18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE DÖRT 28 Ekim 1968 CUMHURtYET mmm ,B AŞLARKEN Tttrklerle Fransızlar arasındaki ilk dostluğnn kuruluşn ve bnnun asırlarca devamı, her ifci mitlette mevcut bazı hasletlere dayanmaktadır: Fransızların hürriyete âşık, hisli bir millet oluşu, Türklerin isc zulme karşı adaleti üstün tutan mertlikleri... Kanuni Sultan Süleyman devrinde Türklerin askerî şücii, kuvvetli sözü dünyayı titretirken, Şarl Ken'e esir düsen Fransız Kıralının kurtarılması için gönderilen mektnp, Türklerin yardım hislerini harekete geçirmiş ve bu ilişkiler, bir kara giin dostlugu üıerine knrultnuştur. Asırlarca ara sıra zedelenmlş olsa da devam eden bu dostlnk, her iki milletin sık sık yetiştirdiği sağduyulu devlet adaralan sayesinde, eski mecrasım bularak tarihe malolmuştur. Fransızların, mâzide kendilerine yapılan yardımı unutmadıkları ve Türklerin teknik ve kültür sahasında güclenmesine hizmet ettikleri bir hakikattir. Fransızlarla siyasi sahada devam eden uıun dostlnk, Batıdan Türkiyeye geniş bir kültür alumını sağlamıştır. Yeniçeriligin kaldırılması sırasınds ve daha sonraki yıllarda Türk Ordnsunun modernleştirilmesi, yeni harb âletlerinin ve barb tekniğinin tanıtılması maksadiyle Fransadan gönderilen uzmanlardan, mübendislerden ve subaylardan son derece faydalanılmıştır. Hsttfi Türk Ordnsnna hizmet eyleyen bu Fransızlardan Müslütnanlıfı kabul ederek yerleşenler olmnstur. Türkiyeye ilk raatbaa da Fransadan gelmiş, Yirmisekiz Mehmet Çelebinin XV. Lonis devrinde 1721 yılında Fransadan dönüşü sırasında, oğln Sait Efendi (Pasa) bu kültür âletinin kurolng ve gelişmesinde buyük r«l oynamıstır. Fransaya gnnderilen ilk talebemiz III. Snltan Selim'in veliahtIıgı sırasında • Fransız Elçisinin de teşvik ve yardımları ile lshak Bey olmuştur. Hattâ bn îshak Beyin Paris'te tahsili sırasında XVI. Louis ile temas» jeçtiği, müstakbel Padişah III. Snltan Selim ile mektnplaştnaların» vasıta oldngu bilinmektedir. II. Sultan Mahmnt devrinde, Sadrazam Hüsrev Pasanın k51eIerinden olan Ethem'in Fransa'ya tahsil için gönderilmesi tshak Bey den çok sonradır. Daha »enra Sadrazam olan Ethcm Pasa, bizim Fansaya gönderip mühendis olarak dönen İlk talebemizdir. Fransada okndngn lisede meshnr PastÖr ile gınıf srkadaşlıgı y»pmıs, fakat Pastör, oknln S.'likle, Ethem ise l.iikle bitircniştir. O deviıierde, birincilere mahsus diplomanın devlet başkanlan tarafından verilmesi gelenek oldnfundan, Ethem Pasaya diploma8i, bizzat m . N'apolyon tarafından • takdirkar eümlelerle verilmiştir. Snltan Abdölmecit zamanında Paris'te «Mektebi Osmani» açılması, ilk telgrafçılarımızın yetistirilmesi, daha sonra oğlu Sultan Abdülaıiz'in 1867 yılında III. Napolyon'un davetlisi olarak Fransayı liyareti, Türk Fransız kültür mfinasebetlerini zirvesine çıkarmıştır. Bn seyahatin sonunda Türk kültür hayatına büyük hiımette bulnnan Galatasaray Lisesi İlk Tanzimat riealinin yetişmesinde ve Tanıimatın kökleştirilmesinde Fransu kültürü alan devlet adamlarımuın büyük rolü asla inkâr edilemez. Bizim Fransaya yaptıfımız ilk hizmet ise, kılıcımızın kuvvcti. donanmamııın satveti olmuştur. Ona mukabil, başımıza asırlarca belâ kesilen bazı imtiyazlar (kapitülâsyonlar) Türklerin bir cemilesi olarak. ilk defa Fransızlara hahşedilmiştir. Barada şn ciheti de belirtmek lâzımdır ki, Fransanın zengin m&teleri, çoğu Türkiyeden götürülmüt, hediye edilmiş veya satılmif tarihi eski eserlerle doludnr. Diğer taraftan, gerek Türkiyede, gerek Fransada, zaman zaman, her iki milletin dostluk ve kültür münasebetlerini artıran İlk siyasî temaslar Yazan: Taha TOROS ve devam ettiren dernekler knrulmuştur. Bunlardan halen faaliyet gösterenler arasında «Comite France Turquie» nin hizmetlerini burada takdirle anmak yerinde olur, Tarih, arkeoloji, sanat ve diğer ilmi mevzularda, tertiplediji konferanslarla Türk sanat. tarih ve kültürünün ilmî şekilde tanıtılmasında bu komitenin geniş çapta faaliyeti mevcuttur. Fransızların Paris'teki Türk Elçiliğinin sokaeına «Ankara» adı vermeleri, Türklerin Ankara'daki Fransız ElçiliŞi binasının bulunduğu caddeyi «Paris» olarak isimlendirmeleri, samimî duyguların birer ifadesidir. Ayrıca. tstanbuidaki üç caddeye, Türklerin büyük dostn olarak tanınan Lamartin, Piyerloti, Klod Farer gibi ünlü Fransız yazarlarının adlarının verilmesi, Türk kadirşinaslığının temiz bir örneğidir. Biz burada, münhasıran siyasi temaslarla ilsili konuların kısadan daha kısa bir panoramasını vermeye calısacajız. Yoksa, TürkFransız münasebetleri binlerce cilde sıimayacak. başlı başına bir kütüphane teşkil edecek konalarla dolu bir hazinedir. Bugün General de Gaulle Sunay'ın zivaretini iade suretiyle bn haziııenin değerini. bir kat daha artıran, tarihi bir olay yaratmıs bulunuyor. Y.»:^™» Î Fransa'nm Osmanlı Türkleri ile ilk teması, Yıldırım Beyazıt zamanında oldu. Zaferden zafere Tuna boylarına varan Türklere karşı Avrupa'da telâş başladı. Baslannda asîlzadeleri olduğu halde Hıristiyan tnilleUer, büyük ordular hazıriayarak Niğbolu'da Türklerin üzerine yürüdüler, Büyük bir meydan savaşı oldu. Kahramanca cenb ettilerse de, Türkler karşısında, çoğu öldü. Bir kısmı da esir olarak canlarını kurtarabildi. Bunlar ara?ında, Jean Connetable de France, Kont de Nevers, Knnt de la Tremoille, Kont de la Bar, Mare?al de Baussicault, Sir de Cussi ve Amiral Jean de Vienne gibi ünlü asüzadeler varrfı. III. Siyasi temaslar Türkler eline esir düşen bu şöhretlere şefaatçi olarak Fran?a Kıralı VI. Charles harekete geçti. Vıldırım Beyazıfa elçi olarak 1397 senesinde Chauteau Morend gönderildi. Fransa Kıralı, Türk Padişahı Yıldırım Beyazıt'tan, bu esirlerin affını rica ediyordu. O devirlerde ve daha sonraki âdete göre, muharebe eden devletlerden mağlup olanlar, Türk padisahına hediyeler'.e birlikte elçilerini gönd'ererek, sulha talip olurlardı. Osmanlı idaresınce, bunlara sadakat ve istikamette dâim oldukça ve mugayir hal ve harekette bulunmadıkça muahaze edilmiyeceklerine dair padişahın bir fermanı verilirdi. Onlardan mukabil bir senet ve taahhütname alınmağa tenezzül edilmezdi. Fransız tarihlerlnin de tenkid et> tiğı bir konu oldu. Onlara göre Cem bir bakıma anne tarafından Fransız kanı taşımakta idi ve Fransa hanedanının yeğeni sayılırdı. Onlara göre Şehzade Cem'in annesi Burbon hanedamndan olup Fransa Kırahnın hemşiresi iken, Bizans Imparatoru ile evlendirilmek üzere îstanbul'a gönderilmişti. O sırada Istanbul, Fatih tarafından fethedildiği için bu izctivaç yapüamamıştı. Fransa Sarayından gönderilen bu prensesle, Bizans Imparatoru yerine Fatih evlenmiş ve Sultan Cem bu kadından doğmuştu. Padişahlık dâvası i<;ın Türkiyeden kaçışmdan sonra, Fransa hanedanının Cem üzerinde bir nevi hak iddia eylemesi bu sebepten ileri geliyordu. Türkler aleyhine yapılan Haçlı Seferler anlaşması VIII. Charles'ın yerine Fransa Kıralı olan XII. Louis devrinin münevver ve ünlü bir şahsı iken, sırf dini teslrlerle Venedikliler, Macarlar ve Lehlilerle Türk dev leti aleyhine anlaşmalar yaptı. Halefi I. François da Türkler aleyhindeki kampanyayı körüklemiş, hattâ tahta çıkar çıkmaz Türkiye'nin laksimi için Macar, Alman, tspanva Kıralları ile anlaşma imkânlan aramıstı Kanuni Sultan Süleyman cfevrinde, Türklerin Rodos'u muhasara etmsleri üzerine. Fransa Kıralı I. François, Rodos şövalyeleri reisi Adam'a harb gemileri ve silâh vermek suretiyle Türkler aleyhine desteklemişti. Meshur 100 Sene Muharebeleri'nden sonra, Fransız kırallarının nüfuzları artmış ve fırsat buldukça Dogu ve Kuzey memleketleri ile uğrasmalardan eeri durmamışlardı. Neticede Sarl Ken ile I. François'nın arası açılınca uzun süren ihtUâflar ve savaşlar sonunda 1525 yılınd» Milano civarında Fransız Kıralı esir düştü. | Sultan Cem vak'ası Oişf Bond MODESTY BLAISE Tıffatıy Jones Fransızlarla Türklerin siyasi münasebetleri, Sultan Cem vakası üzerine daha geniş çapta kendisini gösterdi. Sultan Cem'i ellerine geçiren şövalyelerin reisi De Busson. onu Rodos'tan Fransa'ya götürdü. Türklerin çığ gibi büyüyen bir devlet oluşu Batıda enrfişe ile karşılanıyordu. 2. Sultan Beyazıfa karşı Cem'i ellerinde bulundurmak hem Papa 4. Sikstin. hem Fransa Kıralı XI. Louis'nin işine yarıyordu. Bir taraftan Sultan II. Beyazıt, Cem'in gizlice Türkiye'ye dönüp başına gaile açmasından endişeleniyor, onun iyice muhafazası maksadiyle tedbirler almak istiyordu. Bu maksatla Rodos'a ve Fransa'ya Hüseyin Beyi elçi olarak gönderdi. Hüseyin Bey 1483 yılında XI. Louis'ye bazı hediye)erle Padışahın bol vaadlerinl gotürdü. Fakat o sırada hasta olan XI, Louis bazı bahanelerle 2. Sultan Beyazıt'ın elçı«ini geri çevirdi. Bu s\rarfa Şehzade Cem'i hem Papa. hem diğer Hıristiyan milletleri Türklere karşı silah olarak kullanmak istediler. Sultan 2. Beyazıt. Cem'in kendisine teslimi için 1486 tarihinde Hüseyin Beyi tekrar Fransa'ya gönderdi. O sırada Kıral XI. Louis ölmüs, yerine VIII. Charles geçmişti. Türk Elçisi, Fransa Kıralına maddi menfaatler ve müsaadeler götürüyordu. Fakat bu defa da Elçi Hüseyin Bey Kıralla görüştürülmedi ve geri döndü. Hüseyin Beyin ikinei kere basar\sızlığı karşısında Sultan Cem işini kökünden halletmek isteyen Padişah, aynı maksatla Venecfikli Antonyo'yu Fransa'ya gönderdi. Fransa Kıralı VIII. Charles henüz çocuk oldugundan yerine nâib olan hcmşiresi Madam Beaujeu hükümdariık yapıyordu. Naib, Padişahın isteğini reddettiği gibi, yeni Papa VIII. înosente yaranmak tçin Şehzade Cem'i ona Fransız dostluğuna büyük değer veren Padişahlardan bir! de Sultan Abdülmeeittir. 3. Napoiyon kendlsine (Ligion d'honneur) nişanı gondermistir. Sultan Abdülmecit, 4. Subat 1«56 gecesi Istanbuldaki Fransız Elçlliğinde verilen balo'ya bu nisanı goğsune takarak gelmiştir. teslim edilmek üzere Roma'ya gönderdi. Şehzade Cem'in leci âkıbeti ise. malumdur. Papa tarafından, berberine, zehirli ustura kullandınlmak suretiyle öldürülcfü. Aslında Cem'in Fransa Kıralı taraiından Papaya verilmesi. I Y AR I N Kanunî Sultan Süleymandan istenen yardım DENIZ GURBETÇlLERl 59 « Karakulağın peşinize düşeceğinden hiç kork mayın. Karakulak Bodrum'da. Nenin peşinde olduğu belli değil, ama belli olan sizin peşinizde olmadığıdır Bodrum'da tuhaf şeyler oluyor. Karakulak. Rumların süngercilik merkezi olan Kalimnos Adası, Bodrum ve Ankara arasında mekik dokuyor. Rum sünger ağaları Bodrum'a geliyorlar. Orada Karakulak ve onun takımıyla, surada burada kümelenip başbaşa veriyorlar. gizli gizli bir şeyler görüşüyorlar. Sonra Karakulak Milas'tan otomobil istiyor. Doğru Ankara'ya gidiyor. Üç dört gün son ra Ankara'dan dönüyor, Kalimnos'a yollanıyor. Ankara'ya ve Kalimnos'a gidip gelişleri, gizli gizli fiskos edişlerini Bodrum'da hiç kimse hayra yormuyor. Herif başımıza bir belâ hazırlıyordur, diyorlar. Kimi memurlar, deniz emekçilerini eskiden beri horlarlardı, şimdi ise burunları kaf dağına vardı. İslanköylü bir Dahiliye Vekili var ya, Istanköylülerin isteyenlerinin Bodruma gelmesine izin vereceğini, kendilerine ev ve tarla tokat verileceğini vaadetmiş. Hem de tstanköy'de bakkal, ya da başkaca dükkân sahiplerinin dükkânlarındakî malları da getirme\erini. o mallardan gümr'ik ahnmayacağını bildirmiş. İstanköylülerin hemen hemen hepsi de, dükkân sahibi imişler gibi dünyanın malını getirdiler, gümrüksüz geçirdiler. Kendilerine, evler ve tarla tokat verildi. Gelenlerin çoğu kendilerine verilen evleri, tarla ve tokadı haraç mezat saünca, hemen İstanköyüne dönerek, yine orada bıraktıkları evlerine ve tarlalarına sahip çıktüar. Bodrum'da kaçakçılar, Artık bize iş kalmadı, bu Istanköy'lü Dahiliye Vekili Türkiye'ye aylarca yetecek kadar kaçak eşya soktu» dediler. Asıl kötüsü denizcilerin üzerine yoğunlaşan kara buluttur. Ankara ile Kalimnos Adasında ne pişireceklerse, onu denizcilerin ensesinde pişireceğe benziyorlar», dedi. Karabatak: « Anlamıyorum, bu Karakulak keratası, bir gizli sığ bulduğumuzu nereden çaktı? Bizden kimse kalleşlik etmez» dedi. Selim: « Şaşarım sana Karabatak. Ben Karakulağın soyu aopuyla görüştüm. Onlar, .biz Silifke'den tâ Tekirburnuna dek, dipte fındık kadar küçük süngerleri bile bırakmamak üzere topladık. Ateşoğlu bizden sonra o kıyılara gitti. O kıyılarda kıyrnık ka dar sünger bulmamıştır. Zaten biz, Ateşoğlu'nun birliğini o kıyılara çekmek için, Karamonya klyılarında süngerin çok bollandığmı, dalgalarm süngerleri söküp söküp kıyılara attıkİarını, zıpkmcı süngercilerin kayıklardan sünger toplayıp eşeklere yük leyip taşıdıklan söylentilerini ortaya yaydırdık. Çok süngercileri o kıyılara çekerek topunu da şapa oturttuk.» diyorlar. Biliyorsunuz ki Karakulağın her nedense Ateşoğlu'na sönmez bir hıncı var. Silükeden beri Karakulakgiller. deniz diplerini kfe leşe çevirdikten sonra, onların hesabmca Ateşoğlu seferden eli boş dönecek ve denizcüerin kurdukları birlik dağılacaktı. Ama ne oldu? Siz elleri bos döneceğinize. inadma zengin bir sünger stokuyla döndünüz. Demek ki bugüne kadar bilinmemiş bir sünger nişanını bulmuştunuz. Karakulak, denizcinin alçağınm alçağıdır, ama herifler denizcidir doğ rusu. Ne yaptığmızı, ne bulduğunuzu anlamaz olurlar mı? Bunda şaşılacak ne var? Ama onlardan kork mayın, hiç olmazsa bu yıl peşinize düşmezler. Onlar, demincek söylediğim gibi başka işlerin peşindeler. Pek hayırlı U görmezler onlar. Allah vere de. ne iş peşindeyseler, o işi başaramasınlar. KÇünkü o çeşit insanın para için ne yapacağı belli olmaz. Alimallah memleketi bile haraç meıat satarlar» dedi. Vakit geçti. Süngerciler de yorgundular. Hırsız Selim'in de sabahtan beri volta vurmaktan canı çıkmıjh. Bir ara Selim: • Sandala gideyim de çullarımı alayım. Sandalda yatmak istemiyorum. Sizin aranızda yatmayı tâ ne zamandır özlüyordum. Işte bu gece nasip oldu,. dedi. Sandahndan küçük şilte ve örtülerini getirdi. Bir iki söz daha söylediler. Hırsız Selim, «Bakın, yarın Allahın izniyle ilk dalışı ben yapacağım ha'...» dedi. Deniz, kayığı usul usul beaiklerken, denirin fışütısı «susun» demiş gibiydi. var) TCŞEKKÜR Pek sevgili varhğımız, ) ümit ışığımız Pilot ÜsteJ J men 5 Mustafa ÖZDİLEK in \ vazife uçuşu esnasında şe | hit olması münasebeti ile j aziz nâşının Malatyadan Ban dırmaya nakli hususunu tcmin eden Hava Kuvvetleri Komutanlığına, Malatya üssünden gelen değerli subay lara, Bandırmada yakın ilgilerini esirgemiyen bütün Üs : personeline, merasime iştirak eden yakın akraba, dost ve arkadaşlarına, Gönen Kay makamı, Müftüsü, Belediye Reisi ve din görevlilerine, ayrıca telgraf, telefon ve mektupla tâziyede bulunan dostlarımııa sonsuz sükranlanmızı sunarız. »••••••••••••••»••••••••••••••a» Cumhuriyet 12986 Dr. KEMAL ÇAĞLAR İdrar Yollan ve Tenasül Hastahkları Mütehassısı Galatasaray Turnacıbaşı Sok. No: 12 Uğur Apt. Saat 10 12 ve 13 18 Tel: 44 U 3« (llâncılık: 9417) 12934 ^^ ^ APARTMANLARDA T A M YA K PETROL OFİSI Tera (811) 12974 Ankara Belediyesi Başkanlığından 1 Mülkiyeti Be.!ediyemize ait bulunan Zafer Meydanı Zafer Pasajındaki P.4 kapı numaralı dükkân 2490 sayılı Kanunun 31. cnaddesı gereğınce 1 yıl müddetle ve 1 yıüığı kapalı zarf artırma usulü ile kiraya verilecektir. 2 fhale 6/11/1968 Çarşamba günü saat 15.30 da Belediye binasında müteşekkil Encümen huzurunda yapılacaktır. 3 Dükkânın bir senelik muhammen bedeli 18.000 lira olup muvakkat teminatı 135U lıradır 4 thaleye ıştırak edeceklenn 249Ü sayılı Kanunun 2, 3 ve 4. maddelerinde yazılı vasıflara haız olmaları şarttır. 5 Teklif mektuplarının ihale saatınden 1 Eaat evveline kadar Kncümen Başkanlığırvs verılmış olması şarttır (Postada vukubulacak gecıkmeler nazara alınmaz ) Bu ışe alt şartname her gün mesaı saatleri ıçinde Emlâk ve Istimlâk Müdürlügünde görülebilir. (Basın: A. 1389728234/12957) Maliye Möfettiş Muaviniiği Giriş Sınovı Maliye Bafcanüğı Teltış Kuruiunca «.11.1968 Pazartesi günü saat « da Ankara ve tstanbul'da Maliye Mülettiş Muavtnligi Glriş Suıavı açılacaktır. Oirtş sınavına Katnabllrnek ıçın: a) Devlet Memurlan Kanununun 48 lncl maddeeinde yazılı nitellklere sahlp olmak, b) 1.1.1968 tarihinde (30/ yaşmı doldurmamış Dulunmals, c) Siyasal Bilgiler, tktisat, Hukuk, Orta Doğu Teknlls Onlversltesl tdari îlimler Faitültelerinden, tktisadl ve Tlcart tllmier Akademilerinden (veya eşltierı yabancı takülte »e otcullardan) birini bitirmlş olmak gereklr. tsteklllerin smav ıçln gerek» formallte ve oelgeıen gösteren ve sınav konulan nakkmae lüzumlu bilgılen »eren oroşürt) adlan geçen Pakülte ve Akademüerıe Ankara'da Maliye Bakaniıgı Teftiş Kurulundan. tstanbul ve tzmiı Denerdariıklanndan btzzat müracaat suretlyle veya mektupla temln etmeler) re mürscaat ışinl noksansız olarak 9 11.1968 Cumartesl günU saat 13.00'e nadar bttirmeleri lüzumu ilan olunur. (Basın: 25033/12962)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle