18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE ÎKİ 82 OTayıs 19OT CUMHTTRtTFf Anayasa Mahkemesinin I son korarı üzerine Türkiye sahneye çıkıyor •• »•• ••••ı•••»••••••• ffs •••• TURKİYE >BPB Doç. Dr. Mukbıl ÖZYÖRÜK ~Y ktidar partisinin ve yayın organlannm, rr•*• jimin temel müesseselerine ve onların ardında 1961 Anayasasuun tümlüğüne saldmları, artarak devam etmektedir. Bir taraftan, kullan dığı katıksız Tiirkçe bahanesiyle ağır saldıniar tertiplenerek seçimler arifesinde TRT korkutulup sindirilmeğe ve «matluba muvafık» partizanca bir eğilime sevkedilmeğe çalışılırken, berl yandan Anayasa Mahkememize beslenen husumet de, Seçim Kanunu hakkındaki son karar vesilesiyle yapılan saldınlarla, iyice gün ışığına çıkmıştır. Daha finceld yazüarunızda da belirttiğimiz ribi, bu saldınlartn ne birincl tertibi, ne Ikinci tertibi kat'iyen birer sürpriz teşkil etmemek ve bunların devamı beklenmek gerekir. Dâvete icabet •? arajlı D'Hondt sistemini tptal eden Anava sa Mahkemesi karan heniiz ™ ' gerekçesivle birlikte yaymlanmamıştır. Bövle olmakla beraber. savın Başbakan «hftli hazırda mevcut bılgl lerle» konuştuktan ve hukukçuları, bizzat açtı£ı tartı<.maya çağırdıktan sonra, bu davete icahet etmemek kolay değildir. Savın Jaşbakan, Anayasa Mahkemesinln karan hakkında uzun bir hukuki demeç vermiş, lddialı hukuki tahlillerde bulunmuştur. Süleyman Demirel hukukçu değildir; hukukçu olması da kat'iyen gerekmezdi. Ancak ne var ki, kendisl bizzat hukuki tartışraalar açmaga da mecbur bulunmamaktadır. Başbakanlık bir ıbtisas mevkii değil, bir politik tnakam oldufuna göre, bu makamda metnleketin en finlfi bir hukukçusu bile otursa, biz o ünlii hukukçunun dahi, Biyasi sıfatı galip bulunduğu sırada, memleket'n en yüksek mahkemesinin bir karan üzerinde bizzat .rtışma açmak, tartışmaya girmek şöyle dursun, bilâkis bundan mutlak surette kaçınmasını ve işl uzmanlara bırakarak, ancak gerekiyorsa birkaç siyasi söz ile yetüımesini temennl ve tavsfce cderdik. Vazık ki bövle olmamı?. Anayasa Mahkemesi gfljl Hukuk Devletinin bir temel kurumuna karşı şahsî prestij trlâşına düşen sayın Başbakan, üstelik de köklü bir kamu hukuku kfiltiirünü ve tekniğini çerektiren tartışmalara kalkışmıştır. Bu hal, bizzat kendisinin kuvveilt bir hukukçu olması gerekmediği halde, hiç değilse hukuk danışmanlannı gerçek nzmanlar arasından seçm<>k ihtiyacında ve zorunda bulunan sayın Başbakanın etrafında, bu işlerden filhakika anlayan bir tek kuvvetli kamu hukukçusunun bile bulunmadığmı da ortaya çıkarmıstır. öyle görünüvor H, ban yetersiı danışman1ar. hukuk âleminde ancak tebessümle karşılanabilpcek bir takım Iddialan, Anayasa Mahkemesi pibi bir heyetin karannı ilmen itibardan düşiirebHeceği zehabiyle kaleme alarak sayın Başnakana takdim etmişlerdir. Bunlar o hukuk denışmanlarıdır ki, bir tarihlerde. Danıştay kararlarıııın infaz edilmese de olabileceğini, bir bakanın sivasî husıımet sâikleri ve sahsi taannütlerle böyle bir karan intaz etmemesi sonucunda bakan hakkında herhangi bir sornmluluğun söz V o cnusu edilemeyeceğini ve nihayet devletin kesesinden tazminat ödeyerek de mağdnrun savuşturulabüececinl öne sürecek kadar kamn hukuku a ilkelerinden habersiıdirler. berhansri bir karannı herkeı, her türlü tartısabilir ve dilerse Danıstayda bir dâva konusu da yapar. Mahkemenin karan İse ancak «ilmî» bir tartışmaya konn teşkil edebilir ve bu muhkem kazivenin, huzunına götürülebileceği hiçbir merci yoktur. Q Kurucu Meclisce kabul edilen seçim »isteminin Anayasaya uysunluğu, Anayasa Mahkemesi huzurunda dâva konusu edilmiş değildir. Ancak şimdi anlaşıllyor W, böyle bir dâva ols,», Anayasa Mahkememiz bugünkü karannı o zaman verirmiş. Demek ki son defa kabul edilen barajlı D'Hondt sisteminin evvelce de Kurucu Meclisce kabul edilmiş olması, bu sistem lehinde, Anayasaya uygunluk delili teşkil edebilme vasfından yoksundur. « O halde, 1961 seçimlerîy le kurulan Meclis, gayrikanunl miydı? Anayasaya avkın olarak rru kurulmuştu?» sorusunun, Kurucu Meclisin kabul ettiği kanun hakkında \n*>asa Mahkemesine dâva açma süresi geçtiktcn sonra sorulması, hiçbir anlam taşımaz. Sakat bir idari işlem aleyhine Danışta\da dâva ikame müddeti geçtikten sonra o işlem, yoklukla malfil olmadıkta, nasıl sunt bir hukuki sılıhat ifıde ederse, burada da durum aynıdır. Bu kısır soru, bir delil donırmağa muktedir değildir. Q Cvvelce, bir seçim sistemi hakkında ikame edilmiş bir dâvanın, bu seferkinden daha uzun bir sürede karara baflanmış olduğu yolundaki hatırlatma altinda yatan îmâyı anlamazhktan gelelim. Anlarsak, cevabı da, bu Imânın kendisi kadar ağır olur. Ve nihayet Anayasa Mahkememizin o tarihteki mahmul hâliyle bugunku iş hacmi ferahbğını tayaslamak l&zundır. Q Anayasa Mahkemesi, şu son tptal karariyle «seçim sistemleri arasında bir tercih yapmış» veya herhangi bir seçim sistemini diğerlne tercih ile, böylece yasama organlannın yetkistne teca\üz etmiş değildir. Buradaki iddia ile. sayın Basbakanın hukuk danışmanları, scnelerdir Danıştaynn hazı karnrlarının tahlilinde ve kavranmasında düşülen hâtâya benzetilebilecek bir hatâya düşmektedirler. Damştayın, idarenin takdir yetkisinin sebep ve maksat yönlerinden sakat kullanılması dolayısiyle. takdire müstenit bir kararm iptali üzerine, « îdarenin hiç mi takdir yetkısi yok? Danıştay fiili idareyi bizzat ele mi alıyor?» yolundaki tenkitleri hatırlıyoruz. Bu tenkitler ne kadar yersiz ve mesnetsiz ise, şimdi Anayasa Mahkemesinin, yasama organına ait bir takdire mudahalede bulunmuş gibi gösterilmeğe kalkışılması da o kadar yersiz ve mesnetsizdir. • •<•« • ••• • taa • ••• • ••« !:: nayasa Mahkemesi. baraj usulünü. sadece bu «baraj» kaydını, Anayasaya aykırı bulv rak iptal etmiştir. Baraj kaydı, kanun metninden çıkanldıktan sonra, geri kalan hükümler müstakillen yürüyebilme imkânı sösterdikleri ve An<v yasaya aykKi olmadıklan için iptal edilmenvşlordir. Bu suretle. baraj kaydı kaldırılınca, btzatihi kanun. klâsik D'Hondt sistemini ifade eder olmuştur. Bu tahavvülü, Anayasa Mahkemesinin, iki sistem arasında bir tercih yaptığı ve yasama orgamnm yetkisini kullandığı anlamına almak, Anayasa Mahkemesindekj iptal usulünü, sayın hukuk damşmanlarımn bilmemelerinden ileri gelmektedir. Anayasa Mabkemesi, bir kanuı\ hük"^ftifcıü H*d1tfTj, cmttn^nayasaya aykın ©Mff8»!<İi[|ıHılİİ' l Wlai; «ytonfae. ipial eder. Anwıtebunu müteakiptir ld, Anayasaya aykın olmayan, fakat aykın hükmün iptaliyle kendi vürürlükleri ayin Basbakanın, Anayasa Mahkemesinre kabiliyetinl kaybeden hükümler de iptal edilic; verilen iptal karan üzerine yayınlanan defakat bu hal yoksa, yâni diğer hükümler müstı."mecinde, kendisinin değil fakat hukuk danısmankillen mer'i olabilecekse, bunların iptali söz konusu olamaz. Anayasaya avkın olmayan ve yürürlarının birseyler Bgrenebümeleri için cevaplanlük kabiliyeti jösteren hüküm, ne gebeple iptal dırılarak çesitli noktalar vardır: Q Anayasa Mahkemesi kararlannın da Ur edilecektir? tışılabilir olriuğu, httkümet kararlannın da esaBurada da cerevan eden olay ve YükseK sen tartışıldığı yolunda, bu iki tür karar aras.'nMahkemenin uypuladığı esas bundan ibarettir. da vapıiacak bir mukayeseden çıkmaz. Bilâkis, «Biz barajlı D'Hondt sıstemı kurmuştuk; a\hciddî bir hukukî kıyaslama, tersine bir sonuç \edem barajı kaldmyorfiınıız, üst tarafmı da iorebilir. Zira bu iki tiir karar arasında, sâdır oltal edmiz. Ya hep. ya hiç...» iddiasiyle ortaya çıkduğu organların nitelikleri, bizzatihi kararların mak, Anayasaya a\kın olmayan ve müstakilUn hukuki mahiyet ve cevheri ve nihayet processuayürürlük kabiliyeti bulunan kanun hükümleriniıı liste ( = usuli) açılardan biiyiik farklar vard<r. iptalini Anayasa Mahkemesimlen talep etmekHükümetin kararları idarî tasarruflardandır: e»tir ki. bunu yapsa, Yüksek Mahkeme, o zaman ri alınabilir; idarî kazâca kabili iptaldir; hiçhir Yasama orgamnm yetkisine tecavüz etmiş olurzaman muhkem kaziye (=chose jugee) kuvvetindu. de olamaz; bunlar ancak birer kesin karar < = Chose decidee) gücünde buJunabilir. Anayasa Mahkemesinin kararları ise yargısal (=kazaîörülüyor ki, Anayasa Mahkemesi. şu veya bn dir): ne geri alınması, ne iptali mümkündür; seçim sistemleri arasında hiçbir tercih bunlar birer muhkem kaziye (=chose juıcee) dir. yapmış değildir; D'Hondt sistemine eklenen barsjı kaklırmış ve bu suretle, sistem, klâsik şekllne Yürütme, bir «gorev» olduğu halde, yargı bir dönüşmüstür. Kanun metnini kaleme alanlar, aslî (=initial) yetkidir. Yürütme organı mahke: kanun tekn £ini iyi kullanamadıkları icin, dâva me kararına uymak zorunda olduğu ve bumla kısmi bir iptal ile sonuçlanmıştır: o kadar. bir istisnâ bulunmadığı halde, mahkeme, yüriitme oreanının kararlanna her hâlü kârda uvm.k O halde. Simdi kalkılıp da. Anavasa Mahkezorunda deçildir; gereğinde bu kararların kanumesinin. serim sistemini tercilıin Yasama Orçnniyetini tetkike ve kimi hallerde bunları iptale, nına aidiyeti hakkında vaktiyle verdiği bir karan kimi halİPrde de ihmale yetkilidir. Bu da hu iki zikretmek. Yüksek Mahkemenin ne kadar tutarh orcan arasında bir hiyerarşinin mevcudivetini hareket eyiemekte oldugundan başka hiçbir şe.i ortava koyar. O halde, hükümet kararlarımn tarcösteremez. Sayın hukuk danışmanlan bu noktışılabilir olması, evleriyetle veya kıyasen mahtayı da anlayamamışlardır. keme kararlannın da tartışılabileceği neticesiııe Anayasa ^lahkememiz hiç şüphesiz, en önemgötürmeye yetmez. Bu itibarla, hükümetin hir li kararlarından birini daha \ermiştir. Gerekçe kararınm tartışılmasiyle, mahkemenin bir karayayınlandığı zaman, devletimizin «demokratik nnın tartışılması arasında usul ve esas bakıtmnhukuk de\leti» vasfı çok daha vüzuha kavuşacak dan farklar bulunduğu ortaya çıkar. Hükümetin \e ilerki tatbikata ışık tutacaktır. A Çeşitli noktalar 1 • •** İİii •••a •••• • ••• • ••a • ••a Sonuç •••• •••• G • ••a • ••• Himbîis » Mayıs 1968 giinü « H * Sendîkacıhk ne demek?» başlıklı bir fıkra yazmıştım. Petrollş'in Genel Kurulu için hazırladığı rapordan aldığım bir parçayı bu köşeye koymuş. ve 8 milyonu aşkın gelirli, 2.5 mllyon lirayı aşkın personel giderli Petrolİş Sendikasınm bu memlekettekl rolüne değinerek Türkİş liderleri Seyfi Demirsoy ve Halil Tunç lle Petrolİs Baskanı lsmail Topkar'a şu soruvu yöneltmiştim: « Türkıyenin bugun Amerika tarafından idare. edildiği kendi eli nizle raporunuza yazılmışür. Millî şerefiere ba|lı bir Türk vatandaşının hür sendika basmda ofabılmesı için hür Türkiyede yaşaması şart olduğuna göre, Türkıyede yer'ıeş'miş ve Türkiyeyi. idare eden Amerikaya niçin cephe almıyorsunuz?» mayla, Birleşik Amerika'ya kendi 1» kıçınm»»ı yüzünden, bu düBu soruya, Peırollş arfina Genel Başkan Ismail Topkar ve Genel topraklarında bir Amerikan straçünce uygulama alanma çıkamaSekreter Özkar Yici «Tam bağımsızlık idealimizdir» başlıklı bir mektuptejüc hava üssü kurmak ayrıcalımıştır. ovyetler Bırliği ilk ttom bomla cevap verdiler. Mekrubu aynen yayınlıyorum: ğıiu verdiği gibi, çeşitli tesislerin basmı Amerikah uzmanların Sayın İlhan Solçuk, kurulmasına da izin vermiştir. ongördüğünden çok daha ön. Cumhuriyet Gazete<=imn 9 Mayıs 1968 tarihli sayısında. sçndikamız Birleşik Amerika'nın Türkiye'ye ce, 1949 Ağustosunda patlatmışhakkında bir elesîıriniz yaymlanmış bulunmaktadır. Son Merkez Kongbugün o kadar yakındıgımız sıztır. Onun hemen »rkasından da \fk j | A Nisanında Kuzey Atremize sunulan çahşma raporumuz uzerir.e derlenen bu yazınız, germası, bu anlaşma üzerinedir. lantlk Kore Savaşı patlak vermiştır. IMAH Antlaşması imçeklere uymayan iddia ve yargılarla doludur. NATO ülkelerinden birine kar• " • w zalanınca, Türkiye' Bırîeşık Amerika'nın elindeki Aynen raporümuzdan nakletti|imz satırlar, bir gerçej*i açıklıkla şı yapılacak bir Sovyet saldınsına nın Sovyetler Birliği karşısında ortaya koymaktan baska amaç taşımamaktadır. Bu satırUrda, dünya ulatom üstünlüğüne rağmen çıkan Birleşik Amerika'nın seyırci kalduyduğu endiseler daha da çoğalkelerinin mutlak bir bloklaşma içinde olduğu, doğu ve batı bloku ülkebu savaşta, Stalin'in eğer savas mayacagı ve gerekirse elindeld çelerinin blok liderleri Rusya ve Amerika tarafından idare edildiği, ve her mıştır. Türk yöneticileri, bu ant kirdekli gücü kullanacagı tilindlÇın'e aktarılacak olursa Sovvetiki blokurı d«ında kendüerine üçüncü dünya ülkeleri denilen yeni bır lasmanın d^şında bırakılmakla, ler Birliği'nin duruma «eyirci ği surece, otekı uyeler gibi Tür# grupun teşekkül ettiği açıklanmaktadır. Sonra da, Turkıyemizin bu kuTürkiye'nin Batılılar tarafmdan kalrnıyacağmı bıldirmesi, Wask3 e de, ker.dısinı guvenü'i 8İtıngözden çıkarıldığını sanmışlardır. hington ile Batılı ba?kentlere, o da gormüştur. Gerçekten, 1950 tuplasmada Amerikanın vanında ver aldığı beürtilmektedir. Ancak, bu yer almanm, istiklâlı dn*rudan doğruya ortadan kaidıran siyasal birlık Üstelik, o zamana kadar yalnız1957 yıllan arasındakı NATO zamana kadar çıkamıyacağı düşekhnde dceil, ekonomik ve soşyal bağımlılık şek'ınde olduğu da ifadc ca Türkiye ve Yunanistan'a yapıstratejısi, Bırlesık Amerika'nın şünülen bir genel çatışmanın areaılmektcd'r. ç?k:rdekli gucüne dayanılarak çilan Amerıkan askeri yardımı, t:k hiç de umulmadık bir şey olzı]mıştı. Bu sıralarda Avrupa cîevNATO'nun kurulmasından sonra Sayın yazar, acaba siz aksi kanıda mısınız? «Hayır, Türkiye tam madıfiını anlatmıştır. Işte, Kuzey letiennin Sov>et bloku karşısmda bağımsız br: ülkedir. Ne Amerika tarafından idare edilır, ne de ona baBatı Avrupa ülkelerine de u?atıAtlantik Antîaşmasınm bugün klâsik kuvvetleri çok yetersiz, buğım'ı yanı \ardtr,t iddia.Mnda mısınız? Clbette ki, haylr. Siz, Amerikalıvordu ki, Türkiye bunun kenNATO dedığimiz orgüt içincfe orna karşılık Birleşik Amerika'nın nın dış yard:m, yabancı sermaye ve ikili anlaşmalarla, üsler ve tesislerdı^ine yapılanı azaltmasından da tak bir savunma düzeni olarak çekırdekli gücu Sovyetlermkinden le ülkemizi âdeta işgal ettiğıni, hem de ideojojik açıdan eleştiren ve idkorkmustur. I'te bu iki neden'egeliştirümesı ve bir savaş stratedaha üstundu. Eu durumda, bır dia eden bir yazarsınız. Kendi iddia ve Izahlarınızı da, nüfus kâğıdmda dir ki, 1949 N'ısanmdan ba^lıvajisi çizmeye başlaması, bu gerçeSovyet saldınsmı onlemek içm T C. yazan kişilerin yapamıyacağı, uyduluk politikasmuı pervasızhkla rak bnce kendisinin de NATO'ya ğın anlasılmasından sonradır. bu çekırdekli guce başvurmaktan ortaya konuçu olarak mı vasıflandıracaksınjz? alınması için çalışmış; bu çalışTürkiye'nin N'ATO'ya gîrmesi başka çare yoktu ve Birleşik Ame Gerçekleri açıklık ve ce?aretle ortaya koymak başka, onları benimması boşa gidince de ortaya yede, gene bunun üzerinedir. r&a da böyle konuşuyordu. Bu seyip savunmak başkadır. Çahşma raporumuzun, yayınladlğınız satırniden Akd'eniz Paktı ta^ansım bakımdan, 1950 1957 yıîlarında lann hemen devammda ve aynı savfasında, ortaya konan gerçek hakatmıştır. Tıirkiye'nin NATO'va NATO kuvvetlerine verilen görev, kındaki sendikamız gorüşu yer aimıştır. Bu bölümde, €Milletimizin girmek için yaptığı çağrıya, AArr.erikan çekırdekli gücü hareAmerik;f.'a olan güven ve sevgisi büyük ölçude aza'.mış ve ekonomik merikan Hükumeti, Amerıkan kete geçmceye kadar, saldırıyı sıyonden bu büyük Batı ülkesine bağımlılık meselesi daha kuvvetle tarkamu oyunun Batı Avrupa'da ginırlarda oyalamaktır. tışıhr olmuştur» dendıkten sonra. budala Sta4in zamanındaki «Kars, rilen yüklemlere bile guç razı olArdahan ve Boğazlar üzerindeki Sovyet iddialarının daha da körüklcduğu, bunların Doğu Akdeniz'e diğı geleneksel Rus duşmanhğınm, Rus idaresi altına hiç bir zaman kadar uzatılmasma hiç razı olagırmemlze imkân vermedıği» ve vermiyeceği belİEtilmistir. Türk milmıyacağı karşılığını vermiştır. ürkiye, îkinci Dünya Sava?ıletinin, iki blok liderine karşı tutumu böylece izah edildikten sonra: nın bittiği sıralarda önce rio Akdeniz Paktı ise, Akdenız'den hiıküm >u satıriarla verilmıstır: «TURKIYEMIZ İÇİN TEK ÇIKAR i çok Ortadogu'daki çıkarlarıyla ?udaki topraklan ve BoğazYOL. EKONOMİK VE SOSYAL BAKIMDAN TAM BAĞIMSIZ BİR ileıli oian Ingiltere'nin hoşuna lar üzerindeki Sovyet istekleriyDEVLET DURUMUNA GELEBİLMEKTİR.» Bu hüküm, .Türklyenın, gıtmemisf.r. 1P, ondan sonra da bu istekîeri Ga/i Mustafa Kema'l Türkıyesi olarak h'ıç bır devletin güdıimüne gırakat 1937 yılında durum tirelde etmeye kararlı gorunen SovFakat Kore Savaşının patlak nıeden, ve hiç bir yabancı devlet tarafından idare edılmeden yaşayacadenbire değişmiştır. yetler Birliği'nin ağır baskısıyla vermesinden sonra, Bırleşik Ağına.> olan inancın birifacîesi değil mıd:r?. . Sovyetler L957 Eküııınde ilk karsı karşıya kahn.ca, guvenlıği merika elindekı atom ustunluiuyapma uydulannı uzaya atmışlarYabancı kumpanyalar meselesine gelınce: Bugün Petrollî'in yirmibakımından büyük endışe duyne rağmen dunyada sılâhlı çatışd:r. Bu. Sovyetler Birliği'nin ubinden fazla üyesi \aıdır. Eunlardan BP, Shell ve Mobil gibi yabancı rnuştu. malar çıkabıleceğıni anlamış ve zun menzilli füzelenni (l.C.B.M.) petrol şırketlerinin tümunde çalışanların toplam sayıları bini aşmaen çok, sımdi de sıranın YuçosGerçi 1939 yılında imzalanan başanyla geliştirmiş olması demaktadır. Amerikan seımaveli ilâç firrnalarında çalışanlar ise. beş yuzu lavya'ya gelmesinden korkmuşTurk Ingıliz ve Turk Fransız rr.ekti. O sırada Birleşik Amerika' bile bulmamaktadır. Işte, Petrolİş'ın sadece bu binbesyüz kişinin aidatur. Bilindıği gibi, bu ulke 1948 antlaşmalan 1945 yılında hâlâ yun:n elinde bu türden füzeler cltı ile yaşadığını iddia etmek, hele bu işı şirketlerin yardımı ile yürüttuyılında Komınform'dan çekilmışrürlükte bulunuyorlardı ama, rr.adığı için, olay Batıda büyük ğünü ve bu yuzden de yabancı sermayenin savunuculuğunu yaptığını ti ve o zamancfan bu yana afiır Türkiye bu antlaşmalara guveb:r endişe yaratınıştır. imâ etmek, maksd'h değılse bıle, msüf.ız bir hatadır. Hâlen bu üç yaSovyet baskısıyla karşı karjiya nememiştir. Çünku, savas içincTe bancı şırketın ortaklaşa ışlettıkleri ATAŞ Rafinerisi ile, Petrolİş, uzun Sputnik'in bütun NATO üyelebulunuyordu. NATO Ba^kumanbu antlaşmaların açık hukumlesüredir mucadelc halındedir. Devlete bir kuruş vergi vermeme yoluri gibi Türkiye bakımından da danı General Eısenhower. Yurine rağmen tarafsız kalmıştı ve nu bulan bu yabancı rafıneri idarecileri. Türkiyede Türk kahunlarınçok önemli bazı etkileri olmuşşimdi Ingiltere ile Fransa da, bu goslavya'yı bir Sovyet saldırısından sıyrılma yollarmı bulmakta, işçilerini türlü baskılarla sendikamıztur. Bunların birincisi, Batıdaki dan koruyabılmek için NATO' nu ileri sürerek, Türkiye'nin yardan uzak tutmakta ve üye olanları da noter paralarmı dahi kasasmdan parçalanmanın başlamasıdır. Birnun güneydoğu kanadının kuvdımına gelmekten kaçınabilirlerödeyerek alenen istifa ettirmektedır. Böyle'îine bir mücad'elenin tarafleşik Amerika, 19501957 yıllan vetlendirilmesini savunmaya başdi. Kaldı kı, yardıma gelmek islarını, müli menfaatlere karşı Eİçakça bir işblrllğinin ortaklaa gösterarasmda çekirdekli gücUntl Avrulamıştır. Onun yanısıra. Ameriteseler bile, Birleşik Amerika' mek. en azından boyle bir işbirliği kadar milll menfaatlere aykın ve pa savunmasımn arkasına koyarkah strate.u uzmanları da. Avrunın desteği olmadan kendileri zararhdır. ken, kendi topraklarının vurulpa'da bir savaş çıkarsa, Kafkasfavunacak durumda değildiler. mazhğına güveniyordu. Oysa bu Pettoltş'in anladığı sendika özgilrlüğfl, flkir ve harekette tam balardaki petrol ve Urallardaki enOnun içindir kı Ankara, Sovyet olay, artık Amerıkan topraklanğım='z olabilme özgürluğüdur. Sendikamız, «Uşaklar ve kolelerle» yıldustri bolçelerinin bombalanmatehdit ve baskılarıyla karşı karnın dokunulmazlığma son vermişmadan mucadele edebilme kudretine sahip gerçek milliyetçiler toplulu«1 gereğini benimsemişlerdır. Oytır. Kendi variıgı böylece tehdit şıya kalınca, Washıngton'un yarğudur. Savunduğumuz milliyetçilık, efsane ve hayallere değil, yurt ve sa, Batı Avrupa'daki üslerden kal altına girdikten sonra, Birleşik dımını aramıştır. dunya gerçeklerıne dayanan mantıklı ve bilimsel milliyetçiliktir. Waçkacak uçaklar, ne kadar uzun Amerika artık Sovyetler Birhgi' hmgton. Moskova ya da Pekin'den değil, Ankaradan yönetimi gavunanAncak Birleşık Amerika, 1947 ne karşı çekirdekli silâhlarını yollu olsalar, bu bölgelere erişeların mılliyetçiliğidır. yılına kadar, Türkiye'nin yardıkullanmaya cesaret edebilecek mimiyeceklerdi. Onun için, TürkiPetrolîş; ister kamu sektöriinden, lster yerll vey» yabancı özel terr>mj, gelmenüî ve, .Tü/kiye. en dir? B,atılılar bu somyu ytlrek feşebbüsten gelsîn, her türlü istismar v» fömürünün daima karşısında buhr*nh )5ünlerV^n^ feendi basma rahlıgıyl» .evet» diye, cgvaplandıyer almıytir ve aracaktır. m.üstw, ;.ya.ka^>IÂSp> girm«rtirejacaeU» geçvrmıştir. . Başkan ramamışlar ve bunun Üzerine Açıklâmamızı aynen yayınlamanızı rica »der, «aygılanmın »vnarız yi Türkiye'nin güvenliği içm kaTruman 1947 başlarınd'a ünlü NATO içindeki İlk aynlıklar beBu mektubu sevinerek yayınladım. P*tro1tş yöneticilerinin milliçınılmaz bir gerek olarak goren doktrini ilân edip Türkiye'ye aslırmiştir. örnegin Fransa kendi yetcillk ve bagımsızlık konusundaki lözlerlnl jeref «özü sayıyorum. Bu C.H.P.'den 1950 Mayısınrfa iktidakerî yardım yapmaya baçladıgı vurucu gücünü geliştirmek" karaesas« göre kendileriyle yarın bu koşede konujacagız. n devralan Demokrat Parti, sesıralarda, ülkemiz üzerindeki annı bunun üzerine vermiş, Fedeçim kampanyası sırasında büyük ğır Sovyet baskısı zaten dinmeral Almanya çekirdekli tetiğe bir sorun yaptığı bu girişi gerve başlamıştı. Kaldı ki, bu dokparmağını dokundurmayı bundan çekleştirmek için, Türk topraklatrin iki taraflı bir savunms ansonra 'stemeye başlamıştır. rında Bırle«ık Amerıka'ya us velaşması da de£iHı. Bu bakımdan, Olayın Turkıye bakımından '6• ••••••••••••••••••••••••••••• ••••••• rılmesını NATO'ya katılmak kokendi ba^ına. Türkiye'nin güvenşuluna bağlamıstır. Başka bir de zellıkle önemli öteki ıkl etkisinlık endıselerır.ı karsı'.amaya yetden birincisi Amenkan çekırdekyişle, Birleşik Amerika Turkıye' memıstır li gücunün Avrupa'ya taşmması, nin NATO'va gırmeMnı saglamıs, Aynı gunlerde, kendi ehndeki ıkır.cısı de NATO stratoıisınm buna karşıhk Turkıye de ona atom sılâhlarının Sovjetlcr karyenıden gozden geçırilmesıdir. kendi topraklarında bugün o kaşısınrta Amerıkan guvenlığinı ve Birleşik Amerika •sputnik in dar tartısma konusu olan üslerı çıkarlarını korumaya yetecejini atılmasından sonra ortaya çıkan vermıştır. • fuze boşluğu nu (missile gap), dü^unen Birleşik Amerika, SovTürkıve'yi NATO içinde değil, kapamak için, 1157 Aralığında yayet yayılmasının pmırında buiufakat bolgedekı Ingıliz çıkarlarını pılan NATO Bakanlar Konseyi Kültür ve Sanat Hizmetleri Serisinden nan Batı Avrupa devletlerınin koruyacak bir OrtadoŞu Paktı toplantısında Avrupa'da orta men yanında yer almaktan da kaçınıiçinde, hattâ başında görmek ıszilli Amerikan füzelerinin (I.R. yor ve onlara, kendi aralarında teyen îngiltere'ye de, Demokrat B M.) yerleştirılmesını ve çekıranlasarak Avrupa savunmasını 41inci Serqi: s Partı iktidarı tarafından, ru vet dekli başlık stoku yapılmasını ökendılerinin yuklenmesı gerektıolarak, böyle bir pakta ö'nculük nermistır. Bu önenyi toplantıda ğinı oğütlüyordu. îngiltere ve yapmak sözü verılmiştir. Bu söz, tek destekleyen devlet, Türkiye Fransa ile Ber.elux devletlerınin sonradan, Türkiye'nin basına olmuştur. Buyük ölçüde o sırada 17 Mart 1948de kendi aralajrjnda Bağdat Paktı cferdinı açacaktır. ıçinde bulunduğu ekonomik sıkınbir karşıhklı yardım antlaşması tıyı giderecek Amerikan ekonoımzalamaları, Birleşik Amerika' mik yardımı hülyasıyla. biraz da nın bu öğutlerı uzennedır. Altı (Dagcıhk Ihtisas Kulübünun ışbırlıgı ile) Sovvetlerın böylece kazandıgı lisBatı Avrupa devlcti ara^ında imtünlügur. kendi srüvenhÇini yenıürkıye'nm Sovyetlere cografı zalanan bu anlaşma, Turk yoneden tehlikeye düşürecegi endişeyakınhğı, bızım NATO'ya gitıcılerınde de bir Akdeniz Paktl * siyle, Menderes. Turk topraklarırişımızın başlıca nedenidır. duşuncesını yaratmıştır. Bu dunı Amenkan fuzelerine ve çekirBuna karşılık Birleşik Amerika' şunceye gore, Türkiye, Yunanısdekli başlıklarma açmakta çok ısnın bizi NATO'ya almasının başSanat Galerısı • Galatasaray tan, Italya ve Fransa arasmJa tekli çıkmıştır. Türkive gibi yalıca nedeni de, bu coğrafi yakınımzalanacak bu Pakta Akdenizpan öteki devletler, ttalya ve înUktır. Fakat bir kez NATO'ya YAPI ve KREDİ BANKASI de, ozelhkle Ortadoğu'da çeşitli gıltere'dır. girdıkten sonra, çeşitli nedenlerle, çıkarları olan tngıltere ile Birle1950 ekiminde yapılan bir anTürkiye Batının ileri karakolu şik Amerika da katılmalıydı. Fa15 Mayıs 8 Haziran 1968 laşmavla, Birleşik Amerika da, oluvermıstır. kat bir yandan İnpltere ile FranCığli'de 15 füzelik bir Jüpi^er Ayrı taır araştırma konusu olasa'nın yeni yuklemler altma gırampası kurmuştur. Bu rampaPazardan başka hergün saat 919 arası cak kadar onemli bu nedenler recek gücte olmamalan, öteyannın, sonradan, 1962 Küba buhraüzertnde şimdihk uzun boylu dudan da Birleşik Amerika'nın orX<^X^ nı sırasmda Washington ile Mosracak değilız. Yalmz şu kadarını tak savunma bağlarmdan dıkkatkova arasında yapılan blr pazarsoyleyelım ki, zaman zaman güMoran: 1086,5600 lık sonunda kaldınldığını hep blvenlık endişesinin çok ötesine taüvoruz. şan bu nedenlerin başında Demok • • »• • • • • » • • • • • • » • • • • • • • • •» • • • • •• • • • • • •• • • • • • • endi güvenliginl yalnızca NArat Parti yöneticilerinin yönetım • . . . : • TO'ya ve Birleşik Amerika felsefeleri, uluslararası gelişmeleile yaptığı ikili anlaşmalara rt değerlendırmede büyük bir başansızlık göstermeleri ve ekono bağladıgı sürece, TUrkiye günün T İlâç propagandasmda bütün gün çalışacak e'.eınanlara ilı * b:rinde yeni bir Washington mik zorunluluklar vardır. BirleMoskova pazarlıgına konu olma • tiyaç vardır. Taliplerin kısa hâl tercümesi ve istenen ucretle ^ şik Amerika, bunların sayesmde, yacağını kesinlikle kestirebüir • P.K. 514 İstanbul'a yanılması. Ilâncılık: 6919 5Ç04 • 19521960 jallan arasında İtlrkiye' mi? de istediği gibi cirit atmıştır. • » • • • • • • » • • • • •• • • • • • • • • •• • • • • • •• • • • • » • • • • • • • • Türkiye'yi Batının ileri karakoYARIN : lu durumuna getiren ilk adım, 1954 yılında yapılan bir ikili anBir stratejiden laşmadır. İkili anlasmalar henuz kamu oyuna açıklanmadıgı içm ötekine bunun büttin ayrıntılaruu bilemiKarayollannda çalışmış Y. Mühendis veya Mühendise ve H yoruz. Fakat Türkiye, bu arüaşTeknikere ihtiyaç vardır. Anadolu'da çalışmak şarttır. ^ İsteklilerin İstanbul, Bahçekapı Garanti Han Kat: 3 No: fij 303 e veya 27 20.25 telefona müracaat etmeleri. H ve NATO Petrollş'in cevabı •Doç. Dr. A. Haluk ULMAN« S Büyiiyen endişeler Sovyet lehditleri ve Türkiye T Spufnik'in ettiklori F • . . , ^ T > YAP1 ve KREDİ BANKASI İleri karakol DAĞLARIMIZ İı I K FROPAOÂNDİST Yol Mühendisi va Teknikar Aranıyor I Bursa Jandarma Satınalma Komisyonu Başkanlığından Cumhuriyet 5597 MENKULÜN AÇIK ARTIRMA Özalp jandarnta Safın Alma Komisyonu Birliğimiz ihtiyacı için bölük vs takım merkezlerioe şar+namesinde yazıh miktarlarda 700 ton bes sınıf ikmâl maddesi kapalı zarf eksiltme usulü ile 24 Mayis 1968 cuma günü saat 15. de ihale edilecektir. Tümünün tshminl bedeli 17290 lira olup. geçici teminatı 1297 liradır. Çartnamesi mesat saatleri dahilinde ANKARA. İSTANBtlU VAN J. Satın Alma Komisyonu Bşk. lıklarırıda ve Kornisyonumuzda Rörülebilir. İsteklilerin ilk temmat makburu •• dlğer kanun! vesaike hayl teklif mektuplannı lhal» •amttnden bir laat «rvtlin* kadar Komlsyonumuz» vermeleti. (Bmmas K. «R517M8/588») »67S51 T. OazlosıiLanpaşa İcra Memıırluğundan: Bir borçtan dolayı hacizll aşağıda cln«, mlktar v« kıymetlerl yazıll mallar sahşa çıkarılmıştır. Bırınci açîk artırma S059G8 Perîemb» günü ı«at 11.30 İS d» Küçükkoy Gaziosmanpaşa caddesl No. 34 Huseyln Arıca KoIlelrtU Şlrketi un fabrikasmda yapılacak o günü kıymetlerinlrı % 75 ln« lstekll bulunmadığı takdırde 315968 günü aynı gaat ve aynı yerd» 2. »rtırma yapılarak en çok llat verene satüacağı, »atıs şartname«inin icra dosyasında görulebüeceği, masrat venldiği takdlrde jartnamenin bir omeğl lıteyene gönderilebüeceğl. Fazl» bllgt almak istiyenlerin yuk«ksrıda yazıh dosya n u m a r u l y l * lera mcmurluiuna bajvurmaları İlân olunur. Mnhammm laymetl AH«d1 CİMİ L 380 000 00 f id«t eetttm* nukinesl. 1 ad«t kap*k •d«t »lek maXin««i T * bu "» tUMtı 11* faliftıneı dln«nol«r k a t l a n monte «dllml«. çtiııır T * « { U m hald* kompl» Polony» n n t*U d c t l r m t n tıbrUusı olup 1 J%ndarma teşküâtı için 3 adet 9 tonluk Bediord marka kamyona otobüs karoseri 2490 saydı kanun hü, ktimlerine göre kapah rarf usulü ile yaptınlacaktır. 2 İhale 21 Haziran 1968 cuma günü gaat 15.00 Ja Bursa'da Jandarma Satınalma Komisyonu Başkanhğındadır. 3 Muhammen bedel beheri için 81.098 liradır. G*çici teminat ^4500 liradır. Katî teminat 28,400 liradır. 4 Şartname •• fiat analizi ile proje Istanbul, Knkara, Bursa II J. Alay K. lıklannda parasız olarak görül»bilir. 5 TaklJi mektuplanniB ihalenln yapılaeağı ffin •• •Mttcn bir nmt •yralln* kadar Komlsyona taalimi farttlr. 8 Taliplarin «nas İki otobusü ramarunda jraparak taallm «ttlklarin* dalr dalr«l«rd«s T«ya i* sahlplsrinden «lacaklan b«l>*l«r ü« dlgar kasunl belgelsrl eklemalcri. T H t r tfirlü gvcUemalerden mesuUyet Vahul •diimas. (Baam: B. 47717231/(506) İstanbul Teknik Üniversitesi Eleklrik Faküllesi Dekanlığından: Faköltemlz Elektriğin Endüstride Tatbikatı Kürsüsü Lâboratuvan İhtiyacı için 99.750 TL. tahmini bedelli Servo mamulâtı bir adet Power Supply Measnring Unlt Model 2360 pazarlıkla «atmahnscaktır. Pazarlık 7/6/1968 cuma gttnü •aat 14.30 da l.T.Ü. Muhasebe Müdürlüğünde yapılacaktır. Talip olanlarm tekliflerinl pazarlıktan bir gün evvel t«tklk edilmek üzere Dekanhğa tevdi etmeleri lAzamdır. (Basın: 18130,5590)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle