Katalog

SAHÎFE DÖRT 17 Mart 1968 CUMHURtYET ^^•^ | M f e HB flK^^ ^M^k ^ 5 Evet, seçimler gene de kazanılmıştı. Ama, D.P. de moral bozuktu. Samet Ağaoğlu «Arkadaşım Menderes • isimli eserinde bu havayı şöyle özetler : «1957 seçimlerinin sonuçları, D.P. daha 1957 den önce de de seçim gününü açıklarken : başta Menderes. hepimiz için pek sıhhatte değildi. Parti içi <h• Seçim güneşi yakında tlodüşündürücü oldu. Demokrat tilâflar ve partiden ayrılma ha1954 1957 devresi, ğacaktır!» Parti önemli sayıda daha Menderes'in, hem kud seklinde konuşmuştu. 22 ekim miş, Mecliste mtıhalif oy kaybet reketleri her gün birazise birgüçmilletvekili leniyordu. Menderes de 1957 de Ankara nutkunda da ça retinin zirve noktasma sayısı 178'e yükselmişti. Bu so bu iç mücadelelerle uğraşmakğırısı kesindı: ulaştığı, hem itibar kaynuçları aldığımız gece, siyasî hatan hakikaten tedirgindi. Meselâ « Paşam gel seçimlere! lşte yatımın heyecanlı saatlerivle dobuım her türlü belirtiDemokrat Partinin 15 ekim 1955 meydan, görelün seni!..» ludur. Heyecanlı ve en realist düde açılan IV. Büyük Kongresinleri ile başladığı devreBeklenmeyen netice 1957 se şüncelerin baskısı ile dolu saatde şöyle konuşmaya mecbur oldir. Gerçi iş ve inşa açimlerinde kendini gösterdi. D. ler. Seçimleri, daha sonra çıkamuştu : P. muvaffakiyetlerinin zirvesinde lamnda, tesisler, yollar, rılan dedikodulara rağmen dü« Her sabah uyamnca, sırlimanlar, üretim artış sanıldığı bu seçimlerde büyük oy rüstlüğü, yüksek hâkimlerden tımda hiyanetin hançerini mi hiskaybetti. Ve İkinci Adam 1954 sekurulu Seçim Kurulunun mühürları, iktisadî hareketlisedeceğiz? Mebus seçildikten sonçimleri neticesinde çıkarılan 31 lü mazbatası ile gene D.P. ka ra partiyi tekmeleyenlere karşı lik alanmda, gözle gömilletvekiline karşılık, 1957 se zanmıştl. Ama, başta Halk Parrülür, elle tutulur ba çimlerinde 178 milletvekili ile tisi, bütün muhalefetin Dcmok elbette tedbir alacağız. Şunu arzedeyim ki, mesele ispat hakkı Meclise girdi. Bu neden böyle şarılar içinde yürüniirat Parti ile bir ölüm kalım kavdeğildir. Bunu sadece bayrak Jüyordu. Çarklar ne ka oldu? Elbette ki ruhi, siyasi ve gasına girişmek kaygısına vardığı yapmak istiyorlar..» iktisadi çeşitli sebepler bu soda, gene o gece açıkca ortaya çıkdar birbirine çarpsa Bu sözler, o sırada, parti erkâgetirdiler. Halkın da, milli ekonomide di nucu böyleilgi çekici gelişme mıştı. nı ile mensuplanna karşı halkın ruhiyatmda namizm harckete geSeçim sonuçlannı ve olaylannı yönettiği tenkidlerin, suıistimal ler oldu. Fakat iktisadi sebepler, belirten haberleri o gece sabaha suçlamalannın, hülâsa partiyi sahem de hızlı bir yatırım ve geliştirilebilmişti. kadar kâh Başbakanlıkta Menderan ve yıkmak istidadı gösteren me temposu için, bir taraftan îerçi rnadalyonun bir de ters res'in, kâh tçişlerinde rahmetli bozuluşlarm önlenmesi için, parti da partinin iktisadi itibarını yıpafı vardı. Ve bu ters tsrafı Gedik'in odasında ve Halk Pariçinden ve kendilerine güvenen rattılar. Yani madalyonun ters , dün bu sütunlards, anahattililerin Ankara caddelerinde ter19 ileri gelen milletvekilinin istetarafında da birşeyier oldu. ı ile özetlemişizdir. Ama getipledikleri kızgm yürüyüşlerin diği ispat hakkına, partiyi temiz şrürültüleri arasında alıyorduk. tutabilme çabalarına karşı Mende Menderes gelecege, hele .Menderes'i 7 yılda, o jeceki kaderes'in hiddeti, tehevvürüydü. ecek seçimlere emniyetle badar üzçün bir sinirlilik içinde Pek iyi ama, madem partililer ilid görmemiştim.» suçlandınlıyorlardı. Doğru veya Ağaoğlu, bu hava içinde Men yanlış bir takım suçlarla itham nönü'ye gelince, Inönu 1950 ediliyorlardı. O halde doğru oderes'in ruhi sıkıntı ve çekişrrmı sonraki mihnetli, çileli yollan, yerinde olan gazetelere ve lerini de nakleder: uğunım, en çetin merhaleleribu suçlayıcılara karşı: yasıyordu. Mecliste ise, ancak «Hükumet olarak, memleket mebusu vardı.. Baskılar, hü« Biz masumuz, buyurun isdüzeninin başkanı olarak, Demokpat edin!» nlar, saldınlar çok cepheliydi. rat Partinin büyük sorumlusu 1957 seçimlerinin sonuçlan, ten çok partili parlâmento reidi. Kendisini her iki nitcliği yüdemek degil miydi?. Menderes ve arkadaşlan için halinin henüz gelenek haline zünden de, mânen biraz yenilmiş Hülâsa parti için fırtına yatışkikaten hayal kıncı oldu. Gerçi mediği ve iktidann her şey buluyordu. Kısık bir sesle: mıyordu. Nitekim 29 kasını 1955 netice itibariyle seçimler kaza• e olduğu Türkiye gibi az nk Demokrasiyi bu hale eetirgünü yapılan grup toplantısında nılmıştı. Çoğunluk D.P. deydi. işmiş memleketlerde iktidann meye ne hakkımız var? Kimin Başvekile karşı, bu sefer grup Ama neticeler ümit verici değil•suzlaşması, Dikta meyıllerinin ayaklandı. Menderes'in en yakındi. Bu seçimlerin Mendereste ya hakkı var? diye kendi kendine irmesi ile başlar. D.P. liderve hepünize sonıyordu. Saçları larından ve sonra uğratıldığı cerattığı korkuyu açığa vuran sözi de kendilerini bu siyasi eğidağımktı. Tüzü sararmıştı. Durzalandırmalara rağmen, öyle saleri hâîâ dilden dile dolaşır. Bu ıden kurtaramadılar. Çünkü madan konuşuyordu. Gelen her nıyorum ki onu en çok seven, en sözler şunlardır: [ar da iktidart,' her 'şey ölaTak" haberi uzun uzun tahlil ediyor, iyi anlayan Dr. Mükerrem Sarol < Allah bir daha, 27 Ekim jlar. Halbuki en büytifc"'hata neticeler çıkarmaya çalısıyordu. kürsüye fırlayarak şöyle haykırgecesinin tekrannı göstermesta!» ydn. Çünkü biz demek, ben Fatin Rüştü Zorlu bir aralık yaöı: ı Tanrı, gerçi 27 Ekim 1957 ge nıma geldi: nek, her zaman millet demek, « Adnan Bey! Kaybedecek cesinin tekrannı göstermedi. idar demek değildir. Sokağı ve Bak Samet bak, dedi. Addakikan yoktur! Kürsüye çık! Ama, ne çare ki, daha 3 yıla abahklan halk saymak, millet nan Bey mağlup bir kumandana Hiç olmazsa şahsın adına ve yalvarmadan gelen bir 27 Mayıs geınak ise, aldaıuşlann içinde ne kadar benziyor. Cstünde sanız kendin için itimat iste. Aksi büyük aldanıştır. Ama ne ça cesi, 27 Ekimin getirebilecefi en dece üniforması eksik!.. halde siyasi hayatın bitmiştir..» ağır neticeleri de gölgede bırakki Menderes'in, bu biz deniGün doğarken evlerimize datı. Yakın tarihimizin önemli bir Çıkış yerindeydi. Haklı ve belve kalabalık denilen vefasız ğıldık. Evet. seçimi kazannııştık. ihtilâli ile, D.P. iktidan tarihe ki de kurtarıcıydı. İktidar kabiamlara karşı, hastalık dereceAma bu, bir 1950, bir 1954 zafekanştı. nesi çoğunluğu ile bitmiş, yıprande bir kendini verişi vardı. ri değildi artık. mıştı. Fatin Rüştü keşke o vakit Seçimlere girerken C.H.P. pek :ekim bugün de bir kısım ikEvet, Menderes de hep o gefeda edilseydi. Ona benzeyenler de derlenmiş, toparlanmış değilar adamları, sokağı harekete ceyi hatırlayarak degil midir ki: keşke o vakit icra dışı kalsalardi ve baslıca iki ağırlığa dayanıirmekten ve başıboş kalabalı«AUah bir daha 27 Ekim gecedılar. Ve hattâ Adnan Menderes yordu: yahut yıJlar yılı derinlcre ifilsinin tekrannı göstermesin!» keşke o zaman kabinesi ile bera? ilkel ihtiraslann su yüzüne a tsm«t Paşanuı tarihî şöhsözlerini her vesile ile tekrarlaber ayrılsaydı. Düşseydi. Bir {;ün ışını, halkın şahlanışı gibi reti ve ağırlığı, mıştır... iktidara yeniden gelebilirdi. Famaktan kendilerini alamıyorb D.P. unsurtannm ve eleHülâsa 1957 seçimlerinden sonkat olmadı. Bir Demokrat Parti manlarının. vilâyetlerde yarattıkra açılan yol, ihtilâle çıkan yclsavunucusu yazar bile o sahneyi lan kötü etkiler, kötü misaller... dur. Ve başlayan yolculuk, iiıtişöyle tasvir eder: Tülâsa Menderes de 1957 seIsmet Paşanın tarihi ağırlığı, lâle vardıran yolculuktur. Ama ılerine, tam bir emniyet için«Menderes, âdeta, Dr. Sarol'un 1957 seçimlerinden önce çektiği biz, bu ihtilâle çıkan bu yolun yöneldi. Meselâ Ağustos 1957 bir anlık yaptığı mânevî iğne ile nice çileler ve katlandığı nice hahikâyesine girmeden önce, devrin kürsüye çıktı. Fakat sendeleyiş, Bir iktidar ne vakit zirve noktasmdadır? Yahut ne vakit itibar kaybma başlamıştır? Bunu sükunetle ve soğukka nlıhkla görebilen iktidar adamlarının, bizim yakın tarihimizde misali yoktur. Ama muhakkak ki, her iktidar için, sonun bir başlangıcı vardır. Ben öyle sanıyorum ki 1957 seçimlerinin sonu, Demokrat Parti ve Menderes için, son'un başla ngıcı oldu.. ' Menderesln sonunun başlano karetlerle, aydınlarm artmıştı. sağduyulu halkın ve nazannda, daha da Ağır bir gecenin hikâyesi: karakteristik faktörlerinden birini, yani daha 1957 seçimleri olmadan, parti içinde geçen, ı'akat sanıyorum ki Adnan Menderes'in kaderinde oldum olası müessir olan ve bence onun kaderine darngasını vuran bir olayı da burada vermeliyiz. Parti Grupu suç ortağı oluyor! bocalama, hayret, şa?kinlık de. vam ediyordu . » Ve hakikaten garip bir şey oldu. Bütün kabinesi üyeleri grup önünde istifa etmiş olan Adnan Menderes kürsüye çıkarak, yorgun, endişeli ve ürkek bir sesle gruptan kendisi için itimat oyu istedi: « Sahsım adına ve kendim için sizden itimat oyu istiyorum!» , Sonra şöyle devam etti: « Arkadaşlarım beni dikta(örlükle itham ettiler. Benim sizin karşınızda diktatör olmama ihtimal var mıdır? Sizin kudretiniz o kadar büyüktür ki, şu anda isteseniz Anayasayı bile değiştirebiUrsiniz. Ben sizin bu büyiik kudretiniz karşısında uasıl diktatörliik yaparım. tşte. misalini verdiniz. Bir anda kabineyi istifa ettirdiniz. Fakat bana olan itimadınızı devam ettiremezseniz, muhalrfeti de sevindirmi? olursunuz...» Bu sözler; hazin, yersiz ve neticeleri itibariyle zararlı sözlerdi. Öyle sanıyorum ki, Adnan Menderes'in en hatalı çıkışı ve en hatalı hareketi, o gün bu grup toplantısında olmuştur. Bu çıkış ve bu sözlerdir ki, yalnız kondisinin degil, D.P. nin âkıbetini de etkiledi. Bu yalvanş, bu ;Jtica vç herşeye ragmen, hem de kabinesini de topyekun feda ettikten sonra bu kendini kurtarma çabası, ayrıca usulsüz ve görülmemiş bir şeydi de. O gün orada, onun bu ilticasını kabul etmekle ve Adnan Menderes'e daha sonra hiçbir değişiklik göster 1954 . 57 derresi Menderes'in hem kudretinin zirve noktasına nlagtığı, hem itibar kaybının her türlü belirtileri ile basladevredir. meyen, bilâkis gittikçe sertleşen ve çelişen hareketlerinde devam imkâmnı vermekle, D.P. gmpu^ D.P. tarfhinin en hatalı hareketini işlemiştir. Yani, Adnan Menderes'in hazin, âkibetinde, âdeta suçortagı olmuştur. Adnan Menderes'in bu yersiz konuşmasındaki o diktatörlük hi kâyelerine gelince, aciz ve teslimiyet sahnesinde diktatörlükten bahsetmek sadece ve sözün en hafif mânasıyla yersiz, münasebetsizdi. Çünkü, diktatör ölebilir, ama acze düşmez ve hele teslim olmaz. Menderes elbette ki dikta tör degildi. Diktatör olabUecek vasıfta değildi... Ama ne olursa olsun, bu parti içi buhranda bir kabine ve Başvekil degişikliğine gidilseydi, yani Menderes, 10 yıllık devamlı iktidann fasılasız ruhi gelişmeleri ve aşırı benlik duygusu altında bırakılmasaydı, sanıyorum ki bütün bu devTin sorumlusu olarak o hazin akibetine sürüklenmezdi. Bir gün Partide, Meclis te ve memlekette hava gevşerdi. Tekrar Başvekilliğe gelse bile, ar tık daha sakin, ihtiyatlı ve hesaplı olabilirdi. Kendi söylememiş olsa bile, ona atf edilen: Ben, Sabık Başvekil olamam! gibi sözler ise, elbette ki orta. jra dökülmez ve yerleşemezdi. Hülâsa Menderes'in âkibetinde o günkü Parti Grupunun, sanıyorum ki bir suç ortaklıgı vardır. İhtilâle çıkan yol! MÂE1ÂNIN IBÜLMACASI 12 8 910111213141516 mir çabuk çürür, devam ettirrae, bir memleketin halkı. 15 Benzer, bir şeyin üzerinde biriken pislik, başına bir harf gelirse büyük baba oiur, ev yapan. 16 Canhiarın ifrazaı, canın yongası olan, Meteoroloji olaylarının topu, soru zamiri. YUKABDDAN AŞAĞIYA 1 Onüçüncü yüzyıl tasavvuf şairlerimizdendir. (iki isim), soyluluk. 2 Küçük parçalara ayırma, yalvanş, bir harfin okunuşu. 3 Peklik, bir nota. 4 Tersinden okunursa «öğrenmek için bunu yap» anlamında bir emir olur, hâdise, bir şeyi para mukabili elden çıkarmak. 5 Üst üste veya arka arkaya konulmuş birbirine benzcr şeylerin herbiri, küçük ırmak. ad. 6 Bir harfin okunuşu, bir nota. elimizde bu olmaz ise gideceğimiz yeri bulamayız, radyumun simgesı 7 Böyle de olsa hakikatleri, dost lardan gizlememek lâzım, çorap bağı. 8 Bir dizi halinde olma, Ege bölgesinde böyle delikanlılar boldur, geri verme. 9 Bulmaya çalışmak. belli bir sınırı geçmedl anlamına gelir. 10 Vaadolunan sure, hasroını alaşağı etmemek. 11 Zorlu çekişme, sıcağa yakın, «iyiyi kötüyü ayır> anlamına bir emir. 12 Bir peygamber, argoda her zaman parası alınabilecek ki;i anlamına gelir, soru takısı. 13 Danslı piyes, yabancı, birisinin kim liğini öğrenmek için soruluşun ter» şekli. 14 Şoselerin üzerine döşenmiş kınlmış taş, civanın başka madenlerle karışımı. 15 Bir kadın adı. kaba bir sesleniş, yalvarma anlatır. 16 Proteini bol bir besin maddesi, Ankarada bir seml, Mevlevi dervişlerin giydikleri geniş elbise. Allah bir daha, 27 ekim gecesinin tekrannı gösfermesin! İSTANBUL .25 Acılıs. Drorrara .30 Günavdın I 00 Köve haberler 05 Günavdın II 30 Haberler ve hava durumu 45 Istaribulda bu*ün 50 İlfcUr ve hafif müzik 00 Ovun havaları 15 Cesitli müzik 45 Istekler M Cocuk saati K Ara haberler. ilanlar > 55 Levletin ömrü J0 Bizl dinler mısinız? 15 Saz eserleri >5 Hafif müzik X) Konser nakli H Gecen hafta J fl Kücuk ilânlar ve hafif müzik 10 Yurdun sesi K. korosu K Haberler ) 5 Reklâm Droeramları 0 Ara haberler. ilânlar 5 Mac nakli 0 Solistler eccidi 5 Pazar konseri 5 M. Cevhanlıdan türküler 0 Ara haberler. ilanlar ö Isnıet Sıral orkestrası 0 Cesitli Türk müziSİ 0 Reklâm oroeramları 0 Haberler ve hava durumu 5 Hafif müzik 3 Kentten kente 0 Hafta soııu > 24 saatin olavları. ilânlar ) M.Birtandan sarkılar î Soor dereisi 5 G.Erselden sarkılar > Reklâm Droeramlart 1 Haberler > P!âkl*r arasında i Özetler. oroeram. kaoanıs İSTANBUL IL RADYOSU i Acılıs ve proeram ) DiskoteSimizden I Karısık sololar ) Sevilen sesler ) Alcordeonla melodiler i Valsler ve Dolkalar > Koncerto saati / ı Nat Kine Cole üclüsü • I San soloları ı Petula Clark sövlüyor s Caz müziöi Gencler icîn ı Pazar koıjseri ı Cav saati Kücük konser Genclere müzik Senfonik müzik Edith Piaf sövlüvor Aksam konseri Genclerin sevdikleri San reoertuarından Dünvanın dört bucaîmdan Tatil aksamı icin Gece konseri Caz saati Hafif sarkılsr Istanbulda eece varısı Hafif müzik Proeram ve kaoanıs SOLDAN SAĞA tek, yaprağuıdan dolma yapıhr, 1 Onbirinci yüzyı! şairlerimiz and. 7 Boğa güreşçisi, yürürken den olup (kutadgu Bilig) yazarıdır ayak atma hareketi. 8 Bir harfin (üç isim), bir harfin okunuju. 2 okunuşu, eşi olmayan, çoğul takısı, önemi az, Kıraliçe, rastgelme. 3 ilâve. 9 Genişügi, bir erkek adı, Tersinden okunursa semeri hayva harabe haline getir anlamına bir na bağlayan olur, bir şeyi benzer emir. yıhn bölümlerinden. 30 Has lerinden ayn tutan veya ayırdet ta taşmır, birleşim yeri. 11 Bir meye yarıyan özellik, insan ve kadın adı, bir harfin okunuşu, en hayvanlarda dolaşım sistemi ile il kısa zaraan, ek. 12 Buna bağlı giH bir bez. 4 Birinci, bir renk, olmadan çalışanlara ne mutlu, utaş bir ecnebi kadın adı, çok üzücü. mak. 13 Böyle verilirse candan5 Bir şeyi bozmak, en küçük dır, tersinden okunursa gümüş topluluk. avuç içi.fi Şiddetli is olur, iş, Tanrı. 14 Böyle olan de MODESTY BLAISE DUNDEN BUGÜNE 1 Hadisene... diye Sevinç'i sudan çıkmaya zor< luyordu; ayol, kaç saattir burdayız. Bunaldun g ü | nejten. Şakkadak düşeceğim!... j Öteki aldırmıyor bile. % Ihtiyar kadın: Şimdi kulağmdan tuttuğum gibi... diyerek eteklerini topladı. Ona irişmeğe çalışıyor. Çaklllarda ayağı kayıyor; üstü başı ıslamyor. Çocuk daha uzaklara kaçtı. Keyfinden bir topaç gibi yerinde dö'nerek alayh kahkahalar atıyordu. Bu davranışı sinirime dokundu. Fırladım, gidip küçük kızı kolundan yakaladım. Babaannesine götürdüm. Seher hanım dert yandı: Canımı çıkardı bugün. Eskiden böyle değildi; sözümü dinlerdi. Buradaki çocuklan göre göre jı: mardı; arsızlaştı. ' İçimden güldüm. * Ona, Teknik Üniversiteli oğlunu sordum: Dinlendi mi biraz? lmtihanları bitti. Rahat« şimdi. Bol bol gezip eğleniyordur. Yo... diye karşılık verdi; işe girdi. Tuzla yakın* larında bir fabrika yapısında çalışıyor. Geçen yaz d» orada çalıştı. Bu yıl daha iyi para veriyorlar: Son sınıfa geçti; artık mühendis sayıhr... Sonsuz bir hayranhk duydum bu yorulmaz gence karşı. Ama Seher hanım susmuyordu bir türlü. Benimle uzun uzun ahbaphk etmek istiyordu. Çok sıcak, Azıcık serinliyeyim... diyerek yanından ayrıldım. Suya daldım. Mal sahibimizin oğluyla arkadaşının yaptıkları gibi, ta karşı kayalara kadar yüzdüm. Geri döndüğumde; doktor Özer, kızkardeşi, Amerikalı misafiri; Seher hanımla torunu; hepsi gitmislerdi. Melda'nın annesinden başka kimse yoktu piâjda. Bayan Tekin, başında kızıl saçlarmdan tacıyla, yarı uzanmış, güneşleniyordu daha. Dosdoğru kumluğu geçtim. Havlumu bıraktığımyerden alarak dışarıya çıktım. Onunla yalnız kalmak istemiyordum. Melda. ocaktaki tencerelerin kapaklannı bir bir açıp baktı: et.. bezelye... pilâv... Hiç birisini canı istemedi: Başka ne var? Hizmetçiden sorusunun karşıhğını beklemeden, yemek odasına daldı. Sofranın üstü çeşitli mezeler* le donanmıştı. Hepsine göz gezdirdi. Bir dolma, bi* parça ciğer, arkasından bir börek attı ağzma. Sonra, karides tabağıyla yumurta salatasını olduğu gibi al»^ dı. «Yapmaym.. misafirlerindir...» diye çırpman aşçı kadma aldırmadı bile. Oracıkta, mutfak masasınıa bir köşesinde, bunlarla güzelce kamını doyurdu. Annesiyle babası misafirleriyle yemek yiyecekler. Babasının iî ortağı Sudi Ersöz'le hanımmı dâvet etmişlerdi. Birlikte salonda oturuyorlardı. (Arkası car) Bayan Tekin doğruldu. Başındaki flrketeleri bir bir çıkardı. Saçlannı döktü. Omuzlanm açarak günese verdi. Biraz dolgun, ama biçimli bir vllcudu var. Saçlannın rengi boya mı? Aylinle annesi denizden çıktılar. Aylin hemen Iıana koştu. Çok kıvançlıydı: artık yüzüyormuş; hiç ayagını yere değdirmeden. Elindeki istiridye kabuklsnnı gösterdi; bunlar, bebeklerinin sofrasının tabaklan olacakmış. Şu kocaman yuvarlaâm içina dogum günü pastası konulacak. îki uzunu, sandviçlerle kekler için. Küçükler, önlerinde duracak. Onu yanıma oturttum. Kumda oynuyonız beraber. Tepecikler yapıyoruz; altlarından tüneller geA N K A R A çiriyoruz. Konusuyoruz da. Acıhs. Drosîram Günavdın ıl) Üçüncü sınıfa geçmiş. 8 yaşındaymış. Kove haberler Öyle minik ki, onu'ttaha ufalc sanıyordum. Günavdın (II) Senin soyiclın ne Aylin? Haberler ve hava durumu Ertan. Aylül Ertan. Sabah müziji Babanın adı? Ankarada bueün Faruk bey. o. n h^vaîarı Dinlevici istekleri Nedense, sesimi alçalttım: N.Sicahiden sarkılar Ya annenin? diye sordum. Dinlevici istekleri Işü hanım. Ara haberler ilânlar A.G Avhandan tiirküler Az sonra, annesini birden karşımızda görünce, Levlesin ömrü ) bir suç işlemiş gibi yüzüm kızardı. Işü hanım eşBizi dinler misiniz? S yalarım toplamış, çantası kolundaydı. Başıyla baDileklerimiz Sectjklerimiz t na selâm verdi. Aylin'i çağırdı. Artık eve dönüyorGecen hafîa lardı. Hafif müzik Vurttan scsler Elele tutuşup yürüdüler. Haberler Arkalarından baktım. Hoşuma gidiyordu onlan Hafif müzik seyretmek: Zarif, incecik bir kadın; yanında sevimT.Tocer ve O. Aktalaydan li çocuğuyla... sarkılar İj lkeler ve çocukları Küçük Sevinç, denize girmişti. Babaannesi hayReklâm Droaramları kınyor: Ara haberler. ilânlar Gitme uzaklara. Vallahi su başmı asacak. BoOvun havaları ğulacaksm! G. Akından sarkılar Cesitli müzik Elini kolımu salhyor: C. C.Cicekten türküler Sevinç dur... dur diyorum sana... Hafif müzik Telâşlanıvor: Ara haberler. ilânlar Incesaz Bu yana gel. Ay yüreğime inecek! Ocakbası Torununu korkutmak için: Reklâm Droeramları Yengeç var... ayağını ısıracak! diye bağınHaberler ve hava durumu yor. T.Karabuluttan türküler BİIei kösesi Do^tor Özer, eğlenceli birşeyier anlatıyor, herSevilen seslcr halde. Kx kardeşiyle Amerikalı arkadaşı gülüyorlar. A.Yavascadan sarkılar Bayan Tekin, dönüp tuhaf tuhaf beni süzdü. KaJk Franasdan müzik tı: saçlarını bir taç gibi başına doladı. Sonra uzun 24 saatin olavları. ilânlar Y.AİDdoeandan türküler ökçeli pınltıh takunyalanyla, sahna salına iskeleye r dereisi gitti. Oradan inerek yüzmeğe koyuldu. Bir bestecimiz var İyi yüzücü değil, besbelli. Merdivenin yanından Müzik D. haberler Verli orkestralar ayrılmıya korkuyor: bir iki kulaç ileri, bir iki kulaç Haberler geri... hep o dolaylarda dolaşıyor. arada duruyor. Gece konseri Kumluğa bakıyor. Gece varısına doftru Sonunda gene eski yerine gelerek oturdu. Özetler. Droffram. kananıs Seher hanım: xm