Katalog

25 Fasım 1968 CUMHURİYET SUÇIAR ve CEZAl Bir tek kişiye yapılan haksıılık, bütön toplnma yönelmiı bir tehdittir. . MONTESQUIEU ecel olarak, kanunun cezalandırdığı evlemlcre suç denümektedir. Fransız yazarlannca benımsenen tsnıma göre suç, toplum düzeninJn korunması »macıyla devlet tarafından yay ı \e ilân edılen, ceza tehdidini taşıyan hir k*nun hufeiEünün »orurala kjçi tarafından hariri harekeilp ve bir hak veya göreve davanmaksızın btuulmasıdır Plâton «Kanunlar» adlı eserinde suçu, rnbun biı çeşil hastalı£ı \e kavnakla nın da: tutku, cehalet ve zevk aramak olduğjnu belirterek Hippocrate ile birlikte, vucut srlılleri ve karakler arasında, bir ilgi oldujhıoi gözlemlemiştır. Ansto, sefaletin suça sebebiı^et verdijjini belirterek surluların toplum düşov»nı olduğunu ve mı>r ham«tsizce ceıalandırılnj.lan perfktiğinl savunmuştur Thnmas d'Aquln, beşerl tutkularda suçlann coğunluğunun kayna'pnı çörniüş, sefaletin de suca sebcp olduğuna Kabul etmiştlr. Thomas .More, Montesquieu, V«£aire, Beccaria, Benlham ve Roussrau suço, sosy&l bir olay olarak kabul eden çöriisleçr < belirtmişler; Alfonso de Candolle, Villerme, Quetelet ve Andr6 Ouerrr suçlar üzerinde ç.Vıısmalar yaparak ilk defa suç istatistiklerini .avınlamışlardır.£esare Lombroso, «Suç isleyen insan» adlı w rinde suçu, doğal bir olay olarak eörmüs, bir "vlemin belirü bir ülkenin ve zamanın âdet ve geleneklerine, düşüncelerine karsithğı halinde suç «r<vı]aca£ını, luçun örpenlik kosnllsnnın ülünü olduğunu, bazi insanlann suçlu olarak doijduğunu belirterek; ceza yerine iyi bir hıfzıssıhh.v nın surları önlemek konusunda çok daha etkill onlacapnı sövlemiştir. Enrico Feni ise «Suç sosyo lo.jisi» adlı kitabında; «genellikle suçlu, anonnal kişidir. biyolojik, sosyal ve fiziM nedenler bu anormal kisivi lradesl dısında suç işlemeye sevkeder», diyerek cezs sorumluluğunun esasının sosyal sorutnluluk olduğunu bılirtmiş, ceza vermek hakkının toplumun savunması esasına dayandığinı yanl cezanın, suçlan rnlemek veva kişiierin suçlarınj tekrar etmelerine enjçel olmak bakımından etkisi olmadığuu söylemistir. M> usrünkü genel düşünceye göre: eezalandtr••* mak hak esasına dayanmaktadır. Topltıınun kendisini, zarar ver'ci seylere karşı koruması, tedbir alması doial ve zorunlu olduğuna göre, suç failleri hakkmda tedbir slmaya ve onlar.i ceza vermeye hakkı olduğu duşüncesi hâkimdir. Ceza ise, bir taraftan, suç işleyen her kes hakkmda mutlaka uvçulanacajp tehdidivls «genel önleme» görevini Rordüçii jribi suçlulan korkutmak, uslandırmak ve\a toplumdan uzaklastırmak «.uretiyle «özel önleme rolünü oynar. Suçluvu bazı mahrumivet ve tahdide tâbi tutması ve cebir dolavısiyle cezanın esastnda elem, ıstırap ve moşakkat verici olması vasfı vardır. Ancak; suçluya uygulanacak müeyyidenin. çesidl ve ölç'isü hakımından adalet 'ikriyle tahdit edıl» mesi gereklidir. îuğyan DiNÇ Clkemiz, ajır, aslive ve sulh ceza mahkemelerinde 1951 60 arasmdaki on yıllık dönemde mahkum edilenler sayısımn se\rine bakarak şu avnntılı bilgileri bnlmamız mümlriindür; 0 Mahkum edüenlerin vflzde 34.4 ünün mabkumiyetleri tecil edilmis. geri fealan yüzde 66,8 sınınki teci] ediimıjerek cezalan verine jetirümiştir. Çİ Mahtum olanlar içerisınde; suçu isledlkleri vı) mahkum olanlann sa\Tii yi'zde 31,8, suçu i?ledikten bir vıl sonra mahkum oîanlann sayısı yuzde 42.1: iki yıl sonra vüzde 15,1; üç yıl sonra yimle 6.0 ve dört vıl ile virmi bir \nl sonra m.ıhkıını olanlann sansı ise ııicle 5,0 ı te^kil ptmektedir. Kanaatimizce ceza dâvaları ıçin bu «üre ler u7jndur. Surlunun hurrivetinin ve m'ilkivetınin korunması. toplumun huzur ve «iıkutunıın saçlanarak end^esız yasaması eerekliliei düiünülerek bu sureleri kısaltıcı t^dbirlerin alınmasında büyük yararîar vardır. Q Verilen mahkfımiı.ptlprin \iizde 2.14 0 apır hapis; 4S.P.9 u hapis; 5 46' s.ı hafif haoıs; 28.08 i afır para; 10.62 si haMf para; 3,88 i müsadere, nezaret, m^slpk tatili 1,27 si menmrivet ve kamu bizmetlerindfn voksunluk. adlî tevb:h ve 0.16 sı da sııriıındür. Bunlann dısında. aynı dönem Içerisinrte 37 idanı ce7ası \erihniştir. O T. Ceza Kanununa göre bazı önemll suolardan mahkum olanların. toplim mahkum olanlar sayısı içerisindcki dağılınıı jüzde olar.ık şöyledir: Suçlar Yüzde dağılım • •»• • ••• •••• rı«ı ISMET PAŞA GERÇEGİ , ayın îlhan Selçuk, sayın îsrnet Paşanın kişiliğinl belırten ozelhkleri usta bir anlatış'a koydu ortaya: «İki avaçı sa^lam yere basmak.. Flcicki malzeme i!e mümkun olanı yurürlütrp kovm.ık... ^ e butun btıniarı vaparken «Hesap makinesi çıbi» ic \e dış kuvvetleri hesaplamak... Hiçbır fikir ve inanç için rizikova girmemek..» Gerçekten de sayın Paşanın kırk yılı geçkın devlet adamlıŞı boyunca, kesvn biçım aldığı, butun zorluklara ra*men üstune yürudueü, Turkıvenin ılersınl önerer» dırençte bir Ulkü adamı olduğu gorülmemıstir. Sa\m Inonu, sayın Sevket SUre%7a Aydemır'in çok yennde saptadıgı îkinci Adam'dır. îlericıhk, ataklık, nzıkoiara eıren ınançhlılc daıma Bırmci Adamrian £clmıştır Kendisl, Bırmci Adamın vaptıklannı basan orar.ındn benımseyen, koruvan kişi olmu?tur. Paşa, belkl de zorlu bır çaba so nunda hızla vanlacak yere, agır agır kendjni zora sokmadan yurüyen bir alışkanlık ıçındedir. Karakteri ile eş anlama gelen bu alışkanhgın sonucu, kendınden önce ilenye atılmışlann bu>iik kıtlelerl elınde tuttugu sürece harcanmasına bir çeşit ceza verme K07Ü ile bakmıştır. Hcp en son sözü soyleyen durumda kalmayı istemış, hep hangl taraf agır basmışsa Retinp afırhğıru o yana kovmuştur. Ortarun solu hareketi de, aslında Paşanın yıllar yılı bu inarca, bu ülkuye baÇlı olmasından d>^ğmamaktadır. Bu. kpndısırden kopup gıden ve kıtleleri beraberınde alıp gotürme yetkısı taşıyan avdınları geri getırme takt!gınden doğmaktadır Ne var ki, tu doğuş da özellıklerini taşımaktadır sayın Paşanın: Ortanın solu halktan yana bir düzen istemektedır, ama bugünkü düzenin eerçek kokenl Amerıkan emperyal:zm:ne karşı olamamaktadır. Ortanın solu milli bağımsızlıktan vanadır. ama her bırında Amerikan bayragı dalgalanan, ıçlni bir tek Türk subayının denetleme yetkisi bulunmayan, kendl başına buynık Amerikan üslcnne ve onun güdümündeld NATO'ya karşı olamamaktadır. Ortanın solu komprador kapitalizmine kaşıdır, ama partisl. içinde komprador kapitaHiml ile sarmasdolas fcşllera karjı olamamaktadır. Ortanın solu halktan yana bir düzen demektedlr, ama our.iuva demokrasislnden başka blr demokrasl tanıyamamaktadır.. Ne yandan bakıhrsa bakılsm, ortanın solu sayın Ecevlt gibi lnançh »ydınlara ragmen, «tkl ayagı saglam yere basmak. kaygısı yüzünden tutarsız kalmaktadır. İçinde bir Ismet Paşa olarak kalmanın kolay olduğunu bıln^ekte, ama Amerıkaya karşı bır Jsmet Paşa olmayı, bugünkü gucünu tarttığmda rızıkolu çorme.^tedır.» Amenkan nuluzunu büe bıle Amerıkava karşı olmak, ancak Tek Adamın ışıdır. O Tek Adam, en guç kosullar altrnda bıle inançlıdır, yureklıdır, söylevecegıni açık açık soylemektedir. Onun pesında yurumek, onun savaşında ölmek. bıle bır onurdur. Çunktı Tek Adarn hiçbır zaman aldatmayacaktır. Çünkü Tek Adam her çeşlt rızıkojıı göze alıg sonuna kadar yıirüyecektir. Çünkü Tek Adam bu savaşm, bu ülkünün alev a!ev yanan ateşıdır... Yazık kl, o Tek Adam da tarihimizin yakın bir ka •ımınde kalmıştır. Bızım kuşaklar bunu böyleca saptamak. tutumlarını ona göre duzenlemek zorundadırlar. yptkln AROZ Büyükçekmece la'nın çe\Tesmdekl huzursuz ve geleceıden bakımmdan emnıyetsız o»an bır takım ülkelerdeki zengınlerın paralannı Formoza bankalanra yatırmıs olmasıdır. Buna ıtirazımız yok'ur Sernvnenın huzurlu ve emın ıılkelerp akrrası pek tabıı bır o!a\dır (mısal î"=vıcre>, ve bu husus da Çin Cumhurıvetinın ancak sağlamlığını gostermektedir. Bir yazı ve bir belge Birkaç gün 8nce Prof. Ahmet Şükrfl Esmerin «Nlxon n« y«p« J bilır». bashkh bir makalesini okudum. Sayın ProfesJr y»»nnın »o •• nunda divor ki ; « Gıttıkçe azalmakta o'an Amerikan yardımının Nıxon'un comert olması bekleneme*. Aslında, Kongre de kesenın agîinı bır havli daraltmıştır. Nixon, yardım dagıtımınd» yardım gorecek devletlen Amerikan polıtıkasma yardım etmek gibi bir sarta da baçlamak nıyetını belırttığinden Truman zamanında b»|laj an yardım sistemi Nivon zamanında sona erebiür. Turkiyeye gelince; Johnson zamantnda Amerika ile lliskilerimMn sovsuzlaşmaya ba^ladığı bir gerçektir. Ashnda Küba bunahmı sırasında, bizim sırtımıztfan Sovvetlerle gizU anlaşma yaptığından, adını Ankara'da bır sokağa bile verdığımiz Kennedy de bize karşı «amiml davranmamıstı. Makarios'un Türk eemaatine karsı saldmva geçmezden az önce iktidan ele alan Johnson'un Kıbrıs konusundaki tutumu Yunanıstan'ın lehine ve Türkiye'nin aleyhine olmusrur O kadar ki, Zünh Antlasmasıvla elde ettigimiz hakkı kuHanmayı tasarlarken. Johnson bıze 5 Haziran 1964't« iöyle bir mektubu yazmaktan bile çekinmedi : « Avnı zamanda Basbakan (tnönü). vardım sataasınds TOrkiye ve Birleşik Amerika arasında iki taraflı anlasmay» dikkatinizi çekmek isterim. Türkive ile aranmda mevcut Tfmram 1947 anlasmasının 4 üncü maddpsi mucibince askerî yardımın, veriliş maksa'larından fa^'•ı ea\elerde knllanılması için hükumetinnrin Birlesik Devletlerin mnvafakatlerinl alması icap etmektedir. Mevcnt çartlar altında Türkive'nin Kıbrıs'a vapacagı bir mfldahalede, Amerika tarafından temin fdilmls olan askerî malzemenln küllanılmasın» Birleşik Amerikanın mnvafakat etmiyeeetini s1«e bfltün Bamimivetimle ifade etmek îsterim. (tıtıza: Lvndon Johnson)». Turk halkı bir cendere içinde bulundugunu bundan »onra yava? vava? anlamı^tır. Fl'irfen faz'a ikıli anlasmalann, üslerin, te«ıslerın. kapitülâ<;von!ann yarattıgı agdan bü^rıütün kurtul»m»sak da, vardımci'inın tspıro A»new olma'îint rağmen, Nixon'dan yukarıdakine benzer bir mektup almıvacıSımızı umarız.» Sayın Ahmet SOkrü E«mer'in güzel vaımn» ek elmak Ozere Tflrktve Cumhnriveti Hfikflmetivlr Amerika Birleıik Devletleri arasında vapılan 5diinc verme ve kiralamava dei|?'n ' k 'H «nlasmapın özelliçini kamu ovuna açıklamak Istiyoruı. Bn »nlasmanın dördüncü maddesi der kl : « Birlesik Devletler Hükumeti, Tflrkiye Cumhurlyetl fle Bır le«ik DevİPtler Hükumeti arasınria kar?ılıkh yardıma müteal'ık ejaslara dair 23 Şubat 1945 tarıhil Anlasmanın 5'ınd mtddeıi hukümieri ppreğince fimdılık fevkalâde şartlar devreslnin B. Amerika Devletleri Ba<rkanl tarafından tâvin edileeek «ekilde fon» erme<unde. bu an'a>;ma hukümlerlf»1 tevfikan devredılmi? o!up, tahrip, zavi ve htıhlâk edılmemi'î VP Birleşik Devletlerin vera Batı Yarımkuresinin savunmasına favrlah veyahut Birlesik Devletler için baJkaea favdası bulundugu Başkan tarafından tâyin edileeek olan «avıınm» maddelerini geri almak hakkını haizdir. Her ne kadar Birleşik Devletler Hükumeti bu gerl a,1mı h»VVını umumi olarak kullanmak nivetınde degıi'e de Birlesik Devletler Hükumeti i«bu hakkını. (.. ) herhangi bir Tamanrla kıılUnabilir » Şn anlasmanın Türkce«i nedir? AmeHkan Cnmhnrbaşkanı : Ver . dedifi ısatte blı elimizdekl Hvnnmı »r»çlannı geri vermek zornndayıı, Takandakl anlanmanın t«met Pass iktidan ramınında yapıldıfinı da nnntmıvalım. Baskan Johnson'un S Haziran 1964 tarihli mektnbn eerçl millî havsivetimlzi hice «avan bir mektnptur; ama hukukî vönünün zavıf nidufnnu klm«e iddia edemec. Johnson, bu mektnbn Amerika ile TOrklve arasmdaki bavsivet kırıcı Iklli anlasmaların kanitüler htikümlerine avakl»nnı basa basa vsmtıstır Türkive, tkincl DUnya Savasından »onrs karanlık blr rafletin knvnsunda dı« politikasım yönetmlstir. Ve bn fiflete İlk dflsenier kendilerini dıs politikada deha lavanlar olmuftnr. Bir yabanci devlete iktisadi ve asker! aisnda bağlanan mllletln dıı politikada hareket kabillveti ks!mıvor fste simdl o noktadayım. N o t : Yukanda açıkladıStmız ikili anlssına, 25 Mayıs 1946 tarih ve 6316 savılı Resm! Gazete'de çıkmıştır. Bu notu özellikle knvdettık ki. iktidann basindakiler Ankaradan telefonı §a nlmasınlar, savcılar boş yere zahmete tokmasınlar.. devlet tırlarını lasetmls d'eğıliı. Sonuç Utün NTikanda sovledıklerimiz, Çın ve Turkıye arasındakı geleneksel dostluŞu bozacak mahiyette porunen bu •^i1a'"'prı pro testo etmek maksadıyla sovlenmistir. Sözlerimizin doğru olduŞunu Formoza'ya gitmek isteyen blr Türk gazetecisi tespıt edebılir. Saygılanmızla îsmall MA Çin Talebe Cemıveti Bajkanı Ankara Tuıkıye B Sağhk hiznıetleri av Doğan Nadi'nin lmzası altmda 18 ve 19 eylul 1968 tanhlı gazetenizde çıkan «Mareşal'ın Çin'i» ve «Mareşalın huzurunda» başlıkh İki ınakale, bazı yanlış fıkirler ıhtiva etmektedır. Bu yazımızın maksadı, doğru\u tanıtmaktır. Bav Nadi, «Elli yıl Japon l^gali altmda kalmış olan Formoza halkmın Çınlılıkie nlâkası ',ck» iddıası ile ilk makalesine başlıvor. Bu ıddıarun yanlış olduğu kolayca gosterılebilir: tpımdı Formoza adasmdaki nufııs 14 milvon cıvarındadjr Bunların ancak ıkı yuz bini dar rnânada yerhdır. Pu azınhgın menşei hâlâ tartısma konustıdur. Geri kalanlar. vanı şımdıki Formoza halkmın e/ıci çoğunluğu herhangi bir şekılde ve zamanda kıta Çinınden gehp adaya yerleşmış Çmlılerdır. Dolandırıcıhk Emn'.vetı suııstlmal Toplam Şahıs aleyhlnde suçlar 0,65 Konat dokunuhnaziı*ı aîevh'nde suçlar 1.07 Zimrrp*e para geçjrme, lhtılâs, ırtıkâp. 0.Î13 ruşvet, memuriyeti suııstımal Yanşnn, su baskını, gark v.s. pıbl bü0,37 yuk tehlıkelere müteallık auçlar Cebren ırza geçmek, kuçükleri baştan 1,18 çıkarmak ve lffete taarruz 1,58 Kız, kad'n ve erkek kaçtrmak 1.41 Adam oldürmek 4,55 Hakaret ve sögm» 7,02 Hırsi7İık 0,33 0 30 19,27 B Görüleceğl gibl en büvük payı hırsızlık, ha karet ve söfme, ırza Kecme, kadın ve erkek ^açırma gibi suçlar almaktadır O Bu on yıllık dönemi tf msil eden 1950. 55, 60 vıllarında şehir nüfuslar<mızın toplam nüfustaki pavı sırasule yuzde 25,2; 28,8 ve 31.9 olmasına karşılık, işlenen suçların yıizde 3il.0ti sı $ehıılerde ve 59,94 ü kövl»rdedir. Bu oranlar, ülkemizde şehir ve köy hayatının, işlenen suçlar bakımmdan suça sevkedici veya önleyici özel bir etkisi f>lmadıi;ını EÖstermektPdlı. O 1950, 55 vr 60 vıllannda penel nüfusumonın sırasivle vÛ7rie 50^ ü; 50,8 i ve 51,0 l erkek olduğu halde iilkemizde suçluluğun erkek suçluluğu oldugunu; işlenen sııçlardan mahkum olanların yüzde 93,7 sinin erkek v<! yüzde 6,28 1nin kadın oldufcunu çörüyoruz. Bu orana sebep ola rak ülkemizde kadınm toplum hayatına tqaa karı«mamtş bıılunması (çSstcrilebllir. O lanlar nekâr ölmüs riiz. Meden! durnmlan ltibariyle, mahkum «• > sayıaına hakanak bunlann; yüzde 31,8 1 «hlç evlenmemis», 66,4 0 evli, 1,6 sının esl ve 0 ^ «inin i«e bosanmış olduğunu jörü İstatistiklere göre * Ikemizde işlenen suçlar ve suçlulara vert' len cezalar ile ilçili bllçiler. çeşitll tarihler de D.I E. nce yayınlanan «Mahkumlar îstatistifci» veya «Adalet İstatistikleri» nde oldukça avnntılı bir sekilde yer almakta ancak; hu istatistikler kanunî suçluluğu kapsamakta oldujhından ülkeIntzde istonen bütön1 suçlar hakkında bilpi vernsemektedir. Anılan i'tattstfMerdrn yararlanarak Olkemtsde, savım yıllanndaki niifus ile, yine o yıllarda a?ır, aslive ve sulh ceza mahkemelerinde mahkum olanlar sayısım karşılaştırarak buldugumuı rakamiar, işlenen suçlar hakkmda bir fikir vermektedir. Sayım yılı 1935 1940 1945 1950 1955 1960 1965 Toplam nüfus 1000 olarak 16 158 17 821 18 790 20 947 24 065 27 755 31 391 Mahkum Her 100.000 klsido olan mahkum olan sayısı savısı 53 583 96 566 86 652 186 329 219 783 243 320 262P72 331,8 541,7 461.2 650.8 913.3 876,7 834,9 O Mahtcum olanlann vAzde 13,50 ıi Vt 1«J yuzde 76.03 ü 19 49 ve yüzde 10/7 si ise 50 ve daha fazla yas gruplan Içerisinde bulunmaktadır. Bu yüzdHere ve diğer ülkeler Istatistiklerlne Köre ülkemiz, çocuk suçluluğ" yönünden urgun bir durumda görünmektedir. O Türkiyede suç işllyerek mahkum olanlarm yüzde 99,35 i Türk, geri kal«n 0.65 1 ise yabancı tâbiiyetindedirler. Bay Nadi. Formoza nalkı hikkındaki bılsisinl •bırçok re=m! Taypeh Çinlılerı» nden ve onun arkadaşı olduğunu soyledığl «Bir zamanlar Türkive'deki Çın elçiliğinde basın ataseliği yapmış olan» bır zattan elde ettığini soylüyor. Mıiphem bıraktıgı «birçok resml Taypeh Çirüilen» hakkında f«y «oVlemek pizim Jçln tabıı ile ırüçtur. Ancak, bunlann «çol olduğu. «resmî» su"at taşıdıklan ve «Çinli» olduklan blze hıç de muhtemel görünmüyor. «Basın ataşeliği» ne gelince esasen Türkıye'dekl Çin elçıliginde böyle bır memurluk olmamıstır »• halen de yoktur. ann Dr. Erdal Atabek. «Sa£lık hizmetleri ve rçitim» tconulu yazısında olumlu bazı hususlara ışaret etmekte. faydalı olacagma ınandığı teklıflerde bulun maktadır. Yine vazar. yazısının blr yerlnde. «halkın saÇlı1? etitimini yönetecek tiç temel leman heMm, öftretmen. di.ı adamıdır» demektedir Kanımıza gore. halka egıtımi en İyl sekilde verecek yine ona en yakm olanlarflır ö?r?tmen VP din adamı kpndilenne düsenl yaoabilirler. Fakat hekım icın savın yazarla a^Tiı dusüncedf olmak. kab'l dpŞıldır Şovle ki Halk. dpjil kendisini egitecek. zarurl mtıayene ve tedavısinı yapacak hekimi dahi glıç bulabilmektedir. Buna karşılık köyde danıa bulabılecegl İki yardımoı sağhk personeii vardır: Sağük memuru ve ebc. Sayın yazann lÜ7umlu gördügU personel eğıtiml bu iki unsura tatbik edilerek, halk sağlığı egitımi de yine onlar vasıtasıvle, kısa yoldan sağlanab'lır ^Idek! olanaklar bunu gerektırıyor kanımızca. S •••••••••••• MÜHENDİS VE MÎMARLARA: TUrk Mühendls re Mlmarlann lştirald Ue kurulan TEKNO HOLDÎNO A. Ş. bütün mUhendls ve mlmarlann tasarnıîiarını değerlendırmek amacı ile meslek odalannın ön,cUlügU İle kurulmus olup sizlerin büyük bir varlık olarak memleket saniyiüıe hitap edebileceği tezinl yürütmektedir. Bu kurulusa tasarruf ve emekleri İle iştlrak etmek isteyen meslekdaşlanmızın daha genis malumat almak üzere 30.11.1968 saat 14 Nısanteşı Işık Lisesmdekl toplantıya gelmelert. tstanbul harlcınde olanlann mektupla muracaatları önemie duyuruiur. Halaskârgazi Caddesl No: 85/8 HARBİYE İSTANBUL Tetaıo Holdinf Mflhendii re Mimaılar Yatınm T« S»n»yi Anonlm Şlrketi Cumhurıyet 14409 !••• • •• Jll T S o n uç Yukanda avnntılan ile belirtmeye çalıştıfımız suçlan etkileyen faktörlen'n başlıcalarının; nüfus miktan ve yojhınluğu. cinsiyet, yaş, medenî dunım, dinî inanç, ku'türel durum, ekonomik ve sosyal kosullar, iklim, kanun hükümleri ve vargı organlar'nm kararlan ile zabıta kuyvetlerinin kudreti olduğrunu söylemek mümkündür. Hanri faktörden olursa olsun suçlann artması, toplumun hu7urunu bozarak emniyet ve istikran sarsması yanmda maddî ve mâneri zararlara vol acmaktadır. Kall.ınmanın onemli unsurlarından hiri olan insan rucd karnashnın bir kısnunın kullanılamaması \ini. suçlu frrupunun çofu defi ur~timde oulunam?ması. a. sadece tii ketici bir ursıır olarak kalmasına. adlive ve emnivet örgiıtlerinin mesçul edUmesine \e bu örgütlerin harcamaiannı arttırmasırıa, bunlann sonucu olaıak da eknnomipıize zararlı cikiler yapmasına sebep olmaktadır. :::: '«•' ablomurda görüleceği gibi, 1*^" genel nii• fus savımına göre, ülkemizde her yiiz hin nflfusa karşılık 331,6 kisi mahkum olurken, bu miktar yıldan yıla artarak 1955 yllında 913.3 e varmış ve 1960 • 65 yıllarında 876,7 ve 834,9 a düşmüştür. Afır, aslive ve suJh ceıa mahkemelerine gelen ve karara bağlanan dâvalar sonucu mahkum olanlar, beraet edenler ile tecil, sukut ve men'i muhakeme kararı alanlar sayısına ait dağılım yüzde olarak şöyledir: ürklyedeki dlnamik, eylemd aydınlar, genç kusaklar hıçbir zaman paşanın öncUlüğunü bekleyemezler. Bu, hem gereksizdlr, hem de Ismet Paşa gerçeğlne aykındır. EylemcUer kendi liderlerinl kendileri yaratmak ve zorunlu İse bu oluşumu Paşaya karsın gbtürmek durumundadırlar. Çünkü, Paşa «Amerikan kuvvetini eezmiştir. Amenkan nüfuzu SONUÇ Iklnci bir husus kind iddiası: 1945 den bert Çin Cumhuriyetmde seçim yapılmamış olmasıdır. Bu da yanlıştır. Çünkü her altı senede bir, Cumhurbaşkanı seçılmekte olup Mareşal Çan KaySek her defasmda (1948, 1955, 1960, 1966) Cumhurbaşkam seçilmiştir. Bay Nadi'nin temas ettigi Uçüncü bir nokta da Formoza'nın refahmın sebebine mütaalliktir. Bay Nadi, bu refahın sebebi Formo I Isîonbul Snlış Gümrük Müdürlüiünden Eminönü Eşya cinsi: Muhtelif cms eşya M.ktan: Muhtelif miktarda Bulundugu yerler: Salıpazan 64, Sirked 2 No. ftı an> barlaı. Satıs günü 6 12.1968 saat 14 30. Eşyalann satışı yurt dışma ıhraç kaydiyle yapılacaktır. Vasıflan ve satış sartları Beledıye Mezat MudurlüğU ıla Müdürlügümüz ilân yerlerinde asılı listelerde gösterilmıştır. ral'u zuhur etmedigı takdirde 16.12 968 günü ıkmci defa »aîışa çıkarılacaktır. (Basın: 28419) 14397) YGKSEK EVSAFLI Yü 1950 1955 1960 1965 Mahkumıyet 29,8 46.4 37 1 5S3 Beraet 13.4 23,3 14,0 17,4 Sukut, men'l nıuhakeme, tecil 58,0 30,4 48,9 26 8 Her biri 25.000 liralık YAPI BANKASI özel ikramiye çekilişi ile "Stankoimpatt HASSAS OIÇU ALETLERj HAVA TAZYİKÜ t l ALETLERİ •I » Moskova 212 nci Şubemız 213 üncü Şubemiz SAN&Yİ SİTESl Bugün (25Kas»m 1968 Pazartesi) hizmetinize girdi. Bugun (25Kasım 1968 Pazartesî) Daıma en iyl hızmet hizmetinize girdi. ö ı o l ^ e a y r ı c o bir d e f a d a 7 , 5 m ı l y o n l ı r a l ı k ı k r o m ı y e l e r i n dağıtıla<ağı yıiın son çokilişinde Sayın Mevduat Sahiplerine bol şanslar dileriı Böyuk Bafıklı han 27 KarakoylSTflNBUL 14104 Te!: ^ 0 9 2 8 Telgraf:REFABİSTANBUL 49 t>4 12 R»klimcılık (46«Q1 14373