Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHIFE DÖRT 7 Şubat 1968 CUMÎTURtYET İkinci yenilerin başında gelen şair Cemal Süreya sal Bilgiler Okulu'nu bitirdi. Mermırluk hayatına önce Maliye Müfettiş Muavini olarak başladı. DaAdını on yıldan beri her yerde, ha sonra Maliye Müfettişi oldu. her zaman duyduğum, şürlerini, İlk şiirleri Mülkiye Dergisi'nde, düz yazılarını bol bol okuduğum daha sonralan d a Yeditepe'de halde ancak iki yıl evvel tanışaçıktı. bildiğim Cemal Süreya «İkinci Cemal Süreya ile geç tanışmaYeniler» adlı akımın başında gemın bir sebebi var: len bir ozan olarak, genç kuşak Fazıl Hüsnü Dağlarca ile bir akarasında en çok ün yapmış bir şam Beyoğlu'nda küçücük bir ozandır. Tıknaz, orta boylu, esmeyhanede demleniyorduk. Bir mer, kara kaşlı, kara gözlü, haaralık yanımıza Ümit Yaşar Oğuzreketli bir insan... Bakışlan zacan geldi. Biraz dalgın ve yorman zaman kaçak, ürkek, fakat gundu. Ayakta duruyor, oturmuzeka dolu... Onun kişiliğine hâyordu. kim olan durgunluk ve itidal, dü Buyur, otur, dedik. şünmeden, bir fikri kafasında yo Teşekkür ederek, b u akşam ğurup pişirmeden sere serpe kokendisini Cemal Süreya'nm Denuşan bir his adamı olmadığı kanısını yaratıyor insanda. Çok de güstasyon Lokantasında bekledigini söyledi. Ben, kendisini tanıgil, bir kaç defa karşılaştığımı.:mak istediğimi söyliyerek: da fakat uzun süren sohbetlerimlz sırasuıda, içki sofrasında Cemal Git, onu da buraya getir, u Süreya'nm bir çok şairlerim:z nışalım, görüşelim, dedim. gibi ataklar yaptığına, yüksek Ümit Yaşar Oguzcan ricamı katen konuştuguna hiç tanıklık etbul etti, gittl Cemal Siireya'yı çamedim. Ancak karşısındakinuı ğırmaya... Bulundugumuz yere duyabileceği kadar halif sesli anDegüstasyon Lokantası çok yakın olduğu için on dakika sonra laüyor, konuşmasında nereden döndü geldi. Fakat yanında kimgeldiğirü kesin olarak bilemedise yoktu. ğim ve tarif etmeme de imkin 3lmıyan garip, fakat kendine özgü Nerede Cemal Süreya, ney° ama yine de güzel bir diyalekt gelmedi? diye sorduk. var. Fakat tuhafı şu ki, konuşma Ümit Yaşar, biraz mahcup, kelarında iyiden iyiye hissedilen bu keliyerek şu cevabı verdi: diyalekt şiir okurken kayboluyor, Efendim Cemal Süreya, taksanki başka bir insan tatlı, yumu ma ad olarak kullandığı Osman şak, zaman zaman da tonlu bir Mazlum imzası ile Ankara'da yaİstanbul ağzı ile inşat yftpıyor. yınlanan Pazar Postası'nda Baki Bana öyle geliyor ki Cemal Sü Süha'nm aleyhinde bir yazı yazreya şiir okurken şivesine başka mış. Şimdi diyor, aleyhinde yazı bir çeki düzen veriyor, sesini dayazdığım bir kimsenin sofrasmha titiz bir dikkaüe kontrol edida nasıl oturabilirim? Otursaro yor. bile çok sıkılırım, rahatsız olaŞairimiz 1931 yıhnda Erzincan' Tum... da doğdu. 1990 yılında HaydarpaFazıl Hüsnü Dağlarca ile bir bişa Lisesi'ni, 1954 yılında da Siyarimize şaşkın şaşkın baka kaldık. Benim böyle bir yazıdan haberim yoktu. Fakat Ceı..1 Süreya' nın bu itirafı hoşuma gitti. Kendi kendime demek ki mert bir çocuk, Osman Mazlum takma adının arkasına saklanarak sanki gizlice arkamdan vurmuş gibi güya kendince işlediği suçun kefaretinj bu itirafıyla ödemek mi istiyor? Nedir diye düşündüm Ve bu noktadan hareketle onun çekingen, biraz içine kapanık. öfkelerini, sevinçlerini saklıyan fakat temiz yürekli bir insan o! dugu kanısı uyandı bende. Pazar Postası'nda yazdığı ma kaleyi sonradan buldurup okudum. Bazı noktalar: beni yermoK le beraber hiç de fena bir yazı değildi. •fc ¥ *¥* Cemal Süreya, ikinci yenilerip başında gelen şairlerdendir. «İ kinci Yeniler» bilindiği gibi, Or han Veli, Oktay Rıfat, Melih Cevdet üçlüsünü yâni, «Garipciler»! birinci yeniler olarak kabul edip, kendilerini onlardan sonra %e len ve bir ekol gibi gbren şaır ler topluluğudur. Tuttuklan yol soyut şiiri yepyeni bir anlam ve tutum içinde sürdürmek, anlam sızlıgı yaşatmaktır. Bir zaman lar, doğuş sebepleri ile ana fikir leri Pazar Postası Dergisi'nde Muzafier Erdost tarafından açm lanan b u atam, ilk yıllarda edebiyat ve sanat çevrelerinde ilgi görmüş, fakat gün geçtikçe bu akıma ayak uyduran şairler halkımız, hatta aydınlarımız tarsfından anlaşılmaz bir hale ge!CEMAL SUREY\ miş, bazı eleştiricilerin söylediği çok gariptir, dünün şiir okuyugibi, «İkinci Yeniler» ekolü dobenimsemek için gerekli çabayı cusuna bakıp, kafasınj yormak ğumundan bir iki yıl sonra olgöstermemiştir. Bence «İkinci tan, uzun uzun düşünmekten hoy müştür. Ben bu konuda, bu de Yeniler», kolay, rahat, lâti lokum recede insafsız değilim. Toplulanmaz. Tıpkı hazır elbiselere, bir sanat anlayışı içinde degilmumuz «İkinci Yeniler»i sevmek, hazır fikirlere, harcına hiçbir «dlrler. Bugünkü şiir okuyucus'i, Bu Alı'nin meyhanesi bu da masa Bu ipi kimse için gezdirmiyorum Bir kere asılmıştım çocukluğumIİ3 Direkler gemideydi ha ha ha. Yazan: BAKİ SİİHA EDİBOGLU mek katmadığı hazır apartmaniara sonu gelmez bir tembellik ve rahatlık içinde sahip çıkmak, yrleşmek ister gıbidir. Bundan elli yıl önce Ahmet Haşim'in: «Göllerde bu dem bir kamış olsam...» diye biten «Bir Günün Sonunda Arzu» adlı şiirtni o günün toplumu hiç yadırgamadan kabul etmiş, ancak şairine: «Bu adam niraz kapalı. biraz garip yazıyor» demekten ileri gitmemiştir. «İkinci Yeniler», uzüntü ile söylemek isterim ki, daha ileride anlaşılmak, sevümek şansını da kaybetmiş gibi görünüyorlar. Toplumumuz, her gün biraz daha ileri, biraz daha olumlu bir sanat ve şiir anlayışına gideceği yerde aksine geri geri yürümekte, şiir pazarında âdilik, bayağılık rüzgârı esmekte, büyük bir kitle şarkı gültesi bile olamıyacak şiirlerl okuyup tutmaktadır. Cemal Süreya «İkinci Yeniler» arasında kendini sanata adayan iki üç kişiden biridir. Benim çok sevdigim şiirleri yanı sıra maka İki gemiciynen Van Gogh'dan aşırümış Bir kadının yüzü kaçıyordu yeleler, denemeler yazmakta ve Patişemedim pirüs adlı nefis bir dergi çıkarBen Smrümde aşk nedir bilrnemaktadır. Sırası ve yeri gelmişdim ken söyliyeyim ki, çok titiz bir Sühevlâ'yı savmazsak ha h? ha. dikkat ve zevkle hazırlanan bu SİZİN HİÇ BABAMZ ÖI.Dt Mt? dergiyi bütün aydınlarımıza ö'zelSizin hiç babanız öldii mü? likle genç edebiyat ve şiir merakBenim bir kere öldii kör oldum lılanna tavsiye ederim. Bir çok Yıkari' Iar aldılar götürdüler aydmlanmızın adını bile duymaBabanıdan ummazdım bi'iııı kiir dıkları Papirüs. Cemal Süreya'y: nldum işinden gücünden etmiş, sırf onu Si» h'C hamama gittiniz mi? istediği gibi çıkarabümek, edebiB«n jtittim lâmbanın biri söndü yatımıza hizmette bulunmak dOoziimün biri söndü kör oldıım zere devlet kapısından ayrılmı?Tepede bir eökyüzü vardı yntır. varlak Şimdi sizi Cemal Süreya'nın Söylelemesine maviydi kör olrtutn bir kaç şiiri ile baş başa bırakTaşlara çelince hamam taşlarına mak istiyorum: Taşlar pırıl nırıUlı avna çibivtli Taşlarda rüzümün yansını eörDALGA riiim Bulutu kestiler bulut üç parça Bir sey eibiydi bir şey uibi kniS Kanım yere aktı bulut Uç parça Yüzümden ummazdım bunıı knr tki gemiciynen Van Gogh'clan oldum aşmlmış Siz hiç sabunlurken agladınız mı'* Bir kadının rüzti ha ha ha. Bir kadının .TÜZÜ avucum kadar İki gözümle rördüm vaUahj billahi Yıldızlar vardı kafayı çekmiştim Bu kimin meyhanesi ha ha ha. Yarın A H M E T OKTAY 1 4 111156789 FfffFI i M 1 l . 9 E n 1 Fm 1 m dir, bü kısım eşyanm içine koVUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Bazı makine ve cihazlann nulup saîslandığı çok büyük v3 bölümlerini birbirlerine tuttur geniş yer. 7 «Pişirüip mideya makta hizmet gören içi yivli yu göçürülen kaynağı hayvan olan besin maddesf» varlak parçalar (çoğul). 2 Bır1 23456789 karşılığı iki söz. birinin aynı ve benzeri durumaa 9 Hoş ve şubulunan (iki söz). 3 Hasta zaze! (eski terim), yıf ve takatsiz hale düşmüş olan korku geçirince kişi (iki söz). 4 «Çok fazla si 4TTİ< patladığını idnirli» anlamına bir edat ve bir dia ettiğimiz iç söz. 5 «Şehirlerde her köşe baüyemiz. 9 Zey şında satılan üzeri susamlı yiye 8EE tinyağlı ku:u cek maddesini bıçakla parçalara ayır!» mânasma iki sözlü bir eDunku hnlmaraniD fasulye aşı, bir mir. 6 Tersi bir köpek cinsi hallfdilmij jekli hayvan. Disî Botıd MODESTY BLAISE OZBL E&İTIM V/'LUE AAİNVATUE S/E&CfYÎ C£B?A/Acıll». oroaıanı Günavdın I Köve haberler Günavdın II ve bava durumu Jstanbulda busün İlânlar ve haiif müzik Hafıi Batı miizici Beraber ve solo sarkılar F Tie ork»strası M.Cevhanlıdan tvirkuler Vivolonsel soloları Ovun havaları Ev icin Ara haberler Hafif Batı müzici T.Yakarcelikten sarkılar Arkası varın Sab«h konseri G.Erselden sarkılar Ara Haberler. Ilanlar N.İnnaDtan türküler Kücük orkestra M.Bİrtandan sarkılar Haberler v e R.G. de bueün Saz eserleri Rekl&m oroBratnları Z.A^avdın orkestrast N Ünsal Sensünden sarkılar S. Alasöz orkestrası C. Aliden türküler Ara haberler M. Yıldırımdan sarkılaı Radvo oda orkestrası Solodan solova Okul radvosu Ara haberler Rüme fash Köv odası Reklâm Droeramları Haberler ve hava durumu T.Uveundarı sarkılfti Aile sohbeli Yurdun Eesl Örneklerle tivatro 24 saatin olavları. ilânlar Sonat saati A.Sensovdan »arkıiar Reklâm »roeramları Haberler Plâkl»r arasında İSTANBtJL İL KADYOSU 16 55 Acılıs ve Droeram DiskoteSimizden Kucük konser Geııclere müzik Senfonik müzik Hafif müzik Ak?am konseri Genclerle beraber Or>eralardan secmel^r Hafif müzik Cece konseri Caz mii'işi Bir sarkıcı Hafif Batı rnüzigt Proeram vc kaoanıs 1 SOLDAN SAĞA: 1 Ocak ayının İkinci haftası içinde kaybettiğimiz değerli komutan ve devlet adamımızın soyadı. 2 «Yapmakta olduğu görevin tam ehli» anlamına iki söz. 3 «Kaynafı bitki olan ve çeşiii alfabenin bazı harflerine dayanılarak adlandırılan ilâcı kullan!» mânasına iki sözlü bir emir. 4 «Geleceği kötü» karşılığı iki söz. 5 Kavga edenlerin birbirlerinin suratlarına indirdikleri, tersi insanın damarlarında dolaşandır. 6 "Kırmızı renkteki amt» anlamına iki söz. 7 Çevrilince «beriki değil de daha ö»fideki ağaç kolu» mânasma iki söz belirir. 8 Evlât sahibi kadın. bir harfin okunuşunun tersi, bir edatın kısaltılmışı. 9 Üyelerinin adları ve toplantüarında görüşülen konular gizli tutulan ve bölümlerüıin ismi «Loca» diye ad landırılan kulüp veya cemiyetin mensubu. + 2 I "71 D D X • •T HjT ıI +|< jl X • • ı\ "t! X xj/ T •fr 33 T" + T j X T 2 ±Jiij\ •+] •t 71 B•ST BifDT 2 a & a a DÜNKÜ BULMACANıN HALU:DIUVIIS §EKL1 NASIL HALLEDİLECEK Tukandaki rakamlı bulmac»da Mdece 4 lant anabtaı (ipucu) vc 8 taııc sonuç vardır. Boş kRİan )2 kareniıı içine 1 1 den 9 a kadar uyşun birct rakam koyarak ve tnp* lanta. çarpma. çıkartma, hijlme işaretlerme dikkaT ederek soldan s.ıRa ve yukarıdan «sağıya bubnacad» göstcrilen son "ları bulunıız. Bir» vaktinizi alır ama, boj vaktinizi busça c e Ç'nnis olursunuz. W1LL1AM SAROYAN 35 <Yanî, çok paran var mı demck istiyorsun?» «Tabii, çok param var.» «Ne kadar meselâ?» «On bin dolâr.» «Oo, çok para babacı'm.» .Öyle ama bu pararun her kurusu doğru hükumete gidiyor.» • Niye?» • Vergiler işte..» «Ne kadar borcun var oraya?» • E^ı, bir elli bin civarında falan galiba.» «Dolâr mı? Elli bin dolâr mı yani?» «EveU «Kimmiş onîar babacı'm?» «Vergi memurlarını mı soruyorsun? Vergi me" murlan vergi memurlarıdır işte.> «Gidip öldürelim onlan.» • Öldürelim mi?» «Öldürelim. Bu kadar bencillik otur mu hiç? Senin bütün param ne demiye hükumetlerine almak isüyorlarmış ki!» «Onlar ödevlerini yapıyorlar sadece.» Fifth Avenue'yu geçtiler. • Bir gün bu anı da unutmam. hatırlarım inşal» lah» diye düşündü içinden.» O 6üncil1 tarlasuıı sonradan hatırladığım gibi. bugünü, bu ânı da hatırlarım, unutmam inşallah..» DÜNYADA BİR GÜN Çeviren: T A R I K D U R S U N K. Garson şişeyle geldi, Zak iki bardak istedi. Garson bardakları da getirdikten sonra çekildi. • «Hayatımm en mutlu günü bugün..» dedi. doldurduğu bardağı içip bitirdi. Ardından yemekleri geldi, yediler. Garson hesap pusulasını masaya bıraktığında, Yep bir hamlede aldı fakat Zak bileğini kavradı, bnakmadı. • Yok, hayır, olrnaz. Bu, benim oğlumla ilk yeme ğimiz. Sizin de bizimle birlikte oluşunuz bizim için şerefür.» Cüzdanmı çıkardv, işinden bir yüz dolârlık banknot çekti. garsona uzattı. «Juan..» dedi oğluna dönerek: «Bir de senin cüzdanını görelim bakalım.» Juan iç cebinden cüzdanmı çıkardı. gösterdi. •Ne var acaba içinde onun?» Oğlancık kızardı. •Bakabilir miyim?» •Tabii..» Zak. uzatılan cüzdanı aldı, tarttı; sonra içîni açtı, karıştırdı. Şipşak çekilmiş bir fotoğraf buldu. tuttu, gülümseyerek Yepe uzattı onu. Fotoğrafta Zak, esmer, gencecîk bir kadınlaydı. ikisi de gülümsüyorlardı. Juan, alçak bir sesle: • Babamla annem» dedi. «Ben bebekken ayrılmış lar. Annem yeniden evlenmiş. Babam da evlenmiş bir başkasıyia tabii. Bugün, babamı ilk görüşümdür.» «Kafanda düşlediğin gibi mi?» • Hayır efendim.» «Hayır efendim mi?» diye atıldı Zak. «Yani ben koskocaman bir düş kırıklığı mıyım şimdi senin için?» Oğlancık yeniden: «Hayır efendim..» dedi. Yep, Zak'a doğıu «Aldırma» gibilerden baktı, Zak"ın bardağını doldurdu; o doldurur doldurmaz da beriki bir dikişte konulanı içmeye koyuldu: Yep: «Bu defa bitiremiyecek bardağını..» diye düşürunüş tü, nitekim öyle oldu. Zak, bir yudum aldı, sonra bıraktı. Garson, paranın üstünü getirdi. Zak. Juan'ın cüzdanmı kapayıp geri verdi. • Hadi bakalım» dedi. «Juan. Rose. Gidiyor muyuz?. Otelden çıkıp yola koyulduklarında, Yep Ermenice: «N'oluyor Zak?» diye sordu. Çocuklar merdivenleri inmişler. kaldırıma varmışlardı. «Dinle, anlatayım» dedi Zak. «Niçin yaptım bunu, bilmiyorum: Dün gece otele döndüfümde, bir deneyeyim dedim. bmmkine telefon etüm. On yıl geçtikten sonra hem. Her'nalde bunca zaman sonra hâlâ orda oturmuyorlardir diye düşünmüstüm. Biı de ne göreyim. telefonda karşıma çıkmaz mı? Sor defa gördüğümde bana oşlanın adının ne olduğunı bile söylememişti. Herhalde benim oğlum olduğu na hükmetmiyordu.» «Çok da sana benziyor Zak. Emin misin scnder olmadığına?» «Sen deme böyle> dedi Zak. «Onu gbrür gör mez zaten benim de aklıma hep bu takıldı kaldı Beni deli eden de bu ya işte. Oysa. mümkün değil Çünkü anası benden ayrıldıktan iki yıl sonra doğmuş bu. Ona ne demelere benim soyadımı vermiş bilmiyorum. Ben şimdi bu oğlanla n'apayım?» «Babası ol. Ne çıkar ki!» •Nasıl yani?» «tstersen pek güzel bacerirsin bunu.» «Ah, anlamıyorsun. Onu alıp Utah'a götürmcV istiyorum. Bunu yapamarn.» «Niye ama?» «Çünkü benim oğlum deâil o.» «Fakat o öyle sanıyor Sen de her zaman bir o|lum olsun istemez miydin? İşte, oldu.. (Arkası var) Tiffany Jones JIFFANY JONES O U O L M SEMlN eyE A MK A R A Siitt Valiliginden 1 Kurtslan ilçesinde yapıiacak 6 daireli Halk Konutu inşaat) 2490 sayıh kanun hükümlerine göre kapalı zar 1 usulü ile eksiltnıeye komılmuştur. İsin keşif bedeli 212.604,30 liradır. EksillffiG Siirt BayındırUk Müdiirlüğü odasında 11 İhale Komisyonunda 19.2.1968 pazartesi günü saat 10.00 da yapüacaktır. Eksıitme şartnamesi ve diğer evrak Bayuıdırlık Mü4 dürlüğünde görülebilir. s Eksiltmeye girebilmek için istekÜlerin: A (11.880,22) üralık geçici temuıalım, B 1968 yılına ait Ticaret Odası belgesi, C Müracaat dilekçeleriyle birlikte verecekîeri efesiltme şartnamesinde belirtilen ve usylüne göre hszırlanmış olan plân ve teçhizat beyannamesi en az bu işin keşif bedelinin yarısı kadar bir iş başarmış ve kabulünü yapmış olduklarına dair belge eklemeleri ve buna göre Baymdırlık Müdürlüğünden alacakları yelerlik belgelerini teklij mektuplan ile birlikte zarra koymalfcrı lâzımdır. 6 İstekhier teklif mektuplannı 195.1!ifiS pazartesi günü saat 9.00 a kadar makbuz karşılığında İhale Komisyonu Başkanlığına vereceklerdir. 7 Yeterlik belgesi alınması için son müracaat tarihi 16.2.1968 cuma günü mesaî saati somına kadar. Telgrafla müracaat ve postada vâki gecikmeler kabul edilmez. Keyfiyet ilân olunur. (Basm: 10761'1276> 06.25 06 30 07.00 07.05 07 30 07.45 08.00 08.10 0R.40 09.00 09.20 09^5 09.55 10 00 11.00 1105 11.25 1155 12.00 12.15 12.30 / L Â N Çotok Malmüdürlüğünden 1 Çatak Hükiunet Konagı kalorifen için alınacak linyit kömürü. 143 ton, tahminl fiyat 147.00 Lira, 20921 Ura bedeüe. 2 Buna ait «artnamenln Dedelsiz olarak Çatak Malmüdürlüğünden alına'oüeceğı. 3 Açık eksıitme Çata)p Malmüdürlüğunde komisyon buzurunda 19/2/1968 pazartesi güni] saat 10.00 da yamlacaktır. 4 Muvakkat teminat 1570.00 UracuT. 5 Jsteklilerden ftartnamesinde yazah vestkalan İhale saatinden 1 saat evvel Komisyon Başkanlığına ibraz etmeleri. 6 telgrana müracaat ve postada vâki gecıkmeler Kabul edilmez. Keyfiyet Ufto olunur. (Basm: 109O4/127U Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektörlüğünden Üniversitemize şoför alınacaktır. Isteklilerde aranüan şartlar: 1. En az ilkokul mezunu olmak, 2. Afır vasıta şoför ehliyeü ile her türlü vasıta kullanabilme elhiyetine sahip olmak, 3. Askerliğini yapmış olmak, 4. En az beş yıllık tecrübest bulunmak İsteklilerin 8 Şubat 1968 günü saat 17.00 ye kadar müracaat etmeleri ve 12 Şubat 1968 pazartesi günü saat 10.00 da yapıiacak imtihan için Atelyeler Müdürlüğünde ehliyet ve bonservisleriyle hazır bulunmaları rica olunur. (Basın: 110.T4 A. 766/1274) Acılıs. nroeram Günavdın I Köve haberler Günavdın II Haberler ve hava durumu Sabah müzigi Ankarada busün Her telden M.Türüne'den türküler Besin Beslerane Sabah konseri Arkasi varın Ara haberler. ilânlar Okul radvcMU Haftt müzik Z.Taskentten sarkılar Konser sa&ti Ara haberler. ilânlar Hacı Tasandan türküler Kıbrıs saati D. Balkan ve A. Zeneerden sarkılar 13.00 Haberler ve R.G. de bueün 13.15 Hafif müzik 13.30 ReklSm Drofframları 14.00 A.Gürkandan tüîküler 14.15 S. Teemenden sarkılar 14.35 Albümlerden secmeler 14.55 Ara haberler. ilânlar 15.00 Okul radvosu 16.00 M.Akkaracadan türküler 16.15 K.Öncandan sarkılar 16.35 Plâklar arasında 18 55 Ara haberler. ilânlar 17.00 Yurttan sesler 17.30 Köv odası 17.50 Reklâm Droeramları 19.00 Haberler ve hava durumu 19.35 Salih Uveundan türküler 19.50 Uvkudan önce 19.55 Silâhh Kuvvetler saat 20.10 T. Tooerden sarkılar 20.30 Srjor deıeisi 20.45 Küeük konser 21.00 24 saatin olavları. ilânlar 21.10 Nasıl bövle oldular? 21.30 Erkekler T. sarkılar 22.00 Hafif müzik 22.05 TBMM saati 22.45 Haberler 23.00 Konser salonundan 23.45 Gece varısına doSru 23.55 Özetler Droeram. kaDanıs «Plaza'ya vardıklarmda, Rosey'i yemeğe götüreceği aklına geldi. İçeri girince gazete . dergi satıcısımn orda:. yanmda on iki. on üç yaşlarında bir çocukla durmakta olduğunu gördü. Bekliyorlardı. Tanıştırdı. • Rose,» dedi. «Sana en iyi arkadaşım Zak Avakian'ı tanıürım. Zak, bu da çok seveceğin kızım Rosey.. Zak, bir anhğına öyie şaşkın şaşkın durdu, küçük kıza bakakaldı. Sonra küçük elini eline aldı, Rosey gibi hafif bir eğilişle kızı selâmladı. «Sevgüi küçük hanım.» dedi. «Bu benim için ne büyük şeıef. Sizi. yıllar önce bir kere San Franciscoda görmüştüm. O zaman da çok güzeldiniz fakat şim di ondan çok daha güzelsiniz.» Sonra yanında duran küçük delikanlımn omuzuna elini attı: «Ben de oğlum Juan'ı takdim edebilir miyim sana Rosey?» dedi. Oğlan elini kıza uzattı, kız uzatılan eli tuttu, yine hafifçe eğilip selâm verdi. «Şajısa bakın siz» dedi Zak. Ben de Juan'ı almiî maça gitmeyi kuruyordum; tabü, şimdi hep birlikte gidebiliriz, güzel de olur. Fakat önce karnımızı dojTirsak, ne dersiniz» Lokanta bölümüne geçtiler. Dün sabah Zak'la Yep'in karşıhkh oturdukları masaya geçtiler yine. Juan, Zak'ın bir işaretiyle Rosey'in sandalyasını az çekti. yardun etti kıza. Yiyeceklerini ısmarladıktan sonra, Zak: «Eee.» dedi. «Ben içkici değilimdir ama bu, son derece önemli bir olay bugün. O yüzden bir kadeh birşey, mutlaka içmeliyim.» Garsona döndü, bir şişe şampanya getirmesini söyledL Garson gitti. Zak: «Yeni bir gemiyi indirirlerken şampanya patlatırlar, öyle değil midir âdet?» diye sordu. «Eh, işteben de bugün öyle birşey yapmak istiyorum.» • Kırk yedisinden sonra içkiye başlamak ha?» Rosey, Zak'a döndü. • Kırk yedi mi? Siz de kırk yedi yaşında mısınız?» «Babanla ik'ımiz aynı yılın aynı ayında doğmuşuz. Beraber de büyüdük.» Kolunu Juan'a doğru attı, sardı. Oğlan bakışlarını Zak'tan Yep'e, sonra Rosey'e çevirdi.