Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 Temmuz 1968 CüMHURtYET Topjum kalkınması ve üç ilke Turan TAN •• kfiltürel aşamalarla balkın katılımını devUt olanaklariyle birlestirmek suretiyle dofacak kuvvetle köylünün hayat şartlarını değiştirmeye yönelmiş bir yöntemdi. Bu nsnlün bizdeki adı fMECE'dir. Oevletin eğitsel, orçütsel ve fonksiyonel DESTEGI de eklenince modern anlamını kazanmaktadır. Torasiarın çetin dönemeçlerinde zorlu bir yaşama savaşı veren Pagnık köylülerine, devletin kıt olanaklariyle karşılanması tnümkün olmayan sorunların ancak bunlardan rararlanacaklann mal ve bizmet katılımiyle çözümlenebileceğini, bn yolda gizli ve açık issizlerin âtıl güclerinin deferlenecefini ve de hayatlarında öbek öbek olumlu yankılar gösterecefini anlattığımızda; köylüler, «tek elin nesi var. iki elin sesi var» di yoğun anlamlı bir karşılık vermişlerdi. Fakat halkla aydının birblrlnden kopnşu k5»eleri tutmuş, vurguncuların işine yaramaktadır. Çünkü bilmektedirler ki. aydın halk ittifakı, çatısı üstünde tutulraaya çahsılan binayı temeline oturtacaktır. tşte toplum kalkınmasının önemi de buradadır. Aydın balk öncüleri bu yolla halkın içine girip onnn ıstırabını bilinçle paylaşacak, bu yolla onun canının çekirdeği olacak \t de gericilerin halk mevzilerini işgal etmelerini engelliyecektir. >•• :••• •••• •••• •••• •••• •*•• • ••• •••• •••• ••*• «••• :::: •••• •••• •«•* •••• Gençliğin isyanı j niversıte olaylannm bir baskm şeklınde patlak verdığı 12 Hazırandan berı Ünıversıteye rnensup olan ve olmayanlar tarafından bir hayh seyler yazıldı ve söylendi. Bunlardan bir kısmı hıssi ve demagojikti. Bir kısmı sıyası ve ideolojik istismar ve tahnk peşinde idi. Bazılan i?e gençlıği tezyıf edıci idi. Ciddî. objektıf ve tarafsız olanlar da yok defıldı Bir ünıversiteh için olaylara serin kanlıhkla bakmak bir bakıma zordu. Bu sebeple havanın yatışmasını beklemeği uygun buldum. Ben ültimatom şekllndeki relorm taleplerinl ve Üniversıtenin, hükumetin davranışını tahlil edecek değilim. Tâbir caizse bir «ihtilâl»i andıran hareketin temelindeki umumi sebep lerı gösterecek, özelliklerini ve duiündürdüğü bazı hususlan behrteceâım Umumi açıdan bakıldığı zaman benzen hareketlenn iki ortak karakter taşıdığı derhai göze çarpmaktadır. Bunlardan binncisi milletlerarası, ıkincısi sol karakterdir. Hareketlerin milletlerarası karakteri çok açık. Bunu, Sovyet Rusya ve öteki komünist memleketler de dahil olmak üzere, Ispanyadın Japonyaya kadar farklı, hattâ zıt siyasi rejırolere bağlı, çok baska sosyoekonomik yapıya sahip memleketlerde bir sosyal psikoloji epidemısı olarak ortaya çıkıp hızla yayılmıs olmaları göstennektedir rinde feör dogmatlrmin pençeslne eylemlennde orta çag haçlılannın merhametsizliğıne düşmesınler. Düşünceye saygı ve ölçü düsturlan olsun. Gerçek Atatürkçülüğün oa, lardan istedıği de budur. Üc nokla İİİÎ mmmr ••• O İmece u Prof. Hüseyîn Nail KUBALI olduğunu ıspat eden Ikıncı Dünya Savaşından sonra ise, nefret dolu bir tepkı ıle ve atom ve feza çağının dev tekniğı ve ınsan ihtirasım hem kamçılayan, hem frenleyen yeni ölçüsüz ımkânları ıle insanlığın dâvalarına bambaşka bir açıdan bakılmağa, onlan tam demokratik, gerçekten toplumcu ve âlemşütnul mutluluk çozumlerıne kavusturmanm çareleri aranmaya baslanmıştır. unya sençliğının bu temel sebebe bağlı ısyanını daha iyi aydınlatacak baska ortak sebepler de bulunmak gerekir. Bu konuda tatmın edicı ilmî bir izaha rastlamıs değilim. İleri süriilen dağınık fıkirler tahminlerden ibarettır Ben de, sadece bir tahmin olarak, evvelâ sunu belırtmek isterım kı, ılen ölçüde sınaileşmiş ve maddileşmış memleketlerde gençlik ferdi ahlâk yönünden daha zıyade ıçgüdüye davanan bir hürrıyet ihtiyacı ile kıvranmaktadır. «Bunalım» denen ve Freud'u doğrulayan bu ruh anarşısi gençliğin konformizme, kurulu düzen baskısına, geleneklere karşı bu dikilişi böyle bir hürriyet ihtiyacının ifad'esidır. Nesiller arası ayrılığın ve çatışmanın, bu bakımdan, hiçbir devirde böylesine dramatik olmadığını söylemek mübalâğah sayılmaz. Fransadaki öğrenci isyanı hazırlanırken ılk reform ıstekleri arasında erkeklere kız arkadaşlarını gunun ve gecenın her saatınde odalarında zıyaret hakkının tanınması isteğinin de bulunması dikkatl oekicidir. Beatnik ve Hıppy sürülertain topluma «boş veren» perışanlıkları da Freud'u hatırlatan aynı cinsten • bunalım» ın değişik bir görüntusu olsa gerektir. bir solculuktur. Paris'te işçilerle omuz otnuza yurutulen ısyanda dalgalandınlan kızıl bayraklar altındakı Marks, Lenin ve Mao resimlerının taşıdığı mâna budur. Böyle bir solculuk ise burjuva termınoloıısı ile, «asırı solculuk» tur. Otantik Marksistlerin «burjuva yutturmacası» dediklerı demokratik sosvalızme bîle karşı olan solculuktur. öyle bir neomarksi?min kurmak istedıği «halka rfonük» yeni düzen Amerikalı Profesör Herbert Marcuse'e göre, daha çok evvel Lenin'ın de başka gerekçelerle düşündüğü gibi, ancak intellıgentsia'nın devrımci aksiyonu ile gerçekieşebileeektir. Zira Marks'ın kapitalizmın ıç çelismesi olarak ılen surdügü «Kapital gittLkçe bir elde toplanırken işçi sınıfınm da gıttıkçe fakirleşeceği» kehanetı gerçeklesmemiştir. Tersıne €tek diman:!yonlu insan» tipınl yaratan a?ırı gınaîleşme ve tüketim ekonomısı sayesinde isçi sınıfı modern tekniğin sağladığı konfor vasıtalarına kavuşmuş, Marks'ın tanıdıgı XIX. asır işçi sınıfından farklı olarak, burjuvalaşmış, ihtılâl yapma kabilıyetini ve isteğini yıtirmiştir. Ümit ancak bol tüketim imkânlanndan mahrum intelligentsia'dadır. ne ulasmış bulunan ve ayni zamanda az gelışmışliğin ve buna bağlı ıç ve dış türlü meselelelerın sütantılarını çeken Türk topiumu içinde düşünen ve duyan aydın gençliğin bu milletlerarası sosyal psikoloji salgını dışında kalması imkânsızdı. Bundan dolavıdır ki, gençlerımizın hareketi avnı cmsten hareketler zincirinın bir halkasıdır. O halde o da milletlerarası bir karakter taşımaktadır. Fakat bu karakterinı çok gelişmishgın değil, az gelişmişliğin doğurdugu problemlerden almaktadır. Bu münasebetle tlâve edeyim ki, Türkıye, Afnka ve Yakın Şark memleketlerinden farklı bir az gelismiş ülkedir. Eski bir imparatorluğun ve kültürün mirasçısı olması, pek parlak olmasa 'ia hayli eski demokrasi tpcrübesine sahip bulunması, az gelişmiş mılletlere örnek olan radikal reformlar pecirmesi, sınaileşme yoluna girmesi ona bazı özellikler kazandırmaktadır. îlkeler NCAK, Türkiye'de başarıya ulasabilecek bir toplnm kalkınması yönteminin, ödün«"7 olarak, şu ilkelere dayanması gerekir : Q \NAYASACI VE DEVRtMCt TOPLÜM KALKINMASI : Toplum kalkınmasının temel ilkesi olan gönüllülük, Anayasa düzenine ve Türk devrimlerine avkırı olmamalı, bir yerde bunların destekçisi olmalıdır. Fizik ötesi unsurlar toplum kalkınması kapısından içeri sokulmamalıdır. öte yandan bu yöntem bir angarya da değildir. Her türlü bedava medenî hizmetler bir yana, neden milyonlara malolan kent okulları tUmfiyle devlet parasıyla yapılır da, bir küçük tek derslikli köy oknlu yapımında icabında sırtıvla tas tasıtılır? 0 ENSTtTÜCÜ TOPLUM KALKINMASI : Toplum kalkınmasının Türkiye'deki uyçulaması her yönlü bir e£itim seferberli|i ile desteklenmelidir. Bu riimleden olarak bir büyük Türk buluşu olan köy enstitfilerini toplum kalkınmamızın tabii eSitim kurumlan olarak görmekteyiz. Alfabe öjretirainden baska bir şey vermiyen, koylüye olumlu ve tutarlı bir fayda sağlamıyan bes yıllık ilkel öğretimin üstüne kurulacak ekmek yollannı öğretiei bir orta egitim pek&lâ bu sistem içine oturtulabilir. Kafası bilim ısıjı ile aydın, çönlü halkın kavrulmuşluça ile daglı köylü aydınının eötörecefi büyük devlet detrtefi köyün altını üstüne çevirecek nitelikte olacaktır. Köv Enstitüleri savesinde, halk eğitimi yetiskinler efitimini de güdüklükten kurtaracak, Halkevleri, televizyon odaları gibi kiiltür vuralan toplum kalkınmasının egitsel ' 'isiyonnnu peklestirecektir. Q "EFORMCU TOPLUM KALKINMASI : Nlhayet toplum kalkınması yurdumuzda ancak toprak reformu, toprak ve bayvancilık kooperatifleri, imece üretim kurumlan çibi bir yarnsal değisme deseni üstüne oturtulduÇu takdirde bir anlam ifade eder. Aksi takdirde bicimsel bir (anteziden ileri eidemez. A İİİİ ••>.. • ••I • ••I Inanmıyorlardı zaman köylfiler toplnm kalkınmasını umutla, özlemle karşılıyorlardı ıma, öteki refermlarla birlikte buna da inanmıyorlardı atavik bir sezgiyle. Çünkü birbirine nzanacak bn iki elin, devIet ve millet ellerinin uzanması de£il, nasıl uıanacafcı önemliydi. Devlet elı gerçekten halkı düştiiğü kuytulardan çıkarmak ya da halkın içinde bulundugu ataleti silkelemek için mi uzanıyordu, yoksa vine halkın yakasına vapışmak, yine onn hırpalamak için mi? tste bu Snemliydi ve o köylülerin kuskuln gözbebeklerinden bu oknnnyordu. Bu eller verimli, olumlu ve de adaletli mi olacaktı, yoksa yeni angaryaların tuzağı mı hazırlanıyordu? Tüm cehaletine rağmen Anadoluln yözvıllann tecrübelerinden çıkagelmis bir toplumdu. Şimdiye dek bep ondan iyi seyler adına, kutsal degerler adına fedakârlık istenmisti. Malıvla canıyla nesi varsa vermisti. Fakat buna karşılık ona bir sey verilmemişti. Kaybeden hep o olmus, kazanan baskası. Bütiin bu özverilerine karsılık «tahkir ve terzıl ıle uşak menzilesıne indirilme» mukabelesi sörmüstü. Bu yasamın adı alınyazısiydı. Giderek kendine yâr olmavan diinva nimetlerine sırtını döndü. ahiretinin hazırlıgı ile u|rastı. Geçmisin avuntusuyla, öteki dünyanın diisü havatını sardı. tleriye ve mutluluga doğru yapacagı savaşın verini, eüelü kuvvetliye karşı kayıtsıı şartsıı bir aaygı aldı. D B :::: laya tekrdk mahivetteH reform istekleri açısından baktığımu zaman üç nokta dikkatimizi çekiyor: Birincisi. bunlarm, ideolojik mahiyettekı eğılımden farklı olarak ezıcı ögrencı çoğunluğunun isteklerinl dile getırdiği. ıkincisi, bılnassa oğretim üyelert ile llgi» bazı isteklerin bir kısım öğretim üyelerinin ilhammı taşıdığı. üçüncüsü ise, bazı çelişmeleri bulunmakla beraber çogunluğu lle haklı olduklarıdır. Bu haklı isteklerin hemen hepsi bızce de bilinen eski, müzminleşmış aksakhklarla ilgilidir. Bunlar Üniversite muhtarivetınin lâzım fakat kâfi olmadığının bir türlü anlaşılmamasından, otokontrol mekanizmasını bir türlü kurup işletememekten dogan aksakhklardır. 147'ler tasfiyesi. uygulama usulündeki hatalan ve ayıklamadaki haksızlıklan ile Üniversitemn kendisine çeki düzen verememesınden dolayı yukandan inen bir darbe idi. öğrenci isyanı da asağıdan gelen, kanaatimce daha düşündürücü olan ve do*rusu Üniversitelerimizi böltinmez bütünü ile bir hayli yaralayan bır darbe olmuştur. • ••I • «•I Sonuc | niversitelerimizin kusurlu v« reforma muhtaç olduğu bır 1 gerçektir. Ama şunu da kabul etmek gerekir ki, bir toplumun bütün müesseseleri «Bitişik kaplar» sistemi teşkil eder. Birt bastan başa kusurlu, öteki kusursua olamaz. Diğer yönden Unıversıtelerimizin kusurlannı bütün öğretim ve eğitim sistemimizden ayrı düsünmek de hatadır. Üniversitelerimizin yannmı hazırlayacak: asıstanlann statüsü üzennde hususî bir itina ile durması gereken ideal reformlar gerçekleştınlse bile ögretim ve eğitim sistemimizin bütününde de köklü reformlar vapılmadıkça üniversiteden beklenenin elde edileceğinl sanmak aldanmaktır. Üniversıtelerimizin venmli bir diyaloğu sağlaması. bağımsız düşünme va araştırmayı aşılaması, modern ihtivaçlan karşılayabilmesi, öğrencılerine ve memlekete knrşı görevlerinl hakki tle verine getirebilmesi için orta öğretimden gelen gençlerimizin tam hazırlıklı olmalan şarttır. Bugünkü durum bu bakımdan vürekler acısıdır. Bu itibarla Üniversite problpmini bir bütünün parçası olarak düşünmek lâzımdır. Bu yapılmszsa bizi dauna yeni buhraniar bekliyecektir. ^ • ••I • ••I •••• •••• •«•• Tekpıkar yol o :::: «••• Ana ve yan •••• Oysa... gitgide giicünü eziyeO vsa gücstizleşmesiyleyitiren devletin olarak ti, doğru orantılı artıyordu. Böylece halkla devletin arası açıldı. Devlete güvenini yitirdi halk. Gflnüraüzde toplumumuzu bir kanser gibi saran aydın halk ikileşraesinin nedeni de budur. Sonuç onuç olarak denilebilir ki, toplum kalkınmasının yurt ölçüsünde örgütsel ve fonksiyonel Islerliği ancak bu ilkelerin sebatla, cesaretle uygulanmasına bajlıdır. G S •••• •••• •••• ençlik isyanlannın dünya çapında yaygın ve ortak bir karakter göstermesı aynı karakterde sebepleri gerektirir. Bu sebeplerin başında Ikınci Dünya Savaşmın açtığı yaralar, doğurduğu problemler gelir. Birinci Dünya Savaşı yarattığı problemlerın çözümü için klâsık demokrasilere karşı Faşizmı ve Nasyonal Sosyalizmi getirmisti. Bu ideolojilerin kurtancı değil, öldürücü PLAJI, YUZME HAVUZU ve OİSKOTEĞİ lle HABAŞ HABAŞ SINAİ ve TIBBİ GAZUR İSTİHSAL ENDÜSTRİSİ A & Yeni Telefonları: Oksijen nitrojenargonasetilenprotoksit d'azot ve gaz karışımları eiparişleri için emrinizdedir. tâncılık: 7821/8562 Burad'a bizı ilgilendiren, sosyoekonomik ve kültürel tesirlerden doğan, topluma dönük cıddî buhranlardır. Burada da şiddetli bir hürriyet ihtıyacım görüyoruz. Ama bu, fikri ve mânevi yüksek değer taşıyan, duyan ve düşünen insanoğlunun ezelî ve asîl dâvası olan hürriyet ihtiyacıdır. Bu ihtıyaç, ileri derecede sınaileşmış kapitalist toplumlarcTa bürokrasinin, teknokrasinin ve tüketim ekonomisinın çemberınden ınsanın yatak odasıaa kadar gıren kit|<j baskısından,' adaletsızlrkleritr ıstırabmdan kurtulmaktır. Komünist toplumlarda ise, teknokrasi ve burokrasi baskısından aynca onu destekleyen, Allahsız bir dın boyunduruğunu andıran Marksıst ideoloji diktatoryasımn insanoğlunun en kutsal varlığı düşünce hürriyetine vurduğu prangayı kırmaktır. Bolşevik rejimin kurulus dönemınd'eki Marksıst iktisatçı Bukharıne'nın söyledıgi cBizde de çok partı var, ama bir tanesı iktidarda otekıler hapıstedır» sözünün bir gerçek olarak sürüp gıtmesını, komünist bünyeye tehlikelı hürnyet virüsünü aşılayan Çekoslovak uyanışının gösterdiğı gibi, düşünen komünist gençlik artık istememektedir. Hasılı düşünme haysıyetine sahip ınsanoğlu her iki kampta da, farklı ölçülerle, adeta Promete'nin asil macerasını yaşamaktadır. Turizm Bankası Temel dâva oskovadan Madrid'e kadar Avrupayı saran gençlik isyanlannın temel dâvası anarşı değıl, kapıtalızmın cfe, komünizmın de veremediğı hürnyetı almaktır. Kapıtalist toplumlar Marks'ın insanlık için zincir saydığı «ali^natıon» lardan kurtulmak ımkânına kavuşamamanın ıstırabı, komünist toplumlar ise yine Marks'ın müjdeledığı bütün alienation'lardan kurtulmuş asıl komünist toplumun, yâni yeryüzü cennetının bir serap gibi ulaşılmaz olduğunu anlamanın yeısi, bugünün yanm fakat iyi kötü yaşanan hürrıyetinı yannın ideal fakat hayali hürriyetine çok pahalıya feda etmiş olmanın pısmanhgı ıçindedir. öyle tahmın ederım ki, her iki dünyanın âsı gençliğinın hedefi Marks'm bir çöl gibı çıplak maddecilığınden ve Engels'in başka çeşit mutlu azınlıklara maske olan proletarya diktatörlüğünden arınmak şartı ıle yine Marks'ın sosyoekonomik temellere oturan gerçekçi hürriyetçiliğinı ihya etmektir. Marks'ı aşan, yumuşatan, zenginleştiren bir çeşit neo marksizm yaratmaktır. BOĞAZİÇİ MOTELİ Ucuz ve Nefis Yemekleriyle Her Zaman 215191211754217657 M EMRINIZDEDIR Tel: 62 40 01/125 (Basm: 21731/8528) öyle olmakla beraber, az gelişmişlığimizden doğan bir çok problemlerle karşı karşıyayız. Bunların beklediği doğru çözümler Türk aydınlannı bazı alternatifler üzerine evilmeğe zoröyle bır NeoMarksizme hâlamaktadır. Basında. sivasi kadrokim başka bir duşunce de özda, bazı sendikalarımızda ve Ünilenen düzen değışikliğının versitelerimızdeki Marksistlerimız gerçekleşebilmesi ıçın ckültur İçin tek çıkar vol Marxsist alterdevrimi» nin kaçınılmazlığı'dır. natiftir. Imanla bağlı olduSum Marks «Topiumu değiştınnız, ın hürriyetçi inancıma göre, düsünsanı değiştirirsiniz» demişti. Ya ce alanında kalmak şartı ile, 27 nm asır geçmesıne rağmen Sov Mayıs Anayasasının himayesmden yet Rusya'da «komünist insan» ın faydalanmaması İçin hiçbir sebep hâlâ yaratılamamış olması ve bu bulunmayan Marxlst ideoloimin sebeple, Stalinizmin tasfiyesın inandığı alternatifi gerçekleştireden sonra da, baskı rejiminın de bilmek İçin, çeşitli yollarla, bagvamı bu otomatizmi doğrulama daşmaz sınıf şuurunu yaratmak mış, madde ile ruh arasında mut ve elverişli bir ortam hazırlamak lak bir determinizmin bulunma çabası içinde olduğu ve küçümdığmı göstermıştir. Bu itibarla senmiyecek gelişmeler sağladığı sosyoekonomik temel değişiklik açıktır. ler yanında kültür devrimi yapBöyle olunca, bu ideoloiinin Ümaktan, Mao'nun metodu ile, «beyın yıkamak» tan başka çare yok niversıte hareketinde, öğrenci, tur. ^ilhassa Fransadaki öğrenci asıstan ve ögretim Uyest olarak isyafhnın, belirli bır ölçüîe de küçüBTtalsat çtflc'iüinamtt tjir azınolsa#bu görüşün damgasmı\taş*»^ va dığı açıktır. Problem, az gelismiş rol oynadığını tahmin etmek yermilletler bakımından, yine Lenın | ocalan haklı reform lsteklerfve Mao'nun doktnnlerine ve tec sız degildir. lstenilen «halka döni gerçeklestirmek içtn anla» nük eğıtırn reformu» formülü ve rübelerine uygun olarak, daha vışla çalışırken ögrenrt arkaziyade fakir köylüye ve aydınla dığer bazı Isteklerle hareketi ida daşlanmızın da derhai ciddi bir re edenlerden bazılarınm yazıları ra dayanan bır ıhtilâl problemi vicdan muhasebesine koyulmalabu tahmini haklı gösterecek vasıfmahivetinde görülmektedir. n, yannın kendilerinden büyük tadır. O halde Türk yüksek ögoykot, işgal ve barikatlarla hizmetler beklenen 1yi vatandasretim gençliğinin lsyanında da Paris'te en tipik örneğıni ve yabancı arkadaşlannınki gibi, aylan olabllmelerinin iyi öğrenci ol ren milletlerarası ve sol ka ni mahtyette solcu bir eğilım ve malan şartına bağlı bulunriuâurakterli isyanın çağdaş öğretım aralarında bir paralellik bulundunu, t e m e l d l a l o g olarak ve eğitim reformlanna vör.eldigi ğunu duşunmek kabıldir. Bu, ögretim Uyelerl gibi öğrenclne kadar şüphesi^ bu reform Türk gençliğinın Dünyaya kapalı ler için de yalmz istemek defil, larla yeni bir tdeolojiye dayanan ve yurt dâvalarına kayıtsız kalmavermefc gerektiğinl unutmamalan, yeni bir düzen kurma hedefmi dığmı göstermesi itibanvle mem vazife ve mesuliyet şuuruna kuvde güttüğü o kadar şüpbesızdir. nunluk vericıdir. Anayasamızın vetle sahip olmalan lâzımdır. AkBu isyanlar bize umumi bakırn bağlandığı pülüraiist demokrasi dan iki gerçeği açıklıyor. Bun düşüncesi ve baglı olduğumuz me si takdirde en tyi niyetler hayal kınkiığuıa ve en mükemmel relardan birincisi Dünyanın herhal denıyet anlayışı içersınde saygı de hayli Uerl «na hürriyetçi ve takdirle karşılanması gerekir. formlar verimsiz kalmaya mansola dogru önüne geçilmez bir Yeter ki. Rençlerimız düşüncele kumdur. yönelme gösterdiğidır. Ikincısi, Dünya tefekkürünun ortodoks Marksizm ile kapitalizm arasında lleride belki bu ikisml birKanlı olaylann içyüzünü, hiçleştirecefe üçüncü bir yolun babir {razetenin yazmağa yanaşçında bulunduğudur. Hususî açımadığı taraflarıyla ve fotoğrafdan ortaya koyduğtı gerçeklerden 1 larla en perçekçi şekilde yalnız birincisi De Gaulle'U Fransız seçim tarfhinln kayt etmedıği btr | ANT'ta bulabileceksiniz. ratere ulaştırması ve dolayısiyle Fransız milletinın devrünci görünüş altında hürriyetine, mülkiyetine ve geleneklerine ne kadar bağlı olduğunu göstermiştir. 1Aytıca, YAŞAR KEMAL'in Tekkincisi ise, bir saman alevl gibı parlayıp söndüğü Isveo ve îngilnik Üniversite'deki kanlı baskm tere'de demokratik sosyalizmın ve tutuklanan Öğrencilerle ilglli huzurlu ve istikrarlı bir düzen büyük röportatı kaynagı olduğunu Röstermıştır. Kültür devrimi B B H B i ANT 1 Kanlı imha Plânı 82. SAYI ÇIKTI... Makina ve İnşaat Miihendisleri Alınacaklır tzmir'de'ki iş yerimizde çalıştırılmak nzere îngilizce biien MAKİNE VE İNŞAAT MÜHENDİS VEYA YÜKSEK MÜHENDİSLERİNE ihtivaç vardır. Ücret tatminkârdır. İlgililerin, releranslan ile birlikte şahsen veya dilekçe ile «İzmır, Cumhurıye» Bulvan No: 136» daki U yerij mıze müracaatları nca olunur.' HAVZA LİSESİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN Havza Lıseslnin 63.495 lira keşif bedeli onarım lsl kapalı earf usulU ile ihaleye çıkanlrruş olup, bu ışe ait geçicl teminat 4.76Ü.12 liradır. thale 20/Agustos/1968 günü saat 15.00 de Havsa Lisesı'nde 2490 Sayıu Kanun htlkümlerine göre yapılacaktır. Bu ışe ait keşif özetı ve şartname mesai saatleri dahilinde Havza Lisesi'nde görülebilir. Taüpıerın bu işe girebilmesi için, ikamet belgesi, Ticaret Ckiası veya Esnaf Derneklerinden alınacak belge, yeterlik belgpsı temmat alıntısı ve bu cinsten en az otuzbeş bin liralık iş yaptığma dair belge ile birlikte teklil mektuplarının engeç ıhale gtinü saat 14.00'e kadar ahntı karşılığmda Lise Müdürlüğüne vermeleri veya postalamalan ilân olunur. (Basm: 21917 • 8548) Bir özenti bir taklit mi? Uksek ögretim gençliğınin isyanı bizde de patlak verdıgi zaman «Bu bir özentidir, taklittir» diyenler oldu. Bu ıddia hareketin metodu ve bilhassa öğrenci çoğunluguna, şikâyetlerine vol açan zamanı bakımından tamamen yersiz degildı. Benzeri yabancı hareketlerle bizimki arasuıda kronolojik bir uygunluk vardı. Bu bir tesadüf olamazdı. Çünkü esid şikâyetlere o günlerde eklenen ve bardağı taşıran yeni bir unsur yoktu. Bazolarının siyasi maksatlı tddiası hilâfına, boykotla bir ve ayni telâkki edilmesi tmkânsız olan ve en azından kamu hizmetini mahal ve fonksiyon bakımlanndan baltalaması sebebiyle fcanunsuzlugu süphe Rotürmeven Işsal metodu için de ayni mülâhazavı daha fcuvvetle ileri sürmek gerekir. Üniversite otonomisini tçerden zedeleyen bu metodun hukuken savunulması zordur. Ancak, opportünite mülâhazası lle mtisamaha götürebilirdl. Ayni mülâhaza iledir ki, işgald öğrenciler hakkmda koguşturma acılmasmj ben de asla uv gun bulmamaktayım. Gençlere kızmamak, onlan anlamak lâzımdır. Tenkil yaravı kansrenlestirir, tehlikeli gellşmelere vol açabilir. Akıllıca tedblr buhranın sebeplerini eiderme çarelerini arastırmaktır. Aksl takdirde veni buhranlarla karsılaşmak mukadderdir. Gençlik tekin degtldir una karşılık ayni İddla hareketln esas ve bedefl vönünden tamamon haksınlı. Zira kUltürce acık coDium merhalesi Cumhuriyet 8571 Ziıhâl ZERENAt Ue Semiı VALÇIN NişarJandılar. ADANA 22.8.196S JR Cumhuriyet 8569 Y TEŞEKKÜR rahatsızlığında yakından ilgilenen Dr. Erdoğan Gökay'a. Dr. Sabiha Buharalı'ya. vefatı üzenne tazıvette bulunan. yanımıza gelen, sevgili akrabalarımıza, dostlanmıza. komşulanmıza. cenaze törenine katılan. çelenklerle temsilcılennı yollayan Türk Standardlan Enstitüsü muhterem er kânma, Emekll Sandığı ve Emek tnsaat ve tşletmesi A. Şti. camiasına, Saglık Bakanlıgı Sıtma Genel Müdürlüğü ve Dünya Saglık Teşldlâtı mensuplanna, Ticaret Bakanlıgı. Ankara Ttcaret Odası ve Odalar Birliği temsilcilerine tespkkürlerimizl sunanz. Tekeli ve Ynmakoelu ailesi > n TÜRKİYE PETROLLERİ A. O İZMİR RAFİNERİSİ TESİS BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ (Bssın: 21852 A. 9558^8534) IVlahmut Celâl Uluer'in Değerli büyüğümüz Marksçı fikir halde seyircısl olduğumuz lsyana yol açan yüksek öğretim ve eğıtımde köklü reform isteklerınin gerısındeki kuvvet fikir, söylendiğı gibı, genış mânada, kaypak ve bulanık «solcu fikir* değil, tadil edılmis, çağdaşlaştırılmış, ütopik unsurlarından arınmış cMarksçı fikir» dir. Bu fikrın solculuğu nnıfsız toplum ve ebedl bans 6zleven, her türlü otokraslyi, saglı sollu emperyalizmlerl reddeden, siyasi federalizm lsteyen ve nlhavet kültür devnmini îaruri gören bir solculuktur. Başka bir deyimle temel felseferte Marks'a, kültür devriminde Mao'va, thtilâl roetodunda Lenm'e bağlı, kendı içinde eklektik, kavravıcı. aynı 7amanda reallst ve spirüalist eğillmde bir solculuktur. Moskova* nın ortodoks Marksçılarını bile tavizcUik va «ericilikle »uclayan 'a Kimyi Yüksek Miihendisleri Aranıyor Kurulmakta olan t*mır Kafınertsınde tşletme Persone11 olarak yetıştırılmek uzere. askerlığını yapraıs KİMÎA TÜKSEK MÜHENUİSLERİNK ıhtıyaç vardır Usan bılenler tercıb edılecektır Talıplerın 1 Agustos 1908 tarıhıne kadar mektupla, 110 Agustos tarıhlerı arasında şahsen, Mıthatpaşa Caddesi 19/6 dakı Rafınerı Müdürlüğümüze müracaat etmeierı rıca olunur. îzmir Kahramaıtlar Yerem Savaş Dîspanseri Başlabipliğinden: X Kapalı zarf usulü ile çamaşirhane yeri inşaatı vapılacaktır. Muhammen bedeli 39789.35 lira olup geçici teminaü 2984.20 liradır 2 Keşif ve şartnameler Süleyman Ferit Eatacıbaşı Kahramanlar Verem Savaş Dispanserinde görülebilir. 3 İhalesi 10/8'1968 günü saat 11.00 de Dispanser binasında Komisvon huzurunda yapılacaktar. 4 İsteklilerin 2490 sayılı kanunun hükümleri dahilinde hazırlayacaklan teklif mektuplarını thale günü saat 10.00 a kadar Komisyonumuza vermeleri. (Basm: 1 3420 • 21958/8559) O •••••••••••• • • • • • * •« • • • • • • • • » •• !• « • • • • (Cumhurtvet: 8572) KAYIP Pasormi kaybetttm yenlslni alacagımdan esklsl hükümrflzdür. , ismall ÖZEN Satr Nedlm Ortsok!iiu Öğr. (1 «ınıf) Cumhuriyet 8544 TÜRKİYE PETROLLERİ A. O. (Basm: 21854 A. 9559/3537) B İLÂNEN TEBLİĞ tSTAN'BUL 6 ncı tCRA MEMURLUGUNDAN 961/99 Borçlu: Remzi Saldamlılar Bankalar caddesi No: 18 Galata Alacaklı: T.C. Ziraat Bankası. Beyoğlu Subesı. Tevdi edilen vesaik: tstanbul 6 ncı tcra Memurluğunun 25.1 1967 tarihli ve 961/99 sayılı hacız vesikası. Borç miktan: 11.469,25 liranın takıp tarihinden itıbaren % 12 faiz; faizin »i 20 banka muamele vergısı, "i 03 komısyon ücretı vekâlet ve icra masraflan ile birlikte. A lacaklı T C. Ziraat Bankası Beyoglu Subesme vukanda vazılı borç ve masraflan ödeme emnnin teblığ tarihinden itibaren vedi iün içinde ödemenız hakkındaki teblıgat adresinızde bulunamadı^mdan bilâ tebliğ iade edilmistir. Yaptırılan tahkikatta da adresiniz tesbit edilemedıginden teblieat kanunu pere§ince vedi günlük ödeme süresine otuz gün Hâvesıvle çazete ilân tarihinden ttibaren otuz vedl Eün 2arfmda borcunuzu ödemeniz, ttirazınız varsa yine avnl süre zarfında icra dalresıne bildirmeniz, bildirmediğiniz takdirde aynı müddet içinde mal beyanında bulunmanız lâzımdır Bevanda bu lunmazpanız hapi? ile tazyik olunacagınız ve borcu ödemez veya Itiraz etmez iseniz hak tanızda cebrl İcrava devam edileceği ilânen tebli» olunur.