25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SABÖFE DÖRT 1 Şubat 1968 CUMHURtYET oldugunu ispstlamıştır. Çogunlukla bu yazılar, Cansever'ın özel eğılira ve düşuncelerını belirtmekle beraber, genç kuşakların şiirde tuttuklan yolu zaman zaman savunan ve zaman zaman yeren ve böylelikle, yaşadığımız çağın sanat yonündeki ana fıkirlerini dıle getiren ileri görüşlü orijinal yazılar. Edip Cansever, bazıları gibi çok yazan. çok kitap çıkaran bir şair değilse de. az yazan, kısır, bir ozan da değıldir. Baslıca kıtaplan sunlardır: • Ikindi Üstü, Dirlik Düzenlik, Yerçekimlı Karanfıl, Umut'suzlar Parki, Petrol. Onun hakkında biraz daha geniş bir fikir verebilmek üzPre, bir kitabına admı veren «Yer çekimli Karanfıl» şiirinı okuyaiım: Biliyor mnsnn az az yasnorsun içimde Oysaki seninle çiizel olmak var örne^in rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi Bir ajaç işliyor tıkır tıkır yanımızda Midemdi, aklımdı şn kadarcık kalıyor. Sen o karanfile eğilimlisin. alıp sana yeriyonım Ute Sen de bir başkasına veriyorsun daha eüzel O baskası yok mu? Bir vanındakine veriyor Dprken karanfil elden ele. Görüyorsnn va bir sevdayı bfivütüyoruz seninle Sana değiniyorum, sana isınıvorom, bn o de^il Bak nasıl, beyaza keser eibi^ine yedi rcnk Birleşiyoruz scssizce. Bütünüyle kendi ikliminde salmasını bilmiş ve genç kuşak Çoğunlukla insanlardan kaçtıjı halde, îstanbulda en çok görülen şairlerden biri de Edip Cansever'dir. Kuytu rneyhaneleri, ünlü balıkçı lokantalannı onun kadar tanıyan, özelliklerini bilen ve seven azdır genç şairlerin içinde. İnce uzun boylu, yakışıkh, bem beyaz kar gibi dişleri, güler yüzlü. Kırk yaşına bastığı halde saçlannın yarısmdan fazlası dökülmüştur. Bana anlattığına göre, çocukken sıska ve koca kafalı imiş, ne ya lan söyliyeyim dıyor, uzun zaman gur saçlarım da oldu. Çocukken sarısınmış, şimdi de kumral. Vücudü ile kafası arasmdaki denge yıllar sonra gerçekleşmiş. Öğrenciiık hayatının en güzel günleri Kumkapı Ortaokulunda geçmış. Yani orada okurken okul dışında. O gunleri ve daha sor.ralarını şöy le anlatıyor Edıp Cansever: «Mendirek, İstasyon, eski Ermeni evlerinin havası ve meyhaneler kanşımı bir hayat... tstanbul Lisesmi bitirdıkten sonra, askerlıfimi yapmak üzere Ankaraya 1949 yılmda gittim. Orada Ulustaki Üç Nal lokamasım hatırlıyorum. Nurullah Ataç beni görmek istenuş, dergüerden birinde çıkan bir şıirimi levmiş. Buluştuk, uzun uzun görüşttik. Beni öylesme bir son yağmuruna tuttu ki, sanırım hep ters cevaplar ver uım. Göruş o Eörüş oldu, bir daha karşılaşmadık.» Edip Cansever, özel hayatımn Kteki yönlerini de şöyle anlattı bana: «İçkiye çoğu gençler gibi ben de votka ile birayı karıştırarak başladım. Istanbulun Lambo'lu, Nısuaz'lı, Elit'i günlerini biliyorum. Ama daha çok Eminönü Balık Pa zan'nda içerdim. Toma'mn ilk yerinde, ya da Doktorun Meyh*nesi'nde çogu kez Orhan Kemal, Hüsamettin Bozok, Buyrukçu ile birlikte. Bizden önceki kuşağm coğunu Elit'te tanıdım.»> Edip Cansever, kendi yaşındaki Lere bakış, çok renkli, çok değişüc bir hayat yaşar. Kapalı Çarşıda bir ortağı ile antikacı dükkânı arasında haklı olarak ön plâna geçmiştir işletır. Asma katlı bir dükkân. Cansever bütün şiirlerini, düz yazılannı bu dukkânda yazar. Ortağı da işleri yünitür. Tam 15 yıldanberj sabahtan akşama kadar özgurlüğünü değerlendirmeye çalışarak bütün kitaplannı bu d ü t kânda tamamlamıştır. Bir şiirinde «Şiirdir benim Ulkem» diyen Edip Cansever, sanırım ki, kendinden en hoşnut oldugu yıllan yaşamaktadır. Benim anladığıma göre, bir çokları onu hırçın, hattâ geçimsiz bulur. Aslında soğukkanlı ve uysaldır. Bazılan da Edip Cansever'i kendıni begenmislikle suçlar. Bence bu da doğru değildir. Pek çok konuşmalarımızda kendini sık sık kontrol eden, sanatından vakit vakit kuşkulara düşen bir mîzaca sahip oldu ğu kanısına vardım. Sohbet ederken. dostlarıyla şaka yapmayı, nükteler savurmayı pek seven şairimiz, içkiyi, rahat rahat konuşabilmek, içinde biriktirip de fırsat bulup söyleyemediği fikirlerini kolayca söyleyebilmek için sever. Onun için, Cansever'in geceleriyle gündüzleri arasında hissedilir bir mizaç farkı bulunması pek tabiidir. Her haü ve her tutumuyla dostlarına düşkün, vefalı ve temiz yureklidır. Çok değişik, çok hareketli bir hayat yaşadığı halde verdiği söze. randevularına sâdıktır. Edip Cansever'in şiirlerine hâkim olan hava, önceleri kalabalık, büyük şehirlerin değişik yaşantılarıy la. insanoğlunun günlük hayatı bo yunca dıkkat ve ilgısınden kaçan, asiında onemsız gibi görunen fakat gerçekte hepsi bir araya gelince deta gizli kalmış güzel bir göl, ya da ayak basılmamış meçhul bir arazi gibi insanda hayret uyandıran yaşantılar. EDİP CANSEVER genç kusak arasında hiç siiphesiz haklı olarak ön plâna çıkmıştır. 1954 yılından bu yana şiir anlayışında hissedilir bir değişme gösteren şairimiz, arhk bütün gücüyle kendini soyut şiire adamış ve bu alanda biri birinden güzel örnekler vermiştir. Dilinin güzelliffi, arılığı bakımından da dikkati çeken şiirleri, soyut akımı tutmıyan. benimsemiyen çevreler tarafmdan bile beğenilmekte ve yeni şiirin son yıl lardaki öncüleri arasında Istanbııl Türkçesini ve yeni dil akımını ifrata kacmadan sürdüren sanatçıların başmda gelmektedir. Onun çok sevilen, popüler olmuş «Masa Da Masaymış Ha.,.» adlı şiirini hirlikte okuyalım: Adam yaşama sevincl içinde Masaya anahtarlarını koydu Bakır kâseye çicekleri koydu Sütünii, yumurtasını koydu Pencereden geten ışığı koydu Blsiklet sesinl çıknk sesinl Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu Adam masaya Aklında olnp bitenleri kovdn Ne yapmak istiyordu hayatta tste ono koydu Kiml seviyordn klmi sevmiyordu Adam masaya onları da koydn Üç kere üç doknz pderdi Adam koydn masaya dokuzu Pencere yanındaydı gökyüzü yanında l'zandı masaya sonsnzn kovdu Bir bira içmek istivordu kaç çündür Masaya biranın dökülüsünü kovdu Vyknsnnu koydn nyanıklıçını koydn Masa da masavmıs ha Bana miMiı dcmedi bu kadar vüke Bir iki sallandı durdu Adam ha babam koyuyordn. Yazı hayatma 1944 yılının Mart ayında tstanbul Dergisı'nde çı Yazan: BAKİ SUHA EDİBOGLU kan bir şiırıyle başlayan Edip Cansever, daha sonraları Yucel, Fikirler, Edebıyat Dünyası, Kaynak, Yeditepe gibi dergılerde gorulmuştür. Canseverin özellıkle Yeditepe ve Papirus Dergılerinde yavmladığı sanat ve şııre daır ma kalelen düz yazı aianında o a oT nun başarılı bir kaleme sahıp Yarın FERİDUN FAZIL TÜLBENTÇİ 1 2 3 4 5 6 8 9 1 2 3456789 ftrtfı ın 111 1 ı • 11 R Büyük sopa veya direk gibi bir me rjali» belirir, seslenme edatlarından, bir sıfat takısı. 7 A?ey. dam oldürmeyi tasarlamış kaatjlYUKARIDAN AŞAGlYA: 1 Birinin boynuna sarılmak lerın bellerinde taşıdıkları korkunç bıçakur ve onu bağrına bastırmak içm hazır duruma gıren (ikı söz). 2 1 7 3 4 5 6 7 3 9 (çoğu!). 8 «Iş kence ve cefa Herkese karşı faydalı ve şefkatli yapmaktan hrşol! (iki sözlü bir emir). 3 Kulanan» mânasımar salonlarında oynanan oyunna iki soz. 9 lardan, «bir şeyin uzunluğu veya Şerefli insanlıdevamını smırla!» mânasına bir rın muhafaza et emir. 4 Osmanlı hükümeti zameyi iyi bıldıkmanında senatörlerin ünvanı böyleri ciddi tavırle idi (karma söz). 5 Tersi bır •• o n erkek adıdır, bir çoğul takısı. 6 • » ı k bnlmacanm lardan, hayvan Çevrilince «hâtıra ve yâd et hallcdilmij sekU gıdasi. EDİP CANSEVER îik şıirlerinde birçok şairler, ken dinden evvel gelmiş kuşakların, ya da kendi çağları içinde birden bire birinci plâna çıkmış şbhretlerin et kisi altında kaldığı halde, Edip Can sever'de bdyle bir etkilenmenin rüzgârlarmı bulmak çok zordur. Belki birkaç mısra. birkaç düşün onu bu yonden Orhan Velı'ye yak laştırır gıbi gosterirse de, şairimiz bütünüyle kendi ıklirrunde kalmasını bilmiş ve Edıp Cansever adı Bond 3 \*£ & İSTANBUL Acılıs. Droeram Gunavdın I Kove haberler Gunavdın II Haberler ve hava durumu îstanbulda bueun İlânlar ve hafif muzik Hafif Batı muzı&i Beraber ve solo sarkılar Taneolar Beraber ve solo türküler Gıtar soloları ' OvuA rravalan '•" "*>(:t Ev icln Ara haberler Fransadan müzik A.Yavascadan sarkılar Arkası varın Sabah konserl B Aksovdan sarkılar Ara haberler. ilânlar A. Sezsrinden tiirkuler R. H. Mii7ik Orkestra'i E Uvanıkoâlııdaı sarkılar Haberler ve R G.de bueün Saz eserleri Reklâm nrn>ramlan Caz «arkıl^rı A. Fdiboeludan sarkıiar N DivitcinŞlu orkestrası BaSlamalarls ovun havaları Ara haberler Solistlcr Kecidl Onera konperi Okul rfldvnsu Ara hnberler Karma fasll Kov oda?l Reklâfn Drofframiarı TTaher'.er v hava dunımu Hafif müzik M Akeıinden türküler Radyo tiyatrosu 24 saatin olavları. llanlftr Receo Bireitten sarkılar Plâklar arasında lân nro?ramlan Haber'fr Kentimizin müyik olavlan İSTAVBUL İ l RADYOSU A.cıh'; ve nroffram niekoteSimi'den Kucnk konser mii7İk T konseri i Onc'prl»" beraber : Klâ>=k Batı mııziei dinlevicl '<:tekleri Fransadan «arkılar Tece V.nn^rf miiziîi Hsfif Batı mfl7i91 Proeram ve kacanıs Hif'f SOLDAN SAÖA: 1 «Oturacak müşterl arayan konut» anlamma iki söz. 2 «Toplantıda konuşmalar olurken tatlı tatlı şekerleme yapıp kendinden geçen üye» mânasına iki soz. 3 Bır şeye vernilc veya benzeri maddeleri sürüp onun yıız kısmını parlatmak. 4 Gizli olmıyarak ve herkesin önünde yapılan işler boyledır, Musa peygamberin sıhirlı bastonu. 5 Me zar taşlarının üzerindeki yazılar (çoğul). 6 Bir renk, tersi şaşıran ve hayrete duşen kı=ılerin ağızlarından çıkan sözlerdendır. 7 «Bankadan para yerine tediye emirlenne mahsus kâğıtlardan ele geçır!» karşıhğı iki sözlü bır emir. seçimlerde yurttaşm fıkırlermi ve kanaatiru belü eden şei', 8 «Beygirlerın arasından birini intıhap et!» anlamına iki sözlü bir emir, bir soru edatı. 9 ^SSSüS DÜNKÜ BULMACANtN HALLEDİLMIŞ ŞEKLİ NASIL HALLEDİLECEK Yukandaki rakamlı bulmacada »adcce 4 tane anahtar (ipucu) ve 8 taııe sonuç vardır. Boş kalan 12 karenin içine 1 den 9 a kadar uygun birer rakarn koyarak ve toplâniH. çarpma cıkartma. bölme işaretlenne dikkat ederek soldan sağa ve yukandan aşağıya bulmacada göstırilen soni'lan bulunni. Biraı vakünizi allr ama, bog vaktinizi hosça geçirmiş olursunuz W1LL1AM SAROYAN DÜNYADA BIR GÜN BIR OGIEDEN SOHRA Çeviren: T A R I K D U R S U N K. "' 26 Garth Tiffany Jones ANKARA AcıUs. Drosram Gunavdın I * Kove haberler Gunavdın n Haberler ve hava durumu Sabah müziîi Ankarada bueün Her telden E Altandan sarkılar Ev icin Sabah konseri Arkası varın Ara haberler Ilânlar Okul radvosu Haîif muzik K. Pavaslıdan sarkılar Konser saati Ara haberler ilânlar F.Türkândan turküler Kıbrıs saati M Erses ve E. Savmdan sarkılar Haberler ve R. G. de bueün Hafif müzik Reklâm Droaramları SIKaundan turkuler M Guverden sarkılar Albumlerden secmeler Ara haberler İlânlar Okul radvosu TDikmenden türküler M Dervadan sarkılar Bando müziBİ Ara haberler. ilânlar Tncesaz » • • • • • • •• • • • • • • • • • • • • • • • •••••••»•••••••••••••••• GÜNEŞSİGORTA ANONİM ŞİRKETİİ İDARE MECLİSİ REİSLIĞİNDEN | Şirketimiz Hissedarlar Umumî Heyet Alelâde toplantısınm Ticaret Kanunu ve esas mukavelename hükümleri dairesinde aşağıd aki gündemde yazılı hususları görüşmek üzere 27 Mart 1968 çarşamba günü saat 11.00 de Ankara'da T. Vakıflar Backası T.A.O. Umum Müdürlüğünde yapılması kararlaştınlmıştır. Sayın hissedarların teşriflerini ve toplantı gününden en geç bir hafta evveline kadar sahip olduklan hısse senetlerini Şirket merkezine tevdi ederek duhulıye kartı »1malannı ricn ederiz. İdare Meclisi ve murakıp raporlan ile 1967 yıh bilânço ve kârzarar hesabııun toplantı tarihine tekaddum eden 15 gün zarfında şirketimiz merkezinde ve Ankara'da tzmir Caddesi Ayduı A^t. No. 33 6 da Şirketimiz Ankara Şubesinde hissedarlarinuzın tetkikine âmade bulundurulacağını arze'ieın. GÜNDEM . 1 . 1967 senesi muameiât ve hesaplanna Vt tdare Meclisi ve murakıp rapo'.srnnn oknııması, bilânço, kâr ve zarar hesaplarınn tetkik ve tasdiki ile İdare Meclisi ve murakıtı.ann ibrası, 2 1967 senesi saü kârının dağıtıiması hakkında karar ittihazı ve dağıhna tesbiti, taribinin »eçtml • • • • • • • • • • • • Dosya No. 967/931 Halide Onay tara&ndan Ali Sertçelik aleyhinde ikame olunan tahliye dâvasınm yapılan rnüralaası sırastnda, Kadıköy Rasimpaşa mahallesi Feritbey sokak 29 kapı sayılı gay rimenkulün bodrurn katmda ikamet ettiği bildirilen borçlu Ali Sertçelik adına gönderilen tebligatın bilâikmal iadesl U zerine, adresi meçhu! bulunduğundan ilânen tebligat lorasına karar rerilmiştir. Mürafaanın bırakıldığı 9 Şubat 1968 saat 10'30 da bOTÇİu Ali Sertçelik'in Mahkememizde hazır bulunması, ibraz etmek istediği /ssikalan muayyen günde gbrmesi lüzumu gelmediği takdirde H.U.MJK. nun 509 ve 510. maddesine gö re gıyabmda karar verilecegi ve ayrıca gıyap kararı gönderilmiyeceği hususu dâvetiye yerine kaim olmak Uzere ilân olunur. 5/1/968. (Basın: 591 1015) DAHILİTE MÜTEHASSISI Kadıköy lcra Hâkimliğinden: 07.30 07 45 08 00 08 10 08 40 09 00 09 20 09 35 09 55 10.00 11 00 11 05 11.25 11.55 12 00 12 15 12.30 13 00 13 15 13.30 14 00 14 15 14.35 14 55 15.00 16 00 16 15 16 35 Yirmi yıl sonra yeniden «Great Northern» oteline dondum. Bert bile hâlâ burada. Hıç değışmemiş gibi gozukuyor, değişmiş oysa. Yeni bir hikâye yazmadım. Şıır de yazmadım. Mektuplarm dışmda hiç birşey yaz madım daha. Leonard Lyons'ı aradım, bana bir karabnrsa biletçinin numarasmı verdi. Herif iki bilet için dünyamn parasını istedi benden. Di§:m yine başladı. Artık uyku muyku hakgetire. Bır ci^ara yaktı. Anahtarı alırken verilcn arandı kâğıtlarma bır RÖ'Z attr. «8.05: Kızınız aradı. 9.25 Larry Langley. 10: Ikınci defa Langley. Ne vakit gelırseniz mutlaka evin den aramanızı rica etti, bekliyor.» Santrala Langley'in evinin numarasını verdi, hemen bağladılar. Telefonun zili yedi sekız defa çaldı. Adamın uykuda olduşunu biliyordıı ama, yine de direndi. Sonunda telefondan karsılık geldi, birileri: • Buyrun, bay Langlev'in evi efendim» dedi. <Bay Lanşley beni aramış, bulamamış. Ne zaman gelirsem mutlaka aramamı söylemiş, ben de arıyorum şimdı dedi Yep. Langley çarçabuk telefona geldi: • Bay Muscat, siz misiniz?» •Benim.• • Bay Langley uyuyor fakat, sizinle konu;mak is tediğinden haberim var. Şimdi uyandırırım > «Uvandırdığınıza bilhassa memnun oldum Ddha da pek uvumamıştım zaten. Zamlock, gece dokuz sularında yine telefon ettı. Bır saat kadar da komıştu. Öğleden sonra avukatını çağırmış, ikindıye kadar sözleşme üzerinde çalışmışlar. Bana kısaca anahatlarını okudu sözleşmenin. Ben de ona sizin istedık lerinize uygunluk derecesini söyledım. Tamı tamına neler iMediğinizi öğrenmek istiyormuş ayrıca. Ben bilmediğim için pek birşey diyemedim. Adam. şimdıye kadar hiç bir oyunun prodüktörlüğünü yapmamış O yüzden ilk oyunun çok iyi. büyük birşey olmasını i^tiyor. Ayrıca bu Zamlock, hiç öyle aptal maptal değil. Ben düimin döndüğü kadar sizin isteklerinizin neîer olduğunu anlattım ona. Uzun uzun dinledi, sonunda da «Herhangi bir kisinin bir yazarın ileri sürdüğü bu isteklerini yerine getireceğine pek ihtima! vermiyorum» dedi. Olabilir dedim ben de. Yine bir süre konusmadı. «Kumarı sevdiğini duydum onun.> dedi. «Avukatıma isteklerine uygun bir sözleşme hazırlamasını söyledim. Yarın sabah buluştuğumuzda birer kart çekeriz onunla. Ben kazanırsam benim dediklerim olur, o kazamrsa onun dediği.. İşte boyle Beni uyandırdığınız için eni konu sevindim doğrusu Ayrıca şu da var. Ben sizin temsüciniz değil'm henüz Bu anlaşma, olurss. sizinle Zamlock arasında olacak Ben \*üzde onunu Zamlock'tan alacağım tabii Fakat bana sorarsanız siz böyle kartlı martlı bir işe pek . vanasmayın. Onun kaybedecek hiç bir şeyi yok çünkii. Ben bu çeşit anlaşmaya karşıyım. Zaten siz ka zansanız bile o nasıl olsa sizin isteklerinizi kabul etmiş bir durumda. Baştan beri buna yanaşmış. Ak?ı olsaydı size bin dolârlık bir çek yollar da gelin görüşelim, der miydi? Bana kalırsa, biz bu ikinci toplantıyı tehir edelim. Sizin hasta olduğunuzu söyleyeyim Ne dersiniz?» «Gerçekte biraz hastayım; ama. bu, yarm sabab onda onunla buluşmama engel değil. Üstelik iş olacak mı, olmayacak mı bir an öncesi bitirelim istiyorum... «Sizinle anlaşmak istiyor, bu gerçek.» • Bana kalırsa onun tek üzüntüsü gönderdiği binükte. Fakat, daha henüz onu bozdurmuş falan değılim. Hemencecik geri verebilirim pekâlâ. Ortada bu nu gerektirecek birçey yoksa ne demiye tutayım? Y? anlaşırım, ya anlaşmam. Neyse, yarın onda görüşürüz onunla da.» •Bıraksaydmız da rahatsız deseydim sizin için..» «Hayır, şayet binliğgini geri almak istiyorsa n'olursa olsun mutlaka öğrenmem gerek bunu. Ya •"in sabah, isterse geri verebilirim çekini. ama akşamp kalırsa, kansmam orasına.» •Oyun üzerine düşündüğünüz oldu mu hiç?» • Boş verin onu.» «En iyisı sizin hasta olduğunuzu söylemeft Bırakın da söyle diyeyim. Bu Iş yüzünden ülseriır arttı, o Kadar zoruma gldiyor yani. En iyisi m> f solevi iki üç gün sonrasına atmak, Üzerinde iyice duşünmelî.» «Ben tam saat onda ordayım.» «Yanlı? bir davranış bence. En lyisl ystıp u vuvun >!z. ben yarın «abah dokuz sularmda size lelrfnn »derlm. İki üç grün daha bekleseniz ne 51kar iu?» / L 3 Esas nıukaveienarr.cnin 43. maddesi 8<^eğlnce asil ve yedek nmrakıplann ve ayhk ücretleritiin tâyin ve tesbiri. Dr. Kâmran Şenel Taksim, Sıraselviler Cad. İU/S. Tel: 44 55 14. Her rün (1518 Alman Hastanesi yani) 16 55 17 55 17.30 Köv odası 17 50 Reklâm oroeramlan 19 00 Haberîer ve hava durumu 19 35 N Akoldan türküler 19 50 Uvkudan önee 19.55 Din Ahlâk sohbetl 20 05 M. USurludan sarkılar 20 25 Kalkmma volunda 20 45 Kucük konser 21 00 24 saatin olavlan. ilânlaı San'at acık oturumlart 21.10 21.40 Ü snllstîer. Ü. orkefftralsr 22.05 TBMM saatl 22 45 Haberler 23.45 71 S5 »»•••••••••••••••••••»••••••»••••»•••••••••••»»•••••••»••»•»• Gece r s f m ı u doSru ^ » ^ t î e r nrnffTprn ve kanani» «Eğer çekîni ona geri vereceksen bunu bır an önce yapmamda benim için de fayda var. Uzerınden zaman geçti mi paradan eser kalmıyabıhr. Ayrıca sonuç ne? Yine konuşmalar, tartısmalar, sozleşmeyi inceleme'er falan filân. Ben şartlarımın neler olduğunu bıliyorum, o da biliyor p^kâlâ. Sartlarda hiç bir tâviz vermeye de niyetun yok ayrıca.» «DediSım gibi, en iyisi sizin uyumanız şımeii. Bir sey düşünmeyin, uyuyun.» Araya santral gırdi, bekliyenin olduğunu sövledı «Onda görüşürüz» dedi Yep, kapadı. Te'efonun öbür ucundakiler Laura ile Van'di. Açtıjmda ikısmin de hafif haîif güldüklerinı d'iydu «Kendi kendımıze şarkılar söylüyordukv dpctt Laura «Van'ınkmi dinlemek İ9ter miydin'1/) «İsterım ama, siz ikiniz hâlâ uyumadınız m">''ı> «Ah, u^Timak için o kadar çok vaktimiz var ki. Sen sabahm bu erken saatinde kimle konuşuyordun bu kadar uzun uzun bakalım?» «Para kokusunu almış bir temsilci ile. Ver Dakalım söylesın oğlan şarkısını..» Hattın öbür ucundan Van: «Bajlıyorum babacı'm..» dedi. Hafıften vavastan şarkısını söyledi. arada kıkır kıkır gülüyordu. Şarkı kusmalar ve getırd'sti mutluluk üzerineydi s<Çok şruzel» dedi Yep. «Şimdi, hadı yatın, gıizel gıızel uyuyun!» «İyi »ece'.er babacı'm!» Telefonu bıraktı, yeni bir cisara yaktı. «New York'a onu ve kızkardeşını gormeye z*\dim İyi de vaptım Kimbilir. belki de bir d^.ia frörrmem onları, bu, son olur» dıye aklından aeçirdı Cıçarasmı bitırdi, banyoya geçti, Dir bardalt su ıçti Jişlermı fırçalad). Ağzındakı o acı ılâç kikusunu gidermek istiyordu. Ama geçmedı, öylece kaldı. Yatağına girdı yeniden, ışığı söndurdü. • u defa doğrudan dogruya kendini gelmcik 'arlasında buldu. Yalnayaktı. memnundu Derkfn ansızm k.ndısini kutu çakan Shag'ın yanna varnııs sördü Sonra vıne ansızm San Francısco'dan Sar Pedro'va eiden küçük bır gemıde bıı'An kenaini On vedı yaşlarında falandı. b'r başmavdı, cebınde parası, kafaşında (îüsien .vureğ'.nde tiiıl'l türlü kurgular Kendi dünyasında. kendi başına buyruktu. Ne bavulu vardı. ne Dir şeyi. Büfün yolcuları denız futmuştu. Gemi koca < a 5nızde batıp batıp çıkıvordu «tvilpsiyorum Ekime sırdık >e Ekimde n?r zaman ıvıvimdir ben Yaz eeçip gittı Ciddi ol" a 2jTilerı celdı çattı Bense hâlâ 'lyuvuo uvanan hT adaınım Bir Hirlii eskı şeyleri kafamdan >;ök"a atamadım Kendimi veni şeviere uvdursmadım» Her sevı jntıttu, sildı attı aklmdan Ama yk ueçmedi cevresinde bırilermin «Koca Burun» "iiye seslçndisinı duvar gibi oldu. «Bu ben'im, beni çağırıyorlar ama kim'e varabb'n! » Yeniden duydu: zamanın dışındaydı, acımn ötesındpvdt «Seftali knkuvor, duyuyorum.» Yasli bayan anneannesivdı plmden tutmus L caddesindekı Rrmenı berbere üötüTÜyordu Anreannesi b:r süre berberle çene varıştırdıktan sona rtna dönmüş «Hadı bakalım, çık şu koltuğa» dsmiştı. Çıkmış oturmuştu o da. Berber işine koyulmuştu, gözlüklerinin ardından eiddi ciddl bakıyor, i?ini sürdürüyordu. Burnu şahin gagasını andırıyordu. Bir yandân o yaslı kadınla konuşuyordu. Sonunda i"îini bitirince dükkândan caddeye çıkmıçlardı. Ka dının eltnde bir torba kâğıdı dolusu şeftali vardı, her biri de bir beyzbol topu büyüklüğündeydi. Şeftalilerden birini aldı, dişlerini gömdü. (Jykud=ı bile olsa şeftalinin o iç bay 11tan kokusunu duyuyordu. îkinci ısırışında çenesinden aşağıya doğru akan şeftali sıılannı silmesi için yaşlı kadın bir mendili çıkarıp verdi Aldı. ci'rii. sonra elinHeki mendili koymak için cebini aidndı. (Arkası var) B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle