19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAfftFE DÖRT Biminln bugünkü durumu... Ars sıra arkalara doğru Trakyaya uzanan yolda azıcık açüır biraz na fes alırsımz... Rumlann bölgesi ise Taksim ve Galatasaray ile şea rin bütünUdür... Bu kadar dar bir yerde 4.5 yıldır insanlar burun buruna ve bir savaş endişest, havası içinde yaşarlarsa ne olur? Herkes birbirint daha yakından tanır, işi gücil dt yoksa, dedlkodu ve fisıltı gazetesinin harekete geçmesi en olağan sonuçtur değil mi? Kıbrısa ayak bastığım andan itibaren Türkiyeye kadar gelen bir takım hikâyelerin akla yakın, akıldan uzak; insafjı, tnsaisız pek çogu ile karşılaştım. Ve hepsinl de kaydı ihtiyatla dinledim... 20 yıldır Dr. Fazıl Küçük'le içiçe; Bakanlan, milletvekUleriyle beraber yaşıyorlar aynı topraklarm, hattâ aynı caddenin insan'.an. Ben, Kıbnsın C. Başkan Yardımcısı lidertni tâ 1949 yılında tanımıştım. O zamanlar Ingiliz idaresinde olan Yeşiladanın sâkin bir bahçeli lokantasında yaz gacesinin sabahını etmiştik. Doktor heyecanlı, doktor ateşli ve vatanperver genç bir Türk olarak Kıbrısın Anavatana ilhakını istiyordu. Hayatını ortaya koyarak yaptığı bir mücar'eleydi bu... 20 yıl dır dâvanın başında olan Dr. Kıi çük, kendisini tanıdığım yılların hemen ardından, başka bir ideal arkadaşı Rauf Denktaşı bulmu? tu... İkinci lider şimdi henüz Ankaradaydı, ama Fazıl Küçük; küçük bir bölgede sıkışmanın yarnlannı almaya başlamıştı artık... Doktor yılda 9 bin ıterlin tahsisat alıyor!.. Araştırdım. Ve katt öğrendim: rakamı k!: Doktor Küçük, Kıbrıslılara, Kıbns dâvasına, bütün hizmetlerine, bütün idealistliğine rağmen Türkiyede 1950 yılının her şeye rağmen istenmiyen İsmet Paşası durumuna gelmiştir!.. O gitsin, veya pasif kalsın.. Yerine Denktaş gelsin!.. Peki niçin bu yer değişitr 30 Mart 1968 tşt« etraft fcuşatılnu? Tttrfc k»^ CFMrTURÎYET Lefkoşenin TUrk kesimlndeki büyük mağazalardan birinde oturuyorduk. İn cin top oynuyordu sokaklarda. Bayram arifesi olmasına rağmen alış veriş yoktu. llgisiz nazarlarla vitrinlere bakmaya bile üşenen insanlar, belki de yıllardır, kör değneğini bellemiş gibi hep aynı manzarayı görmekten bıkmışlardı. Supiü Rıza Bey Uzüntüyle sözlerine devam etti: Lefkoşede bizim nüfusumuz 50 • 60 bin arttı. Yajpnaya uğrıyan knylerdeki bütün insanlar, hiç olmazsa canlaruu kurtarmak için büyük sehre geldiler. Sanki burada emniyette miyiz?. Yoook!.. Ama içimizde daha gözönünde ve bir arada olmanın güveni var sadece... Hastahaneler, okullar ve basşehrin Türk kesimindeki bütün büyük binalar Adanın dört bir tarafmdan kaçarak gelen insanlarla doluydu... Bir odayı iki Uç aile paylaşmıştı bir çok yerlerde. Çoluk, çocuk, yeni evli, eski evli her kes «ayıb» ı kaldırmış, mecburiyet karşısında ve yasamak için aym damın altına sığınmıştı. 1963 yılındanberi devam eden bu bUyük facia son aylarda kısmen olsun hafiflemiş, meselâ yeni evlilere ufak barakalar, ayn odalar verilmişti ama hepsi ile basetmeya imkan yoktu! Va üstelik 45 yıl önce 14 yv şında olan erkekler delikanlı, kız çocuklan ise yetişmiş genç k u olmuşlardı arfak... Savaş değil savaştan beter tufanın yarasıru almış, bir neslin, bir toplumun dramı yaşanıyordu bugün Kıbnsta... • işmanca, orta boylu adam, alnına düşen beyaz saçlannı eli ile hafifçe arkaya doğru itti ve sonra başını iki yana sallıyarak: Ruhi çöküntü başladı Insanlarımızda, dedi. 4,5 yıldır moralman çok geriledik. Konuş maya, anlatmaya dilim. varmıyor tafsilâtını, maalesef acı hakikat böyle! Y1LMAZ ÇETlNER'in Röportajı EY GİDİ KIBRIS Savaştan beter bir tufanın dramı LEFKOŞE'DE HAYAT, İŞGAL ALTINDA PARİS GİBİ... llnl düşününüz! Karaborsası, lşsizliği, ümitsizliği, gayesizliği, pa rasızlığı ve her şeyi ile savaş sonunun bu tablolan çıkıyordu karşımıza... Türk keslminde benzin satümıyordu.. (yeni açıldı) Shell, Mobil ve diğer firmalann istasyonları bile göçmenlere mesken olmuştu. Ama, karaborsada üç misli para ödeyince, dilediğiniz kadar depolarınızı doldurabUirdiniz. Çimento, demir ve daha ne isterseniz «karapazar» da vardı. Siz sadece paradan haber veriniz! Ve bu furyada yine Rumlar ka«amyorlardı. Elele veren tüccarları, polisleri ve gümrük memurlariyle!. Lefkoşe'dp Işsizlik gün geçtikçe artmaktadır. Genci. ihtiyan ümitsizlik içinde durumun düzelmesini bekliyor. Fotoğrafta, tarihi bir yıkıntıntn önünde vakit nldürmeye çalışan Kıbrısh iki Türkü görüyorsunuz...» Sık sık yabancı elçileri kft> ke çağıran Cumhurbaşkanı Yardımcısının yıüık ödeneği 9 bin drğil, 3500 «terlindir... Doktor ayda 400, Bakanlar 300 er ıterlin alıyorlar!.. Çoktur bu para!.. Araştırdım ve öğrendim ki: Dr. Küçük ayda 200 sterlin. Bakanlar ise 150 çerle geçinmektedirler... Henüz bu yıl yükselmij tir maaşlan!.. O zaman iyice kanaat getirdim İşte. Lefkoşe çarglsmdan bir manzara. Motosikletli bir Türk polisi. . Seyyar »atıcılar... İngilizce reklâmlar... Meşhur carai... lan bizim tarafa aktanvermişti... Bir başka hikaye, halk arasında söylenen ve doğru olduğunu tesbit ettiğim bir acı olay daha... Türkiyeden niçin yiyecek maddosi göndermiyoruz para vereceğimize? Niçin kendi sigaramızı, çorbamızı, kumasımızı orada satmıyoruz? diyoruz ya! Işte, geçen yıl başka yerden almasınlar diye, çok düşük fiyatla, İngiltereden ucuza şeker satmışız bizim tarafa... 50 ton şeker... Ne olmuş biliyor musunuz? Ucuza alman bu mal «Ham hum şaralopa» gelmiş ve tatlı bir kârla Rumlara devredilmiş! Buıv dan zarar gören kim? Kıbrıstaki fakir soydaşlanmızla. Türkiye Cumhuriyeti hazinesi değil mi? me? Çünkü Doktor Türkiye ne derse onu kabol ediyor... İtiraz et miyor!.. Evet ama, Denktaş Türkiyenin, Anavatanın görüşlerine aykırı mı hareket edecek. sanıyorsunuz? Hayır! E peki öyleyse!.. YARIN: «Türkiye, bizim cemaat işlcrine karısmasın!..» BULMACA 123456789 dilerek kurulmuş semt ve camiin tü. 7 Bir renk, tersi «bir tehüadı. 2 Uygarlık nedir bilmiyen keye sebep olması ihtimalinden topluluklar (çoğul). 3 «Herke uzak yemek» karşılığı iki sözdür. 8 Bilhassa sin önünde ve gizli olmıyaraic dürt!» anlamına iki sözlü bir e 12 3456789 Fransız ve İtalyan dıllerine mir. 4 «Şair Nedim devrind'5 1I01E1 kaynak teşkil pek makbul olan çiçeği bıçakla eetmiş olan dil sas sapından ayıran» mânasına ibu millete mea ki söz. 5 Çevrilince Yugoslavsup olanların li • ya Devlet Başkanı meydana çıkar, sanıdır, flU deinsanlar en duygulu olan bu «tel» ğil. 9 Sec'.ye e dokununca çileden çıkarlar. 6 ve karakter, ko Bazılarına göre bunun hiç önemi yoktur bazılarına göre de Dünku bulmaranın nut, bir hay\'»p mn yarısı. «nakit» ten daha değerlidir, kö hallcdiltnis »ekll Lefkoşe sokaklarında elleri ceplerinde avare dolaşan pek çok eski mücahit vardı.. Kahveler ganellikle, yakası bağn açık, sapkasını arkaya atmış bu işsiz, gayasiz ve ümitsiz insanlarla doluydu... Siviller çekiniyorlardı onlardan. Ne olur ne olmaz başımızı belâya sokmıyalım! diye. Hepsine güler yüz gösteriyor iyi muamele yapıyorlardı... Alman ordularının kuşattığı bir Parisi veya Sovyet askerlerinin kapısında beklediği Ber Işgal altında Paris gibi... Mücahit üniformalarına kumaş aranıyor... Bizim mücahitlere hep aynı ör nek üniforma yaptırılmıştı... F v kat nasıl? Duydugumu anlatayım: Türk kesiminde kumaş aranmış, taranmış fakat istenilen evsafta, istenilen miktarda bulunamamıştı. O zaman Rum çarşısı ile temasa geçilmiş ve nihayet Rum hü kümetinin ileri gelenlerinden bir şahsın ortağı el altmdan kuma? ISIANBUL 08.25 06.30 07.00 07.05 07 30 07.45 07.50 08.00 08.15 M.45 09.00 09.15 09.25 09 40 10.00 10.05 1020 10.40 11.00 11.45 12.00 12.01 12.15 12.30 13 00 13.15 13 30 1500 15.05 15.25 15.30 16.15 16.20 16.45 17.00 17.05 17.20 17.50 19.00 19.35 19.45 20.00 20.30 2100 21.10 21.40 22.00 22.45 23.00 23.55 Acılıs. croerara ' Gvmavd\n I ' Köve Haberler Günavdın II Haberler ve Hava durumu Istanbulda Bueün K. ilânlar ve Hafif muzik Hafif Batı müziei Saz e^erlerl ve SuhevU Kutbav'dan sarkılar Vahler Türküler cecidi ı Sosval Havatta kadın F. Caner'den urkılar Ev icin Ara Haberler Hafif Batı müziB R. Ritdcn sarkılar Arkası varın Sabah konseri M. Gecevatmaz'dan türküler Ara .Habeıier. Hinlar i Bu hafta DinleveceklerirJı V." DolŞu v e Arkadasları ' Üsküdar Musiki Cemivetl Haberler ve Resml Gazetede B. Aksövdan sarkılar Reklâm Droeramları Ara haberler ı Genclik SaaU Hafif müzik '. Mac nakli Hafif müzlk Beraber ve Solo sarkılır Koro ile Ezeiltr Ara Haberler ! Sühevl Denizci Orkestnn Yurdun Sesl Reklâm oroeramları Haberler ve Hava durumu Ovun Havalan KitaDİar Arasında Ezsilerimizin eetirdl« Liseler Arası 16 Soru B1İKİ îstanbulda Nişantaşı, Şişli ve Maçka böİEesini veya Aksarav, Beyazıt ve Fatihi gözlerinizin önüne getiriniz... Ve sonra bunlardan diğerine geçmek için iki veya Uç sokağın ilk sıradaki evlerini boşaltıp, bidonlardan. kum tor balarmdan barikatlar yapınız. Dr. Küçük ve bir acı gerçek Diçi Bond MODESTV BLAISE LÜNU © ö T Ü B E M E D ı . . SEU.'" ÖLPÜEZDÜâÜMU 0 5 : 8 888SS888$ai «88888884» BUMUACJN GrEUE. GABEİ EJVABDI EV6T, TÜMEUDE OMA EAST SOLDAN SAĞA: 1 Şifalı banyo sulariyle Un almış Istanbula bağlı üçelerden birinin halkmdan. 2 sofrada esaslı yemeklerle birlikte yenilen bir çeşit garnitürler (çoğul). 3 Çocuk doğurtma uzmanlığı, içinde yemek •kizartılîm bir çeştt aracın dörtte ikisi. 4 «Birini melunlukla suçlama meselesi» anlfimma iki söz. 5 Sağmal cinsi makbul olan hayvan, bazı yiyecek maddeleri bu esas üzerine satılır. 6 Tersi «kendi malım» mânasına bir söz ve bir takıdır. 7 «Bulunduğu vilâyet huzur içinde» karşıUğı iki söz. 8 Kâfi gelememek. 9 Dişi değil, eski Türk hakanlarından. YUKARIDAN AŞAGlYA: 1 İstanbulda «Fatih» in ilerisinde «Yavuz» un adına nisbet e NASIL HALLEDİLECEK Vukandaki nkamlı bulraacada »«dece 4 tane anahtaı (ipucu) ve 8 tane sonuç vtrdır. Bo; kalan ıZ karenin içine 1 den 9 • kadar uygun birer rakam koyarak ve toplama, çarpma, çıkarrma, öölme işaretlerine dikkat ederek toidao »ağa ve yukandan aşağıya bulmarada gosterilcr sonuçları bulunuT. Bina vaktinizi alır ama, bog vaktinizi hoşça geçirmiş olursunuz GortH Tiffony Jones TİFFANY JDNES 24 Saatin Olavlan. ilanlar Beraber ve Solo sarkılar Cuınartesi aksamı Reklâm oroeramUn Haberler Caz müzifci Özetler. Droeram. kananıs. İSTANBUL İL RADYOSU 11.55 Arıhs ve Droeram 12.00 Diskoteeimizden 1230 Karısık Sololar 13.00 Fransızcs sarkılar 14.00 Adamo sövlüvor 1430 Koncerto Saati 15 00 Gencler için 16.00 Cumartesi konseri 17.00 Cav Saati 17.30 Kücük konser 1800 Genclere müzlk 18 30 Senlonik müzik 19 00 Los İmbavas TooluluSundan 19.30 Aksam konseri 20 15 Gençlerie Beraber 21 00 Cceo Laine'den Shake»oe»re'in siirleri üzerine Caz »arkıları 2130 Ses müziei 22 00 Gece konseri 22.30 Bu hafta Neler Dlnleveceksiniz 22.45 Pivano Soloları 23.00 Hafif sarkılar 23.30 Hafif Batı müziB 01.00 Proeram ve kaDaras. Yarısması DUNDEN BUGÜNE 28 îskeleye çıkmca, birden durdum: Bahçeden görünmiyen kuytu bir köşede, Bayan Tekin'le Aylin'in babası oturmuşlardı. Melda'nın annesi, vücudünü büsbütün meydana çıkaran bir pozla, yan uzanmış. Erkek ona doğru eğilmiş, bir şeyler söylüyor. Niye şaşırdım onlan böyle görünce? Istemiyerek bir rezalet yakalamış gibi, tuhaf bir utanç duygusuyla o yana bakmaktan çekindim? NiçLn dosdoğru eve geldim? İkisi de benim gibi serinlemek lstemişler, ve orada buluşmuş olamazlar mı? Komşu diye tanışıyorlar, ailece görüşüyorlar da belki. Biraz konuşup ahbaplık edemezler mi? Ortada suçlayacak ne var?! Gene de gönlüm kanmıyor. Kafam, sorulaıla dolu. Molda'nın arkasını getirmediği «Şimdi d«...» nin çözumü bu mu acaba?' İstediğim kadar kendimi ileri görüşlü sayayım; doğulu erkek olmaktan kurtulamadım bir türlU! Onu biraz canlandırmak için oğlunu, torununu lordum. Küskün küskün: Görmüyorum. Gelmiyorlar... diye karşıhk verdi. Gücünü tüketmiş gibi kollannı iki yanına bırak mıştı. Gözleri sönük; omuzları düşük... Kapı çalındı. Arkasından, hizmetçi seslenerek odaya daldr. Yukarıda sizi çağınyorlar. Doktorlardan... Oğlunuz telefonda bckliyormuş. Nasıl giderdi bu bitkin haliyle? «Ben bakayım» diyecektim. Bü>njk hanım kalkmıştı bile. Hayır yii rüınüyor, koşuyordu. Merdivende, kolundan tuttum: 'Yavaş... acele etmeyin.» îşitmiyordu bile. Daha çabuk varabilmek için nefes nefese çıkıyordu basamakları. Mal sahip lerinin dairesine beraber girdik. Telefon hemen oracıkta, antredeydi. Heyecandan titreyen ellerle kulaklığı aldı: Alo? Mutlu bir pembelik yayıldı bütün yüzüne: lyiyim, canım. Çok iyiyim evlâdım. Sizler na nlsınız? Benim küçücüğüm ne yapıyor? Tutkulu tutkulu gülümsüyordu dinlerken. Kar(i tarafın her söylediği; gözünün parlayışmda, kaşımn bir kalkışmda, dudaklarınm bir kımıldayışmda yansıyordu: Demek merak ettin. Doğru. hakkm var. Bilmem... evden çıkamadım. Anyamadım, işte!... Peki, bir daha yapmam İyi akıl ettin. Eveet... yok defterde. Santralden öğrendin. Bir yere kaydediver, gene lâzım olursa diye... Ayrılmak istemiyordu. Sorular soruyor; uğurlaşmayı uzatıyor: Güle güle, canım. Gözlerinizden öperim. Küçüğümü de öp. benim için. Kendinize iyi bakın. Allaha emanet olun. Aman, otomobilini yavaş, dikkat li sür. Allah korıısun. Güle güle... güle güle... Allaha emanet olun... Onu aşağıya götürürken, anlattı: İki haftadır, telefon etmemiş oğluna. Gelmiyorlar diye kızdım. Biraz da onlar be ni arasın,» dedim. Bir anneye yakışır mı evlâdına gücenmek?! Merak etmiş, üzülmüş, işte! Aparünana yeni telefon aldıkları için. Ömer Rüştü beylerin numarasını da bulamamış. rehberde. Aramış.. santrale sormuş... uğraşmış uzun uzun. Evinin kapısında, beni bırakmadı. İçeriye girip biraz daha kalmam için zorladı. Ve... balkonda oturduk. Şen, keyifli, memnundu: Bakın... yeniden açmış güller... Oğluna gücenince, bütün dünyaya küsmüştfl. Ondan vazgeçince, yaşamaktan da vazgeçmiş. Şimdi barışmıştı her şeyle. Sanki sihirli bir değneğuJ değmesiyle, canlanıvermiş. birden! Karşılıklı çay içtik. Çukuiata, şeker yedik. Gülüyor, söy lüyor... (Arkası var) A N K A R A 06.25 06.30 07.00 07.05 07 30 0745 08 00 08.10 08.40 09 00 09.20 09.35 09.55 10.00 10.20 10.35 11.05 11.25 11.55 12.00 12.15 12.30 13.00 13.15 13.35 14 00 14.15 15.15 15.20 15.35 15.55 16.10 16.55 17.00 17.50 19 00 19 35 19.50 19.55 20.15 20.35 2100 21.10 21.40 22 10 22.30 22.45 23.00 3330 23.55 Acılıs. Droerım Günavdın I Köve Haberler Günavdın II Haberler ve Hava durumu Sabah müziei Ankara'da Bueün Sabah sarkıları N. Eroldan türküler Fv icin Sabah konseri Arkası varın Ara Haberler. İlânlar B. Sıtkj Sezein'den sarkılar Y. Avhan'dan türküler CesitH müzik S. Süer'den sarkılar Konser Saatl Ara Haberler. ilârüar M. Gönülkırmaz'dan türküler Kıbrıs Saatl Z. Taskent v» G. Gökael'den sarkılar Haberler ve Resml Gazetede Hafif müzik Kadınlar T. Sarkılar T. Karabuluftan türküler Reklâm Droeramları Ara Haberler. ilânlar CesitH müzik Y KİD'den sarkılar Âsık Vevsel'den türküler Dinlevtci isteklerl Ara Haberler. İlânlar Cocuk Saati Reklâm Droeramları Haberler ve Hava durumu N. Yılmazdan türküler Hafif müzik Lâtin Dünvasından müzlk N. Sioahi'den » r k ı l a r Kadınlar T. türküler 24 Saatin Olavlan. lianlar Liseler arası 16 Soru Bilei Yarısması Türk M. Ozel Droeramı ttalva'dan müzik Türküler Haberler Caz müzi»l Yeni pltklar Özetler, Droeram. kaoanu. ı NATO BİLİMSEL ARAŞTIRMA BURSLARI Müspet bilimlerin temel ve uygulamalı dallannda öğretim yapan fakülte ve yüksek okul bölümleruıden mezun olup, matematib, fizikl, biyoloijk bilimler, mühendislik, tıp, veterineıiik ve hayvancılık, tarım ve ormancılık ile ilgül konularda yuıt dışında bilimsel araştırma yapmak istiyenlere burs verilecektir. Bursların dağıtımı için aşağıdaki şartlar konulmuştur: 1. Türk vatandaşı olmak, 2. Doktora yapmış olmak. (Tıp dalında ihtisas yapmış olmsk.) 3. Biı çalışma programı vennek. 4. 40 yaşını geçmemiş olmak. 5. Çalışacağı müesseseden akseptans almak. 6. Çauşmanın yapılacağı yerdekl dile hakim olmalt. (Lisan belgeleri Türk Amerlkan Demeğinden, Alman KU1tüı Demeğinden, Fransız Kültür Demegtaden reym İngiliz Kültür Heyetinden alınacaktır.) 7. Yapmış ve yapmakta olduğu çaüşmalarla llgili yayınlannı göndermiş olmak ve aynca hakkında referans verecek 3 isim blldirmek. 8. Seçim, adayın gönderdiği bilimsel çalışmalara alt dokümanlann incelenmesinden ve bir mülakattan sonra Kurumca yapılacaktır. 9. Bilimsel Araştırma Burslan 2 ile 10 ay arasında blr süre için tahsis edillr. Ilgilenenlerin 20 Nisan 1968 tarihine kadar. Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumıı BUim Adanu Yetiştirme Grupu Sekreterliği, Bayındır Sokak No. 33/6 Yenişehir ANKARA adresine müracaat ederek gerekli formu lstemeleri ilftn olunur. (Postadatt gecümeler dikkate almmaz.i (Basm: 12876 A. 2411/3109) Semih Arda'nuı defterinden: 2 numaradaki büyük hanımı kaç gündür balkonunda görmüyordum. Merdivende hizmetçisiyle buluştum: Hasta mı nedir... diye anlattı; odasından çık mıyor, konuşmuyor, gözieri kapalı, öyle duruyor hep. Meraklandım. Gidip bir hatırmı sormak istedim. thtiyar kadm, içeride, koltuğunda oturuyordu. Arkasında yastık; dizlerinde önce bir örtü... Beni karşılamak için güçlükle yerinde doğruldu. Rahatsız mısınız? dedim. Hayır. Yalnız çoook, çok yorgunum. Zavallı zavallı güldü: « Ne yaptın da yoruldun» diyeceksiniz. Hiç!~ Galiba yaşamaktan J'oruldum. Öyle bitkin, düşük bir hali vardı ki. «Doktor çağıralım; ya da Ömer Rüştü beye »öyliyeyim, bir ara gelip görsün..» diye zorladım. Yanaşmadı: Hasta değilim. Gerçekten hasta değilim. Kesik, kırık cüm'.elerle bana içini döktü: Bir yaştan sonra insan eskisi gibi olamıyor; içinde derin yaralarla yaşıyor. Bütün geçirdikleri, çektiği üzüntüler, acüar, hepsi birikmis, iz bırakmış. Bunca yıl... bunca yıl... Durdu. Göğü» geçirdi: Bir gün. dayanılmıyor artık bunlann sızısına. Beri yandan da düşünüyorum: N» bekliyorum da duruyorum? Ne umuyorum bundan (onra? Herşey bitse de kurtulsam.. dinlensem... Anhyordum ne söylemek istediğini: Uzun bir ömrün yakıcı anılarını \üreğinde taşımak öyleaine ağır bir yük oluyordu ki, hayat katlanılmaz geliyordu, mutlu bir yarın görujüyle de kendisini avutamayınca. xxra
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle