20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8AHÎFR DÖRT ülkenln her kilometrekaresi baiina 12 ton bomba attık. Bu, lkinci Dunya Savaşmda, Nazi Al manyasma atılan bomba toplammdan daha fazla olup, halsn 2 miiyondan fazla Vietnamlı evsiz barksız göçmen durumundadır. îki ülkenin nüfuslan arasında bir karşılaştırma yapıldığında, bu miktar 25 milyon Amerikalıya tekâbül eder. Hepinize soranm: Böyle bir oluşumun dehşetini düşünebiliyor musunuz? Bu savaşta asıl kaybeden taraf, korumaya çabaladıgımız halk olmuştur. Vietnamdaki kanlı savaş, birim uluslararası hukuk kurallannı unutmamıza, insanlık dışı harpketlerı onayîamamıza yol açtı. Geçen hafta, tüm diinya pazetelerinin birinci sayfalannda; bir Vietkong tutsağını \iıran Güney Vietnam polis şefinin resmi yayınlandı. Bu davranış, savaş kuraiları hakkındaki Cenevre anlaşmasının düpedüz çiğnenmesi anlamını taşıyordu. Soranm size, bu olayı kaçımız içtenlikle lânetledik? Gerçi komünisîler de çok vahsiyane hareketlerde bulunmuşlardır; fakat biz onlara benzemek için değil, onlardan ayn oldugumuzu göstermek için «avaşıyoruz. Vietnam savaşını, gerçekte 250 milyon Asyalı için sürdürdügümüz söyleniyor bize. Temel amacımızm Asyada • Büyük toplum»u kurmak oldugu öne sürüJüyor. Bu iddianın giilünçlüğii ortadadır.. 15 milyon Asyalı için verdiğimiz savaş, ekonomimizi temellerinden sarsar ve ülkemizde buhranlara yol açarken, 250 milyon Asyalı için savaştıfımız iddiası biraz komik kaçmıyor mu? Biz hayallerle avunurken Kuzey Kore gibi ufacık bir ülke gemimizi ele geçirmekte. Arnerikayı dünyanın gözünde küçük düştirmektedir. Bize Vietnam «avaşının, Asyanın geleceğini tayin edeceği söyleniyor. Bu. gerçeklerle ilgisl olmayan, mantık temelinden yoksun bir lddiadır. Komünizm, 20 >ıl önce Çinde basanya ulaşmış ve oradan Tibefe sıçramıştır. Buna karşıhk Malaya, Filipinler ve Endonezyada yenik düşmüş, Korede ise durdurulmuştur. Burmada komünistler bir başanya ulaşamadan yirmi yıl, hükumete YENI BIR Robeft Kennedy Derleyen: Vazarîî Son haftalardaki olaylar Lord Halifax'ın, «Umut lyi bir arkadaş olmasına ragmen, feneUikJe hatah bir rebberdir» sözunün doğruluğunu bir keı daha lspatGüney Vietnamda çok şiddetü bir saldırıya geçen düsmarumız, yâiardır kendimizi avuttuğumuz hayalleri yıkmış, bir türlü kabul edemedigimiz gerçekleri tüm çıp laklığı iie gözümüzün önüne sermiştir. Oysa, son saldından kısa bir süre önce hayallerimizle mutlu bir biçimda yaşıyor, kendimizi tatlı tatlı aldatıyorduk. 1967 nisanında, General Westmoreland, Güney Vietnam ordusunun savaş yeteneğinin giderek Brttıgını bildirmiş, Aralık ayında ise Amerikalılann cepheds zafer üstüne zafer kazandıkian haberleri gelmişti. Bu hayaller artık yıkılmıstır. Vietkong muhtemelen, Amerikan Elçiliğinden çekildiği gibi, kentlerden de çekilecektir. Fakat komünistler tüm dünyaya, GUney Vietnamda hlçblr yerin ve kimeeuin Vietkong galdmsındao m» sun bulunmadjğını lspatlarmçlaıdır. Vietnam savasını yeni bir açıdan değerlendirme sam&nı gelmiştir. Bu deferlendirmede baçlangıç noktarrnz geçmişi lânetlemek değil, fakat onun ışigı ils geleceği aydınlatmaya çalışmak. olmalıdır. Her şeyden finoe ton ikl haftarun olaylannın Amerikalılar açısından bir «afer olarak yorumlanabileceğl safsstuım terketm*mlz gereklidir. Yukarda da belirtüğim gibi. Vietkong muhtemelen kentlerde tutunamıyacaktır. Fakat komünistler, hava, kara ve denizde tartışma götümıez bir teknik üstünlüğüne sahip ye 700,000 kişilik Güney Vietnam ordusu tarafın«lan desteklenen yanm milyonluk Amerikan ordusunun, tek bir kentl bile 250,000 kişilik düşmana karsı koruyamadıgım herkese göstermişlerdir. Komünistlerin çok büyük kayıplara uğradıklan ttne sürülmektedlr. îtiraf etmeliyim ki, bu iddialann yüzde yüz dogru olduğuna lnanamıyorum. Bize, kentlera saldıran 60,000 Vietkongun, 20,000 1nin öldürüJdügü söylendi. Mütevan bir hesapla her öldürülen Vietkong'a karşılık ikl tanesinin de yaralandığını oranlasak, tüm düşman ordusunun yok olır.ası .gerekmektedir. Acı gerçekler heri önce Fransızlar, sonra da Yirmi yıldan Saygon sokaklarında bir baba kayıp oğlunun cesedini ariyor karşı savaşmıslarclır. Komünizm ile mucacielenin başan çansı, her ülkedeki yönetimin gerçek crücüne ve mücadelenin yapıldıgı koşullara dayanır. Vietnam savaşı ne Asyada, ve ne de Amerikada komünizm tehlikesini önleyemez ve ör.leyemiyecektir. Aksine bu savaşın sürdürülmesi başlıa savaşlara yol açacak ve milyonlarca insan daha, iztırap çekrcekür. Yirmi yıldan beri, önce Fransıziar, sonra da Amerıkalılar Vietnamda zafer umudu ile avunmuşîar ve gene yirmi yıldan beri sürekli jamlmışlardır. İnsanlık tarihinde, ülkeler arasmdaki ça'.ışmalarda böylesine uzun süren bir yanılma ve hata dönemi yokîur. •\*akit kaybetmeden komünistlerle görüşmelere başlamalı ve b'.ıhrana barışçı çözüm yolu aran'.alıyız. Bu çözümün ön koşulu, Vietkong'a, ülkenin yönetiminde siyasi bir rol tanımamızdjr. Görüşmelerin barışı sağlayıp sağlayamayacağını bilemeyiz; ama bildiğinîiz bir şey varsa, o da göriişme olmadan barışa ulsşamayacağımızdır. Görüşmelerde. muhatap olarak sade Kuzey Vietnamı değil, ayni zamanda L'lusal Bağımsızlık Cephesini de almamız gerekir. Bugün Vietkong bir gerçek olup, biz istesek de, istemesek de bu gerçeği inkâr edemeyiz. Bugün önümüzdekı gerçek çok acı ve tatsızdır. Fakat kimi zaman acı gerçekleri kabul etmek de büyüklük işaretidır. Amerikan Ulusunun büyüklügüne i«e lnancım tamdır. S O N Amerikalılar Vietnam9 da zafer umudu Vietnamlı çocuk korku ve dehşet içinde büyüyor Peki, sorarım size: Cephede Amerıkalılara karşı savaşanlar kimlerdir? Bazı çevreler ise, komünistlerin, halk arasında genel bir ayaklanma başlatan.adıklarını öne sürmektedir. Korumak için on altı bin Amerikan genci ve milyarlarca dolar harcadığırr.ız bir halkın, bize karşı ayaklanmamasmı bir zafer olarak yorumlamamız biraz komilc kaçmıyor mu? Bizim asıl tasalanmamız gereken konu, bu halkın Vietkonga karşı hiçbir dırenme göstermemiş olmasıdır. Binl^ce çeteci ve silâh, kentlerin en kalabahk yerlerine, burnumuzun dibine kadar sokulmuş ve sivil halktan kimse bu oluşumu bize haber vermemiştir. Vietnam savasmda başanya ulaşamadık. Fakat bu başarısızlığımızın nedeni, erlerimizin sava? yeteneğinin veya yigitli*inin eksikliği değildir. BaşansızJiîimınn temel nedeni, Güney Vietnam halkının inancma ve iradesine dayanan bir savası, askeri üstünlükle kazanmaya çabalanıamızdır. Başarısızlığımızın ikinci nedeni ise, kökenlerini birinciden almaktadır: Bu da, Güney Vietnam yönetiminin kazanamadıgı bir savaşı, bizim kazanabileceğimizi sanmamızdır. Yedi yıldan beri, iki baçkan ve sayısız resrr.i yetkili, bu savaşın Güney Vietnamlıların savaşı olduğunu ve cnların kazanması gerektiğinl söylemişlerdir. Savunma Bakanı McNamara, geçen ay bu iconuda şunlan demiştir: «Güney Vletnamhlara bağımsız bir ulug olarak yaşama ve kendi kendini yönetme azmini biz aşılayamayız. Bu azim ve istem, halkın kendinden gelmelidir.» Oysa, biz bu laflara kulak asmayıp, Vietnam savaşını Amerikan savaçı haline getirdik. Güney Vietnam senatosu, 19 yaşmdaki Vietnamlılan askere a'.mak için yasa çıkarmayı red ile avunmııştur detmekte ve senatonun kimi üyeleri, «Vietnam gençleri, ne diye AmerikaUlar için ölsün?» sorusunu sormaktadırlar. öte yanda, bu senatonun Saygonda iş başmda kalabilmesini saglamak için, 19 yaşındaki Amerikan gençleri canlannı vermektedir. Amerikan vatandaşının vergi olarak verdiği yüzlerce milyon dolar, Vietnama yardtm maskesi altında, Saygon yöneticilerinin ceplerine gitmekte ve türlü vaatlere rağmen ülkede e,erekli reformlar yapılmamaktadır. Amerika, Vietnamda kimse tarafındsn desteklenmeyen bir hükumeti destrklemektedir. Tüm gerçekleri inkâr ederek, körü körune bir askeri zafer peşinde koşmamız, gerek bizim ve gerekse milyonlarca Vietnamlı Dİ9İ Bond İVIODESTY GLAISF T»ahiıVda b b'isıin tl»ılar ve hüfif mfizik Pıfif Bsfi mnrm (***• Ppaber ve .«olo sarkılar Fph«i E » P Orkp<:tra«ı <won 0<ı 15 B. I^kıımndan türküler Fv 1.vn 09 ?.•< VivoİR""!r.l «ıloinn 0«.50 10 00 A n h'b<Tİ»r Hafif Ratı müzl»t 1020 M. Birtan'dan Mrkılar 10.40 Arkaii varın Acıl3<: v e rroffram 06.H0 C.'inavdın f l l 07.00 K ö v e habprlpr 07 05 Gîr.avdın III) O7..Î0 ve h«va durumu va 07 ", 07,50 2 3 4 6 7 8 91 "P+ tm LL u, 1 ! j' ' YUKARIDAN AŞAĞIYA: kalitede yanardağ 1 Polis bir suç islendiği z * /123456789 man önce bunları ele geçirmeye çalısır (iki söz ve çoğul). 2 İ.=kence tatbikine mahsus araç (iki söz). 3 Hazer denizine a kan bir nehir, fazla miktarda ol mıyan iskambil birlisi (iki söz) 4 Tersi bir sayıdır, bu da düpe düz bir sayı. 5 Herkese her işte yol göstermeye kalkışan budala, çevrilince deniz ölçülerin OunJrO den olur. 6 Tersi tmükemmel külü» anlamına iki sözdür, bir takı. 7 «Çolt hoş inek yavrusu» mânasına 1 ki söz. 8 Fazla olmıyan gelişip büyüms halleri (iki sö« ve çogul). 9 Nota, «isim» ln tersi, bir edat. SOLDAN SAĞA: Son zamanlarda dünya operatörlerinın insanlardan bîrbirîerine nakletmekfe yarışa giriştikleri organlar (çoğul). 2 Şimdi hanıralarm başlarına taktıklarındân, bir harfin okunuşu. 3 Yakında bulunmıyan meydan (iki söz). 4 Tersi «rehber rolünü oynayıp ka, palı yeri aksi ha'.e getir!» mânasına üç söz ve bir emirdir. 5 Nota, bir şeyi bir yere istinat ettirip bırakma hareketi. 6 Çok hoş ve güzel. çevrilince «düşük kaliteli» meydana çıkar. 7 Kapaze olmuş durumda bulunan, bir erkek adı. 8 Cevriünce «güya sert» anlamına iki söz olur. 9 «Adını başkasma kiraya verir ^ibi geçici olarak bırakma» karşı lığı iki söz (ikinci söz eski terimdir). J3.05 12J5 12.40 11.00 1S.1S 14.00 K.I5 14.S0 U.45 Garth Ç& 1 iig \ 15.J0 1S.O0 1R.15 1S.3S 17.00 17.05 17.30 17.50 1"00 1O.SO 11.35 10.45 20.00 20 30 ?0.50 71.00 2110 21.30 22.00 ??.45 21.00 23.55 1700 17.30 10.3010.00 10.15 19.30 ?0.15 71.00 ?t.4S Sab.h konseıi S. Tan<«li'den «rVılnr Ara haberler T« flânl» K. Ko!das'dan rörkular Küciik Orkestra S. Er^z'den sarkılar Haberler. Rpsml Gazete A. S. Toker'den sarkılaT KekiSm croeramlan O. Avsar Orkestrasr S. ÜCTanMan «arkıljr T. Akel Orkestrası N. MercanhMan ttirkülcr Ara haberler Coeuk bahced Taz olruhı A. Kararan'dan mT*ı!*r Radvo Taviıiar tooluluB» Rolodan gnlorm Ara haberler Kiime faslı K5v odası Peklâm orofframhn Habprier ve hara durunnı Küciik Hânlar Ovıırı havalan Ceoheden Tnektımi» Turdun sesl Simdikl aklım OI»T4I Haffanın sarfcıcm 24 Saatin olaTİnn O. Kasacı'dan n ı k ı l v Oda mflzia Reklâm Dro«r«ratat Haberler Plâklar arasındı rW»t1er Dropram ve V»n»nı« IST^NBUL t l RADTOSU Acılıs ve nroer DiskoteSlmlzden KöcOk konwr r Senfonfk Hafif müzik Rpdvo ile Fransısaa Ak*am kdnseri Genclerle berab*r DÜNKÜ BULMACANtN HALLEDİLMİŞ NASIL HALLEDİLECEK Tokandakl rnknmlı bulmacada Mdece 4 tane anahiar (ipucn) ve 8 taae sonııç Tardır. B03 kalan \X karenio içine 1 den 9 a kadar ııv••• birer rakam koyarak ve toplama, çarpma, çıkartma, bolme i$arellerine dıkkat ederek snldaa sağa ve yukarıdan aşajıya liiılmnrada ^österilen sonuçlan buiuııuz. Biraz vaktinizj ahr ama. boj vaktinir1 ho^ça geçirmij olursuııuı. "FRETORIA ATUSI,, 32 Sözlerinin yanhş anla=ı!rr.a5i Cyr.thia'yı çok rahatsız etmişti. Thierry'yi âdi bir çapkın olarak bir an bile düşünme'.erine müsande edemezdi. Ba?uiı kaldırdı, biraz da tehdit eder gibi bir sesle: Hayır babacığım... Thierry başkasmm güzel EÖz!eri için beni bjrakmadı. Oh... Hayır.. Lizbon'dan Güney Afrika'ya hareket etti... dedi. Sir John irkilerek, iyi işitip isitmediği hakkında tereddüt ediyordu. Kızma döndü: Ne dediniz? Güney Afrika mı? Evet... Lourenço Marques'e gitti. Lady Macker.zie sordu: Lourenço Marques'te ne yapacak? Artık gerçeği daha fazla sakhyamayacağım anlayan C>"nthia kısık bir sesle: Fransız Harbiye Nezareti tarafından Boers'lerin yanma görevle gitti. diye cevap verdi. Sir John eğer Akdenizli o'.sa idi, bu cevaba belkl büyük bir şiddetle tepki gösterdi. Fakat Cynthia'nın babası kendini tutmasım biliyordu. Kızının sözleri hakkmda ne diişünürse düşünsün. sükunetini bozmamağa çahşarak: Kocanız Boers'lerin yanında savaşa katılmak flzere gitti dediniz» öyle mi? Titreyen ellerini ovuşturarak genç kadın tekrar •tti: Hayır babacığım... Savaja değil... Müşahlt olarak.. Sir John'un rengi solmuştu Bu inanılmaz hareketini size izah etti m!? Cynthia birden doğruldu. Ağzmdan kelimeler teker teker döküldü: Gitti... Çünkü bir subay olarak aldığı emre itaat zorunda idi. Hükumeti ona bu görevi verdi. Lady Mackenzie işlemesini bırakmıştı. Durumun önemi, onun pembeli mavili güller işlemesine imkân vermiyordu. Bitik bir yüzle kızına Baktı. Sanki birden, Cynthia'nm adını taşıdığı adam, Dartmoor hapishanesine girmeğe mahkum bir suçlu idi. Affedilmez bir işi kabul etmiş bir insandan bahseder gibi: Kocanız bunu reddetmeli idi.. dedi. Nasıl? ya vazife hisri? Demek ki, bile bile memleketimizin düjman!an yanında yer ahyor.. Cynthia annesine baktı: lngiltereye karşı silâh tafimıyacakAlbay alayla: Belki silâh çekmiyecek., * n a bilgisinden Boers komandoları faydalanacak.. dedi. Albay ayaâa kalkmıştı. Elleri cebinde, uzun bo>u ile Cynthia'nm önünde duruyor, ve bir fuçluya suçunu yiizüne vuran bir savcı gibi: Yâni, Cornte de Guilledieuze, seviyorum d«diji karısma, onun aüesine onu bağrın» baran lngiltereye bilerek lhanet ediyor.. thanet kelimeEİni duyan Cynthi» yerlnd» iiçradı. Babasma dikkatle bakarak: Baba, ihanet demekle hata ediyorsunus, dlye cersıp verdi. Bildiğim kadar, Thierry bir tngiliz vatandafi degil... Beninıle evlenirken, beni »evmeğe. b» na îfidık olmaga. beni koruTipŞa söz verdi.. O günden beri en ufak blr şikâvetlm olmadfı jibi, btr kadma karfi an ofioMrt, m dikkatli, «a tatü, «n MV«1 I Yozon: MAURICE DEKOBRA Annc Mariel Bu ONK CooTTİ«ht Aiansından «atın «Iınmıstır e£Li2.. Haflf r.ece konsert 23.00 Caz mfziSi 73.30 Haflf Ba*ı mffcdlB 01.00 Propram ve k«t>anıt ANKARA IlTifffany Jiones TIFFANY'JONES EIK4.IKİ ÜBA. VEEİKİSLJ TACU^VI cSECÇ M... ikii EV C »CİLOMETTELEPOMU UASI BtJMA UAHCl'KICe B İ E OLPU UEMEkl 06J0 S 07.00 0705 07.S0 07.45 OR.OO . OR.O5 KOeitk l l â n l a r Ofl.ıo OYTTTI h a v ? l s n Gnnaydın C!\ K>5Te haberler nftnavdın TH Htb»Her ve hart Sabah TnCzî« Ankara'rfa burta AcillS T « !..„, ? TE.IEFOMET FEMA O U Û BİLİE. BIE osio »TeclS RroVdan ffMcfllt* 09.00 Benin ve Beltlenm» İ »040 Arka=ı Tarm m.oo Ar, haberler Albimlerder, «mc1«r v. DeTrirrav'dan «ı'nlar rOay bahre«l 17.00 T>.O5 AT» hı.berlr T » T T Cpvhapiı'dsn V. ÎÎ:ÎÜ V. S»rue<:'rf~ı Wrtrlll«r 1 Billis Devlet Haslanesi Başlabîplîğlnden: CtNBt 1S Kalern Uâç ve malzem* Tahmln edilen Lira Kr». 30936.44 tlk teralnat Llra Krş. 2320.23 1 Haıtahanemiı» «It 73 kalem il&ç ve malzeme 11.6.1968 tarihinden iübaren kapalı zarf uıulii ile eksiltmeye çıkarılmıştır. 2 tlâçlara »it eksiltme 4.7.1968 perşembe günü saat 14.30'd» Bittb D«rlet Hastahanesinde yapılacsktır. 3 Evsaf v* »artlar» ait lartnamt Istanbul, tzmir, Ankara. Diyarbatar Sajlık Müdürlükleri U« hastahanemiı ldaresinde görilleblUr. 4 tsteklllerin Tlearet Odan vesikam 11* teminat mektuplarmı harl nrGannı ihal» autindan bir u a t «vvelin* kadar komisyona T*rmel«ri (Postada Tİki gtcilantltr kabul cdilm«x). llAo olunur. (Bann: 19861) Mersin Topraksu 1! Bölge Mödörluğünden Seyhan ve Doğu Akdeniz Havzalarında yapılacak arazi etüdünde 100 gün çalışmak ve akaryakıtı daireye ait olmak üzere 2 adet Jeep otomobıli kiralanmak üzere kapalı zarf usulüyle eksiltmeye çıkarılmıştır. Herbirinin 1 gunlük m u h t m m » kiran 107.50 lira v« geçici teminatı 806.25 liradır. thale 5. temmuz. 1968 cııma günü saat 11.00 de Müdürlüğümüz binasında kurulu komisyonca yapılacakür. Şartnamesi çalı?ma saatlerinde hergün Müdürlüğümüzde görülebilir. 2490 sayıh kanunun 32. Maddesi gereğinee istekliler tarafuıdan hazırlanacak teklif tnektuplannm ihale saatinden bir »aat öncesine kadar tnakbuz mukabilinde Komisyon Baçkanhjına v*rm«leri •• poıtada vuku bulacak fecikmel»rio kabul •dilmly*e«ti Uan olunor. UM4) 1V3O , 15.4^ 1«.O5 17 00 Ar» h n V r i r w flftnlar 17.30 KKv Odaçı 17 50 ıo 00 TTpb^Tİer v ^ hanrm dunımn 1 1«3fl 10 35 ^ . Cına^dan HVrVfiltr 10.5fl •>0.05 •"1.J5 •>fl.4O 70.SS ; 71.0074 Saattn o1*T^nn 71.10 "8*nss TftîTt BTOIİM 71 .Jfl Sm*ilar nm Haflf mfltffc I.J.MM 8«r« vim ye lâyık bir e? oldu.. Politika ayrı, hisler ayrıdır. Memleketine nâmusu ile hizmet etmiş bir Fransızın, başka bir memleketin politikasını beğenmemesi bir suç sayılmaz.. Sir John dudaklarını ısırdı. Alnmda kınşıklar belirmişti: Cynthia, ne dediğini bilmiyen küçük bir kı» gibi muhakeme ediyorsunuz. Cynthia karşı geldi: Özür dilerim.. Thierry bana adını, ünvanım, ser\'eüni verecek kadar beni sevdiği zaman, bütün Avrupa tenkit ettiği bir poiitikaya îngiltereyi sürük'.e yen devlet adamlarınm emperyalizmine hizmet edeceğüıi söylememişti.. Kıraliçemizin kendi yeğeni bile ona kafa tutuyor.. Bu tehlikeli fikirleri Guilledieuze'mü akhnıza koydu? Hayır baba.. Bir hükumet, cebini doldurmaktan başka bir şey düşünmeyen Cecil Rhodes gibi bir macera düşkününün peşine takılarak oğullarınuı kanını dökmeğe hazır olursa, düşüncelerimi başkasının ilham etmesine ihtiyaç «örmüyordum. Sir John'un yüzü, keniini tutmaktan kıpkırmın oîmuştu. Karısına döndü: Duyuyor musunuz? Kızımızm kafasına bu saçmalıklan kirain koyduğunu bana söyler misiniz? Lady Mackenzie sadece elile ümitsiz bir harekrt yapabildi. O da kocası kadar isyan halinde idi. Sinirli olduğu parmaklan arasında buıuşturduğu inc« dantelli mendilin halinden belli idi. Ona göre damadınm hareketine karşı yapılacak bir tek şey vardı. Cynthia'nm yanına oturdu ve yavaş bir sesle: Zavalh Cynthia'cığım.. dedi. Beni iyi dinlej'in. Sevgili anneniz J'anınızda.. Kocanızın birden Afrikada Don Kişotluk etmesine sebep' olan konuları sizinle tartışmayacağım.. Yalnız belli bir şey var.. Sizi seven, size bu kadar mükemmel bir ej olacağmı söyliyen adam. sizi bırakıp gitti.. Tekrar ediyorum, bırak tı.. gitti.. Bu «ile yuvasından kaçmak demektir.. Böy. le bir durum karşısmda kendini bilen bir kadın tek bir çareye ba»vurur: aynlmak. Cynthia oturdufu yerden zipladı. Annesinin fik ri o kadar akl» gelmez bir teklifti ki yanhş duyduğunü sandı: Aynlmak mı dediniz? Tabiî. Akh başında olan her İnsan bu karannızı normal karjılır. Yerinde olan bir diieği herhangi bir mahkeme derhal kabul eder. Anne.. bir adam inandığı bir dâva uğruna hayatını tehlikey» koyarken, o adamı silkip atmak, onu inkâr etmek beni Utandıracak bayağı bir hareketten bajka şey değildir.. Şöminenin önünd» duran Alba» Cynthia'ya döndÜJ Aksine.. Annenizln hakkj vtr. Haysiyetinizl koruyacak çareyi buldu. Bir ailede bir hain çıkınca, kovulur.. biçar» kansınm da yapacağı tek şey onu bu h«tae bağlıy«n «incirî koparmaktır.. Sir John'un gesi. konuşma tarzı, söyiediği kelimeler Cynthia'ya yüıüne kamçı yemiş gibi tesir etti; o da ayağa kalkarak. ömründe babası ile konuşmadığı bir jekilde fiddetle: (Arkası var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle