Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S4HÎFE fRl 14 EHm I96S CUMHTTRÎYET Yeni Universiteler ve sorunlan Prof. Dr. Akif KANSU iseyi bitirip bir yüksek L naartmaktadır. Nitekim,öğrenim kunımu. girmek isteyen öğrenci sayısı, her yıl blr miktar 1964 yılında t'niA. Ü. ADANA ZIRAAT FAKÜLTESI DEKAMI . mazlar iken (4936 ve 115 sayılı kanunlar), sözü edtIen öğretim üyeleri bj sürelerin her birinde, iklşer yıl daha kısa zamanda bir üst ünvana yükselebilirİer. iyarbakır Tıp Fakültesi. 871 sayılı kanundan yararlanacağı halde, Adana Ziraat Fakültesine bu ödeneğin tamı mı, yoksa yarısı mı verilsin sorunu, bir yıldan beri. T.B.M.M.'nde Millet Meclisi ile C. Senatosu ara'inda tartışma konusudur. Elâzığ Veteriner Fakültesi için bu hususta ne düşünüldüğü belli değildir. Millî Eğitim Bakanlığınca, yeni kurulacak tniversiteler konusunda hazırlanmış bir kanun tasansında. çeşitli iller için farklı ödenekler konulmus tur. Bu farklılığın belirli bir dayanağı maalesef yok tur. Ödenek miktarı. bir islem somıcu bulunmuş değil, sadece takdir.edilmiştir. Bu. pek çok «ürtüş melere yol açacaktır (Adana örneğinde olduğu gibi). T.B.M.M.'nde «takdir» ile bulunan oranlar da pek çok değişmelere uğrayacaktır. Ankara. İstanbul ve îzmir dışında açılacak bütün Üniversiteleri çekici kılmak için belirli sürelerde. belirli oranlarda ıhcpsine aynı) ödenek veril melidir. Örneğin, 871 sayılı kanunda belirtilen esas lar dikkate ahnarak. ilk beş yıl • 100. ikinci bes • ' yıl • 75 ve daha sonraki yıllar için •• 50 gibi. Hal< buki. şimdiki sistem. ne zaman uygulanacağı belli olmayan. Personel Kanununa dayanan bir sınırı öngörmektedir. (#71 sayılı kanun. Md. 5 E). Personel Kanunu çıkacak olursa, tasra Üniversiteleri çekici oluşlarını gene kaybedeceklerdlr. Bu sebep ile, yukarıda belirttiğimiz sistem. daha uzun vâdelidir ve böylece kurulmuş kurulacak bütün Üniversitelerin ödenek işini bir kanun ile düzenlemek mümkün olur. versitelerarası giriş sınavına (Merkezî Sistem) katılan öğrencl sayuı 33300 iken, bu miktar oldukça muntazam bir artış göstererek, 1968 yılında yaklasık olarak 55 bine yükselmiştir. Bu sayı içersinde lise mezunu olmadan nnava katılanlar lle başka bir jüksek öğrenim kurumu öğreneileri bulunmak la beraber, artışın «sıl etkenini liseyi bitirenlerln sayısı oluşturur. Devlete ait yüksek Öğrenim kurumları, kuruldukları zaman öngöriilen sayıdan çok fazla öğrenci okutmakta ve çoğu bu yönden en yüksek sınıra ulasmıs bulunmakladır. Örneğin, Ankara Ziraat Fakültesl her sınıfta 50 öğrenciyi okutmak üzere kurulmu; ise de, bugün bunun 5 katına ulaşılmıştır. Bu durum, yer sıkışıklığı ve her bir öğretim üyesine düşen öğrencl sayısı bakımından. verimi dü sürücü etkilerde bulunmaktadır. Özellikle uygula. malı bilim dallannda, bunun önemi çok daha iazladır. 141vel42nci maddelerin son macerası ajin Baha Ankan'jn «141 ve 142 ncl maddelerin son macerası» başlıkh seri yazısı üzerinde durmak isterim. TARİHÎ GELİŞtM: 1917 Rusyasındaki kanlı proletarya ihtilâlinden sonra uygulama felanına glren Marksizm karşısında oer ülke ve her rejim kendi düzenini korumak zorunda kalmış ve bu yolda hükümler vazetmiştir. tşte T^irk Ceza K' ıununun 141 ve 142. ci maddelert bu sekilda ortaya çıkmıştır. 1936 lada bu ihtiyaç Türkiyede de duyulmus ve 1889 îtalyan Ceza Kanununun 1930 dakl tadilinden sonra Ceza Kanunumu za aktanlnr.stır. Maddelerin İtalyan Ceıa Kanunundan alınışı Ceza Kanunumu?un îtalya'dan alınışınm bir netioesidir. Yoksa aynı paralelde yeni maddeler Ceza Kanunumuza ak^ar.na yolu ile değil dogrodan Ooğruya konabilirli. Çevremizde bazı insanlar için : Ne kadar doğrn düşünüyor, ne duru ve saŞlam bir mantıgı var.. diye konusulur. Gerçekte insanın sağlam bir mantıfa satup olması büyük ölçüde e|itim işidir. Düşünme faaliyetinin kurallannı iyi öğrenenler, yazarken ve konnşurken yanhs yapmaktan kendilerini konıyabilirler, bir sonjnn ne yanından tutacaklannı bılırAm» bu bilgilerden habersiı kişilerin de toplum içinde söhret yaptıklan görülmüştür. Köy hayatında, halk katlarında, bn çeşıt bilıtelere çok rastlanır. Bn soy insanlar, ayn bir itibar kaMnırlar, »ayçı görürler. Çünkü baıan en mUtevan bir mantık, en nln kısılerin sözlerinin gerçek anlamını ortaya serebilir, olaylann rençını ve koknsunu günlük mütevazı mantıkl» desivermek mumkündur. Çünkü bizler hiç haberimiz olmadan s ünlük hayatımızda pusla gibi bir mantıkla yolumnzu bulnr, birbirimiıle anlaşırıı. Soı gelısı bir çocukla karfilastıîınız zaman sorarsınu : Büyüvünce ne olacaksın evlâdım? Bö\le bir sorunun cevabı. çognnlnkla. doktor olacagım, mühtndis olacaçım, pilot olacagım, avukat olacagım. gibi lomut bir karşıhktır. Biiyüyünce mübendis rni olacaksın oglnmT Mühendis olmıyacağım» Peki ne olacaksın? Doktor olacagım. Şimdi şu basit ve çflnlük konnşma kesimlnden geçelim Ismet Pasa'nın son lamanlaTda sık sık tekrarladığı bir söıe... Paşa, üçüncü mü, dördüncü mü, besinci ml »»yısını bilmiyornı kere söylediği bir söıü. Halk Partisi tstanbul tl Kongresinde tekrar etti : Halk Partisi sosyalist olmıyacaktır» Güzel Tabjî aklı başında olan her vatandas bugtin C.H.P.'nin sosyalist olmadığını bilir, ve yarın sosyalist olmıyacağını da Paşanın aj7indan duvunca basit bir mantıkla sunu düşünür I Peki Halk PartiM ne olacaktır? Sosyalist olmıyacaktır., Onu anladık, ne olacaktırT Sosyalist olmıyacaktır., Anİadık yahu, sosvalist olmıyacaktır; yanl kapltalist mi olscaktır? Iste tsmet Pasa bu noktaya açıklık getirmek lorundadır. Bız kendi hesahımıza tsmet Pasa'nın sosyaliıme karsı bugünkü tavrını ve mesafesint anlıyornz. ve C.H.P.'nin sosvalist olmadığını da bilivoruz. Koca tsmet Pasa'nın ikide bir malum çevrelere sık »ık teminat veîmek loronda kalmasını da aktüalitenin mantıjı içinde yerli yerine koymaya çalısıvoruz. Ama bundan 45 yıl önce Atatürk'ün açık açık : Biı ne kapitalistiz. ne sosyalistiz, biz bize benzeriı... dediginl hatırladıkça sosyalizme karsı cephe alan tsmet Pasa'nın kapitalizmi es gecmekle 45 yıl önceki Atatürk'ten daha jerilere düştügünü eörüyoruz. öylevse Ataturk'ten yarım yüzyıl «onra, Atatürk'ün knrdngo parti liderinin kspitalirme karsı tavrını saklıyarak konuşması, ve sosyalizme karsı tavrını sık sık belirtmek zornnd» kalırken kapitalizmi afzına almaktan kaçınması ne demektir? Çekinçeniik mi? Hrsap mı? Kolaydır tsmet Pasa'nın her dtmecinde : Biz sosvalist degiliz, olmıyacagız.. diye konuşması..: Bir fün de çıkıp : Biz kapitalist değiliz, olmıyacagız... desin bakalım. Atatürk daha 1920'lerde : Biz ne kapitalistiz. ne sosyalistiz, blı antiemperyallstl*. blı bize benıeriz... diye dnrnmunn tesbit etmis, ama gelecefe değgin hiçbir dnvar ormemişti. tsmet Paşa'yı sosyalizmden aık sık söz açarken kapitalizm konnsnnda snsknn görmek Atatürkçüler taesabına can nkıcı bir dnrnmdur. CHP sosyalist olmayacak, kapitolistmi olacak? D S Zorlamalar eşitli zorlamalar ile, ulaşılmış olan bu üst sının asmağa çalışmak çok zararlı sonuçlar doğurur. Yapılacak iş, yeni Yüksek Öğrenim Kurumlarınm gerçekleştirilmesidir. Özel Yüksek Okullar açıkta kalan öğrencileri bir okula bağIamak yönünden, her ne kadar büyük olanaklar ile ortaya çıkmışlar ise de, bunlann genellikle yeteri kadar kaliteli öğretim yaptıklannı kabul etmek çok iyimserlik olur. Bu durum karşısuıda, yeni Fakülte ve Ürilversl telerin kurulması en doğro hareket olacaktır. Ancak, bu kuruluşların yurt yüzeyine yayılması gerekir. Örneğin, Ankarada iiç Üniversitenin yerlesmiş olması yerine diğer bir, iki llimizi sosyal. kültürel ve ekonomik yönden kalkuıdıracak sekilde dağıtılmalan çok yerinde olurdu. küm ve diktatörVugün» mUeyyidesi olan bu maddelerin kaldınlmasımn ihtirasn isteminin, tarafımızdan manalandınlmamasımn mazur görülmesini dileriz. Çünkü madem ki bu Anayasa demokratik sosyalizme açıktır, madem ki Anayasa Mahkemesi de bu hususu kabul etmiştir, oıadem ki T.C.K. nun 141 ve 142 nci madde'.eri bu sosyalizmi cezalandırmamak tadır, o halde telâsa ne lüzum var. Bu maddeler varken de sosyalizm mücadelesi yapümaktadır ve de yapılacaktır. Bu maddelerin kaldmlması isteği; «Ar.ayasanın v Ceza Kanununun cevaz verdiği ölçüde sosyalizmin» sınırlarının aşılması arzusunun mu içinde t;:zlemektedir? Bilmiyoruz. Ç Yerleşim sorunu ÂL nkara ve İstanbul Üniversitelerinin yerle* *• sim durıımu, bu kurumlanmızın bir Fakülteler toplulueu halinde kalmalanna sebep olmaktadır. Bu dathmklık idareyi aksattığı gibi, öğrencîlerin calışmaları ve sosyokültürel llişkileri ba kımından da olumsuz etkilere yol açmaktadır. Hattâ. aynı hususlan öfretim üyeleri Için de, aynı rahatlık ile, söylemek mümkündür. E?e ve Atatürk Üniversltelerlnde olduğu gibl, yeTİeşimin toplu halde 'Cammıs sisteml^ ya. "ma«ı zorunludur. Bu dıınımda ise, geniş bir arazinin Ünlver«iteye avrılması gerekir. Avrıca. bu arnzinin tapusunun Üniversiteye verilmesl, ileride çıkacak birçok sürtüşmeyi önler. Toprağın kıymetli olduğu 11lerde, bu İş, bir hayli yüksek para ödenmesi ile sağlanabilir. Adana'da kurulacak Üniversiteye şehir imar plânında ayrıhni! bulunan arazi iç.'.ı durum böyle olacak gibi göriinmektedir. Diğer tarnf tan. Elâzığlılar gerçekten büyük anlayıs ve Istek göstererek. onbin dönümlük araziyi Üniversife için ayırmışlardır. Adana gibi zenaini bol bir ilde. bunun yapılamamış olması ve işin devletçe cöziimlen mesinin beklenmesi, ÇukUTova Üniversitesinin kunılmasını en snndan 23 yıl daha geciktireccktir. ^^7^ eni açılacak Üniversitelerin ileriki öğre•• tim üyelerinl sağlamak amacı île, Millî * Etitim'Bakamlı?ı. blrkaçyıldan beri dış memıeketIer«^ İÂU sayılı 'kanun hyarınca. doktora yapmak İçin öğrenci göndermektedir. Fakat, bu sistcm zannedildiği gibi başanlı olamıyacaktır. Bu kötümser Ilğin dstyanaklarını şöylece özetlemek mümkündür; 0 Sözü edilen kannna göre, dış memleketlere gldenlerin memııriyet lle llişiği kesildiğinden, istek çok az olmaktadır. • İstek az olunca rekabet, seçme gibl iyiye sfirükleyici etkenler ortadan kalkmaktadtr. 0 Adaylar. dış memleketler ile anlaşma yapılmadan gönderilmekte ve bu sebep ile, bunlann bir kısmı yıllarını kendîsine doktora yaptıracak bir Üniversite ve bilim adamı bulmak için uğraşmakla geçirmektedir. Diğer taraftan, sadece doktora yapmtş olmak, bi limsel ilerleme ve bele öğretim üyeliği için yeterli olmadığından. bu gibi kimselerin öğretim üyesi olmayan yenS kuTumlara verilmeleri islerin aksamasına ve bizzat bu genclerin zaman ve enerji kaybet melerine sebep olacaktır. Bu konuda, şöyle bir yol tutmak daha olumlu sonuçlar verebilir: Yent kuruluşların asistanlık sınavlannı kaıananlar, adayhk sürelerini gelişmiş bir fakültenin öğretim üyeleri yanında geçirdikten ve aynca yabancı dil kurslanna katıldıktan sonra, ilgili öğretim üyesinin temas kuracağı bir yabancı üniversltede doktoralannı yapmalıdırlar. Bu hüküm komunizmi yasak fitmekte ve bu ınahiyetteki fiill ve kavli tezahürleri cezalandırmalctadır. Müesses nizama komünizm tamamen aykındır. Marksist siyasl doktrinin jsası «tahakkümdür» yani diktatörlüktür. Tahakküm Ue hürriyet münasebeti kurulamaz. Bilftkis Marksist siyasî telâkki gerçek demokrasinin zıddı olarak vasıflandırılabiUr. (1) Komünizm Sosyalizm OMÜNİZM SOSYALtZM: KomUnizm, müesses devlet nizamım ihtilâl yoluyla yıkarak burjuva sınıfını ortadan kaldınp, proletarya diktatoryasını kurmayı hedef ittihaz eder. (2). Sosyalizm ise iktisadi alanda toplumu tatmin edici bir nizamm sağlanabilmesi için, insanın bütün olarak geHşmesinı daha elverişli, daha adaletli sonuçlar meydana getirecek bir düzeni savunur. Sosyalizm esas itibariyle sosyal adaletsizliğe karşı bir tepWdir. (3). Kamu sektöriinün agır bastığı bir ekonomik düzenin riemokratik yoldan savıınucusudur. Bu Anayasa sosyalizme açıktır. Çünkü o da Jnsan haklarına saygıîıdır. Demokrasiyi tanır, hukuk devletini tanır. (4). göre «^emenliİE şytsız milletindğf.» Komünist toplumda ise egemenlilc «Proletarya sınıfınındır». Bu komünist toplumun ayırıcı vasfı olarak karşımıza çıkr. Oysa bir millet tek bir sosyal sııııftan oluşmaz. (Sosyal sınıf, iktisadi menfaatleri geniş hatlan ile müşterek olan nüfus kütleleridir.) (5). O halde bu maddeler, sınıf farkhlaşmalan ve sınır üstünlüğü göstenneyen Anayasamıza aykırı değil, bilâkis Anayasamızın tatbikidir. UÇI3N MANEVİ UNSÜRU: Işte T.C.K. nun 141 ve 142 ci maddeleri böyle bir sosyal sınıfın bir diğeri üzerinde tahakkümünü tesis etmeğe mâtuf cemiyetleri lturmayı, veya bunun propagandasını ezalandırmaktadır. Burada bir zümreyi ortadan kalcUrmak düşüncesi cezalandırılmamaktadır. Çünkü hcrkes istediği şeyi düşünmekte serbesttir. Anayasamızda yer alan düşünce özgürlüğü budur. Burada söz konusu edilen düşüncenin açıklanması, fiilî hayatn tnfikall ve bu fikir etrafında taraftar toplanılmasıdır. Düşünceyi açığa vurma özgürlüğü Anayasanın esas müesseselerini devirmeyi sağlayacak bıçimde kullanılamaz. (6). Suçun manevi unsuru sarih bir «Kastı» gerektirmektedir. Yargıtay tehsvvüren söylenen sözlerde bu kastı nazara almamaktiöır. (7). Kurulma şekli lerin meydana getirilmesi metodu, bu kurumun uzun yıllar gelisme halinde kalmasına ve bu sürece bazı sıkıntı ve sakıncalara uğramasına yol açmaktadır. Ankara Ünlversitesi tarafından denenen metod İse, açılacak Fakültelerin, gelişmiş Fakülteler tarafından kurulması ve yeteri kadar bir süre, bunun tam anlamı ile desteklenmesidir. Bu suretle, başka Üniversite veya Fakültelerden günübirligine, ya da kısa süreli olarak gctirtilen öğretim üyeleri ile yapılan sakıncah öğretim şeklinden kurtulmak mümkün olacaktır. Ayrıca, ba gibi Fakültelerin kuruluş ânuıdan itibaren özetkliğe sahip olmalan da gözonünde tutulmalıdır. Diyarbakır Tıp Fakültesi. Adana Ziraat Fakül. tesi ve Eiâzığ Veteriner Fakültesl bu şekilde kurul maktadır. Aynı gehirlerde açılacak diğer Fakültelerden (bunlann mutlaka Ankara Üniversitesince kurulması gerekmez) sonra, her brri, ayrı bir ünlTersite haline getirilebiUr. G elişmis FakiUtelerden ayrılan bir kısım öğretim üyeleri tarafından. yeni Fakülte K öğretim Üyesi sağlanmcısı eni Fakültelerin, gelişmiş benzerleri tarafından kurulması öngörülmekte İse de, bunlann kısa blr süre sonunda. kendi elemanlanna kavuşması arzu olunur. Bu konuda, ya eski Fakültelerden aktarma edecek elemanlardan yararla mlır, ya da yeni elemanlar sağlanır. Yeni elemanlar. Öğretim Üyesinden çok yardımcılanna ait kad rolann doldurulmasına yanyacaktır. Diğer ÜniverBitelerden aktarma suretiyle yeni Fakültelerin kadrolanna geçmek İsteyen öğretim üye ve yardımcılan için bunlann çekici olması gerekir. • Sosyal yaşantısı ve akademik çalısmalan yönünden bir yere alışmış ve düzenini kurmuş bir kimse için, yeni bir şehre göç ermek kolay değildir: bu ancak, bazı üstünlüklerin (avantajlann) kendislne sağlanması ile gerçekleşebilir. tstanbul, Ankara ve tzmir dışında kurulmuş Üniversite ve Fakültelere »ağlanan iistünlükleri löylece özetlemek mümkündür: aradeniz Teknik Üniversitesi. Atatürk Üersitesi ve Diyarbakır Tıp Fakültesi 871 »ayılı kanundan yararlanarak kadrolaruıda görev alan Profesörlere maaş ve Üniversite tazminatlarına ek olarak 2.000 (yaklaşık ele geçen). Doçcntlere 1300 ve Asistanlara 800 TL. tutarında ödenek verir. ler (Madde 5A a, b ve c). Karadeniz Teknik Ünlversitesinde öğretim için gorevlendirilenler, bunlara ek olarak. sçünde 100 TL. yevmiye alırlar. (Mad de 5 B). Atatürk Üniversitesi öğretim üyeleri ise akademik yükselme yönünden bir takım 'tarışıklıklara yol açan bir sisteme tâbidir. Diğer üniversHe elemanları doktoradan sonra 4 yıl geçmeden Doçent ve Doçentlikten sonra 5 yıl geçmeden Profesör ola • ••• • ••• • •a* iiii •«•• •«•• •••• •«•• •«•• •••• •••• •••• •••• •••« ««•• •••• S •••• •••• •••• S o nu ç üksek Öğretim Kurumlanna basvnranlar her yıl artmakta ve fakat. devlete ait yük sek öğretim kuruluşlarına alınan öğrenci sayısı yıldan yıla pek değisememektedir. Özel yüksek öğreui min şakıncali olduğu bir gercektir. uu durumda, yeni Üniversitelerin açılması gerekir. Bunlann öğretim üyelerini ancak buralarını çekici kılmak suretiyle sağlamak mümkündür. Bunun Için de yukarıda kısaca belirtilen hususlan kapsayan genel bir kanun çıkarmak çok yerinde olacaktır. çük Ülkeler) bu olguyu daha önceden görüyorduk. Şu var ki, bu yalnızca Sovyetler için değıl, bütün gelişmiş ve büyük (!) ülkeler için d söz konusudur. İki ayn blokun sözde öncülüğünü yapan iki «süper» devlet çıkarlanna kü çuk ve az gelişmiş ülkelerin verileriyle yön vermektedirler. Ne vaı ki, Vietnamdaki Amerika rejim yüzünden savaşırken, Sovyetlar, Çeklerin de açıkladığı gibi kendi re'imleri içinde çatışma durumundadır. Sol çevreleT (Fransa • ttalya) Sovyetlere karşı çıkmaktadırlar. Nedenleriyle birlftte ortada bır kanıttır bu. Amerikaysa Lfttin A iierikada. Avrupada, Asyada kovulmak durumundadır. Son olaylar incelenirse: az gelişmiş ülkelerin çıkanru, özgürlüğünü, bağınv sızUğmı yok sayan bütün eylemler (1) Bak. Joseph Carron La PTO gıderek iriin ışığına çıkmaktadır. vocation delit Special (Lyon Bu arada; Atatürk'ün, rejimleri 193T) say. 19. ne olursa olsun hiç bir devletin (2) Bak. I.C.D. 305.1961 2548/ boyımduruğunu keskinkes kabul et 1392 (3) Bak. Georges Bourgın ve Pi miyen bağımsızlık ilkesini anmak erre Rimbert «Sociaizm» say. 8" zorundayız. (4) Bak. Anayasa Kom. Söz. Tem. Amaç ne? Meclisi Tut. der. Cilt 2, say. azarın iki blok arasmda sara494 şın olmıyacağını gösteren söz(5) Bak. Faruk Erem «Ceza hulerine rasthyoruz yazısında. Bikuku hususi hükümler» cilt lirdik ki Amerika küçük ülkeleri 1, say. 26 çıkması olasıheı gozüken bloklar(6) Bak. Ceza G. K. 19.4.1965 arası savaştan koruyacaktı!. 158/150 «Rusya. patrontı oldufu bir im(7) Bak. 4. CD. 14.10.1964 11519 paratorlugu uzun süre ve her vaK. 13058 sıtaya başvnrarak savnnacaktır. Haluk GÜNUGUR Bu hoşumnza çitmiyebilir. fakat Ankara Üniversitesi Hukuk gerçeği bilmemiz şarttır» diyor saFakültesi öğrencisi jnn Spaak. Amerikadan söz etmiyor bunlan söylerken. Amerikanm tııtumunu Amerikan karnuoyu bile benimsemezken, neyi göstermek amacmda? Bu da belli oluyor «Sonuç olarak NATO'yu yıkmaya yönelecek bir politikadan kaçmmaillî Eğitim BakanhSı büt lıvız» ögüdünü vermekten gerl çesinden 1967 malî yılı için durmuyor. tkl bloktın varlıgı Avde «Bakanlığa bağlı okul ve rupada denge ve düzeni saglar ve kurumlara dağıtılmak ÜZTPD abo ne olursa olsun banşı «tehdit» *tne olunan dergilere 688 b:n 938 mez. görüşünü savunuyor Mr. lira harranmış olduğunu, havretSpaak. Ve ne divor balnn. le okuduk «Bu arada. sadık işbirliçi yolunDergılerin adlan da yayımlanda ilerlemeve devam edelim ve ne mıstı. Bayrak, Defne, Bılsı. Hı=ar hayal1erimİ7e ve ne de hislerimize dergilerinin dışındaki altmış dürt kendimİ7İ kaptırmıyalım.» ad Sın Çizmeli Memedaâ» fasSonuç dı, Ad}anni>1,Qk^3JP da göri t e daîıa « a ^•rBÜer v%ıenje sorunu varsa, barış İçinde dı. birükte yaşama ilkesi deniliyor llgimi çeken garip bir yan dana sa, özgürlük söz konusuysa, bu altmış sekiz derginin içmde bağımsızlık duygusu, mantığı ortaderin bir geçmişe ve Türkiye'de da ışıyorsa başta Amerika, az gegeniş okuyucu kitlesine sahip; Hşmiz ülkelerin üstünde, onlan Varlık, Türk Dili, Yedıtepe, Pabir yerde yok sayacak tutumda olpırüs, Yeni Dergi, Forum, Dost, masın. Yeni Ufuklar, İmece Ilgaz... Gibi Alâettin AKYÜREK dergılerin neden adlan yoktu? Ve neden okullara gönderilmiyor bun lar? Gerçek bir aydımn önemle ^Uşüneceği sorudur bu: Ne idüğü belli olmayan adj sanı duyulmayan «güya» yazar olanların dergilerine ödenen 688 bin lıra... 688 bın ayın Prof. Dr. Bülcnt Nuri kez düşünün bakalım; bilincmıze, Esen'in yukandaki başlıkyüreğinize sığar mı bu kültür ve la, 7.10.1968 tarihinde çıkan eğitim kalkınması? Köylerımizin, kmnetll yazılannı büyük blr haa, okullanmızuı, kasabalarımızm ldhattâ diyebilirim ki, büyük bir taplıklan tamtakırken. havranlıkla okudum. Millî Eğitim Bakanlığı 19B9 yıMuhakkak ki. Prof. bu selis ve lında yukandaki adlarıru verip de vâzıh yazıları ile bütün aydınlaunutulan dergilerden bir kaçına nn düşüncelerine, hakkiyle tetabone olur ve Erganimizin bomcüman olmuştur. boş olan • Genel Kitaplığma • birPek sayın Prof. Un ihtisası (J«şeyler düşünür kanısındayız. hilindeki fikirlerine, hiç kimseSaygılarımla. nin bir virgül bile ne ilâve, ne de Mehmet Yaşar BİLEN tenkid edemiyecegi kanısındayım. Lise Ed. Oğ. Ergani Bu kı>metli makalevi. bilhassa. oknyamamış clan, bütün •ğ 'İ retmenlerin, aydınlann, okur, yazar vatandaşlann okumalarınm gerekliği fikrendevim. Saygılarımla. Ihsan Z. tZBERK Y DsreHere Ödenen 68 bin lira M TEŞEKKÜR 'Rjklcat îpekçî hanunefendinin vefatı dolayısiyl» yakınlan ve dostlan ile bilcümle tanıdıklannın cenaze merasimine istirak, çelenk yollamak, ziyaret, mektup ve telgraf yolu ile derin acılanmıza ijtirak edenlere sonsuz te|«kkürlerimizi bildiririz. AtLESt D «Kâbuslan selâmete yol» AKİS YAYINLARI Son gunlerm en onçmlı sunuyor S Cek buhranından alınan dersier Sonuç onuç olarak şunlan söyleyebiliriz: Demokratik yoldan sosyalizm mücadelesi yapan bir partınin, bu • maddeleri zorlamasındaki maksadı; «Tahak S ek buhranından alınan dersler» başlığı altmia Paul Henri Spaak'ın Turkçeye aktarılan yazısı «Bağımsızlık savaşı» veren küçük ve az gel'.şmiş ülkeler için ,'nemlı bir nıtel'.k gösteriyor. Sov>etlerin «Barış içinde birlıkte yaşaman ilkesi sayın yazara gore kâğıt üzerinde ka^ıştır. Biz (kü Yaıa* :İMETİN TOKERJ A v r u p a d a Oemir Perdenin her iki tarafında cereyan etmiş gençlik hareketlertnın anatomisi. ARVYOH NESRtN GÖKSEL Ue İLHAN fCAKSÜ nlîanlandılar. 13.10.1968 isUnbul Cumhuriyet 12211 Nimbiis 7 ürk/ye Halk Bankası A. Ş. İstanbul Şubesinden Sanayi Bakanlığı Küçük Sanatlar Dairesi Reisliğince 150 adet jakarh, Harrison tipi, yerli imali çorap makinası imal ettirilecektir. Bu işlerle uğraşan firmalann, imal ettikleri çor»p makinalanmn teknik evsaf ve sair özellikleıi ile liatlanm blldirir kapalı zarf teklif mektuplannı 31. Ekim. 1968 tarihine kadar Bankarmza vermeleri rica olunuı. Not : Bu işe ait şartname şubemizde görülebilir. (Basın: 26106 12192) (Cumnunyet • 122n Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu İstanbul Şubesi Müdürlügünden Kuntmumuz ;çın satın alınmakta olan malzemelerin nns, miktar ve vasıîlannı gösterir listeler Karaköy, Bankalar Caddesi No. 75 77 Kat 1 deki MudUrlUgümüzün gtriş kapısmda bulunan Uân tahtasına asılmaktadır. Kurumumuzla ticari münasebette bulunmak İsteyen flrmalann bu listelen buracla tetkik edebilecekîeri ve lüzumlu göreceklerı tamamla^cı malümatı Alım Ssfliğinden alabilecekleri ilan olunur. Tel. 44 41 37 MAKtNA VE KİMYA ENDÜSTRtSİ KURDMi; ÎSTA.VBUL 9UBB8İ MtDÜRLÜÖÜ : S6138) 1S190 DENİZ KUMTLERİ ROMUTÂNLIGI Seyir ve Hidrografi Dairesi BaşkanlıSından bildirilmiştir. DENtZClLERE VE HAVACILARA 111 SAYILI BİLDİRÎ 21 ilâ 25 Ekim 1968 tarihlerinde 08.00 ile 16 00 saatleri arasmda aşağıdaki noktaları birleştiren saha içinde seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahanın 2000 metreye kadar olan yüksekliği can ve mal emniyeti bakımından tehlikelidir. MARMARA DENÎZt TEKÎRDAG BAT1 SAHtLİ KUMBAĞ ÖNLERİ. 1 inci nokta: E. 4896.5 No. lu Tekirdag iskele îenerinden 203 derece ve 9 mil mesafede enlemi 40 derece 50 dakika Kuzey, boylamı 27 derece 28 dakika Doğu. 2 nd nokta: Enlemi 40 derece 50 dakika Kuzey Boylamı 27 derece 34 dakika Dogu 3 flneü nokta: Enlemi 40 derece 44 dakika Kuzey BoyİBtm 27 derece 34 dakika Doğu 4 flncti nokta: Enlemi 40 derece 49 dakika Kuzey Boylamı 27 derece 24 dakika Dogu. D*NÎZCtL*Hl V» HAVACILARA ÖKTMt.K PU (Bman 34 adet seyyaı elektrik ark kaynak makinesi ahnacak T.C. DEVLET DEMİRYOLLARI İSTANBUL ALIM VE SATIM KOMİSYONU REÎSLİĞtNDEN 1 34 adet seyyar elektrik ark kaynak m a M n e s i 23/Ekim/ 1968 Ç a r ş a m b a g ü n ü saat 15. d e S i r k e c i ' d e k l K o m i s yon b i n a s m d a kapalı zarf usuMl lle satın alınacaktır. Tekliflerin e n s e ç o gtin saat 14.30 a kadar K o m i s y o n a verilmi? v e y a g e l m i ş o l m a s ı şarttır. 2 Geçici t e m i n a t tekHf edilen bedelin yüzde beşi " l u p aartn a m e l e r K o m i s y o n d a n bedelsiz ahnabilir. 2 TCDD. îhaleyi yapıp y a p m a m a k t a v e y a tasmen yapmakta v e tercth ettiği talibe yapmakta tamamen serbest ORMAN GENEL MÜDÜRLÜGÜNDEN 1) 2) 3) 4) 5) Genel Mudürlüğümüz ihtıyacı için 4 adet GalileoSantoni model SMG4 STEREOMİCROMETRE MİCROCART kıymetlendirme âleti satın alınacaktır. Bu âletüı muhamrnen b*deli 340.000, lira olup, geçici teminaü 17.350, liradır. Şartname Genel Müdürlük Levazım Müdürlüğü ile İstanbul ve İzmir Orman Başmüdürlüklerinde görülebilir. Kapah zarf usulü ile yapılacak eksiltme 8'11/1968 Cuma günü saat 15.00 de Genel Müdürlük binasında Satinalma Komisyomında yapılacaktır. Ihaleye gireceklerin 19fi8 yüı Ticaret veya Sanayi Oda»ına kayıth olduklannı gösterir belgeyi h»iı olmaları ve geçici teminatı vermeleri şarttır. 2490 sayılı kanuna göre hazırlanacak teklifler ihale saatından 1 saat önce, saat 14.00 e kadar Satınalma Komisyon Başkanhğına verilecektir. PoıtAda vâkl gecikmeler kabul edilmeı. faftn oluaur. (Bııın: A. 13359 • 25621/1219! 6) 7) «r. (Bana: * m ü ttlM