Katalog

SAHÎFE İKÎ r 8Mayısl968 ••••••••••• YETERSIIİn İNTİKAMI . Prot. Dr. ılhan ARSEL Inğunun yönetimi itibariyle, ve dolayısiyle kendi kaderi üzerinde hâkim ve kendisini idare eden elemanlar bakımından oldukça yüksek oranda «yüksek tahsilliler» kadrosana sabip ülkelerin vanında ve hattâ pek çogunun önünde yer almış durumdadır. (1) Bunun böyle olduğunu anlamak için derinliğine araştırtnalar yapmaga lüzum ve zaruret yoktnr. Basta Devletin temel Anayasa organları olmak üzere millî diyebilecegimiz müesseselerinin knroloşnna ve bunların «lider» veya «yönetici» durumundaki elemanlarının çıktıkları «kaynağa» göz atmak kâfidir. Basit bir tetkikle ortay» vurabileceğimiz durum şndnr ki memleketimizde bn bahsetmiş olduğumnz kuruluşların nirengi noktalan esas itibariyle yüksek tahsil yapmış kişiler tarafından işgal edilmektedir. Meselâ, bir likir edinmiş olmak için, siyasi organlanmın «le alahm. Kanunları hazırlama görevini ifa eden T. B. M. M., ki iki ayn hey'etten ibarettir, fiyelerinin yfizde seksen dördü itibariyle, yani hemen hemen tümüyle, yüksek tahsil yapmış kişilerden mcydana gelmiştir. EJer yanılmıyorsak su terekküp tarzına göre Türk Parlâmentosu, tahsil seviyesl ortalaması bakımından, yeryüzünde, emsallerlne nazaran, en yüksek seviyede olan Parlâmentolardan biri olmak çerekir. Batı'nm en lleri demekrasilerinde dahi yüksek tahsil diplomatlarının bu derece kesif bir çognnlukla PsrlSmentoda yer aldıklarına pek rastlayamayız. eseleyi yürütme organı bakımından mü• tala» edecek olursak durumun aşağı yukan ayni sonnca miincer oldnğunn göriirüz. Filhakika yürütme organını vücude getiren elemanlar, basta Cumhurbaskanı, Başbakan ve Bakanlar olmak üzere, yasama organından da daha büyük bir orantı ile, yüksek tahsil kaynağından çıkmaktadırlar. Hattâ yalnıı Bakanlar değil ve fakat görevleri sırasında Bakanlara baslıca yardımcı olan kademelerin (Müsteşar, Daire müdürleri, v. s... gibi) dahi, genellikle, ayni kaynaktan beslendikleri bir vakıadır. Targı organına gelince; yargı organını meydana getiren kesimlerin sivil, idarî ve askeri yargı kesimleri, Anayasa Mahkemesi, •v.s... temel elemsnlan, hâkim vasfını haiz veya valilik, elçilik, v.s.. gibi yüksek memnTiyetlerde bulunmns kişilerdir. Gerek hâkim vasfını ihraz edebilmek ve gerek bn çeşit yöksek memnriyetltrde bnlnnabilmek için yüksek tahsil yapmış olmak ve özellıkle Hnknk ve Siyasal Bilgiier Fakültesinden veya moadili yüksek okullardan diploma atmıs olmak sarttır. Diger kuruluslara ve memleketin kaderi üzerinde mücssir organlara bakacak olorsak bnnların da başında ve yönetiminde hep yüksek tahsillilerin yer aimıs oldoğvnn gSrürüz. Şüphesi* ki bn dnmmo tabiî karsılamak gerekir; zira hangi memleket olnrsa olsnn, giyasî toplumiann her çesit yaşantılannın, ve siyasî iktisadi ve içtimaî kaderinin ytiksek.iahsilli elemanlar marifetiyle çizilmesinin en zlyade temenni edilir bir sey oldnfn asikârdır. Bn bakımdan Türklye'mizin ber saha itibariyle yonetimlnin yüksek tahsilli elemanlar eiiyle dernhte edilmesi keyfiyetini memnnntyet verici bir olay olarak karsılamak icap eder. Ancak ne var ki bnna rağmen hiç kimse, Türkiye'nin Batı ülkelerlyle tnnkayese edilebüeeek ve hattâ onlara yakın denilebilecek ölçülerde yönetilmekte oldufru tartışmasına rahatlıkla girememektedir. (2) verilerin dilc getirdiE limizdeki müspetmillîbugün Türkiye,çuğun ği gerçek o'dnr .ki özel ?t kanın sektiiründeki müesseselerin vesilesi yaratılmayan bir başka «neden» daha var ki o da, bizatihi mahiyeti itibariyle, ö*reneiye izafe olnnabilecek davranışlarda, Bğrencinin bizzat kendi haleti ruhiyesinde yatar; ve yukardaki hasn«lar dısında kalmakla beraber yukardakiler kadar önem arzeder. Bu «neden», öğrencinin çalısma gayretiyle, okuma hevesiyle, ve kendi kendini yetiştirme azmiyle ilgilidir. ilhakika yüksek tahsile devam eden kisi'ler çoSunlufannn çalısma sevkine, tam mânasiyle. sahip olmadıklan, okuma ve ö|renmeyi samimî olarak sevmcdikleri, «ö|renim» isini sanki felâketmiş gibi kabullendikleri, ve her seyi en kolay ve en zahmetsiz yönü ile ele alarak her türlü çareye başvurarak not sağlamağa ve sınıf seçmege özendikleri, ve hattâ daha açıkcası ders çalışmayı âdeta ayıp tel&kki ettikleri vakıasını belirtmek zannetmem ki mübalâja olsnn. Her Fakülte'nin her smıfındaki çahskan elemanlara, küçümseme maksadını ifadeye yarar bir deyimle «tnek» tâbir olunduğu bilinen seylerdendir. O kadar ki bazı Fakültelerde ö^rencinin hiç çalısmadan veya mümkün olduğn kadar az bir çalısma ile sınıf çeçebilmesi, ve bunun için de meselâ imtihanlarda kopva marifetleri göstermesi, veya benzeri sair yollardan kendisince maksnt olan gayeye varması, ö*ünü!ecek ve imrenilecek sevlerden sayılır. Çalısma hevesinde olanlann dahi çslısır görünmekten kaçındıklarını hizzat müşahede etmisizdir. Bütün bn tembellikler sebebiyledir ki baıı ögrenciler için, hoea'nın lütfnna mazhar olma düsüncesiyle aşın seyeı ve tabasbus denemelerine girişmek, çünlerce onun pesinde kosnp valvar vakarmalarla not koparmak, kopva usnlleri nzerinde ihtisaslasmak. snnıın bnnun aracılıği )le iltimas fırsatlarını kollamak, ve hülfisa oknma zahmetine katlanmadnn çeperli nctn vpya etiplomayı alraanın binbir Imkânını yaratmak, ve nihayet bunlardan favda uraulmnyorsa hocayı tehdit etmek... evet her sey mübah sayılraaktadır. Hele bu sonuneusu bir süreden beri en liyVde iş gören ve belki dp en müessir eiW zannedilen bir çare mahivetini almıstır. Hemen gün gecmez ki öSretim üvelerinin hakaTete maruz bırakıldıklarina. dövülüo sövfildüklerine. veva ölddrfıldSklerine şahit olmayalım. Bn davrsnıslar eSitim VP öçretim hayatımuın eelenekleri halire cpldikce. çalısan ve Çalısma heves ve azminde bulnnan 1yi öSrencilerin de çalısmavan'ar ve kötüler kampına kaymalannı olaSan '>T=''nmam'z gerekir. • ••• • •>• *••• • ••a •••a :: :: loplum yararı ve aile »Ord. Prof. Dr. H. V. VELIDEDEOGLU™"* ı TOPLUM ve BOŞANMALAR Dünya gençliği ve Türk gençliği... Bütün dünyada gençlik hareketi var. Varşova'da, Parls'te, Pragta, New York'ta, Madrit'te, Berlin'de ve dünyamn bütün üniversite kentlerinde icten içe bir kazan kaynıyor. Her ülkenin kendine ozgü kosullarında gelişiyor gençlik hareketleri... Hepsini ayrı ayn ele alıp ıncelemek gerekiyor. Türk gençliği de dar kapüarın önündedir. Biz bugun lurk gençliğinin sorumu üstüne eğilmek istiyoruz. Ne var ki bu soruna eğilmeden önce «Kençlik. kavramuıın ne olduğuno ıncelemek gerekir. Genellikle «gençlik. diye sözü edılen üniversite gençliğidir. Tirmi yaşında bir kimse bir fabrikada işci olarak calışıyorsa. veya bir köyde sapanının başmdaysa gençlik» kavramı ıçme girmiyor. Yirmi yaşında bir genç kız. evlenmiş de bir de çocuk yapmışsa ev kadmı.dır artık: mutfağında kocasına cici yemekler hazırlamak. cocuğuna süt vermek, arada bir sinemay» gitmekten başka şey dusunmüyorsa gencliğini çoktan yitirmiştir. 25 yaşında bir elektronik mulıcndisi Anadoluda Amerikan kumpaııyasının iyi maaşll bir elemanı ise Türkiye için ka.ybolmuş gibidir. Yirmi bir yaşında bir hafız kursu hocası softalığın timsali olabilir. Üniversite gençliği ise birtakım farklı koşullar içinde yaşar. Bu yasamın doğurduğu sonuçlar vardır: 1 Üniversite gençleri bir fabrikanın işçileri gibi bir çatı altında hergun bulusurlar. Binlerce, on binlerce gencin bir arada yaşaması birbirini fikir alanında etkilemek ve örgütlenmek imkâmnı yaraUr. 2 Üniversite genci toplumun çıkarcı çevrelerine midesinden bağlı değildir. Yaşı başı icabı heyecanhdır, «viran olası hanede evladü iyal var» mazeretine yapışacak maddî koşullarla henüz bir ilişkisi yoktur. 3 Üniversite genci .aydın» olmak fırsatlanna en yakın kişidir. Yeryüıünün ileri fikir hareketlerini yakından izlemek imkânlan üniversite çatlları altmda boldur. Hele geri ülkelerde ha'.ka dönük aydın kadrosu (enteüjansiya)nuı kftkleri üniversite çevrelerindedir. Gerçi bflimsel acıdan bakılmca hemen görülür ki gençlik blr sınıf değildir. Bir toplumda e?emen sınıflar. üniversiteleri de kendi çıkarlanna varlamak Isterler. Çogu zaman bu konuda başarı kazanmışlardır. A'ma Yirminci Yiizyılda haberleşme araclarınm yoaunlasması üniversitelerin çatısı altındaki loraki şartlanmalnrı bozacak ölciiye varmıştır. Pariste basılan kitap dört bes çün içinde İ'stanbuldadır. Ankaradadır; Berlinde okuyan Türk öçrencisinin cıkardığı derçi Ege Ünivcrsiıesindeki arkadaslarmm elindedir. Devrimcilik tohumlan bütün dünyada üniversitelerde serpHiyor artık.». Denebilir ki bir üniversiteli genç diplomayı alıp da toplum katlarına karı«mca gençlik örgütlerindcn kayacaktır. Ama onun üniversite çatısı altında boş bıraktığı yeri bir yeni genç dolduracaktır. Bb\ lece gençlik dediğimiz kurum. geçmişten Releceğe uzanarak toplum lelnde yerini koruvacaktır. Tarihi koşullar bnkımmdan dünya gencliçi içinde Tiirk gencliğinin özel bir yeri vardır. Bu özel yeri değerlendirmesiııi bılmiyen Türk gencinin herhalde vebali büyük olur. Söyle ki: Türk gencinin eliııde Gazi Mustafa Kemal Atatürkün blr yasası vardır. Atatürk, Türkiyenin millî bağımsizlığını eski deyimle istiklâlini Türk aencine emanet etmistir. Bu adrev «Bü\ük Nutuk» sonıında Millet Meelisi znbıtlarına geçmiştir. Tonlumlarda değismez yasa niteliğüıe döınişen tarihi miraslar vardır. Bilimsel açıdan millî tarih miraslannı değerlendiremiycn ileri güçler başarı kazanamazlar. Türk gençligl Gazi Mustafa Kemal'in hitabesindeki kesin maddelere göre: 1 Bağımsız karar verme.. 2 Ve bu kararı kirnseden icazet almadan uygulama oreamdır. Şunun bunun vesayeti altına girmek, veya şunun hunun kuklası olmak gençliğin bütün fonksiyonunu yitirlr. Gençlik salt millî bağımsızlığa giden yoldadır. Millî bağımsızlık, iç ve dış sömürüyü yok etmek yolunda iç ve dış sömürüyü sürdüren kişl ve kurunılara karşı mücadeleyi gerektirir. Bu mücadelenin adı sürekli devıim.dir, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, devrimciliği Turk gençliğine emanet ederken bugünkü koşulları görmüş gibidir. Çünkü Türkiyenin bugünkü koşullarında: 1 Memleketin içinde örgütlenmiş Amerikan emperyalizml vardır 2 Emekçi halk, sömürüye karşı bilinçlenme kesimine girememiştir. 3 Toplum mütegalibekomprador ittifakınm kontrolundadır. Boyle tehlikcli. boşluklu, kaypak bir ortamda Türk gençliği halkı örgütlemek eyleminin güçlü teminnlıtlır; Sömürücü güçlerin karşısına dikilmiş baskı srupudur; 27 Mayıs Anayasanın bilinçli neferidir: zulme karşı direnme hakkının militanıdır. Üniversite çatısı altındaki onbinlerce cencin kesin ve sonıut ilkeler çevresinde örçütlenmesi güçlerinr birleştirme'i ve Türkiyenin geleceğinde en olumlu tarihî roliınü oynaması için bütün kapılar açıktır. Ycter ki Türk gençliği tarih görevini iyice anlasin, sosyal bilim açısmdan Gazi Mustafa Kemal hareketini iyice değerleodirşü>». ,„. > ; ; . , . . Sonuç loma daÇıtacak iseler, bu takdirde imtihan nsullerini efitim sistetnimizin bir nnsnrn olmaktan çıkarmamız rok daha havırlı olacakt}T. Çalısmaran ve ri«lısnvıyı z.ul addeden klsllere ve tembel Bgreneîje.hakkı olmaâıîı SVrmrt» 'Ve?1 fSvtfc" bfflunmatfıih"dinlomavf lamak demek. «adıre çalısan Bfrencinin hakkını csılmak deSil fakat avni ramanda «veter»İ7İer» orduıronıı piielendirmek olur. EÇitim ve B*retfm jristemİTT<''in bnrnklnk'arının. ve bi» hnralann fks'klikİPrimİTİn ve knmırlannnnn nedenlerini arayın hulmaU vp bunlan gidermete ralısmak, «önbesi? Ui hî»Tatî önem ta«ıyan hir mesele: hnnnn ravreti icerisinHe oltın «Imadıihmizı tartısmak da avn VP önem'i bir bonu. Fakpt hîitün bnnlar vanında avni Bne»wi bniz difer husns varıiır ki o da. tenibel vp I;ötü Bfrencive karsı birlerin. bic bir teiir sltında kalmıyarak ve yine bir bir tıhditten rpkinmeverek hareket etmemiz luzıımurtur. Cal«mavana karsı hie bir aeırn^ his<;ine kanı'msdsn, hic hir mü";aniaba cöstermedrn. VP hp'e Sfretmen ka^ill «vptersizin intikamın» dan hiç vılmadan, volnmnzda vflriin'Pk VP buna tnukabil çRİısanı bastarı etmp.U . t'ste bizî'n irtealimiz. Rn idpplflen i^iıiraf etmevelitn. Bıı toplnma bir. sadeee müsnet kafalar bazır'avarak flpfi'. fakat s«ıl ralısmavı. rtmî dür"«*lı>*fi ve f'krî cavreti bir nev'i ''in haline ePİirmis kiFİleri, ve calısma su'urnnnn varatlıSı (turnria mflcpMıez sahsiyctleri yetistirerek hizmet edebiliriz. *er ftveleri bn E «•esitbn memlekette ö&retimveva böyİMİ iiii davranıslar sebebiylp ne tehditler altında ders vererek, not ve dip «Yetersizlik niteliği» G irememektedir, çünkü üniversite ve yflksek tahsil müesseselerimizin diploma sahibi kıldığı kişiltrin pek çogunun, çeşitli nedenler dolayısiyle, yüksek tahsilin gerektirdigi bilgi ve gb'rgülerle ve karakter olgnnluçn ile mticehhez olmadıklan gerçegi karsısındadır. Şunu itiraf etmemiz ve cesaıetle belirtmemiz gerekir ki memleketimizde bugün, Üniversite ye veya mnadili oknllara giren gençlerimiıin, yine büvök bir çogunlukla, Oniversite geviyesindeki öğrenimi yapabilecek formasyonda olmadıktan başka, Üniversiteye girdikten sonra da, yeterli nitelikleri haiz olarak hazırlanmadan ve «aydın» deyimine lâyık olmadan diploma. aldıklan ve hayata atıldıkları görülmektedir. Biraz evvel de işaret ettigimlz gibi, bunun nedenleri çok ve bu nedenleri aile hayatından tutunuz da Üniversite'ye kadar bütün eğitim öğretim kademeleri boynnca sıralamak mümkündür. Esasen bn hususların sık sık ele alındıgı ve sistemlerdeki ve ögretira nsullerinâeki aksaklıkların eleştirildiği v e bir takım çarelere bağlanmak istendigi hep bilinen şeylerdir. Fakat bilinmeyen vey» üzerinde hemen hemen hiç durulmayan, vey» tartısma (1) Bu orantı nüfu=a vurularak alınmıs değildir. (2) «Yönetimle» devimi burada sadece slyasî müesseselerin faaliyetleri aeısından ele ahnmamıştır. Toplumun millî diyebileeegimiz bütün meselelerinin vani siyasî, içtimal, ilmî. kültürel, psikolojik, dinî v.s. gibi memleket yönetimine ve pelişmesine i^tirakleri bakımından kullanılmıstır. Daha başka bir deyimle «Hükumet etme» dışmrla kalan yönetimi kapsayacak mânada alınmıstır. ^İmİMl'İlStMMM'Ml'l""!'"*! 1 *' " a a l M t l > > > > " * < " i n " ( M * teyerek kendini bu evlilikten kur yardınıda bulunacagını da kararlaştınr. Bundan başka eğer koca, tarma imkânını vermiştir. Ancak, evlilik birliğini kurmaktan mak aile ödevlerini, yani kansını ve :::: • ra seçimlerinin yaklaştığı ve çocuklarım geregi gibi geçindirsat yalnız eşlerin haklarım koru:!:: A mahalli ön seçimlerin tamammak olmayıp, ayni zaraanda top mek ödevini ihmal ederse, Hâ:::! M îandığı şu sıralarda partiler kim, kocanın borçlulanna, borçlalumun yararını gözetmek olduğu:;:: birbirlerini irtica, ya da komürınm tamamıru veya bır kısmmı na göre, ilk amaç bu birliği boz•İ:: nisthk Ue suçlarken, demtrperde mak değil, mümkiin olduğu ka karıya ödemelerini emreder (Me:::: gerisi dediğimiz ülkelerde önemli deni Kanun Mad. 163). Bu kuradar kuvvetli bir sekilde ayakta îiîî siyasal olaylann yanında bazı hututmaktır. Medenî Kanunun 161 • lm uygulanması için kocanın, il:::: kuksal ve sosyal olaylara tanık :j:| olduk. Romanya, Polonya ve Ce 168 incı maddeleri bu amaçla ko le ödünç gibi bir ışlemden dolayı baskalaıından alacakü olması genulmuş kurallan kapsamaktadır. ::!: koslovakya'daki siyasal olaylara Bu kuraUarla, bir yandan, doğru rekmez; bir hizmet söaleçmesin':"::: değinmeyeceğim. Fakat Rusya'da den doğan alacaklarda da durum dan doğruya evlilik birliğini ayak••:: Aile H u k u k u alanmda göriilen böyledır. Örneğin, bir fabrikanın ta tutmak, öte vandan da hayat :::: s o n g e l l ş m e g e r ç e k t e n ilgi çekici•••• j ' memuru sefahet ve içki hayatma savaşında erkeğe kıjasla daha H'.i dar. dalarak evini geçindirme ödevini tecrübesiz ve zayıf bulunan, czelihmal ediyorsa, hâkim, kannın likle ekonomik bakımdan çogu istemi Uzerine, o memurun ücrekez kocasına baglı olan karının tinden bir kıstnınm her ay karıevlilik biriigi içindeki durumunu omünizm uygulamasımn ilk sarsınbya uğratmamak, onu ko sına ödenmesini fabrika idaresiyıllannda Sovyet Husya'da, caya karşı korumak amact güdül ne enırede'oilir. Eger ihtnalci kobelirll yaşa erişmis erkek ve ca Devlet memuru ise, Hâkim müştür. Şöyle ki : Eşlerden biri kadınlar arasında, hısunlıktan do aile ödevlerini ihmal ederse, ya nafakaya hükmederek onun ma£an yasaklara uyulmak şartı ı.e, da eşıni tehlikeye veya utanca aşına haciz koydurabilir. evlenme işlemi gayet kolay oldu veya zarara maruz bırakarsa, bun£u gibi, boşanma işlenü de oyıelara maruz kalan eş hâklmin müce kolaydu Eşler evlenme daıredahalesini istiyebilir (mad. 161). sine giderek ortak bUdlrUeri Ue evlenebilirler, ya da evlllik kayıt l i A Ue ödevlerinin ihm»li. kavA raminı önceden düsünüp, lannı sildttebilirierdi. Eğer buedenî kanunun 163 üncü mad" b u n u n içine giren olayları nun silinmestai onlantan yalnız desi kannın ve kocanın borçbirer birer sayarak kanuna koybiri ister, ötekl istemezse, melularına borçlannuı tamamını maya imkân yoktur. Eşlerden bimur öteki eşi dâvet eder, günunveya bır kısmmı karıya ödemelermin sabahlara kadar kumer oy rinin Hâkim taraündan emrolude gelmedigi takdirde bu kaydı yine süerdi. Bu durum aile ha naması, içki ve sefahet âlemlerin nacagı kuralım koymakla, yalnu yatında özellikle çocuklann du de ömür sürerek evine bakmamakarının korunmasından bahsetsı, şurada burada vakit geçinnerumları batanıından bir anarşi miştir. Şayet koca hasta vs çaüdoğurdu. Bunun uzerine 1936 da si, çocuklara ftzen göstermiyerelc şamıyacak halde ise ve kadın koonları sokakta bırakması gibi o casına yardım ödevini thmal ederkabul olunan bir kanunla, çocuklu olan evlilerin boşanma isteme laylar, aile ödevlerinin ihmaline se ne olacaktır? Isviçrpli tamngösterilebüecek birkaç ömektir. leri halinde mahkemeye başvurmıs Profesör Egger, bu Ifi3 üncü malan koşulu konuldu. maddenin kan hakkında da. benEşine hakaret, onu dövme, oGazetelerde okuduğumuza göre, nun canına kastetme, ya da bir zetme (kıyas) yolu ile uygulanSovyet Rusya'da yeni kabul olu yere kapatıp özgürlüğünü elinden ması gerektigi düsüncesindedir nan bir kanunla nülus kütüklerin alma olaylan, eşln tehlikeye ma ki, biz de. kadınlann iş ve çalısde çocuklann (babasız) yani <rv ruz bırakılmasına birkaç örnekma hayatında. özellikle büyük lilik dışı) olarak gösterilmesl tir. sehirlerde, erkeklerden hiç de geusulü kaldınlmıştır. öyle ki, evEşlnln şerel, haysiyet ve itiba ri kalmadığt bu devirdekl durumlilik dısı doğan bir çocugun balarını gözönüne alarak, ayni dü•••• nnı tehlikeye düsürmefc, örnegin «••• bası biliniyorsa, çocugun nüfusta« • • « şünceye katılınz. ki (baba) hanestne onun adı ya kansmı şuna buna takdime yeltenmek, ya da erkeklere gönderezılacak; babası bilinmiyorsa, o Hâkimin aileye müdahalest surek borç para istetmek gibi duzaman çocugun öz adının sonuna retiyle aileyi korumak için alacaananın soyadı eklenerek baba ha rumlar da o kadını utanca maruz ğı daha bir takım tedbirler varbırakmak demektir nesine herhangi bir erkek ismi dır ki, bunlann aynntılanna, bir Evini. ya da ecdâd yadigân eş gazete makales) ölçüsü lçinde, ile blrlikte bu soyadı yazılacak; yalannı sattırmak için eşine zor girmege imkân yoktur (1). böylece hiçbir çocuk kütükte evlamada bulunan bir koca, karısılilik dıjı olarak jrösterilmeyecekBütün bu tedbirlerin amacı ainı yukanda belirtilen ;61 inci tir. leyi ayakta tutmak ve topluma madde anlamında «zarara maruz Sovyet Rusyada aile alarunda yararlı bir halde yaşatmaktır. Bu bırakıyor» demektir. görülen bu gelişme, Ihtilâlin ilk •••• mümkün olmazsa ne olacak? •••• devirlerinde önem verilmeyen aile kurumuna git gide ne derece önem verildiğini göstermesi bakı(1) Tafsilâth bilgi lsteyenler, mından enteresandıc Bu gelişme razarın (Aile Hukuku. 5. bası, ailesiz bir toplum 'Ölamayacagı övle durumlar karşısmda gad 1963) adlı rserinin 120137 inci sa^orçegini açıkça gözönüne koyre uğrayan eşin başvurması hifelerine bakabilirler. maktadır. Klâsik bir benzetişle: uzerine, Sulh Hâkimi. kaba• Aile, bireyi topluma baglayan hatli olan eşe ihtarda bulunmak çimento ve harç gibidtr; bu, ne yetkisine sahiptir. Bu ihtar sonuç YARIN : ı ı ı m • • • • • • • • « • •• • • • • • • • • • •• • « • • • kadar sağlam olursa, toplum da vermezse, Hâkim bir süre için • • • • • •• • • • • • •• • • • • • • • » ^ • • • • • » • • • • • • » • • • • • • • •• SON ÇARE o kadar sağlam olur.» Insanlar, eşlerin ortak hayatına son vereÎ: : : uygar yaşam düzeyine (rtrdiginden TEŞEKKÜR BOŞANMA rek kabahatli eşi pişmanlığa sevberi, karmaşık cinsi hayat sona kedip onlarm bânşmalannı sagÖlünıu ile bizleıi sonsuz acı lçinde bırakan tevgUl babamıı ve ermi? ve aile düzeni kurulmuştur. •••I lamak amacını güder. büyük babamız «••» Ru düzen değişik ve çeşitli kuDÜZELTME: :::: Ortak hayata geçici bir süre rallara baglanmış olmakla bera4 mayıs cumartesl günü çıkan ber, her uygar toplumda binlerce İçin HâKim tarafından son verilmesi halinde çocuklann hangi ta«36 yılda nereye gelmisiz'.'» başyıldan beri sürüp gelmektedir. cenazesine Iştırak eden, çelenk gonderen, hayır müesseselerine teber J rafa bırakılacagı konusu tıpkı bolıklı yazının «2. numaralı notunru ederüere, telgraf. telefon ve meklupla taziyette bulunan akraba, 4 şanma dâvalannda olduğıı gibi, da Nefi'den ahnan kıfanın üçündost ve meslekta;lar:na ayrı ayrı teşekküre teessürümüz mâni oldu 4 ••«* Hakim tarafmdan takdir ediür ve cü mısraı, «Maliki merhcMm be•••• ğurKlan gazetenızin tevassutunu nca ederiz. EVLÂTLARl 4 •»• •••• düzenlenir. Ayrıca. Hâkim, kusurnim zira» şekhnde olacaktır. Dü•••• Bny ve Bavan DT. Kevork Basmacı ve e%lâtları ^ ••«• • •a* lu eşin kusursuz tarafa ne miktar «eltir, özür düeriz. • ııt ugunkü Anayasamızın 35 inci Bay ve Bayan Agop Agopyan ve evlâtları 4 maddesi «Aile, Törk toplumu•••••••»»••••»•••••••••••••»•••••»••••••••••< nun temelidir» kuralını koy•••• Ilaııcılık muştur. Bunun gerekçesinde şöy ••••••••••••••••••••••»••••••••••••••••••t»»• ıııı le denilmektedir : «Ahlâki olduğu kadar hukuki cephesi de bulunan !::• bu hükmün Anayasada yer Rtaıa:::: sı, kanun koyucu İçin büyük btr •• •• aaaa dırektif mahiyeti taşımakta ve oOluklu mukavvH \e Vutu imalâttyle Utigal eden büyük blr şir:::Î :::: nu, aileyi her bakımdan korumaket, E^a£udaki şartları hai2 Tiearet Müduru arıyor. a*ai ya teşvık etmektedir. Anayasa1 Ytiksek ta'nsilli olup 40 tan yukarı olmamak. • ••a •••• • •*• 2 F.cnebi tir hsana vâkıf olmak, İngilizce tercih sebebidlr. rruz, genel prensibi koymakla ye:::: 3 Modern pazarlama nıeıodları hpkknıda bilgisi olmak. tinmiş ve bu direktiîe uygun ola1 Yukanda vazılı malzeme 16 Mayıs 1968 günü saat :::: 4 Teknik bir fcrmasyona sahip ve kâjııt janayiinde çalışmıî olanrak teknik himaye usullerinin ka10. da pazarhk usulü ile ihaleye konulmuştur. • »•• lar tercih scbebıdir. nunlarla getirilmesini uygun gör• ••* 2 İşin muharnmen bedeli 150.000. TL. ve geçici temi":::; müstiir.» İsteklllerln el yazıları ile yazılmı; hal tereümeleri Ue blrlikta Ticaret natı da 8 75u. TL. dır. rümıızu P.K. n6 îstanbula müıactaüerl Tica olunur. Bu «teknik hunaye» hükümleri3 Şartnameler Metrohan Pahili Levazım MüdüHüğünden nin en önemlileri btıgünkü Mede • » • • • • • • • • • • • • • • • • • • • a •• • • • • • • » • • • • » • • • • • • • » bedelsiz olarak ahnabüir. (Basın: 17004'4929) nî Kanunumuzda vardır. Yalnız İlftncıhk 66C4939 maddi değil, ayni zamanda ve hattâ daha çok manevi bir bir •^ •••••••••••••«I :::: iık olan evlilik birliği bazan da•••• aaaa ğılma, yıkılma tehllkesi ile karşı karşıya bulunabılir. Bunda eşlerden biri kusurlu ise Medeni KaUrun ramRndsnbPrl çekmekte nun kıı<;ıjr«'i7 » ; bosanmayı ıs<p olduğum lağır kalça mafsalı art I K Aile güçlü olmalı 163. madde M Tedbirler B (K NORAYR BASMACrmn : Biıdski durum B i licaret Müdürü Aronıyor 5000 Adet Komple Takviyeli Porselen Havai Hat Sigortası Alınacaktır I. E. T. T. IŞLETMELERİNDEN TEŞEKKÜR • DıJR .. • EA'Zl fö. UÛMM rozu* hastahâırnı, ba^arılı amehyatlsrı ile sifaya kavuşturan, Baltalimanı Kemik Hastahkları Hastahanesl Klinik Şefi ejslz ve nazik insan, sayın OPR. DR. NURİ ÇALLILAR'a işletmeleri açıklar Bütün Türkiye'nin Matbaa Mürekkebi ihtiyacım karşılayacak, en son teknikle ve en modern makinelerle teçhiz edilmiş, Matbaa Mürekkebi Fabrikamız lzmir'de Nisan başında imalâta başlamıştır. Ancak seçim yasaklan dolayısiyle, resmî açılışı 7 Haziran 1968 Cuma günü hükümet ilgilileri tarafından yapılacaktır. Sipariş kabulüne bâşlanmıştır; her zamanki gibi DYO olarak, Avrupa kalitesi ve fiat ucuzluğu ile kıymetli matbaacüanmızın hizmetindeyiz. Türk ekonomisine büyük Katkı'da bulunacak bu tesisi.müjdeleriz. ve tedavim sırasında alâkalarım ve yardımlarını esirgemeyen degerli Baştabib Muhit Tümerkan, Opr. Dr. Zühtü Bilgin. Dr. Halaun Saraçoğlu'na, ar.estezist Dr. Halis Gürmen'e, asistan Dr. Kemal Seralioğlu'na, dahiliye mütehassısı Dr. Fuat Toktamış'a ve başta sayın idare müdürü Meh met Öztürk olmak üzere bütün hastahane idare personellne, Cenap Selâmsız, Arif Öney. hemşire Nihal Arslan, Seniye Ata»oy, Nermln Atasoy, Ayten Dikmen'e, pansumancı Ali Tekke zin'e, Ahmet Kara, Serife Anneye, bu vestle İle âlenl teşekkürü bir borç bilirim. ISVET ADSIZ ACI BIR KAYIP INOIÜZGE BİLEN SEKRETER İngilizce muhaberata vâkrf daktilo yazabilen BAYAN SEKRETER alınacaktır. Alâkahlann TELEKS Koll. Şü. Kemeraltl Caddesi No: 47 adresine referanslarıyle birlikte şahsen müracaatları. Tel: 49 18 31. İlincılık: 6640/4341 Cumhurlyet 4Mİ Merhume rlâiet Başol ve Hasan Başol'un kızları, Kadri Karabavoğlu'nun esı. Leman Tekebaş, Selman Başol, Ferhan Tengırşenk in kardeşlerı. Saniye Karabayoğlu'nun görümcesi, Hikmet Tekebaş, Atillâ Tengirsenk'in baldızlan, Vedat, Meri, Nejat, Sabahat Tekebas'ın Zeynep, Ayşe Tengirsenk'in, Gülrnıs Başol'un teyzeleri, Vecihi Karabayoğlu'nun, Silviya Karabayoğlu'nun Nedret. Figen, Kudsi Dalaman'm yengeleri Leylâ özdemir'in mânevi annesi TEŞEKKÜR Em. Tümg. RON'un eşi NEŞET TO Emine Suat Toron'un vefatı dolayısiyle çlçek gönderen, biszat gelerek, mektup, telgraf göndererek ye telefonla acımın paylaşan ve teselll eden; saym, aziz ve vefalı arkadaslarımıza. akraba ve hısımlanmıza şükran re j minnetlerimizi sunanz. • TORON ve KANTARCI j AUeleri | «•••«•• ••«•••••••! HANDAN KARABAYOCLU kısa bır haslalığı müteakıp «5.1968 Pazartesi günü Allahın rahrr.etine kavuşmuştur. Cenazesı 8.5.1968 Çarşamba günü (Bugün) oğle namazını müteakip Şişlı camıinden kaldırılarak Emirgân aile mezarlığına defnedilecektir. Allah rahmet eylesın. EŞt: Kadri KARABATOÖLÜ SATIL1K GAYRIMENKUL Ankara Merkez, Yeni Sanayî Çarşısında Demir sokak 54 kapı numarasmda imarın 4315 ada 2 parselde kayıtiı 286 M2. arsa üzerinde kâin ksrgir msğaza satıhktır. İsteklilerin, 15 Rün zarfında İstanbul Beyoğhı Türhol Handaki Dogttbank Tasfiye Heyetine müracaatlan. Telefon: 44 W 87 MATBAA MÜREKKEBİ FABRİKALARI İZMİR {Cumhuriyat: 4851) Yeni Aj^.ns: ÜUö, 43