Katalog

SAHİFE DÖRT 12 Nisan 1968 CUMHURİYET HİTLERİN LANETLENMİS DOKTORLARİ SULFAMID KURBANLAR1 nı açmış, hazırol durumunda, dimdik bekliyordu. Kolay değil, araba, Himmler'in yardımcısı, Alman Güvenlik Örgütünün Başkanı, ve Çekoslovakya Valisi Reinhardt Hey l>a hareket etti.Heydrich büyük bir caka ile otomobile kunüdu ve araba hareket etti. Heyrich tath tatlı düşiinüyor du. Doğrusu işler iyi gidiyordu. Himmler'in en yakın dostlan arasında idi. Hitler ise her fırsatta ondan övgü ile bahsederdi. 38 yaşındaydı ve yakışıklıydı, kadın lann hoşuna giden bir tipi vardı. Nasyonal Sosyalist doktrinine deli gibi inanırdı ve zaten bu yüzden böylesine çabuk yükselebilmişti. Kışılığinde beğenmediği tek yönu, sesiydi. Bıraz kadınımsı, ince bir sesi vardı; fakat randevuevlerind'eki parlak başarıları, onun erkekliğınin ve cinsel gücunun en buyuk dehlleri değil miydıler? Varsın sesi de bıraz jnce olsun, ne çıkardı? Siyah Mersedes Prag'a yaklasıyordu. Son virajı donerken yolun kenarında ıkı işçi gorduler. Işten donuyor olmahydılar. Heydrich dıkkatle yolu gözluyordu. On kilometre sonra, Prag'da oturduğu Kırahyet satosuna varacaklardı. Isçilerden biri, Josef Gabeik, bisikletini yolun kenarına bıraktı ve ânıden tabancasını çekti .. ilk kursunu atar atmaz, şofor gaz pedahna basmıştı, Heydrich de yerinden fırlamış ve Gabeik'e ateş etmişti. Araba yıldırım hızı ile giderken, biraz ilerdeki ikinci işçi, Jean Kubıs, elindeki bombayı, şoyle bir tenis topu gibi, arabanın önune yuvarlayıverdi. Kubıs ve Heydrich'in hafif yaraladığı Gabeik, kendilerini hemen yere attılar. Çekoslovakyaya paraşütle inmeden önce, fngılteredeki özel komando okulunda az mı eğıtim görmüşlerdi? Korkunç bir patiama... ve sonra ateş ve duman arasında ağır yaralı Heydrich'in iniltisi. Iki işçi bisikletlerine atlayıp, olay yerinden uzaklaşmışlardı bile. Mağrur Nazi şefinin, hastanede kentfıne gelir gelmez iik sozü şu olmuştu : Ölmek istemiyorum, beni kurtarın! Almanyanın en ünlü doktorlan, en büyük operatörleri, bizzat Himmler'in emri ile Heydrich'i güI ri yapılı şoför,kapısıneşte pınl pınl parlıvan arabanın AMEUYATLARIN IZLERI Yazan: Christian BERNADAC Derleyen: Ergun BALCI kurtarmak için Prag'a göndenldıier; fakat boşuna... Heydrıch'ı kurtarmak mümkıin olmadı. Doktor Gebhart, Nürenberg'te, Heydrich'i kurtarmak için gostenlen çabalan çöyle «nlatmıstır : «Ben Prag'a geldığimde, cok geçti. Prag'ın iki tamnmış operatörü Heydrich'i ameliyat etmişlerdi bile. Hitler ile Himmler her gün telefon edip, Heydrich'i soruyorlardı. Çevremden, bana Hitler'in özel doktoru Morell'i çağırmamı sahk verdiler. Hastaya gereken her tedavi yapılmıs ve sulfamit verilmişti: Morell'in yapacağı bir şey yoktu. Bunun için onu çağırmadım. Heydrich birkaç gıin sonra ölrfü. Morell, bunun üzerine Hıtler'e, eğer Heydrich'e kendı yaptığı modern sülfamitler verilseydi, hastanın kurtulabileceğini söyledi.» Gebhart «özlerine şöyle devam etti : «Bu söz, beni çok güç durumda bırakmıştı. Şerefimi ve ünümü kurtarmak için bu sözün aksıni ispatlamıya ve sulfamıtlerle deneyler yapmıya mecburdum.» JEvet... gerçekten de Dr. Gebhart, insanm tüylerini ürpertecek sülfamıt denemelerine başladı. Deneme kampı olarak da Ravensbrük'ü seç mişti. Gebhart, deneyleri için genç kobaylar istiyordu; yaşları cephelerde savaşan Alman askerlerinden daha fazla olmamalıydı. Böylece deneme lerden alacağı sonuçlarm daha ya rarlı olacaklarına inanıyordu. Kamp Komutanı, Ravensbrück'e son gün lerde bir sürü Polonyalı kızın gel diğini söyleyince Gebhart son derece sevindi. Denemeleri çok ilginç olacaktı. Vladislawa Karolewska. 25 temmuz 1942 de Ravensbrück hastahanesine çağrıldı. Ravensbrück'ıe, Gebhart'ın asıstanı, Fischer'ın denetiminde, yetmişbeş kadın bulunuyordu. Karolewska başından ge çen olayı şöyle anlatıyor: < 14 ağustosta, sekiz arkadaşım )a birlıkte hastahaneye çağnldık; beni bir yatağa yatırıp iğne yaptılar. Sonra ameliyathaneye götürül düm; orada damardan ikinci bir iğ ne yaptılar. Bayılmadan önce Doktor Fischer'i, ellerinde eldivenlerle gördüğümü hatırhyorum. Kendime geldiğimde ayağım alçı daydı ve çok acıyordu. Ateşim var dı ve bacağımdan birjeyin aküğını sezinliyordum.» Kamp komutanı, ameliyat olanları ziyaret etmij ve herbirine bir kâğıt uzatmıştı: Bu kâğıt, yaralarınızın çalışırken kazaen olduğuna dairdir. Alt larını imzahyacaksınız.» Tabii, hıç kımse kâğıdı imzalamadı. Ertesi gün Karolewska yeniden ameliyathaneye götürüldü: « Gözlerimi örttüler. Bacağımm bır kısmını kestiklerini sezinledım.« Böylece Karolewska onbej gün ameliyat odasına gidip geldi. Her defasında bacagına birşeyler yapılı yordu.. • Yara o kadar derindi ki altta ke mik gozüküyordu. Ayaklarım kir içındeydi ve hiç bir ameliyattan ön ce ayaklanmı ve bacaklarunı yıka madılar.» Maria Broel Platel, bir yıldanberi Ravensbrück'te idi, Polonya Yerahı Örgütünde haberleşme şefi iken, Gestapo tarafından yakalanmış ve ışkence yapılmı^ü. Şimdi onu dinleyelim: • Kulaklarım biraz ağır ijitir; başıma çok vurmuşlardı da yakalandığım zaman. 18 kasım 1942 de bizi soydular ve ameliyathaneye götürduler... Bir iğne yaptılar.. Kendim den geçmışim. Kendime geldiğimde sağ bacağımda his kalmadığını sezinledim Bır tahta parçası gibiydi. Gece, ate şım ansızın yükseldi ve bacağım topuktan kalçaya kadar şişti. Ertesi gün bir kez daha ameliyat yap tılar ve yarayı sardılar. Yaram kanıyor ve müthiş canım yanıyordu. O gece yalnız yattık. Bize su ve BEKLEYEN KURBANLAR recek, yahut leğen getirecek tek ki {i bile yoktu odamızda.» Maria, meraklı bir kadın. Arka daşlarmın yaralannı gözden geçir mış: «Yaralannda tahta kıymıklan, cam parçaları ve hattâ ufak iğnecik ler vardı.• Yalnız yukarıda anlatılanlar Geb hart'ı ipe göndermiye yeter de artardı bile, fakat Nürenberg Mahke mesi bunlarla yetinmemiş ve Sofya Magzka adında başka bir kadın tanığı da dinlemiştir. Sofya da, Ravensbrück'taki diğer kadmlar gi bi Polonyalı idî; kendisi doktordu ve Alman'ıar. yararı olur kanısıyle, ona dispanserde görev vermişierdı. Sofia mahkemede aşağıdakilerı an labnıştır: « Ravensbrück'ta yetmişdört Polonyalı kıza ameliyat yapıldı. Bunlardan beşi deneyler esnasında öldüler. Veronika Kraska isimli kızcağız tetanostan ölmüştü. Ona tetanoz aşısı yapacaklartna sülfamit verdiler. Zaten denemelerin amacı sülfamiün etkisini ölçmekti. Ölen diğer dört kızın isimleri ise Sofia Kiecol, Aniela Lenowicz, Alfreda Pruss, ve Kazimiera Kurowski'dir. Bana kalırsa. Kazimiera kangrenden öldü. Yirmi üç yaşmda, sıhhatlı, güzel bir kızdı. Hastalı$jı günden güne ilerliyordu. Ameliyat yapılan bacağı morarmış ve şişmişti. Bacağı kesselerdi, kız kurtulurdu. Fakat kurtulmasırj istemedikleri içın ameliyat yapmadılar. Tuttuğum notlara gore 13 kışiye kemik ameliyatı yapıldı. Bazı genç kızlara bir kaç. defa ameliyat yapıldı, ilgısizlıkten otürü iki tanesı osteomyelite (bir tur kemık hastalığı) oldu. Ravensbrück'ta daha değışık türde amelıyatlar da yapılıyordu örneğin Gebhart'ın aasistanı, on geri zekâlımn bacağım kesmisti. Sofia Magzkaa, mahkemede, bu zavallılarm ikısıni iyi tanıdığını soylemıştır. «Doktorlar, gayet İyi tanıdığım kızı once ameliyat odasım, sonra da olülerin konduğu özel bır odaya goturdüler, kimseye bel 11 •tmedan, bir anhk, odaya gtr meyi başardım; yerde, bezler* sanlı bir eeset yatıyordu ve bir bacağı yoktu. Daha sonra Almanlar ce«edi aUp götürdüler.» «tkincisi biraz anormal bir kızcağızdı. Ameliyathaneden çık tığı zaman onun da bir kolu yok tu.» 1942 yılınm kışmda Himmler, Noelde arkadaşı Gebhart'ın hastahanesinl ziyaret etti. Gebhart'ın tahmin ettigi gibi, sulfamitlerle ya pılan tedavüerin sonuçlanndan hiç de memnun kalmadı. Bu ziyaretten 3 yü sonra, Gebhart Nürenberg mahkemestade sorguya çekilirken, Himmler hakkında şunlan söylemiştin «Himmler'e binlerce lnsanı gereksiz deneylerde öldürmesi fikrini ben vermedim. Himmler'in ga yet yahn bir çalışma sistemi vardı. Üaerinde daha önce deney yapılmı? olan herhangi bir konuda, derhal yeni deneylerin yapılması ve yeni bir şeyin bulunması için emir verir ve bir kaç uzmanı bu işle görevlendirirdi. Yalnız tıpla ilgilenmezdi. Altın ve porselene karjı da büyük bir ilgi gösterirdi. Cephede çarpışan erlere daha güçlü ve konsantre gıda vermeK, Rusyadaki askerlerin Uşümemeleri için kalın, kurklU elblseler yap mak, tanksavar toplanna dirençli, kalın zırhlı tank üretmek... Himmler'in uğraşüğı konulardan bir kısmı idiler. Kendini bu kadar dağıtmasa ve çabalannı bir konuda yoğunlaştırabilseydi (örneğln, uçak yahut nakliye gemisi yapmak gibi), hepimizde öyle b'.r his vardı ki, Alman ordusu tngiltereye çıkabiUrdi. Daha banştayken, manevralarda gerçek mermi kullanılması için emir vermijtf. Bu yUzden bir sürü Alman askerl ölmüştü. Bize şöyle derdi: Siz doktorların ınsanlar üstünde tıbbi denemeler yapmak istemediginizl biliyorum. Fakat, size yapmanızı emrediyorum. ÇÜnku en kesin sonuçlar ancak bu şekilde elde edilebilir. Evet, Dr. Gebhart Nürenberg mahkemesinde kendini bu şekilde savunmuştur. Emir, Himmlerden geldikten sonra o ne yapabilirdi? Mahkeme, Gebhart'ın bu savunmasını kabul etmemiş ve kaat;l doktoru ölüm cezasına hüküm giv dirmiştir. Gebhart asılmış, p i s tanı Fischer ise sonsuz hâpse hüküm giymiştir. Diger tüm Nazi liderleri de. yapüklannı ya hayatlan ya da sonsuz hapis cezası ile odemişlerdir. Böylece kötil bır dönem kapanmıs ve suçlular oe> zaiannı görmüşlerdir. Sonuç Hitler dönemi, faşist yönetimlerin insanlan Htle halinde nasü afyonlıyabıleceklerini, beyinlertni nasıl yılayabileceklerini göstermesi bakuiundan ilginçtir. Mah kumlan gaz odasında öldürmekla görevli bulunan S.S. subaylanndan Joseph Kramer, Nürenberg'te, bu yaptıklanndan ötürü hiç vicdan azabı duyup duymadığı sa rusunu: «Vicdan azabı duymadım. Sa dece aidığım emri uyguladım. Ben böyle yetiştirilmiştim.» diye cevaplandırmıştı. Yukanda, suçlular cezalandmlmışlardır, dedik. Acaba tüm suçlular cezalarını görmüş müdürler? 1938 de, Münihte Çekoslovaky3yı Hitlere terkedenler cezalandınl mış mıdırlar? Faşizmi, komünizma karşı bir koz olarak gören ve onu büyük mall yardımlarla destekliyen Alman sanayicileri ı\o İngiliz kapitalıstleri cezalandınlmışlar mıdır? Faşist îtalyanın 1936 da Habesistanı yutmasına, Nazi Almany^sının 1935 te, Versay anlaşmasına aykın olarak sılâhlanmasına göz yumanlar cezalandınlmış rmdırlar? Kendi emperyalist çıkarlarını korumak amacı ile, faşist emperyalizmini destekliyenler, bu emperyalizm, sınırlannı, gereğınden fazla genişlettiği an, savaşa katılmışlardır. Uzakdoğuda Hitler dönemini andıran olaylarnı sorumlulan veya tek sorumlusu son günlerde iç ve dış baskılann zorlaması ile, seçimlere girmema kararı almasından ötürü, Batı ba sınında bır kahraman muamelesi görmemiş midir? Hitler'in ırkçı teorileri, faşist kamp dışında. tüm dünyada nefret uyandırmıştı. Aynı ırkçı politika bugün, Barı blokunun lideri, dünyanın en güçlü ülkesinde uygulanmjyor mu? ' Siyah derililerin kıtası Afrikada, bazı ülkelerde, zenciler beyaalarla aynı otobüslere binememekte, beyazlann lokantalarında vemek yiyememektedırler. Yukandaki derleme, tüyler Ürpertici nitelikteydi. Fakat bu derleme gazetemiz okurlarına hiç olmazsa faşist dıktatorlukleri hakkında okurlara bır fıkır verebılmişse, gorevini yapmış sayılabilir. S O N I S I A N B II L 06 25 Acılıs. Droeram Kerim. acıklamasl 06 30 Kur'anı S 06 50 Saz eserîeri 06 ( 07 00 Kove haberler 07 07 05 07.30 07 45 07 50 08.00 03.15 08.45 09.00 09.15 09 JO 09 40 10.00 10.05 10.20 10.40 11 00 11.45 12.00 12.10 12.25 12 40 13 00 13.15 13 30 14 00 14.15 14.30 14 45 15.00 15.05 15.20 16 00 1700 1 7 05 17 17 30 37 50 19 00 19 35 20 00 20 40 21 00 21 10 21 30 21.45 22.0 22 45 23 00 23 55 v e vorumu Dişi Bond MODESTY AMBBZİÜ BLAISE AQJ d yE$î Ç BıE "\BUkJUM CÇGIMİ MASIL. cuşiJjnüM S Cunavdın Habeıler ve hava durumu Tstanbulda bueun Ilânlar ve hafif müzik Hafıf Batı muzisi Beraber ve solo sa / ılar Aro soloları Turkuler eecidl Keman toloları Ovun hava]an Ev icin Ara haberler Rumba ve Ca Ca'lar S. Turdan sarkılar Arkası varın Sabah konserl N H. Culhadan sarkılar Ara haberler. llanlar K. Koldastan târkuler Kücuk orkestra R. Ritten sarkılar Haberler ve R G. de bueün Saz eserleri Reklâm Droeramları M. Cocuklar Orkestrası M. Birtandan sarkılar Ü. Aksu ve arkadasları N. Akoldan turkuler Ara haberler T. Kormandan sarkıUr Caz dünvasmdan Okul radyosu Ara haberler Kadmlar fasll Kov odası Reklâm oroeramları Haberler ve hava durumu Hafıf Batı müziei Turk Halk M. secmeler Oda muziğı TUK.4RIDAN AŞAĞIYA: üçüncü şahıs. 7 Eski afabemlz1 Birbirinden uzak çevredî deki bir harfin okunuşu, bir şeybulunan noktalann aralanndaki denveya bir kimseden usanıp yayerlar (çogul). 2 Fazla mahsul ka silken. 8 Tersi Divan Edebialma işini sağhyarak. 3 Bir çeyatında «merdişit çöl benzeri yerler (cografya 123456789 ven basamağı» terimi ve çoğul). 4 «Sayısı ftokarşüığı kullanı la mlktarda olmıyan dağ kovuğu» lan bir eski temânasına iki söz, beklenmedts rimdi, konutlazamanda başa gelen felâket. 5 rın kısımlannÇürüyüp fazla ağn yaparsa çıkardan. 9 Çevritılması gereken, çevrilince ilkbalince «araçlaruı har aylarından biri belirir. 6 bıraktıklan yerHür ve Lstiklâl sahibi ülkeler gerleşip kalmış toçekten böyledirler, aramızda bu DttnkO balmacanın sır» anlamına 1 lunmayıp kendisinden bahsolunan haUedilmi} »ekU ki söz belirir. 24 saatin olavları. ilânlar I Cavırlıdan sarkılar Mercek ve Böcek San soloları Reklâm Droeramlarl Haberler Plâklar ara«ında Özetler. Droram. kapanıs A !M K A R A Acıhs. Droffram Kuranı Kerim. acıklaması ve vorumu Saz eserleri Kove haberler Gunavdm Haberler ve hava durumu Sabah müzi&i Ankarada buun Her telden Turkuler eecidl Cocuk ve eelısimi Sabah konserı Arkası varın Ara haberler. llânlar Okul radvosu Hafif muzik T. Senerden sarkılar Konser saati Ara haberler. llânlar D. Yazıcıoâludan turkuler Kıbrıs saati Beraber ve solo sarkılar Haberler ve RG.de bugun Hafif müzilc Reklâm Droeramları Bağlama T. ovun havalan V Gürselden sarkılsr Albümlerden secme!*1Ara haberler ilânlsr Okul radvosu S Okuçtan türküİT K Pavaslıdan sarkılar Plâklar arasında Ara haberler. ilânlar Yurttan sesler Köv odası Reklâm Drofframları Haberler ve hava rin^ımu N.Yılmazdan turkuler Hafif müzlk Tabiat ve Insan G Gokselden sarkılar Trafik Dinlevici isteklerl 24 saatin olavları. ilânlar Gece konseri TBMM saati Haberler Haftanın bestecisl Gece varısına doSru Özetîer nroeram. kapanıs SOLDAN SAĞA: 1 Çarpışma (denizcilik ve trafik konusunda şimdi de kullanılmakta olan bir eskice terim>. 2 Geniş ve büyük toprak sahalara benzer şekilde (iki söz). 3 Birme tutulup onunla karsıhklı aşkdaşlık edemez (bir çekım). 4 Bır şeyi bir tarafa doâru fırlatan, çevnlınce «köpek» olur. 5 Teknik bılim kolu, b:r iş ve bır fikır üzerınde gayret göstermekte dırenrae hareketi. 6 «Kahraman erkeklerın bır t*rafa surekli gıdışı» anlamuıa ıki soz. 7 Tersi Arapların şarkı söylerken sık sık tekrar ettikleri, bir sozdur, vücudumuzün en hareketlı kısımlarından. 8 «İlâve üye» anlamına iki söz, etrafl su ile çevrili kara parçası. 9 Eski ve çok zaman ağızlarda dolaşmış olan bir vals Boston. / z •T 1 T • •1 • 4 l % 7 1 T• • [7 • 3 + X X / X + X + + X X X + •3 DÜNKÜ BOLMACANIN HALLEDİLMİŞ ÇEKLİ NASIL RALLEDİLECEK Yukandaki rakamlı bulmacada s » • < dece 4 tane anantar (ipucu) ve 8 tane sonuç vardır. Boş kalan l? karenin içine 1 den 9 a kadar uygun birer rakam koyarak ve to>tlama, çarpma, çıkurtma, bölme işaretlerine dikkat ederek soldao Siğa ve ynkarıdan aşağıya buhnarada gösterüen sonuçlan bulunuz. Biıa/ vaktiniri ahr ama, boş vaktinizî hoşça ıceçirmiş olursunıu. GorthlİİIlİI S8s mmiM DUNDEN BUGUNE 31 Şimdi de, bir kaç parça degerli ehnasun, son kalıntılarını elinden almak istiyor. Zorluyor «ver» diye. Sordum: Kendisi çalışmıyor mu? Kazanmıyor mu? Kumara, çapkınlığa para mı dayanır? diye karşılüc verdi; her ayıp var bu herifte! Apartımana donerken, balkonlannda AyUnle annesini gördük. KUçük kız, kucağında bebeğiyle keyıfsız keyıfsız oynuyordu. Annesirün, dudaklan kısılmış; gözleri uzaklara dalmış... Akşamdanberi, Işıl hanımın bu hayali 6nümden gıtmıyor. Düşünüyoram: Namuslu, anlaşmış bir kan kocanın kızı. Vardığı dengi olmıyan adamı da, babası gibi dürüst sanmış. Annesi gibi, kocasına güvenmıs, bağlanmış. Ve alçakça aldatılıyor, dolandınlıyor, üstelik horlanıyor da. tyi ailelerde yetişmiş bir çok kadınlann, (belki erkeklerin de) acı kaderi bu: Kötülüğü görmemişlerdir. Yalanı bürnezler. înanla bakarlar herkese. Ve hayatı gönül kınküklan pahasına öğrenirler! Acıyorum talihslz komşuma. Ama kimbilir?.. Genç daha. Hayat önünde. Beklenmedik olaylarla dolu hayat... Her gün, yeni bir gündür. Bir insana ancak öldükten sonra talihll ya da talihsiz denilebilir. Kendimi avutmaya çalışıyorum. Çok üzgünüm. XXXV Melda lavabo aynasının önüne geçmiş, saçlarına bıgudi sarıyordu. Kapımn çahndığını ifitince, durdu. Kulak kabarttı. Aşçı kadın açıyor kapıyı: Buyrun . Yazan: KOKNAR Banyodan uzanarak baktı: İnce bıyıkh, yaJcıfıklıca bir erkek, antrede ürkek ürkek duruyordu. Yeni birisi bu. Daha yolu bilmiyor. Hizmetçi karşıdaki küçük salonu gösterince, başını eğdi. Duvar dibinden, çabuk çabuk oraya yöneldi. Ayakiarının ucuna basıyordu gürültü sıkarmamak için. Melda, içinden acı acı güldü: Hepsi de böyls korkarak gelirlerdi. Oysa. çekinecek bir jey yok, bu evde! Ahsümıştı bu türlü misafirlere. Hizmetçıler, hanımın yardakçılan, zaten. En kötüsü, evin beyi karşılarına çıksa ne yapacak? Hiç! Bir selâm verecek, ve çekilip uzaklaşacak. Genç kız işini bitirince, odasına gitti. Kapısını kapadı. «Demek bunun içinmiş o pembe naylondan pliseli sabahlıkla yeni dore terlikler...» Hizmetçiler kimbilir neler anlatırlardı kapıcılara, mal sahiplerinin şoförüne, aşçısma, belki de aşağıdaki Seher hanıma. Rezil oluyorlardı bütün apartmana!. Yatağına uzandj Uzun uzun daldı. Peş peşe, utanç verici anılar geçiyordu zihninden. Sonra çocukluğunu düsündü. Anasma babasına inanla, güvenle, kıvançla baktığı zamanlan. «Ne güzel annem var...» «Babam çok çahşır. Bizim ekmeğimizi kazanmak için yorulur. Hem herkesten akıllıdır.. » Önceleri, çevresinde olup bitenlerdea habersiz yaşıyordu. Matmazel Sophie, onu uzak tutuyordu kötülüklerden. Bir gün, birdenbire gözleri açılmıştı. Ayrıntılarıyla hatırlıyordu: Okuldan yeni dönmüş; paltosu üstünde daha. Koridorun başından işit mişti tartışmalannı. Yaklaşınca durmuş, dinlemişti. Annesiyle matmazel, yandaki balkonlu odadaydılar. Geldiğini bilmiyorlar; seslerini yükseltmialer. Annesi çok sinirli: Bana ahlâk hocalığı edersiniz diye almadım 4 zi buraya Kendi işinize bakın. Ba«ka yerlere de bur» nunuzu sokmayın!. (Artası n t ) Tiffony Jones TIFFANY JONES \VK P U E U M