kumandanlığma (Kasımpaşa) müracaatla alacakları yeterlik belgelerini havi teklif mektuplarını 2490 sayılı kanun hükümleri dahilinde hazırlayarak ihale günü saat 10.00'a kadar Komisyonumuza vermeleri. (Basın: 20484/7636) Ebced Hesabı Eugenia Popescu ile şehrimizde kaldığı süre içinde ara sıra ugrayarak Türk folklor yöneticilerine ders verdiği Türk Folklor Kurumunun merkezinde konuşuyoruz. Ve Bayan Eugenia anlatıyor: «Turkiye'ye, Kantemiroğlu'nun yazdığı eserle ilgili araştırmalar yapmak için geldim. Topkapı Sarayındaki arşivlerde Klâsik Türk Müziği ile ilgili eserlerin çoğunu elden geçirdim. Özellikle makamlar üzerinde durdum. Ebced hesabıyla işaretlenmiş notalar üzerinde çalıştım. Romanya'ya dönünce bunları bir kitap haline getirerek yayınlatacağım.» Romanyalı sanatçı daha önce de Karagöz ile ilgili bazı makaleler yayınlamış. özellikle Karagöz'ün Balkanlar üzerindeki etkisi üzerinde durmuş makalelerinde. Söz, Türk Polkloruna geliyor.. Popescu, Türk müzik ve danslannı överek söze başlıyor. Canlı, değişik, giysileri çeşitli ve göz alı cı olarak nitelendiriyor ilk ağızda. En büyük özelliğini, gerçekten halka ait bir müzik ve dansa sahip olmakta gösteriyor. Oysa hemen ardından, folklorumuzun kendlne göre noksan bulduğu taraflanm Bayan Popescu, Türk raotiflerini incelerken... belirtiyor. «Koreografiyi geliştirmek gerek», diyor. Bunu yapmak ıçin de uzun incelemelerin gerekli olduğunu sözlerine ekliyor. Popescu bu arada Türk Polklor Kunımunun çahşmalarını övüyor ve Genel Başkanı îhsan Hınçer'den «Folklor Abidesi» diye söz ediyor... Ankara Belediye Başkanlığından 1 Şehlr Mezarlığında tahrip edüen 107 adet mezann onanmı işi 2490 sayılı kanun hükümlerine göre kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmustur. 2 Bu İşin birinci keşıî bedeli f 15.480,00) Uradır. 3 Eksiltme Ankara Belediyesl Encümen salonunda lBfJ/19eS perşembe günü saat 15.30 da yapılacaktır. 4 Eksiltme şartnamesi ve dığer evrak Ankara Belediyesl Fen tşlert Müdürlüğu Vapı Şubesinde her gün mesal saatleri dahilinde görülebilir. 8 Eksiltmeye girebilmek için Îsteklilerin: A) (1.161.00) liralık geçici teminatuu, B) 1968 yılına ait Öcaret odası belgesini, C) Müracaat dilekçelert ile birlikte vereceklerl; a) Bu dönemde bir İşi müteahhidi olarak yaptığına, geçici ve kati kabullerlnl lkmal ettiğine dair resml dairelerden almrnış belge, b) Mall yeterlik belgesine göre Ankara Belediyesl Pen tşlert MüdttrlüğU Belge Komlsyonundan alacaklan '• yeterlik belgelerini teklil mektuplan ile birlikte zarfa koymalan lâzımdır. « îstekliler teklil mektuplarmı 18/7/1968 perşembe günü saat 14.30 a kadar makbuz mukablli thftle Komlsyonu Başkanlığma vereceklerdir. 7 Yeterlik belgesi İçin son müracaat 11/7/1968 pazartesi günü saat 17.00 ye kadar Fen îşlerl MudUrlüğUne yapılacaktır. Telefonla nOnoaatlar va ttotttMA^* ndkmeler (Baam: A. 8199 90871/7633) İ L Â N İLÂN Deniıli İii Daimî Komisyonındaıı: İlimiz Ukokuilannda kullanılmak Bzere satm alınacak (33.250.) lira muhammen bedeli ve (2500.) lira geçici teminatlı (125) adet Tınal tipi düz siyah dökme kömür sobası, (625) adet saç boru ve (250) adet dirsek boru, 2490 sayılı kanunun 31. inci madderi gereğince kapalı zarf usulü ile eksiltmeye çıkanlmıst'.r. îhalesi 20 Temmuz 1968 cumartesi günü saat 11 de İl Daimî Komisyonunda yapılacaktır. Şartnamesi ve eksiltme dosyası mesat saatleri içindd her gün bedelsiz olarak Daimf Komisyon Kaleminde görülebilir. îsteklilerin, kanunun tarifatına uygun şekide hanrlayacaklan teklif mektuplannı, ihale saatlnden bir saat evvele kadar Komisyon Baskanlığına vermeleri ve postada vuku bulacak gecümelerin nazara alınmıyacagı ilAn olunur. (Basın: S0709/7688) Stilizasyon Türk Folkloru • Bayan Eugenıa'nm en çok üstünde durduğu noktalardan biri de halk oyunlannın stilize edilmesl. Romen sanatçı stüizasyonu kuskuyla karşılıyor. «Her an özden kopma ihtimali vardın» diycr. Ve bundan sonra «öz» sözcüğü en kullanılan kelıme oluvor. Zira Bayan Eugenia bazı .Ukelerde görülen folklor «imalâtına» karşı. Bir takım danslarla, oyunlarla bazı kompozisyonlar elde ettikten sonra, buna folklor denmesini benimsemlyor. «Folklorun tarihi <1 ması lâzım, halkın içinden gelmesi lâzım» diyor. Ve sözlerinl söyle tamamlıyor: «Her köyde, kasabada canlı folklor varken flmalAU) y» ne tUzum varl.j ^ tehlikelidir DOKTOR Muslafa özdiler Dahillye Mütehassısı Muayene saatı: Her gün 15 ten sonra Tel: 27 88 40 Laleli Mesihpaşa Cad. No: 12 Akııri! DAHILJYB H0TEHA88ISI Tmkstm, SmMMtat OuL Ul/k. M t t m l i Her fftn (UU Abnmn H Dr. Kâmran Şenel
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle