Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHİFE İKİ ' 11 MayM 1968 CUMHURÎYET DOGUN KONTROLU FILSEFESI Prof. Dr. Ahmet KILIÇBAY n yıllarda sehirlerimizde rastlanan su e elektrik sıkıntılannda ve yine »on yirmi yıl içinde devamlılık arzeden fiat artışlarında genel iktisadi gidişin, maliye ve para politikalarının yanında hızlı nüfus artışının büyük rol oynadığı inkâr edilemez. Ziraatte rastlanan toprak dâvasında, şehirlerde mesken ve yiyecek fiatlarındaki artısta kuvvetle çnfalan nüfusun büvük payı vardır. Bu sartlar altında milli bir nüfus politikasına sahip olup, bunu, millî menfaaıler çözönünde bulundurarak uygulamak gerekli görünmektedir. Bu;üne kadar nüfns artıs etrafında birblrinden tamamen farklı fikirler ileri sürülmüs ve doüum kontrolünün leh ve aleyhinde çeşitli görüsler ortaya atılmıştır. mlyecek, lyl egitim ve ögretim gdremlyecek, lg bulamıyacak ve dünya nlmetlerlnden nasiblni pek az alabilecektlr. uncu asrın politik felsefesl: cmilletlehızla nuıuslanm artırıp sahıp oln n dukları ülkede tutunmalannı ve komşıflarına nazaran daha kalabahk, daha kuvvetli bulunmalanaı» önşörüyordu. O devrin siyaset adamlarının «nüfus kuvvettir» nazariyesi modern dünvada önemini kaybetmistir. Kültürsüz, disiplinsiz, moralsiz, teçhizatsız insan toplulağu ne ikti'sadi, ne askerî ve ne de siyasl bir kuvvet deeildir. Nüfcsu çok kalabahk olmayan Kanada, tngiltere, Fransa, Hindistana nazaran ber bakımdan giiclü, her bakımdan tesirlidirler. tsrail'in, nispeten kalabahk nüfusa sahip Arap âlemi içindeki iktisadi, askerî ve siyasi gticlülüğü herkesin bildiği gerçeklerdendir. Bütün bunlar insanın bir kişi, iadcce bir gayı olarak bir milleti güclendirmedigini göstermektedir. Gerekli bulunandan daha kuvvetli nüfus artısı millî gücü artırma yolunda olumlu bir etkisi olmamakla kalmayıp milli güclenmeyi yavaslatmakta, bazen onu Bnlemektedir. Türkiyenin ayajını yerden kesip kendi kendine yeter bir iktisadi güce sahip olmasını geciktirecek âmiller arasında, imkânlanmıza göre çok büyük sayılacak nüfus artışının rolü oldngn ink&r edilemez. TURKİYE Yirmi yılın bilânçosu ^Doç. Dr. A. Haluk ÜLMAN uzey Atlantık Andlaşmas)nın yirminci yılı yaklaştısça, NATO'nun geleceği ve Türkiye'nın bu Andlaşma içindeki yeri Türk kamu oyunda da geniş bir tartışma konusu oliaaya baş lamışnr. özellikle sol kanat içindeki yazar ve düşünürler, Türkye nln NATO'dan çekllmesi geregi.iı savTinmaktadırlar. 1949'da ımzalanan Kuzey Atlantik Andlaşmasının 13'üncü maddesine gbre, ıs teyen her üye, aradan yirml yı) geçtikten sonra ve bir yıl önces.nden Birleşik Amerika'ya bilgi ver mek kaydjyla, NATO'dan çekıls billr. Istenen, Türkiye'nin bu hakkı zarnan geçirmeden kullanması dır. Görünüşe bakılırsa, NATO Uye lerinin hiçbiri şimdilık böyle b:r şeyl düşünmemektedir. Hattâ, NATO'nun askerî örgütünden geçen yü aynlmıs olmakla beraber, Fransa büe Andiaşmaya bağlı ka lacak glbi görünüyor. Bununla blrlikte şurası da bir gerçektır: Andiaşmaya Uye devletlerın hıçb'. rlnln yinnlnci yılm sonunda NATO'dan çekilmeye nlyetli olmamalanna karşılık, bugün NATO içndo eskl blrUk ve beraberlik duygusu da kalmamıştır. Ortada, ot« ki Ulkeler, öîelUkle Sovyet blolr.ıy la kurulacak tlışkilerden blokiçl anlaşmazlıklann çözümüne, ızlenecek ortak savunma stratejısinden çekırdekii silâhlann mülkıyetine ve kullanümasına kadar u zanan pek çeşitli konularda, p^k çeşitli görüş ve uygulama ayrıUklan vardır. I Nane ruhu Arkadaşım Abdi Ipekçl, Galata»»rmy'ın yüzüncfl yıldflnflmflnde yazdığım fıkı'aya köşesinde cevap verdi. Ismimi anmadı gerçiBen Ahdi'nin adını da yazarak konuya bir daha eğileceğim, açık konusmayı sevdiğim için bu^ 30lu yararlı buldum. Ama önce belirtmeliyim ki, Abdi'nin yazısı kendisinden hiç beklenmiyen bir öfke ve siddetle doîmuş tasmıs. Arkadaşımın iddiasına göre Tflrkiyede bir cGalatasaray düsmanhğı» vardır, Galatasaray'm lmtiyazlı bir knrum oldnfunu söyleyenler «yalancı» dırlar, bunlar Galatasaray'ı «çekemiyenler> dir. Abdi lpekçi'nin agzından ba suçlamayı duyunca şaştım dogruıu.. Memleketin en önemli sorunlannı tartışırken dahi Abdi kalemini boylesine kullanmazdı. Sö» geliei, Türkiyedeki Amerikan emperyalizmi, sömürücülük, bafamsızlık, sosyal adaletsizlik konularında bile bir kimseyi incitmekten sakınarak yazan arkadasıma ne olmuştu ki, bize «yalancı. diyecek kadar kendisini kaybetmisti. E|er bir hata etmişsek «yalan. yerine «yanlış» kelimesini kullanamaz mıydı? Anlaşılan Abdi'yi birdenbire pek meshur ıGalatasareylıhk ruhu» sanvermişti; oysa hemen biraz «nane ruhu» koklayıp ferahlasaydı, doğru söyleyenlere yalancı isnadını yakıstırmaktan sakınır, sevdi$imiz kisilifine daha uygun bir üslubun dısına kaymaz, üstelik meseleyi «çekememezlik, kıskançlık». gibi çocukça bif havava sardırmazdı. Eçer biz de Abdi gibi kızçınlığa kapılıp yazmak istesek, onun G.S.'ın 100. yılı için yazdığı yazıdan su parçayı alırdık : « Türkiyede Millî Eğitim Bakanlığı son yirmi yıldır Galatasaray Lısesini zaman zaman kasıtlı oldugu şüphe?ini uvandıran biçimde ihmal ederken. Fransa da, ashnda kendi kultürünü Törkiyede ona hiçbir masrafa malolmadan yrf>aç bu muesseseye ilgi göstermemeye başlamıştır.» ' . Osmanlıhğın yarısömürgelik çaŞının etkllert içinde ml Taşıyornz hâlâ? Bir Türk lisesi için'Fransız Hükumeüni sommlu tutrnak yakısıksız bir düşünce degil midir? Bir AböH Ipekçi nasıl yaıabilir yukarıdaki b«yaz puntolu »atırları? Ama es geç'tik bu noktaları, çünkü herkrs hata yapabilir. Ve zaten ba mesele Galatasaray meselrsi değildir, Türkiyede imtiyaılı okullar ve efitimde adaletsizlik meselesidir. Galatasaray hikâyesi gistemin içinde bir küçük kösadir. Derdimizi daha' iyi anlatabilmek için öteden berl söylediklrrimizi tekrarlıyalım : Türkiyede imtiyazh okullar vardır. Turkivede lyl eğitim görmek imtiyazlı sınıflann tekelindedir. Dame de Sion, Amerikan Erkek Kolejı, Amerikan Kız Kdieji, Alman Lisesi, Saint Joseph gibi büyuk kentlerd'e kurulmuş nıce imtiyazlı okul eıbi Galatasarav da Anadolunun yoksul işçi ve köylü çocuklarına kapalıdsr Çağdas medeniyete ula?mak için «Batıya açılan imtiyazlı pencereler» para etmez. Turkivede eğitim giderek imtiyazlı ailelere daha büvük imkânlar varatmak yolund'a, ilerlivor. Para dökerek iyi hocaları kadrolarında toplıyan parah okulların yanısıra Anadolu okulları araç=ı? ve öğretmensiz kalıvor. Hele yoksul kövlü çocuklan ilkokul bulmaktan bile yoksunrlurlar. îste bu gayrıınsanî durumu,' ve büyuk haksızlığı gidermek gerekır. Yoksa Galatasarayın yu7Üncü değil ikiyüzüncu yılını dahi Babıâli gazeteleririin birincı eayfalarında sütun sutun lrutlarken de çağcfaş medeniyetten uzak kalacağız ve «Batıya açılan pencere» lerin boş övgüsüyle lâklâkıyat vapacağız. Biimem anlatabildik mi? Değerii arkadaşım Abdi tpekçi bütün dünya ülkelerini tekeı teker gezip bir dünya turn atmış ve sonra vardığı kesin kar»n gazetesinde açıkUmıştır : « Türkiyede tek çıkar yol sosyalizmdir !» Efer hâlâ bu fikirde ise parah ve imtiyazlı okullara sosvalisi anlayısta ver olmadığını benden iyi bilir. Ve o fikir içinde Galatasarayı teraziye vurması Abdi tpekçi'nin yazar kifilifl hrsabına kaçınıimaz bir »onuçtur. Aksi halde kendi kendisiyle çelismeye düs müs olur ki, en basta ben, bunu kenâisine yakıştıramam ve fizülii rüm. Toksul kövlü çocuklan yivecek ekmek bulamazken Galatasa ray gibi paralı okullara her yıl binlerce lira ödeyemezlpr. Brşor levli meccanî öjrenci bu a*ır haksızlığı Srtemez. Bu açık ve ac gerçefci herkes bilir. Açık >ürekle bn çerçeklerl göyliveceSiz. Bi zim do«tluklarımız ancak serceklerin üstüne basarak grlisecektiı Nitekim bu yazının vavınlandıjı Cumhurivetin knrucusu Yunıı Nadi de Galatasarav'da okumustar, ve Millî Kurtulus Savasınd; matbaasını sırtına vurup Anadoluya Gazl Mustafa Kemal'in vanı na kosmus yaman bir mücahittir. Ognllan'Nadir Nadi ile Doğa Nadi de Galatasarav'da eğitim eSrmüçIerdir. Ve Cumhuriyet ga zetrsini millî bağımsııhk mücadelesinin ve sosyal adalet savaşını yörüngesinde yürütmesiııl bilmislerdir. Kendilerl köylü ve işçi ço cuklarına nlspftle imtiy»» içinde yetistiler; ben de öyle yetiştin Ama bn 4»|, gerçeklerden kaçmak degil jerçekleri «öylemek içi biılere kn\vet olmalıdır. Bizler buna inanıyoruı. K *H" T zun zamandan beri tartısılan bu konn ^' hakkınd3 su iki sorn sorulabilir : | ) Turkıye ıçın doğum kontrolü gereklı mıchr, (5) Sosyal ve «r'asi şartlar doğum kontrolune musait midır'1 Bu sorulann ayrı ayn cevaplandırılmagı komı ile ilşili çesitli sorulann çözümlenmesinde yardımcı olacaktır. Türkiye lçin doŞum kontrolünün lüzumla olup olmadığı meselesini nüfus artışının iktisadi tesirlerini gözSnünde bulundurarak incelemek gerekir. tktisadi açıdan bakıldı^ı takdirde nüfusa katılan yeni çocuklar ortalama 1525 yıl kadar bir süre bekleme devresinden sonra üretime katılabilccek bir duruma ulaşmaktadırlar. Bu süre icinde yeni yetisen nüfusa yapılan harcamalar toplumun istihlâk mallarına yaptıSı harcamalan artıracak ve millî tasarrufu azaltacaktır. Halbuki veni yetisen nüfnsa yenl i* sahaları bulabilmek için yeni vatırımlara ve bunun icin de tasarruf ariışına ihtivaç vardır. Millî gelir seviyesi düsük ve tabiî kavnaklan çok zengin olmayan ülkemizde hızlı nüfus artısı millî sermaye birikimini vavaslatarak savıları çojalan isrilerin is bulmalarını çüçlestirmektedir. Tabiî kavnaklan zençin, sermayesl bol olan ülkeleri nüfus artısı bir nimet kabul edilebilir. 7ira buralarda hızla çoealan nüfus topragın islenmesinde ve millî talebin canlandırılmasında ve hızlı kalkınma ve sermaye bakımından rol ovnavabilir (Avustralyada olduğu Ribi). Fakat Türkiyede millî gelir artısını en \üksek tutacak nüfus artışı Avustralyanınkinden farklıdır. İki sorıı ••«• •••• • ••• >••• :::: :::: *••* :::: •••• Aile plânlaması, toplumun nüfus plânı îktisadî kalkınma ve nüfus artısı ktisadi kalkınma hızını kuvvetlendirme h»kımından en Hverisli nüfus artısı ülkedrn ülkeve defcisir. Bnnda, tabiî kavnaklar, iklim, mevcut nüfnsun tabiî kaynaklara oranı, millî îelir ve fert basına çelir seviyesi, hirikmis millî sermavenin hacmi. üretim teknifci ve üretimin oreanizasyonn en büvük rolü oynar. Türk ekonomisine ait eesitli »rastırmalar yukarıda savdıîımı» sartlar İcinde nüfns artışının iktUadi bakımdan en ivi kabul edilecek haddin üıerine çıktıçını eöstermektedir. Şehirlere ve yabancı ülkelere akan işçl sayısmın her yıl artması, eıda maddelerl fiatlan ile mesken kiralannın hızla yükselmesi, büyük sehirlerin kapanitelerinin dısında kalabalifcı banndırması dolayısiyle su, elektrik ve dijer imkânlann ihtlvaca yetmemesi bnnu açıkça göst<»rmektedir. llknkuldan iiniversiteye kadar bütün öiretim kademplerinde bina. hoca sıkıntılarının çekilmesi okullarda bir hocava cok savıda öfcrenci düşmesi bu cörüsü aynca desteklemektedir. Meseleyf baska bir açıdan bakarak «çerekH» olandan fazla nüfus artısını sövlece anlatabüiriz: Efcer do&an çocukların ivi beslenmesi, okutulması, e&itilmesi, ileride çalısacakları is sahalarının açılması ve rahat vasıvabilecekleri sartların hazırlanması o eiinkü iktisadî çüçle mümkün olmuyorsa o iilkpde nüfus çerekli olandan daha hızlı artıyor demektir. Bu takdirde yeni doğan çocukların bir kısmı iyi beslen t üsünüp ileriyi eörebilen bir ailenin fertleri iktisadi güclerine, sıhhî durumlanna, çocuklarına bazırlamak istediklerl geleceğe göre aileye yeni katılacak fertlerin, yani dogacak çocukların sayısını evvelden tesbit etmek egilimine sahiptirler. Eğer çocuk sayısı böylece tesbit edilen rakamın üstüne çıkarsa anne babanın sıhhati bozulur; iktisadi güc yetersizliğinden çocuklan iyi yetistirmek mümkün olmaı ve onların aileye ve toplnma faideli kişiler haline gelmesi imkânsızlaşır. Bu şartlar altında aileye ve topluma katılan fertler bir kuvvet kaynagı olmaktan ziyade bir zaaf nnsuru olurlar. Toplum için de aynı şekilde düşünebiliriı. Bir aile, imkânlarına, gelecekte nlaşmak istediİ'\ hedeflere göre nasıl çocukların sayısını tesbit ediyorsa toplum da bir bütün olarak bunn yapmah ve yapabilmelidir. Bir ülkenin ziraate elverişli toprakları az «anayide yeni işçileri kulanacak güce sahipse kuvvetli nüfus artısı o toplum için önemli bir dâva haline gelir. Dar gelirli bir aile için dokuz çocuk ne ise, bızla artan hir nüfus fakir bir toplnluk için aynı şeydir. Bu sebeple geleceği gözönünde bulundurarak topluma yeni katılacak üyelerin sayısıni tesbitte toplum sesini duyurabilmeli ve bu genel eğilim ailelerin nüfus plânlarını da etkilemelidir. Bu sartlar altında akla bir sorn gelebilir: «Ailelerin çocuk sahibi olma hürriyetini nasıl sınırlayacaksımz? Demokratik bir düzende bu mümkün müdür?» Hemeaşnnn sÖTİeyelim: İçinde bulnndntvmuz çagda milletler büyük bir güclenme yarısı içindedirler. Bu yanşta onlara en parlak ısıgı bilim tutacaktır. Demokratik düzenlerin bile bilimln ışıfına \t kuvvetli bir disipline Ihtiyaçları vardır. Bir ülkenin basıbos hırakılmış tabiî flreme hızının o ülkenin iktisadi ve sosyal kalkınma hızını en yüksek tutacak nüfus artısı hızına eşit olması ihtimali çok zavıftır. Kaldı ki. Türkiveye ait bilimsel arastırmalar ve bazı gh'stereeler nüfusun, (iktisadi bakımdan) olması gerektiginden daha büyük bir hızla çoğaldıgını göstermcktedir. :: : : •«•• •••• •••• liii Böliinmenin nedenleri uruluşundan yirmi yıl sonra NATO'nun boylesine bıiyük bölünmeler içine dıismesme hıç şaşırmamak gerekır. Gerçekten, bazı devlet adamlanyla yazarlarm sonradan baş.ta biçimlerde yorumlamaya çalısnıalanna rağmen, Kuzey AtlantiK Andlaşması, başlangıçta, yalnızca Avrupa'daki Sovyet yayılmas'.ru durdurmak amacıyla imzalanr.nş bır andlaşmadır. Oysa, Birleşik Amerıka ile Sovyetler Birliği arasmdakl çekirdekli denge kurjlduktan sonra, Avrupa'da NATO ile bırlikte yerleşen duzenin ku'vet yoluyla değişmesı olasılıgı bü>ilk olçüde ortadan kalkmışnr. Başka bir deyişle, NATO'nun KU rulus nedeni olan Sovyet yayılması tehlikesi artık dagılmıştır. Kuruluş nedenlrii yıtiren bir örgütün, de, elbette, eski birlik ve bütünlüğünü koruması beklenemez. Ikinci Dünya Savaşı bıttıkt<n sonra So\"yetler Birliğı'nin Avrupa ülkelerinde komün'.st düzenicr kurmak istedigi pek iyi bilınen b.r gerçektır. Nıtekim, 1947 yılının oa şından 1948 Martma kadar geçen süre içinde Arna\"utluk, Bulgaıstan, Eomanya, Dogu Almanya, Pnlonya, Macaristan ve Çekoslovkya'da bu amacına ulaşmıştır da.. Bu ülkeleri komünistleştirmrn Sovyetler Birliği için zor olmanuştır. Çünkü bunlar zaten savaş sırasmda Sovyet işgali altma mlŞİerdl: Ustelik, buralarda lyl ör gutienmiş, kuvvetli komünist pv K :::: •::: •; : «•a • •• ::: • ••• • ••• Sonııç üfus artısını iktisadi bünyemize ve kalkınma hedeflerimize uvar bir seviyeye indirmek için alınacak her tedbir, yapılacak ö|retim ve eğitim yeni bir fabrika için yapılacak yatırımdan daha az önemli değildir. ••• • ••1 • •«I • •• • II • •• :!:•::•::: •;:::::::!::::::::::i::i::::::»::::::::::!5::::::::::::::::i:::::::ü::::::s Nîmbüs Muhtelif cins ve eb'atta 90080 Kg. Cıvata imâl ettirilecektir. Ereğli Kömürleri İşletmesi Müessesesi Müdürlüğünden. Şartnamesine gbre kapalı zarfla teklif al'.nmak suretile muhtelif cins ve eb'atta 90080 Kg. civata imâl ettirilecektir. Teklif rarflan 3/6/1968 pazartesi günü saat 12 ye kadar E.K.İ. Özel Büro Şefiiğine verilmi? olacaktır. Şartname Zonguldak'ta Ereğli Kömürleri işletmesi Müessesesi TicaretMateryel Müdürlüğünden, Ankara'da Türkiye Kömür İsletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğünden, İstanbul'da Beyoğlu İstiklâl Caddesi Deva Çıkmazi Sümer Han Kat 5 de Türkive Kömür İsletmeleri Kurumu İstanbul Satınalma Müdürlüöünden temin edilebilir. Işletmemiz Artırma ve Eksiltme K u nununa tâbi olma\np ihalevn yapıp, vapmam?kta veya kısmen veya tamamen dılediğine yapmakta serbesttir. Mev/îdî Şerif Sevgül annemiz müteveö» H4diye Hanımelendinm biricik kızı, sevgill kardeşımiz ve MEYLIT 4 Vefitının betiyle «0. günü mün»s« maktadırlar. Hattâ, Avrupa'nın ge leceğinin Washington ile MoskO'/a arasında bir pazarlık konusu oîmasından bile korkmaktadırlar Küba buhranından sonra iki bıs kent arasında kurulan nkırmiia hat» bu korkulannı daha da ç > ğaltmaktadır. Bize kalırsa, Birie şik Amerika'nın verdiği bü'ün sözlü güvencelere rağmen, bu, ü o\yetler Birliği Doğu Avnı zerinde dikkatle durulması gerepa ülkelerini Batılılarla sa ken bir korkudur. vaşa tutuşmadan komünist Neden? Çünkü 1949 Ağustosm.a leştırmıştır. Zaten, böyle bir sakadar yalnızca Birleşik Amerifca'vaşa tutusacagını anlasaydı her nın elinde bulunan çekirdekli si halde bunu goze alamazdı. Nıtelâhlar şimdi Sovyetler Birliği'mn kim İran, Türkiye ve Yunanistan'ı elinde de vardır ve üstelik, Sov da kendi deneti altına almak için yaptığı çalışmalar Truman DOK yetler Birliği, bunlan, eskiden uzaklık yüzünden . dokunulmaz götrini ile karşılaşınca, gerilemek zorunda kalmjştır. Çünkü, o gun rünen Amerikan topraklanna ılelerde Sovyetler Birlıği'nin elinde tecek taşıyıcılara sahiptir. Bu rtu rum karşısmda, düşünmek gerekı büyuk ve kuvvetli kara ordusa kir: Avrupa'da çıkacak bir çat:ş na karşılık, Birleşik Amerika'nın ma her zaman çekirdekli savrxşa elinde de atom bombası vardı. A dönebilmek tehlikesini taşıdığını tom tekeli Atlantiğın ötesinde kalve böyle bir savaşta ilk darbevi dıgı sürece, kımse yeni bir genel savaşın çıkacagını düşünmemiştir. vuran kim olursa oisun, lşin içıne girecek bir Birleşik Amerika ksntAncak, Birleşik Amerika'nın atom tekelmı elmde tutması bas lerinin ve ulusunun en azından yarısmı kaybedeceği bilindigine gö ka, depolarındaki atom bombalarını Avrupa'ya yönelecek bir Sov re, Birleşik Amerika yalnızca Av rupa'yı konımak içın Sovyetler yet saldırısına karşı kuUanmiisı daha başka bir iştı. Gerçekten, Ba Birligi'nin karşısına neden dı^U sin? Bu soruya şimdiye kadar çe tı Avrupa devletlerı, o sırada zaşitli karşılıklar verilmistlr ama ten yeniden kendi ıçine dönmek eğıliminde olan Amerikan karnu bunlann hiçbiri şüphecılertn yür* ğme su serpecek nitelikte değildiıoyunun baskısıyla, Washıngton'un böyle bir saldın karşısmda seyvcı kalmasından korkmuşlar ve gü venlıklerını sağlama baglamak ıçın, Birleşik Amerika'nın elmdeVu kuvvetı bır ortak sa\Tinma düze"i 'nun kuruluşuna VP içinde paylaşmak istemışlerdır. Kehşmesine bakıİşte Batı Avrupa Ülkelerini NATO ünca. bu şüph»cinun kurulmasına ıten endişe, bir lerın endişelerıne hak vermermk bu; bır de, kendi ıçlerindekı koelden Belmlyor. Çunkü, geçtlğim'a munıst akımlarm iktidan ele z^ yirmi yılın dikkatli bır b'.ânçosu çırmek için gırışebıleceklen miçıkarılınca görülüyor ki, Bırleşife ceraları daha başından başansı/.)ı Amerika Kuzev Atlantik And'.aşğa uğratmak isteğıdır. masını bu andlaşmamn bütün üyelerinin ortak çıkarlanndan çok Batı Avrupa ülkelerının, NATO' kendi ulusal çıkarları açısınd»n yu kurarken, bunlardan başkı, degerlendirmiş ve NATO'TO, za deniz aşırı çıkarlarınm arkasra man içınde, bunlan gerçekleştiraAmenkan desteğıni koymak isre cek bir araç olarak kullanmıştır. dıklerine de hiç şüphe edılem?z. NATO. Birleşik Amerika açısınFakat Kuzey Atlantık Andlaşmadan, Washington'un bütün dün v a sıyla gelecep Amenkan güvenc "i da Sovyetler Birlıği'ne karşı uv altına konulan tek somürge, Fransa'nın Kuzey Afrıka topraklandır. R\ı!amak istediğı «durdurma» (COITNATO Orta ve Uzak Doğu'dakı Av tainment) politikasımn bir başKngıcıdır. rupa somürgelerını doğrudan doğ ruya guvence altına almış değildir. Amerikan yöneticilerl. Avruni'Bu guvenceyı sağlayabılmek için, daki Sovyet tehlikesinin en belirll sonunda boşuna bır çaba olarak ve büyük oldugu 19451947 yıllannçıkan Bagdat Paktını (CENTfJ), da, buradan gelen ortak savunma Güney • Doğu Asya Savunma Pak çağrılanna pek kulak vermemistını (SEATO) ve Pasıfık Güvenlix lerdl. Pakat 1948 yılîanndan b^s Örgütünü (ANZUS) kurmail ge layarak bu çağnlara k«r«n daha an rekmiştır. layıslı bir tutum takınmışlarcli'. Bu gelişmede çeşitli etkenlerin payı vardır. Bunlann birincisi, Amerikan kamu oyundaki değişikliktir. Bu kamu oyu, savaş sonrası barışı ••••••••• ••••••••••••• ••••••••. için o kadar ümit bağladığı Güven lık Konseyınin Sovyet vetosu vil zunden işlemez duruma geldi&ini vrupa'da NATO'nun kurul^uRörmüs ve eski dostun karşısınMIZAH gu gunlerde, Ingiltere dış;r.daki anlayışlı tutumunu de*iş:!rMECMUASJ dakı Batı Avrupa ülkelerının meye başlamıştır. îkincisi. Am^rıhıçbin kend'. başma bir atom dsv kan yöneticileri So^etler Birligi'letı olmayı dusunmuyordu. Far.st nin yalnız Avrupa'da değıl, faknt bunlann hepsı Amenkan atom gü kendi etki alanları içinde savdıî TAFSİLÂT: cünü kendi arkalannda gormek ları Uzak Do*ıı'da dahil. dünyanın konusunda bırleşmişlerdır. O v? çeşitli kesımlerinde yayılmak tsto manlar bu kuivetın «şemsıye»:! diğini sanmışlar, o zamana kaci^r altına sığmmak için büyük çabaliir sömürge olan topraklardaki direnFeza Reklâm: 3004 âi harcayan bazı Avrupa devletleri me akımlannı komünist oyunu • • • • • ••» • • • « nın, ozellıkle Fransa'nın bugıin olarak değerlendirmişlerdir. Üçün •••••••••••••••••»< • • • • • • » » • • • • Amenkan çekirdekli gücünü güv cüsü ve en önemlisi, Birleşik Ame nılir bulmayarak kendi başlanr.a rika, 1948 yılmdan baslayarai bır çekirdekli güç olmaya ça'.ıç Sovyetler Birligi'mn de günün bi malan. son yirmı yılın en ilgi cerinde atom bombası sahibi olmi^ kicı gelişmelerinden bındir. sından korkmuştur. Başkan TruAncak. şımdi birbırıyle çehştr man'm anılanndan öğrendiğimıze HaziranTemmuz v* AğustosE\lül ikişer aylık süreler!< gibı görunen bu :kı duşuncemn ar göre, Amenkalı uzmanlar, Sovvtüç y^takh odalar 25003000 liradır. Mevsimlik aynı odala kasmda yatan endişe aynıdır. O lenn en geç 1952 yılında atom 40005000 liradır. zamanlar oldugu gıbı bugün cîe bombası yapabıîecpfım düşünuvor Her odanın mutfağı, duş ve tuvaleti, birer geniş balkonı Batı Avrupa devletlerının hıç islardı. vardır. Bu fiatlara Su, Elektrik ve Plâj üretleri dahıl olu] ğılse bazılan, bır Sov>'et saldırısı tom tekeli Birleşik AmeriAygaz için günde bir lıra almır. karşısmda kalırlarsa Birleşik Aka'nın elmde kaldıkça ve bu Yer ayırtrnak ve bilgi için: menka'mn kendi yardımlarma gB! devlet, Avrupa'daki üslerinİdealtepe Plâj Mcteliİdealtepe Tren. İstasyonu. meyeceğınden korkmaktadırlar. de tuttuğu B • 36, B 47 ve B 52 Bu korku 1949 yılmda NATO'yı Telefon: 55 19 39 tiplerindeki uzun yollu bombaryaratmıştı, bugün ıse parçalayacai dıman uçaklarıyla atom bomba ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••»••• gibi görünmektedir. larını Sovyet toprakları üzerır.e Cumhuriyet taşımak yeteriigini korudukça, Birleşik Amerika, Avrupa'ya yö Sovyetler Birliği'nin Amenkan neltüecek bır Sovyet saldırısı kar doğrudan doğrıya şısında neden Batı Avrupa ülks çıkarlanna lerinin yardımına gelmez? Bu so dokunacak davranışlarda bulunruya NATO'nun kuryluşuna giden ması beklenemezdi. Bu bakımdan, VVashington, 1948 yılı ortalanna gunlerde verilecek karşüık başkavkadar Avrupa ülkeleriyle bir ortak dı, bugün daha başkadır. savunma bağlantısına girmeyi kendi güvenliği bakımından gerekli görmemiştir. Amerikan yöneticiSıeak htvalârda cilt lerlemsleri, bunun içindir ki, uzun bir sü•1 elektrık'ı traş m&ktnatı Doktor re Avrupalı dostlannın çağrüankullınmtyı zorlajtınr Y1LDIZ ENÇ na kulak vermemişlerdir. LECTRICSHAVE Ue tUeri de vardı. Sovyet lşgall altmta yapılan seçimlerde bir kere çoğunluğu kazandıktan sonra, bu komünist partileri ötekilerl ya kendıleriyle birleşmeğe zorlamış lar, ya da kanun dışı etmişlerdır. N ATO neden kuruldu? S Yerinde bir endişe NA1D Açılması güç şemsiye A A L T I N DAGITIYOR MECMUASINDA IDEALTEPE PLÂj MOTELİ YAZ MEVSİMİNİ AGIYOR A williams Bir soru, iki karşılık LectrıcShave BİLGE EL\M YAMANTÜRK'ün aramızdan avnlışının 12 nci sftnesine tesaduf eden 22 5 1968 Çarşamba gunü Kadıköy Osmanağa camilnde ikindi namazından sonra aziz ruhuna lthai edilmek uzere Kuranı Kerim ve Mevlıdi Şerif okunacaktır. Dost, akraba v« dln kardeşlertalzi dâvet ederlz. Kırdeşlerl T* E»l Cumhuriyet 553S Zekiye YALTKAYA'nın ruhuna ithaf edilmek üzere 22 Mayıs 1968 Çarşamba gunu (yarın) ikindi namazını muteakip Şişli camiinde Kur'anı Kerim ve Mevlid okutulacaktır. Akraba, dost ve yakınlarımızla arzu eden dln kardeşlerimizln teşriflerl ric» olunur. YALTKATA T» BAYAR Alleleri Yenl AJanı 25225525 Elbistan C. Savcılığından Tutan Geçiei teminatı Lira Knruş Llra Kurus Ihale şekli C In s 1 1374 00 Kapalı zarf usulü Elbıstan Cezaevinin 17433 93 onarımı 1 Elbistan Ceza ve Tevkifevinin 17433,93 lirahk kesU bedelli tamıratı yapılacaktır. 2 Şartname ve keşıf raporu Elbistan C. Saveılığında görülebıleceğı, 3 tsteklilerın Ticaret vejikası ve Naflt Müdürlügünden »1»caklan belgelerle müracaatleri. 4 Muvakkat teminatın 1374 lirs oldugu. 5 Eksıltmenin 6/8/1968 günü saat 14 t* ckapalı tart utulflyle» yapılacağı ilân olunur. (Basın: 17981/5533) ELEMAN ARANIYOR İnşaat malzemeleri satış işlerinde tecrübeli, 35 yaşını geçmemiş, aSfearî lise mezunu, askerliğini yapmış elemanlar alınacak tır. Fotoğrafb tercumei hâl ile P Z . 171 Karaköy'e mümcaat edilmesi rica olunur. Manajan»: 1269/5538 Anılacağı gibi, tkinci Dünya Sa vaşı bittikten sonra Amerikan kamu oyunda küçük bir karışıklık akı mı başlamıştı. Amerikan ulusu ar tık dünyanm dört bir yanına dagılmış çocuklarımn geri dönms sinden başka birşey istemiyor; te melleri daha savaş içinde atılan Birleşmiş Milletler Teşkilâtın» banşm korunması yönünden bU yük Umitler bağlıyordu. Üstelik. savaş içinde Alman kuvvetleri kar şısmda gbsterdikleri direnme ve yüksek savaşçılık niteliklert, Sov yetleri Amerikan kamu oyunun gözünde çok yüceltmişti. Nlhayet Avrupalı devlet adamlan, Ameri kan yöneticilerinin o sırada Av rupa'ya yönelecek bir Sovyet sai dınsmı Birleşik Amerika'nın güven liği ve çıkarları bakımından tehli keli göreceklerine de emin değM lerdi. Bütün bunlar bir araya gp lince, Batı Avrupa yöneticilen bir andlaşma bağı olmadan Birlc şik Amerika'nın Avrupa'nın Uzer ne atom şamsiyesini açmayacagın dan korkmuşlardır. Bugünkü duruma gelince, başta General De Gaulle olmak Uzere ba a Avrupaülar, şimdl arada blı andlaşma bagı da oldugu halde, Btrleşlk Amerika'njn bir Seryet Mlduın karsısında Avrupa'nın yardımm» gelecaftlM pek loaom» Fakat Sovyetler Birliği günün birinde atom bombasını yapınca durum ne olacaktı? O zaman, Birleşik Amerika'nın elindeki ve açık bir çatışmayı önleyen atom tekeli kaybolacak, elindeki atom silâhlarmın şemslyesine sığınaciK olan Sovyetler Birliği, üstün kara gücüne dayanarak dünyanın çeşitli kesımlerinde istediği gibi genişliyecekti. Başka bir deyişle karşılıkh kullanma tedidi atom silâhlanna başvurulmasını önleyecek, bütün dünyada yeniden atom bombası öncesinin savaş kurallarına, klâsik stratejiye dönülecekti. Bu kurallar ise, karşısına yeteri kadar asker çıkanlmadıkça, kara gücüçok üstün olan Sovyetler Bîrliği'nin lehine işleyecekti. îşte Birleşik Amerika 4 Nisan 1949'da Batılı dostlanyla Atlantik Andlaşmasını imzalarken, herhalde, Batı Avrupa'nın savunraasını sağlamaktan çok, Batı Avrupa'yı Sovyetler Birliği karşısmda kendi güvenliğinin korunmasma ve çıkarlannın savunmasına katmayı düşünüyordu. Bu angsli yok edarek elektrıklı tras makınenızin çaıışmasını koiaylaatınr ve randımanını iki mıalıne çıkarır. I I Doktor HASAN BtyÜKKAKAKAŞ Nljanlandılar. Mayıs 1968 DortmundAlmanj'a İlâncüık: 6402/5539 Cumhuriyet İPEKİŞ MENSUGAT T.A.Ş. DEN: İşletmemız ipekli büküm ve apre kısımlarma ait makina: satüacaktır. İsteklilerın şartları öğrenmek ve makinalan görm üzere iş saatlerinde Bursa'da Stadyum Caddesinde İPEKİŞ Fa rikasına müracaatları rica olunur. (Basm: 18176/5552; DOKTOR DÜZELTME İLÂI Gazetemlztn 20 Mayıs 1968 rihli nüshasının 9 Incl sayfas yedl ve sekizincl tütuıuar ^ayınlanan istanbul Emı Sandığımn g&yriınenkul llânının onuncu ve onblrlne tırlan yanlıj yazılmıjtır. D < tu; ıMehmet Bakl Yalınk (atmiftır. Hâlen Sandığı Mehmet Bakl Yahnkıhç bo dur» »ekllndedlr. Diizeltllir. Bisın laâhıh Tarık Z. Kırbakan Deri, Saç ve Zuhrevt Rastahklan Mütehassısı Istiklâl Cad. Parmakkapı No. M Tel: 44 10 73 KAYIP Buhar kuanı «Wirettml karbvttlm. HUkOınıOzdUr. Baki Cl«k Cumhuriyet 6U7 YARIN : TÜRKİYE sahneye çıkıyor