22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHtFE DÖRT 18 Kasım 1968 CUMHTJRİYET TURK İDARI Faşist denemedir "Bir Teknik Plandır,, Atattirk Te Celâl Bayar, Millet Meclisi girisinde... Bayar. Kurtuluş Savaşının başından, Atatürk ün ttfimüne ksdar kadronun içindedir; 1920 lerde, Sovyet ler Birliği ile yardımlaşma ilişkilerinin düzenlenmeıınde, TnrHye Komünist Partisini kurarak rol alır. Atatürk ün emri ile kıırulan bn partide Refik Bey Koraltsn), Kılıç Alî, Tevfik Rüştü (Aras) gibi portrcler de vardır. Bu parti, Moskova'nın «bir oyun» seklindeM takbihinden sonra kapanır. Cumhuriyetten sonra İş Bankasını kurma görevi de Celâl Bayar'a 'erilecek ve Bayar sonradan bankanın adıyla anılacak prupla İsmet Paşa'cı grupun karşısına çıkacaktır. tktisat Bakanlığı, devletçilifin ve plânın hazırlık devresinde (1932) başlar. Atatürk • İnönü anlaşmazığnnn sonnnda, 1937 de Bayar Başbakanlığa gelecektir. tn«nü ile Celâl Bayar'm ayrıhklan sadece bir iKt/dar kav^asında gizlenemez. Gerek dayandıklarr ,Tuplar, gerekse inandıklan devlet anlayışları değişiktir. İnönü. mevcut toplumdaki üst yapının. devletn ve bürokratlann temsilcisidir. Bayar ise, İş Bankası ile girdiği tecrübede, özel sektör deviet işbirIğinin veni sentezlere gidilebileceğini keşfetmiştir. Atatürk devrindeki çelişkilerden birisi de budnr x*en. Devletçflikte bile, ileride olanlar batı ölçüsünde muha/azakârlardır. suz/uğa ittiği kitleler tarafından teh dit edilebilir hale giriyordu. Kapitalist sistemin buhranı. Türkiye'de denemesine girişilen küçük bir kapiulist toplum yaratma çabasının iflâsına sebep olmuştu. Bu dönemde devletçilik, bir ilke olarak Atatürk iktidarının hayaüna girecektir. ir yabancı müellif (Webster\ 1930'lann iktidarında iki grupun iktidar yarışında olduğunu söylüyor. Başvekil İsmet Paşa (İnöBayar'ın 1932 de İktisat Bakanlığı ile başlayan ilerleme çizgisi, 193î'de İnönü yerine Başvekil olmasına dayanacaktır. Webster'e göre, Bayar, Inönü'den daha ateşli bir devletçidir. Ancak devletçilik hiç bir zaman sosyalist ilkelerden çıkan bir sistem olarak yorumlanamaz. Birinei Dünya Savaşından çıkan bütün kapita list ülkelerin, güç yollan açabilmek için başvurduğu bir sistemdir. Onlardaki uygulama, devletin ekonomiyi yeniden harekete geçirebilmek için devletçiliğin «direkt müdahalede bulunmadan zirai ve ticari fanü' liderliğindeki grup, hükumetin aliyetleri ayarlamak» yolunda kul asıl görevinin siyasi sorumlulukla lanıldığını gösterir. Bizdeki fark, rı kapsadığını savunmaktadır. Ekobir de «kapital» yaratma çabasınomik faaliyetler ikinci plândadır. dır. İkinci grup ise, başmda Celâl BaO devrede çıkan Kadro dergisi, yar'ın bulunduğu İş Bankası grupuMarksist, milüyetçi ve Korporatif dur. Türkiye üzerindeki ilgi çekici bir karma ile Türkiye'de sınıf tahçahşmalarıyla temayüz eden Keliline gitmeye çalışmış. devletin mal Karpat'ın da katıldığı bu tas Türkiyedeki çağdaş özelliğini benim nife göre, îş Bankası grupu, hükusiyerek daha aktif bir rol oynama metin ekonomik hayatı geliştirmeksını önermiştir. Ancak Kadro. Markteki rolünün birinei plânda geidisist niteliğinden ötürü kapatılacak, ğini savunur. İş Bankasında kazakurucuları ise (Y. K. Karaosmannılan başarı bu grupun İnönü karoğln, Şevket Süreyya, Burhan Asaf şısında güçlenmesine gidecek, Celâl (Belge), Vedat Nedim Tör) çejitli Devletçilik uygulaması: Başarılar. başarısızlıklar deviet görevlerine verilecektir. 1930 ekimindeki İsmet İnönü kabinesi |4 üncü), iktisadi engellerin aşılması ve tasarrufa dayanan bütçe dengesini programında ilkeleştirir. Mayıs 1931de kurulan 5 inci İnönü kabinesi, yine muhafazakâr ekonomik görüşlerle dolu bir prog ramla işe başlamış, «Buhrana mukavemet için», memur kadrolarında tasarruf, ve ihtiyatlı mali tedbirleri, eskiden olduğu gibi denk bütçeye giden yollar arasında göstermiştir. Kuşaklar hep sıkılmakta dır. 1 929'daki büyük dünya ekonomik buhranı. Atatürk Türkiyesinin bir takım yeni yollar denemek >runda kalacağını gösteriyordu. iş ticaretteki aksama, devleti zomlu olarak ikili ticaret anJaşmarına (takaskliringj itiyor, tarım •etiminin düşen değeri. ekonomiJci endüstri sektörünün önemianlaüyordu. Üstelik, cumhuriyeı mukadderatını bağladığı devrim r, ekonomik yoksunluğun hoşnut 6 ok ve devletçilik akat durumun kuşak sıkmaya tahammulü yoktur. 1931 CHP Kurultayı 6 oku kabul ederken, Parti Genel Sekreteri Recep Peker'in «sosval yapıyı eskiden kopar tıp. yenl, ileri elemanlarla doldurmak» şeklindeki devrim târiflerine şahit olunur. 1931'de parti programında ilkeleşen «Devletçtlik» şöyledin «Ferdî me sai ve faaliyeti esas tutmakla bera ber, mümkün olduğu kadar «z zaman içinde milletl refaha ve memleketi mamuriyetp eriştirmek için milletin umumi ve yüksek menfaat lerinln ican ettlrdiği işlerde bilhassa iktisadi sahada devleti fiîlen alâkadar etmek.> Bu arada. Prof. Orlof başkanlıgın daki bir Sovyet uzmanlar heyeti. ilk beş yılltk plânın hazırlık çahş malarını yapmaktadır. Ve ilk beş yılhk sanayî plânı. 1934 nisanmda, 19 dalı kapsayan bir çerçevede Sümerbank yöneticilerine tevdî edile rek işe başlandı. F B Iki grup Disl Bond MODESTY BLAISE Atatürk iktidarı, ekonomik buhranların ortasında, 1S30 Urd» yeni siyasî denemelere (Serbest ve gericı ayaklanmalara (Bursa, Menemen) »ahit olacakiır. yon yoluna basvurulmadan. Dış yardım (Rusya, Ingiltere ve Isveç'ten) alınmış. fakat alınanın ık'. mısli Osmanlı borcu örienmiştır. (Ahnan 17 milyon ödenen 36 milyon). Yani dış yardımsız iş yapılabilecegi ispat edilmiştir. Paranın değeri yeniden yükselmiş (1934 te 1 dolâr = 124 karuş), dine dayanan ölçüler, halk arasında ekonomik ölçülerle yer dcğiştırmiştır. «Devrimlere yöneien safsatacı muha'.efet dinmiştir» diyor Niyazi Berkes.. Ancak bu ilk ikl plân bugünkü anlamda birer iktisadi gelişme plânı değildır. Temel sanayiın kurulmasını hedef alan teknik plânlardır. Bu dönemde sanayi ve inşaatın milli gelirdeki payı yüzde 10'dan yüzde 16'ya çıkmışsa da, nüfusun yüzde 80'i tarımd'a çalışmakta devam etmiştir. Şehirleşmede de farklılık yoktur. Kısacası, ilk plânlar sermaye birikimini sağlarnış, ancak Fırka) devrim için gerekli olan sosyal değişikliğe göturememişlerdir Türkiye'yi.. Bugünkü buhranlarımızın çözümü için hâlâ beklediğimiz radıkal çabalar, 1930'lardaki teknik plânlarda tabiidir ki bulunamazdı. j DOSRV İLEBLZ \ GartH 934 yıhnda İstanbul Üniversitesinde Prof. Röpke ba^kanlıgındaki bir konferanslar dizisınde, devletçiliğimizin kapsadığı dalJar şöyie sıralanır: O tlaştırmada: Demiryolları, Deniz naklıyatı. Posta ve telgraf. # Endügtride: A) Dokumacılık (pamuk, kenevir, yün); B) Madenci'ik (demir, maden kömüni. kükürt, v.s..); C) Selüloz (kâğıt. karton. suni ipek): Ç) Keramik fcam, porselen): D) Kimya sanayii (Sümer ve İş Bankaları görevlidir). Deviet bu maksaf için. her sene 6 milyon llra sarfına mezundur. Sovyet Rusya, açtıgı 8 milyon altın rfolâr faizsiz kredi ile yardım ediyor. Bu kredi 20 sene zarfında ödenecektir. 1934 teki tasnifte tekeller (tütün. tnz, ispirto ve ormsneılık) da yer almaktadır. 1934 teki durum özetlenirse, O özel teşebbüse bırakılan s. lanlar (tarım, ticaret. şose nak.llyatı, küçük ve büyük bazı endüstri dallan) # tki sektöre de açık bırakıl«n alsnlar (Endüstri, deniz nakiiyatı. ormanlar) O Ortak çalışılan alsnlar (Bankacılık, madencilik) O Devletin yslnrz başına çalışacagı alanlar (P.T.T., demiryolu nak'.iyeciliğil. 1 Plânın kapsamı Y ARIN :* Shasi gelişmeler 7S «Ben denize dalabüsem, sevine sevine dalardun. Ama bana ölürn olur. Insan bir şeyin değerinj ondan yoksun kalmca anİJyor. Benim yaşımda ve benden ihtiyar olanlar arasında daha dalanlar var, örneğın Bodrumdaki Karabatakla Çağanoı» diye ekledi. Rıhtımda gemiler Sömbeki şehrinin yasamına or tak oluyorlardı. Çünkü dükkân. depo, lokanta, kahve, hele hele yüzlerce küçük küçük meyhaneler, hemen hemen gemilerle burun burunaydılar. İnsan mey haneye giderken gemi bastonlarmuı altından, ya da rıhtım babalarına bağlanmış palamarlar üzerinden hoplaya eğile yürüyordu. Meyhane nerede biter, gemi nerede başlar pek belli değildi. Gemiler arasmda da gidip gelen bir kalabalık süngerine de denizine de küfür edip, denize açılacaklarına çıldırasıya seviniyorlardı. Bağırıyor. çağırıyor, itiyor kakıyorlardı. Elvan kayıklara son kat beyazlar vuruluyordu, motorlar deneniyor, çuval çuval peksimetler, varil varil akar yakıtlar tasımyordu. Selim o gece, üç gün sonra denize açılacak olan depozitoya gitti, uyumak için. Orada ikisini önceden tanıdığı üç Türk dalgıçla, Kandelyusa adasından Rum dalgıç Vasso'yu, Tillos adasmdan Takkis'i buldu. Öteki dalgıçlar Sömbekili olduklan için kendi evlerinde yatıyorlardı. Dalgıçlar şiltlerini serdiler. üzerine bağdaş kurup cigaralannı tellendirdiler, süngerciliğe değğin hoşbeş ettiler. Karakaşın yarası Selimin yüreğinde daha tâzeydi. Selim de zavallı Karakaşın ölü münü anlattı. Içtiği bol rakıdan mı, ya da Karakaşın sık sık Sömbekiden söz etmesüıden mi ne Selim basbayağı ağladı. Kandelyusalı Vasso'nun gögüs ve iki kolunun dövme resimlerle kaplanmamış bir karış yeri yoktu. Kırmızı. mavi ve siyah mürekkeple dövülmüş, gemi demirleri mi. kız ve deniz kızı resimleri mi. sevgi okuyla şişlenmiş çift yürekler mi istersiniz hepsi vardı onda. Vasso, Selim'e: • Ben hisap ettim. sizin kıyjlannızm dalgıçlanyla bizim on iki ada dalgıçlarının her yıl yüzde onu boğuluyor. ya da başka türlü ölüyor. Bu arada vurularak sakat kalanlar da caba, Sorma bre Selimaki kardeş, ben de geçen yıl kardeşimi kaybettim. Bingazi'de boğuldu. Orası çok agır yerdir. İnsan dipte dört dakikadan fazla kalamaz. Dip derin çukurlardan ibarettir. Ama ne çukur, âdeta kuvu. Hep kuyu kuyu bir yer. Süngerler de o kuyulann tâ dibinde. Ama yan | yana. Kardeşim seferin ilk dahşını yaptı. Çıkınca ot rada gördüğü sünger bolluğunu anlata anlata bitireI medi. Ömründe rast geldiği en büyük sungerin kayığı topuğuyla tepti nah buranın altında» olduğuna yemin etti. Eh tutabilirsen tut kuyruğundan. Dalış sırası ge Tif fony Jones IFKANI JONES BÜDlM HÖPRÜSÜ lk beş yıllık plânda uygulanamayan dallar, ikinci beş yıllık plânda ele ahnacak ve bu devrelerde atılan temellerle açılan fabrikalar şöyle sıralanacaktı : O ^ Kasım 1936 Izmit Kâğıt Fabrikası % 3 Nisan 1937 Karabük Demir Çelik G 4 Nisan 1937 Erefli Doknma O 9 Ekim 1937 Malatya Dokuma A 9 Ekim 1937 Nazilli Basma A 1 Ocak 1938 Gemlik Suni İpek A Ocak 1938 Bnrsa Merinos. Devletçilik rfevresinin notu, başarı ile başarısızlık arasında, birinciye eğilen bir dengeyi işaret eder. Bu süre zarfında, dünyada ilk defa az gelişmiş bir ülkenin milli gelirinin yüzde 5'ten fazla bölümü yatırıma harcanabümiştir. Üstelik, modern vergi reformuna gidilmeden ve emis İ Temeller aiılıyor kurdeleler kesiliyor ne geünceyedek o koca süngerden başka, bir konudan söz etmedi. Dalış sırası gene ona gelince derinlik saatinin ak düzlemine dek indi. (Derinliği gösteren saatin ibresi tam bir yuvarlağı dönerek sıfıra varması anlamına geiir. Derinlik saati artık derini göstermez) O derinükte hava çok az ve yavaş gelir. însanın yüzüyle elleri uyuşur. Ben kardeşime dünyanın en büyük süngeri de olsa, o derinliğe gitmemesini söylemistim; dinleyen kim? Gitti tâ v musibet derinliğe > dek gitti. O koca sünger kardeşimi çağınyordu. Git1i. gitti. onu yukan çektiğimiz zaman, formasınm içinde ölmüş bulduk. Sözünü ettiği koca sünger apoşisindeydi. Evet o sünger çok para etti, ama kaç para etti? Kardeşimi Bingazinin yanında bir yere gömdük. Bir kumsahn ötesindeki fundahğm içine» dedi. «Kardeşim nerde, Kandelyusa nerde?» diye ekledi. Vakit geç olmuştu. Limanın se\Telmiş ışıklan kıp radı söndü. Kıjı boyurtca gece böcekleriyle ocak böcekleri, mızıka araçlarını durmamacasına akord eden orkestra ögeleri gibi çıkçık çıkçık ederek ötüp duru yorlardı. Denizcilere ninni gibi geldi bu hoş ötüşler, hepsi de uyuya kaldı. Selim avans almıştı. Ertesi, daha ertesi günü mey haneleri dolaştı. Karakaş demişti ya: «Bugün benim sıram yarın senin sıran Selim de bu sözü hatırla dıkça kendme: "İç öyleyse!» diyordu. Sefere kalkacak bir sürü tekne vardı limanda, onların tayfaları o küçük meyhaneleri dolduruyorlardı. Çoğunun ellerinde gitar, bağlama, kabak, cura ve yayı çıngıraklı kemençe vardı; vuruyorlardı mızrabı, çekiyorlardı ya yı. verip veriştiriyorlardı uzoyu (rakıyıi, şarabı. Bugün varız, yarın yoğuz diye basıyorlardı nârayı. Ara sıra birkaçı kalkıyor Zeybekiko (zeybek dansO demi yor, Kritiko (Girit dans> demiyor. yere diz vurup parmak çatlatıp dönüyoılardı meyhaneler ortasında. Dışarda karaiara bürünmüş sakallı papaziar. buhur danhklar ve kutsal sularla. bir kayıktan öteki kayığa geçiyorlar, sefere gidecek kayıkları kutsallıyorlardı. Kayıklara kutsal su serpiyorlardı. .Ama omuz omuza verip halka olanların. mendilleri havada pen'a ne gibi fınldatarak hora tepenierin ve yüzlerce müzika aracının gürültüsü her patırcîıyı yeniyordu. Havada buhur dumanlarına mezelik şiş kebap dumaniarı kokuları birleşiyordu. Sonunda gemilerin denize aeıima günü gelip çat tı. îşte o zaman patırdı dip kesildi. Bir sürü kadm denizcilerin anaları, kanları. kızlarıyla çocuklan rihtımrn en geniş yerinde halka oldular. ve acı mı acı. zehir gibi bir türküyü tutturdular. Burkuldukça burkuluyordu içleri. Neydi o sevimli insan yüzlerini öyle acıyla akıtan? Oradaki ak sakallı denizcilerin o güzelim insanların ayaklanna kapanıp yalvarasıları ge liyordu: < Ark^si var ı Isf. Dz. Tek. Mlz. Saf. Al. Koms. Başkanlığından: 1 Kapalı zarf usulü ile sekiz kale Galvanizli dişsiz boru satın alanacaktır. Muhammen bedeli 53740.80 lira olup geçici teminatı 3937.04 liradır. 2 Şartnameler Komisyonumuzda, K.K.K. Ankara ve İzmir Levazım Amirliklerinde bedelsiz görülebilir. 3 İhalesi 29 Kasım 1968 gönfl saat 11.30 da Kasımpaşa'daki Romisyonumuzda yapılacaktır. 4 İsteklilerin 2490 sajılı kanuna göre hazırlayacaklan teklif mektuplannı ihale günü saat 10,30 a kadar Komisyonumuza vermeleri. (Basın: 27514/140465 • • • • • • • • • • • •• • • » • • • • » • • • • • • • • • • • • • » • • •• • • • •• • İ • Fevkalâde Genel Kurul loplantısına davet Türkiye Tekstii Sanayii İşverenleri ^endikasından Aşağıda yazılı gündemin müzakeresi ve gerekli kararların alınması maksadiyle Sendikamız Yönetim Kurulunun 14/11/1968 tarihli toplantısında Genel Kurulun FEVKALÂDE olarak toplantıya çağnlmasma karar verilmiş butundugu cihetle, üyelertmizin 21/11/1968 günü saat 14.30'da ve mezkur tarihte toplantı nisabı sağlanamadığı takdirde 25/11/1968 Pazartesi günü saat 14.30" da Tepebaşı'ndaki tstanbnl Sanayi Odası'na teşrıflen rica olunur G Ü N DE M : İŞ ARIYOR İnşaat Yüksek Mühendisi Askerden yeni gelmiş, 6 vıl tecrübeli. Müracaat: LaJe sokak No. 16 1. Levent Telefon Ev: 63 58 46 Cumhuriyet 14069 1 Açılıç, 2 Kurul Başkanı, Başkan yardımcısı ve iki kâtip seçilmesi, 3 3. Devre Topln îş Sözle?meleri hakkında bılgi, 4 Grev ve Lokavt Fonu Yönetmeligi tadili, 5 Dilekler. lCumhuriyet 14067)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle