Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 Şubat 1988 CTJ~VTHTJRÎYET SAHÎFE ÜÇ Iran Şahı ile Kıral Faysal'm arası açıldı (DIŞ HABERLER SERVİSİ) ETRUT Ortadoğudakl gözlemcıler, îran Şahının Suudî Arabıstan'a yapacağı ziyaretin ıptal ecftlisıni, aralannda geleneksel dostiuk olan Iran ve Suudi Arabıstanm arasımn açüdığına yormaktadırlar. Buna da sebep, petrol bakımından zengin Basra Korfezının kimin kontrolünde olacağıdır. Basra Korfezı iki ülke arasındakı sınırdadır ve bu korfeze kıyıiarı olan şeyhlıklerle, korfeze yayılmış adaların 1971 yılında Ingılteremn çekilışinden sonra kimin kontrolu altına alınacağı henuz tesbıt edılmemiştir. Tahranda Saraydan bir açıklama yapılarak Şahın Riad'a yapacağı zıyaretın ıptal edildiğı belırtılmış, fakat sebep gosterilmemishr. Beyruttaki kaynaklar, yolculuğa iki gun kala seyahatm ıptalinı, Suudi Arabistan Kıralının Bahreyni desteklıyeceğıne daır sozlerıne bağlamaktadırlar. Çunkü Iran, Bahreynin kendisine aıt olduğunu ileri »urmektedır. 18 incı yuzyılda Ingilizler Bahreyn adalarını alıncaya kadar, burasını îran idare etmişti. Halen Ingılterenın Bahreynde 3,000 askerı ve ıkı de jet avcı uçagı fılosu vardır. Gözlemcıler, Bahreyn Huküradarı Şeyh Isa Bin Suleyman El Halıfe'nın Ingılızler gidınce îranlıların adayı kontrolleri altına alacakları korkusu ile, Londracfa, savunma masraflarımn azaltılacağının açıklanması üzerine, hemen Rıada gittiğıni ve Kıral Faysal ile Şeyh Halıfe arasında uç gun suren muzakerelerden sonra yavımlanan ortak bildıride Suudi Arabıstanın Bahreyni desteklıyeceğınin belırtılmij olusunu hatırlatmaktadırlar. Öte yandan «El Ahram» gazetesi dunku sayısında Mısırın Basra Korfezı emirhklerinın bağımsızlığının korunması ve Arap kalmasınm sağlanması ıçin Suudi Arabıstanın alacağı her türlü tedbiri destekliyeceğıni açıklamıstır. Karan Irak ve Kuveyt ile öteki Arap ulkelerının de destekledıklerı ileri lürülmektedir. Rumen • Sovyet! yeni dostiuk antlaşması imzalanamıyor PAKİS (a.a. AP) ovyet Rusya ile Romanya arasında yeni bir dostiuk ve yardım antlaşması imzalanması için aylardanberi devam eden müzakereler, öngörüldüğü tarihte sona ennemiştır. Anlaşıldığına gcre, muzakereler sona erene kadar, 1948 de imzalanmi} olan eakı antlaşma belirsiz bir süre İçin uzatılacaktır. "Pueblo,, olayı: Diplomatik çabalar iyi sonuç vermiyor SEUL (a.a.AP) Giritte 16 "sabotörj, P S m&m DÜNYADA B Daha vahim gelişmeleri beklerken... ört vıldızh General Y\ESTMORELA\D, Yietkongun topvekun saldırısına «mevzi» göıüvle bakıyor. Amerikalı Komutana çöre, topjekun saldırı, sadece, Vietnam savasının en büvük taarruzuna giriş niteli I ğindedir. I Asıl büyük taarrnz, Knzry I de. Güney Vietnamın Laos sınırına yakın kesimlerinde beklerr I mektedir. Urada, işeal altındaki * Ke San kentine bitişık ve 5,000 . deniz pi\adesini barındıran I Amerikan ussü, 3040,000 Kuzey I Vietnam askeri tarafındsn on . gün önce kusatılmıştır. Kuzey I Vietnam ayrıca sınırın Lao§ ya • kasında yıgınak yapmış, fırsat . kollamaktadır. I Gene YVESTMORELANDa ba ' kılırsa, büvük şehirlere topye | kun saldırının biryok hedefin I den biri de, kuzeydeki Ameri ' kan birliklerinin güneye sevkini saflamaktır. Kuzeyde bir boşluk meidana şeldiği an. Vietkong çeteeileri ile Knzey \ ietnam dUzenli askerleri deniz piyadesi ussune çullanacaklardır. Böylece ılk safhada Güney Vietnamın ıki knzey ilınin tamamen isgalini önçoren büyük taarmz başlayacaktır. Amerikan istihbaratına göre, dün beşinci çününü dolduran topyekun saldırının ana bedefi, askerî defil, psikolojik ve siyasidir. Genel bir «vaklanmaya ortam hazırlayarak Savgondaki TİTÖKAO Kt rejimini devirmek ve Amerikayı komünistlerin hâkimiyeti altında bir koalisyon hükümeti kurulmasını kabule zorlamaktır. Piânın askerî kanadı Ke Sanda «ıvgul.ınacaktır. üs basılarak 5.000 deniz piyadesi katlediierek, tıpkı 1954 te Dien Bien Fuda Fransızlara yapıldıgı gibi Amerikalılara Sldürttcü bir darbe ındirilecektir. Böylece Amerika, Hanoi • Vietkong ikilisinin şartlarını kabule mecbur kalacaktır. Dien Bien Fn ile Ke San arasında gerçekten hepsi rastlantı olmayabilecek bazı benıerlikler vardır. Ke San cografi bakımdan Dien Bien Fn kadar berbat bir tnzaktır. Kuşatma knv I vetlerinin başında gene askerî I deha General GİAP vardır. 1953 | Mkısında GİAP knvvetleri Dien Bien Fn çevresine yığınak yaparlarken, Vietminh ajanları Avrnpa başkentlerinde Cene\re Konfreansına yol açan yoğun I bir barış kampanyasına çiris | mislerdi. Simdi de, uyuşmazlıktaki taraflann görüsleri her za I mankinden yakındır. Cenevre I Konferansının avıldıçı gün GtAP kuvvetleri Dien Bien Fuya çullanmışlardı. Dıen Bien Fu katliamının Fransada varattıâı müthiş infial ve Paris'in Londra ve YVashinçton'dan nmduğu yardımı görememesi savaşı sona erdirmis ve Fransa, bası eğik, sömürjesinden çekilmisti. Dünkd basın toplatısında YVESTMORELAND'm Baskan JOHNSON'ın da tekrarladığı kehanetleri ve Amerikan istihbarat raporları doğru çıkar mı, bilemiyornz. Ama Ke Sanın uyuşmazlıgın kaderini etkileyebilecek bazı dramatik gelismelere gebe olduğu seziliyor. • WESTMORELAND Güney Vietnam halkının çeniş çapta katılmadığı anlasılan topyekun saldırıyı ezeceçinden \e Dien Bien Fnyn tekrarlatmayacaSmdan pek emin görünüyor. VVESTMORELAMD'ın hançi dağlara güvendiginj de bilemiyornz. Fakat 5.000 deniz piyadesini muanam zayiat vermeden Ke San çemberinden kurtarabileceçi bayli şiipheli. Müşahitlere gore, antlaşmanın imzalanmasını engelleyen başlıca husus, Romanyanın, Varşova Paktı üyelerinin toprak butünlüğünün savunmasına, diğer üyeler Macarıstan, Çekoslovakya, Bulgarıstan ve Tolonya • kadar katılmak istemeyişidir. Romanya. Varşova Pakt'nm takviyesini istememekte ve bu paktın lüzumuna inanmamaktadır. Ayrıca Romanyah idarecilerin Federal Almanya ile aralarındaki munasebetleri bozma maya dikkat ettıkleri malumdur. öte yandan, Romanyanın, îkin cı Dunya Savaşından sonra tesbıt edılen sınırlarm değişmezliğıni ongorecek lır antlaşma ımlamadan once, Sovyet Moldavya'sındaki Romen azınlığm haklarını garanti etmek ıs'emekîe olması da muhtemeldır. an Mun Jom'daki Mütareke Komisyonu, «Pueblo» olayıru müzskere etmek için dün dört saat süren gizli bir toplanö yapmıştır. Komlsyonım toplandığını haber veren güvenilir kaynak, toplantıya Amerikalı Amiral John Smith'in, Kuzey Koreli General Park Şong Guk"un ve iki taraf heyet başkanları ile tercümanlarmın katıldıklannı belirtmiştir. Aynı kaynağa gore, herhangı bir 1lerleme kaydedilmemiş, fakat heyetler, bir kaç gto içinde yeniden toplanmaya karar vermişlerdlr. Birleşmiş Milletler Komutanhğı sözcüsü, Seul'e otomobille iki saat mesafede olan Pan Mun Jom'a gitmek istiyen gazetecilere izin verilmlyeceğini kesin olaxak bildirmiştir. öte yandan Washington'da Kuzey Kore v« Amerikalı temsilcüerin, askeri mutareke komisyonu çerçevesi içinde yaptığı görüşmelerden, Amerika açısından tatmin edici sonçlar alınamaclığını belirten Başkan Johnson, Kuzey Korenin bu konuda son sözünü söylememiş bulunduğunu ve aynı konuda yeni görüşmeler yapılacağı hususunda ümitvar olduğunu ifade etmiştir. «Pueblo ve mflrettebatının kurtanlmasından emin olup olmadığuu» soran bir gazeteciye Başkan, şu cevabı vermiştir: «Hayır, defülm» ve şöyle devarn etmiştir: • Bu hnsusta var olan umudu gözflmde fazla büyütnwk istemem. Bunlar halledflebilmeleri için zamaaa ihtiyaç olan meselelerdendir.» mahkum oldu «Ha Kıral, ha Cunta: İkisi de aym KANDÎTA (GtRtT), (a.a. AP) özel bır askeri mahkeme, Yunanistanı ybneten askeri rejime karşı faaliyetlerden sanık olarak vargıladığı 35 şahıstan 16 sını çeşıtlı hapıs cezalarma çarptırmıştır. Diğerleri beraat etmişlerdir. Merkez Bırliği Fartisinm gençhk kolu eski Genel Sekreteri Avukat Fıbos Ioannıdıs 10 sene hapıs cezası giymıştir. tki mukavemet grupu kurduğu ve yönettıği bne surülmuştür. Diğerlerıne verilen hapis cezaîarı 6 ay ile 3 yıl arasında değıştnektedir. Sanıklar, geçen 5 kasımda üç bomba patlatmak ve 2526 ağustos gecesi de bir elektrik tesisini baltalamakla »u;latımakta dırlar. KOPENHAG 200 kadar nümayişçi dun Yunan Büyükelçiligi önünde bir gösteri yüruyuçu yapmış, Kıral Konstantin ile Yunanıstan'ı yoneten cuntayı jermişlerdır. Numayışçılerin ttşıdıklan dövızlerde: «Ha Kıral, ha cntıta: İkisi de aynı» gibi vazılar okun maktaydı. HAMBURG Gösteri yapan öğrenciler dün buradaki Yunan Konsolosluğuna gırmislerdır. Pelis, duzeni bozmakla sııçladığı gençlerden al*ısını tutuklamıştır. Daimî». ler nndl adı değiştL Evrelden daimî derdik. Şimdi sürekli diyoruz. Mânaca fark var, var ama «hamlyeti milliyei lisaniye» ve «gayrett şekliyei insaniye» icabı surekîi diyoruz. Halbuki sürekli yagmur.i daimî yağmur değildir. SürekUHkte de bir ara verme var.. «Yağan sürekli yağmurlardan Kızılırmak taşmıştır» derte ama «yağan daimî yağmnrlardan Kızüırmak taşmıştır» diyemeyiı.. Buna mukabil «dün daimî encümen toplanmış, belediye bütçesini çörüşmüştür» deriz de «dün sürekli encümen toplanmış belediye bütçesini görüşmüştür» diyeme» yiz.. daha var: Sürekli çaüşmalar denir.. daimî çalışmalar denemez. Çünkü sürekli uzun süren, hiç değilse bir müddet suren demektir. Daimî ise kesilmeden devam eden mânasına gelir. Arada bayll fark vardır. Derken işin ucunu ka çırdık.. gelelim sadede.. şu «s*ded» de yok mu bir türlü gelemediğimiz duraklardandıı! Türkiyenin hiç değilse biziın^ görebildiğimiz kadar daimî.. lerl vardır. Bunlar daimî meseleler, daimî senatörler, daimî memuriyetler, daimî açıklar, daiml.. dalmi.. daimî.. Bunlardan birisi de «Abans» meselesidir. Bu «Abana» meselesi asagı yukarı 10 seneden fazladır ki halledilememiştir. Abana, Kastamonuya tâbl güzel kasabadır. Bu kasaba eskiden nahiye idi. Yani bucak idL Sonra kaza oldu.. sonra köy oldu.. şimdi ne oldu?.. Bilmiyorum. Benira işittiğim kaza olduğu sekünde idi. Halbuki gazetelerde okudum. «Danıştay» Abana'nm bucak ouııası karannı iptal etmiş.. yani Türkiye hükümetlerini zaman zaman işgal etmiş olan bu Abana köy olsa ne olacak, U olsa ne olacak? Ama dâva o değil.. iş inada bindl.. Vaktiyle burası hayli ileri gitmiş bir kaza idi. Turistik kıymeti de vardı. Ne var ki seçmenle» rinin hepsi Halk Partili olduğu için ilçe merkezini galiba «Karasu» adında bir köye naklettiler. «Abana» yı da köy yaptılar.. bütün devlet daireleri tasındı. Ama. Kaymakam gündüz Karasuda, ge> ce Abanada oturdu. tş o derece inada bindi ki Abana'dan çıkaa usta bir aşçı «Abana» pilâvı diya bir pilâv icat edip Denizyollarınm gemileriyle seyahat eden vekil vükelâya yedirdi. Bu güzel pilâvnı adı nedir, dedikleri zaman «Abana» olduğunu söyledi.. Neden A. bana? Çünkü aşçı Abanalı olduğun dan pilâvmı kasabasının ismiyle onore etti. Yani 10 senedir Abana ne oV gun?.. Köy mü, bucak mı? İlçe mi?.. Türkiye devleti ve Abana halkı bununla meşguldür. Bu sefer de işe Danıştay kanşmıştır. Tabii şimdi Abanalılar sonıp dururlar? Biz ne olacağız? Vaktiyle tstaabul gazetecDerini derleyip toplayıp Bursada mahkemeye verdilerdi.. sebebi?. O laman Yavuz zırhlısı tstinyede tamir ediliyordu. Gazetelerin hepsi: «Yavuz nrhlısımn tamiri biterek denize inmiştir» diye haber vazdüar. «Erkânı Harbiyei Urnu. miye Riyaseti, askeri sırlan aç> ğa ifşa» suçuyla bütün bu gazeteler aleyhine dâva açtıydı. Aynı günlerde tstanbulda bir yangın olmuş, gazeteler yangınıa büyümesine itfaiyenin geç geune* si sebep olduğunu yazmışlardı. tstanbul Valisi de bu yüzden gazeteler aleyhine dâva açmıştı. (Bunlan duyun da, bugünkü bv nn hüiTİyetinin kıymetini bilin!» Yavuz zırhlısı dolma kalem değil.. 28 bin tonluk ejder gibi eemi.. Gölcükte denize indiğini bu kıyıdan geçen bütün tren yolcuları görmüştü. Bunun artık askeri sır olacak tarafı var mıydı? Ama mer hum Mareşal bu hususlarda pek titizdi. Bizi mahkemeye verdi, Vali de itfaiye yüzünden dâva açtiğı için bizi Bursa mahkemesine sevkettiler. Çünkü bir yerde vali bir dâva açarsa o dâva o vilâyette görülmez. En yakın vilâyette görülür. Biz iste bu yüzden Bursa Asliye Ceza Mahkemesine sevkedildikti. 30 senelik bir hikâye. Şimdi düsünüyorum da çu son Kıbns buhranı sırasındaki neşriyata bakarak halimize nasü şükrediyorum bilmezsiniz. Bildiğoniz gibi o sıralardaki askeri haberlerden ordn şikâyet etmişti. O yazüar 30 yıl önce nesredilse idi ne olurdu halimiz. Ha! Unutttun. Ben o zaman «Müliyet» gazetesinin mesul müdiirü idim. Gazete sahipleri ve mesul müdürler hep Bursaya gittik.. bir kaç gün bu yüzden Bursada kaldıktı. Bursalılar (Rahmet li Cemal Nadir de o zaman Bursada idi.) bizi ağırladılar. Ve bir gece, şimdi yerinde güzel bir tiyatro veya sinema binası olan salaş bir tiyatroya götürdüler. Tiyatro açıkhava tiyatrosu. Mevsim ilkbahar. Tiyatroya gece gittik.. bir ayaz ki titriyoruz. Sahnede bir aşk çekişmesi seyrediyoruz. Erkek kıza: Ben gidiyorum.. artık aramızda her şey bitmiştir.. gibi bir lâf etti. Kız da: Eyvah! Ben şimdi ne olacağım? diye sordu. Kız yakası ve kollan açık tirü bir rop giymişti. Biz giyimli olarak localanmızda ütrerken onun ne olduğunu düşünün. Çınlçıplak, ayazda oynıyan bzın haline çok •adım.. Eyvah! Ben ne olacağun? dlye sorunca dayanamadım. Locadan bağırdım: Nezle olacaksın kızun'.~ Tiyatro katüdı gülmekten.. bis de rezil olduk. Ama gazeteciyu diye ses çıkarmadılardıŞimdi birisi: Biz ne olacağız.. diye soronea bu vak'a hatırıma gelir ve: Nezle olacaksınız! diye cevap landınrun. «Abana» nm ne olacağun sorustnrnrken aklıma ba vak'a geldi. Laf olsun diye yazdık. t'nntuyordum.. o dâvada hepi«ü» beraet etmiftik. Çılgınca davranış Bu arada Amerika Dışışleri Bakanlığı da, 1963 Mayısında Kuzey Koreye mecburl iniş yapmak zorunda kalan Birleşmiş Milletler Teşkılâbna ait bir helikopterin Amerikah iki pilotunun serbest bırakılması için girişilen diplomatik temaslann bir yıla yakm sürdüğünü hatırlatmıştır. Bir Sovyet gazetesi, Kuzey Kore tarafından tu ruklanan Amerikan haber alma gemisınin serbest bırakılmasını temin için, Amerikarun Sovyetler Bırliginl aracı olarak kullanmak isteyişini şiddetle yermektedir. «New Times» gazetesi, Washington'un «başı sıkıştıkça» Sovyetler Bırüğinin aracıhğını Istediğini ileri sürerek, «Washington bu çılgınca davranrşının sorumluluğunu kendisi taşunalıdır» demektedir. Mini etek giymekte acele edin ! odacı Pıerre Cardm, «mini etek giymekte acele edin. Zira bn modanın artık pek ömrü kalmadı» demıştir. Bu konuda kendısınden ayrmtılı bilgi istenen Cardin, şoyle demiştir : «Eteklerin uzaiılacağı mnhakkak, durmadan defişmek modanın başlıca rolüdür. Moda günlüktür, geriye dönüş onun işi değildir. Şnnn veya bnnn giymek giyinmek değil, fcılık değiştirmektir ve moda yaratıcısı bir giydirici degildir. Diz hizası kö M PARtS (a.a.) tS bir nzunlnktnr. Etekler dizin altınds veya üstünde olmalıdır. Şimdi bnnlardan biri hakkında tercihte bnlnnmaya çalıçıyornz. Ve bir döntmeç noktasındayız. Ba bakımdan, 1968 yılı modada bir dönüra noktası olacaktır. Kendilerini <klâsık> olarak tanıttıklan halde, modayı, hiçbir degisiklik getirmeden her me\sim degiştiren Balmainier, Givenchy'ler, MolynenTİer, Baleneiaga'Iar daha şimdiden virajı dönmüş bulunuyorlar.» Pıerre Cardin'in dediği gibı, mini etek son anlarını yaşıyorsa bile bu yaz da hayatta kalacağı muhakkaktır. En az cur'etkâr olan modacılar bıle baldırlan bu yaz için iyice açıkta bırakmışlardır. LONDRA, (a.a.) Kansırun kıskançlıklariyle beş yıl tâciz eV tiğı bır adam mahkemeden boşanma kararını almıştır. Kıskanç eş, Hazel Hughes, , Kocası uyurken anahtarlanm alarak gizlice bürosuna gidlp kilitli butün çekmecelerlnl kanfttr Hemen ber gün kocuının cep lerini araştırmak, f iomobüin kilometresini te» blt etmek, Gündüzleri iş jerinde olup olmadığını gözlemek, Evden çıkamaması tçin bir seferüıde ceketinin düğmelerini koparmakla itham edilrruştir. HâkJm, Bay Hughes'in «işkence» içinde tutulduğu gerekçesıyle boşanma karannı vermıştir. Kıskanç mısınız? Blaiberg gitgide I kuvvetleniyor CAPE TOV?N, (a^.) «Takma kalbli adam» m kalmakta olduğu Groote Schuur Hastanesin de kocasını ziyaret eden Bayan Blaiberg, «Kocam çok formonda ve çok keyifli. Günden güne de kuvvetleniyor» demıstir. Kocasınm yatağında oturduğunu ve odacfa gıttıkçe daha rahat bır şekılde dolaştıgını behrten Bajan Blaiberg, dışçınin ne zaman taburcu edıleceğını bılmedı ğını soylemış ve «Bunu Profesör Barnard'ın dönüste söyleyecegini sanıvorum» demıştır. Bayan Blaiberg sunları eklemıştir : « Kocamın hastaneden erken çıkmasını ve bir tehlikeyle karsılasmasını istemiyorumj Uçak iki I inekle çarpıştı I DAUD4V /» TJ l BOMBAY (a.a.)i Hmdıstan Ha vayollarına aıt bır Boeıng jet uçağı bugun New York'a gıtmek uzere pistten havalanırken iki inekle çarpışmıştır. Uçakta bulunan 65 yolcuya bir şey olmamış, fakat başka bir uca5a nakledılmışlord'r. Kopan kulak Kayhan SAĞLAMER FLORANSA (a.a.) ttalyan portre ressamı Pıetro Annigonı'nın geçırcügı otomobıl kazasmda kopan sol kulağı yerıne dıkılmıştır. Anadolu Bankası A.Ş. Idare Meclisi Başkanlığmdan İdare Meclisimizin 19/1/1968 tarih ve 2 sayılı toplantısında alınan karar gereğince Bankanı.7 (A) ve (B) grubu hissedarlarırjr sermayenin tezyidi fcuretiyle sahibi bulundukları nama muharrer hisse seııetlerinden henüz ödenmemiş bulunan % 66,66 ve % 75 nıspetindeki hisse bedellerinin 31/3/1968 tarihine kadar Bankamız Umum Mudıirlük veznelenrıe tamamen, nakden ve def aten makbuz karşılığında ödemnesi gerekmektedir. Apel borcunu zamanında ödemeyenler hakkında Esas Mukavelerun 16 ıncı ve Türk Ticaret Ksnununun 407 ina maddesi hükumlerinın tatbık; ile temerrüt feızi talep olunacağı ve ^aptıklaıı kısmî ödemelerden dopan haklanndan mahrum edıîeceğı saym hisse sahiplerimizo ilânep duyurulur. ANADOLÜ BANKASI A. Ş. İdare Merhsi Başkanı Fcra Reklâm: 2587/116 1968 yılıuda 1968, tasarruf"sahipleri için ümit yılıdır. Bu yıl ümitlerinizin gerçekleşebilmesi için Türkiye Iş Bankasında mutlaka hesap açtırınız. Daha fazla kazanma şansına sahip olmak isteyenlerin tasarruflarının tamammı Türkiye îş Bankasına yatırmalarını bilhassa tavsiye ederiz. 17MİLYON sizleri bekfiyor