Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHÎFE ÎKÎ t t Harinm 1!HW CDMHÜRfTET Sosyal değjsim içinde Hukukçular Prof. Bahri SAVCI ürldye'de aiyasal güç, Halife • Sultanın Tellnden «siyasal gündeninberi, bu aiyasal güçıktığı cfi kullanan elit» temeli genellikle rak, onlars mal etmek lçfa» gena hukuktan fararlanmıştır. n hukuk Ue, Amerikan Uberal ihtilâllnln ve katollk klisesmin mülkiyet telâkkisinl nenimseyerek, esasında halkm olan doğsl servet kaynaklannı feodaUte ve yeni bufjuva heveslileri yağmalamıs ve paylaşmıstır: Mutlak, mukaddes, dokunulmaz, tekelci ve terakümcd bir mülkiyet telâkkisi ile, kavnaklan, elde edilme yollan ve ölçüleri akla, adalete, hukukun 5zün* nğmayan bir birikme mevdana getirilmiştir. Yeni Anayasa, öngördüğü sosyal devlet, ekonomi ve sosyal haklar, herkesl Szgürlük ve soayal esitlik içinde rücehen sosyal ümanite prensibi, insan kisiliğine lâik bir yeni toplum düceni yaratüması prensibi. bunlarla bağda^mayan tersine bunlan önleyen eski arkaik deç«r ve kurumlar yoluyla kurulmnş olan engelleri kavrama prensibi Ue, Amerikan Uberal ihtüâlinden ve katolik kilisesinden gelen bu eski mülkiyet anlayısını değiştirmeliydi, yenileştirmeliydi. Nitekim yeni Anayasa bnnu yapmıstır da... Mülkiyeti, sosyal görev ve sosyal sorumluluk kurumu olarak snlamıştır. Bu suretle IdsUer Crrrindeki mflikjyetin «6rü» nü sakü tntarak, ona sosyal yarann s6ı konusn olduğu her yerde ve sosyal yarann gerektirdiği Slçü içersinde, baflar ve smırlar koymuştur. Kişi ile «şey • eşva, mülk» arasındaki özel mülkiyet bafının kamulaştırma ve devletleştirme kurumlan Ue kamu mülkjyetl haline getirme yollannı açmıştır. Fakat, bnkukçu gene işe karışmıştır. tç ve dış bir sömürü mekanizması kurarak «Osmanlı» nın yıkımını hazırlayan arkaik mülkivet anlayıstnın itişi Ue, Anayasanm bu yoUanna ve yuknrda •övlenen prensiplerinl isletmeyecek bir hukuksal yaklaşınıla Anayasa müdahale etmiştlr. Mülkiyeti •osyaUeştirici, modernlestirici bağlan, sımrlan bir örtii altına almaga ufraşmıştır. Bu örtünün en saelara kumaşı da, kamulaştırma devletleştirmede, devlete, «gerçek karsılığı* ya hemen, ya da en çok on yıllık taksitlerle ödeme zorununu yükleyerek örülmüstür. (Bunu sadece kanuna bıraksaydı mülkivetin sosyalleşmis kavranıını gerçekleştirmek pekalft mümkün olurdu). Yani Anayasa, bir yandan devrimci bir ldrak fle, mukaddes • dokunulmaz • mutlak • tekelci • birikimci eski katolik kilisesi nülkiyeti anlayısından sıynlıp, sosyal g6rev • sosyal sorumJuluk • toplum yaran nitelikleri içinde beliren modern ve sosyalleşmis bir mülkiyet anlayışına doğru gitmiştir. Fakat bizim eski hukukçu bemen işe karışmıştır. Bir «gerçek karşilık» ve hemen veva en çok on yılda «faizli ödenme» kurumu yaratarak, bir antisosyaj durum yaratraıştır. Amacı, mıilkiyct kurumunn sosvaUestirme yolu Ue açılacak bunye defişmesi eylemlnl. gene atalete sevkederek, değişmeyi. yenüesmeyi önlemektir. Böylece, değismemis kalacak olan düzen İçinde, yöneticl elitin egevaeo ıınsuru hatinds riyaset yapmafi cürdürme aansuıı kommaktır. «hukukçu» olmuştur. Meşrutiyet Parlâmentolarmdan beri, bükümran devlet adına siyasal karsr verme ve uvgulama yetkisi, daha çok hukukçulardan kuruJu, ve hemen hemen tüm hukukçulv nn etkisi altında çalışan bir elitin elinde kahnifbr. Vakıa, hem meşrutiyetlerde, hem de Cumhnriyette ve hem de sosyal Anayasah Cumhuriyette, devletin hükümran gücünü kullanan devlet organlarımn nirengi noktalanm daha çok asker ve bukukçu olmayan bazı «dvüler doldurmuştur. Ama, devlet hayatında «karar verme» «tercibte bulunma» sürecine hep, hukuksal yaklaşım. hukukçu yaklaşımı egemen olmuştur ve bu yüzden de sosyal ekonomik kültürel hayatımızı en koyu bir devrim gerilimi Ue çevirmeğe kalktığınuz zamanlarda bile, bayatın fnyal ekonomik • kültürel yönlerini yeniden kurma girişimleri, devrimin arkasında kalan bır hukukçu yaklasunı ve Idraki Ue, güdük bırakılmıştır. Kaynaklar neydi? B Yönetimde Gençliğe söz hakkı tanınmalı *«• *•> ••• ••• • ••ı «•aı ••• • •• I San dernekier.. çıkarcı profesörler... Gençliğin dramı acı ve büyüktür. Olaylara dısardan bakanlar, dnrurnu kolayca anlıyamazlar, çocuklarımızın hangi bataklıkta çırpındıklarını bilemezler. ögrenci babalan, »nalan : O*lumuz üni^ersiteve gitsin de okusun, yurda yararlı blr ratanda? olsun.. dive nice fedakârlık yapar. su yoksul milletln ke»esinden üniversiteye nice para verilir. Bütün bunlar nerey» jider7 Üniversitenin yönetimi kimlerin elindedir? Son elaylar çerçevesinde bu somları degerlendirmeye ealısmaÜniversıtede soynn basını tntmuş birtakım menfaat şebekeleri vardır. En başta Tıp Fakulteleri olmak üzere her yıl milvonlarca liralık alısveriş yapılır. Yerli ve yabancı knmpanvalardan mslterne, makine, araç alınır. Bu satısları vapanlarla alanlar arasındakl lçlidıslı lliskileri üniversitenin yönetiminde bnlunanlar bıIirler. Öçrencilcrle öârenci ana babalan bilmez, hcle sokaktaki vatandasın hiçbir se\den haberi yoktur. Divelim Tıp fakültelerinden birine tanesi iki jüz bin liradan beş adet tıp cihan alınacak... Kim alacak bunu, kim satacak? Alacak olanlar îstanbuldaki mntln azınlıgm Bzel doktorliıgunda söhret ıapmıs profesörlerdir, gatarak olanTsr da o mntln azınhÇın meshurları Bir gün profesör çider. Türk halkının sosyete dedıkoduları savfasında adını oknduğu ünlü kişilerin nabzını tntar, reçetesini yazar : Borcumnı ne kadar doktor? Aman efcndim lâfı mı olnr? Ertesi gün fakülteve alınacak tıp cihazlan ieln meshnr profesBrle meşhur komprador gene karsı karsıvaöırlar. Cç aşaçı bes ynkan, komisyon, kâr \esaire üstüne bir samimî pazarlıgın ilişkllerl içinde profesörlerimiz nurlu ufuklara kTnatlanırlar. Mutln azınlığın avnkatı, dnktortı. miisn iri, koml<ıyoncn»tı olnıak; sınatlarda Sgrencileri caktırmak. okka okka tereOme kitaplan üstüne imz» atıp kltap ticareti vapmak. mutla azınlıçın tiearetinde ortak olmak, siyasi lktidann karşısında elpençe dlvan dnrraak, ve sonra : Bn düzen değitmelldtr^ dlyenler» ate» pdsknrflp, Bfkelenmek lst« bn soy profesSrlerin hayat felsefesi ve btllmMİ faaliyetidir. Şlmdl dlyelim ki reform yapılacak, BfrencHer flnlver«it« yBnetiminde «öz sahibi olacaklar, klinik t'care'ine son verecekler, »lım satım islerinde Screncl temsllclleri de hulnnacak, milletln malının nasıl ve nereye sarfedfldi{i genj Insanlar tarafından kontrol edllecek... Ünivenritenln jiyiei takımınjn Isine re'ir ml bu? Gelmedi'îı ıcindlr ki, reform hareketini baltalamak trln derhal tertiplere girismislerdlr. Bortn flniversitede birtakım öfrenci korulnsları «sarı dprnekler» nitelifinde calısırlar. Bu derneklerln ba«nnd» btıluı>,nn öA""«irı kılıklı pnii'lkacılar bol para sarfeder, eevresinde refr> hesfrr. «ı> isi iktidardan bol fldenek »lırlar. Gençllkten kopmus ama iktidar koltnklarım yamanmı» bn kişilerin reformla meformla ilişkileri yoktnr. Ve şimdl üniversite yBnetiml adına vetkililer : Ri» üniversite reformnnn ancak bn demeklerle konnsnnız, Bğrenrinin temsilcjsi onlardır.. dive tutturmuslardır. Reform yapacajız dive gençliü nvntmak ve üniversitede rtreeelen çıkar sebekesi saltanatını sürdürmektir amaçlan... BabıSli basınmda hemen kendilerini destekliyecek kHleri bnimnslardır. Çünkü üniversitede «rerçeklestirilecek blr refnrm. haska kurnmlarda tepkiler yaratacak, aynı yoln tntnak istı\enler çoğalacaktır. Birbirine çıkar iliskileriyle baÇIı olanlar hrmen mevzie girmlşler, temiz vürekli genelerin eylemlni basarısızlığa götürmek için Blrans cntrikasına sapmıslardır. Gerçekte üniversiteli ögrencilere acıyor Insan. . Bu namuslu eençlerin yanısıra üniversite çatısı altında Iralnnan namuslu ögretim üveleri de vardır; çognnluihı If'Çİnı sıkıntısı içinde yasarlar. Üniversitenin yiyicl takımı aaltanatını sflrdOrürken kıt kanaat bir havatla bilime hizmet yolnnda kendisini hareıvan nice profesörümüzü tanırız. Siyasi Iktidars yanasamaılar, fıkir korsanlan ve kitap hırsızlan ribi yBnetim kurnln arp»lıklanııda kevif süremezler, tüccar edalannda veya menfaat kliklerindp hizmet göremezler, Devletin verdigi maasa kaldıklan İçin yandıkları fündür bu?ün . Ve gün, san öfrenci dernekleriyle, çıkarcı hocalann gfinfldBr... tşte finiversltedc Bfrenci boykotu bn plı dflıene b*skaldırmıştir. Basan kazanaeak mıdırf Blr svn sonnJnr bn .. Eger namosln Bgretfm flyeleriyle genç (frenciler arasında bir «aglam ilişkl kvrulabilirse ve n n demeklerle menfaat »ebekesinin entriksn bo«a eıkanlırsa finivenitenin gelecegine güzel birkaç tas konmuş olnr. Gençler de hem kendilerine, hem kendilerinden sonra celeceklere ve hem de memlekete hizmet etmiş olurlar. •Enver NALBANTOĞLU^ ÎSTANBUL CNİVERStTESİ HTJKUK FAKCLTESI ÖGRENCÎSÎ iii *••< • ••I • ••I ••• Üİ :: : kurallanndan sızan anlayışı, ortayı boş hırakmamıştır. Hemen «Devrim olayı» na karısmıştır. Onu sınırlamaya kalkmıştır. Ve bunu yapmıstır da... Böylece. yepyeni bir sosyal fenomen otan «az gelişmişlik» ve «sömürülmüşlük» ortamı Içindeki yenileşme olayma MeceUe 1789 • Roma Hukuku Karması bir hukukçu yaklasunı getirerek, venileşmevi kösteklemiştir. Bu, Batı nrneği bir siyasal hayata tfim dflnBşflm evresinde (safhasında) da böyle olmuştur. Bu evrede ülke, serbest ve genel seçimlerle bir siyasal seçkin meydana getirecektir. Bu suretle, halk ile siyasal iktidar arasında tam bir uyarhk kurmaktan gelen bir güç üe kalkınılacaktır. Fakat, zamanın hukukçusunun anlavışı, bir biçtmsel siyasal süreçten ötesini göremedi. Hangi ekonomik vapı üzerinde, hangi ekonomİK ilişkiler içinde, hangi güçlerin hangi araçlarla bir siyasal ve sosval egemenlik düzeni kurduklannı ne kendisi öğrendi, ne de baskasına öğretti. Hattâ öğrenmemek ve öğretmemekte dayattı da.. ( Çünkü serbest ve genel seçimlerin, bu az gelismişlik ve sömürülmüşlük ortamı içinde halkla ayniyet kurmuş olan ve halkın gerçek bir yenileşme ile tatmin edilebilecek ihtiyaçlannın deyimcisi ve ferçekleştiricisi olan bir yeni siyasal güç meydana getirmediğini, gene kendisinin etkisi altında. gene her iktidar isleminde kendisine mııhtaç bir siyasal seçkin yarattığını gördü. Siyaset üzerindeki kendi hukukçu egesnenuğinin bu statüko içinde garantiye kavnştuğunu anladı. Binaenaleyh bu statükodan Stesini düsünmeven, bütün zekâsını bu statüko için isleten bir yolı saptı. öyle td, MendereCi, Bayar'ı, meşhur Tahkikat Komisyonunu kurdurmaya kadar etkiledl. BütUn bir iktidar elitine, bu komisyonun gerçek' ten bir «hukuk» oldufu kanısım verdi. +& Sonra Kuruca Meclis geldi. Buran, as gelt«* mlglikten ve snmürülmü^lükten kurtulmak İçin Btgürlük • eşitlik mülkiyet kavramlarnu yeni bir anlam İçinde degerlendirerek ekonomik • sosyal kültürel yapıda bn yeni snlazna göre kBkten defcişmelere imkân verecek bir düzenin temel hukuk kadrosu olacak bir Anayasa yapacaktı. MeceUe*ye dayalı forÇünktt hukukçunun gelen idrâki, Jüstlnren nasyomı, 1789'dan Justinyen'den az gelişmişliğe • ••I erşeyden önc« «unu belirtmek gerekır kı, Hukuk Fakultesınde sünnekte olan bovkot şu ya da bu akımın yonettığı bır hareket değüdlr. Bu hareket kendıliğınden ortaya çık> mıştır. Çunku; Hukuk Fakultesmde öğrencıyi temsil eden herhangı bır cemıyet yoktur. Şimdaye kadar gayn meşru olarak varlıklannı surduren bu cemıyetler. oğrencılerin sorunlarına gerektıği gıbi eğılememışlerdır. Bu cemiyetlerin sorumlulan ya Dekanlarla yakın ilişkiler kurmuşlar ve öğrencilerin çıkarlanna sırt çevirmişler, ya da sözkonusu cemiyetler, Ust örgütleri yoluyla sıyasi Uctldarlann âletl haline gelmişlerdir. Oysa bugun de goruldügü gibi siyasl iktıdarlann ve Universite yöneticl kadrolannın çıkarlanyla ögrencilerin ki aynı yönde deglldir. tşte bu öğrenciden kopuk cemiyetler, yöneticl kadroya karşı öğrencilerin haklannı savunmalan gereklrken, aksine öğrenciye karşı yonetici kadrolan savunur duruma gelmıs bulunmaktadırlar. • ••* • ••• • •*• ::: ••• ••• ••« I : : : : •••• Ve yeni kıışak!.. Bu kusak, siyasal ve sotyal olaya yapUacak hokuksal yaklasımı, gosyallestirmektedir. Onların kafasmda, artık, katolik HDsesinden fıskıran mutlak • dokunulmaz değişmez dü<ımez • tekelci prensipler yoktur. Bunlann yerinde, ünan oğluna, ailelere, gruplara, sınıflara, bölgelere gerçek Szgürlüffl ve sosval eşitligi getlrerek insan oglunu yüeelten sosyal ümanite ve yenile»mis bir toplum düzeni prensipleri vardır. İnsanın «şeyesya» fizerindeki mutlak egemenliği yolu Ue, ötelri insanlar, aileler, gruplar, sınıflar, bölgeler üzerinde ekonomik • sosyal • kültürel ve en sonunda «iyasal egemenlik kurmasını önleme ülküsu vardır. Az gelişmişlik ve sömürülmüşlük ortammdan, ancak böyle bir ülkü ne rıkılabilecegi inancı vardır. Bu ülkünün gerçeklesmesini, sosyaUesmis bir hnkuksa! yaklaşımla çözme bilimsel yolunu arama bilinci vardır A ma, 1MI Anayasasından beri yeni Mr h» kukçn kusagı da yetişmeye başlsmıstır. i: :: Eski anlayış hâkim geliyor eski huhmkçu anlayışı ile tslemezliğe mahkfim edici tedbirlerini ileri sürdü. Modern sivasal idrâki meydana getiren modern özeiirliifü eşitliği sosval ekonomik baklan gerceklestirecek olan devlete, bu görevinde bOvük bir «kaytarma» kaptsı actı. Sanld, devlete, Devlet olayına yapılan huki!k«al vaklasınun mali kaMiaklannı aşan bir ödev yaptırmak mürnhem böyle sosyaUeşmeci bir vöne vöneldiçimn Hin imiş de onu, iktisadi gelişmeyi ihmal etnıe' örnegim, hem de bunun karşıtının hâlâ sürdüğümek için sınırlamak iyi olurmuş gibl, Anayasaya nü, içinde yaşadığımız günlerde görmektevıı. devletin bu sosyal özgürlük. eşitlik ve baklan Bugün yayın hayatında, ve bazı partilerin, teyerine getirmemesini de öngörebilen bir nudde orik örgüsünü ya da eylem çizgisini ören takımeklendi. lar içinde, bu iki akım beraberce yer almaktadır. Oysa ki Anayasadaki yeni sosval ve ekonoAynı (turumu Üniversitedeki dSşfinürler arasında mik hak ve hürriyetler bölümü, şimdiki ve geleda görebiliriz. cekteki kuşaklan bir sosyal özgürlük • eşitllK • Bunun son örnejrini de Ankaradaki bir bilinv hukmü ile bir sosyal ümanite anlayışı Ue, in•el kurumumuzun maharetle düzenleyip yüriitsan kişiliğinin sosyal degeri kavranu ile doldurma, tügü bir seminerde gördük. ^etiştirme, süreklî eyleme ydneltme için konmuv Bu, toprak rerormu üzerine bir seminerdi. tu. Bunda önce rakamlar, adaletsiz bir mülkiyet reBir az gelişmişlik ve sömürülmüşlük ülkejimini deşifre etmiştir. Sonra, Anayasamızı kavfinde, bunların hangi'inin ne taman nasıl yerine ramada sosyalleşmis bir hukuksal yaklaşımın zngetiriieceğine hövle bir ülkenin ekonomik ve «r>snınluluğn açıklanmıştır. Sonra da toprak reforyal bağımsızlığını ve kalkınmasını düzenliyecek munu gerçekleştirraek için gerekli finansmanm olan ve gene bir Anayasa kurumu bulunan plân unsurlarını, bövle bir yaklasun ile, nasıl bulabU» gösterecekti. Onun için başkacs bir direktife geceğimiz gösterUmistir. reksinme voktu. Fakat sosyal Idrâkten yoksım hukuksal yaklaşım hiçiminin amacı başka idi: Anayasanm önfitün bunlardan çıkan bir özet sonue hagöreceği düzen değişmesini bir başka yolla atalinde de; eçer kamulaştırma, devletleştirme Iete sevkederek, değişmemis ve gelişmemiş kalave mülkiyete baelar getirme konulannda mülkiyeti cak bir ortam içinde, kendi hukukçu egemenüsosyalleştiren ve asU adaletine yönelten bir anğini sürdürmek... Onun içiu, 53 üncü maddeyle, lam gelişmesi yapılmazsa, Türkiye'de sosval <lndönecek eylem tekerleğine bir «lemir çubuk sozenin de geleceğini belirlemekte olan toprak r& kuunuştur. formunun imkânsızlıği ortaya çıkanlmıstır. Sonra, yeni Anayasanm en bttyük özelligi ve Fakat öte yandan aynı seminer. «kisi hakkı» gerçek yeniliği, bir modern mülkiyet kavranu nın koruma bahanesine davalı bir statükocu yakgetirmcsi olacaktır. O zamana kadar Türkiyedeki laşım hukukçuluğu, Türldyede sosyal düzeni az gelişmişlik ve sömürülmüşlük ortamlan vaşimdiki egemen sınıflann lehinde kuvvetlendirratan dış ve iç sömürü mekanizmasının en bümekte devam eden eski konsepsiyondan aynlmayük dayanağı arkaik bir mülkivet telâkkisinın ma eğılimlerini, dileklerini de dinlemiştir. sürüp gitmesındeydi. Osmanlıların Batı tarafınFakat anlayanlann kafasında, hukukçulanmıdan sömürülmesinin dış ve iç kuvvetler tarafınnn meselelere olan yaklaşunlanm sosvalleşmeci dan örffutlenmediği casrda «devletin olan servet açı içinde yaptıklan zaman. sosyo ekonomik ve kavnaklan» nı. bu sömürü mekanizması, Osmansivasal ilişkiler dünyanuzm bu Anayasa içinlılarda, suni bir feodalite halinde bir toprak ağade birden. nasıl bir dev adımı atacağı da açıkhğı yaratarak; ticaret ve sanayf burjuvaz/si heca beUrmiştir. I veslisi halinde de bir servet birildmcisi varata Fakat. eski hukukçu, eski hukuksal yaklo şımının etkisini burada da gösterdi. Toplıunun değişmesi cürecinin yapıcı faktörlerini, •••• •*«• İBnnın eağlanamadıgj, öğrenclnln degişık sıkıntılar içmde bunaldığı, bir ortamda öğrencınin derslerini dört haJcta vermesıni istemek imkânı yoktur. • öğrenciye Şubat hakkı tanınmahdır. öğrenciye daha çok sınav hakkı tamyıp, daha elverişli koşullar içinde derslerini hazırlayabılmesi olanagını sağlamakta hiçbır sakınca olamaz. • öğrend kaç dersten takıntıh olursa olsun, bir üst sınıîa devam edebilmeli, çubatta sınava gırebilmelidir. Alt sınıflardaki sınavlannı bitirmedıkçe ö*rencinin Ust smıf sınavlanna glremeyeceği tabiidir. • Lisan muaflyet zorunlulugu son smıfa kadar uzatılmalıdır A EKtME KADAR GERÇEKLEŞTÎRÎLMESÎ tSTENEN HUSUSLAR: • Kitaplar tellf Ocreti katılmadan. Dekanlık, ya da Universite tarafından bastınlmalı, maliyetı, kâğıt ve baskı ücretl esas alınarak öğrencilere aracısız dağıtılmalıdır. • öğrencilerin daha çok sayıda pratik yapmalan sağlanmalıdır. Pratıklerde daha az ögrenci bulunraası esası kabul edilmelidir. • Dersın tümü tek bir hoca tarafmdan okutulmalıdır. Bu sınıflann mümkün olduğu kadar küçük gruplara bölünerek her hou nedenin dışında gençler, canın bir grupa ders vermesi »ağduzen geregi müthış bır lanmalıdır. Her grupun hocası sıskonomik bağunlılık içinde navlan bizzat yapmalıdır. Bovletutulduğundan sürekli bunalıra ce kürsülerdekı çok sayıda ogreiçındedırler. Işte bu olay goste tim üyelerintn özel lşletmelerde nyor ki, başlangıçta üst yapı ku müşavırlık yapması önlenerek, rumlan olan tüzük, yönetmelik ve asıl görevi olan, öğretme ışini kanunlara karşı baslayan hareket bihakkm yerine getirerek daha yavaş da olsa alt yapı kurumlan çok yozlaşmalan önlenmiş olaolan gençlığin ekonomik bunalım caktır. lanna ydnelmekte, ve alt yapı de0 Yeni bir ögretim düzeni kuğışıkliğinin gerekliliğl savı oncelık kazanmaktadır Işte bu ne rulmalıdır. Söyle ki: Roma Hukuku seçimlik ders denlerin birüdmi bugünkü olayvapümalı, ya da ders saati haflann doğumuna sebep olmakta ve tada iki saate indirilmelidir. hareketi kendiliğirden başlata Türk Hukukuyla ilgili dersler rak, statükodan yana olmadan, konulmalı, bu arada Devrım tariaksine statüko değişikliçini önehlne onem venlmelidır. ren ve de üst yapı de£işikli£i ile Hukukun ekonomi bilimıvle başlamasına ragnıen alt yapı de Jlpisi inkâr edilemez. Pu nedenle gişikiieinin gereklili£ine yönelik ekonomik teori ve doktrınler kobir İLERİCİ H\REKET niteUgi nusundaki bılfoler, bukukçunun ni sürdürmektedir. hukuk sorunlannı da yorumlayaDekan ve Rektör, ögrenciceml bilmesi, kavrayabilmesi için royet çelışkisini çözümleyecelc yer runiudur. Bu bakımdan, «Sosval de, bunu hızlandnmışlardir. De Siyaset». «Ekonomik Doktrınler mokratık bir yönetimde gençli Tarihi» gıbi bazı derslerin fakulgın kendine özgü sorunlara ve teye eklenmesi gereklidir. Ünıversıte ile ilgili sorunlara çö Anayasa Hukuku, çağdaş zum yolu aramasmdan daha ta eğilime uygun olarak, teorik pUnbn bir şey olamaz. ögrenci hak dan kurtarmalı, scıence politıqııe larınm korunması, Universite i ve pozitil yoniıne önera venlmeçındeki UisMlerin düzene girme lldir. Türk Anayasa Sıstemı daha si ve öğrenciyönetici çellşisınin önem venlerek okutulmahdıı. çozumlenebilmesi için radıkal Amme Hukuku Deısı, tutedbırlerin alınmasının zamanı gelmıştır. Faktilte yönetiminde t'niversıteyi meydana getiren oğrencılere, öfretım üyeleri yardımcılarına söz hakkı tanınmalıdır. Bu değışim ancak Üniversitenm çağdaş yurt ve dünya sorunlanna cevap erebilecek duruma geiebilmesiyle, bu sorunlan çağdaş bilimin ışığında tahlil edebilecek bir gücü kazanmasıyla, bunu önleyen zıhniyet ve kişılerin tasfıyesi Ue mümkün olabilecektir. Işte Üruversitede başlayan ogrenci hareketinın nedenleri r doğrultuda gelişmektedır. H Olayların nedeni ffün için anlamını kaybetmis bir derstır. Bu dersın, «Sıyasi Doktrınler Tanhı», «Kamu özgUrluklen«, «Devlet Sıstemleri» şeklınde bölünerek adı dunyada unutulmuş kışilerın gorüslennden meydana gelen bır sozluk durumundan çıkartılması zorunludur. Fakultede Maden Hukuku, Basın ve Haberleşrae Hukuku, SosyoJoji konularıyla ügıli dersler konulmalıdır. Iş Hukuku daha önem verilerek okutulmalı, ozellıkle Türkiyenın koşullanyla ılgıli bir biçıme sokulmalıdır. Bu konuyla U gıü yan dersler de konulmalıdır. Bunca dersin birden yüklenmesl olumsuz olacağından ve Uv tısasa zorunlulufu karşısında. Fakultenın ilk iki sınıfmda butün hukukçular için zorunlu bügüenn temellennın verılmesi son iki sınıfta ise, «özel Hukuk», «Kamu Hukuku» gruplandınlmasınjn yapılması gereklıdır. Bu şekilde, öğrencüerin egılimlerıne uygun dallarda daha derimne ve ihtisasa inen şekilde yetistirılmelsrt mümkun olacaktır. Bu volda. ogrencıler, egılımleri dışı bırçok bılgi altında fakulteden srriutu!ma\acak ve ayrıca seçtı*' bolumde daha denn bılgi sahıbı olabilecektır. Sonuç ukuk Pakülte«:ind9 yapılan ou UçüncU boykottur. Fakat amamen ögrenci haklannı alacak büinçte ve güçte bir hareket nitelığini sonuna kadar sürdıi recektir. Bu bakımdan tstatıhul tni%ersitesi Senatosu, Genel Kurulu ve Fakülteler Genel Kurultan ile Yönetim Kurullan bUmeliler dik ki, bu statiikodan yanl kendilerinden yana güçlerden annmıs l»ir harekettir ve mutlaka olumlu bir sonııca vararaktır. B HI YARIN IÜIIII«III«HIH^HM Giizel Dersler Yazan: Prof. Bülont N. ESEN telefonlu yanhaa». Adres: Eski Güınruk Sok. Çeçeyan Han No. 33 Tel: 49 i» 79 •••••«••I KARAKÖY'de devren satılık •••••••••••••••»•• •••3 l (îlâncıhk: 7281/5913) TEŞEKKÜR Kronik ülseraj Apandisit ile Fıtık ameliyatımı kendine has titizlik ve nezaketle yapan Haydarpaşa Niimune Hastanesi 1. ci haricıye servısi çefı Sayrn Op. Dr. HİİSNTJ İSMET ÖZTURK'e, değerli asıstanlan Dr. Soydan Kozluca ve Mehmet Bılgın ile değerli Anestezi mutehassıslan Dr. Ismail Tuncer ve Mehmet Sanbay ve sağlık me. Tahsin Yollu, hemşire Gülfer Can ve Oya Zeren ve hastalığım müddetince çok yakın alâka ve yardunlarını eârgemeyen kâmıl ve âum insan Nirursirurji servisi şefi Sayın Dr. Op. ERTUĞRUL SALTUK'a, hemşire Hatice Driner, Fehime Kesküsüguzel, Firdeva Sezgine ve hasta bakıcılara ve kıvmetli alâkalarını esirgemeyen akraba ve dostlarıma sonsuz şukranJarunı sunar ve cümlesine Tanrıdan sıhhat ve basarılar dilerim. gÜKKÜ KAYA AKTABI Cumhuriyet 5929 objelctifi Neler :::: •«•• istiyorlar? Sonuç B P •••• m oykot Komitesi, lstenenlerin tümünü kapsamamakla bırlikte sımdıUJc ögrenalerden gelen bnerileri gözonünde bulundurarak aşagıdaki bıçımde sıralamaktadır. A 115 S*TIU KANUNLA İXt DEGISÎKLrKLER: • Fakülte Yönetim ve Disiplin Kuruluna oy hakkına sahip ögrenci seçılmesl, # Üniversite Rektörlerinin *e Fakülte Dekanlarırun öfrenciler taraîından seçılmesi & DERHAL GERÇEKLEŞTÎRtLMESÎ GEREKLl HÜSUSLAR: • Yazılı sözlü tefrlkl derhal kaldırılmalı, t«k yazılı imtihan sistemine dönülmelıdır. Yazılı imtıhanlarda imtıhan kâgıtlanrun lsim yerleri kapatümah, imtihanın ertesi günü soru anahtarlan ilân edılmelidir. • Belge bütün smıflardan kaldınlmalıdır. Tüm çalışma koşul Kennedy'nin cenaze merasiminde dul bayan Kennedy'nin biraz gerisinde bulunuyordu. Bütün dünyayı ağlatan bu tarihî merasimin bugünkü TEŞEKKÜR Yaptığı basanlı amellyatla A>çe ablamızm gbzünü yeniden Allahın nuruna kavu^turan iyi İnsan, can arkadaş buvuk hekım, Jsîanbul Tıp Fakultesi Çapa Goz Hattahklan Kıinıgi Profesorü Dr. DEMİR BAŞAR 11» heklm «rkadaçlarına. em«!0 ve yardımı geçen kiınik personelıne yurekten hayır dua eder; lçten tesekkurlerimlzl »unarız. Aile Adını Smt Mes'ut Ozbadak Dr. RadyoloJ Balıkeslr Cumhurıj et 6909 Dıs Tabıbt Kerima ı EFE tktısatçı Ccjhnn GUNEY Evlendıler Kadıkoy i; 6 1968 ile Cumhunyet 6P07 Nimbüs mecmuasında renkli ve siyah beyaz resimlerle 16 sayfalık tam bir albümünü bulacaksımz. NJROYA UNIROYAL ENDÜSTR! TÜRK ANONIM ŞİRKETİ i m m MJÜDÜRLÜaÜNDEN: Şirketimizin U. S. ROYAL LÂSTİK TÜRK ANONİM ŞİRKETİ olan unvam 26 Mart 1968 tarıh ve 3314 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde intışar eden İstanbul Aslıye Bırıncı Ticaret Mahkemesı kararı ve tâdıl lavıhasivle «UN1R0YAL ENDÜSTRİ TÜRK ANONİM ŞİRKETİ» olarak değiştirılmis bulunmaktadır. Evvelce U. S. ROYAL LÂSTİK TÜRK ANONİM ŞİRKETİ adına çıkarılmış bulunan hisse senetlerimizin yeni unvanımız «UN1ROYAL ENDÜSTRİ TÜRK ANONİM ŞIRKETI» ıçin dc muteber olduğunu saygLİanmızla bildiririz. Manajans: 1629/6920 Hayat ın hu sayısı da kütüpkalacaktır. hanenizde senelerce Uontu 1366/6026