20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHtFE ÎKİ 29 Haziran 1968 CUMHTJRÎYFT Türkiye kolkınması niçin yonlış yoldo Orhan PEKIN ürkiye Hükümetleri son 30 yıldır daha çok izel teşebbüs gayreti Ue kaUanmayı ön gormüşlerdir. Bir ülkenin kalkınmasmda emek vermiş insanlar ister özel sektörden patron, ister devlet sektöründen mfidür olsım aynı şekilde takdire lâyık. Halbuki, Türkiyede patron biç de hurmet edilen bir kimse durumunda değil, aksine toplumdan, halk sevgisinden kopmuş kimsedir. Bu sonuçtan mesul olan halk değil patrondur Sebebini biraz eleştirelim. >••»••••! T telleserek ve devletten ithalâtı kısmak, yeni yatınmlara mani olmak gibi türlü yollarla taimay» görerek yüksek fiat politikası Ue büyük halk kitlelerinin tüketim imkânlannı kendisine çekmis ve daha çok el emeği istiyen bir çok sanayi kollsnnda yeni krizler, işsizlikler yaratnuştır. Gö rüldüğü eibi Türkiye'deki himayeci tutum, Er hard'ın dediği gibi, orta sınıfın yarann» değil, zararuu olmuştur. •••• •••• •••• Sebebi İJatron serbest pjyasada, serbest rekmbet * halinde çahştığı sürece hiçbir tepkiye nrabatap olamaz, fakat rekabeti ortadan kaldırmn bir birligin arkasına saklanmağa çalıştığı gün kartelleşme başlamış olur. Bu balde teşebbfis sahibinin sorumluluğu kaybolur ve halkın böyle teşebbüse karşı tavn değişir. Ekonominin, birlikler, karteller veya başka yolla, hiraave edilerek, krizlerin veya iflâsların önleneceğini sanmak, mantıkdan uraktır. Bu halde himaye gören veya kartelleşen sanayi serbest piyasadan, kendine duşen satınalma güçünden, fazlasını çeker, neticede diğer teşebbüslere daha az satınalma gücü bırakarak asıl, rekabete daianan teşebbüs tüketimine büyük zararlar verir. Karteller veya himayeler fiyatlan anlaşarak yüksek seviyede tutarlar. Bu yolda yüksek kâr sağlayıp malî tehlikelerden uzak kalacaklarını sanmalan yanlıştır. Bu yolla aksine krizler artacaktır, çünkü yüksek fiat politikası sürümü düşürür. Hâlbuki fiatları düşürmek yeni alıcıları ortaya çıkaracak, iş acılacak, asıl o vakit kriz atlatılacaklır. iyatlann yüksek tutulmasıru temin eden hir kartel, üretimi daraltır ve maliyetleri yükseltir. Bu tutum sonunda, mevcut krizler daha da ariar. Buna karşılık rekabete dayanan sosyal piyasa ekonomisine uygolandığı bir düzende kriz ihtünali çok azdır. Çünkü böyle bir düzende rekabet makanizması kuvvetleri denk tutar. reşebbfls ekonomisindeki akjcılık, hareket kabiliyeü ve edvamlüık, rekabet ekonomisinde buhınur. Ancak bu şekildeki hür »konomide sosyal ve toplum yaranna karakter tasır. Kartellerin ve himayeci sanayinin taraftarlan yeni iş sahalan açtıklarmı iddia ederler ve politikayı kendilerine âlet ederler. Bu yol polit'k ve sosyal bakımdan büyük bir hâtadır. Bövle bir aldatmaya kanan politika, neticede iflâs edecek, aesını ise beUd o ülkenin demokrasisi çekecektir. Bu yol ile verimsiz, kaptıkaçtı lsletmeler korunacak ve genel ekonomik hayatta ilerlemek aksıyacaktır. Böyle yanlış politikanm sosy»l bakımdan faydası değil, zaran vardır. Nitekinı kartellerin Alman ekonomisine hâkim olduğu evvelki devirde işsizlik had safhaya gelmH, Almanva anarsiye sürüklenmiş, demokrasi ya?ı> yamamış, neticede Hitler nasyonel sosyalizmi ortaya çıkmıştir. Bugün, Türkiye aynı yoldadır. KarteUesen ve ithalâtın devlet tarafmdan kesilmesi ile rekabetsiz kalan yeni sanaytmiz, işsizliği azaltmak değil, çoğaltmıştır. BuRÜnkü devlet plânlama bile bir çok hallerde yeni sanayi teşebbüslerini önlemek ile rekabetsiz kalan zararlı sanayii knrumakta, akıinc rekabete dayanan ekonominin kurulmasına mani olmaktadır. Türkiye'de son yıllarda kunılmuş olan Demlr Çelik, oto Iâstik, oto montaj, bazı inşaat sanayii gibi bir çok sanayi koUarı bu durumun tipik örnekleridir. • }ünyada en iyi şartlarla bir devlet müdaha*' lesinden bahsetmek imkânsızdır. Bu söt ler serbest demokratik sosyal düzen devam ettiği müddetçe doğrudur. Ludwig Erhard'ın iş •••• adamı tarifi «Bir iş adamı piyasa ekonomisı le :::: ayakta durur, ya da düşer, başka herhangi bır •••• düzende yabancı organların bir tatbikçisinden başka bir şey olamaz. Neticede plân ekonomisının bir memuru seviyesine iner» demiştir. Bugıin bizde bu çok imtiyazlı iş kolları sahipleri, iş adamı vasıflaruun çoğundan yoksundur. Bizdeki bu tür iş adamlan, fırsatçı, kapkaççı. kendine göveni olmayan, mesuliyetten kaçan kimselerdir. :::: Bunlar serbest rekabete iştirak ederek, görevle•••i rini yapmak istemezler. Onlann kurdukları dü•••• •••• •••* zen; güç, zekâ. yaratma kabiliyeti olanlara hak •••• :::: tanımayan paraya, hazıra. inhisara, himayevc dayanan düzendir. Hevetler kurup Ankara yolunu tutmalan, sözde özel sektör savunucusu görünüp, develuasyon olmasın. tahsisler verilsin, dolann değeri 14 lira olsa da kendilerine 9 TL. satılsın, vergileri iade edilsin, bazı ithalât kısılsın, istedikleri ithalât açılsın, falan maün yeni imalâtı yasaklansın gibi türlü talepleri serbest ekonomi kurulmayıp bir nevi dejenere ve soygun kartel düzenlerinin devamı içindir. Onlann bu düzenlerinde kabiliyetU ve caIışan değil, mesuliyetten kaçan tembel, ön plâna geçmiştir: onun için bu iş kollannda serbest iş ekonomisi yok olmuş, enmiyet ve sağlamlık mücadelesi hakiki yatınm ruhu ile ilişkisini kavbetmiş ve kalkınmamız bu yönlerde bimaye ile yaşıyan yıkıntı almnştur. Sonuç | J izdeld, bu durumu hazırlavsn zihniyet kar•** telleşmenin bir başka yönüdür ve özel sektör sayılamaz: bu konuda Erhard'ın şu sözleriıu okuyalım: «Benim himayeye ve kartellere ka^ı tutumum, iş adamlarına husumet şeklınde 5 » rumlanıyorsa, bu yorumun durustlüğünden ştiphe edenm. Federal Cumhuriyetin ekonomik polıtıkasmdan mes'ul olduğum yıllarda bütün hürumlara rağmen serbest rekabet ekonomisi gorüşlerine tamamen sadık kaldım. Bütün gücÜTile serbest yatmm dıizenini rnüdafaa ettim. Tarih benım kartel ve himayeye karşı savaş açarak serbest iş adamınm durumıınu ve fonksiyonunu ne kadar etkili bir şekılde savunduğumu gösterecektir.» Erhard'ın yolu hakiki öxel sektör yoludur. Bunun dısındaki yol büyük baskı prııl>larının yoludur. Erhard: «Bu vol seçildiğı takdırde devlet, baskı gruplannm o\Tuncağı olmaktan oteve gıdemez. Bellı kışilere hızmet eder, ne*tcede trajık durumlar ortaya çıkar» demışt'r. İstikbalden beklediği herşeyi vanlış kurulmuş himayeci bu düzende beltlîyen is adamınm rahat ve huzurlu olmasına, varmmı (tüvenle pörmesine imkân yoktur. Bu iş adamı, daima yeni rakiplerin korkusunda yaşıyacak, her kânnı, müessesesinl feliştirmek yerine. yabancı memleketlerc, gizli tarattara aktararak kendi fabrikssmı, Hetfye değil, yıkmtıva (tötürecektir. Bir memlekette bu tür sanayi büyük bir vekün tutacak seviy>ve gelince o memleketin bütün kalkınma ve ekonomisi hava] ve hüsran olacaktır. Türk Milletimn bueünkü yöneticfleri bu Rerçekleri kabul etmediği takdirde rekabet esasma dayanan serbest ve özel ekonomik sistemi terketmek, Türkive yönetimini en aşm bir sosvalist düzene bırakmak « v runda kalacaklardır. Bu hatalannın sonunda, bövle bozuk düzeni yönetenler de, onlann temsil ettikleri partiler de kavbolabilir. Bu arada asm sosyalizmin akımına direnecek yeni kuvvetler ortaya çıkar. Bu takdirde iki karşı knvvetin çatışması memleketi tehlikeli bir anarşive ıtötü.ebilir. Temennimiz iktidarlann cerçekleri zor duruma düşmeden pörebilmesidir. Bu^ünkü Üniversite Senatoları gibi küçüldükden ve otoritelerini kaybettikten sonra zor önünde reformlardan soz etmek kendilerine şeref getirmez, Ba ancak tembel bir zihniyetin samimiyetsiı, korkakça ve faydasız çabasıdir. • ••I Orta sınıfın durumu artelleri ve hima\e durumunu savunanlar memlekette sanaji kurduklarım, yeni Is **halan açtıklannı dolayısiyle orta sınıfı konıduklannı iddia ederler. Ludwig Erhard, bu fikri «saçma bir hikâye» olarak istmlendirmis ve sövle demiştir. «Kartelleri kuran ve hımayeyl savunanlann amacı serbest piyasadan elde edeceklennden fazlasını kendılerine çekmek. kend* gruplannın hâlkdan alacakları parayı arttırmakdır. Fakat bu artma kartel kurulmayan diğer kollarda satışlann azalmasına, başka krizlerin doğmasına sebep olur. Bu yeni krizler ise yeııi işsizlikler yaratır. Meselâ ağır ve buyük sanayi: kollarında koiay olan kartelleşme daha çok el emeği ıstiyen çeşitli küçük sanayii kollannda zor ve hattâ imkânsızdır.» Erhard'ın dediği Türkiye'de ortaja çıkmıştır. Hakikaten, Turkiye'de son yıllarda kurulan bir çok büyük sanayi, kar K • ••• • ••• •••• İÜİ « • • • « • • • •• •« • Nihat Erim'ın Halk Partisi adına önceki gün Mecliste yapfığı 5 • konuşmanın bir yerinde ilgi çekîci bir çekişme olmnş; Saym Erim Ş • sözlerine devam ederken : , • J c CH.P. bu memleketi düsman ıstılâsından kurtardığı gün • S den beri...» deyince birçok AJ*.'li milletvekili ayağa kalkarak • S cyuh» diye bağırmaya baslamıs. • S Bu olayı gazetede okuyunca çoktan beri yazmak istediğinıiz j S bir konuya ilistigini gördük. Halk Partisinin siyasi parti olarak • S Türkiyede özel bir yeri vardır. Tarihini bildiğimız ülkelerin hiçS birinde C.H.P.'nin benzeTini çöremiyoruz. Ne var ki, C.H.P. de yaS nm yüzyıllık bayatı çizgisi'nde büyük değisimler geçirmiştir. Za! man zaman amaçlarma aykın tutumlara kaymıs, ve zaman za• man Halk Partisinde «ıkbal» görenler Halk Partisine söverek ken8 dilerine yeni «ikbal kapılan» açmıslardır. Bütün bunların sosyal • nedenleri vardir. Arastırmak, ortaya çıkarmak gerekir. Gazi Mus• tafa Kemal, Halk Partisinin kurnlusunn 6 Aralık 1922'de Ankara J basınına söyie haber vermisti : • « En mutevazı bır mıllet ferdi sıfatiyle, hayatımı sonuna kaeçtiğimiz haftanm hava olaylan mevsimine ve tahminlere uy S dar vatanın havnna vakfeylemek emeliyle, banştan sonra «Halkgun düşmedi. Sıcaklık yükselişi evvelisinden daha fazla olur S çılık» e<:ası üzerıne dayanan ve Halk Fırkası adıyla siyasi bir fırken hafta başmda ve birdenbire gelen bir kötü hava ayınmı bek • ka kurmak niyetmdeyim.» S Görülüyor ki Atatürk, Halk Partisini «halkçılık» esa» ügtüne lenmeyen yağışı ile bütün yuıdu etkiJedi tki gün içinde çelip geçen bu S kurmak niyetini daha banş imzalanmadan ve parti ortada yokken kötü hava ayınmı yer yer sağanak şekiinde ve zararlı yağışlar bıra S açıklamıstır. Düsman îzmir'den 9 Evlül 1922 günü deniıe dökülS müştü. Cumhurivet Halk Partisi bu tarihten tam bir yıl sonra eridi. • 9 Eylül 1923 tarihinde resmen kuroldu. Ama Atatürk, partlnin doBeklediğimiz haftanm hava • ğuşunn daha da gerilere götürüyor, 1930 yılı Eylül aymda sa açıkolaylan ıçın yapılan tahminleri • lamsyı yapıyordu : • c Ben Cumhurivet Halk Fırkasının Genel Başkanıyım. Cumözetleyecek olursak: • huriyet Halk Fırkası, Anadoluya ayak bastığım andan itıbaren, beHavaların gün güne ısındığı ve • nimle çalışan Anadolu ve Rumeli MucTafaaı Hukuk Cemiyeti'nden yaz mcvsimi içinde bulunduğu5 doğmustur. Bu tesekkülle tarıhen baglmm • muz şu sıralar üşümek deyimini • 9 Eylül îm'de, Cumhnriyet Halk Partisi Genel Başkanı înogaripseyenlerüniz olacaktır. IsınS nfi de : «Partimiz 9 Eylül 1923'ten evvel de Milli MücadeUyi siyamak de>imi mevsimine daha uyS si sahada ıdare etmişör» diyordn. Görülüvor ki, Sayın Nihat Erim' gun duşecekti ve yaznnıza bu ba; S in söylpdiei sözler bir tarihî kökene dayanmaktadır. Belki söylelığı atmalıydık. Ama öyle değil S nis biçiminde kusur vardır; bir milletin knrtuluş savası elbette iste... S bir tek partiye maltdilemez. Ne var ki, Halk Partisi'nin tarihî köCşümeyi kifın değil de yazın • kenini de kimse inkâr edemez. Gazi Mustafa Kemal'in knrd«|Ti duşünmek bcnce daha yerinde • partinin mayasında millî kurtnlus savası vardır. Adalct Partili olacaktır. Kışın nasılsa korunufj KARADENİZ SAHİLt: Or• milletvekilleri Nihat Erim'l vuhalamıslardır ama, Amerikan «yyor. nasılsa yeteri kadar giyiniyo ' ta ve Doğu kesımlerınde gorülen • dnlufunda «ımpivon bir partinin üveleri olarak buna haklan yokruz. Yâni ihmalimiz daha az olnhafif yağış Salı gunüne kadar » tn. Hem bir yabancı aevletin güdümünde bulunmak TİUetine hoyor. devam edecektır Batı kesımın • yun efecekKİn, hem de Millî Knrtnlus Savasına sahip çıkmak isteGelln önce üşümenin ne oldoden başİ3yan ısınma hafta bo ! yeceksin Bu iki sev birarada yürüvemez. Gerçekte Adalet Par• MARMARA BÖLGESt: Ismğunu ozetleyelim: Bir cismin sıyunca Doğuya ılerleyecek ve se! tisi HüiTİvet ve itilâf ile Terakkiperver Serbest Fırka ve Demokcaklığını kaybetmesi o cismi sıma ile haftaya baslıyor. Gece ve çen haftadan daha sıcak gunler S rat PartiMen telen miTa« benimsemistir. Bu mirasın ne demeV olcaklıktan yoksun kılacağmdan so erken saatlerde etkili sıs olayı görülecektır. Kuzev vonlu ve haS duiu tarih kiirsüsiindfn \rrilen dersle bilinir. Adalet Partisi milıkı gün daha görülecektır. Haf ğutur. Dünyada her şey kendisine göre. yapısına göre ışınıada / fıf rüzgârlar etkısınde, mevsımı • lî bagımsi7İık jkımmın karsısına cıkan eylemin vâristdir. Omuztanm kalan günlerinde önemli bulonmaktadır ve sıcaklık kay > ne uygun sıcaklıkta guzel bır yaz S larına a'rtıjı mira«t üc kalemde özetlemek mümkündür l bir hava olayı beklenmıyor. Yahaftasına hazırlanalım. Kara % bermektedir. Dolayısile soğumak 1 Kudreth bır devletin himayesme sığınmak.. ğışsız, değısık yönlu hafıf ruzdenızde su sıcaklıgı 18 dereceyi S Udır. Yeter ki başka bir taraftan 2 Yabancı sermayesine dayanmak.. gârh ve sıcak bir yaz haftasma bulmuştur, koruyacaknr. ikmal almasın. Bu Ikmal de gü• 3 Din sömürücüluğüyle halkı kandırmak.. hazırlanalım. Bölge içinde en neşin muazzam enerjisinden gel5 Gerçi Süleyman Demirel kürsüde sıkıştıfı vakit : ' yüksek sıcaklık dağılımı 28.30 mektedir. Bu enerjiden direkt • Biz henüz üç yıllık iktidanz.. diyor, ve reddj mirasa k»yıdereceyi bulacaktır. Deniz suvu ; yor. Ne yazık ki. hem Amerikan müteahbitliğinden gelen kendi Marmara sahülerınde 20 derece veya dolaylı olarak yararlandığı sürece dünyada her şey sıcaklık • ceçmisi, hem de adı ne kadar deiHsirse de|issin partisinin geçmisi dır ve banyo için müsaittir. dengeslni koruyacaktır. Sadece ( • bellidir. Menderes'lerin Serbest Fırkavla bafmtılan • ne kadar aşi1 her şey değil. dünyamınn kendisi • kir ise Adalet Partisinin Demokrat Partivle ili«ki«i o kadar kede eüneşten almakta olduğu encr • «indir, A.P. iktidarının kumldvgundan bu vana acık kapall poçi ile ısındığı için zaman zaman ; litikası da yukanda üç kalemde özrtlrnmis tarihî mirasın mirasçok sıcak, bazan serin veya soğuk i çuı olduğunn ispatlar. oluyor. Eğer aldığı ısı enerjisi • Cumhurivet Halk Partisine gelince .. fazla ise ısınıyor, az ise soğuvor ! Bülent Ecevit'in Iiderliğinde Gazi*nin partisi sıfatına lâyık oltşte mevshnler. Canlılar da duri mak içi» rabaladığı ve bu yâzden büyük sarsıntılar geçirdiğim bimadan dlnlenmeden sıcaklık kay • liyomz. Bu yolda kendisini bütün gücleriyle seferber edebilmesi betmekte, üşümeye zorlanmakta ' S çeşitli zorluklarta engelleniyor. Çünkü Atatürk'üh «millî bağımdır. Ancak, gıdalan, hareketi ve # DOGV BÖLGESÎ: Yer yerS sızlık ve halkçılık umdeleri» fistüne kurduğu parti giderek yozetrafından almakta olduğu sıcak ve çoğunlukla sağanak şeklinde Ş laşmış, 1946'dan sonra mütegallibenin ve kompradoran etkilerinde lık ikmali ile kaybettiği sıcakhğı olmak üzere yağış aünıyor. Ya • puslavı büsbntün sasırmıstır. Halktan kopmus Halk Partisi 1950'telâfi edebilmekte ve dengesini ko ğışla birlıkte sıcaklık düsüsü de • den sonra büsbütün hızlanan emperyalist güclerin karsısında dize rnyabilmektedir. Eğer kaybolan hıs«edilmektedır. Hafta ortasına • gelmistir. Tek partili düzen devrinde «devlet parti» özdeşlifinin «ıcaklık clde ettiğinden fazla i«e kadar ve Doğuya çekılerek ert• tÇ ANADOLTJ: Kuzey keüşiime mevdana gelmekte. az İse mesı beklenen hafif vağışı alacak • varattıtı alıskanlıklardan sıynlması bir türlü mümkfin olamaraışsımlerınde gorülen hafıf yağış ısınmaktadır. ve ardından az bulutlu günlere • tır. Geçmisteki sorumlan gelece^l bazırlaması yolunda ayağına yarından sonra kesüecek ve az • pranga gibi vnrnlmustur. Oysa 946'dan sonra Halk Partisinin karDemek ki üşümek. sıcaklık kay * gırilerek hafta tamamlanacaktır. • sısına çıkanlar Halk Partisinin içinde ikbal görmüş, devlet ve bulutlu bir haftaya gınlecektır. Yagıs ardından sıs olayı ve sıbtndan başka bir şey değildir. Sıcaklık yükselişi hıssedılır olacaklık yukselışı beklenmehdır. • parti katında hizmet görmüs kadronnn bir bölümüydü, daha kısa Bu mevsimde de üşünür mü?, deyisle D.P. gerçekte Birinci Güven Partisi idi. cak, gece ve erken saatlerde sıs diyenleriniz olacaktır. Sere serpe Sıs olavı etkili olabılir. ' ! H«lk PaHisini Sn«müzdeki, yıllarff» ç«ttn bir n m v beklenek•trtayı göriitecektrr. Gölgede 3 ü dolaştığnnız şu sıcaK günlerde yt S tedir. Millî Kurtulus Savasından doğmuş bir parti olmak kimli|idereceye yaklaşabilecek en yük ne sere serpe, ortüntneden uyuya S ni ispatlıyabilecek midir? MilH bagımsızlık ve halkçılık umdelesek sıcaklık dağılımı ile sıcak bir biliyor ya da hareketsiz olabiliS rınt gözünü kırpmadan savunabilecek midir? Türkiyenin bir büyor muyuz? Çünkü üşüyorur. Neyaz haftasına hazırlanalım. • vük meselesi bu sorularda çözümlenecektir. C den? Çünkü vucudumuz ışıma yo ! Hep beraber bekjivoruz, görece|it. lu ile sıcaklık kaybediyor ve ikmal yetmediği için üsüyorur, den geyi bozuyoruz çünkü. tztrimize aldığimn, ince de nl sa bir örtü vücudün kaybetmekte [••••••••••••••••••••••a olduğu sıcaklığın heba olmasına engel oluyor \e n sıcakhğı tekrar vücud etrafında tutarak iletkenlik yolu ile bizi ısıtıyor. Dünyamız da böyledir. Açık. • EGE BÖLGESİ: Sağanak bulutsuz geçen geceler bulutlu yağışları ardından an! bır ısın* İstanbul'un ıncisi BOGAZİÇİNDE aileruzle birlikte huıur, «recelerden daha serin olmu\or mava girıldı. Sıeaklık vükselıçı mu? Diinvamız da sece saatlerinsükunet ve kot^or içinde ve en uygun şartlarla tatilinizi golgede 35 dereceye yaklaşacak de ortusüz yattığı ramanlar uşıi ' • AKDENİZ SAHİLI: Sıcak geçırebjleceğiniz yegâne dınlenme yeri. \e mevsımının «ıcak bır haftası >or. Onun da bir örtüsu var. Bu gunler ıçındedır ve bütun hafta Eorulecektır. Hafta bovunca oİr Her odada gömme banyo, balkon, teleton, müzik, devamlı tabii ortıive bulut divnruz. Ben nemlı bır hava olayı beklenmıısınmaya devam edecektır. Hafıi sıcak, soğıık su. ihtiyar dünyamızın >ırtık yorga yor. Ege sahıllerinde su «ıcaklıgı kuzey rüzgârları etkısınde kalını diyorum bulutlara. •k Yemeklcr (abldot olmayıp misafirlerce. zengin lbteden 23 derecevı aşmıştır ve deniz nacak, sıcaklık dağılımı 35 dereseçilir. Havalar ısuıdı ı e ısınacak da. banyosu ıçın çok müsaittir. ce civannda olacaktır. Akdenız Ama üşümpyeceği? diyerek tedbi ' ir Denize kar?ı geniş ve şahsne manzarah lstirahat salonları, ri elden bırakmıyacağız. At^inc sahülerınde deniz suyu sıcakhğı restoran, teîniz servis, nefis ycmekler, azamî itma. daha da dikkatli olacağız. Hele 25 dereceyi bulmuştur ve deniz r Ayrıca dügün. nisan. her türliı ailevî toplantılar, is yemekA bu mevsimde terleme yolu ile üşü 'S banyosu için çok müsaittir. me olur ki, sıcaklığın çok kisa su leri, ziyafeller, kokteyller için salonumuz emirleriniıdedir. re içhıde kaybolması insanı derHOTEL BOGAZİÇİ Köybaşı Cad. 14 Yeniköy İSTANBUL hal hasta edebilir. Onu da bir Telg: HOTELBOĞAZ Tel: 62 40 01/38 başka sohbetimizde konu ederiz. Bol güneşli günler efendim. Az yağışlı ve sıcak günler bekleniyör CHP'nin zamiri 6 ^UŞUMEK... S J HOTEL BOGAZÎÇİ Cumhurıyet 7430 Heinrlch Jurgen KUMPF ile Dıpl. Kosmetlker FATMA SACAB Niçsnlandüar Munchen, 22 S.968 Cumhuriyet: 7452 ••••••••••••••••••••••••••••••••••••• DENİZ Km?VETLERİ KOMUTANUGI Seyir ve Hidrografı Dairesi Başkanlığmdan büdlrilmiştlr. DENİZCÎLERE VE HAVACHARA 63 S&YTU BtLDtRt 30 Haziran 1968 tanhınde 06.00 üe 24.00 saatlert arasında aşağv dakı noktalan birleştıren saha içinde seyretme demırlenıe, avlanmî ve bu sanarun 10.000 metreye feadar olan yüksekllgi can ve mal emrdveti bakımından tehlikelıdir. AKDENİZ ISKENDEKÜN KÖRFEZÎ GÎRÎŞÎ A 71 SAHASI. 1. nci cokta: E. 5916 No. lu Akıncı fenerinden 270 derece ve 12 mü mesafede enlemi 36 derece 19 dakika Kuzey, ooylamı, 35 derece 32 dakika Doğu. 2. nri nokta: Enlernl 36 derece 04 dakika Kuzey, Boylamı 35 derece 32 dakika Doğu, 3. ncö nokta Enleml 36 derece 04 dakika Kuzey, Boylamı 35 dp.rece 08 dakika Doğu, 4. ncü nokta: Enlemi 36 derece U dakika Kuzey, Boylamı 35 derece 08 dakika Doğu. DENİZCÎLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE DUYTJRTJLTJR. (Basm: 19578/7423) • GÜNETDOĞU BÖLGESt : Kuzey bdlgelennde gorülen sağanak yağışları sıcaklık yükselmesıni hızlandmyor, Yağışsız ve sıcak, değişık yönlü ve hafif ruzgârlı bir yaz haftasına hazırlanalım. Bö'lge içinde sıcaklık dağılımı 36 dereceyi aşacaktır. REKTUR Kitap Servisinin Dünya Klâsikleri Serisi: İtalyan Edebiyatının şabeserler yazmiş üç büyüklerinden biri olan BOCCACCİO'oun ölmez eseri: DECAMERON ÇIKTI. C«v: Ord. Prof. Dr. Sâdi IRMAK Tam metin 375 sShife 12,5"o lira Sayfîyede, plâjda sizlere hoş dakikalar yaşatacak, tatilinizi renklendirecek eser... Dostlarınıza hediye edebileceğiniz en güzel kitap... NOT : Taşrada>i bütün bayüerimize gönderümiştir. REKTUR Kitap Servisi Nuruoananiye Cad. 81 Emek İş Eanı İstanbul Tel: 27 21 58 TİRE SANAT ENSTITÜSÜ MUDURLUGUNDEN 1 Enstitümuzün (45977.51) lıra keşif bedellı onanm işi 2490 sayıh artırma, eksiltme ve ihale kanununun 31. maddesine göre kapaü zarf usulü ile yaptırüacaktır. 2 15.6.1968 gününden itibaren eksiltme ve ihaleye çıkanlan bu onarım işı ihalesi 5.7.1968 cuma günü saat 10.00'da Tire Sanat Enstitüsünde tesekkül edecek komisyon tarafmdan yapılacaktır 3 Bu ihaleye gırmek ısteyenlerin 2490 sayılı kanunda açıklanan ve bu işe ait şartnamesmde beürtilmış belgelerle 1968 yılına aıt Ticaret Odası belgesi ve »'o 7,5 (3448 31) lira geçici teminatlarmı havi usulüne göre hazırlanmış kapalı teklıf mektuplannı. ıhale saatinden en az biı saat önce eksiltme ve ihale komisyonu ba;kanlığına vermls olmalan lâzımdır. Postada vâki gecikmeler kabul olunmaz. 4 Eksiltaıe ve ihaleye ait sartname ve sözleşmeler, her gün mesai saatleri içinde Izmirde Mesleki ve Teknık öğretim Yapı Işlen Şubesı Müdürlüğünde ve Tire Sanat Enstitü'u Mödürlüğunde görülebılir, ilânolunur. ( W 9 £ 8 6 T 8 S i 2 'I •wsBa) Türk Philips Sanayi A.Ş. Mühendis Aramaktadır. 1 Izmit'te kurulu arr.pul fabrikası için ampul imalât mühendisi olarak bir yüksek ak'm mühendisı, 2 Levent'te kurulu radyo fabrikası için radyo parçalan imalâtı mühendisi claralf bir zayıf akım elektrik mühendisi aranmaktadır. Her iki vazife için iyi İngilizce bilmek ve mesleklerinde tecrübe sahibî olmak şarttır. Taleplerin yazılı veya şahsen, TÜRK PHİLİPS SANAYİ A.Ş. Personel Müdürlüğü LEVENT İSTANBUL adresine yapılması rica olunur. Reklâmclhk: 2619/74^3 Reklâmcılık: 2559/7444 Çelik Banyo.'an ile meşhur BURSA PARK OTEL yeniliklerle Hizmetinize Açılmıştır. Banyo ve 4 öğün yemek dahil hır kişiye günde 40 Üradlr. Rezervasyon Te!f: 1650 Bursa Çekirge Hür Ajans: 72/7425 Adana Tekel Başmüdürlüğünden 1 Bahçe ilçesinde idare binası ile satış depolan Inşaatı 2490 sayılı kanun hükümlerine göre kapah zarf usulü ile eksıltmeye konmuştur. 2 İşın keşif bedeli (lfi5.727.01) TL. «a olup teminat (geçici) 9536.35 liradır. 3 Eksiltme Adana Teke» Başmüdürlüğü îhale Komisyonunda 6/7/1968 cumartesi günö saat 10 da yapılacaktır. 4 Eksiltme şartnamesi ve diğer evraklar Adaıu, Ankara ve İstanbul Teke] Başmüdürlüklerinde görülebilir. 5 İsteklilerin 3/7/1968 çarşamba g ünü saat 14 e kadar eksiltme şartnamesi gereğince istenilen belgelerle Başmüdürlüğümüz Mes'ul MuhasipÜğine müracaatla iştirak belgelerini almalannı ve teklif zarflarmı ihale günü saat 8 e kadar mezkur Komisyon Başkanhğına vereceklerdir. 6 Telgrafla müracaat ve postada vâki gecikmeler kabul olunmaz. Keyfiyet ilân oluınır. (Basın: Ç. 85019930/7422) Petro! Ofisi Genel Müdürlüğünden 80/87 Oklanlı Ucak Benzini Alınacak Petrol Ofisi Genel Müdnrlüğü 1 ihtiyaeı olan 1500 ton R0 '87 oktanlı uçak benzini yurt dışından ithal suretiyle satm alınacaktır Alınacak yakıt NATO ev«af şartnamesi esaslarına uvsun olacak ve İzmit Derince Tesısierine cif olarak 15.8.1968 •srihine kadar te«lirrı edilecektir Taliplerin tek!if!erir.i en gec 15/7/1968 günü saat 12.00 ve kadar Pptrol Ofisi Genel Midürlütü A.N.T. Başkanlığına vermeleri sartbr PETROL OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Basın: A. 792020146/7472) TEŞEKKİIR E^ınıin sıhhatini tehdit edsn boğazmdaki rahatsıztığı fe%kalâde bır şekilde yaptığı ameüyat la bertaraf edcn memleketimizın hâzik doktorlarından Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Mütehassısı Sayın Opcratör Dr. MEVLİD Biricik babarn Yarbay Şükrü ALKAN'ın vefatımn kırkıncı gününe tesadüf eden 30 Haziran 1968 pazar günü ikındi namazını ta!oben Koca M. Pasa Stircbül efendı Camıinde okunaeak mevlide akraba. dost re rlindaşlanmızın teşrıfinl nca ederim. Oğlu: İbrahim Fthem Alkan (Cumhurıyet: 7480) Sabahattin Tanguç'a mlnnetlerimizi sunar fevkalâdbakım ve alâka gordüğumüz Amerikan Hastahanesl personel ve teşekkür ederiz. Avnkat Naci ÖKTE Cumburiyet: 7449
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle