25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE DÖRT «3 Marıs 19(58 CÜ!\THTTRtYFT Anlatan: Yazan: Şurarki o zamanın şartlan i:inde, faraza hattâ bir ehliyeıli ırkânı harb zabiti olan koca Süeyman Fethi bile, (1) olaylan uuru ile değil, altüst olmuş duy^ıları ile kıymetlendiriyor ve: « Hangi şartlar içinde olursa >lsun, bu vatanın bır tek karn oprağı bile düşmana kavgasız tes im edilemez!..» diyordu. Bu söz, hesapta şuuru yenlk dü iüren hissin feryadıdır. Ve sevgiü jüleyman Fethi, bu feryadındaki onsuz samimiyete boşuboşuna ıayatını feda etti. Fakat affedersiniz: «Boşuboşuıa» kelimelerini hemen geri ah'orum: Zira, şüphesiz, Süleyman ^ethinin şehit edilişi hiç de bo iuna olmadı: Tllrk evlâdını elinda ıacakla, makineli tüfeğin üzeriıe saldırtan, müessiriyeti emsıliiz tahrik unsurlan arasında eljette kl SUleyman Fethinin, dusnanlar tarafından alabildiğina rampirc» içilen şerefli kanı ;Ja rardı. Pakat sormak lsterim: Şayet Süleyman Fethi, o sıraHr la, şuunın gerektirdigi derececte Ihtiyatlı davranabilip de, boşuna larcatmıyacağı mübarek canıru sfektif bir kuvvet olarak, baslıyasak büyük mücadele cephesina ıktarabilseydi, bir işgal keşmekepl şehltleri arasına giren tsmi, Ustelik de o kavgada çok daha pararlı olarak meselâ Sakarva Harbinin muzaffer kumandanlan arasında yer almaz mıydı? Neyse... Isterseniz, kader deyip jeçmeye çalışalım... O sırada, İzmirin, ttilâf Devletlerl himayesindeki Yunan ordusu tarafından hiç bir mukavemet görmeden işgal edileceği ar Bir çınor devrilmeye görsün herkes bir parça koparır, ttilâf Devletlerinin donanması ve askerleri tstanbuldaydı, Adanaya Fran8izlar girmişlerdi, Maraş ve Antep tngiliz işgali altındaydı tık kesin olarak hemen herkesç* anlaşılmıştı. Üstelik işin o işgale kalmıyacagı da hemen hemen aynı derecede aşikâr olmuş bulunuyordu. İtilâf donanmaları ve askerleri tstanbuldaydı. Adanaya Fransızlar girmişlerdi... Urfa, Maraş, Antep Ingiliz işgali altındaydı. Antalya ve Konya, İtalyan asker leri İle dolmuştu. Merzifon ve Samsunda da în giliz askerleri vardı. Hulâsa, yabancı zabit ve memurlar, memleketin hemen her ta rafında kol gezip duruyorlardı. Bizim şuradan buradan öğrenebildiğimize göre, tstilâ, bu kadarla bile kalmıyacak, ve îzmirin Yu nana peşkeş çekilişl işi bittikten sonra, Mezapotamya, Filistin ve Musul petrol havzası tngilizin, Kilikya Fransızm malı olacaktı.. Beynimde kanama yaratabilecek zonklamalar içinde bütün bunları düşünürken, tââ idadl sınıflarındayken okuyup da unutamadı ğım bir sözü hatırlıyordum. «Bir yiice çınar, bir kere dev rilmeyegörsün. Yoksa ondan herkes bir parça koparır!.» Gerçi bu hir unutamadığım so zün yazannı ya da söyleyenini şimdi maalesef hatırlayamıyorum. Ama kimin tarafından yazılm'.ş, ya da söylenilmiş olursa olsun, bu biçare memleketin o devirdeki h.alini, bu sözdeki kadar belâgat ™ isabetle anlatabilecek başka keli meler bulunamaz sanırım: «Bir yüce çınar, bir kere devrilmeyegörsün. Yoksa ondan herkes bir parça kopanr!» Evet, koparmasına kopanr » ma, bir gün onun da ellnl blr taran bulunmaz mı? Kendi hesabıma ben, bütün kftlbimle inanıyordum ki, o sıradı, memleketin bütün namuslu ve şuurlu başlan, sanki tek bir kafa ve tek bir yürekmiş glbi bu aynı şeyleri duyuyor, bu aynı şoyleri düşünüyorlardı... Hiç şüphe yoktu ki, köklerl bln yılın ötesine uzanmış olan bu ıılu çınar, ağacından kopanlmı^ bir noel çamı gibl orta malı edilemezdi. (1) Onyedinci Kolordn Kumandanı Ali Nadir'in isgalden sonnt Harbiye Nezaretine verdiği «23» numaralı rcsmi raporda, ki sonradan muhtelif yerlerde yayınlandığı için buna «Meşhtır Rapor» da diyebiliriz, aynen şu gatırlar da vardır: «... ijehitler arasında Kolordn Ahz ı Asker Heyeti Reisi Süleyman Fethi, Erkinı Harbiye mir»lavlarındarl Ali, ve Kolordıı Sertabibi Kaymakam Şükrü Beyler de vardır.» Şu cümleleri ise, aynı zamanda verilmiş olan Jandarma Kumandanlığının resmi raporundan aynen alıyorum: «Kolordu Ahz ı Asker Heyeti Reisi Miralay Süleyman Fethi, Kolordu Sertabibi Şükrü, Kolağa Nâci Sadullah İTİLÂF DEVLETLERİ DONANIV^ASI İSTANBUl.'DA riye çıkarmalannı Kolordu Kumandan Vekilliği sırasında onun yasakladifinı biz Kâzım Paşadan henüz öğreniyoruz ama, şüplıe yok ki bütün İzmir Rumları bnnu daha o zaman bilmekte, ve hu yüzden onun şahsına karşı ÖZPI bir kin beslemekteydiler. İşgal tünü, onu bir Yunan •» »• bitine bu suretle gammazhyanın, evvelce vazifesine küstahça burnunu soktuğu için huzurundan, tam yerinde yapılmı? bir hakaretle kovduğu tercüman olması çok kuvvetle mnhtemel de|il midir? Gerçi Türk milleti. tstiklâl Savaşından ev>el, ve tstiklâl Savaşında cephelerde daha nice evlâtlarını şehit vermiştir. Ve bunlan, şereflerinin, kahramanlıklarının ölçüsü bakımından bir boy «ırasına koymak, kimsenin haddin» düşmemiştir. Şu var ki, düşmana kurşun ve homba atan Osman NevTes müstesna îzmirde katı bece şehit edilen dört suçsuz Türk zabiti. Süleyman Fethi, Miralav Ali, Doktor Kaymakam Şükrü. ve Kolağası Necati Beyler bir cephp savaşının değil. unutulması imkânsız bir barbarlığın, masum kurbanlandırlar. Hep bilindisi (ribi İtilâf Devlet leri. İzmirin Yunanlılar tarafından işfalini, Mondros Mütarekesinin yedinci madricsine uygun bir hareket gibi göstermeye çabalamışlardı. Farzı muhal olarak o işgal, politikanın kitabına tıpatıp uvpıın düşseydi hile, sade işgal eünii İzmirde yapılan, ve bu dört zabitimizle birlikte daha nice malum vatandaşımızın kanlannı akıtan barbarca katliâm, Türk milletinin topyekun silâha sanlması nı, akıldan ve vicdandan zerre kadar nasibi olan her insana, sads meşru. sade maznr değil, fakat aynı zamanda vüzde yüz zarurî göstermeye yeter de artardı kanv sındayız. Bunun içindir ki, yâkın tarihtmizin o devrini her Uarıstırışımıı da. o şehitlerimiz üzerinde. ve onların şehadetlcrindeki özelltğin çok önemli anlamları üzerinde • • rarla durmamız zarureti vardır. Süphe yok ki her savaşı kazasımak. lıaklı olan tarafın hakkıdır. Zaferimizden çok evvel, bizç, hiç kimsenin inkâra muktedir olamıyacası hir kudretle bu hakkı da kazandıran savısız helgeler arasında ise. o İzmir şehitlerinin ariz kanları da vardır. Bu viizden RÖnül, onların hepsinin. İzmirin baçrında heykeüeşmelerini istese, onu hangi nankör haksız sayabllir? N. S. D. dıçı malum. fakat o kadar zabitımiz arasında bu nâmertliğe onun maruz kalışmın nedeni tamamen meçhuldü. Kâzım Paşanın önemli açıkla•nalan, rahmetli «Süleyman Fethi» vi bize hildieimizden dahi iyi tanıtmakla beraber, diger donelerin de yardımı ile karanlıkta kalmış olan bu nedeni de bir hayli anlatmış sayılır. Zira, Yunan efzunlanna süngiisı Necati Bey ve Efendüerle «Hulenerek öldürülmesi emritıi veren kuku Beşer» gazetesi sahibi •> Yunan zabitine, Süleyman Fethilup Kordon üzerinde parça parça edilmek suretiyle katolunan Rıv yi tercümanlık eden bir ycrli Rıımun gösterdiği ve hakkında talı cep Bey, isimleri şu ana değin rikkâr bir şeyler söylediği mulıtesbit edilebilen şühedai «erâmetelif yerlerde yazılıdır. dîn meyanuıdadır.» Kâzım Paşa ise, kendi ifadeslBunlardan Kolağası Necati Be. ne dayanarak yine, işgalden eyin niçin, ne suretle şehit edüdipeyce evvel. Kolordu Kumandan Ri benim «Trikopisle mübadele eVekili bulunduğu sırada Süleyman dilen Türk casusus Gâvur Mti'Fethi Beyle bir Rum tercüman amin» isimli tefrikamda yazılıdır. rasında geçen bildiğiniz olayı a«Hukuku Beşer» d Recep B«çıklaraıştır. yin. şehit oluşunun sureti, ve seYunan gemilerinin karaya devbebi de malumdur. ^ ^ ~ Erkânı Harb Miralayı Ali Beyle Sertabip Sükrii Bey hakkında ise şimdiye kadar maalesef, henüz bir şey öğrenilebUmiş değildir. Süleyman Fethi Beye .çelince. İSTANBUL tzmir işgalinin adı bilinen bu dört sehidi arasında onun nasıl yer al05 25 06 :'O U7.00 07.05 O7..Î0 07 45 07.50 OX.OO 08.15 YARIN «Ferman Padişahın, dağlar bizimdir 789 Dişi Bond MODESTY BLAISE 0845 0900 01.15 09.35 Uij.50 10.00 10.05 10.20 10.40 11.00 11.45 12.00 12.05 12.25 12.40 13 00 H.IS Garttı Acılıs. Dro»r«nı Gıinavdın 1 Köve haberler Günavdın II Hsberler ve hava durumu Istanhulda bıteim Ilânlar ve hafif mülUc Hafif Batl müziBl Beraber ve solo sarkılar Valsler Beraber ve tolo türkültr Ev icin Gitar soloları Saz escrleri ve O. havoları Ara haberler Cesitli ülkelerden müzlk Nesrin Sioahiden Mrkıl«r Artoast varın Sabah konserl T. Yakarcelikten MrkıltT Ara haberler. ilânlar A. Akkıhctan türkiiler Radvo H. M. orkestrası A. Saml Tokerden sarkılar Haberler. R.G. de bug\n M. USurlud?n sarkılar Peklâın nrosrramları Caz «arkıcılarl Saz cserleri ve O. havaları \". Divitcioelıı orkestrası Hassn Tunctan Karadeniz türki'leri Ara haherier. Cocuk bahcest Vaz ok'.ı'u Radvo ile inrili7ce (6den1 Caz di'nvsçından Ara haberler Rpıim knnuşmaları dolayı siyle Anksra Radyosu ile ortak yayın kim (birinci söz eski terimdir). dürtüp iten. 7 Motorlu mav9 Sahip, Fransız edibi Zola' nanın yarısı, çevrilince bir Ermeni efkeğmin adı belirir. 8 ^ nm tanınmış bir eseri. Yabancı üîkeTUKARIDAN AŞAGlTA: 123456789 lerden memle1 Bir defa insanın çehresiket dahilin» ne sürüldü mü bir daha Küç tesokulan malnıizlenir (iki söz). 2 Gelecek lar (eski usul zaman parçası (eski terim), haçoğul). 9 Çev pishane (argo). 3 Bir çeşit kü rilince «beyçük grupiar ve topluluklar (çog;rı . kaybolğul). 4 Sıva sıvamakta kullamus mânasınılan araçlar (çoğul). 5 Ağır ve geçici işlerde çalışan iççiler DünkH baLmcanıo na iki söz belirir. (çoğul). 6 Mensupluğu var, h»l1rtili"l. «ekU Hafif müzik Pcklâm Droerpmîarı Hıberler ve hiva dıırumu Tl^ınl^r v» hafif müzik Secim konuçmaları dolayı siyle Ankara Radyosu İle ortak yayın 54 saatln olavları Uânlar Plâkisr ars"=ında T. Knrmandan 5arkll»r Reklâm crosrramlan Haberler Konser kılavıszu Özetier. Droeram. kaDanıı SOLDAN SAGA: 1 Bir zamanlar bizde de kul lanılan fakat çoklulc Batı ülkelerinin bir kısmmda 5icak mevsimde tatbik olunan vakıt ölçüsü esası (iki söz). 2 Çamaşır ve elbrse düzeltme aracı, herhangi bir isin tam yapılma zamanı (eski terim). 3 Hırsız veznedarın çaloTığı para (eski terim), dalavereli işler yapıhrken kullanılanın dörtte ikisı. 4 Ter si bir çoğul takısıdır, eski efendi ve bey kelimesınin şımdiki karşılığı. 5 Beyaz renkteki küçük kalbur (iki söz), nota. 6 • Herhangi bir piyeste görev deruhte edemez» mânasına iki sözlü bir çekim. 7 «Koldaki bazu gibi sert et ve sinirden teşekkül eden vücut kısmının kıvrımı» anlamına iki söz. 8 «Kesmek için baş ele geçirmeğe çahşır» anlamına iki sözlü bir çe z X ^H • • LJ• T [E X X + 2j P [J |. J 1 rJ 1 \T I •X • B |• T • • X \T 1 I | |x" •• X z X ^H ^M • ^ H • • î• • • •frr • fx [+ 1 X İ H ? f 6 X % 3? • •• •z DttNKÜ BULMACANIN HALLEDILMI3 ŞCKJLİ NASIL HALLEDİLECEK Yukarıdaki rakanüı bulmacada « • dece 4 tane anantar (ipucn) ve 8 tane sonuç vardır. Boş kalao Vf karenin içine 1 den 9 • kadar uygun birer n>Uam koyarak ve toplama, çarpma, çıkurtma, bölme isarellerine dikkat ederek »oldED sağa ve yukandan «şağıys bulınarada gösierüen »onuçlan bulunus. Biraı vaktinizi •!» ama, bo? vaktiniri hoşç 3 ıjeçirmij olursunu». A N K A R A Tiffany Jones TİFFANY JONES TRT GENEL MÜDÜRLÜGÜNDEN: İnşaat Mühendisi Alınacaktır Kurumumuz Merkez ve Taşra Teşküâtmda çalıştırilmak üzere İnfaat Yüksek Mühendisi veya Mühendialeri «lın*caktır. Tayin edileceklere 4/10195 sayılı kararname ve eklerine göre yevmıye veya müktesep derecelerine göre m a a | ile tazminat verilecektir. İsteklilerin Mithatpaşa Caddesi 37 No. daki Genel Müdürlüğümüze müracaatları Uân olunur. (Basın: A. 605118295/5613) İ L AN İstanbu! Sular İdaresi Umum Miîdürlüğünden: tthal Yoluyla 777 Ton Külçe Kursıın Satin Alınacaktır tdaremis ihtiyacı 177 ton külçe kurşunun Uhal yoluyla gatın ahnması işi umumf, hu?us! ve teknik çartnameleri dairesinde kapah teklif alınmak suretiyle ihaleye çikarılmıştır. İsin m.ıhammpn bedell TLâ. 358.720. ve muvakkat teminat TL. 17.950. dır. Sartnameler Ticaret Mfıdürlüğünde cörülebillr. thaleve çirmek lsteyenler çartnamelere eöre hazırlıyacaklan kapah teklii mekruplanru en geç 27/6/1968 perîembe günü saat 11.00 e kadar Müdürler Kurulu Sekreterligine vermelrri iiân olunur. tdare, Ihaleyi yapıp yapmamakta veya 6Mledi$ine vapmnkt» serbestrlr. Amasya Şeker Fabrikası A. Ş. Hliidiirlüğünden: Fabrikamızda çalıştırılmak üzere bir Yüksek İnşaat Mü ; hendisi aranıyor. 1 Lojman verilecektir. 2 Yevmıyeli Teknik Personel Yönetmeliği uygulanacsktnr. s Ifteklüerin Fabrikamııa müracaatiarı ric» olunur. { 13 00 13.15 13.30 14 00 14.15 14.40 15.00 15 05 1S.25 15.40 16.00 16.40 16.55 1700 17.05 17 15 17.20 17 30 17.35 17.45 17 50 lîi.00 19 3(1 19 35 19.50 20 00 20 0." 2015 20.20 20.30 20.35 20 45 20.50 21.00 21.05 21.10 21.20 21.50 22.15 M.SO 2545 23.00 23.45 (.«ee Tarısmm <1O!TU ZS SS fttetler. oro»ram. kacanıı Acılıs. nroeTam Günavdın I Köve haberler Günavdın II Haberler ve hava duruma Sahah müziM Ankarada bun Kücük ilânlar Her telden A Zeneerden farkılar Ev icin Sabah konseri Arkası varın Ara haberler. n»nlar N. Dadaloludan riırkuİCT Albümlerden secmeler S. Özden?esten sarkılar Cocuk bahcesl Konser ssati Ara haberler üânlar Gazt Avhandan türku« Kıbrıs saati Kücük ilânlar N. Tokathoelu v» S. Tetmenden sarkılar Haberler R. G. de buKÜB Hafif müzik Reklqm nroram!an M Gonülkırmazdan tOrfcüler Cesitli müzik M. Güverden sarkı.ar Ara haberler. üânlar Plâklar ara5inda C. Cevher Cicekten türMler N. Ersözden sarkılar Yaz okulu Radvo İle inffilizc» («der»l Ara haberler. ilânlar Hafif miizik Secim konusmam (BP1 Ara müzi&i Secim knmısmaf. (YTP) Ara müziel Secim konusmai (CHP) Hafif müzik Reklâm DrofîTamları Hpberler ve hava durumu Kücük ilânlar Ceşitli müzik Secim korusman (CKMP) Ara müziel S^cim konusmaaı (GP1 ^ a müziSi ^ ^ Secim komısmm (TtP) Ara müziSi Secim konusman (MP1 Ara müziei Secim konusma« (AP) Hafif müzik Bir varmıs. bir vokmus 24 saatln olavları. ilarüaı Sanat acık oturumları 0. solistler. 0. orkestralaı K. Karasüle^nanoludan rUrVriller D. Balkandan »arkılar Habrler Bsrf>X mullç "PRETORIA AIUSI,, En önemli nokta, seçtiği adamla mesut olması, değil mi Sir John? Tabii.. Zaten Thierry de Gilledieuze tam bir eentilmen. Ata da fevkalâde biner. Genç evliler zamanlarını yan Ingiltere'de, yarı Fransa'da geçiriyorlar. Damadımı mahçup etmemek için, tasavvur edeceğiniz gibi, hiç bir zaman Fachoda olayının bahsini açmadım.. Şömineye dayamnış duran Mackenzie mıgaflrlerine yaklaştr. Gelin Dunham, büfeye geçe'im. Bir kadeh şam panya içerek Güney Afrika faciasını unuturuz. dedi. iki erkek kapıya yaklaşırken içeri James girdi: Sizi arıyordum baba. Biraz komışmak istiyordum.. Armatör, rahateız etmemek lçin uzaklaştı. Teğmen babasına döndü. Albay memnun bir ifade ile onun koluna girerek: Nasü oğlum? hayat güzel değil mi? dedi. Ak•amdan memnun musunuz? Sevgili Patricia'nız çer«fine, aileniz, toplantıyı iyi tertipledi sanıyorum James'in yüzü saadetle aydmlandı. Baba. dünyanrn en mes'ut erkeğiyim. Sizin de »vnı şeyi hissettiğinizi görmek beni daha da mesut ediyor. Müstakbel zevcemi seviyorsunuz değil mi? Albay oğlurîun omzunu okşadı: Daha iyi bir seçim yapamazdınıı. Daha dun •ksam anneniz aynı şe>i söylüyordu. Genç subay hafif bir tereddüt geçirdikten sonr«: Öyle ise size vereceğim büyük haberin tam zamam.. dedi.. Babası şaka ederek: Düğün gününün yaklastınlmasını isteyeceginlıe bahse girerim.. Evet ama yalnız o değil... Pat. babası ve ben, Snemli bir karar aldık. Bilhassa benimle iigili olarak.. X Sir John bu sözlere hayret etmekten kendini ala madı. Oğlunun kelimeleri altında, gizli bir tehlike se zer gibi oldu. Genel olarak genç adam düşündüklerini daha açıkça söylerdi. Birden meraklandı. Çekik bir sesle: Önemli bir karar mı, dediniz? Ne olabilir ki? Bir an oda sessiz kaldı. Sadece masa saatinin tiktak'mın işitildiği öiü bir sessizlik.. James'in yüzü gerilmişti. Dudakları kısıldı. İşte.. diyebildi. Üniformasının cebinden çıkarttığı beyaz bir zarfı babasına uzattı. Albay göziine monok'unu taktı, bakb ve Irkildi. Albayınıza yazılmış? Evet.. GençTeğmen dikkatle kar?ı duvardakl halıyı ln•Bİlvnr hıbuıoıs bakııluından kacıyordu. | Toztm: MAURICE DEKOBRA Ç«»ifiı; " • • Annc Mariel Ne hakkında? Isüfa mektubum. BEftlHKURTBÂr MtLLl SAVfVVIA BAKANLI&INDAN BİR HABERCİ Kütüphanede hüküm süren uzun sessizlik endis» verici idi. Yakın bir fırtınanın iik gök güriemesindea önce ortalığı kaplıyan durgunluğu hatıriatıyordu. Albay beyaz zarfı masanın üstüne atmıştı. Mahkemedeki suçluyu sorgudan geçirecek bir savcı gibl oğlunu inceliyordu. Hiddetten titreyen bir sesle: Önemli haber bu rnu? diye başladı. Dunham ve kızı ile beraberce kararlaştırdığınız iş bu mu? James doğruldu: Evet baba. Sir John kelimeleri teker teker belirterek: Yâni, giydiğiniz üniformadan utanıyorsunuzî dedi. Oğlu sert bir tepki göstererek: Hayır. Sakın böyle bir şey aklınıza gelmesindedikten sonra kısık bir sesle devam etti: Geleceğimi düşünecek bir yaşta o'.duğumu zan nediyorum. Tavsiyelerînize uyTiıuştum, Sandhurst'ten diplomamı aldıktan sonra subaylığı kabul etmiştim. Kısa zamanda bir subayın aldığı paranın az, orduevi hayatının da yeknesak olduğunu. anladım. Patrieia ile evlenmem meselesi çıkınca gözlerim açıidı. Babası benimle açıkça konuştu. Kendi işlerine ortak etmeği arzu ettiâi bir oğlu olmasını her zaman ne kadar istediğini söyîedi. Bir damat dileğini neden yerine getirmesin? James, babasının yüzünden düşündüklerini okumağa çahşarak durdu. Fakat bu yüz bir maske gibi idi. Sadece sıkılan dudakları kendine hâkim olmak için sarfettiği gayreti be'li ediyordu. Genç teğrnen içini çekerek devam etti: Geçen ay Frederik Dunham bana dedi ki: «Sevgili James. bir subayın eline geçecek üç kuruşla yaşamağa çahşacaksınız. Halbuki çok daha iyi şartlar ümit edebilirsiniz. Patricia sizin hesabınıza daha iddialı. Ben de. Size yapacağım teklifi iyi düşünün. Ordudan aynlacaksmız, ortağım olacaksınız. Bir deniz yoiları işletmesinin müdürlüğü utanç verecek bir iş değildir, Bütün faaliyetinizi o yöne çevirebilirsiniz. Ben de sizi temin ederim ki Majeste Kıraliçemizin kışlalarındaki erlere «bir, iki.. ileri marş...» emirleri vererek kazandıâınızm en aşaeı on mi«liii gemüeıimizle meşgul olarak kazanabiürsiniz» Dunham'ın tek llfi hoşuma gitti. Kabul etmeğe karar verdim (Arkası var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle