19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE İKf 18 Haıfran 1968 CUMHURÎYET Fronso nosıl bu duromo geldi ? Dr. Hıfzı TOPUZ PARlg ••••••«•••• Gençliğin y|^ : : : : : : ^ : : : : : : : : : : : : : n : ! : : ! : ! : : âdıseler Arasında Felek sutununda «Gençliğin Seriiveni» başlıklı yazıyı okudum. Bu konudaki göruşlenmizi loylece özetleyebiliriz: Şimdi asıl moda olan gençliğe âsi sıfatım vermektır. Bu modanın bnculüğüne de her nedense hep Cumhuriyet oncesi kişılerde rastlıyoruz. «Gençliğin bu hâli» dediğiniz hâl bir sosyal hastahk değil aksine, sosyal duzenın çurumuşluğunün semptomlarını ılk teşhıs eden ve onu hayatı bahasına iyileştirm e yollarını arayan genç neshn güçlü haykırışıdır. Mustafa Kemâl getirdiği devrimleri temele indirmenın guçluğünü ve bunun için ömrünün yetersizlığıni bıliyordu, ve bıliyordu ki bu devrimlere en az kendısi kadar inanacak ve onları yaşadığı toplumun son ferdıne goturunceye kadar savaşacak bır tek guç vardı, o da gençlik. Bugün aynı gençlik, Fransa'da, Almanya'da. Ispanya'da Italya' da, Polonya'da, Çekoslovakya'da, Amerika'da, Isveç'te, Türkiye' de ortak nedenlenn etkisi altında bas kaldırmıı bulunmaktadır. Olay, dediğiniz gibi bir kışkırtına sürecinin sonuçlandır. Yallız kıskırtıcının kimliği üzerinde yamldığmız anlaşılıyor. Çunkü onlan kıskırtan iddia ettiğıniz gibi şu ya da bu partinin iktidara gelebilme ihtiraslan değil, içınde bulunduklan duzenin sartları v e bu şartların savunucusu kışilerin davranışlarıdır. Ayrıca bu gençler hur dunya çıkarcılarına olduğu kadar Bolsevık ihtılâli çıkarcılanna da karşıdırlar. Bilırler ki başlanndaki meclısler. parlâmentolar, ve komıteler belli bir sınıfın temsilcıleridirler ve ellerınde bulundurdukları çarkı hep o yönde dondurürler. Kendılerıni mahkum eden kanunlar da yine bu çarktan çıktığına gore onlann suçlulukları kanunları çıkartanlara göredir. Bayrak çekme töreni 1 seruvenı J ste günümüzde en çok kullaI nılan bır ıdzcük. Ama gerçek• te toplumlar kadar eski bır Boykot 0 Aynı konuda tartışmaya ka geçmişi var. Ancak organize edılmiş bir rehberlık yakın zatılan A. Emıroğlu ıse şunları yazmanda başlar. Insanlar eskiden maktadır: berı iyımn, doğrunun ve guzelin «Günümuzün önemli konasu peşmden koştuklannrfan ve durgazetelerin birinci sahifelerınde madan mutluluk aradıklarından de büyük pnntolarla yer alan Dil, zaman zaman kendilerıne yol gös Tarih ve Coğratja Fakültesınde baslayıp Ankara Huknk Fakülte terıci kımseler ortaya çıkmıştır. örneğin, insanlara doğru yolu sine sonra Istanbul'a da sıçra>an oğrenci boykotudur. Bu Fakülte gbsteren peygamberler zamanın bırer rehberiydıler. Büyuk kuroğrencilerinin boykot kararını icap ettiren istekleri arasında tarıcı Atatürk de, yapmıs olduhaklı ve haksız olanları var. Me ğu devnmlerle mılletımızin en selâ boykota imtihanlar sırasın buyuk rehberiydi. da başlanması son sınıf öğrenciRehberlik denılınce kisinin yallerile Ankaralı olmı\an öğrencinız meslekî yönu anlaşılmamalı, ler arasında bosnutsuzluk dofntüm kisiliği gozümuzün önüne racağı gibi bu karışıklık bu çogelmelidır. Rehber, yol göttenci cukların imtihan bazırlıklarını kişı anlamında olduğuna gore, da fasmen baltalayacaktır. Ta> rehber ile rehberlıği yapılacak lepler, derslcr kesilmeden önce kisilerin her şeyden önce birbıryapılmah, kabul edilmeyince lerıni iyi tanımalan gerekir. Buboykota gidilmelı idi. nun için de birbirlenne içtenlıkögrencilerin Profesdrler Kuru le inanıp güvenmeleri bahis kolunca kabul edilmeyen baklı is nusudur. Rehberlik yapılacak kiteklerinden üzerinde durmak is şıde rehberlik arzusunu geliştirtediğim bir tanesi yardımcı lâ meye de önem verilmeli. «Gönultinc e dersıdir. Filhakika filoloji suz ava giden eve bos döner» dedalı için bu yardımcı kavnak diyimi biraz da gerçekle bağdaslin okutulması zarurî l s e de bu maktadır. îstek<;ız yapılan rehdersın tedrig seklinde bazı değiberlik de herhalde pek ereğine siklikler yapmak da sarttır. Me (gayesıne) erisemez gıbi gelmekselâ yardımcı Lâtince bitirme imtedır. tihanlarında Türkçeden Lâtinceye çevrilmesi için \erilen cümSONUÇ leler çok a£ırdır ve öfrencilerın başarı gösterememelerının bas.liğitim ve Rehberlik, daima birca nedenidir. Esasen filoloji dalınbırlerını tamamlarlar. Birbırdan mezun olacak bır oğrenci lerıne yardımcıdırlar. Her için gaje bu kavnak dilin anikısının de amacı, kışının mutlu cak esaslarını öçrenmek olduğuolmasını ve hayata intibakını na ve mezuniveti mütaakıp Turksağlamaktır. Psıkoloji, sosyoloji çeden Lâtinceve çeviri ile hiç \e pedagojı gıbi bılımlerın ışıuçra.sılmayaca£ına çör e bn çevi ğından yararlanarak objektif yönri üzerinde fazla durulması lütemlerle (metotlarla), kisinin geznmsuzdur. Ana dilden vabancı hşıp ılerlemesıne en iyi olanakher hançi bır dile vapılan çevirları (imkânları), eğitim ve rehme güçlüjü de gözdnüne alınırberlik sayesınde meydana getirsa Profesörler Kurulu ile Kürsü mek mumkundur. Eğitim ve rehProfesdrünün aldıkları kararı berlik daıma elele yürümeli, bir3urausalmaları ümid olunur.» bırlerinden yararlanmalıdırlar. Eğitimin olduğu her yerde aynca bir rehberlık tervisi v« merlc«zı olmasına çalısılmalı. RaycUr BAŞTÜRK îlkoğretim Mufettiıi Maras dedir ve dınamıktir. Bir devrim biter bir devrim başlar. Sınıfsız ve eşıt bır dunya toplumuna erışılse bıle bu hareket devamlıdır. Ne dunya gençlığının son kozudur bu, ne de onlara karşı çıkanların. M. Ü. İktısatlı bır genç dakl önemli değismeler, boş zamanların değerlendirilmesi ve meslek seçımı gibi nedenler rehberhk işinı daha çok zorunlu kılmıstır. Ç ok değil, bundan Ud 87 önce Fransa'nm böyle bir krizin içine düseceği föylense dmse inanmazdı. Blr yanda büyttk denemelerdea [eçmis, çogunluğun sevgisinl kazanmış, Fransa'nm curtarıcısı General De Gaulle, onun yanında Meeiste yıkılmasına imkân olmayan Pompidou hiikflnetl. Dısanda Fransız frangınm sağlamlığma da'anan güçlü bir ekonomik durum. Biriken döviz tokları. Büyük yaturırolar. Ve klmseye boyun egaeyen, gunırlu ve bağımsız bir dış politika. Blr yana da Mecliste çoğunluğu sağlayamadığı lçin geleek seçimlere kadar umutsuz bir savaşın lçinde olan Dİcn muhalefet partileri topluluğu... öyle bir havada Üniversitedekl blr iki genç Iik gosterisinin ne öneml olacaktı? Öyle Imadı iste, birden blre bütüa Fransa'yj blr lhtiıl havası kaplayıverdi. îs nasıl oldu da bu kertcye geldi? Nasıl «ldu da Bkumet lleriyi gdremedl? Gerekll tedbiılerl alatadı? Her seyden önce hükumetin kendine, Cnmhoııskanına ve Beşinci Cumhuriyetçilerin son seçlm rde kazandığı oy oranına büyük güvenl vardı. Baınlar «Biz halkm oyuyla îş başma geldik, istedığiızi yapanz. der glbi davranıyorlardı. Bu güvenin •rdiği rahatlıkla hükumet dar gelirlilerdeki hosıtsuzluklan arttıracak bir takım kararlar aldı: •syal Sigorta ödemeleri daraltıldı, çesitli alanları fiat artışlanna yol açan T.V.A. denen yenl bir • g çıkartıldı, taşıt itcretleri arttırıldı, bütün baaı ri n ve muhalefet partilerinin çığlıklanna rağmen levizyon Uâncdığı kabul edlldi. Naml oldu da.., ettfler; khnse aftcmı açamadı. îsçiler grev koşullanna uymadan grevlere bas ladılar, isyerlerinl lsgal ettiler; hükumet seslnl çıkartamadı. Bazı gdsteri ve yurüyüşler yasak edllmlstl. Genç ler buna bos verip sokaklara döküldüler; kimse buna karşı koyamadı. Bıitun bunlar hükumetin kararsızlıgını ve güçsüzluğünü gösteriyordu. Ama muhalefet partileri de boyle blr krize hazırlıklı degildiler. Gençlerin ne lstediklerini anlayamadılar, arada bir takım çelişmeler oldu. Sonunda baktılar ki gençlik güçlü, onlardan yararlanmaya kalktılar. Gençler ekti, on lar ürünlerl toplamaya çalısıyorlar. ftn H REHBERLİK NEDİR? B Işçi ve öğrenciler olcu partiler ve sendikalar çalışanlann geçim kosulUnm blraz daha ij iye gotfirmeye çalışıyorlardı. Tanl lstenen seyler ticretle re zam, çalışm» saatlerlnln azaltılması, sigorta prlm ve ödeneklerinin duzenlenmesi gibi seylerdi. Bunlar hiç de radikal defisiklikleri gerektirmiyordu. Eğer hükumet «diyalog» yolanu seçip de solcu parti liderleriyle bu işlerin pazarlığına girişseydl pek âlâ blr takım seyler üzerinde anlaşmaya varıla bilir ve bir sistem değişikligi hiç de soz konusu olmazdı. O zaman mesele sosyal adaleti sağlamak içln bir takım formüller bulmaya ve kişisel otoriteyl sınırlamaya dayanacaktı. Köklü biz rejim dcğişlkliği her halde tartısata konusu olmayacaktı. Araa öğrenciler, profesorler ve sendikalann alt tabakalan hiç sırası değilken bir takım yenl düşüneeler ortaya atmaya kalktılar. İste bütün gerginlik buradan çıktı. Gençler genls bir sistem değişikliği nl tartışmaya^başladılar. İnsanı bugünkü üretim ve tüketim mekanizmasınm bir araeı olmaktan kurta racak tedbirlerin incelenmesi soz konusu oldu. İnsana bir takım özgürlükler ve yenl değerler kazan dırabilecek blr toplum düzenlnin nasıl kurulablleceği yolunda çesitll görüsler ortaya atıldı. Hiç adı dayulmamıs insanlar bu konulan tartışmaya başladılar. Sağcı partilerin de, solcu partilerin de, Komünlst Partisinln de meelemediği konular kürsülere getirildL • III •••• •••a •••• •••• • ••• :::: • ••• • ••• • ••• M Muhalefet uhalefet Fransa'da 500 bln Issize Is bulun ması içln tedbir alınmasını istryordu; bu JI pek üzerinde duran olmadı. Muhalefet asgari" retlerle birlikte butıin ücretlere, memur aylıkla la zam yapılmasını istiyordu; iktidar buna da bof rdi. Muhalefet herkese eşit eğitim imkânı sağlanısını. askerî masraflann kısılmasuıı öne sürüyor; bunun da üzerinde durulmadı. Fransa'da merzci yonetime karsı yer yer bölgecilik akımlan şlamıştı. Bir çok bolgeler devlete karşı her zaman ıcaklı durumda olduklarını belirterek ödedikleri rgilerin ağırliğuıdan sızlanıyorlardı. Bu akımlaönculuğunü brötonlar yapıyor ve Fransa'nın Kubatı bolgesi sık sık çeşitli sabotajlara ortam lyordu. Iktidardakiler bu çeşit hoşnutsuzluklan ıdartna gücüyle bastırmaya kalktılar. Çiftçiler aracılar tarafından somuriildüklerinl ri surujorlardı. Blrçok taşra kasaba ve kentlede koyluler traktorlerle yollan keslp devlet dalerini bastılar, bürolan yaktılar; isln öneml delendirilmedi. H:: •••• •••• ••• Konformizm P artiler, sendikalar ve kadrolar bir •konformizm»e uymus gidiyorlardı. Yenilerin Hükumetin tutumu ukumet giivençli ve uzlasmaz blr rutumdaydı. Devlet ljleriyle ilgill kararlann çoMeclisten geçirllmeden kesinleslyor ve Mecllf ya la ve kontrol gorevlerinl gerçekleştiremlyordn. t son olaylar bbyle bir ortam lçinde basladı. Yöiciler de ilst iat* Dotlar krrdılar. Sorbonne'a polislerl sokmak yanliftı. Blrkaf ıluk gosteri sonunda hukumet polislerl geri eek k zonında kaldı. öğrend liderlerinl rarnklamak yanlıstı. Gençler artılar, hükumet hapisnan* kapUarmı aemak unda kaldı. Üniversitelller OuartJer Larln'e poll* re Jandar ıın girmesinl istemlyorlardı. Dayarblar; polif Jandarma geri çekildl. Icişleri Bakanhgı «Alman asıllı ogrend liderl ıBendıt bır daha Fransa'ya adımuıı atamaz» deıkl gün sonra Con Bendlt Sorbonne'da nutnklar tl, basm toplantısı yaptı. Hükfimet de bnna «e1 kaldı. Gençler Odeon'u isgal edlp oyunculan kapı dı ortaya attıgı sözler ne Moskova komünizml idi, ne Prag komünlzmi, ne Mao'culuk, ne troçkistlik, ne Castroculuk, ne de anarşizm. Gençler insanı makineleşmekten kurtaracak yeni birşeyin yaratılmasını, yeni forrnüllerin bulunmasını istiyorlardı. Bu gorusler özetlenip bir formülün içine sokulabilecek durumda degildl daha. Partiler ve donmuş, kireçlenmis kuruluşlar yenl görüşlere karsı geldiler. Ama tam grevlerin bltmesi üzerinde anlaşmaya va rılırken sendikalann alttan gelen tepkisi gençlerin sendikalarda sanıldığından güçlü olduklarım gösterdi. Fakat yenl akımlar daha partilere. sendika birliklerine yön verecek güçte değiller. Yarm sol bir hükumet isbasına gelse bile Fransa her halde dünyada yenllik yaratacak bir sistem değişikliğine yönelmeyecek. Buna ne partilerin ve sendikalann bürokratlasmıs kadrosu elverişli. ne de Fransa'nm ekonomik mekanizması. Gençlerin «spontane» davnnıslan.. toplum dıizenlndeki bozukluklara Karft koyan güçleri ve heyecanlan yumuşamaya başla ymca hez s*y •sU temposnna girmis olacak. •«•• ••>• •••• *••• •••• ••>• >••• «*•• •••• ••*• E Sonuç ,* ma Fransa slmdl eskl temposundan gittikçe uzaklasıyor. General De Gaulle'ün son konusmasıyla rerginllkler busbütün artmaya basladı. Grevlerin ne zaman ve nasıl biteceği hiç belli değil. Bazı ürünlerin piyasadan çekilmesl ihtimaII belirdl. Talnız Paris, Nantes, Marsilya, Rennes, Lyon, Bordeaux.. bütün Fransa kaynıyor. Genel seçimler yapılacak an* nasıl dayanacak Fransa o zamana kadar. >>; :|:j >;":} !":." Gençlere, hayatlan bahasına bu denli bir mücadeleyi surdurebilme gücünü veren bazı nedenler mülkiyet, aile, din gibi uyutucu burjuva düzeninin temel prensiplerıne karşı duyarsız olmalandır. Bu olgu onlara, problemleri daha açık seçik görebılme yeteneğini kazandırır. îşte onlann fikirlerine verilmesi gere(IVen degtrın Btd«rürı de buradadır. Sizden de beklerdik ki bu gü •••• nün gençhğını, eski köhnemı? •••• ••«• •••• eğitirain oluşturduğu, ancak ser•••• • •M • ••• seri olarak nitelendirebileceğlmiz • ••• • ••• • •*• kışilerle kajsılastıracağınız yerjjjj de, onlann bu günkü sorunlanna eğilesiniz ve ortaya bir çözum yolu koyabilesınız. Eğitim ve rebberlik | ın geçliğı, giriştıği haI reketlerin ağırlığını ' ve bu hareketlerın sonuçlanm değerlendirebılecek nıte!ıktedır. Bu gunku hareket artık uluslararası bır karakter 1968 Sonuç Nimbüs EYLIT elâl Sahir Erozan'ın kızı. Orfa Doğı Teknik Üniversilesi Rektörlüğünden: Üniversitemi! Mimarbk Fakülteri Bölge Plânlama Bölümüne bir Asistan alınacaktır. İsteklilerin: 1 İngilizce bilmeleri aarthr. 2 Ünvan ve ücretler, «Orta Doğu Teknik Üniversitesi Akademik persorıele verilecek ünvanlar ile görevlendirilme şartlan ve usulü hakkmda yönetmelik» gereğince verilecektir. İsteklilerin, Üniversitemlz Personel Müdürlüğünden alacaklan müracaat formlanm doldurarak bir dilekçeye ekleyip en geç 10.9.1968 saat 17.00 ye kadar iade etmeleri ve 18.9.1968 çarşamba günü saat 10.00 da Mimarbk Fakültesi Dekanhğında hazır bulunmalan rica olunur. (Basın: A. 533717581/6805) * *• • • « • •* *• • * • • « • • • • • ' • • • • • « • « • • • • • • • • • • •< TEŞEKKÜR Çocuklarım DAVUT ve ŞİLA'nın hastahklarrndan kurtulmalannda ihtimam gösteren. Cerrahpaşa Hastanesi Çapa Çocuk Khnıği Şefi Prof. Dr. ŞEVKET SALİH SOYSAL'a, Çocuk Mütehassısı Dr. TALAT CANTEZ'e, Dr. GÜNDÜZ GEDtKOĞLU'na, Dr. FAlK TANMAN'a, Asistan Dr. CANDAN ÖZALP'a yıne NESRİN UBAN ve NURAN GÜVEN'e, Hemşire ELMAS ÖZTEKIN, GtXER ARAKT, ÎNCI DİKTÜRK'e ve butun Personeline ayn ayn teşekkurü bir borç bılırim. ANNE ve BABASI SELMA ve AVRAM KAT.ALON Cumhuriyet 6836 J\EYRE EROZAN'ın una 17 Haziran Pazartesi güYerebatan Camiinde MevliJerıf okunacaktır. Sevenlegelmeleri rica olunur. Cumhuriyet 6817 S lk bakışta bu iki sozcük birI binnden ayrıymış gıbi gozuk• mekte. Fakat esasında, ikısi de aşağı yukarı aynı anlamda bulunmaktadır. Çunkü, her ıkısının de konusu, msandır. Her ikisınm de hareket noktası ın^an bılgısıdir. Yani, insanı tanımakla ıçe baslarlar O halde, eğitim ve rehberlık. birbirınden avrı iki aksıyon halınde duşunulmemelıdır. Esasına bakıhrsa. rehberhğın de amacı, insanın rfüzenli bır yaşam kazanmasını, olumlu davranıslar elde etmesını ve iyi bır şekılde gelı«mesıni saglamaktır. Metot yönünden de dusunecek olursak, hemen hemen vıne aralannda benzerhkler goreceğiz. Soyle kı: Egıtimde na<:ıl kı kişi hakkında gozlem, araştırma ve ınceleme yapılıyorsa, rehberlık işınde de kışinın esas durumu ile ılgıli olarak ayr« şeylere basvurulmaktadır. ' Iste görülüyor ki, eğitim ve rehberlık, gerek konu ve gerekse amaç ve metot bakımından ıç içe bulunmaktadır. Fakat nedense rehberhk çok kez vanlış anlaşılmakta, sadece mtıbaksız ya da problem kisılerle uğ'aşmak hatıra gelmektedır. Oyia kı. eğıtimde olduğu gıbi, rehberhge de herkesm ihtıyacı vardır. Bugun eskiye nazaran kisının rehberlığe daha çok ıhtnacı olacağı kanısında bulunmaktayım. Çünku, değısen dunva karsısında, her gun birçok yeni ıhtıyaçlar ve arzular ortaya çıkmakta, hele bireysel aynlıklann gun ısığına çıkması, toplum ve aile yasamın Fransa'da gerginlik Ankarada Gölb*şına Î3 küometre nzaklıktafci «Manzaralı. Amerikan üssü Türk birliklerine devredilmis. Bn iş için bir de tören yapılmış. Millî marslar çalınmıs. Amerikan bayragı indlrilerek yerine Türk bayrağı çekilmis. Türk ve Amerikan knmandanları, "ileri gelenleri, ve konuklar ağırlanmıs. «Manzaralı üssü» Türkiyedeki bütün Amerikan birlikleri ile Amerik» «rasınd» üi?kılerı sarlayan bir muhabere üssü imiş. Amerikalılar üssü bizimkilere teslim etmeden içindeki makineleri Türkiyedeki daha buyuk üşlerine taşımıslar. Tören sırasında Amerikan Büyükelçisi Hart, bir natuk atmıs : . « Hangi türde olursa olsun, Türkiyedeki bütün tesısler daıma Türk kalmı? ve kalacaktır. Türk ulusunun egemenhğı her seyın ustündedir» demiş. Dikkat edersenız, olayı «mis, mis» diye misli geçmısle anl»tıyoruz. Çünkü gazetelerde okuduk bütün bunlan.. Okuduk da yürefimiz eız etti çene.. Hele Amerikan Büyükelçisinin Türk bagımsızhgı üstüne sövledifi sözler utandırdı bizi . Elçi cenaplarımn pervasızhğı, Amerikan uvdusu ülkelerdeki tüm Washington elçilerinin releneklesmis küstahlıgıdır. Manzaralı'daki devir olayı da bngün Atatürk Cumhurivetinin ne hallere düstüğünün resmidir. Türkiyede millî varlıgımız üstüne büyük bir dram ovnanmaktadır. Ter yer gülünclesen bu dramı sahneye koyanlar Gazi Mustsfa Kemal Türknesinde millî bilinci körleştirmek için ellerinden geleni yapan isbirlikçi cephesidir. Türkiyedeki Amerikan üslerinin niteliklerini bizler ya onur kıran, veya millî varhğımızı tehlikeye düsüren ola\larla ö»rendik. 1957'de Amerikalılar, Türkiye Büvük Millet Meclisinin baberi olmadan Adana Incirlik üssünü Lübnan çıkarması icin kullanmak \olunu tuttular. 1962 Küba buhranında dıinva bü\ük bir atom savasına çidivordu. Türkiye bu savasın ilk hedeflerinden birincisi olacaktı. Ne var ki, savası uzaklastıran pazarlık masasına otnrulunca Cumhuriyet devletinin haberi olmadan Anadola topraklan üstündeki Amerikan üsleri alıs veris konusıı olmnstur. 196O'ta Amerikan lT2 casus uçağı gene tncirlik üssünden ha\alanıp Sovyetler BİTliğine girmiş, ve düşürülmüstür. So\ye(ler bİ7im hükumetimize : Gü\enli?imiz ihlâl ediliyor.. diye nota verdiklerinde U2'nin topraklanmızdan kalktıŞını bilmiyordnk. Millî bağımsızlıiımız konusunda en titiz oldagumuz Sovyetler karsısında utanılacak bir duruma Amerika eliyle düsürülmüsüzdür. Her tehlikeli buhran sonunda fisler mesele"îl kafamıza dartk etmis, her emrivaki karsısında millî şereflerimize leke düsmüştür. Bn lekeleri temizlemrk dnrumunda bulunan sorumlular ise «Üs yoktur tesıs vardır», cNe yapalım, ıkılı anlasmalan biz mi imzaladık^. «Turkıvedeki Amerikan usleri Turk kumandanlarınca denetlenir. )ribi<iinden, gerçeîe aykın küçük politika ile vakit çeçirmeye çabalamıslardır. Simdi «Manzaralı üssü» nün devir baberlerini çazetelerde okuvan milliyetçi Türk vatandası basını elleri arasına alıp düşünmeli ve kendi kendisine şu soruyn yöneltmelidir : Ankarada, başkentimize birkaç saat uzakta bir Amerikan üssü var. Bu üs Anadoludaki Amerikan birlikleriyle Washington arasında muhabere merkezi imiş. Artık lüzumu kalmamıs diye bizimkilere teslim edilivor, tören vapılıyor, Amerikan bayrağı indiriliyor, yerine Türk bayrafı çekiliyor. Böyle bir tören niçin vapılıyor? Bövie bir tören bir yabancı gemf Türk Ordusuna teslim edilirken yapılır. Geminin vabancı kumandam kendi bayrağını indirir, yerine Türk bavrafı çekilir, millî marslar çalınır, ve kumandanlar el sıkısırlar. Bu demektir ki, artık o gemi Türkive Cumhuriyeti egemenlijine geçmistir. Sehirlerin, kalelerin devri tesliminde de bavrak indirip bayrak çekme törenleri vapılır. Bu törenler, kalenin, üssün veya kentin bir devletin eçemenliginden bir baska eçemenlife çrçtiŞini belirtirler. Anadoluda bizim topraklarımızda Amerikan etemenli£inde bulunan üssün Türk egemenligine geçmesi de Amerikan bayragı indirilip yerine Türk bayrafı cekilerek tesçil edilmistir. Peki.. hani Anadolndaki töm fisler Tfirk knmsndanımn emri altındavdılar? Bu yalanı halka yaymakta çaba gSsterenler simdi hiç ntanmıyacaklar mıdır? Amerikanofillerin utanması yoktur blç kuskusuı.. Ama blr de Amerikan EIçisi Parker Hart'ın cür'etine ne demell! Eloglu Amerikan üssünü Türklere devrederken ve bu sebeple tören yapılırken dabl cümlenin gözleri içine baka baka nutnk attyor : « Hangi türde olursa olsun, Turkıvedeki bütün tesisler daima Türk kalmış ve Türk kalacaktır. Turk ulusunun egemenligt her seyin ustündedir..» Blr bakıma eloflunun hakkı var : Bizler artık «Türk ulusu egemenliğinin her şeyin uştünde oldugunu» Amerikan Elçilerinden Sjtrenecek derekeye dtstük Elofthı da bhrert 5yle Wr yere koymns ki, Amerikan üssünü Tfirk Ordusnrıs (leVterİerkcndahl «Türkiyedeki bütün üsler Türk kalmıştır» diye pervasız konnsuyor. Ne dlyellm, saç onds değil, ona böyle konnşmak hrsat ve cür' etini verenlerdedir. S ayın Dr. Hiftn Topuz'un «Frsnv sada gerginlik» başhklı makav lesini okudum. Sayın yazar, günlerdenberi dünyB kamu ojrunu meşgul eden olaylan aktarmakta. Soyut anlamda hür ve demokratlk bir ülkede, gençlerle işçilerin birlikte gıriştikleri boykot ve grevleri, işçi ve ögrencilerin birbirlerlne olan dayanışmalarmı inceliyor. 20. asn tamamlarken bunca yıllar devam edegelen devlet idare anlayışma karşı çıkmak, yeni bir sosyal düzene kavuşmak kisinin ihtiyaçlanm karşılıyacak ntzamı yaratmak. Bu kadar genis ve şümullü oluşum dünyada 1789 Fransız Ihtilâlinin tesiri gibi Avnrpa ülkelerine yayılmakta. Statik iktidara karşı ilerici güçlerin temsilcisi olan öğrenciler karşı karsıya gelmekte, hattâ otoriter iktidarlara karşı da mücadele obnaktadır. ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••a VtVtAK TABAB Ue SAMİ LEVt Ni^anlandılar 16 Haziıan 1968 Caddebostan > J ÖJrermen ğ FATMA TEZCAK t Ue * Ököîretirfl Müfertijl fiş. YVSVT SAKAÇ ÇS) evlendUer. IÎ/VI/1968 > YenlceÇanakkal* Q Cumhuriyet 6835 Cumhuriyet 6815 Sonuç atıya bir çok kapılanm açan Türkiyemlz acaba bu oluşumu, yeni, dunya görüşünü alabüecek mi? Bir taraftan PVansadakl oluşumu takip ederken yeni «nlayışın memleketimize başlayış v» (?elişme kanalmı tesbit etmek aydınlanmıza düşmektedır. St. Avukat Mehmet Nuri KAR.4AHMETOGLD GCL NAYIB ile Y. Mlih. Mimar ORKL'N SÖZEN Nışaruandılar. İS 6.968 istanbul B BENAL EVEB 11* Yük. Müh. CF.LÂL ÖZERALP D O ĞUM Urfa Akçakale Cumhunyet Savcısı YILMAZ DİNÇER ve BIRSEN DI.N'ÇEB ojullârının doğumunu müjdelerler OZflLP AILCSt'nin TEŞEKK0R0 Mılll Kurtuluş Savaşımırm Büyük Kumandam, Turk tnkılâbının Bıı>uk Devlet Adamı, eskl Buytık Mlllct Mecllsl Reial v« Milll Müdafaa Veküı, merhum babamız fcmeKiı Oıgeneral Cumhuriyet 6837 EŞEKKUR un zamandanberi ıstırap n mide rahatsızlığımın te5ini ve çok kısa bir süre le eski sıhhatimin avdetini ıklan mide ameliyatı ile n eden muhterem, Prof. Dr. KÂZIM ÖZALP'ın butün aUeraizi bu>uk hir ECI içerisinde bırak.n kaybı »ebeblyle K e rek Istanbul'da, serek Ankara d a yspılan cenaz. törerJerine litirak edere», çelcnk yollayarak, evimıze gflerek telgral ve mektup yollıyaraic buyıık acımızı paylaşan. gayın Cuınhurbaşkanı Sunay'», ııayın Senato Başkan Vekıll Atalay'a, sayın Buyuk Millet Mecllsi Baskanı Bozbeyll'ytf, savın Br.şbakan Demırel> saym tnönu'ye, gayın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Tural a. sayın Anayas» Mahkemeıt B«skanına sayın Bakanlara sayın Partl Baçkanların». aayın Kuvvet Kumandanlarına, saym Senatorlere ve milletveklUerine, Üniversiteler sayın Rektorlerine Sılâhlı Ktıvvetler »ayın mensuplanna, Istanbul ve Ankara sehirleri saym Valilerl ve saym Belediye Reislerine, muhtelıf daire ve teşekkullere basına, eskl rruhariplere, onun değerU arkadaslan U> buftin aile dcstlanmıza, Ankara ve İstanbul sehirleri *ayın halkma istanbul ve Anksra'da yapılan cenaze torenlerinln ve cenazenin Ankara'va uçakta nafc)inln en mtikemmel bir sekllde yürurülmesinde candan gorev yapan Ankara Gamizon Komuianı Myın Korgeneral Eşref Akincı Ue, Frotokol Genel Müdurü nym gefik Fenmen'e. Merhum babamızın blr yı! sflren haıtahgı BOreslne* kendlsln* her tttrlü candan bakımı gfctennls bulunan Haydarpaaı Afker! H u tahanesl degerll doktorlarına, Dcçent Dr. Altan Onat'a v» müd*vlm doktorumuz örnek inssn Dr. Nedim Serbn'a candan tesekkar ederiz. Yatanına. dostların» ve allealne karaı her rurlü hlzmetl tam olarak y»pmıs olmanın humru lçerl«1nd« topnga verUmls olan merhum babamızın kaybında, Tttı* Sllâhlı KUTvetlerlnin (tMermlf olduju «ok bflyük t\g\, onun, Sflahh Kurvetleıimbd* dalma gurur duymakt» n* kadar haklı ebhıjtumı Mıltn bir ktrt daha (tetenalftlr. TeseMcOrOmOT mmmıâur. 0KALP Atl>KSt Inan Salepçioğlu'na ILÂN Tungîsilek Belediye Başkar! jından; 1 Belediyemiz Öıtiyacı İçin 125.000. llra muhammen bedelli 7500. lira greçıd teminath bir adet otobüs şasesi ile. 115 000. Hra muhammen bedelli ve 7000. lira ueçici teminath bir adct kamyon sasesi 2490 sayıh kanunun 31 Inci maddesi geregince kapah zarf usulü ile satm alınacakür. 2 thalesi 28/6/1968 cuma günfl saat 15 de Belediye binasında Encümen huzurui^a varularaktır. 3 Şartnamelpri her tfin mesat saatleri rlahilinde Muhasefce Servisînde (töniIebileceSi glbi talep ediîdiğlnde firma adına sönderiIebiHr. 4 Bu lse aît fekHf mektuplan lhale saatinden Wr sast Snce Encftmen BaşkanlıSuıa verilmiş olması sarttlr. 5 Postada vâkl olacak gedkmeleT naran Itibare «Immaa. ( B * m ; 19213/6820) .rardımcılan Saym Op. Dr. •ettın Cebeci ıle Saym Dr. hım Yıldmm'a; çok rahat ameliyat ve ameliyat sonu esınin temini için kıymetli ım ve yakın ilgılerini esır»yen muhterem, Anestezloloğ Dr. INŞAAT MÜHENDÎSLERI ODASINDAN Bu yıl yapılacak olan IV. Teknik Kongremizin yapılacağı günlere kasıtlı olarak isabet ettirildiği sanılan T.MM.O.B. Teknik Kongresi ile odamızın bu günle ilgili olmadığı ve bu kongreye her hangi sekilde katılınmaması gereği sayın üyelelerimire duyurulur. Tönetim Kurnlu •••••••»•••«••••<•••»> Necdet Tüzün ' e ilbahçe Hastanesinde kali sürece yardımlarını esireyen Saym Jin. Op. Dr. esser Dermendere ile Haslin Sayın Başhekim. HeHemşire ve Personeline, et ve teşekkürlerimin ile s >sinde gazetenizin tavassu • rica ederiın. Z Yegâne ÖBEK • !••••••«••••••••••••••••••••••••••? Cumhuriy«t 6811 ÇKTKATtN ntT.Aı.fjeffM«ff İM. TILLIK KIZILATDIK. Cumhuriyet 8818
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle