Katalog

DÖRT 13 Harfran 1968 CUMHURÎYET • YEHİ BİR Robert OÜHYfl'Yfl Kennedy 3 Yazan: Derleyen: Amerika ve Rusya arasındaki nükleer denge, küçük ülkeler bu silohlara sahip olduktan sonra her an bozulobllir Halen beş ülke nükleer bomba patlatma yeteneklerina sahiptir. En az on tilke de, bir kaç yıl içinde nükleer bomba imal edebilecek duruma gelecektir. Bunlar arastnda, îsrail ile Hindistanın bombayı yapmak için gereken tüm irnkânlan vardır; Kanada, Japonya, Isveç, tsviçre ve Batı Almanya lse iki yıldan az bir süre içinda nükleer bombayı İmal edebilirler. On yıla kadar kırk ülke, yılda binlerce atom bombası yapabilecek riuruma gelecektir. Nükleer bomba bulaşıcı hastalık gibidir. Bir ülkenin bu bombayı yapması kom şusunu da taşkırtır; örneğin, Çin atom bombasmı patlatalıberi, Hindistanda da bu konudaki çalışmalar yoğunlasmıştır. Îsrail ve Mısırda nükleer alandaki çalışma lar giderek hızlanmaktadır. Bu bomba sorumsua bir havacı, bir manyak, hükümet darbesi ile 2 aylık işbasına gelmiş askerl bir idare veya dalgmlıkla yanlış düğmeye basan bir görevli tarafmdan kullanılabilir. Fevkalâde güçlü kontrol sisteml olan Birleşik Devletler bile Ispanya üstünde yanlışlıkla iki hidrojen bombası düşürmüş, Meksikaya bir füze atmıştır. Nükleer çagunızda bu gibi yanlışlıklar tüm insanlıgı felâkete sürükliyebilir. Nükleer silahlann yayılmasıru önlemek, Amerikan politikasmın temel tası olmalıdır. Bu yayılma önlenemezse, tek bir buhran insanlığın son buhranı olabilir. Birleşik Devletler 1963 te «Nükleer silahlann yayılmasmı önliyen anlasma» nın imzalanabilmesi için büyiik çaba harcamıştır. Fakat ne yazık ki durumda büyük bir gelişme görülmemiştir. Bu ko nuda geciktiğimiz oranda küçük ülkelerin nükleer bomba yapmalan ihtimali artacak ve dünya ka DEHŞET DENGESÎ çınılmaz /elâket» doğru gidecektir. Anlaşma ve sonrası îki yıldanberi, Cenevrede, üstünde bir türlü kesin karara vanlamıyan «Nükleer silahlann yayılmasıru önleme anlaşması», bilindiği gibi nükleer kulübe dahil ülkelerln bu silâhlan diğer ülkelere vermemeleri ve küçük ülkelerin de nükleer silâh yapmamaları koşulunu öngörür. Anlaşmanın maddelerinden birine göre, ancak hayati önemde milli çıkarlar söz konusu oldugu zamanlar, anlaşmayı imzahyan devletler nük leer silâh yapabileceklerdir. Kanıma göre, bu anlaşma yürürlüğe girse bile yetersiz kalmaya mahkümdur. ce anlaşmamn etkisi çok daha güç lenmiş olur. Örneğin. Hindistan kuzeyde Komünist Çin, Batıda lse, Pakistan tarafından tehdit edilmekte olup, nükJeer silâh yapacak tüm olanaklara sahiptir vs hiç şüphesiz. Amerika Hindistana, onu herhangi bir nükleer saldırıya karşı koruyacağına dair güvence ıteminat) vermezse, bu memleket ilk fırsatta nük!eer silâh yapacaktır. Öte yanda, Pakistana yapılacak bir baskı da bu ülkeyi Kızıl Çinle anlaşarak, nükleer silâh yapımına yöneltebilir. Bu bakımdan, Amerika Hindistana teminat verirken, Pakistanı gücendirmemeli ve nükleer endüstri kurmanın anlam sızlığını iki ülkeye de belirtmeıidir. Bir nükleer harbe bazır durumda depo edilmia roketler . . Nükleer savaş ufak ülkeler arasında bile çıksa, bunun genelleş mesine engel olmak çok güçtür; genel bir nükleer savaşın ilk yirmi dört saatinde, 160 milyon Amerikalı ve yüzlerce milyon da Rus, Çinli veya diğer milletin insaru ölecektir. Nükleer silâhlar, TUrkiye ile Vunanistan arasmda Kıbns buhranmda veya Israil ile Mısır arasında Süveyş anlaşmazlığmda kullanılabilecek duruma geldiği an, dünyanuzda huzur diye bir şey kalrnaz. Amerika ile Rusya arasm dakl «Dehşet dengesi» her ne kadar bir nükleer savaşın çıkmasını engelliyorsa da, küçük ülkeler bu silaha bir kez sahip olduktan sonra onu kullanmakta tereddüt etmezler. Tarihte, milli çıkarlan için anIaşmalan çigniyen uluslar çok görülmüştür. Üstelik, bu anlaşmayı imzaJamıyan devletler de, kendilerini anlaşma ile bağlı kabul etmezler. Bundan btürü, Amerika, nükleer silâh yapma olanagına sa hip ülkeleri tek tek bu fikirden caydırmaya çabalamalıdır; böyle Avrupa'da nükleer silahlann yayılması 1965 ve 1966 yıllannda, nükleer silâh anlaşmasının önüne dikilpn en önemli engel, Batı Almanyanm bu silâhlara sahip olup olmıyacağı sorunu idi. Sovyet Rusya için nükleer silahlann yayılmasını önliyen anlaşmamn temel amacı, Ba tı Almanyanm bu silâhlan yapma sını engellemekti... öte yandan, Amerika ise Almanyanm NATO içinde, çok taraflı nükieer güce girrnesini kabul etmeye eğilimli görünüyordu. Soguk savaş başlıyalıber* Avrupa. Amerikan nükleer şemsiyesinin altına sığmmıştır. Sovyetierin Avrupaya saldırısını önlemek amacı ile kurulan NATO, Amerika nın bir Rus saldırısını nükleer silâhla karşılıyacagı inancına dayanmaktadır. İlk yıllar NATO par lak bir başarı gösterdi ve Amerikanm koruduğu Avrupa, Marshall plânından aldığı yardımlarla kalkındı. Fakat sonra durum değişmeye başladı; NATO içinde Batı Almanya, iktisadi ve askerf bakımlardan giderek güçlenerek Ba tı Avrupaya yaklaşh. Oysa, Batı Almanyanm güçlenmesinden kuşkulanan Rusya ise Almanyanm bir'eşmesi sorununu savsaklamaya başladı. Kruçef, Doğu Almanya ile ayrı banş anlaşması yapacağı tehdidini sa\Tirarak Berlinde tehlikeli krizler yarattı; bu ise Ba tı Almanjanm Amerikaya daha fazla yaklaşmasına yol açtı ve yak laştıkça da Almanvanm birleşmesi ihtimali aza'.maya başladı. Böylece Batı Almanya bir çıkmaza girmiş oldu... NATO içinde güç kazanması, Rusyayı ürkütmesi ve Almanyanm birleşmesine engel olması bakımlarından, kendi aleyhine oluyordu. De Gaulle Fransarla ise 1958 de De Gaulle'un başa geçmesi ile, dış politıkada bağımsızhk ve Anglo Sakson tahakkumünden kurtulrna akımlan güçlenmive ha^'a dı. Olağanüstıi pohtik vetenekleri olan De Gaulle, Fransayı Avrupanın ve Ortak Pazarın en güçlü ülkesi durumuna getirdi. De Gauile'ün dış politikasındaki önemli unsurlardan biri nükleer silâhtı. Henüz soğuk savaşın sona ermesinden önce bile, De Gaulle NATO'yu şüphe ile karşılıyor ve Amerikanın, Rus saldmsına karşı, 150 milyon vatandaşın hayatını tehlikeye atarak Avrupanın yardımına koşmıyacağını öne sürüyordu. Bundan ötürü De Gaulle. Fransanm kendi nükleer silâhlarını yapması gerektiği fikrini savunuyordu. Küba krizinde Amerikanın. NATO müttefiklerine danışmıya bile lüzum görme den Kübayı abluka etmesi De Gauile'ün tezıni daha da güçlendirdi. Generale Eöre Ameri ka, NATO iiyelerini, rızalarını bile almadan bir nukleer savaşa sokahılırdi. Rusyanın barışçı bir politika izlemesi ürerine De Gaul!e,"Rus teh'.ikesinin eski önemini yitirdiğini ve NATO'nun, .Avrupa birlifiine ençel olduğuna iddia etmiye başladı. Fransanın kendi nükl*er gücünü kurması tia De Gaulle'e göre, Avrupanın Amerikan himayesine lüzum "olmadan yaşıyabileceçinin en büyük delilidir. De Gaıılle'ün dileği. Orta Avru'payı Amerika ile Rusyadan temizliyerek. Avrupanın dünya meselelerinde gerçek ağırlıfimı koyabilmesini sağlamaktır. 1 ARI N: Niikleer silâhların yayılmasının tehlikeleri . , BULMACA Aeılu. oroeram Ginavdın I Kove haber'er. Günavdın II Haberler ve h *va durumu I»anbuIda busün Ilanlsr ve hafif müzlk Hafif Batı nııiziii Bersber ve » t o sarkılar Valsler Beraber ve »olo türküler Ev icin Gitar soloiarl Ovun havaları Ara habcrler Cesitii ülkelerden mOzlk N.H. Culhacian sarkılar Arkası varın Sabah konseri M. Yıldırımdan sarkılar Ara haberler. ilânlar A. Sensesten türküler Radvo H. M. orkestrası H. Sönmerocaktan sarkılar Haberler. R. G. de bueün T Kormandan sarkıfar Reklâm r>roeramları Armaöan Senol ve arkadasları Radife Ertenden sarkılar D.Onatkut orkestrası H. Ovlumdan türküler haberler Cocuk bahcesl Vaz okulu Radvo ile Inıilizce (ll.ders) Caz dünvasından Ara haberler Karma faslı Köv odası ReklAm Droeramları Haberler ve hava dıirumu Ilânlar ve hafif müîik F. Türkândan türküler Radvo tivatrosu 24 iaatin olavları, llânlar Plâklar arasında Orhan Senerden sarkılar Reklâm Droeramları Haberler Konser kılavuzu Özetler oroerarn. karjanu ISTANBUL IL RADYOSU Açılış ve program Dlskoteğlmiıden Küçük konser Gençlere müzik Senfonik müzik Sevilen sesler Akşam konseri Gençlerle beraber Dinleyici Istekieri Fransadan sarkılar Gece konseri Caz müziği Hafif Batı müzlği Program ve kapanıj Dişi Bond MOOESTV .BLAISE Hw h + R• I 1 2 3 4 5 123 4 5 6 7 8 9 • 1 TCKARIDAN AŞAGIYA: 1 Bazı gerçek hareketleri yapmarlan önce girişilen tecrübeler (çoğul). 2 Yunanistanda bir kıyı sehri. 3 Bir iş hakkında birisıne verilen ayrıntılı tafsilât (eski usul çoğul), nota. 4 •PJâjda soyunulacak tek kişilik yer buldurmaya çalış!» kar şıhğı iki sözlü bir emir. 5 Ter si kolsuz oiarak heykeli bulunan güzellik tanrıçası Venüs'ün memlek'etidır, yemeklerimize ve dolmalarımıza koyduğumuz bir ot. 6 Jelâtinli gibi yapılmış tatlı, bir soru Jakısının tersi. 7 Fırlatma hareketi yapmıyarak. 8 «Önemli işler için kullanılan hncre» anlamma iki söz. 23456789 9 Vaktiyle Osmanlı saraylarında Ha rem daırelerinde kullanılan köse ve hadırn,, beyaz crkekler gru, puna boyle deıierdi ' (çokll ğul). SOLDAN SAGA. Garth 14.45 15.00 33.05 15.20 16.15 1700 17.05 17 30 1750 19.00 1930 21.00 21.10 21. 22. 22.45 23.00 23.55 1P.45 2000 16.00 USTUM AOiM, R 8ÜMUÛC 1 Fazla sinirli hattâ deli de , nilecek kadar, dengesi bozuk kişi (T,ıp terimi). 2 Kepazelik., 3 Vukua gelmek ihtimali bTI»' lunmak (iki söz). 4 «Tehlike doğurabüecek derecede iizüntü verici endışe» anlamına iki söz. 5 Birini hatırlayıp adını söyleyen, tersi herkesin ayrı ayrı erişmek istediği noktadır. 6 Ç^vrılince çalışılmayıp dinlenilen gün belirir, Musa peygamberin her zaman elinde taşıdıgı baston. 7 Bir renk, nota, aktörün görev'i. 8 «Kurumuş ot renginde etrafı su ile çevrili ka ra parçası» mânasına iki söz. 9 Çok sevdiği dostlarından vefasızlık görenler onlara karşı böyle bir tavur takınarak şikâyette bulunurlar (eski Dıvan Edebiyatı terimi). DttNKÜ BULMACANi.N NASBL HALLEDİLECEK Yukandaki raknmli bulmacada sadece 4 tane anahtar (ipucu) ve S taııe sonuç rardıı. Boş kaian :2 karenio içine 1 den 9 a kadar ııvbirer rakaro koyaıak ve toplama, çarpma, çıkartrna, bölme haretlerine dıkkal ederek soldaa sağa ve yukandan aşağiya bulmnrada ^österilen sonuçlan bulunuz. Biraz vaktitıizi aJır ama, boş vaktini^ lıojça çeçirmiş olursuuuz. Tifffany Jones JIFFAÎiY JONES "PRETORİA AÎUSI 2C Derhal mukabelesi geldi: Ama orası Portekiz toprağı.. Evet. Portekiz Transvaal ile harp halînde değil ki.. Inanmayan bir sesle konuşuyordu. Karşısmdakinin onunla alay ettiğini zannediyordu. James soğuk kanlı, her kelimesine değerini vererek: İngiltere Hükumeti galiba Lizbonla gizü bir anlaşma imzalamış ve lngiliz askerlerinin Transvaal'e girmelerine imkân vermek için Mozambik'ten geçm» lerine izin vermiş. Anicia heyecanını gizlemeğe çahşıyordu. Güzelliği sayesinde elde ettiği büginin önemini farkediyordu. Daha fazla israr etmeği doğru bulmadı. Cazibesi uğruna askerî sırları ağzından kaçıran bir subayı mükâfatlandırmanm lürumunu aniamıştı. Bu adam, ona yardım edecek ideal insandı. Onu muhakkak surette kendine bağlamalı idi. Yavaşça bir sigara yaktı ve yükselen dumanı seyrederken James'ten nasıl faydalanacağını düsürıdü. Duvarda asılı duran mitolojik tablo, ona en kuvvetliierin bile bir kadınm cazibesine dayanamıyarak kendilerini ele verdiklerini ha tırlatıyordu. Yunan mitolojisi böyle misallerle süslü idi. Ayağa kalktı. Niyetini gizlemeyen bir bakışla James'e yaklaştı ve ağır adımlarla onu aralık duran yatak odasının kapısına doğru çekti. Lo? bir lîmbanın aydmiattığı kocaman yatak aradan seçiliyordu. îstihbarat Başkanmın dediği gibi büyük gece bajlamak üzere idi.. Anicia soyunma odasına girmiîti. James y gölgenin arkasmdan kapanan kapıya bakarak odamn ortasında kaldı. Yüzünde hem memnun, hem de ger gin bir ifade vardı. Şefinin verdiği görevde başanya ulsşmiftı. Zihninde binbir düşünce çarpışıyordu. Bir taraf fan kaçmak. bir taraftan da kalmak istiyordu. Memleket görevi için kalmalı idi. Ama eğer kaîırsa bu hari kulâde güzel ve şimdiden ona garip hisler ilham eden kadmın yaratacağı tehükeyi de sezmiyor değildi. Onun gecmişinin karışık vönlerini bilmesine rapnen, nedense içinden şüphe edemivordu. Anicia'nın b»kışmrla okudıığu samüııiyet şaliha kendisi için en büyük tehlike idi. Bereket, yaraftığı heyecamn or>u sürükliyebüeceğinin farkında idi. Kendi kendine kızdı. Graham ona itimat etmişti. Kafasmı kullanabilecek bir adamdı. Bu kadınm câzibesine dayanacak ve ona sarılan kollar hiç bir zaman bir âşıem kolları olmıyacaktı. Odada birkaç adım attı. Yüksek bir aynada ken di ffol^e^ini sördii. Sivil elbi^eierle olması onu şa^ırt tı. Üniforması onun bir parçası idi. Aynaya yaklaştıfı zsman, karsısında sanki bir yahancı duruvnrd'j. Asluıda bu odada olan Patricia'nrn nişanh5i Jameı MAURICE DEKOBRA Annc Mariel Bu eser ONK CoDvrieht Atansından «atjn aiınmıstır Mackenzie değil, gerçekten bir yabancı deâll mi. idi? Verdiği söze ihanete hazır olan bu erkek, sevdiği genç kıza sadakat vaadeden insan olamazdı. Birden kalbi yeniden acı ile doldu. Vicdanı rahat değildi. Hepsini itti, yok etmek ihtiyacını duydu. Anicia'nın neden kendisine antipaük gelmediğini bulmağa/çahfiyordu. Aynı şartlar altında herhangi bir bajka kadın ona iğrenç geiecekti. Acaba psikolojik bir hata sonucu mu idi? Kapalı kapının arkasından kristal tualet takımının kullamldığını duyuyordu. Onu'çekecek silâhiar harekete geçmişti. Birden ipek kumaş hışırtısı ile onu karşısında gördü. Üzerinde siyah kadife kurdele lerin süslediği pembe muslinden bir oda elbiseşi vardı. Topuzunu açımş, uzun saçları omuzlarına dökülüyordu. Birkaç adım öted"e durdu. Yavaş hareketlerie ince beüni saran tafta kemeri çözdü. tpek muhafazadan bir ilâhenjnki kadar güze! vücudu görjindü. Kusursuz bacakları. belinin inceliği, doigun göğ sü ile öyle harikulâde bir vücudu vardı ki, çıplakhğı bile farkedilmiyordu. Bu güzellik kar§ısmda James'in neiesi tutulmuçtu.F Ağır adımlarla ona yaklaştı. Güzel kokusunu hissediyordu. Yavaşça genç kadını kendine doğru çekti. Başını omzuna dayamış ve ona Jhes'ut, biraz iirkek bakış!arla bakıyordu. Birden onu saran ate*in ne demek olduğunu anladı. James Anicia'dan ayrılarak kampa yaya döndüfu" zaman gece oldukça ilerlemişti'. Arabacı onu beklememişti. Genç adam güzel bir kadına, uğrunda her ş« yi yapmağa hazır olduğuna inandırmak gayesi ila yaşadığı son saatlerin sarhoşluğu içinde idi. Bu sarhoşluk içinde görevinin nerede bittiğini, nişanhşını ne zaman aldattığmı ayıramıyordu. Bu sının çizmek elinde değildi. Anicia ile beraber gecirdiği anların unutulmsz oldnğunu acı bir soğukkar.lılıkla farkediyordu. Genç kadın da ona karşı duyduğu ihtirası giz lememişti. Sessiz evde sokak kapısına ktıdar onunla beraber gelmişti. tşçiler bahçe içrnde bjr kulübede yatıyorlardı. Anicia, şimdi bir an önce odafına dönmek ve sevgilisinden elde ettiği bilgiyi unutmadan yazmanm telâşı içinde idi. Maamafih yaşadığı saat onu da öyle şaşırtmıştı ki bir ara yatağmm kenarına orurâ. rak hareketsiz kaldı. GözJerinin önünde sıralanan dakikalan uzaklaştırmak için gayret sarfetmek zorunda idi. Ayağa kaikarak Halvan'ın ona verdiâi şifreyi almak üzere kasasını açtı. Yazı masasının önüne oturarak önce birkaç müsvette hazırladı. Sonunda aşağıdaki Mfırlsrj vollamağa karar verdi: «Sevgili Helen, (Arkası var) A N K A R A Acslıs. Droeram Gıınavdın T Kove haberler Gîmavdın n Haberler ve hava durumu Sabah müzifci TJJŞIT MONTAJI IÇIN MÜHENDİS ARANITOR Kamyon, otobüs montajı endüstrisinde bilgi ve tecrübe sahibi MAKİNE MÜHENDİSİ aranmaktadjr. İstekliler arasında seçme yapılacak v« uygun vaaıfh 1 Isteklilere tatminkâr ücret ödenecektir. ] İngilizce bilenJer tercih olunur. 1 Müracaatlann tMecidiyeköy P. K. 4» e yapılma» rica | Manajans: 1569/66711 eîunur. Türkiye Bilimse! ve Teknik ' Araşiırma Xurumundan: Töıteyl«n Arastırması fHarekât AraşhrmasıOperations Research) ünitesinde araşbrma yapmak ve yetiştirilmek üzere kahiliyetli genç elemanlar almacaktır. ARANAN ŞARTLAR : 1 Aşağıdaki yüksek Bğrenimlerden herhangi biritini tamamlamış olmak. Herhangi bir mühendislik dah öğreniml Matematik oğrenimi Fizik oğrenimi • Kimya oğrenimi İdarf İlimler öğreniml 2 Kuvyetli bir matematik formasyona sahip olmak 3 fyi İngi'izce bilmek 4 32 yaşmı geçmemiş olmak Başvuranlar arasından seçilerek sieortalı personel statüsiinde soreviendirileceklere Kurum Personel Yönetmelıli çerçevesinde. yeterlik derecesine göre ücret verilecek ve askerliğini yapmış olanlar tercih edilecektir. Müracaat : CŞnhsen veya yazı ile) Türkiye Bilimscl ve Teknik Araştlrma Kuruıru Personel Müdürlüğü Bayındır Sokak 33 Yenişehir Ankara. Son Müracaat Tarihi : 13 Temmuz. 1968 (Buon: A. 8837 U114/664J) 10.55 11.15 11.30 12.00 12 05 12.20 12 25 12.30 13.00 13.15 13.30 14.00 14.10 14.40 15.00 15.05 15.30 15.45 16.05 16.45 17.ro 17.05 17 30 17 5') 1900 19.H0 1S.33 19.50 2003 20.1 5 20.35 20.55 21.00 21.10 2i.ao 22.05 22 45 23 nn 23 45 23SS Tarım Kredi KooperaHfleri Yardımlaşma Reişlfği Tcsisinden: Tesisimiz ile T.C Ziraat Bankası Antalya, Bandırma. Inebolu, Iskenderun. îzmır. Karaköy dstanbuD. Mersin. Samsun, Tekırdag: ve Trabzon şubelerinde mevcut sartnameler esaslan çerçevesınde. 100.000 ton sunî gübre, muhtelif limanlardan Tarım Kredi Kooperatıflerıne tagıttınlacaktır. Teklifte bulunmak Isteyen firmalann, şartaamemiz esaslanna uygun olarak düzenleyecekleri teklif mekttıplarını, Tarım Kredi Koopera Üfleri yardımlaşma Birligi Tesisi Bankalar Cad. No. 41 Ankara adresinde 24.6.1968 günü saat 15.00'e kadar bulunduracak »ekilde gondermeUai duyrtUur. T««Wmiz, 2490 sayılı Artırm», eksiltme ve Ihale kanununa tâbi olmayıp gübreleri kısmen vey» tamamen veyahut dllediğine taîittırmakt««erb««tür. (Buan: 19377/6641) Ankarada bueün Kiicük ilânlar Her telden G. Tecerden sarkılar Ev icin Sabah konseri Arkası varın Ara haberler. llânlar N. Yılmazdan tiirküler Aîbümlerden secmeler Gönül Akından sarkılar Coeuk bahcesi Konser saati Ara haberler. ilânlar N. Bavramdan türküler . Kıbns saati Küciik ilânlar M. Erses ve Y. KİDten sarkılar Haberler R.O. de bueun Hafif müzik ReklSm Drosramlan Y. AlodoSandan türküler Cesitii müzlk Z. Taskenrten »arkılar Ara haberler. ilânlar Plâklar arasında K. KprasülevmanoBu'dan tiirküler K. Tanrıkuttan »arkılar Yaz okulu Radvo ile incilizce (ll.ders) Ara haberler. ilânlar Tncesa7 Köv odası RpklSm Droeramları Haberler ve hava durumu Küciik ilânlar N". Dadaloehılan türküler Ci?an nıüziSi Din Ahlâk sohbetl T. Toperden sarkılar Kiicük konser Bir varmıs bir vokmus 24 saatin olavlan. ilânlar Cesitii Türk ..müziSi Ü snlistler Ü. orkestralar T.B.M.M. saafi Hsberler Bsrok müzik Oece vnrısına do»nı Özetler oro?ram. k a o a r a t )