Katalog

SAHİFE DÖttT ' 14 Nisan 1968 COIHURİYET Yozan.ECVET GURESIN erçekten Abdülhamid'in bu davranıBu olaydan sonra Padişahın bütün ümidi Tatar Osman Paşanın şı, sindirme yerine ters sonuç yapnuş, ve tep üzerinde toplanır. Osman Paşa «Manastır ve havaki kısa sürede gelişmişlisi fevkalâde komiseri» olarak aytir. Nitekim Niyazi Benı bölgeye gönderilir, emrine redif yin (Resneli) dağa çıkuvvetleri verilir. Paşanın görevi kışından sonra Hünkâr, kısaca, özgürlük cereyanını önleYeni de askeri tedbirlere baş mektir.Paşadankumandan belkidavŞemsi daha hunharca vurmuş ve Birinci Ferik ranacaktı, lâkin karşı taraf. bu şatafatlı Paşadan hem daha pek gözŞemsi Paşayı ayak lüydü, hem Kollanmayı önlemekle gö ağası Eyüp de daha akıllı. Niyazi Sabri, Resneli revlendirmiştir. Şemsi bey, bir gece evini sardılar, kendiPaşa, Abdülhamide bağ sini «Cemiyetin misafiri» olarak Resneye götürüverdiler. Özgürlükh bir adamdır, serttir. le istibdadın çarpışmasını, ikinci Mücahitleri hizaya ge denemede de, yine özgürlük kazantirmeye kararlıdır. Ne mıştı. var ki durumu inceleBu yip Padişaha, yapacak Resneye götürüverdiler. Sami arada Manastır Polis Müdürü beyle Iannı bildiren telgrafı Selânik Merkez Komutanı Nâzım 6 ce özgürlük hareketine karşı girişilen sindirme, başladığı yerde durur. TERS SONUÇ HÜSEYÎN CAHİT Hürriyet Kahramanı Niyazi Bey çeteciler ve geyiği ile beraber PRENS SABAHATTİN Manastır postahanesinden çekip, çıkarken bina önünde teğmen Âtıf (Aüf Kamçü) tarafmdan vurulur, böyle bey, vurularak yaralanmışlardır. Bütün bunlar olurken bir yandan da Hünkârı yola getirmek için haberler uçuruluyor, meşrutiyet isteğine dair telgraflar birbirini kovalıyordu. Haberlerin ve telgraflarm amacı Abdülhamidi Meşrutiyetin" ilanına zorlamaktı. Gerçekten de yapılanlar meyvesini verdi ve 10 temmuz 324 (23 temmuz 1908) de Padişahın arzusu ile Meşrutiyet ilân olundu. Aslmda bu, teokratik ve monarşik temele oturmuş bir devlette mutlakiyetin törpülenmesi, Anayasa düzenine girilmesiydj. Gerçekten meşrutiyet geniş sınırlı değildi. Şu var ki bu dar sınırlar jçinde öylesine sınırsız, hattâ Ii»ıkuk kurallariyle bile çatışan bir siyasi özgürlük anlayışı da geldi ki, müesseseler birbirleriyle sürtüşmeye başladı. Hemen söylemek gerektir ki iç ve dış şartlar, batıdaki gelişmelerin Osmanlı toplumuna daha doğrusu üst tabakaya olan etkisi. Osmanlı Imparatorluğunu bir dönemece getinnişti. Onu geçmesi zorunluydu. Ittihat ve Terakkinin lereddüdü: Düveli muazzama Osmanlı Imparatorluğunu parçalayıp yutmak için anlaştnalara gıderken Mesrutivetın ilânında başrolü oynayan Ittihat Terakki Cemiyetinin hu dönemdeki tereddütlü tutumu hem düşündürücüdür, hem de o zamanki anlayışları göstermesi bakımından ilgi çekicidir. Cemiyet devrimi yaptığı halde nedense geri plânda kalmayı ve memleketin icfaresini eski ve bilınen deviet adamlanna bırak mayı tercıh etmişti. Sokaklarda Padişahın paşalarım vuranlar kendilerini yönetim için yeterli mi gormüyorlardı? Yoksa dış tazyikler mi onları ürkütüyordu bilinmez. Belki de kamu oyunu henuz kendıleri için hazırlanmış bulmamakta idiler. Bu konuda çeşitli fikirler ileri sürulmuştür. Meselâ Hüseyin Cahit Yalçın o günkü Ittihatçıları şöyle tarif eder : «Ittihat ve Terakkinin mensuplan resmi hükümet işleri hakkında hıçbir fikir ve tecrübeleri olmadığı için birdenbıre hükümet teşkil etseler ne yapacak'.arını. idare mekanızmasını nasıl yürüteceklerini bilmezlerdi. Hu kumetin başına çıkmayı onların zihinleri almadığı gıbi, memleketin de hazmecfebilmesı ımkânsızdı. Rütbesiz, nışansız, çan ve şohretsız bır gencın Vezaret unvanıyla Sadrazamlığa çıkmasını, sırmalı Nazır ünıformasını gıyerek bir koltuğa kurulmasını bu memleketin havsalası almazdı.. 1908 temmuzunda Ittihat ve Terakki Cemiyeti bir posta başkâtibi Talât Efendiyi Sadrazam ilân edemezdi, buna şartlar ve haller imkân vermezdi... Eğer Mesrutiyetin ertesi günü halk Selânik'teki Ittihat ve Terakkı Cemiveti âzalarının Babıâli'ye birer Nazır olarak geldiklerini görseydi muhakkak bir anarşi çıkardı...» Hüseyin Cahit Yalçın biraz sonra ise «tttihatçıların sağduyularının, kendilerini hükumet makamlarına gelmekten alıkoyduğunu» söyler ve «sadece vatan ugrunda çalışmak için böyle yaptılar» der. Şu var ki, Ittihat ve Terakki Cemiyetinin gerı plânda kalışına rağmen, o cfönemde sorumluluğu yürütme organına yüklemek mumkün olamamıştır. Geri plânda kalmağa ne kadar çalışmış olurlarsa olsunlar, Meşrutı yetten Hareket OrdubU nun gelışine kadar, ve tabıi sonrasının bütün sorumluluğu, bu devrimcı Cemiyetin üzerine yuklenmiştır. Suçlamalar bu bakımdan haklı gorülmelidir. tıler Abdulhamıt'ın ıstıbdadına rahmet okutacak marifetlere gıdebilmişler, kısacası hürriyet ile baskı rejımı arka arkaya yaşamıştır. Meşrutiyetin getirdikleri îkinci Meşrutiyetin ılk safhası 23 Temmuz 1908 den başlar 13 Nisan 1909'a kadar, yani Rumî tarihle 31 Mart'a kadar sürer. İkinci safhanın başlangıcı ıse Hareket Ordusu'nun gelisi. Abdülhamıd'ın tahttan ındirilişidır. Bazı tarihçilere göre, bu safha Itılâf Devletlerının memleketı işgale başlamalariyle bıtmektedir. Aslında îkinci Meşrutiyetin anarsık bir ortam yaratan ve ozgürlüklerin alabildığme kullanıldığı safhası ılk 9 aydır. Daha sonra hürriyetler oltfukça kısıntıya uğramış, sıkıyonetım, Mesrutiyetin üzerinde daima asılı kalmıstır. Bu safhada iktidara gelen par Düzenin karakteri 1876 Kanunu Esasî'sinin kurduğu sistemde hürriyet çağdaş bir anlama kavuşmuş değildi. Bu, bireyci fakat Islâm hukukunun çerçevesi içinde düşünülmüş. kabul edilmiş bir meşveret rejimi idi. İkinci Meşrutiyet ise, Kanunu Esasî değişikiikleriyle daha demokratik bir düzen getirme, parlâmanter rejimi yerleştirme çabasına girdi. Fransız Ihtılâlinden mülhem, tab'ayı şahane yerıne vatandaş'ı yerleştirmek istedı. Ancak yeni düzen bir yandan parti hâkimiyetini ve kamph'.aşma kavgalannı artınrken, öte yandan sosyal yenileşme yerine yalınkat hurriyetin anarşisıni de beraberinde getirdi. Bunun böyle olması da tabıi idı; zıra hürriyet düzenı aslında bir yığın hareketinın sonucu değil, kurtuluşu klâsık anlamdakı demokratlasmad'a gören bir aydm azınhğının baskıh isteği idi. Hurriyetin nasıl anlaşıldığı, neden anarşik bir ortama dönuşüldüğünü belirtebilmek için yına merhum Yalçın'ın «Talât Paça» adlı eserinden şu açıklamaya bakalım : «Meşrutiyet ilân edildikten sonra memleketin her yanı çılgın bir sarsıntı içinde hürriyet terennüm ediyordu. Hükumetnüfuzu her yerde yıkıhyor, koca imparatorluk baştan başa anarşi içir.de kalıyordu. Saray şaşırmış, taşra saşırmış, zabıta şasırmış ve halk şasırmıştı. Ağızlarda bır parola dolaşıyordu: Hürriyet gelmiş! Bazı taraflarda soruyorlardı: Bu Hürriyet nedir? Kereden gelmiş?.. Onu, yabancı ulkelerin birinden gelmiş bir rahibe diye tarif edenler görülmüjtü... YARIN : FİKİR AKIMLARI Disi Bond MODESTV BLA1SB 06.25 06.30 07.00 07.05 07.30 07.45 07.50 08.00 0815 08.45 09.30 10 00 10.05 10.30 10 35 10 55 11.00 12.00 12.20 12.30 13.00 13 15 15.00 1510 15.30 16.15 16.45 17.00 17.05 17.20 17.50 1P.00 1935 19.40 20.00 21.00 21.10 21.25 21.45 22 00 22.45 23.00 23.55 09.55 10.00 10.30 11.00 11.30 11.45 12 00 12.30 13 00 13.30 14.00 14.30 15 00 15.30 16.00 17 00 17.30 18 00 18 30 19 00 İP 30 20.15 21.00 21.30 22.00 22 30 23 00 23.30 24 00 00.30 01.00 Acıhs. Droeram Gunavdın I Kove haberler Gunavdın II Haberler ve hava durumu İstanbulda bueun İlânlar ve hafif muzik Ovun havaları Cesitli müzik İstekleriniz Cocuk saatl Ara haberler ilânlar L e v l e ö n ömru Bizi dinler misiniz' S. Mutludan sarkılar Hafif mÜ7İk Koııser nakli , Gecen hafta İlânlar ve hafif roüzik Yurdun »esi K. korosu Haberler Heklâm Droeramları Ara haberler. îlânlar E Uvanıkoeludan jarkılar Mac nakli Pazar konseri s . Erorhandan türkiiler Ara haberler. İlânlar M. Pavdas orkestrası Ceitli Türk muziii Reklâm Drocramları Haberler ve hava durumu Hafif müzik Kentten kents Hafta sonu 24 Eaatin olavlan. ilânlar T Uveundan sarkllar St>or dereisl M. Mukadderden sarkılar Peklâm oroeramlan Haberler Plâklar arasında özetler oroeram. kaDanıs İSTANBL'L İL RADYOSU Acıhs ve Droeram Diskoîetimizden Karısık sololar Sevilen sesler Akordeonla melodiler Valsler ve oolkalar Hafif müzik Koncerto »aatl Nina Slmone »övlüvor San soloları Britanvadan halk sarkıları Sonat saati Caz muzifri Gencler lcin Pazar konseri Cav saati Kücük konser Genclere muzik Senfonik müzik Fransadan müzik Akşam konseri Gençlerin sevdikleri San reperruarından Dünyanın dört bucağından Swingle Singers topluluğu Gece konseri Caz saati Hafif jarkılar İstanbulda gece yarısı Hafif müzik Program ve kapanıs BULMACASI 8 9İO111213141516 simgesi, duadan sonra söylenir. 16 Baş ve vücut arasmın arka kısmı, bir verginin miktarını bolirtmek için temel olarak alınau deger, bir kadın adı. YUKARIDAN AŞAGlYA: 1 Bir kütlenin fiziksel ve kimyasal degişimi, erkek keçi. 2 Patlıcangillerden geniş yapraklı fena kokulu bir bitki, bir erkek adı, genişllk. 3 Tersinden okunursa yakar kavurur anlamına gelir, ebegümecigıllerden ya2in yaşı kışın kurusu yenen bir sebze, bir cins bitki. 4 Küçük deniz araçlanna denir, Uye, kado me. 5 Köpek, bir nota, eskiden zenginler çocuklarını yetiştirtmek için bunları kullanırlardı. Garth Tiffanv Jones T1FFANY JONES MıÇBİI? M&trl 6 Aylıkcılar bunun ilk günlen güler ancak, Mekke'de kutsal bir kuyu ve onun suyu, yerine geçen. 7 Lfile bahçesi, yassı hale gelmiş, sonuna bir harf gelirse oyun aracı olur. 8 Bıkkınlık getiren, önem. 9 Irade dışı yapilan hareket, tilkinln aldattığı kuş, bir harfin okunuşu. 10 İnanç, na bir emir. 9 Bir ecnebi KaSOLDAN SAGA: havanın oksijeni ile yaşayabilen, dın adı, bir kadın adı, bir güz bir mabut. 11 Proteini bol bir 1 Amerikada oldürülen suUımeyvesi. 10 Tersinden okunur besin maddesi, sonuna bir harf cu zenci lider (üç ısım). 2 ÖUe sa bir mevsim adı çıkar, seyyaro, gelirse evimizde olan şeyler, buanlamına bir emir (iki kelime), bir ecnebi erkek adı. 11 Vado nun azı bile bazan çok zarar gaİsyan etmiş, Yemek. 3 En yulunan süre, bina yapar, en kısa tirirmiş. 12 Yufka muşak mineral, ilgi, sütten im^l yürekli, zaman. 12 Yabancı, kilometre mastar takısı, ithalât terimleriaedilir. 4 Yalvarma anlatır, gıynin kısaltümışı, belli bir işi in den. 13 Karçiçeği, bir kimsesüerde kolun ucu, sonuna bir san gibi yapan makine. 13 Ot nin birine gönderdiği haber. 14 harf gelirse bir cısmin oturduğu biçmeye yarar, dogrula anlamın Tersinden okunursa olur mu yer olur, su. 5 Bır eseri meyda bir emir (iki kelime). 14 El anlamına gelir, belli bir işi en az dana getirirken ömek alınan, kabise dikiminde kiıllanılır, b'r kuvvet harcıyarak yapmaya yarıyıp. fena. 6 Bir cins bitki, tsharfin okunuşu, îsrailde tarüıî nalaşan, bir harfin okunuşu, dar yan araç, tâyin etme. 15 Su, ince ve uzun madeni parça. 7 bir kale kalmtısının bulunduğu bir kadın adı, tatlısı yılanı deliElbise, asker, kargaşalık. 8 yer. 15 Bir hartin okunuşu, bir büyüğe sunulan bir esere kar ğinden çıkanrmış. 16 Vietkong Büyük, ortaya bır harf gelirse şılık alınan bahşiş, radyumun generali, hamile kadırUarda göbir gbz rengi olur, tazele anlamırülür, ev. DUUUMUNUZ «3TÛ DUNDEN BUGUNE 33 Yemeklerini bitirdikten sonra sofradan kal'Kmamışlar, masa başında oturuyorlardı. Konuşma, yava? yavaş sert bir tartışma havasına bürünüyor. ömer Rüştü beyle kansı birbirlerini desteiliyorlar. Çocuklan, karşı tarafla birlik. Yılmaz gözlerini amcasına dikti: Babalarınm parası olduğu için parmaklannı bile oynatmadan bütün ömürlerini rahat geçırecekler doğarken, başmı sokacak bir kulübe bulamıyanların yanmda sekiz katlı apartman «ahipleri dururken, özel sektör korkusuzca ortalılcta cint oynarken, sosyal adalet gerçeklesemez. îlkin.. pfffftttt... şöyle bir temizlemeli, etrafı: «Efendi. sekiz dairen mi var? Ne yapacaksın bunlan? Bir tanesi nene yetmez?! Ver gerisini. Ötoküer Devletin olacak!» Nevin hanım: Fakat bu komünizm!... diye haykırmaktan kendini alamadı. Genç adam ona döndü: Yamlıyorsunuz, yenge. Komünizm değildir; sosyalizmdir. Dikkat edin: oturduğu ev ona bırakılacak. Arabasına, eşyasma dokunulmıyacak. OUle gı.Ue kullansın hepsini ölünceye dek. Neyle geçinecek peki? Bunun için de çalışacak, elbette. Yoksa b'rkaç dalavera çevir, yükünü yap, sonra da yan gelip keyfine bak... yagma yok! Her malı mülkü olan mutlaka dalavera mı çevirmiştir? Çoğunlukla öyledir! Ömer Rüştii bey: Ben, dedi; kırk yıldır doktorluk edijrorum. Damla damla, alnımın teriyle kazandım varlıjınıı. Bir kunış haram para katmadan! Yılmaz pek tatlı bir sesle ona karşüık verdi: Fakat, amcacığım, her zengin sizin gibi m;? Siz niye üstünüze almıyorsunuz hemen? özer lâfa kanştı: Annemle senm için mesele yok, zaten. Ge ne kendi evinizde, Deviet size bu hayatı saglıvucak, Hlç çalışman gerekmeden.Bu yaştan sonra sana iş yaptırmazlar. Tuhai bir etki yaptı profesörde oğlunun söz lerı: «bu yaştan sonra sana iş yaptırmazlar» Demek, artık faydalanılamıyacak düşkün bir lnsan diye görüyorlardı kendisini. Deviet bakacaktı ona! Ayla güldü: Hem rahat... Ne kiracılarla uğraşmak var, ne apartmanınızın onanmıyla. Kömürü mü alınacak, vergisi mi verilecek, kafamzi yormıyacaksınız. özer: Ücret dışmda, ldmsenin rant, faiz, kâr gibi gelirleri bulunmamalı, diyordu; miras yoluyla zenginleşmek kaldmlmalı. Ölünce, herkesin her şeyl Devletin. Annesi bayağı sinirlendi: Biz para arttınp mal mülk edinmisselc, bunu sizler için yaptık. Sİ2İ dtişünmesek, çarçur edor dik kazandıklanmızı, yer, bitirirdik. Dagıtırdık, atardık, yakardık! Bunca yıl çocukların için ufr»ş, derken tutsunlar, kenara koyduklannı alsınlar. Onlara birşey kalmasın! Oysa Nevin hanıma, ölümünden sonra da yaşıyacakmış gibi geUrdi, yüzüğünü kızı, küpelerinl gelini takacak olunca. Salonlannda torunlan îroşuştııgu süre, bu ev onun demekti. Yalnız kendi ömrüyle sahipliği sınırlanmış bilirse, benimseme> di buralarını: daha on sene, en çok yirmi seno onundu; belki iki yıl, bir yıl.. belki daha btrkaç ay ancak onundu! Oturduğu yer, bir otelden farksıs kalırdı o zaman; değmezdi Ustüne düsmeğe. Hepsi çocuklannın diye malına candan bakardı; hepsi çocuklarmın diye uzun vadeli amaçlan vardı: bahçede, karşı köşeye diktikleri iki çam, evlâtlanna gölge verecekti. Arkadaki kiraz, dut, kaysı fidanlarının meyvelerini, torunlan yiyecekti bir gün. öyle olmıyacagmı bilse... Ayla: Blzl düşünmeniz hiç gerekmez, diye karşv lık verdi; biz de çalışacağız. Biz de kazanacağız. Özer de ona katıldı: Sizden gelecek paraya ihtiyacımız yok. Kendi emeğimizle hayatımızı yaşıyacağız. Bunu yapabiliriz de! Profesör anlıyordu, Yılmazm bu fikirleri savunmBsun. Ama Ayla? Ama özer? Çocuklannda, bir küçUklUk duyfrusuvla beraber, kendisine V 9 karısına yöneltilmiş bıraz da kin sezinliyordu. (Arkası var) GÜVEN Tiirk Anonim Sigorta Şirketi HAYAT İKRAMİYESİ 1967 senesine ait Hayat Sigorta ikıamiye keşidesi 6.4.1968 tarihinde Şirket Merkezinde Noter ve dâvetliler huzurunda yapılmış ve aşağıda poliçe numaraları ile isim ve soyadlarj yaZlll sigortalılarımız 1000. TL. lık ikramiye kazanmışlardır. 12351 Nevzat Bayülken, 26236 Celâl İlçiktay, 32102 Hrf.ise Aytn. . (Basm: 13996^3772) Kayseri Valiliğmden Baymdırhk Bakanhğı Yapı ve İmar İşleri Reisliğinin: 1 Kayseri Mfrkez Bağyurdu Orta Okulu 12 derslik jlâve inşaatı işi 2490 sayılı kanun hükümlerine göre kapalı zarf usulu ile eksiltmeye konulmuştur. 2 Işin keşii bedeli (524.473.89) lira olup, geçici teminatı (24.72?.) liradır. 3 Eksiltme Kayseri Yenimahallede Bayındırlık Müdürlüğünde İhale Komisyonunca 2 Mayıs 1968 perşembe günü saat 15.00 de yapılacaktır. 4 Eksiltme şartnamesi ve diğer evraklar Bayındırlık Müdüriüğünde gdrülebilir. 5 Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin, a) (24.729.) lirahk geçici teminatı, b) 1968 yılına ait Tiraret Odası belgesini, c) Müracaat dilekçeleriyle verecekleri (eksiltme şartnamesinde belirtilen ve usu lüne göre hazırlanmış olan) plân ve teçhizat beyannamesini, teknik personel beyannamesi, sermaye ve kredi imkânlarını bildiren malî durum bildirisini, taahhüt beyannamesini ve Bayındırlık Bakanlığından almiş olduklan C grubundan keşif bedeli kadar işin eksiltmesine girebileceklerini gösterir müteahhitlik kamesini ibraz suretiyle, Bayındırlık Müdürliiğünden alacakları yeterlik belgesini teklif mektupiarı i'e birlikte zarf a koymaları lâzımdır. 6 İstekliierin teklif mektuplarını 2 Mayis 1968 perşembe günü saat 14.00 de kadar makbuz karşılığında İhale Komisyonu Başkanlığma vereceklerdir. 7 Yeterlik belgesi alınması için son müracaat tarihi 29 Nisan 1968 pazartesi günü mesaî saati sonuna kadardır. Telgrafla müracaatlar ve postada vâki gecikmeler kabul edilmez Keyfiyet ilân olunur. ANKARA 06 25 06.30 07 00 <rr.Mi 07 30 07.4S 0S.00 0^.10 nR..°O 0° 10 00 20 înno 10 25 10«" 11.10 11 15 V>.00 12.M 1? 30 13 00 13.15 13 30 J4.00 1 J 15 15 15 15 20 15 ?5 15.55 16.25 16 40 16.55 17.00 17.30 17 50 19 00 19 35 19 50 1B.55 20.15 20 35 21.00 21.10 21.25 21.45 22.10 22.30 22.45 23.00 23.45 23 55 Acıh5. oro?ram Gıinavdın fl) Kflve hoberl^r Gunavdın ı n i Haberler ve hava durumu Sahah mü7iSİ Ankarada busrün OTUTI havaîarı D i n l o v i c i istekler! B Aksovdan ^arkılar Dinlevici istekleri Ara haberler. ilânlar M. Gecevatmardan türkıiler Ipvleinn ömrii Bi'l dirler misiniz'' Dilekleriniz Sectiklerimiz Gecen hcffi Hafif muzik Yurttan sesler Haberler Hafif müzik T. Tokvav ve M. Erserten sarkılar fjlkfler v e cocuklan Reklâm oroeramları Ara haberler. ilânlar Baftlnma T. ovun havaları Sarkılar Cesitli muzik S. Uveundan türküler Hafif müzik Ara haberler. llânlar Incesaz Ocakbası Reklâm oroer»mları Haberler ve hava durumu B Akarrürkten türküler Bilei kösesi Sevilen sesler M Ufrurludan « r k ı l a r Fransadan müzik 24 saatin olavlan. ilânlar O. Ttirenden türküler Sıoor dereisi Bir bestecimiz var M dünvasından haberler Yerli orkestralar Haberler Gece konterl Gece varuma do&rıı öz^t'^r oroffram. kaDanıs ÖĞRENCI ADAYLARINA İstanbul Teknik Ünîversitesi Rektörlüğtinden: 1 Bu yıl İst»nbul Teknik Üniversitesi ve İ.T.Ü. Tekmk Okuluna girebilmek için: ÜnivemtelerarMi Girij İmtihanına (Merkezi Sistem) girmifl olmak ve belirli bir sınırın iistünde fen puanı alnuş bulunmak gerekmektedir Bu sebeple tT.Ü. ve İ.T.Ü.T.O: Giriş Sıralama İmtihanına katılmak isteyenlerin önce Üniversitelerarası Giriş İmtihanına girraeleri önemle duyurulur. 2 İ.T.Ü. ve tT.Ü.T.O: Giriş Sıralama İmtihanına girebilmek için «day kaydolma ve bu imtiharun tarihleri »yrıca Uân edilecektir. (Basin: 13769/3759) (Basın: 14037/3774)