Katalog

SAHİFE ÎKİ CUMHURİYET 31 Aralık 1968 ,•••••••••••••••• OGRETNENLERİN GEÇIMI Fakır BAYKURT nin yanıp tükendiği, ama çevresini aydmlattıgı, «Tann sanatı» olduğu, parayla pulla bir ilgisi olmaması gerektiği çok soylenmiştir. Fakat temelinden yanlıştır bu anlayış. Tek tek alındığında fedakârlığa dayanmayan meslek yoktur cihanda. Hekimliği, yargıçhgı, yol ve köprii bakımcılığını, posta dağıtıcılığını, gece bekçiliğini alın, hepsi fedakârlık mesleğidlr. Bu kadar çok fedakârhk mesleği varken yalnız öğretmenliğe fedakârlık mesleği demek, o mesleğin insanlarını ayn bir ruh haIi içine kapamak, azla yetinir kimseler durumuna sokmak olmuştur. Onun mum olduğu, yanıp tiikenerek çevreyi aydınlattığı benzetmesi, hiç maddecl olmayan, çok ülkücü bir görüşe dayanıyor. En dama attı. Bugün mum kadar erimeden çevresidama attı. Bubgün mum kadar erimeden çevresini aydınlatan öyle ışık kaynaklan var ki, öğretmenlikle mum benzetmesi eski sayılıyor. ğretmenliğin Ö duğu, onun birbir «fedakârhk» mesleği lmuma benzediği, kendisio •••• •••• •••• :::: ••>• •••• öğretmenin aylığı 573 lira ile 662 lira arasında değişiyor. Çok anlamlı bir kesit Elbet daha çok alanlar da var, ama sayılan kaç? Otuz yıllık eğttmenIer şimdi 350 liradadır. Dokuz yıllık evli öğretmenler 740 llrada, yirmi yıllık evli öğretmenler 1«74 lirada, otuz yıllıklar da 12425 liradadırlar. Devlet, eğitim hizmeti gören bu personele, adaletli olma yan bir dağıtımla, eğitim ödeneği, ders ücreti ve atelye zammı veriyor. Gene ilkokul öğretmen ve eğitmenleri aleyhine sonuçlanan bu eklentiler bile öğretmen aylıklarını bugünkü piyasa ve geçim smırına çıkaramıyor. :: OZEL YUKSEK :: OKUL SORUNU Ozel Hııkıık Yüksek Okulu «Cemaleddin YAVAŞÇA zel îstanbul Hukuk Yüksek Okulunun açılmasına izin verilmesi, fırtınalar kopanlmasına, simşekler çakmasına, yıldınmlar yağdınlmasına vesile olmuştur. Heyecanh gençlik dalgalanmalan arasından, bazı profesörlerin, çeşitli fakülte profesörler kurullarının, üniversite senatosunun, Milll Eğitim Bakanınm ve hattâ Danıştay yetkili sözcüsünün beyanlannı dinledik, bildirilerini okuduk. Yine bu arada, galeyan halindeki talebeyi, hukuka aykın davranışlardan kaçınmağa ve itidale davet etmeleri lâzım gelen bir kısım profesörler, bilâkis, onlara öncü olarak gösteri yüruyüşlerine katıldılar. Sinir gerginliklerinin yatışıp, hissî tesirlerin durulmasından sonra, bu mevzuda yetkili profesörlerimizd'en, kanuni ve hukuki esbabı mucibeleri muhtevi rnakaleler yaymlamalarını bekledik, maalesef bugüne kadar uhrevt bir sükuttan başka bir şey bulamadık. Bu durum karşısmda, 1leri sürülen iddialan, kanuni ve hukuki bakımlardan inceleyip, değerlendirerek muhterem umumi efkâra kısaca arzetmeyi gerekli ve faydalı buluyoruz. Polis Polis dedifimiz zaman aklımıza gelen nedir? Trafik polisl mi? Toplum polisi mi? Karakol polisi mi? Sivil polis mi? Siyasi polis mi?.. Polisin kendisi de çesitlidir, görevleri de... lçlerinde mazlumlan da vardır, zalimleri de« dofrnları da vardır, eğrileri de.. melekleri de vardır, şeytanları da.. güclüleri de vardır, gücsüzleri de.. Türk edebiyatına yirmi beş kitap armağan etmiş Aziı Nesin'i nezarete alıp sekiz saat sorguya çeken ve : « Ulan ağzının orta yerine ederim..» diye küfreden de polistir. Karakolnn kapısı önüne terkedilmiş çocuklara babahk eden, azıh bir haydutn kovalarken hayatını tehlikeye atan da polistir. Siyasi iktidara âlet olup nice suçsoznn canını yakari da polistir, siyasi iktidann oyununa âlet olmadıği için kıs kıyamette çoluğn çocuğu ile şark'a sürülen de polistir, zavallı bir vatandaş karakola düştüçü zaman ağzını burnunu kırıp snratını kanı revan içinde bırakan da polistir, gözupek bir Amerikan gangsteri karşısında dağılıp şaşıran da polistir. Kadıköy'ün proleter minibüs şoförü Esim Yalkın'ı hatırlarsınız. Arabasının arkasma .NATO'ya hayır» levhası astıgı için başına gelmedik kalmamıştı bn fenç vatandaşın... Esim l'alkın şimdi de şu levhayı asmıs minibüs'ün arkasına : Adli hatalar Fransa'da Dreyfüs Türkiye'de S. Alkılıç Ve bir tertiple karakola dösürülmüs. Oysa kesinleşmiş dâvalarda adlî hata olabileceğini iddia etmek yasalann verdUi yetkidir. Buna raçmen Esim Talkın nezarete alınmıs. ifade için Emniyet'e götfirülmüş. Orada karsılastığı mnameleyi ve yedifi tokatları nzun uzun anlatan bir mektubu geçti elime .. Bu işi yapan da polistir. Amerikan gangsteri yüzünden havata gözlerini kanayıp zavallı çocuklan yetim kalan da polistir. Nice fedakârlık pahasına ve üç kişilik karakolla bir koskoca ıcmtin asayişini korumaya çalışan da polistir. •••• •••• •••• • ••• ıtıı O Hm sınırı Geçi 1968 fiatlanyla, dinlenme ve eğlenme hariç, udece beslenme, bannma. ısınma, aydınlanma, giyinme, sağlık ve eğitim gideri olarak 5 ve 5 nüfuslu öğretmen ailelerinin asgarî geçim sınırlarını çizmek istemiştir. «Bilhassa öğretmen gibi, insan yetiştirmekle görevli ve toplum içinde özel yeri olan insanların bu ihliyaclarının titizlikle karşılanması ve kendilerine verilen asgarî ücretin bu ihtiyaçlanna cevap verecek bir düzeyde olması gereğine de dikkati çeken rapor, 5 nüfus için 1601.49 TL, 6 nüfus içtn 1923,60 TL istemiştir. Burada kemiksiz sığır eti 12, ynmurta 0,39 TL. olarak hesaplanmıştır. Bizde öğretmenlerin çift çubuk ve zenaat sahibi kimseler olarak yetiştirilmesi, eğitirken aynı zamanda üreten ve kazanan kimseler olması, özellikle köy ilköğretimi için bir görüş olarak ortaya atıldı ve kısa bir süre uygnlandı. Fakat Köy Enstitüleriyle birlikte boğulan bu görüş, bngfin temelll bırakıldı ve öğretmenler geçinebilmek için her şeyl metre, litre ve teraziyle alacak duruma getirildi. Maastan başka geliri olmayan ve eşl ev kadını olan her öğretmen bugün bilimsel açıdan a( ve açıktır. 1923,60 TL'yi ancak emekllllk yülarında alabilen öğretmenler o zamana kadar tam yememek. tam giymemek ve gezmemek snrtiyle idare etmektedirler. Bunun bir bütçe gereği olduğunu söylemek onlan avutmuyor artık. Çünkü aynı bütçe Içinden hakkını alanlar pekâlâ var ve bütçeyi de insanlar yaptığına göre, bütçeden önce bütçeyi yapan siyasal iktidarlann ve o iktidarlan eıkaran düzenin elestirilecek ^anlan vardır. ^k caba bu düzen öğretmene daha iyi bir ge* * çim ve daha verimli bir çalışma ortamı sağlayabilir mi? Hem sonnç, hem neden olarak, önce az üretmekteyiz Dönüm başına tahd üretimi 120 kilodan az ve dünyada 600 kilonun üstüne çıkan ülkeler var. Ticaret, yatırım. yardım nedenlyle çok borçlanmakta, çok sömürülmekteyiz. Eylül 1967 sonuna göre iç ve dış borçlanmız 44 milyar liradan fazladır. Sadece bunlann yıllık faizi 800 milyon liradır. Bu faiz, Ulaştırma, TurizmTanıtma, İmarİskân. GümrükTekel. Ticaret. Çalışma. Sanayi. Toprak ve Su İşleri toplam ödeneğinden fazladır. Yabancılar yatırdıklannın kimi zaman dört katinı götürmektedirler. Ucuz tanm ürünü ve ham madde vererek, pahalı mamöl madde alma düzeninden kârlı çıkmıs bir nlus yoktur. Kendi 150 yıllık tarihimiz bunun bir borçlanma ve bağlanma batağı olduğunu söylemektedir. Üniversitesi Biokimya Enstitüsfi, 29.9. A nkaragün ve 228 sayılı raponıyla, Temmnz 1968 aaaa ••aa aaaa Öğretmenlik bir «hizmet»tir ğretmeniiğin «Tann sanatı» olduğunu da söylemeyelim. Öğretmenlik, insanları hazırlama. yetiştirme isidir. Bir «Kamu hizmeti» dir. Bu işe kısaca «Eğitim» diyoruz. Ekonomide «Hizmetier» çok zaman «Üretim» sayılır. Üstelik eğitim, bir tüketim hizmeti değil, bir yatınm hizmetidir. Eğitimin toplum için taşıdıği önem burdadır. Eğitim bu gün lyi yapılırsa. yannki ihtiyaçlaranızı karşılayacak bütün «Mal» lann ve «Hlzmet> lerin üretimi de iyi derecede olur. Bütün mallann ve hizmetlerin üretiminde etnek, malzeme, makine, sermaye ne ise, eeitim de odur. Eğitim olmazsa üretim olmaz değîl, ama ona göre olur. Eğitimi ne kadar iyi düzenlersen, iyı sağlarsan üretimi de o derece lyileştirmis olursun. Biz de üretimin böyle geri ve düsük oluşunun biiyiik nedenlerinden biri, eğitimi lyi düzenleme ve yürütme yoluna gitmeyişimizdir. Bu anlamda bir •Üretgen» olan öğretmenin, eğirmenin emefine değer (Ücret) biçerken çok dikkatli olmamız gereği buradan çıkmaktadır. O • ••• aaaa aaaa aaaa •••• aaaa •an aaaa YÜKSEK DENİZCİÜK (T) Ve nihayet Anayasanın üzerinde durduğumuz özel okullara müteallik 21. maddesi, hangi mevzularda okul açılamıyacağını son fıkrasında açıklamıştır. Buna göre, «Çağdaş bilim ve öğretim esaslanna aykın eğitim ve öğretim yerleri açılamaz.». Bu hükmün tabii icabı olarak, bunlar dışında her mevzuda her çeşit öğretim kurumu açılması mümkünrfür, esasen bu ciheti maddenin ilk fıkrası, prensip olarak vazetmiş bulunmaktadır. Eğer karşılığı fakülte olan okullann açılması yasaklanmak istenseydi, sözü geçen yasaklama fıkrasına bu yolda da bir hüküm konurdu. Yukarda dile getirilen Anayasa hükümleri, «fakülte karşılığı yüksek okul açılamaz» antitezinin mesnetsiz olduğunu ve binnetice Hukuk Yüksek Okulu açılmasının Anayasaya aykın bulunmadığını teyid etmektedir. OKULU ÖĞRETİM ÜYESÎ anıştay yetkili sözcüsünün beyanlan: özel tstanbul Hukuk Yüksek Okuluna karşı gösterilen tepki kar şısında, Sayın Milll Eğitim Bakanının, açılma iznini Bakanlığın re'sen değil, Danıştay karan iktizası verdiğini açıklaması üzerine, Danıştay yetkili sözcüsünün radyo ile. bu karann, 625 sayılı kanundan önce 8. ci Dairece verildigi, 625 saplı kanunun mer'iyetinden sonra 12. ci Dairenin hilâfına karar verdiği; Bakanlık Istedigi takdirde tevhidi içtihad yapılabileceği yolundaki beyanını İM bakımdan yadırgadık: D ••• ••• ••• n* ıMvor? • •«a ••aa aaaa aaaa Bu takdirde yalnız bizde değil, dünyanın her tilkesinde öğretmenlerin az ücret aldığı (ve ax almağa devam etmeleri) görüsünün yanlış olduğu ortaya çıkmış oluyor. Öğretmenlerin iyi ücret aldığı ülkeler de vardır. Türkiye. ö'ğrermenine az ücret ödeyen sayılı ülkelerden biridir. Komşumuz Yunanistan ve Bulgaristandan başlayarak pek cok ülkede öğretmenlerin ev, araba sahibi olduğunu, çoklarmın tatillerini dış ülkelerde gecirdiğini, eezip tozduğunu. tiikertiğini biliyoruz. Hattâ kendi arabalarıyla bir Türkiye gezisine çıkan baylıbayanlı bir grupun iki yıl önce TÖS'ün Lâpsekideki kampmda bir hafta geçirdiklerini de hatırlıyoruz. Oralarda öğretmen emeği değerlendirilmektedir, rünkii başta ulusal gelir yüksektir. Anavasa'ya avkırı mı? akülte karşılığı Yüksek Okul açılmasının Anayasaya aykırı olduğu iddiası; Îstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Profesörler Kurulunun kararı olarak gazetelerde okuduğumuz bu düşüncenin kanuni mesnedi açıklanmamakla bcraber Anayasanın, «üniversiteler ancak Devlet eliyle ksnnnU kuruInr» hükmünü muhtevi olan 120. maddesinin ilk fıkrası olsa gerektir. Bu itfdiaya karşı cevaplar sunlardır : (T) Yüksek tahsill, mutlak surette Üniversite çerçevesinde mütalâa etmek, Üniversite dışı olan bütün yüksek öğretim kurullannın Anayasaya aykırılığım kabul neticesine müncer olur. Bu takdirde, devletin Teknik Okullan, Akademileri ve Eğitim Enstitüleri gibi öğretim kurumlan da Anayasaya aykın düserler ve artık açılmamalan iktiza eder. Çünkü, bir hukuk devletinde, kanunlara öncelikle riayet ederek ferde örnek olmak Devlete düser. (2) Sözü geçen madde İle açılması devlet inhisanna verilen öğretim kurumlan, hasren ve tahsisen üniversitelerdir. Okullar, üniversite mahiyetinde olmadlklanndan, bu şümulün dışındadır. Nitekim, vaktiyle mevcut olan Selânik, Konya ve Şam Mektebi Hukuklan ve halen fakülte olarak üniversiteye katılmış bulunan Ankara Hukuk Mektebi, üniversite değil, yüksek okul idiler. Üniversite ve okul, mahiyet, bünye, gaye ve sistem bakımlarından, tamamen blrbirinden farklı müesseselerdir. (3) özel okullann açılması imkânı da, Anayasa ile verilmiştir. Filhakika, Anayasa'nın 21. maddesine göre «Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkma sahiptir. Eğitim ve öğretim, Devletin gözetim ve denetimi altmda serbesttir. özel okullann baflı olduklan esaslar, Devlet okullan ile erişilmek istenen seviyeye uygun olarak kanunla düzenlenir. Çağdaş bilim ve öğretim esaslarına aykın eğitim ve öğretim yerleri açılaraaz.» tkinci fıkrasında eğitim ve öğretimin serbestliğini belirten mad denin üçüncü fıkrasında açık ve MUTLAK olarak «özel okullar» denmektedir. Maruf bir hukuk kaidesi icabı, «Mutlak itlâkı üzere câri olur». Binaenaleyh, «özel okullar» mefhumunun sümulüne, her derece ve mevzuda olanlar girer Eğer, fakülte karşılığı okullar, şümul dışında tutulmak istenseydi, maddede ihtirazi kayıtla o şekilde bir ifade kullamhrdı. Maksatta böyle bir düşünce olmadığı içindir ki, bu fıkTa iktizası çıkanlmıs olan 625 sayılı Özel öğretim Kurumlan Kanunu, 1. madrfesinde, özel öğretim kurumlannı sayarken «her derecedeki okullar» demek suretiyle, her çeşit yüksek okullan da çerçevesine almıştır. Bugüne kadar açılagelen mimarlık ve mühendislik, eczacılık, diş hekimliği ve kimya mühendisligi özel yüksek okullan, üniversitelerle teknik üniversiteler fakültelerine tekabül ettikleri halde hiç ses çıkmamıs, nedense sadece Hukuk Yüksek Okulu için allerji ve tepkl gösterilmiş, «Adalete de para girdi. Adalet ticaret mevzuu oldu. özel Adlive ne vakit» gibi yakısiksız sloganlaria demagojive «sapılmıştir. (Bu düsüncerfe olanlara. birer özel adalet müessesesi olan «tahkim» yani taraflann dâvalannı hakemlere Bördürmeleri ile bazı cezalann suçluya evinde çektirilmesi ve vine özel hir kuruluş olan noterliklere karsı ne dlveceklerl *o rulabilir: keza. Ö7el hastanecilik. pczacılık ve disçiligin halkın sıhhati. mühendisliklerin çesitli ka^alara müncer olabilecek hayat ve emniyeti üzerine ticarettir diye gösterilmemesi nedendir?). F Dün ve bııgün izde durum dün ve bugün, bir kelimeyle, perişanhktır. Geçmişte, İl Özel İdarelerinin üç ay, beş ay, ilknkul öğretmenlerinin aylığını veremeyip onları sefil ettiği olmuştur. Gerçi o zamanlar devletin bütçe olanakları son derece dar idi. Öğretmenlerin geçiminl sağlayan İl Özel tdarelerinin eti ve budu bir şey değildi. Ama niçin her dönemde bütce darlıklannın bütün sıkmtısını öğretmenlere cektirmek jrelenek olmuştur? Ve hele bugün sayılan yurt thtlyaçlarını karşılamaya doğru çoealırken, tüm kamu personeli arasında en çok ihmâl edilen. bütçe darlıklannın yarattığı sıkmtıyı en çok yüklenen emekçi niçin öğretmen ve özellikle ilkokul öğretmeni ve eğitmeni olayot? Bugiin öğretmen maaşlarımn en az, en çok kümelenme noktalan nedir? Bakanlık bu yönden kendisini savunamayacak durumda olduğu için elindeki sayılan yaymlamıyor. Ama biz öğretmen aylıklannın altı yüz lira çevresinde kümelendiğini biliyoruz. Geçen yıl Söke'de ve birçok yerlerde, yukardan bir komntla öğretmenlerin maaş mntemetlerini decfetirmek istediler. Ama Sökeli öğretmenler direttiler. Oylama yapıldı, mutemetlik gene tsmail Salman'a verildi. Bu sırada 11 öğretmenin aylığmı almıs olan yukarının mutemedi, bun ların tonlam tutan olan 6736 lirayı İ. Salmana devretti. Şimdi bu devirin senedi bendedir. Sökeli 11 ••• aaaı B •a •a Yeni ölçüier ir işe değer (Ücret) biçme ilkelerlni de öğretmenler için tâ baştan beri yanlış kullanmaktayız. İlkokul öğretmeniyse az, üst kademelerde öğrermense fazla başlama. Kıdemi azsa a ı maaş, çoksa çok maaş. Oysakl ilkokuida «A» demesini bilmeyen küçüğe okuma yazma, hesap öğretmekle, lisedeki delikanlıya cebir öğretme arasında zorluk kolaylık ve sorumluluk bakımmdan ne fark vardır? İkisinde de yapılan Iş ve çekilen emek bir değil midir? Kıdemin de biraz tecrübe sağlamaktan başka olumlu yanı neresidir? KıdemIi ile kıdemsizin yaptığı işle aldığı sonuç bir değil midir?.. Yeni ilkeleri yürürlüğe sokmak zamanı gelmiştir: O tşin önemi, A İŞ'" sorumluluğu, A İşin yarattığı yorgunluk ve yıpratıcılık... Ondan sonra gereklik kalırsa diploma. Çünkü diploma sadece bir işi başarmaya yeterlik olup olmadığının belgesidir. Diploma dışmdaki ilkelerin üçünü öne almak çağdaş değerlendirme ölçülerine girmek demektir. *"* • aaı •aaı •••••••••••»»••»»»»••»»»»»»a» APARTMAN DAİRELERİ VE PARA İKRAMİYELERİ ÇEKİLİŞİNE KATILAlfLMENİZ İÇİN ^ SON GÜN... TÜRK TİCARET BANKASI BÜTÜN ŞUBELERİ BUGÜN SAAT 19 A KADAR ^ *•••••••••••••••••••»••»•••»••••••••••••»••••••••••»•••••»•••»»»•••• ReklâmcılıJs. 527U/16UO. İslanbul Eeitim Emtitiisii Öğre. tim Üyeleri ve Asistanlan Sendlkasından: ÜZUD yıllar Millî Eğitim ailesinde ve Ersti«lmüz öğretroenliginde görev yapan değerll arkadav.rcıız kavbından dolayı MiIH Eğitim ailesine derin Oz.i;ntiilerimizi büdirir, yakınlarına. arkada;lanna ve öğrencilerine başsağlığı dileriz. Cumhuriyet 16020 TÜRK TİGARET BANKASI Yeni yihnızı kutlar, sıhhatli v e başarılı bir yıl geçirmenizi dileriz. tstanbul Tel: 21 "4 92 A01KT1R Kavaklıder» Şaraplan Bas Bayiliği Halil Bedi YÖnetken'in Reklâmcılık: 5326/16008 tLLİ EGtTtM BAKANIMN BEYANLARI : Sayın Millî Eğitim Bakanı, heyecan ve galeyan tesiriyle vukua gelen fevri protestolar üzerine, Hukuk Yüksek Okuluna Bakanlığının izin vermediğini, Danıştay karan lktizası açma izni verildiğini söylemekle normal bir beyanda bulunmuştur. Ancak. sanki muhtaç imiş gibi müdafaa imkânlarını çoğaltmak maksadiyle, günlerce, 1) Esasen hukuk mezunları çok olduğunu, Hukuk Okuluna ihtiyaç bulunmadığım, 2) Hukuk Okuluna sadece açılma izni verildiğini, Danıştayın hilâfına cfa karan bulunduğundan, tevhidi içtihad isteneceğini, neticesine kadar öğretime başlama izni verilmiyeceğini söylemekle, büyük hataya ve kanunsuzluğa dü'mü'itür. Çöyle ki : (î) Memleketimizin hukuk ve di ğer sosyal bilimler fakülte ve okullan mezunlanna ihtiyacı yok değil, çoktur. Gerçekten, sosyal bilimler öğretimi sadece müstesar, umum müdür, daire reis ve müdürleri, vali, kaymakam ve hâkim gibi üst kademeler için değil, orta ve ilk kademe devlet personeli için de çok lüzumlu bir u kanun tetbik edildiği takdirsarttır. de, prensip hükUm olarak saBugün muhtelif Bakanhklar dece, eğitim ve öğTetimin, devteşkilâtında, meselâ icra, tapu, letin gözetim ve denetimi altmda maliye, gümrük dairelerinde, ka serbest olduğuna dair Anayasanın nun ve nizamların doğrud'an doğ 21. ci maddesi ikinci fıkrasını kenruya tatbikçisi olarak vatandaşın di bünyesine ikinci madde olarak işlerini gören memurlann büyük ve yine Anayasanın. özel okullann kısmı, ortaokul ve kısmen de libaglı olduklan esaslann, devlet se mezunudurlar. Hukuk bilgi ve okullan ile erişilmek istenen sevimelekeleri bulunmadığından, pek yeye uygun olarak düzenlenecefine tabiî olarak, kanunlann tefsir ve dair keza 21. ci maddesi Üçüncü tatbikinde hatalar yapılmakta, fıkrasını 26. cı madde olarak nakbundan vatandaşlar mutazarrır len aldıgı görülür. olmakta ve dolayısiyle devlete ve hükumete karşı kırgınlık ve küs625 savılı kanunun diğer hUkümkünlük duymakta, üst makamlaleri kurum açma, kapama, yönetra şikâyetler, itirazlar, adlî, ida rae, personel, gözetim ve denetim rî ve malî kaza mercilerine müragibi tatbikata taalluk etmektedir. caatlar çoğalmakta, bu suretle örtilüyor ki, Danıştay 8. ci hem halk mağduriyete uğramakDaire kararımn 625 sayılı kata, hem de muhtelif devlet teşkinundan önce, 12. ci Daire kalât ve mercileri fuzulen işgal e rannm bu kanunun yürürlüğU sıdilmektedir. Kırtasiyecilik hasta rasmda verilmlş olmasmın, kararlıgının da temet sebebi bud^ır. larm zıddiyet ve tevhidl ile hiç Eğer orta kademeden başlamak bir alâkası bulunmamaktadır. üzere, alt kademelere kadar olan Her iki karann, Anayasanın 21 devlet personeli, sosyal bilimler tahsil etmişlerden teşkil edilirse, ve 120. ci maddeleri muvacehesinidare mekanizması daha rahat iş de mütalâa ve münakaşa edilerek ler, vatandaşlann işleri de kolay tevhid edilmesf ep«ekmektedir lıkla görülmüş olur. YARIN : Bu itibarla, hukuk mezunlanna ihtiyaç olmadığı yolundaki yaygm Anayasaya aykın mı? kanaat dogru değildir. Bilâkis çok ihtiyaç vardır. Bu lüzuma, ÎstanYazan: bul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Resit ÜLKER Profesörler Kurulunun. îstanbulda bir ikincl hukuk fakültesi açılması hususunda vermiş olduğu karar da diğer bir delil olarak gösterilebilir. (T) Sayın Bakanın hukuk okulu açılması mevzuundaki Danıştayın müspet karanndan sonra, bir de VİVİ AVTEK menfi karan bulunduSundan, istiDofusu Lcvi yecekleri tevhid • i içtihad neticeALBERT AYTEK sine kadar açma İzni verilen Hukuk Yüksek Okuluna. ögretime EvIendUer. başlama izni vermiyecegi yolunda29.12.968 ki tutumu, başta Anayasa olmak üzere. kanuna, hukuka ve hukuk devletliği prensipine aykın düşmektedir. Çünkü. Curohuriyet 16021 • Anayasanın 132. maddesinm son fıkrasına göre, «Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlanna uymak zonındadır, bu organlar ve idare, mahkeme ka rannı hiç bir suretle değiştirem«!z ve bunlann yerine getirilmesini geUeıi, »»o ve COnraTt # ciktiremez.» Hastalıklan Mütrhaımm J [ • Dtger taraftan. tevhid1 içtiIstıklSI t;ad PBrmmkkmpi ^ N M l>l: U l i n n I had, menfi fcarann uveun bulunması şeklinde cıksa bile. bu makable şamll olmaz ve mükteseT) haklan lhlâl etmez. Hukuk tlmtni Yayma Kummunca. seçkin b1r huDAHİLİYE kuk bllglnleri heyetine hazırlatıMÜTEHASSISI hp. Millt Eğitim BakanhŞinea bastınlan «Türk Hukuk Lueati» nin, Dr. Kâmran Şenel «tevhid i içtihad kelimesine alt 1 zahatınm sonunda çıklandıSı öTaksim Sıraselviler Cad. zere, tevhid 1 fçtihad. «taraflara III/6. Tel: 44 5514. Her gün tesir etmez.» fSa. 339. 340V (15 • 18 Aln.an Hastanesl yanı) : Kanunlann bile makable şamll • « olmıyacaJh. hukukun alfabesl cüm &«••••••••*•••••••••••«•••••>•••••••••*••• lesindendir. Anavasa Mahkemesinin tptal ntDOKTOR tiği kanunlar dahl. ancak. oKa rar tarihinde yiiHirliiktpn fcalkar... tptal karan gerivfi vflrtimez.» (Anavasa Madde 152. fıkra 1. 2). Muayene saati: Her gün 15 Binnetice, sayın Baknnm. tevten sonra Tel: 27 38 40 hidi İçtihad sonuna kadar ögretime başlama 1zn1 vermivecegi yoLâleli Mesihpaşa Cad. No. 12 lundaki beyanı. haksız, kanunsuz AKSARAT ve mesuliyeti muciptir. M O Yüksek bir kaza merciinin, Şn değisik manzara gösteriyor kf, Emnlyet örçütü esaslı bir polemik mahiyeti arseden bir hârefonna mnhtaçtır. önceki gün Galata Yolcn Salonunda meydana diseye, velev tavzih maksadiyle olgelen olavlar, dikkatlerin polis fistüne yönelmenine yol açtı. AşaSı sun, katılması mutad değildir. yukarı bütün gazeteler ağız birlifi etmişcesine polisi tenkid ediHassaten, kendini müdafaa ihtiyayorlaT ve diyorlar ki : cı intibaı veren bir hava yaratma tnterpol'ün aradığı esrarcı yakalandığı zaman üstü aranması uygun değildir. lıydı. Polis, Amerikan gangsteri karşısında ne yapacağını şaşırdı Olaylar polisin yetersiz olduğunu ortaya koymuş, bu yüzden dört Gerek Yargıtayda ve gerekse ocak sönmüştür. Danıştayda blrbirine zıd kararlar Tenkidler haklı (törulebilir. Ne var kl, bn düzen içinde polisin çıkabilir. Bu takdirde, birleştirme ıslah edilecegine inanmak zordnr. Buçün tstanbul yervüzünün en yoluna gidilir. tktiza ederse tevbüyük kaçakçı. ransrster şebekrleriyle donanmıştır. Yabancı rejihid i içtihad ile degiştiriür (Temsörler gangster filmi cevirmek için artık tstanbnl'a ele alıvorlar. yiz Mahkemesı teşkilfttma dair kaSehir nüfnsn dormadan artmakta; hadsiz hesapsız kâr ve kazannun, madde 8, Danıştay Kanunu cın yarattığı ejlence yerlerinin çevresinde eançster çeteleri, fedai Madde 45). Bunlar normal hukuki şebekeleri türemekte; gayrimeşra işlere yatınm gün geçtikçe articaplardır. Binaenaleyh, bu dumaktadır... rumda telâsa düşmek için hiç bir sebep yoktur. Böyle bir şehirde polisimiz darlık İçinde eefa çekmektedir. Polislik meslefine itibar yok gibidir. Son yıllarda siyasi iktidarlar 8 Danıştay yetkili sözcüsüne polisi maşa gibi kullanmak hatasma düsmüs ve polise en büyük ait beyanın, yerinde bulamayıp yakötülü|ü yapmışlardır. Sebrin butrünkü hali. Osmanlı Devletinin dırgadığımız diğer kısmı bukukldir: Tevhid • 1 içtihada esas olacak son yıllanndaki tstanbul'u hatırlatmaktadır. O zamanlar, her köşe haraççılar, haydntlar, külhanbeyiler, kabadayılar ve kanuna meykanunî hükümler, 625 sayılı özel dan okuyan taife ile dolmuştu. Gecenin bir saatinden sonra sokakÖğretim Kurullan Kanununda delarda dolaşmak cesaret meselesi haline gelmisti. ğil, Anayasada bulunan yukanda sözü ve izahları geçen 21 ve 120. Cumhuriyet devrinde bn güruh tasfiye edildi. Ama tkinci Dünci maddelerdir. ya Savaşından sonra îstanbul yavas yavaş eski şünleri hatırlatacak bir çehreye büründü... Teşkilâtın irindeki fedakâr memurlann Danıştay 8. ci Dairesinin müspet karannda, Anayasanın 21. ci mad varlığı elbette inkâr edilemez. Ama Emniyet teşkilâtının reforma muhtaç oldağu gün gibi aşikârdır. desi sarahaten, 120. ci maddesi de, Bn da solcnlnkla mücadeleyi artınp, üniversite öfrencisi için açılmak istenilen Hukuk Yüksek toplum polisi vetiştirmekle olmuyor . Olmadığı da her gün gazete Okulunun fakülteye tekabül ettiği, sayfalanndaki acı olaylarla kafamıza dank etmektedir. fcarşılığında bir resml okul bulunmadığı yolundaki müdafaalann, karar yerinde münakasası guretiyle mevzuubahis edilmiştir. 625 sayıh kanun. Anayasanın 21. ci maddesinin üçüncü fıkrasmdaki «özel okullann bağü olduklan +•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••4 esaslar, devlet okullan ile erişil« mek istenen seviyeye uygun olarak kanunla düzenlenir.» hükmü iktizası çıkanlmıs bir tatbikat kanuSOSYAÜSTLERİrsA 4 nudur; Anayasanın özel okullara \ V I K •# •. • < ait prensipleri dışında bir hüküsa • # ihtiva edemez ve etmemektedlr. • • l f "V Üçüncü Yılına girdi * B TiP Kongresinin KONGRE Bütün tafsilâtı : I , DOLAYISIYLA BİR GÜN GEÇ ÇIKMIŞTIR X •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• Cumhuriyet 16004 G TIP OLAĞANÜSTÜ KONGRESI BÜTÜN TAFSILÂTı ILE PEKŞEMBE;GÜNÜ ÇIKACAK TÜKK SOLU'NUN 59. SAYıSıNDA Babıâli Cad. V) İST Abonc: 40 TL. Cumhuriyet 16005 VEFAT Merhum mühendis Ahmet Fehmi Bey ve Suat Hanımm oğlu, Sabahat Bâli'nin kıymetli eşi, Tunç Bâli'nin babası. Semra Bâli'nin kaympederi, Taylan'ın sevgili dedesi, Nurettin Bâlioğlu, Mithat Bâlioğlu, Feriha Sandoğan ve Nerime Kütükçüoğlu'nun kardeşleri, emekli tş Bankası müdürlerinden VEFAT I.eman Çadırcıoğlu'nım cok kıjmetli ve vefakâr esi, Dr. Akdemir Çadırcıoğlu ve yük. Müh. Mimar Betigül Çadırcıoğlu'nun sevgili babaları. Perihan Çadırcıoğlu'nun kaympederi merhura Demircan Çadırcıoğlu'nun dede?i.. Türkân, Turlıan ve Dr. Celâl Olray'ın enişteleri; Münire Çadırcıoelu'nın kayınbiraderi., Refia Akyıldız, Saliha Sunar; Emine Çsdırcı, Mes'ude Yürürler ve Malik ÇadırcıoÇlu'nun amcalan ve Mahmut Kocabıyıkoğlu'nun dayısı; Emin: Kcmal, Hakkı Yemendler'in, Kadriye Baçaranın; Erdengil ailesi ve Tezerdi ailosinin enişteleri EMEKLİ SÜVARt ALBAYT İBRAHtM BÂLİ 29.12.1968 Pazar günü Hakkm rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 31.12.1968 Salı eünü öğle namazmı müteakip Kadıköy Osmanağa camitnden kaldınlarak Karacaahmet mezarlığına defnedilecektir. Mevlâ rahmet eyleye. Not: Çelenk göndermek arzu edenlerin bedelini vasiyeti mucibince Topkapı Fukaraperver Cemiyetine vermeleri rica olunur. (Cumhuriyet: 15997) VAHİT ÇADIRCIOĞLU (320/15 Erzurum) Pazar günü Hakkın rahmetine kavuşmus olup cenazesi 31 Ara. İlk J968 Salı günü (bugün) öğle nsmazını müteakip Şişli ca miinden kaldınlarak Zincirllkuyu mezarhgına defnedilecektir. Allah rahrr.et eylesin. Cumhuriyet 16006 İ Tarık Z.VlRBAKAN V TRT GENEL MÜDÜRLÜGÜNDEN Trafo Merkezi Tesis Ettıilecektir 1 Anamurda transformatör merkezi tesis edilmesi işi, 5.T.99P S0 TL. keşif bedeli üzerinden ve birim fiat esasına göre kapalı zarf usulij ile eksiltmeye çıkanlmıştır. 2 Eksiltme, 15 Ocak 1969 günü saat 15.00 de Ankarada Yenişehir Adakale sokaktaki 30 No. lu binanm 4. katuıda bulunan Satınalma Komisyonu toplantı salonunda yapılacaktır. 3 Eksiltme dosyası, yukanda adresi yazılı binanm 3. katmdaki Yapı tşleri Müdürlüğünde mesai saatleri dahilinde görülebılir 4 Eksiltmeye girebilmek için, istekülerin; eksiltme şartnamesinm 5. maddesinde belirtilen belgeler ile 3.950. TL. lık geçic teminat vermeleri lâzımdır. 5 tsteklilerin; eksiltme şartnamesinde belirtilen esaslara uyeun olarak hazırlıyacaklan teklif mektuplannı, eksiltme saatinden bir saat evveline kadar makbuz muk*".bilinde 2. maddede yazılı adresteki Satınalma Komisyonu Başkanlığına teslim etmelert sartt.ır. 6 Postada vâkı gecikmeler ve telgrafla müracaat kabul edilmez. 7 Bu eksiltme 2490 sayılı kanuna tabi değildir. (Basın: A. 17071 29860 16012) Mustafa özdiler