Katalog

SAHİFE ÎKİ S Kasım 1968 CUMHURİYET •••••••••••••••••••a»* Bosın suçlarının affına doğru Dr. Nıhat Türel i azeteefler Cemlyett, basm yoln 0» 1»1«• nen ve biiyük çoğunlugu politik nitelik Ujı>an suçlann affı Için, Devlet Baskanraa, Parlimento>a ve siyasi partller baskanhklanna bajvurmustur. Oyle zannediyonı» kl, basın nıçlarmın affı Için Bjinn ı gelmiştir. Konu ile llgilenmevenier, Turkijede işjenmls ve işjenmekte bulunan yığınla suç varken, sadece basın suçlarının affı fikrinin neden gerektiğinln cevabını kolay kolay bulamazlar. Affından soz açtığımız basın juçlan, genellikle, düsunce ozgurluğunun uygulanması ile ilglll ve 1flode jaşadığıruız çok partili demokratik hayatuı doğurdugu bir takun siyasi sonuçlar olarak karfimjzda duruyor. Basın yolu İle Işlenen suçlann blr başka nltelljSrf de. suçu işleyen yanında. suçla ilgisi olmayan bazı kimseleri de sanık ve suçlu olarak yargıç onune çıkarmış olmasıdır. • •>• •«•• • *•• İİİİ •••• Dö Golîye Mânasız tenbeilik Bu da komik tarafı Her yere götürmeli Dipsiz kile... Canlılara yer ka'mıyacak Sağırların konuşması kl bunlan yapmak mümkündU, mutlaka generalın gelmesmi beklemek mı lâzımdı» gıbı pek yerınde bır cıtemde bulunuyor. Bu, bende eskl bır hâtırayı canlandırdı: Bır tanhte tran Şahı Ankara'ya ve Istanbul'a geldıjdl. lstanrjul'da, tıpkı Dd Cksl lç»n olduğu gıbı, onun zlvaret edeceğl yerler, tepedeü tırnağa, onanldı. O zamanlar, bızım matbaanm sokagı berbad bır haldeydı Dü zeltllmesi için, klmlere başvurdukok ffikfir kazasu belâsıı gelsa, para etmedi. Üç yüz metre kadi, kazasu belâsız gitti. Gedar ılerimızde, Babıftlı'ye çıkan neral Dö Gol'ün memleketimikoşebaşında, trmn konsoloslugu T\ zİTareti yazar arkmdaşlara bol var bol mevzu verdi. Bir kaçına da Bır gün baktık konsolosluğun » • buracıkta biz temas edelim: nu, hanl harıl, asfaltlanıyor. MeEvvelâ savın General için terğer Şah gelecek, ve orada, Iran tiplenen karşılama ve uğurlama törenleri, lüzumundan çok fazU, kolonısinı kabul edecekmiş. gayretkeşliklerle yapılmıştır. SaŞakayla kanşık bır yazıcık yazatlerce havs mevdanlannı kapamıştım «Ben Tahran'a gıttim. Şah mak, yollan trafiçe vasaklamak, Hazretleri lüffen benı kabul etti. köşe başlarında bandolar çalmak, Olabılır kl, aklma eser de, şunu danslar etmek, bize göre, tamamatbaasında bır goreyım, der. mi^le füzulivdi. Boylece, Beledıjenın foyası meydana çıkar. Araan asfaltı bize ItaDö Gol Ankara'da, Sayın Cumcar uzatıverin» gıbl bır çeydi. hurbaşksnımıı O v d e t Sunay, çok defil, bundan bes altı ay evvel Pariste nasıl karşılandıvsa övle karşılanmalı, ve ö\le uğurlanmalıydı. Fransa bir devlet, Türkive de övle. Dö Gol Devlet Baskanı, Sunay da öyle. Orası da öyle. Anlaşılan bir defa daha, boşuna. çene çabşıjor galiha. Harriger'in casusluk raporu ve IPRAŞ'ta dönen oyunlar Ham'petrol \eraltından çıkarıldıktan sonra arıtılır, ve çeşitli brunler elde edilır. Bu islemin lapıldışı kuruluşa yabancı bir kelime kullanarak «rafınerı» dıyoruı. Oysa rafineri verine aynı anlamı belirten «tasfıyehane» veva «arıtım verı» demek, daha nygun düserdı. Ham petrol arıtıldıktan sonra da|ıtılır \ e satılır. Bovlece petrol dâvasında üç kesim kendilığinden ortaya çıkmıs olnr : 1 Üretım, 2 Arıtım, 3 Dağıtım. Bn üç alanda vabancı kumpanyalar eline düsnıüs bir ülkenin tam milli bagımsızlığından söx açmak rıilünç düser. Çafımızda petrol. bir topiumun damarlarında akan kan gibidır. Bu kan'ın musiukları yabancılann elinde bnlnndngn sure «mılli bağımsızhk» bir havaldir. Yabancı petrolcülerin egemenlifi altına düşmüş bir toplum, çeleceçi hakkında bagımsız kararlar veremez. Turkne, «millî petrol» dâvasının uç >önünde (uretimde, antımda, \e dağıtımda) vabancı nüfuzu altındadır. Herbiri a y n a y n ele alınacak bu üç alanın arıtım kesimınde buçnin gızliden gizlive hu\uk bır mucadele verılivor. Türkiyede ham petrolü »rıtmak için knrulmus üç esas rafineri vardır : 1 Doğudakı Raman rafınensı yuzde yuz mıllidir. 2 Mersındeki Atas rafinerısi vtizde yüz gaynmıllidlr. 3 Izmıttekı Ipraş rafıneriM yuzde 51 oranında mıllidır. Mersindeki Atas rafinensınin sahibı AnçloAmerikan knrapan\alarıdır. Izmitteki îpras rafinerisının vüzde 51*1 devletin, yüzde 49'u Amerikan Caltet kumpaniasınındır. Bugünkü Turkivenin v petrol ıhtnacı uç rafınerıde arıtılan petrolle sriderilir. t retim veterlı olmadıçı için dısarıdan ham petrol ıthal edilır, \e eksik tamamlanır. Anadoludaki butun rafınerıler millî olsaydı, dünya pi^asasında ucuz bulduîıımıız %erden petrol alıp antmak ve kullanmak ıradesine de sahip olacaktık. Ama ülkemıVde rafineri kuran yabancı şirketler, Amerikan ham petrolune Turkivevi bağlamıslardır. Ipraş bnnlardan biridir. 90 m i b o n lira sermaveli olarak knrolan sirkete Calte\ Amerikan kumpanyası 10 vıl sürevle 76 milvon \aril petrolü, kendi fnatından satmak sartını kabul ettırmıstı. Buna karşılık on yılın sonunda rafinerivi devlete teslım ederek çekilecekti. Ne var ki, ünlü Amerikan «Hrketi. bir süreden berl veni plânların içindedir. Nitekim 1%5 vılında Caltev'in Ankara temsilcısi Harriçer, sirketin bastemsilcisı Kırchofer'e çizli bir rapor yollamıstı. Bu rapor Türkler tarafından ele geçirilip yavınlandı. Tç vıl önce büvük vankılar varatan ve Mecliste de kofıusulan Harriger olavını çabuk nnnttuk. Hatırlanmasında varaV gbrduğiımuz casusluk rapornnda Caltex'in Ankara temsılcisi, meAkeze şu tavsiyelerde bulunuyordu : ı 1 Türkiyede mılli petrol kampanvası devam »ttikçe Caltex urunlerının satışı artamaz. Gelecek tehlıkededir. B i n u n için bır siyasi atmosfer değısıklığı, yanı hukumet değışıklığil gereklıdır 2 Bu d'eğişıkhkle birlıkte, mılli petrol dâvasMguden genel mudur ve mudurlenn tasfıyesı gereklıdır. Boylece dırenmenın kılit noktaları çozulmuş olacaktır. I Harriger caıusluk rapornnnn üstünden üç yıl geçflVistir. Şimdi bn üç yıl içinde degişikliklere bakarsak, nereden nereveV çelmiş oldngnmnzn »nlarız. 1965'ten bn yana Türkiyede neler oldny: 1 Mılli petrol dâvası guden Ismet Paşa hukümeü dişuruldü ve siyasi atmosfer değıştı. j 2 Morrison fırmasının eskl komlsyoncusu v e AmeriiAn petrol politıkasının sadık takıpçısı Suleyman Demirel ı'e ıdeaf\ arkadaşları ıktirfara geldıler. ( 3 Genel bır tasfıye hareketivle yonetimdeki bütıin milllyetçi genel mudur, mudur, ve memurlar tasfıye edıldıler. Bu arada Ipraş'ın milli petrol dâvası guden butun ldarecılerı rafınerınin başından uzaklastırıldı'ar. Boylece Caltez'in casnsn Harriçer'ln tavsivelerl verine getlrildl. Şımdi plânın ikinci safhasını yurürlüğe koymak zamanını yasıyoruz. Ipraş'taki Caltex ortakhgı «üresi bitince Ipra» «yuzde yuz mıllı» bir rafineri baline gelecek, ve Istedifci pi\aıadan ncnz petrol satınalmak hakkını kazanacaktı. Ba duromn engellemek için Amerikan kumpanyacıları bemen yeni bir düzen hazırlayıp dediler ki : Biz fpraşı tevgi edelim, bn yolda slze yeni kredller açalım, yalnız ortakhğımız devam etsin ve rafineride bizim ham petrolümuz işlensin. B« teklirtefchanaclaraçıktır : 1 Ipras rafu)erisiriln yüzde yuz mıJMe$me*ını onlemek.. 2 <. Ipraş'ı uaun vâdelı yeni bir anlaşmayla Amerıkan ham petrolune yeniden bağlamak.. BaSımsızlık egigine gelmiş tpras'ı yabanoı kumpanyay» yenlden bağımlı kılmak teklifi Harriçer casuslnk raporunun aonnçlarından biri olarak yürürlüfe konmakta ve Caltex'in teklifleri Ankarada rafbet bulmaktadır. Bu konuda Türk devrimci gücleri, dol i r er.emenligimn Anadoludaki temsilcilerine karsı barekete geçmelidirler. C ' itekim Basın Kanununun 1< nei mıddeslnin, 1 inci bendinde. «Mevkutelerde ışlenen suçlarda, suçu vucude getıren yazıyı yazan veya resmı yapan kımse ile beraber bu mevkutenin ilgui sorumlu raudurune terettup eder .» denilmek suretile, ceza sorumluluğu bakıraından ayn \e ozel bir durum jaratılmış olmaktadır. Boylece, sadece bir meslek ifa eden \e gazetelerin sorumlu yazı işleri mudurluğunu elinde tutan çok uyıda kimse, çeşltli ve ağır ceza tehditlerl altında kamu dâvalannm ve mahkemelerin devamlı muşterıleri olarak meçhul blr gelecegin ıstırabı ile yaşamaktadır. Öjle sorumlu yazı işleri müdurleri büiyorus kl, alevhlerinde açılan dâvalarla haklarında ijtenilen cezalarin tutan rahat rahat ikl insan omrunü ajacak kadar urundur. N ' asm 5zgiırlüğunun tam uygulanması ve ' basınm ceza tehditlerinden mıunkun olduğu kadar uzakta tutulması, hiç şuphesiz demokratik geleneklerln \e demokratik hoşgörunun, top lum katlaruıda uzun bir zaman sureci içersinde yer lesebilmesi ile yakından ilgilidir. Demokratik geleneklerin hem sosyal, hem de kamu hayatını oz ve ruh olarak demokratlaştırdığı ileri ulkelerde, basın da\alarının çok istisnal olaylarla kendiliğınden sınırlandırılıms olması, yukarıdaki gorüsumuzun tıpik bir te> idini teşkil eder. Hiç şuphesiz Turk politika lıayatı da, bu hayatın \azgeçilmez unsurlarından biri olan basın da, bu çeşit geleneklenn rahatlıgına bir gün ka\usaeaktır. Bugiin bol mlktarda gorduçümıız basın suçlulugu, politik yapı \c anlayışa kıyasla daha ileri gl den politik duşuncenin derinliğinden ileri geliyor. Politik yapı ile politik duşünce aranndakl mesafeyi kapatma çabaları yanında, politika ve diışunce intibaksızlıklarının yarattığı basın magduriyetlerinl nman raman politik mudahalelerle ortadan kaldırmak, yaşadığimız demokratik intibak donemlerınin onemli bir gore\idir. Bi • ••• •••• •••I • ••• • •*• • ııi • ••• ::!• • ••• mimm Canlılara yer kalmıvacak urkıvemızde bır de Mezarlıt lar meselesı var Her ışımız gibı bu da bize mahsus yıne her ışımîz gıbı bu da orıjmal. Her taraf mezarhk Ustelık, özelhkle bujuk şeh'rlerımızın, en guzel yerlen mezarlık Dö Golîye Ç Î Af tktidar Muhalefet /k t >etkısi hiç şuphesiz Parlâmentomuza ait. * * tır. Tahıız gunu belırtelim ki, basın affl konusunda, iktidar ve muhalefet yonıınden bir engelle karsılanüabilineceğini zaıınetmnoruz Basın suçluluğundan sadeee muhalefet >a da sol basın dejril. a\tıı zamanda İktidar >a da sağ basın da aynı ölcıide varalıdır. Kaldı ki. basın affı düşunulurken. basınm işgal ettiei ideolojik ve politik kanatlara go re değil, meselenin tum *e ayrılmaz bir basın muessesesi olarak ortava konması hem mantık, hem de ahldkilik yonıınden doğnı olur. N'tekim Körıiştüçümüı muhalif ve mu^aTık Ilpililer, fuzel bir tesanüt örnegi ile. basın affını ba ölçü içinde değerlendirmislerdir. İktidar •»e muhalefet. basın affının bir zomnluluk olduğunda birleşmektedir. Konu, fiilen ortava konduğunda, hazi kısır tiIin 6ne «ürülebileceğini de tabiî kabul etmek gereldr. Aslında istenen ve olması gereken fty, hlçbir hnkuH ve politik ayirım yapılmaksı zu, tam bir basın affıdır. Fkkat b a a tera (föriiglfl politikacılar, bastn »uçları affında ideolojik hesaplarla bazı suç çe•Itlerinın af dışı kalmasım ist«.vebileceklerdir. Amma. kanaatımız odur ki, sadeee bir meslekf torunluluğu yerine prtiren bir sorumlu vazı işleri müdürunü, politik hesaplann ve ideoloiik k«tı ssplanmaların hançeri ile katletmenin ne toplutnsaJ ve ne de kişisel bir gereğl ve faydası vardır. Oene, basın affı düsünülürken, bir takım kırpmalarla, basın özçürluğu kavramına golge duşürmemek esas olmalıdır. İİİİ • •• • ••• • •!• Düşünce ve politika ster iktidar Ister muhalefet, lster »ağ, !sM basın bakunından olsun, açılan d l ' vtların biiyük çoğunluğu, dusunce urunu olan, falut çejitli nitelikleri ile kanunların rnenedici hukumlerini ihlâl ettikleri gerekçesine dayanan konularla ilgilidir. Çok partili demokratik blr ortamda, guçlu bir baskı ve propaganda kudretl olarak basının isgal ettigi yer. uzerinde tartışılamıyacak kadar onemlidir. Hegcl'in dedlği gibl, basın, modem ln*anm sabah dtıa<tidır. Basın ozgurlujüne v* hi«ıi"i guçlu fonksiyonuna dayanmıyan bir demok rasl düşünulemiyeceğine gore, bu kadar etkili bir politika ve kamu gorevl yapan baiının da kendlıin* fizçıi büjuk problemlerini tabii kabul etmek gerekir. Bu problrmlerln en başinda hiç şuphesiz. basının, ceza hukmunu tasıyan kanunlarla olan lliskilerl gelmektedir. Basının başta gelen haber verm» f^>ksijonu, gene basının onemli görevlerlnden sayilan tenkid \e propaganda konulan ister istemez yazarları \e sorumlu jazı işleri müdurlerini, kanunların çesıtli hukumlerl ile karşj karsıya getinnektedir. Gerek haber verme fonkslyonunun ırerektirdiğl havadis sonuçlarınm olçusundekl incelik, Rerekss ülkenin sosval ve politik konulannda yurütulen •lestlrilerin sınırı, kanunlarla konınmak isteoen kl fiael ve kamusal hukuki menfaat bakımından bast ıaman zaman nâzlk f»Ir noktaya getirmektedir. Ba noktanın hukukiltgl ya da gayri hukukilifti ne kadar objektif kalınmak htcnirse Istensin, gene da •nbjektlf hir takun faktorlerin etklsinden kurtula t • ••ı S o nu ç Imdi parlâmentomuza ve millptrckillerimite düşen porev. gazeteciler cemivetinin vukarıda bahsettifimiz çağrısına uyarak, meselenin suratle esasına girmektir. Basın affı ve basın özgürlüpü, 4dalet Partisl Genel Baskan Yardrmcısı Ravm İsmail HâktaTekinelin «le belirtti^i gib^, Tirrldyc'nin dış ve \Ç ltibanm yükspltir. FHrrrveItasın suçlarfite flapUhanelerin dolu olduğu yerde ne demokratik itibar ve ne de manevî itibar vardır. Basın suçlarının en kısa zamanda affını lotenlikle temenni ediyoruz. ••• • •«L İİİİ •••a mamaktadır. GHLSER v e K1R4Ç E r enler fSakarya) B 0 T l' K A Kızları j A S L I nın dogumunu müjdelerler 31 10 1968 Zeynepkâmıl Cumhurıyet 13283 ŞUBEMİZ YEFAT Merhum Hacı Hasan Et. ve Hatıce hanımın oğulları, Advıye Hıçşaşmaz'ın eşi, Supbi ve Marhar Hıçşaşmaz'ın babaları, Muallâ Hıçşaşmaz'm kayınpederı, Zeynep ve Hasan Hıçşaşmaz'm sevgilı dedelerı Emekh Malıyecılerden 25 Ozel ikramiye çekilişiilB ^ Lîralık Ahmet Keraal Hiçşaşmaz 1 Kasun 1968 Cunva gunü vefat etmış ve Edırnekapı Şehıtlığıne defnedilmıştır. Mevlâ Kahmet eyleye. AÎLESt Cumhuriyet 13308 Elâzığ beledıyesl Harput yolu üzenndekı bır mezarlığı kaldırmaya karar verınce kızılca kıvamet kopiıuş Tepkısı Istanbula kadar geldı. Dell Nızam namıyle maruf Nızamettın Nazıf üstadımız da fer>adı kopanyor «Haysiyetli, şereflı, temız hatıralı cedlerımizın, dedelerımızın, nmelenmızın mezarlarına kımse dokunamaz.» Orası öyle. Dokunmasına, belkl, Bilmem, yersiz bir asajhlık duydokunmamalı ama. ne yapmalı? Ifusundan mıdır nedir, kendimizi Her halde bır şeyler de yapmak bir türlü yabancı devletlerle ayni Zamanın, Valı ve Beledıye Başlâzım hizada tutamıyor • tlli. hafiften . kanı, meşhur F.K G. mız, asialtı Eğer asırlardanberl cedlerlmlde olsa dalkavukluğa kadar varan aşagıya kadar indirdl. Ve, o gün zın mezarlarına dokunulmasaydı, bir Urafımız ıluyor. bu gundur, az çok, rahatız. Turkıye baştan aşağı olulerle mesAh.. Kabıl olsa da, memlekete kun (') olurdu, bugunku canlıları An'anevî Türk misafirper^erllgelen buyük mısafırlerl, kollanna K denecek ama, bunun onunls İ da nerelere kaçarlardı, bilmem gınp, Anadoluda çehır jehır dobir alâkası yok. Uzağa gıtmeğe ne hacet, daha 1 laştırabılseydlk * * * dune kadar, cedlerimız Ayazpasada oturuyorlardı (!). Şımdı orası, İstanbulun en mâmur ve kalabalık koşelerınden bırı. Pekı dokunmayalım ama, ne yaylarca evvelınden malum olan palım?» bu zıyaretm dâvetıyelerı, ouS stanbul'a yapılacak asma köptün resepsıyon ıçın, bermuI rü, İ5 iden iyiye, arapsaçına tad, çok geç kaldj Nedense bızım * dondu. O kadar çolt şey söyprotokolcular, onlerınde dâvetıleniyor ve yazılıvor ki, işin içinden yeler, ellennde Ltsteler hazır olçıkılacak gibi değil. Zannederim, rkadasımız Kemal Bisalman dugu halde, bunları daıma geç özetlemesini bile, beceremiyece • (Mılli\efe hoş ?eldi) çeçen postalar. ğım: sunku fıkrasında, bitmez tü1 Köprfi tamamiyle lüzumsuzkenmez dil tartışmalarından ve dur. bunlardan, doğru durust, hiçbir 2 Köprü değil, denix altuuUa, netice alttıamamaSından . »ikâjet • tünel yapmak Uzuodıc. / eüiyordn. ' ' 3 Ne koprü, ne tunel. H e p . sinden evvel Metro (yeraltı treni) yapmalı. 4 Ne köprü, ne tünel, ne 01611*0. Istanbul'un, bunlardan çok Meselâ îstanbulda, Dolmabahçedaha luzumlu, binbir türlü işi var. deki Sayın Başkan'm dâveti geçen pazar gecesıydı. Pek çok m Bu tartışmalar, boylece, sürıip giderken, yeni yeni lâflar da atısan, belkl de herk , dâvetıyesınl lıvor ortaya: curaartesl gunu oğleden sonrakı Şuphesiz hakkı var ama, bunun 1 Köprü iktisadi değildir. saatlerde aldı. Halbukl bu, her noyle olması da, son derece nor3 Köpriinün ayaklan yanlıs şeyden evvel, bir gıyım kuşam işlmâî. yerlere konmuştur, dar Gözünüzün önüne şöyle bir re3 Istimlâkler mevcut kanunSmokln olsun, frak olsun her sim getirin: Ingilizceden başka hiç lara aykindır. zaman gıyilen elbıseler olmadığı bir dilden anlamayan bir Ingiliz, 4 Anavasa Mahkemesine basİçin, dolaptan çıkanldıgında, mutfransızcadan başka hiçbir dilden vuracağiz. laka bır takım eksıkleri zuhur anlamayan bir Fransız, çinceden eder. Bır temızleyıcıye vermek başka bicbir dilden anlamayan hır lcap etse "akıt yok. Çinli. rusçadan başka hiçbir düden anlamavan bir Kus. AralannHele kadınlar. Ertesi gun de da tercuman da >ok Bunlar, şimpazar olduğuna gore, tuvaletleri di modası olduğu üzre, bir yufalan bır tarafa bırakın, sadeee varlak masanın etrafma toplan. saçlannı yaptırmak ıçın kımbıhr mıslar, açık ve/. kapalı, bir otunasıl telâsa duşmüşlerdir. rum yapıyorlar. Yabancı Elçıliklerın, KonsolosBu da işin bir oaska vönfl. BüBirbirlerivle anlaşmalanna, Dİluklann dâvetıyelenra bız, en tun bunların sonu gelmi;or, daba rınin ne dedigini ötekinin anlamaazından, 15 gun evvelınden ahyofenası. sonıı geleceçe de benzemısına imkân var mıdır? ruz. jor. Bövlesine birbirinin tersl fiBizim türkçe de simdl, aşağı vu Dedığım gıbı her şey bıhndıği kirler nasıl bir anlaşmada toplakan, ba halde. Her önüne gelen, halde, bu acaıp lâubalilığe akıl ernacak? her aklına esen, kafadan, bir takım dlrmek güçtür. Ama, siz «Toplanmasa ne çı Kelimeler uyduruyor. Snnra bun* * * kar? Hukumet verir kararını, olur ları ya konuşuyor, ya da yazıyor. bıter» diveceksiniz. NTe netice alınacak? Tabil hiç. Mânasız tenbellik Dipsiz kile. A Sağırların konuşması A eJtiMjuo s (R klamcılık 4132/1327»)) Bu da komik tarafı ir de, çavet komtk bir ah 0vah çıktı ortava. özellikle, eskive hasr»t, gerici gvzetelerde. «Bir zamanlur Fransa Kıralını tspanyollann ellnden biz kurtarmıştık. Şimdi el etek öpihoruz. Dünvayı titretmîş olan bizleri, bu kiıçük bale kim soktu?» gibi lâflar. Evvelâ kimse sokmadı. Dünyanın gidişi aoktu. Yeryüzunde ner tmparatorluğun bir mnayyen devre sürdügiinö bilmek için taribçi olmaya luzum yok. Bu iş bo>le gelmis, bovle gidiyor. Kimse değistiremez. Mevlidi Şerif Alle Büyüğümüz, Yuk. Mühendis, Muteahhit • • •» • » •»• • • « • »»«»»»»»» • • «• •• »» • • •• •»»»»«»»»i M. KADRİ VEZIROGLU'nun vefatının 10'uncu seneı devrıyesı munasebetıle azız ruhuna ıthaf olunmak uzere 4/11/196S Pazartesı gunu (yann) oğle namazını müteakıp Şışlj Camıı Şerıfınde H Zekı Altın, H. Fevzı Mısırlı, H tbrahım Çanakkalelı, H Azız Bahrıyelı, H. Kftni Karaca Duahan Nusret Yeşılçay ve Fatıhli Kardeşler'm ıştlrakile okutulacak Mevlidi Şenfe arzu eden, akraba, dost ve dındaşlarımızın teşrıfleri rıca olunur. AILESt ve ÇOCITKLAR1 TURKIYE OĞRETMENLER BANKAS1 Cumhunyet 13269 i Istanbul Verem Savaşı Demeği Sultanahmet Sosyal Yardım Kolu yararına Faize Sevım Moda E ' ' vinın tertiplediği Kış defılesi 7 Kasun 1968 Persembe günü Hilton aalonlannda yapılacakür. Cumhurıyet 13272 DEFILE B Mukavva Sanayii ve Ticaret A.Ş. •••»•••••••»••••»• « T ürkiye radyolan ve lüks SClSon m o c f e / / bird® cihazlanraızı Atinalan, Romalan bp hale kım goktu? Daha yafcın, Avusturya • Macaristam, Almanyavı bu hale kim loktu? Daha daha yakın, Inpiltereji butunlrü haline kim soktu? Hattft, kendi kendimize bizi «oracaklanna. Dö Gol'ün kendisini sıkıstırıp «14 Uncü Lui Fransasını bu hale kim soktu» diye sorsalardı, Savın General, hiç şuphesiz, evvelâ ağn bir kanş açık havrette kalır, sonra da, güler geçerdi. * * * dünya istasyonlannı eniyialan Siera bayilerinde arayınız. SA 3126 A modeli Pejın 795 lır* Kullanan hastaneler, TIP FAKÜLTELERİ klrnikleri ve şahıslara ait İşyerlerinin dikkatine Yukarıda zikredılen hastanelerin elemanlarına ve servls Uemşıeleııne, a>nca cıhazlar hakkında bılgı edinmek ısteyen doktorlara malâtçı fırma tarafından Tamır ve B?kım Servisimızde seminerleı te t,p ettırılmektedır Bu semınerlere ıştırak etmek ısteyenlerm • • 1 İmalât Şefı olarak ist'hdam edılmek uzere askerlı • ğını yapmış azamı 30 }aşlannda tercıhan Almanca veya İngilızce büir Yüksek Makıne Mühendısı • veya Makıne Mühendısı ile. • 2 Askerlığini yapmış Knstıtu mezunu ehlıyetlı elektnkçiye ihtiyaç vtndır • Isteklilenn Gebze Dilovası mevkıınde, tZOCAM Fpb• rikası bitişiğmde Fabnkamız Müdürlüğüne şahsen mu• racaatlan rica olunur. Reklâmcıhk 4359 13311 $ »••••••»••••••••••••••»»•»»••••»•»»•••»•»••• ELEMAN ARIYOR ialtvizyon çağında 8nde giden radyo aera 1237/13378) Hsr yere göKirmeli ö Gol'Un Turklye'de geçlreceğl günler lçlnde gidecegl yerlere el atümış. Tamlrse tamlr, badana veya boya lse, badana ve boya yapılrmş, temlzlikse temlzletllmiş Bedil Falk arkadasuraı «madem D j ORHAN BIÇAKÇI \ f.'rrasına müraeaat etmeleri görülen lüzıan üzerin» duyurulur. Adrea: Ynsnfpasa No. 12/1 Büyüksaray Aksaray tstanbul Telefon: 21 13 22 21 25 44 Cumhurıyet 13271 Mııhasebeci \n\\\\\\\\ Ecnebı sermayeli bır şirket, fabnkası ıçın asgarî be$, yülık endustri tecrubesi olan yuksek tahsıllı bır ışletme ve Sanayi Muhasebe Şefi Brsmaktadır Ügilenecek olanlann P K 876 Karaköv îstanbuJ adresine kısa hftl tercCmelerını bıldıren bır mpktupla möracaat etmeleri ReKİâmcüık 4350 13312