19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE İKİ 22 Nisan 1968 CTJMHURİYET GENÇIER GÖRSÜNLER nsanların yaşayıp gezdikçe, dinleylp okudukça ve öğrendikçe, öncekilerden degişik fikir, yargı ve kamlara varmalan kadar tabiî bir şey olamaz. İnsan bütün yaratıkların yeşâne değişken ve çelisken olanıdır. Anatomimizi ve fizyolojimizi, tabiat, milvonlarca yılda geliştirip tâyin etmiş, ancak idrâk, suur ve irademiz bizi öteki yaratıkların hepsinden ayırıp gonsuz bir gelismenin yoluna yöneltmistir. Bnnnn içindir ki, düşuncelerini çeliştiren v e çeliştirdikçe de, tabiatiyle, değistirenleri kınamamak, aksine, takdir etmek, bn «kendini geliştirme» çabasını imrenme ile karşılamak lâzımdır. Bu nedenledir ki, bilimde, sanatta ve hattâ siyasette, eskiden söylenmişi, evvelden yapılmışı başa kakmak, elestirme ve yerme konnsn yaparak kişiliğin bir z&fiyeti diye teşbir etmek, diipedfiz insan tabiatini ve onda gömiilü gelişme potansiyelini bilmemek demektir. ncak bununla, cKişiler, sürekli fikir ve kanılara sahip olmamahdırlar; durmadan fikir ve kanı değiştirmelidirler» anlamına bir şey söylemek istemediğimiz de ortadadır. İnsan için, fikir ve kanılarında ömür boynnca direnme de vardır: fakat bu direnme, devamlı düşünme, öğrenme ve kültürel kazanmalar arasındaki yeni yeni verilerin, mevcnt fikir ve kanıları tekrar tekrar teyid etmekte ve knvvetlendirmekte oluşu halindedir ki, gıptaya lâyıktır. EÇer bn veriler, yanhşlığı ortaya koyarsa, hatada direnmek, mânasız hir inat olmaktan öteye geçmez. Bir örnek vermek gerekirse, ünlü Fransız hukuk bilçini ve Bordeanx ekolünün kurucnsu Leon Duguit'yi gösterebiliriz. Dnguit, anıtsal Traite'sinin üçüncü basımında, daha önre düştüÇü üç hatâyı bilim dünyasın» açıkça itiraf etmis ve düzeltmistir (II, 438, 467468 ve III, 724). Bilhassa, bir bilim adamı için bn, knsur değil, meziyettir. Çünkü bilim «fikri sâbit» demek deçildir ve çünkü fikir ve kanı, ister bilimsel olsun ister olmasın, insan zihninin en kutsal ve en saygrıdefer firfinüdür. !! : ıllar yılı özlenen «aydınhk, mutlu ve müreffeh yannlar» sözü sadece politikacılarımızın birer seçim sloganı olmuş, ne yazık ki bugüne dek bu amaca bir türlü ulasılamamıştır. Sayın Nadir Nadi «Bizim Dracn» başlıklı yazısında bu gerçeği çok güzel bir şekılde ifade ederek, onemle; «Seçim dendi mi, bizde genellikle ilkeler. programlar arka plâna itilmekte. o arada iktisadî ve sosval konnlar unctulmakta. bnna karşılık korknnç bir oy bırsı gözleri karartmaktadır» diyor. Bu tfadelendiriş Türkiyede devam etmekte olan zihniyetin gerçek Rörüntüsünü yansıtmaktadır. ••••••••a) BİZİM Kapkaç dözeni Geçenlerde bir kıdemli okurum, nznnea bir mektnp yazıp sortnuştn : « Siz Türkiyedeki sömürüye dair sık sık rakamlar verirsiniz. Bunlan nereden buluyorsunuz Allahaşkma? Bu rakamlan nereden aldığınızı söylemeden ben size inanmam. Komünistlik olsun diye rakam uyduruyorsunuz derim.» Bn kıdemli ve meraklı okurn sevindirmek için anlatayıra : Biz de arada nrada, her insan gibi rüya görüriiz. Hayırdır insallah, dün gece gene ak sakallı, nnr yiizlü, mübarek bir kişi rüyamıza girip «Behey llhan Selçuk! Memleket sömürülüyor, sizler daha uyuyorsunuz, kalk bakalım!» diye ihtar ettikte nyandım ki sabah olmuş. Hemen kapıya kosup müvezziin bıraktığı gazeteleri aldım. Bir de ne göreyim! Bizim Ankara Bürosundan Türkivedeki sSmürüye değinen bir büyük haber. Arkadasımız Bülent Dikmener, maliye hesap nzmanlannm verdiji rakamlan bir bir sıralamış. Kıdemli oknrnm biraz dikkatle gazete oknsaydı, bn ve bunun gibi rakamların kökenini de bilirdi. Türkiyede birtakım resmî ve yanresmî kummlar vardır ki, görevleri, Türk toplumnnnn ve Iktisadının rakamlantu çıkarmak ve yayınlamaktır. Plânlama Teskilâtı, tstatistik Genel Müdürlüğü, Maİiye Bakanlıfı gibi knrnlnşlar yanında her Bakanlık kendine özgü çalısmalar yapar. Bn eahsmalar yayınlanır. Bir yazar, eğer adam gibi yazar Ise, otnrnr bn yaymlan inceler. Bazan Incelemesine de Ifizum yoktur. Avaçına gelir rakamlar... tşte dünkii gazetemizde, Türkivedeki sömürünün bir yüzn, rakam rakam ve tıpıs tıpıs ayagına gelmisti okurların... Maliye hesap nzmanları, 1950'den 1%7'ye kadar her yıl gelir verşisi beyannamelerinin yfizde 3'ü üstüne arastırma vapmıslardı. Vanlan »onuca çöre bn sürede vergiden kırırılan eclir miktan 1 milyar T 5 T milyondu. Yani gelirlerin yüzde 4O'ı gİ7İenmekte, vergiden kaçırılmaktaydı. Bir yetkili bn konuda demisti ki : « Gelir beyannamelerinin yüzde 50'sınden fazlası incelenseydi, 1950 1967 yılmda en azırdan 20 mihar lirahk vergi kaçakçılıSı tesbit edilirrfi. lyi bir denetleme sayesinde Türkiyede vergi gelırleri her yıl en azından 23 milyar lira artar.» Şimdi Maliye islerine yabanct oknrlanmız İçin haslt blrkaç açıklama yapalım: Türkiyede \erzi1er iki\e avrılır: Vasıtalı vergiler, vasıtasız vergiler. Vasıtalı \ersilı>rin balkra en iyi blllnenleri. tütün, içki gibi maddeler üstünedir. Tani bir emekci sigara alırken bir de vergi öder. Bn yol tle zenginden çnk fakir ödediüi için vasıtalı verriler sosyal adalete avkırı sayılır. Ne var ki, bizim verçi gelirlerimirHe vasıtalı verpilerin payı bu adîletsizliği çogaltacak kadar afırdır. Vasıtasız ver^üer de rpsitli hicimlerdp alınır. Runların a(abahası jplir \ <r<»isi'ciir l>"vlet baba vstandasın gelirinden belirli bir vergi alır. R« vprsi d"1 haslıca ikj hicimde ödenir. >1aaslı ve ücretlilerin (yani memur, ögretmen, işçı ve subayların) gelir vergileri kaynakta kesilir. Çahsana maas veya ücretini verirUen eelir vergisini de keserler. Bn biçimde bir kaçak bahis konusu olamaz. Demek ki memnr, öğretmen. isçi. subay, verçilerini tam tamına ödiiyorlar. Zaten gelir verçisinin yüzde altmısa yakın kısmını onların vermesi bnnu gösteriyor. Serbest meslek erbabı, türcarı, Isadamı. ihraoatcısı. Ithalâtçısı, komisvoncnsn ise her yıl devlete bir bevanname vererek gellrlerini gösterirler. Ve bn gelirle orantilı nlaraU bir vergi öderler. tste Türkiyede bu gelirlerin cn nsa^ı viizde 4O'ı gizlenmektedir devletten.. Bu sonuca, bevannamelerin viİ7de 3'ü üstünde yapılan çalısma sonncn vanlmıstır. Vergilerin tiimü kontrol edilebilse milyariar firecektir devlet hazinesine... Şnnn da belirtelim ki, Türkiyede henüz hizmetler ve sanayi kesiminden vergilendirrae vardır. Toprak agası, mütegallibe vergi vermez. Tanm kesimindeki vergi devede knlaktır. Işte size bir Tflrkive kl, kompradorn, mfltefalHbesi vergi vermez, emekçiler vergi öder. Kompradomn vergisini kontrol etmek ioin servet beyannamesi nsnlü konmak istenir. Ama bir Süleyman Demirel iktidarı gelir. Servet beyannamesini de kaldırır.. Ondan sonra ya beyyy.. Türkiyede sömürünün küçücük bir yüzüdür bn. Maliye nzmanı diyor ki, Türkiyede iyi bir denetimle vergi geliri 3 milyar artar.. Artar elbet.. 5 milyar da artar. Ne var ki bn artış, kompradornn, mütegallibenin işini bozar. Çünkü Türkiyede sömurücü vergi vermiyecek, Amerikadan borç alacak, iç ve dış borçlar 44 milyar liraya yükselecek, NATO'dan çıkmak gerektifi zaman «a Kumandanların karsısına çıkıp : « Paşam, bir uçak su kadar milyon, bir denizaltı bu kadar milyon.. biz bunlan nasıl alırız? Paramız yok, elbette Amerikaya bağlı kalmaya mecburuz..» diye ahkâm keser. Millî bagımsızlıga aykın dıs politika ve millî «avnnma, vergi kaçakçılıgı, sömürü düzeni, yabancı knmpanya egemenliği... Bnnların bepsi bir düzenin zincirleridir. Bn zincirleri kırmadan, Türkive, çagımıza yakısır bir millet olmak şereflerine kavnsamıyacak. emperyalizmin baskısında sömürülen bir toplum olmaktan knrtnlamıyacaktır. I Doç. Dr. Mukbil OZYORÜK bn memleketin vatandaşlan bu siyasi transferlerin envaını görmüşler... ve gınâ getirmişlerdir. Nerede olurıa oisun, nereden olnrsa olsun mutlaka listeye girilecek, bangi liderin etefinde bangi fikirler savunulacak ve hangi hasımlara bangi galdırılar yapılacaksa yapılsın, mutlaka seçilinecektir . Sanki bn zevatın, vatanı kurtarmak için ilâhi bir misvonu vardır... Hele bir • ikisi var ki, yıllar yılıdır, isimlerini, ancak transfer edildikleıi zaman dnyarız. Kafasma illâ önemli adam, ünlü adam, bflyük adam olmayı koymuş birinin, veya bir eli yağda öteki balda lâkin «giyasi forsu» noksan berikinin transfer oyunlarını seyrederken, bir de bakarsınız, partiler borsasında koca bir profesör, anlı şanlı bir müsteşar, zehir zemberek bir nmnm müdür, yedi düvelin ahbabı bir sefir, bir eski Bakan dfiser. Seçilmiş bnlunnyorsa kaybetmenin, seçilmeyi bekliyorsa nmudu yitireyazmanın telâsını «üç belâ zaptederek, el altından nznn pazarlıklardan sonra «efkârı umnmiye» ye açıklamalara sıra gelir : « Çok şükür gerçek yuvama kavuştum; aranıza katılmanın saadeti içinde...» « Eski partimin tutumu karşısmda, vıcdanımın sesine ve fikrimin ikazlanna daha fazla mukavemetin imkânsızlığı içinde...» « Seçüdiğim listeye oy vermiş olanlann sonradan bana bildirilen pişmanlıklan içintfe...» Her blri, mntlaka bir seyin «İçinde» dlr .. Idraki içinde, saadeti içinde, beyecanı içinde, pişmanlıjı içinde, azmi içinde... Yeni evin tahibi de, saraimiyetten gözleri yaşarmanın «içinde» cevap verir : « Değerli şahsiyetinizi aramızda görmenin bahtiyarlığı içinde...» « Bugün, burada, sizi bağnmıza basmanın sevinci içinde...» Hiçbir seferinde de, birincisi şöyle demez : « Ölçtüm, biçtim, partimcfe devam edersem seçimi kazanamıyacağımı (veya Bakan olamıyacağımı) anladım. Sizin işleriniz yolunda; sıze gelirsem kazanmak garanti; bu sebeple aranıza katılmanın hesabı içinde...» Ve ev sabibi de söyle cevap vermez : « Biz seni bilmez miyiz hiç? Şu anda bizim de senden çıkarımız var da ondan seni alıyoruz; yoksa parlak fikirlerine bayılmış değiliz, memleketi kalkındırmağa bizim "gerekli tedbirlerimiz* yeter de artar bile. Biz de tamamen bu anlayış içinde...» DRAM Y Sacağımıza inanıyorum. Bütün aydın devrimci vatanseverlerimızın de aynı inanca sahip olduklarına eminim. Talât OCAK îst. Ü. Hukuk Fak. ö£rencisi. :::: Hortlayan •«•• •••• •••• S A •••• • •«• •••• •••• lil • ••I • ••I • ••I : : • ••I • ••I • ••< • «•1 • ••I • ••! :::: :!l Ancak bu kutsallığı ve saygıdegerligi kabnl edebilmemiz için gerek düzeltilenin, gerek onun yerine knnulanın, gerçekligine içtenlikle inanılmıs. belli objektif ölçmelerle bn sonuçlara varılmış «fikir» ve «kanı» denilmege lâyık şeyler olması lâzımdır. Toksa, kisinin yaşına, basına, formasyonnna ve ondan nmnlan ve haklıea beklenen olgnnluğa nispetle «hafiflik» sayılacak tezahfirler, ne fikir sayılır, ne kanı addedilir, ne de bn sebeple, saygıyadeğer bir yanı vardır. Gerçeğe varma çabasından yoksnn, içtenlikten uzak davranışlara karşı saygı istemefe, «Her fikir muhteremdir» vecizesiyle samimiyetsizlikleri, küçük hesaplan örtmeğe kimsenin gücü yetmez. y^! ereden başladık v e bnraya niçin geldik? .1^1 Seçimler yaklaştıkça yoğnnlaşan »iyasi transferler meselesi . Çok partili hayata girdiğinüz giindenberl, •••• •••• •••• •••• !••• • ••• G Siyasî transferler orünüz gençler. «fikir» nedir, «kanı» ne demektir görünüz. Fikirler ve kanılar nğruna ve ille de hizmet aşkı «içinde», ağabeylerinizin, amcalarınızın katlandıkları fedakârlıklan şörünüz tdealizmin bn kadan da fazla degil mi ya? Hiç değilse sizler, güntt gelince, bn kadar da fedakâr olmayımz canım... Biras da kendinizi düşününüz! Sonuç i • ••• Batı Parlâmentolarında ve bilhassa İngiliz Parlâmentosunda nutuk çekercesine .jonuşraak, duyguları harekete geçirmek ıstemek gülünç karşılanırken, bizde bunun tam tersini görüyoruz. Sayın Milletvekillerimizin birçoğu bırakınız sokaktakı nutuk çekmelerini, Meclis içinde bile nutuk çekmek sevdasından kendilerini alakoyamıyorlar. Yurt sorunlannı açık, tutarlı ve mantıkî bir yoldan dile getirecek yerde hislere hitap etmeği daha çıkar yol olarak görüyorlar. Seçimden önce bir kez olsun köye uğrayıp seçmen vatandaşın hâl ve hatırını sormağa üşenirken, seçim zamanında onun saf ve temiz vicdanını sömürebümek ve koltuğunu kaybetmemek için dökmediği dil kalmıyor... Yahut da koltuk temin edebilecek bir partinin kanatlan arasına sığınıyor. Böyle zamanlarda memleketin millî gelir kaynakiarının canına kıyılıvor. Meselâ; crmanların katledilmesi belli bir süre için müsamaha ile karsılanıyor. Sonunda biz sandıktan çıktık, millî iradeyi temsil ediyoruz, istediğimizi yaparız nakaratını tutturuyorlar. Ve bu düzen böyle sürüp gidiyor. Halk eğıtilmedikçe. ona gerçekler iknâ edici bir dille anlatılmadıkça, bu duzen değişmedikçe sürüp gideceğe de benzemektedir ayın Doçent Doktor Mukbil özyörük'ün «Ateşle ovnamayın» yazısı. irticaı ve irticayı destekleyen mürai politikacıyı mahkum eden cerh edilmez bir büküm olmuştur. Patrona Halil'den beri sürüp gelen her devirde Türk milletinin ileri hamîelerine köstek olan irticaın son gelişmeleri hiç bir zaman bugünkü kadar korkunç, bugünkü kadar tehlikeli olmamıjtır. İler: hamleye en çok muhtaç olduğumuz bu Yırmınci Asır medeniyetinde, câmi minberlerinden meydan mitmglerine kadar. hattâ Parlâmento kursusünden akseden salyalı ulumalar. medeni Türk Devletinin bekasına kasteden davranışlardır. Bu bakımdan Sayın Özturk'un makalesı, Tıirk mılletının yükselmesinden başka bir arzusu bulunmayan gerçek Atatürkçüleri »evındirmiştır. lar içerisinde bir toplumu alabildiğine yozlaştırır. Özdemır Nutku «Sarıpınarlül4» ün yönetmeni için: «Bir ülkeyi yönetenlerle yönetilenler arasınilaki kopmuslugu, söylev çekmeden, ukalâlıta kaçmadan, gereksiz uzatmalara çitmeden; hem de yüzeyde kalmadan gozümüzün önünde canlandıran Turçut ö*akmandır» dıye nıteliyür. Demek ki bir ülkeyi yönetenlerle yönetilenler arasındaki kcpmuşluğun idrakini en «:tkıleyicı bir şekilde tıyatroda göz örüne serebiliyor. Ne var ki tiyatro bu kopmuşluk üzerine olunca huzursuz. şüphecı. övenleri ulriuğu kadar da körü körüne verenleri oluyor ve bövlece sanat zararlı çıkıyor. Sanatın bu tehlikesıni Sayın özderoır Nutku şöyle dolduruyor: «Söylev çekmeden. nkal&lıja kaçmadan, gereksiz nzstmalara gitmeden, hem de vSzevde kalmadan canlandıran sanatçı ve sanatçılar...» S şte bu anlayıs öyle tutunI mah ki, Ankara Sanat Tiyat' rosu'nun ufak ahııesinden yedi tepeli Istanbula kadar yayılsın. «Hernani» de olduâıı eibi sonunda yenilikler ve ulu^al benlikler bastırsın. Yasar CAKIK Ortaokul ÖsretmPni KIZILCAHAM\M :::: •••• ı),1lll H SONUÇ edefe ulaşamayan çabuk yavaş, hedefe ulasan yavaş çabuktur, prensibini esas alarak çalışmaz zorundavız. Bu bakımdan yavas da olsa tüm engelleri asarak, bir gün hedefe ula Gaflet içinde bulunanian: Yargıtay Başkanı uyardı, tınmadılar. Hatta, bu davranışı suçlaınaya kalktılar. Ismet Paşa tehlikeyi gösterdi, misaller verdi, vıcdan hürriyetinden dem vurdular. Parlâmento kürsüsüne kadar getirılen Nurculuğun müdafaasını delıl isteyenlere bir Tabii Senatör, subut unsuru olarak gösterdi, sükut ettiler. Bu sükuttan kuvvet alanlar, mitinglerle, Bursa toplantısı ile mukabele ettiler. ayın Cumhurbaşkanımızın Bayram mesajı bn e onları durduramadı. Gene rnitingler, ulu hakan Abdül Hamid Han'a medhiyeler düzenıedıler. Bu memlekete hizmet edenleri sahte kahramanlar olarak gösterdiler. Bu gün çöl kabılelerının bile ltıbar etmediği şer'i hükümlerje Devleti yön«ltmeyi isteyecek kadar cüretlenni arttırdılar. Diyanet lşleri Başkanlıgında sube müdürlerinin odalarından Atatürkün resimlerinin kildınldığını gazeteler yazdı. Mesul baslardan gene ses çıkmadı. Adalet Partisinin sandıktan toptan çıkmak ugruna lrf.caı oksamadığı, şımartmadıgı iddiasına bu gün kediler bile güler. Büyük ilim adamı, hukuk uturitesi Sayın Özyörük, din tüccarı, başı takkeli politikacıyı. köy ımamı rolündeki bası örtülü ünıversıteli tazeyi. yakası koyuverilmeyecek yobazı ve en nihavet irticaı azdıran iktidarı o muh'esem makalesı ile mahkum ettı. Bu, öyle bir mahkumiyettir kı. ıleride bütün partileri silerek sandıktan tüm Adalet Par'.isi çıksa, bu hükümden vakasını kurtaramaz. Toplumsal uzajrında dolaşmalar ürkıye öğretmen Dernekleri Genel Başkanı Sayın Prof. Bahri Savcı'nın toplumsal gerçeklerimız üstünde duran vazısı Türkiyemizdeki «iki'güç» ile «iki akım» ın alanlarını hayli aydınlatıyor. Güçlerarası dengenin «durucu. tutucu ve durdurucu» akımdan vana nasıl ve kimler tarafından bozulmak istendiğini iyi belirliyor. «Geüşmeci, devrimci ve önrü» güç arasında öğretmen olarak ulusal ve tarihsel sorumluluklarının bılmcıne varmış bir uyarma, uvandırma ve egitme kitlesinin. geııel başkanmdan Anadolu Yav!a«ındakı erine dek sürdürdüfiu Atatürkçü çabalar gönlün ve aklın hümanist mekikleriyle dnknnrt<ı?u içjn d» ayrıca kütlamava rteöer. ™ Azgelısmıshkten kurtuluşumuzıın ekonomık ve sosyal hedefierını bilerek va da bilmiyerek unutanlara bır kez daha Atatürk Devrimciliğinin aydınlığını yansı tan Sayın Savcı, çızdikleri tablo içinde bir DİYOJEN olduklarını herhald* bilivorlardır. Antikıtede. elinde fenerie ne aradığını soranları «gerçegi» dıye yanıtlayan ünlü biJge Diyojen, ince bir mizahın içine ay tıı zamanda engin bir felsefe oturtmasını bilmisti. O. hu sözüvle, yol ve yöntem •'utarlıgı için erdem felsefesinin mantık ısıklarını yakıyordu. Bu ışıklardan BÖZ lerı kamaşanlann soyu. o günden bugüne kendılerıni rahatjız eden va da edebilecek olan ış;klara. Dıyoıenlere karsı daha tedbirlı davranıvorlar. Lâik Türkıve Cumhunyetinde bu tedbirın adına «kader» diyorlar. Geçtığımu av Anadolu illerınden bırınde karşılaştığımız ve tıpkı Sayın Savcı aıbı. bir başka devrimci öâretmen örgü'.ünün başkanı olan Savın Fakır Baykurt'un önune bir din Eörevlisı tarafından sürülen tedbir çok ılgınç: «Beş parmağın Deşı de bir mi?« Yanıthvor Sayın Baykurt: «Parmaklar arasındaki fark üç ile dördün arasındaki farktır. Türk toplumunun gelir dagılımı arasındaki fark ıse bir ile yirmı ikibin arasındaki farktır.» Ve kızarıo bnzarıyor soruyu soran. Î S ^•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••«•••••••••••••••••••••••••lw Köy İsleri Bakanlığı Trabzon Topraksu XIV. Bölge Müdürlîîğünden: 1 Aşağıda yeri, mahiyeti, keşif bedeli, geçici teminatı ve ihale tarihi yazılı toprak muhafaza kireçleme tatbikatı işi, 2490 sayılı kanunun 31. maddesi gereğince kapalı zarf usulü ile ihale edilecektir. 2 İhsle, Bölge Müdürlüğü binasında yapılacaktır. 3 Proje ve ekleri çahşma saatlerinde Bölge Müdüriüğünde görülebilir. 4 İsteklilerin. işin keşif bedeli kadar resmi sektöre iş yaptıklarına dair belgelerini. 1968 yılı Ticaret Odası vesikalarını, ikametgâh ılmühaberlerini bir düekçe ile birlikte 75.1968 akşamına kadar Müdürlüğümüze vererek ihaleye iştirak belgelerini almaları. 5 2490 sayıh kanunun 32. Maddesine göre hazırlıyacakları tekliflerini, ihale saatinden bir saat evveline kadar makbuz mukabili Komisyon Baskanlığına vermeleri lâzımdır. 6 Her türlü gecikmeler ve telgrafla müracaat kabul edilmez. Keşif Bedeli Tl. Trabzon Merkez Yom 400.77818 ra Akçaabat ilçe köyleri ve Rize Ardeşen Yeniyol köyü kireçleme tatbikatı İşin yeri v e mahiyeti ' Geçici Teminatı Tl. 19.78113 İhale Tarihi 10J19f Saati 11. SONUÇ ol yakın ıken. aklım'zı haşımıza devsırelim. Sonradan pisman olmak kımseve bir şev kazandırmaz. Bütün irtica hareketlerinin sonunu çösteren Türk tarihi bunun ibret verici örneklerile doludur. Resat SAYLAN, Emekli Albav ANKARA Y «Sarıpınar1914» S Sanayi BakanEığından Tebliğ Olunmuşlur Sanayi İslefmsleri Sahip.erine 6948 sayıh Sanayi Sicili Kanunu hükümlerine istinaden sanayi siciline tescilini yaptıran sanayi işletmelerinin vermeye mecbur olduklan 1967 yılına ait senelik işletme cetvellerini 30 Nisan 1968 günü akşamına kadar Valiliklere veya Bakanlığa tevdi etmeleri sayın sanayicilere duyunılur. İLÂN Çörum Vakıflar Memurluğundan Çorum Ü Merkezinden Hıdırlık camii ile Osmancık llçesindeki Imaret camii ve Koyunbaba türbesi, ve Mecitözü llçesinin Elvan Çelebi Köyündeki Ahi Elvan manzumesinin cem'an (199^03.47) lira keşif bedelli 1968 yılı onarımı 15J.1968 Çarşamba günü saat 15 de Memurluğumuz binasında ihale edılmek üzere kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur. Geçici teminat (11.210.17) liradır. Şartnamesi Ankara'da Vakıflar Genel Müdürlüğü ile Memurluğumuzda görülebilir. Eksiltmeye kaülabilmek için geçici teminat ile 1968 yılı Ticaret Odası kayıt belgesi, (Eksiltme resmî tatil günleri hariç^ (6) gün evvel Vakıflar Genel Müdürlüğüne müracaatla alınacak iştirak belgesinin teklif mektubu ile birlikte usulüne göre zarflanıp eksiltme saatinden bir saat evvel Çorum Vakıflar Memurlufunda eksiltme Komisyon Baskanlığına makbuz mukabilinde verilmesi jarttır. Postada vâki gecikmeler kabul edilmez. (Basın: *14521/4152) i (Basın: A. 4040 14507/4151) ORDU VALİLİGİNDEN BAYINDIRLIK BAKANLIĞI YAPI VE İMAB ÎŞLERİ REİSÜĞİNİN: 1 Ordu Merkez 7 Boğahk Sun'î Tohumlama Garaj tevsii, Ot deposu ve ıstinat duvarı inşaatı işi 2490 sayıh kanun hükümlerine göre kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur. 2 Işin keşıf bedeli (175.000,) liradır. 3 Eksiltnıe Ordu'da ll Bayındırhk İhale Komisyonunda 9.5. 1968 (Perşembe) günü saat 16.00 da yapılacaktır. 4 Eksiltme Şartnamesi ve diğer evrak Bayındırlık Müdürlüğünde görülebilir. 5 Eksiltmeye gırebilmek için isteklilerin: Dilekçeleriyle birlikte işin keşii bedeîi kadar bir işi bir defa'da yaptığını tevsik eder iş bitirme belgesi ile 7^.1968 günü mesai saati sonuna kadar Vılâyete müracaatla yeterlik belgesi almaları. 6 İstekliler teklif mektuplarını; (10.000) lirahk geçici teminatını, 1968 yılına ait Ticaret Odası Belgesini ve yeterlik belgesini usuliinde zarflıyarak 9.5.1968 (Perşembe) günü saat 15'e kadar makbuz karşıhğında Ihale Komisyonu Başkanlığına vereceklerdir. 7 Telgrafla müracaatlar ve postada vâki gecikmeler kabul edilmez. Keyfiyet ilân olunur. (Basın: 14558/4153) ayın Ozdemır Nutku sanat dunyamızda tlyatro eleştırmenımudır. Sayın tiyatro eleştırmenını Ankara ve îstanbulda tiyatro uzerıne verdığı konferanslarda tanıdım. özdemir Nutku Türk sahnelerinde bır eser sahneye konur konmaz onun tenkidını Cumhurıyet Gazetesinde gorüşleriyle birlikte belirtir. Son yazısı Ankara Sanat Tıyatrosunda sahneye konan «Sarıpınar 1914» üzerıne idi. Ke güzel. Ah bu kusursuz sanat benımseyışinın yalnız bir kurum ıçın değil; daha büyük yapıtlar, ve daha büyük ilgiler içinde olsaydı. Bir A.S.T. su ki Türkiyede sanat güzelliğini ve sorumunu üstüne almış tek mıni yapıt. Eleştirmen. «AJS.T. gittikçe yozlasmaya yüz tntan tiyatro faaliyetleri arasında yüzümüzü güldüren ve tiyatro beyecanımızı ayakta tntan bir olay oinyor» diyor. Bır ümit. Demek kı A.S.T. nun sırrı evvelâ yozlaşmaya kar$ı olmak ve sanatı «yaratmak» anlamında ele almaktır. Uğrunda yorulmayınca, düşünmeyince, ona inanmayınca ve onun için bir hayatı vermedikçe sanat olamaz ve o heyecan her türlü yozluk SONUÇ oplumsal gerçeğın tam içinde olan, düsünen. araştıran. tartısan, uyaran ve uyandıran Diyojenlerin çabalarını saygıyla izliypr. onlara katılıyoruz. Toplumsal gerçegin içinde olması gereken ama uzafiında dolaşmayı yeğleyen Anitoslar ve Meletoslar, Sokrat öiümsütlügünün yirmi yüzyıldır sövlenpgelen destanı içinde ancak birer ibret simge=i olabi'ir divoruz. Ünal TttRKES îst. Üniversitesi ögrencisi T (Basın: 14476 4145) NOT: rartısma böiümnne çönderv leo yanların njümküns* daktilo edilmesin) 200 kellmeyi »smamasım ve razarlara de&il jarfın özertne «Tamsma» ümorn yazılarak ?azı Islertie oostalanmanm Hes edertat Köy İsleri Bakanlığı TOPRAKSU liakina Jkmâ! Döner Sermaye jşlefme Müdürliiğünden: 1 Köy İsleri Bakanhğı TOPRAKSU Genel Müdürlüğü taşra teşkllâtı ihtiyacı için aşağıda cins ve miktan yazılı 1 adet biçerdöğer kapalı zarf usulü ile satın alınacaktır. 2 Biçerdöğer'in muhammen bedeli ve geçici teminatı hizalarında gösterilmiştir. 3 B u ise ait teknik ve idari şartnameler Müdürlüğümüzden (Keçiören Yolu tizeri Ziraî Donatım Kurumu karşısı Dışkapı Ankara) mesai saatleri dahilinde temin edilebilir. 4 Biçerdöğer'in eksiltmesi cetvelde belirtilen gün ve saatte Müdürlüğümüz binasında toplanacak Komisyonca yapılacaktır 5 Eksiltmeye girmek istiyenlerin 2490 sayılı kanunun 2, 3 ve 32. maddelerinde yazılı şartlar dahilinde hazırhvacakları vesikalarla birlikte kapalı zarflarm en geç eksiltme saatinden 1 saat evveline kadar makbuz mukabilinde Komisyon Baskanlığına vermeleri. 6 Postada vâki gecikmelerin kabu! edilmiyeceği ilân olunur. Muhammen Muvakkat Eksiltme Sıra No. Cinsl Miktan Bedeli Teminatı Tarihi Saati 1 Biçer Döğer 1 143.000. 8.400.8.5.1968 15.00 (Basın A. 4080 14476/4146) I Milyon Çalal, Bıçak, 700, Bin Kek ve Rol Ekmeğî Zarfları Yaptırılacaklır îşin muhammen bedeli 133.000. TL. olup son teklif verme tarihl 8/5/1968 çarşamba günü saat 15.00 e kadardır. Şartnamesi Ortaklığımızın Taksirn, Gümüşsııyu Dürnen sokak Gümüşpalas Apt. da Levazım Müdüriüğünde görülebilir. TÜKK HAVA YOLLARI A.O. (Basın: 14497/4149) ' İLÂN Sungurlu Devlet Hastanesi Baştabipliğinden: Devlet Hastahanemizin 1968 mall yılı lhtiyacı İçin 78 kalerade mevcut ilâç ve tıbbl malzeme mübayaa olunacaktır. 1 thale kapalı zarf usulü ile Sungurlu Devlet Hastaha nesinde 7/5/968 salı günü saat 14 de yapılacaktır. 2 Muhammen kıymetl 37864 lira 20 kuruştur. 3 Geçici teminatı 2840 liradır. 4 Şartname ve liste Hastahane Bastablpllgindedlr. istekliler buradan temin ederler. 5 Postada vâki gecikmeden komisyon sorumlu olamaz. (Basın: 14553/4147)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle