Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S4HÎFE İRÎ 1 Kasım 1968 CUMHURtTET t NAIO'da YENI PIÂNLAR "•!> n ay yapılacak olan N.*TO Bakanlar top** lantısı yaklaştıkça, »VASHtNGTON ve diğer kaynaklı bir takını haberler de basında görülmiye baslanmıştır. Ba meyanda, A.BJ).'leri Savunma Bakanı Mr. Clark Clifford'uu; zaman zamaa bu sütunlarda tehlikelerine dikkati çektijimiz Nükleer tırmanma savaşmı gerektiren bir plânı, yeni bir veçhe altında NATO Nükleer Plânlama Grupuna sunacağını da öğrenmis bulunuyoruz. Bn plâna geçmeden evvel, A.B.D.'nin, NATO'nun savnnuJması gibi çok ciddi olması lâzımgelen bir konuda, diplomatik oyalamalarla ne elde ttmek istedigi'ni anlamanın bazan srerçekten mümkün olmadığım da belirtmek iste. riz: Bir ittifak içînde, yapılıp rapılamıyacak möşterek Isler açıkça konusnlmalıdır. NATO'. nnn Avrupalı üveleri ve özellikle hudutlardaki fiyeler, diplomatik oyunlardan ziyade sa. vanma konularında tatminkâr tedbirlere deger vermek mecburiyetindedirler, şüphe ve tereddütlerin ortadan kaldırılmasını samimiyetle ar« ı etmektedirler. Batıds lider devletin, ittifak içindeki sorumu itibarıyla kaçak davranısları derhal pakt tiyelerini süpheeilige sevkeder. Dabil bulunulan M i l l e t l e r a r ı s ı «fyasf ve askeri düzen icinde her sevin açık ve Itimat telkin eder şekilde yürümesi lâzımdır. Bnndan inhiraf edildiği zaman milletlerin baska başka rit'Uünmeleri tabiî hir sonuç olnr, Sezai ORKUNT EMEKLİ AMİRAL V Nixon'un demeci merikan Cumbnriyetçi Baskan Adayı Mr. Richard Niron'un Rotnada nesredilen bir dtrgiye vermis olduîu bir demeçte, (NATO'nun dağılacak bir duruma gelmesinde geniş çapta Amerika'mn hatâsı olduSunu) belirtmesi de, ayn» kanaatlann Amerika'da da yaygın buIundu£unu ve sorumlu kisilerin inancına da hâkim oldufunn çösterir. Amerika'mn paktın liderligini yapması dolayısıyla tenkit edilmesini bizde arzn etmeyiz. Fakat, Amerikanın da kendisini tenkit ettirmiyecek bir tutnm icinde bulunması çereklidir. Ajans baberlerine göre, «NATO'ya sunulaeak Amerikan plânının temel amacı. NATO'nun konvansironel kuvvetleri. düsmanı NATO sınırlannda durduramadıklan takdirde, müttefiklerin nükleer silâh kullanmadan kaçınmıyacaklannı düşmana göstermektir. Yine plâna göre, nükleer patlamalar, saldınyı yöneten ve elinde nükleer güç bulunduran ülkenin toprakları thsmda bir yerde olaeak ve kendisine böylece dü$ünme fırsatı verilecektir..» Bn düsünce tarzı, tescil edilmis bnlnnan (esnek karsılık) politikasının bir tedbiri olarak şartlara uygun düstüğünden, naberi doğru kabul etmek Iâzımdır. Böyle bir plânı, askerî kuvveti ve bn sahada tecrübesi olmıyan NATO üyelerinden tzlânda ileri sürmüs hulnnsa idi, plânın askerî ciddiyet ve degeri üzerinde daha müsamahalı olmak ve düstinmek mümkündü. Fakat, silâh teknolojisinde ve geiistirilmesinde çok ileri olan. dünyada cereyan etmis ve eden muhtelif SjUulIi ,savaş; lar sonunda 20. Tfizyılın en tecrübeli ve kndretli devleti haline gelen, Avrupa'ya stratejî ve taktik empoze eden bir Amerika'mn arada sırada eösterdifi cocnksu davranıslara hayret etr"»mek kabil detfldir. ir askerî plân, düsman Szerinde yapacağı etkinin ağırlıgı derecesinde defcer kazanır. Böyle bir plân. düsman tarafından bilindiği zaman onda ciddî bir çekinme hissi yaratacaksa rörevini yapar. Halbnki, NATO üveleri olarak önümüze konması beklenen plân, savasa karar verdigi takdirde, Kremlinde otnranlar için besaba pesin alınan bir risk halindedir. Böyle olunca da plân nygulaması, aksine NATO için zararlı olur. Simdi, tasavvur ediniz .. Düsman, orun urnn düsünmüş, tasınmıs, NATO'nnn her türlü kuvvetlerini, savaş azmini. ekonomik ve sanavi eücünü, dünvanın difer taraflannda meydana relmesi muhtemel lehte ve aleyhte nazarî ve fiilî tepkilerini, genis istihbarat imkânlanyla hurda teferrnatına kadar incelemis ve savasın hangi safhasında kendisinin ve NATO'nnn nükleer silâhları nerede ve nasıl knllanacakjan ihtimalini tartmış ve neticede girisecegi bir savasın riskinin kendisi için daha az, NATO için ise hayatî olacajını riyazî bir değerlendirme süzgecinden "ecirdikten sonra savası açmıstır. Konvânsiyonel üstünliiçii ile de NATO'nnn kanat ve merkez böigelerinde veya bir bölgede sımrlan asarak üerlemeğe baslamıstır. Bir milyona yakın bir knvvet azsmî süratle bir yıldınm savasına trirismistir. NATO da farazivede oldcjn üzere düsman kuvvetlerini sımrlarda durdurama»r>1'î. eeri çekilmistir. diği psikolojik durum meydana gelecektir. Bunnn akabinde, Rusya bir haklı edasıla, NATO'nan Avrupa ülkelerinden bir veya ikisine birden nükleer darbe yapacaktır. Bn halde, Konvânsiyonel saldırıva ufcrıyan NATO ütkesi halkı, bir belâya yeni ve çok tahripkâr bir yenisini ilâve ettiği için Rusyayı degil, bnna sebep olduğu için Amerikayı snçlamıya kalkacaktır. Mağlubiyet tehlikesile karşı karşıya kalan bir millet, düsmanından evvel dummunu güçlestiren dostuna tepki gösterir. Tüzde seksen olacaih da budur. Sonra!.. Düsman, sinmemiş, yılmamış, haddizatında hedef aldıgı, tahribe dahil ettigi topraklar üzerinde bir de psikolojik çSküntü ve korkn yaratmıs olacaktır. Bir baska deyimle, NATO filkeleri, kendl taktiklerinin mahkumu olarak nükleer darbeye marnz kalacak, fakat saldınyı yapan kendi toprafında esit bir ızdırabı tatmamıs; Amerika da ba safhada, Avrupa'daki Kaos baslangıcınm dısında kalmıs bnlnnacaktır. Daha sonra! Düsman tlerlemesine devam edecek ve durdurulması iki faktöre tabiî kalacaktır. Bnnlardan biri, Avrnpa'nın tümüyle göstertcegi hesaba sığmaz bir sahlanıs sonncnnda düsmanın klâsik silâhlarla durdurnlması; diÇeri de. topvekün nükleer silâhlann kullanılması ihtimalleridîr. Birincl sık tahakhuk etmediÇi takdirde, Amerika ya eenel nOkleer savasın dfigmesine hasacak. vevahnt düsmanla banş masasına »•'iracaktır Atomla çalışan meteoroloji teknesi kazaları önleyecek Haarlayan: Vecdi KIZILDEMİR eteoroloji sahasmda kaydedilen bütün gelişmelere rağmen, haien açık denizleıde seyretmekte olan gemilerin, birdenbire patlayan fırtınalardan zarar görmeleri önlenememektedir. Feza çahşmalarının ilerlemesi ve boşluğa atılan meteoroloii peykleri, dünyanın çesitli yerlerinde kurulmus olan meteoroloji istasvonlan her ne kacîar sıhhatli tahminler yapUmasını sağlıyorsa da, büyük fırtınaların mahalli şiddetinin ne olacafı hakkında kesin bir sonuca varılamamaktadır. Cumhurıyet meydanı orta yeri ve kasaba camiinin kıblesi Çorum'un Alaca ilçesini gerçi hîç görmeditn. Eski adı Hüse yinabat imis. ve îozgat devlet karayolu üstünde Çorum'a 51 kilometre uzaklıkta bulunuyormus. Çarşısı, camii, esrafı, okuln vesairesiyle memleketimizin birbirine benzer insan manzaralarını bir araya getiren nice kasabasından biri Alaca . Böyle yerlerde hayat dur^nn bir su birikintisi çibidir. Arada sırada kaymakam veya jandarma kumandanı değisir.. seçimden seçime politikacılar uçrar. bafız kursları an kovanı gibi işler.. akşam olşnca el ayak çekilir. ve kapılar kapanır gecenin üstüne... Alaca'ya birgün Tener Ünlüer adında bir kaymakam tâyin edilmis. Genç yönetici bakmış ki kasabada Atatürk büstü yok.. Koilarını sıvamış.. çerekli paravı saglamış.. Ama Atatürk büstü Cum hnriyet Mevdanı orta yerine dikilecek iken Alaca'nın Belediye Reisi, Müftüsü, Belediye Meclisi üyeleriyle birlikte direnmişler : Atatürk büstünün dikilecefi yer caminin'.kıblesine karşıdır, olamaz.. dcmisler. Ihtilâf büyümüs. Çorum'dan. Vali »relmiş, aroa kâr etmemis. Alaca'nın Anıtlar Derneği Baskanı tehditlere davanamayıp istifa etmis, eürültü patırtı derken iş« jandarmalar karışmıs. Kavmakam Tener Ünlüer : Atatürk'Un büstünü ille de Cumhnriyet Meydanının ortayerine dikecefim . diye diretiyormus. Kasaba esrafı, ve en basta Müftü ve Beledîv^ Baskanı : Olamaz! Caminin kıblesine geliyor.. diyti, büstü uzak bir köseye atmak istivorlarmıs. Cumhuriyetin 45'inci yıldönümünde bu yüzden allak bttllak olmus Alaca .. Kaymakanr, neredevse istifa edevazmıs... Komünizmle Mücadele Derne£i tab'jî Belediye Reisi ve Müftüyle birlikte Kavmakama karsı muhalef>>tjn haşında «rcliyormnş Ne var ki, mücadele sonunda Kayma^a m t'nlüer galip çelmis. büst, istenen yere dikilmiş. İste size memleketin bir kösesinden çizgiler Bn çirçiler Türkiyede gardrop Atatürkçiilügânün gelip dayandığı çıkmazı da göstermektedir. Baskent Ankarada Abdülhamit, yiımruŞuno masava vurup «Bu memlekete her ne belâ gelmiş^e Sel?.nik'ten gelmiştir» diye her gece bağırırken, Alaca kasabagında «Be^dıye Reisi Müftü • Komünizmle Mücadele Demegi» ittifakı neden Atatürk büstüne karşı durmasın.'.. Kendi kendimizi hiç aldatmıvalım. Buçün memleketin her vanında Atatürk düsmanlığı alabildijine eelismekte, devlet bazinesi vasıtasiyle gelistirilmektedir. tmam . H*^SOkulları, Hafız kurslan, Takunyalı kardesler, yesil sank ^mekleiı^ harıl harıl çalışmakta; Atatürk'e dişbüeyen yeni rtisaklar yetiştirilmektedir. ı Bu eidise karşı polis tedbiri ve savcı kovnstnjp 3 ' 1 masaldır. 1 Atatürk düşmanlığının temelinde bir IktVdi düzen yatmaktadır. f 2 Bu düzenin adı komprador kapitalizmidir. f 3 Komprador kapitalizrai mütegallibe ile or^ 4 Komprador kapitalizmi ile mütegallibe yı : sarıklı mfirtecilere tâviz vererek oy sandığında iktidarı kazaı ıslardır. 5 Bu iktidan bir yabancı devlet desteklemel Ur. 6 Bu yabancı devlet aynı zamanda Snudî A istan şeriatçılıtmı ayakta tutan yabancı devlettir. 7 Amerikadan Faruk Sükan'a ve Sükan'dan oya Müftüsüne uzanan çizei, Ortadoîu'da gün geçtikçe yoğunlı bir politikanın elle tutulur ifadesidir. 8 Tirmi yıldan beri Anadoln kasabalan bn p lianm hamuruyla yoğurulmaktadır. .9 Bunun içindir ki, Alaca kasabasında Atatürk b '.ftne karşı direnmeye saşılmaz. t 10 Alaca, Anadolnda tek kasaba degildir. t Anadolndaki Alaca esrafı çoğalmaktadır. Toksul Ananln köylerinin basında bulunan gerici kasaba esrafı, en faal poltik güc olarak eylemdedir. Gerçekte Atatürk'e karsı düşmanlık çoV daha genis çapta yaygındır. İyi bilmeliyiz ki bngün : / Türkiye Amerikanın himayesine muhtaçtır, tek hjişımıza ayakta duramayız, Amerikasız yaşıyamayız... diyen her khi, riitbe ve sıfatı ve oturdnfu makam ne olnrsa olsnn Atatürk düsmanjdır. Atatürk bütün ömrünce milli ba^ırosızlık Hkesinden en kiiçük bir tâviz vermemistir. Milli bağımsızlık ilkesinden tâviz verın Atatürkçü degildir. Atatürkçü geçinenlere sorulacak en kesjn goru millî bafımsığlık üstüne olacaktır. Gidiniz. sornnuz, bakınsz, Alaca'da Atatürk'e karsı çıkan Belediye Reisinden müftüye v: Beledive Meclisine kadar tüm kasaba eşrafınm hepsi de Ameakancıj, dır. lî)68 Türkiyesinde Amerikancılıkl» Atatürk düşmanlıjAlugatf, lerde es anlaralı helinıetcr lıaline gcimiştir. , »..nt^* ' M madde etrafını çeıreleyen 120 çift termokapl sayesinoTe ısıyı doğrudan doğruya elektriğe tahvil etmektedir. ekneye yerleştirılen 9 kilo acırlığındakı nükleer madde Nomad'a 10 yıl devamh eneriı saçlayabilecek güctedir. Nükleer maddenın etrafa radyoaktivite yaymaması için Nomad pas T lanmaz ve en az 500 yı! radyoaktiviteye mukavım madenden ınşa edilmiştır. Bütün bunlara ilâveten bir kaza sonunda açık cfenizde seyreden bir geminin Nomad'a çarpması hali de nazara alınarak tekne 20.000 ton ağırlığında saatte 20 mıl hızla gitmekte olan bir geminin çarpmasına dayanacak şekilde inşa edilmıştir. • İkinci ihtimal T kinci ihtimal NATO Andlaşmasının ve A' merika'nın tutumuna aykırt oldngnna göre. nükleer savas kaçınılmaz bir mahiyet alacaktır. Maderoki eninde sonnnda nökleer savas son bir çare ve sonuçtur, o halde bütün bu anlatnsız hareketlere ve plânlara ne lüzum vardır?.. Maksat, bir savası acılmadan önliyebilmektir. Savas açıldıktan sonra önlenmez, ya maÇlup olnnur, va da zafere nİ3sılır. Savası önliyebilecek kuvvetler ve yaratacafı afır riskler pesinen düsmanın önüne konnlamadıjı takdirde, vapılan is abesle istigal demek olur. Baskan Eisenhower idaresi, kendi devrinin sartlarına göre, NATO üyelerine, uyçnladıjı politika ve strateji ile bir püven vermistir. Eldeki kozlar açık olarak ileri sürülmüs ve düsmanın ber türlü niyetlerine karşı açık bir rest çekilmistir. Simdi ise, kagıtlar saldırgan oldnfcn kabnl edilen tarafa verilmiş, sonra da ka^ıtlarını oynamaması istenmistir. Olmaz böyle sey. Dognnun durnmunda. gavelerinde, uveulamalannda hiç bir de£isiklik yoktur. Cekoslovakya olayları ile de olmıyaeatını bir kere daha ispat etmistir. Kuvvete davanan bir politikası vardır. Kuvvetleri de ortadadır. Saldırıva geçecefini farz ve kabul ettifimiz takdirde. ono durdııracak knvveti de, kararı da cesaretle tâyin etmek sarttır. Hcr bakımdan hatalı sonuçları olabilecek boyte ftlr^ptân teimfrne 1ra hainmdan hayret etmemek kabil degildir. Herhalde, askerlerin böyle bir teklifi samimiyetle desteklediklerini kabul etmek çok çüçtür. Gerçekte, Amerika'mn bütün bunlan çok İyi bildifine, değerlendirdi^ine kaniyiz. Böyle teklifleri getiriyorsa bunnn tek bir anlamı vardır. O da, Avmpada beliren tereddüt ve süphelere karsı daha baska bir alternatif bnlunmadı|ı içindir. Bu, (esnek karsılık) politikası içinde tutunacak baska dal kalmadığına da alâ:::: Bilhassa devamh atmosfer değişikliklerinin görüldüğü Pasifık ve Attantik Okyanuslarının sahillerinde, kıyı emniyeti içtn karaya kurulmus olan istasyonlar da artılc ihtiyaca cevap verememeye başlamıştır. Çünkü : ^ ••»• :::: 6 •••• •••• •••• •••• •••• •••• «••• :::: •••• :::: ••«• • ••# • ••M • ••* emiler için büyük tehlike'er yaratmakta olan âni patlak veren fırtınaları haber vermek İçin açık denizlerde de meteoroloji istasyonları kurulması gerekmektedır. Halen dibe demırli yüzer tekneler üzerinde faalıyet göstermekte olan bu tip istasyonlardan yüzlercesi dünya denizlerind'e faalıyet halinde bulunmaktadırlar. Üzerlennde insan bulunan ve aynı zamanda fener vazifesi gören bu teknelerin faaliyeti hem çok pahalı. hem de üzerinde çalışmakta olan personel bakımından büyük tehlıkeler arzetmektedir. •••• *••• •••• Gemileri ikaz görevi yüklenmiş olan bu tip teknelerin, insansız olarak çalışacak tam otomatiklerinin yapılması için sürdürülen çalışmalar nihayet tamamlanmış ve NOMAD ismi venlen ilk tekne Amerikalılar tarafından Meksıko Körfezine yerleştirilmiştir. ki tontoh k . tekneden müteşekkil Nomad'ın icinde bulunan eiektronik âletler, hava şartlarını ölçecek ve tahmin edecek olan meteorolojik âletlerin verdiklerl bilgüeri telsizle civara yayarak gemileri ikaz edecektir. Son derece karışık eiektronik bir sisteme sahıp olan Nomad'ın cihazlarını, radyolannı ve fenerini çalıştıracak olan enerji nereden temın edilmektedir. Nomad in.şa ediürken miihendislerin zıhnini kurcalayan en önemli konulardan bıri de bu olmuş ve nihavet atom enerjisinden istifade yoluna gidilmi$tir. Teknenin içınde bulunan 55.88 santim çapındaki bir jeneratorü çalıstırarak devamh o'.arak 60 vatlık elektrik temin edecek olan enerjiyı temin için 9 kılo ağırlığında Strontium Titanat ısmi verîlen nükleer madde Noraad'ın ortasına yerleştirilmiştir. 14 kapsulün icinde bulunan nükleer t OTOMATİK OLARAK 10 YIL ÇALIŞACAK OLAN* NOMAD DENİZE İNDİRİLDİKTEN SONRA B •••• ••*• •>•* •••« mettir. S o n uç merikanm da, Ingilterenin de, Atlantik ötesinde bnlnnroanın verdiği emniyetle, Avrnpa'nın siiphe ve tereddütlerine sırt çevirmemeleri, daha doğrnsv buna sebebiyet vermemeleri. olaylara kendi köşelerinden değil, Avmpa'nın icinden ve orada yasıyan hislerle bakmaları sarttır. Aksi yapılırsa, NATO'ya dofu değil, biz kendi içimizden parçalamış oluruz. Diier taraftan, 1967 Nisamnda, Çekoslovakyada KARLOVT VART'de (eski Carlsbad) 24 devletin Komünist Parti liderleri toplantısında, NATO'nnn 20. yılını tamamlamasına az bir süre kalmış olmasına atıf yapılarak «Atlantik Paktının yenilenmesine veya idamesine karşı, kıtamızın bütün barısçı çüçleri genis bir faaliyet göstermeli ve mümkün olan hersey yapılmalıdır> tarzznda bir karar aldıklart çSzden hiç bir zaman nzak tntnlmamalıdır. Hatırlanacafı üzere, 1967 vılı, Avmpada NATO aleyhine trenis bir kampanvaya sahne olmnstur ve az olmakla beraber halen de devam etmektedir. Böylece dısandan komünist ülkeler baskı yaparken. içeriden de üyeler oyalama politikalan ile ittifakı sarsmamalıdırlar. NATO'nun kabul ettigi HARMEL plânının esası şn cömle ile özetlenmistir: « tttifakın sivasî gayesi. uygun bir güvenlik garantisiyle birlikte. Avrupada tam ve sürekli bir bans dü7orıini elde etmektir..» ATO'nun halihazır çalısmalarımn dayanafı olan bn plânın esasındaki (uyeun güvenlik earantisi) devimile berhalde, ne Amerikanın bn ribi teklifleri. ne de seçenJerde vapılan (Batı Avmpa BirliSi) toplantısında ileri sürtildflfü açıklanan Brüksel'deki NATO Karar)râhı ile Varsova Paktı Karar^âhı arasında (Kırrnızı telefon) irtibatı knrnlması ve bir tneiliz Mahafazakâr Milletvekilinin (piddî savasa baslamadan evvel taraflann taktik niikleer silâhlarla birhirlerine ihtar atısı yapmaları) eibi eiilönç teklifler ve nihavet. vanılması muhtemel buna benzer tedbirler kastedilmemistir. Çok arzu edilir ki. kavdettiklerimizin aksini isnat edecek eelismeler mevdana relsin ve NATO ittifakı sakat strateji ve tedbirlerin maHkâtnu ve diplomatik ovunların kurbanı edilmesin. • >•• *••• «••• •••• >••• • ••• «••• • ••• «•«• • ••• Radyasyonla yaş sebze ve mey veler bozulmadan muhaiaza edilebiliyor ELIM KAYBIMIZ Şirketimiz Kurucularmdan kıymetli Kardeşimiz, YtKSEK MtîHENDtS A :::: •••• •••• tom'un yardımı ile yiyecekleri değer ve tazeliğinden bir şey kaybettirmeden muhafaza etmenin usulleri gittikçe ilerlemektedir. Atom sayesinde, yiyeceklerin bozuiması, d'aha uzun zaman almakta ve yiyecekler buz dolabında dondurulmadan uzun süre muhafaza edilmektedir. Bu şeküde yiyecek muhafazası bilhassa gıda kıfayetsizlıği çeken ve elde ettik Sun'ikanyapıldı kinci Dünya Harbi sırasında, kan vermek suretiyle bırçok yaralının hayatı'nın kurtanlması, harb sonrası devrelerinde kan bankalannın kurulmasma j'Oİ açmıstır. Durdurur nıu? •> a kritik boÇnsma günleri icinde, taslannı "** hesapla ileri süren düsmanı korkotmak ve sindirmek için. NATO secilmis hedefler üzerinde nükleer silâh kullanmıva karar vermistîr. Böyle bir nükleer darbe, saldınvı vöneten ve elinde nükleer güc bulunduran ülkeve deiil de, onon toprakları dısında bir veva bir kaç yere yöncltilmistir. Tani, saldırganın canı yanmamıstır. Böyle bir darbe düsmanı hakikaten durdurnr mu?.. Süphesiz ki. haytr Zira. ynkarıda belirtildigi eibi her türlö ihtimali hesap eden düvmana. bn hareket bilâkis hukukî bakımdan aradıfcı bir fırsatı. avnı sekîlde tenkl «jSsterme imkânını verecek ve nükleer harbin sornmn NATO'va ait olacaktır Doçu Almanva. Polonva. Macaristan ve Çekoslovakva'dan birinin tonrajına düsen nükleer bir bomba miivonlarca Rus halkınt ürkütmiyerek. hattâ sansflr dolavısıvla hnndan baberdar bulunmıvacak, veyahut dahilde vapılan propaeanda ile Batıya nefreti artacaktır. Warsova Pakfı üveleri arasında Batı ile nveun manevî bağlar kopacak, böylece Rusya'nın özle İ •*•• •«>• • «•I • ••I :H Bugün tıbbın belli başlı yardımcüanndan bıri olan kan bankalarının temin ettikteri kanlar, cerrahi müdahalelerde. kan kanserlerinde, trafik veya herhangi bir kazadan sonra kan kaybeden birçok insanın hayatını kurtarmaktadır. Yurdumuzda da faaliyette bulunan kan merkezleri, ıhtiyaç hallnde kullanılmak üzere muhtelif gruplara ait kanları sakiamaktadırlar. Fakat artık o kadar yaygın bir şekild'e kullamlmaya baslanan kan verme ameliyesi dolayı^iyle ihtiyaç karşılanamamakta vej'a her istendiği zaman ihtiyaç olan grup kan bulunamamaktadır. Bu durum yalnız yurduınuz Için değil, fakat birçok yerler için de aynıdır. Zaman zaman radyolarda duyujan kan talepleri dünya yüzünde gittikçe sıklaşmaktadır. însanîards^i ahnan kanlarla ihtiyacın karşilanamaması ilim adamlarını, başka sahalarda oldügu gibi aranan maddenin yerini alabilecek «suni» sini aramaya itmistir. Suni insan kanı yapîlabilir mi? hasır kalmıyacak, istıkbal için de çok dnemli bir meselenin ha.!lini sağlayacaktır. Bu cfa transplântasyon için gereklı organların muhafazasmda ke^in adımın atılması olacaktır. Nakledilecek organ kolayhkla suni kan'ın icinde saklanabilecektir. Dr. Gayer ve araştırma ekibine mensup arkadaşlarının, kan'ın yerini alabileceğini ileri sürdükleri madde «FLÜOROKARBON» dur. Gıda sanayiinde, yiyeceklerin taze tutulması için kullanılmakta olan Flüorokarbon yarı organik senteîik bir gruptur. özellikleri ise su ?ekilde sıralanabilir : O Zehirli deŞildir, O Bütün kimvevî maddelerin reaksiyonunakarşı koyabilmektedir, O Sıcakfanmöteessır olmamsk tadır. v*. ^ Fakat Flüorakarbon'un en nemli özelügi, bilhassa oksijen karbondioksit gibi gazlan gea\ş bir şeküde icinde bulundurm»sıdır. / an'ın en önemü gorevlerinden biri de ciğerler vasıtasiyle havadan alınan oksijeni vücu• d n her tarafına dağıtmaktır. Dr. •u Gayer ve arkadaşlan Flüorokarbon'u niit gibi bir emülsiyon haline getirerek fareler üzerinde çok başarıirderemeler yapmışlardır. Kan'ın lçinde beyaz ve kırmızı yuvarlakîar, piâteletler, monosit ve lemfosit E'bi başka maddeler de bulunmaktadır. Bu maddeler de vüeudun ihtiyacı olan çok önem'.i fonksiyonlan karşılar. Halbuki Dr. Gerey ve arkadaşlarının serum ve Flüorokarbon'u karıjtırmak suretıyle elde ettikleri emülsiyon bugün için, kan'ın gorevlerinden sadece birini yerina getirebilmektedir. Buna rağmen »on yıllsr içiode tıp sahasında atılmış en önemü «dim!»rdın biri kabui tdiljpektedir, leri ürünlerin bozulmasiyle yoksullaşan üîkelere büyük bir ümit vermektcdır. Bilhassa balık, sebze ve meyva gibi çabuk bozulacak yiyecekler için atomla gıdaların korunması büyük bir imkâtı hazırlayacaktır. Bilindiği gibi çabuk bozulan yiyecekîerin çoğu protein bakımından çok zengin olan gıdalardır ve bunların bozuiması beslenmede noksanhk yaratmaktadır. Atomla gıdanın muhafaza edilmesıncfe takip edilen usul, yiyeceğe, bozulmayı meydana getiren mikroplan öldürecek kadar ufak dozda radyasyon vertnektir. Fakat radyasyon verilme ameIiyesinde yiyecek hiçbir zaman radyoaktif olmamakta ve bunu yiyene de hiçbir şekilde geçmemektedir. Buna rağmen verilen doz yiyecegi bozan mikropları öldüreeek fakat yiyeceğin yapı^mı etkileyerek görünüşünü ve tadını bozacak şekilde olmayacaktır. AVRAM ALBER HANANEL'ir ânl olarak vefat ettiğini derin teessürle bildiririz. Cenaze nr rasimi 1 Kasım 1968 Cuma günü saat 12.30'da Şişhane Büyü Hendek Caddesi Neve Salam Sinağogu'nda icra olunacakt; HERMAK TICARET LtMİTED ŞİRKET (tlâncıük: SOSYALİST DrRGİ BUGÜN ÇIKTI Dünya, Türkive ve Devrimci Mücadele Lenin, Gençlik Üzerine Yazılar Ho Şi Minh, Türkiye'de İşçi Hareketı Çekoslovakya'da Sosyalizm ve Karşı Devrim. ADRES : P. K. 100 Cebeci ANKARA. Cumhuriyet 131f AYDIIMLIK Mülkiyeliler Birliği İstanbul Şubesi Başkanhğından B Nl'RHAN F1R 4TF.B ile Di« Tühibi RAHM1 AYHAN Nişanlar.dılar VEFAT Yanya Hanedanından Aslan Paşa hafidi Paşakalu Süleyman Bey ile eşi Eefet lianımm kızlan, Emnıyet Genel Müdürlügü Erkânmdan Vakıflar îdare Meclisi üyeliğinden emekli Münif Serav ve Ankara Tıp Fakültesi Profesörlerinden Prof. Dr. Kemal Serav'ın. Tevhide ve Sabite Serav'ın hemşireleri TEŞEKKUR Sevgıli oğlumuz ve eşjm, iyi yürekli Insan, fakir babası, Kızüay Deme,£ Spor Oyunlan Üzmanı. eski Uluslararası Futbol Hakemi ve Putbol Hakemleri Birligi Ankara Şubesi Yönetim Kuruiu Üyesi, beklenmedlk kaybı üzerlne, bizzat erimize gelerek, ya da telefon ve .nektupla büvük acamızı paylaşan, cenaze törenine katılıp, çelenk göndermek stıretıylr büyük ilgi gösteren * yaJnnlaruıa dostlanna sevenlerine ve artcadaşlanna ayn ayn teşekküre büyük acımız raânf oiduğundan, sonsuz şükranlanmızı gazeteni? aracıhğı ile sunanm. E?t; Raife ONCN ANNESt: N*cmiye ÖNEN K 29. Efcim. 19B8 Cumhurıyet İzmhr 13:85 UEŞAT ÖNEN'in u arada şeftali gibi gayet nazik yapısı olan yemislere radyasyon verilirken bütün itına ve ihtimama rağmen yine bazı zedelemelerin olduğu görülmektecTir. Son zamanlarda, nazık ve ince kabuğa sahip meyva ve sebzeler sıcak suya batmlarak normalden az radyasyon almak suretiyle böyle bir zedelenmenin önüne geçilebiliniyor. Şeftali gibi pahalı meyvalarda böy'e bir korunmanın sağlanması çok önemlidir. Aynı sey kirazlar için de yapılmaktadır. Son zamanlarda yapılan araştırmalar ve bilhassa Hawaii ile Honolulu'daki üniversite araştırma merkezinde yapılan deneylere göre «Papaya» denen ve çok nazik olan bir meyvanın bu usulle dört gün fazla hayatını devam ettirmek imkânı hâsıl olmuştur. Eğer ticarî sahaya da yavılırsa, bu usulle «Papaya» ihraç edilebiiecektir. Diğer bir tropik memleket ürünü olan ve sımdiye kadar çabuk bozulduğu için uzun mesafelere gönderilemiyen ve hiçbir zaman kolayhkla ihraç ed'ilemiyen «mango» da radyasyonla tazeliğini muhafaza edebilmektedir. aîlfornia Üniversitesinde yapılan ve iki yıl süren araştırma sonunda domatesler olgun iastıktan sonra aynı şekilde muameîe görerek taze olarak 15 gün muhafaza edilmektedir. Bu çok önemlidir. Simdiye kadar domateslerin çürüyecegi düsünülerek yesil olarak toplanmakta ve ancak sandıklandıktan «onra gönderilmekteydi. Ancak modern teknoloji bunun ö a önüne geçerek * dünyanın en çok kuilanılan sebze«l veya mevvaü olsrsk nitelenen dom»tp<t bu probl«mden uukltftırnuftı. Değerli hocamız Prof J3r. Hamit Sadi SELEN'in 29 Ekimde Ankara'da vefat ettiğini teessürle Öğrenmiş bulunuyoruz. Ankara'dan getirilecek cenazesinin 2 Kasım Cumartesi günü Eeyazıt Camiinde kılınacak öğie namazından sonra Rumeblîisanndaki kabrine götürüleceğini sayın üyelerimize duyururken, Merhuma Tanrıdan mağfiret, ailesi efradma başsağlığı diİRriz. (Kurdoğlu Reklâm: 5413186) Bayındırhk Bakanhğı Karayollan Genel MüdürJüğu 1. Bölge Müdürlüğiinden 1 Eksiltmeye konulan iş: Malkara Şahin yolu kJm. 017 arası sanst yapılan ve müteferrik işler olup keşif bedeli 210 000.00 liradır. 2 Eksiltmesi 20 Kasım 1968 Çarşamba günü saat 1100 de İstanbul Küçükyaİı'dakı Bölge Müdürlüğünde kapalı zarf usulü ile yapılacaktır. 3 Eksıltme evrakj Ankara'da Karayollan Genel Müdürlügü Malzeme Müdürlüğünde İstanbul'da Bölge Müdürlüğünde görülebilir. 4 Eksiltmeye girebilmek için: a) İsteklilerın 1968 yüına ait Ticaret veya Sanayi Odası belgesi üe usulü gereğince 11750.00 liralık geçici teminat vermeleri. b) Yeterlik belgesi almak için isteklilerin en geç 14 Kasım 1968 Perşembe günü saat 16 Ü0 ya kadar bir dilekçe ile Karayollan 1. Bölge Müdürlüğüne müracaat etmeleri muracaatta genel evrak kaydt tarihi muteberdir. Dilekcelerine en az bu işin keşif bedeli kadar buna benzer bir iş yaptıgına dair belge eklenmesi lâzımdır. Telgrafta müracaatlar kabul edilmiz. 5 İsteklilerin 2490 sayılı kanuna göre hazırlayacakları teklif mektuplarını en geç ihaJe saatinden bir saat evveline kadar Komisyon Başkanüfına vertneleri lâzımdır. Postada vâki gedkmeler nazan itibare alınmaz. (Basin: 26894/13166) Almanca ders ; verilir ve TERCÜME YAPILIRJ J N»rifhey B Kevser SERAV vefat etmıştir. Cenazesa 1.11.1968 Cuma günü Beyaat Camiinde öğle namazı fcıtad'ktan sonra Edirnekapı ŞehitHğindeki alle makberesmde toprağa verilecektir. MevJâ rahmet eyleye. SERAV AtLESt Cıımhurıyet 13200 Sk N'o 7 Cumhuriytt 13183 u konud'a'ilk *es dünyanın her tarafından gelen bıyoloğ ve doktorfarın meydana getirrtiği 2000 üyenin katıldığı kongreden geldi. Atlantic City'de vapılan kongreye sunulan raporlann arasında «Suni Kan» ile ilgili bir çahsma da bulunmakta İdi. Harvard Cniversitesl Gıda ve Halk Saglığı ProfesÖrü Biosimist Dr. Robert P. Geyer'in raporu, kan'ın yerini alabilecek bir madde konusunda atılan ilk adımı müjdeliyortu. Suni kan'ın öppmi yalnir bugün C kullanıiaıtkta olaa sthaları müa