Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHtFE DÖRT 31 Ocak 1968 A1 «evjlH. artık ben o candan geçtim. Ümit Yasar, aynı zamanda İstanbul'u yer yer, semt semt, ö*ile getıren ve âdeta îstanbul'dan ayrılmasma imkân olmayan bir şaırdir. Asklarının pek çoğu burada doğmus ve burada gömülmustür. Yaşantılarının çeşitli ÜTperişîerı. dıle gelişleri bu büyuk sehirde vücut bulmuştur. «Üstüme Varma tstanbul» adIı siirini birhkte okuyahm : Sana çeldim, içim ümitlerle dolo Beni sarhos etme tstanbul, ne olur Bir pün ben de eririm eaddelerinde Çürür kemiklerim, adım unutulur Tine sen kalırsın dipdiri, sımsıcak Gögün, bnlntların, denizlerin kalır CUMHURİYET Çektiği hasretler, hicranlar, acılar, sonu gelmez aşklar Bu y a a serismde şair ve yaBarlarımınn once boylanndan boslarından bahsetmek benun için kaçırulmaz bir âdet nalıne ge\ dığine göre, şimdi Ümit Yaşar için ne diyeyım? diye bir hayli duşündüm. Onu tarü* etmek peıc de kolay değü. Çünkü boyu ne kısadır, ne de orta... Orta ile kısa arasında bir şey. Kara kaşlı, kaıa gozlü, tenı beyaza yakın buğdaysı. Başı vucudüne nazaran bıraz buyükçe. Yuzunde cefa çekrruş, duşunen, çoğu zaman kederli ve yorgun bir ifade var. Fakat gbzleri canlı, zeki ve alabıldiğıne sevimli... Bana öyle geliyor ki, Ümit Yaşar'm artık çizgilerle dolmaya başlıyan almndan kederli aşk şiirleri, gözlerinden de hicivler fışkırmaktadır. Çoğu zaman mahzun ve içıne kapanık olan şai rimize gülmek pek yakışmaz. Çektiği hasretler, hicranlar, acılar, sonu gelmez aşklar yüzünden çehresi gülmeye idmanlı değildir. Kekeme oldugu halde, şiir okur ken hiç kekelemez. Ve kendine hâs guzel bir okuma tarzı, daha doğrusu duygulanma ve hissettirme gücü vardır. Yazdığı yüzlerce çiirin hemen hepsini azbere okuyabilir. Sırası düşünce Irticalen çiir soyliyebllir. Butün hayatını, bütün gücünu şiire bağlıyan Umit'in, günlük ha yatta bir çoklarımızı imrendirecek bazı yönleri vardır. Bir defs mesleğınde çok muvaflak olmvış bir bankacıdır. Hayret edilecek derecede intizamh, tertipli ve temizdir. Evlnde olsun, iş yerinde olsutı masası, dosyalan, notlan, kalemleri yerli yerindedir. Masası üzerüıde bir zerre sigara külü, okunduktan sonra tertipsizce atılmış bir kâğıt parçası göremiyeceginiz gibi, iğri duran bir kitap, istifi bozulmuş mektup yıgıIU şairimiz okuyuculanndan çok mektup ahr bulamazsınız. Şimdlye kadar yazdığı bütün şıirlerl, makaleleri, çektirdiği veya kendisinin çektiği resirtüerl, haklnnda yazüanları ayrı ayrı dosyalarda, zarflarda saklar. Çok guzel olan el yazısı ıle bunların üzerine gereken notlan, tanhleri yazar. Butün dostlarının, özellıkle şair ve sanatkâr dostlarımn resimlerini büyiik bir titizlikle sak lar. Doğrusunu isterseniz ben şım diye kadar, bu derecede intizamlı, titiz, meraklı bir şaire rastlamadım. Oyn»»« îrtanbul, benimle oynsma Bir Rün öldürür benl bo dert, bn kahır Ezilmis eHerimin »rasında başım Bn yervüztinde başka carem îste Reüp kapılanna dayannıışım Karfinda yıkılmıç bir dnvar eibiyira Beni sarhoş etme, basım dönüyor Cstüme varma tskanbul, kederliyim. yüzünden çehresi gülmeye idmanlı değildir taş merdıvenden düştum, yedi ya şımda başıma sandık kapağı duştu, bu arada fazla ateşh olarak ge çırdığım kızamık sonucu kekeme kaldım, o gundenberı ateşhyımdır. On dört yaşımda apandisit on dokuz yaşımda böbrek (tek bobreklıyim), otuz yaşımda bademcık ameliyatları geçirdim. Yır mı ikı yaşımda evlendım, düştne boğulma, otomobil kazası nevi.ıden geçırdiğım ufak tehlıkelerden sonra üç kere de cammdan bezdım. Eşimin adı Ozhan. Vedat ve Lutfı adlarında ıki oğlum var. Babamın memuriyeti dolayısiyle çeşıtli Ulerde, çeşitli okullarda o Ümit Yaşar Oğuzcan Günümüzün en ünlü ask ve ıstırap şaıri olarak tanman Oğuzcan, bütün hayatım şıire bağlamış, şiirsiz teneffüs edemez bir insan haline geltnıstir. Onun, evınde, isyerinde, sokakta, meyhanede günlük ışleri yamsıra şıır dü^unmediği bir an yok gıbidır bence. Son on yıl ıçınie genç sair kusakları arasmda onun kadar yaygın bir istne sahip olan kimse yoktur, dersem mubalağa etmis olmam. Özellıkle, ask ve ıstırap temalannı i=;leyen şair, daha çok gençler tarafından rağbet gormekte, hayatında aşkın ve ıstırabın ilk sillepım yıyen genç kızlar, delıkanlılar Ümit Yaşar'ın sıirlennde kendilerını bulmakta, sızla'van katblermi onun mısralarivle avutmava çah=maktadular Gerçek odur ki. Ümit Yaşar kendi yasantılarını, aşklarını, çilelerını dıle getirmekte ve tam anlamiyle kendını anlatmaktadır. Dıli sade ve guzel, anlahşı ıçten gelen urpertılerle doludur. Herkesin kolavlıkla anhyacağı mı«ralarında fa7İa ovun ve sus voktur. Bu vuzden halka malolmus. bir bakıma sehirde yasayan bir halk şaıri nitelığine yukselmi^tır. Onun çok siir yazmasını, çok kıtap çılcarmîısını, plâklara şur doldurmasını, bestekârlara güfte yazmasını, sairliği adına kotu\e yoranlar da vardır. Fakat hemen soylemelıvim ki. Ümit Yasar Oğuzcan hıçb'r zaman bayağılaşmamıstır. Hele son yazdığı Rubai'lerin bazıları, un yapmış şaırlerımizı kibkandıracak kadar guzeldir. l=te biriki brnek : Dindar kisiler zannrdiyor Hak Aslında o fanileri toprak çağirır Toprak anamız her zaman âdil ve büyiik Her canlıyı ölmezlije mutlak çajırır. Bir başka Rubaı'sı : Yıllar boyn bir pnslu zamandan geçtim Sen nerde isen kırk j ı l o yandan geçtim Can kaldı senin nğruna tek vermediçim Yozon: 6AKI SUHA EDIBOGLU Yarın E D tP CANSEVER 123456789 3 4 6 8 9 2 M 11 U • • Hw M || M n mM M YUKAR1DAN AŞAĞIYA: 6 «Telaşlı telâşlı aşağıya doğru hareket etme ve yürüme» karşılığı ıkı söz. 2 «Fazla mahsul sağlamayı kolaylaştırmış durumda ve başarüın anlamına bir soz ve bir takı. 3 «Pek yakın b:r mesafede bulunmıyan duvar :<enarı tertıbatından etajerde» mânasına ıki söz ve bır ek. 4 «Hesapla!» mânasına bır emir, çalışırken barcananın dortte ikisi, erkek veya kadm hayat arkadaşı. 5 Temsil verılen yer yahut te.n sılin kendisi. 6 Erkek hizmet çi, bır harfin okunuşunun tersl. 7 Vaktıyle Ağahanlardan biriyle evlenıp sonra ayrılan eski bır Amerıkalı kadın sınema yıldızınm adı (öteki adı Hayworth ıdı), bır erkek adı. 8 Çevriluıce « d ü n y a d a sahıp olunması gerekenlerden bırı belinr, noU. 9 «Topallıyan başı sanklı nakıldırıcı» Miimacmnıa maz mânasına îki söz kudum. 1946 yılında Eskişehir Ticaret Lisesıni bıtirdim. Aynı yıl Ankarada Osmanlı Bankasma gir dım. Bir yılı doldurmadan ayrıldım. Adanada İş Bankasına girdım. İş Bankasındaki memurluğum 15 yılı buldu. Adana. Turgutlu, Niğde ve Ankarada çeşitli görevlerde çahştım. Neşriyat Müdur Muavıni iken 1961 yılı başında İş Bankasmdan ve Ankaradan aynldım. Altı ay kadar Yapı ve Kredi Bankasında çalıştıktan son ra, adımı taşıyan bir yayınevi kur dum. İki Uç yıl yalnız kalemirnle geçındim. Sonra işlerim bozuldu, uzun bir sure işsız kaldım, hayli sıkıntı çektım. Bu arada Akbankm îzmir şubesıne tâyinim çıktı. Camm İstanbuldan ayrılamadım. Bir yıl kadar da bir reklâm şirketınde muhasebe müdürluğü yaptım. İki yıldır Akbank Umum Müdürluğünde Kredıler 1kinci Müduru olarak çahşıyorum. Hayatımdaki istifalann yekunu dokuzdur. Çok guzel istıfa ve aşk mektupları yazdığımı hiç bir teÜmit Yaşar'ın kişüiğine ve < vazua kapılmadan soylemeliyim. 5 llk şiir denemelenme 10 11 yaşlel hayatına aıt bu bolüme, kendi larında başladım. O zamanki çokaleminden çıkmış, kendini anlacuksu denemelerım Eskişehir întan çok renkli bazı satırları ılâkılâp Okulunun Yankı adındal'J ve etmek istiyorum: duvar gazetesinde çıkmıştı. Ba«Önce şunu belirtmek yerinde sında ilk şıırlerim 1940 1941 vılolur (benim hayatım) roman deları arasmda rahmetlı Faruk Şük ğildir. Baştan başa şurdır benım rü Yersel'in teşvıkiyle Eskışehırhayatım, şiirdir ve aşktır. Kohne de Kocatepe ve Sakarya gazeteledünyayı 1926 yılında şereflendırrinde çıktı. O günden bu yana 26 ditn. Daha doğrusu çılem 1926 yıyıl ıçınde çeşitli dergı ve gazeteler lında Tarsusta başladı. llk çocukde yazdım. Çeşitli AntolojUerde luk yıllarımdan bu yana çeşitıl şiirlerim çıktı. Bunların bazıları kazalar, hastalıklar, ameliyatlar Fransızca, İngilizce, Rusça, Bulgeçirdim. Üç yaşımda ayağım kv garca, Lehce, Rumca, ve Arapçanldı, dört yaşmda mangala oturya çevrüdi. Hıcıv şnrlerımi ıki dum, beş yaşımda yırmı basamak SOLDAN SAĞ.V. 1 Bu ülkenin veliahdının. Yugoslavyada bır suikasde uğrıyarak oldurulmesi Birınci Dunya Savaşma yol açmıştı. 2 «Suçl'iya karşı, yapüacak muamele meselesı» anlamına ıki soz. 3 Tersi «uçak» mânasına gelır. 4 Çevrı'ince bir toprak cinsi beUrır, bır pamuk çeşıdının adı (karma soz). 5 «Ne soylersen vaparım ferman semn!» karşUı*ı sarma bır emır, «boyle akçe karr. gun içmdir» diye bır atalar sozu vardır. 6 «Reklâm vergis: ı anlamına ıki soz. 7 Baü bolgemizde bir kasaba, köylülerin ö küzlere yaptıkları ıhtarlardan. 8 Bir hartin okunuşu, herhan^i bir gbrevı yerine getirme işi. 9 «I'ave olarak yemek ele geçırmek ıstemem» mânasına üç sozlu bır çekim. DÜNKÜ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ NASIL HALLEDİLECEK Ynkandaki ratkıunlı bulmacada **• dete 4 tane anahtat (ipucu) ve 8 taııe «onuc vardır B05 katan U karenin içine 1 den 9 a kBdar uyguo birer rakam koyantfc ve toplanrn. çarpma çıkaHma, bölme Uaretlenne dikkat ederek soldan sağa ve yukarıdan aşağıya bulmacada göst«rilen son^laıi bulunıız olursunut Biraı vaktiaizi alır araa, boş vaktinizi husça geçirmij ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN buçuk yıldanberi Cumhuriyet gazetesınde yayınlıyorum. Bugüne kadar kesın olarak kaç bin şiir yazdığımı bilmiyorum. Fakat verımli bir şair olduğum hakkmdaki yaygın bir kanıya da katılmıyo rum. Duygulanmın ve yazmak ıstedıklerımm pek azını yazabUmişimdir. Şıirin en guç sanat dalı olduğuna inanıyorum. Ve bence şur duygu ve duşuncelenn, ke limelerle en yoğun, en mükemmel şekilde iîadesıdir. Kelimeler mısraları, mısralar da şıiri meydana getirir. Ben mısralar kurarkon anlam kadar, ahenge de önem verırım. Hayatımı şıirlerime koymuş bir şaırim ben.» Bugun 41 yaşım tamamlamış olan Ümit Yaşar, şimJiye kadar 37 kitap yayınlamış ve eserlerinın baskı sayısı hayret etmeyiniz 350 bın'i bulmuştur. Bu İcıtapların 26'sı şıir, 4'ü nesir, 7'si antoloji'dir. Şairimiz bunların dı?ında 5 «ur plağı doldurmus, ayrıca Avni Anıl ve Tımur Selçuk gıbı bestekârlar tarafmdan 50 kadar çiıri bestelenmıştır. Kitaplarının bırçoğu ıkinci, v.çuncu, hattâ beşınci defa basılmışUr. Tukenenleri de yeniden bastınlmaktadır. Hemen kabul etmek lâzımdir kı, Ümit Yaşar Oğuzcan memleketimizin her koşesınde tanınan ve sevilen bir şair haline gelmsstir. İ S T A N B U L 06 25 06 30 07 00 («05 07.30 07.45 07 50 08 00 08 15 08 45 09 00 09 15 09 30 09 40 10 00 10 00 10 20 10 40 Acıhs. Gunavdm I Kbve haberler Gunavdm II Haberler ve hava durumu Istanbulda bueıın İlinlar ve hatıf rauük Hafıf Batı muzıei Beraber ve soln sarkılar F ESe orkestrası Fatma Turkândan turkuler Vıvolonscl soloları Saz eeşrleri Ev icın ^ Ara haberler Hafıf Batı mııziii R Ritten sarkılar Arkası varın Sabah konseri M Yıldııımdan sarkılar Ara haberler. Uânlar S Candan turkuler Kucük orkestra A Buvükatamandavı farkı Haberler ve R G de bueuıı F Tııncelıden «arkılar Reklâm Droerp.mları O Avsar orkestrası M. Demirkırandan sarkılar Faruk Akel orkestrası y AİDdoŞandan turkuler Ara haberler Saz eserîeri Radvo vavlılar tODİuIucu Mînvatür tnuzık Okul radvosu Ara haberler htanbul Üniversitesi Talebe W1LL1AM SAROYAN DÜNYADA BIR GUN Ü61MS» Çevlten: T A R I K D U R S U N K. 25 Eve geldığınde bu hıkâyeyi «cağı sıcağına anUttt bize, hepımız katıldık. Yalnız babam gülmedi. Yazmadı mı yani?» diye sordu. Annemin bu lâf üzerın» donup bakışma gerçekten kendini tutamayıp guldu o da. Işte, benim bikâyem bu bay Yep.> • Doğrusu taârika bir anne ve hârika bir babaymış.» Kadına doğru sokuldu, kollarmı sardı ve egınp çenesınden yavaşça öptü, sonra doğrulup kadımn donuk fakat zekıce bakan, alayh, yalnızlık ve gururla dolu gozlerinın içine baktı. Yemekten kısa bir süre sonra. Ray Dale ayağa kalktı: .Dostlarım. dedi. «Yarın sizlerden ayrılıyorum. tnanın bana bu ayrılıktan ötürü yüreğim param paıça... ardından birkaç söz daha etti. Konuşuldu, \enıidı. içıldi Sonunda Yep kalktı, izin istedi. Ray Dale onunla birhkte sokağın başına kadar geldı. «Yep,» dedi. «Senınle birşeyi konuşmak istiyorum.» •Buyur, söyle..» • Bazı şeyler var ki, çok zoruma gidiyor. Kötü oldu benim için. tki defa evlendım, iki karımdan da birer çocuğum oldu. Çocukların ikisini de müthiş özledım hani. N'apacağımı şaşırdım. bir arkada şımı çarpıp Avrupa'da soluğu alıyorum şımdi. Oğlan onbeşinde falan, arada bir babasının yanına t e lır, kız onbirinde, o da öyle. Ikinci karım geçen yıl çekti gitti, bir ay önce de bosandık. Bir gün döner gelır diye umuyordum hep, çünkü kızımı ne kadar sevdığimi bılirdi. Ama sonra n'oldu? Hiç. Sonra ben .. Seni sokak ortasmda daha fazla lâfa tutmak istemem, yeter bu kadarı.» • Ben «Great Northern otelinde kahyorum. Istersen ara beni, vaktın olursa konuşuruz.» Yoîda Zak: •Çok içtin yine..» dedi. • A!dırma..« • Kendini heba ediyorsun.» • Kendımi değıl dişimdeki ağrıyı.» • Ama onu derken kendini de aynı yola sürükleme. Hep 0 kırk yıl öncesinin kafasını taşıyorsun hâlâ. Olacak şey değil.» •Boş ver, hadi sen bir şarkı söyle, hadi ha?« Yol boyunca Zak bir şarkıya başladı. Bir taksi üzevlerine doğru geldi, Zak hemen önledi, atladılar. Yep. Great Northcrn» otelinin önünde indi, odasına çıktı; yatağa attı kendini. Yorganın altına girer girmez hemen sızıp uyuyacagından emındi Nitekım öyle de oldu. Ujandı. Ağn güm güm atarak yine başlamıştı. Ağzınm içi hastane gibi kokuyordu; yanı sıra viski ve cıgara kokusu da cabasıydı. Meret sancı geçer soyundan değıldi pek; bir yudum su içti, dindıremedi. Uyuması imkânsızdı artık, öyle görünüyordu. Oysa. daha beş dakika öncesi «başımı bir yastığa koyayım, sabaha kadar mışıl mışıl uyurum garanti» diye kurmuştu. Bır cigara yaktı. Saate baktı: ikiyi altı geçiyordu daha. Bir yerlere telefon edeyim, birilerini arayaymrı diye dıişunürken telefon hafif hafif çaldl. Santral, uyamksa, ne âlâ.. diye geçirmiş olacaktı: Uyanıksa duyar. uyuyorsa fazla rahatsız etmış olmam. «Kim acaba?» diye yarı şaşırmıs, dmlemeci aldı: Laura'ydı. «N'olur kızma emi!» dedi. «Evden arıyorum seni.» • Hayrola, birşey mi var?» «Van. az önce uyanmış. Kimseyi tedirgin etmeden banyoya gitmiş. kusmaya başladığında da ben duyup uyandım. Hemen koştum. Yüzü pözü kan çanağına dönmüştü, iki gö^ü iki çeşme ağlıyordu da. Ama sahıci bir ağlama değil. Kusmanm verdıği o zorlanma yok mu, onun etkisinden. Bir süre daha içi dışına çıktı çocuğun. Elini yüzünü yıkadım, sıcak şeylerle duruladım. Aldım kendi yatağıma getirdim, n'apayım! Her yanı buz gibi olmuştu zavallının. Felaket bir şekilde başım ağrıyor dedi. Yarım bir baş a£nsı yani. Devam da ediyor. Bır doktor çağırayım dedim, Van engel oldu, istemem dedi. Sen aklıma geldin, bari seni arıyayım dedim. Inşallah uykundan etmemişimdir.» «Hayır Önemli de değil zaten. Ben de epeydir uyanıktım. Rosey'i sorayım, o nasıl peki? İyi mi?» •lyi. iyi. Tath tatlı uyuyor. Yarın seninle gezmeye gideceğim diye müthis mutlu, memnun.» •tvi o zaman. Sen nas'sın?» • Çok iyi. Yalnız 5u Van'ın hastalığı da olmasaydı...» «Ya bayan MacDougal nasıl?» «Ah, Yep, hepimiz iyiyiı canun. Van hâris, hep iylyiz» «Acaba üşüttü mü dersin?» «Kimbilir. O kadar önemsenecek bırjey değıl her halde. Şimdi yanımda konuşmamızı dınliyor^ •Onunla da lâflayabilir miyun?» ' «X, tabîî.» .. . • «Van?» ^ «Mer'aba babacı'ml» •Nas'sın bakalun?» «Galiba bu benim hastalığun bir parça maç heyecanmdan oldu..» «Fakat «Dodger»ler kazandı ya» •Evet. Ama bunlar hep böyle yapıyorlar, ük ıw maçı ahyorlar. sonra hep yenıliyorlar. Korkarım bu şimdikini de kaybedecekl#r yine.. «Sen ne diyorsun gidişlerine? Kupayı aUrlar mı ki?» «Almazlarsa yandılar demektir.» «Merak etme şanlanna gölge düşürmezler... .Yalnız kupanın değil. ligdeki bütün takımların da en iyisi onlar. Ama bir büyük maça çıklılar mı nedense bozulup kötülüyorlar. Biliyorsun, Kıtty Delmonico «Yanksleri tutuyor, her zaman hem. Ama bu yıl takım yorgun, yaşlanmış. Bem de goturüyor maçlara. Üstelik maçlarda benim yaşımda hiç bır çocuk göremiyorum. Bu yüzden çok mutluyum tabii. Yalnız onun takımı oynarken ben ister ıstemeı karşı takımı tutuyorum, bir de bakıyorum Brooklyr»* li olmuşum. Kafam bir karışıyor ki bunlara..» «Sen böyle şeylerle zihnini fazla yorma. Bırak Kitty kendi takımını alkıslasın. sen de kendi takımım.» «Ben de öyle yapıyorum Sonra duşunüyorum kı, bu yaptığım «ey. pek de doğru değil.» «Hiç merak etme, en doğrusu senın yaptıgındır.» • Acaba «Dodgers»\er bu yıl kupayı kazanırlar mı dersin. ha baba?» «Simdiden pek birşey söylenemez ama, mumkundür. Ben de «Dodgers»leri severim.» «Ya kazanamazlarsa?» «Artık o kadarını düşünme. Yarm Kitty ile maça git, bırak, kim kimi yenerse yensin artık..» «Yok, hayır, bizimkiler kaybetsinler istemiyoram. Sonra perişan olurlar.» «Simdiden pek birşey söylenemez dedim ya, ayrıca yarın herhalde yenilmezler. Sen bugün maçta neler yedin bakalun?» «Sosisli sandviçle gazoz..» «Sandviç nasıldı. taze mi?» «Çok güzeldi.» «$imdi mesele anlaşıldı Van. Maçı sevdin, takırmnı da tabii. Sonra sosisli sandviç yedın, üstune gazoz içtin; Kitty'in takımmı mı, yoksa «Yanks»leri mi falan f'ılan derken üzdün bir guzel kendini, bütün bunlar da seni hasta etü işte. Nasü, geçü mı bari başmın ağrısı?» •Yavaş yavaş.» «Güzel.» Telefonu Laura aldı. •Bütün işiniz gücünüz maçları konuşmak oldu. Ben de bekledim» dedi. • Bütün derdi imanı da o ya zaten. Neyse, şimdi iyi galiba. Takımı istediği gibi oynamıyor diye boş yere üzmüş kendini. Bak bakalım ayaklarına, hâlâ soğuk mu?» «Ismmış biraz» «lyileşti işte. Doktor falan çağırayım deme. Nasıl oldu da senin yatağına geldi?» • Ben bırakmak istememiştim.» «Yarın Rosey için geleceğim, ayrıca yine görüşürüz onunla. Sen nas'sın?» «Çok iyi.» «Hadi bakalım ikiniz de uyuyun şimdi.» Telefonun ardından düşündü: Cumartesiydi. Ekimin de birinci günü. Evet, tamam Kaç saat oldu şu şehre geleli. De ki şu kadar saat .YVorld Alive'e git tim, iyi kötü bir anlasmaya vardık. Paralar doğru Maliyeye gitti. Larry Langley ve kardeşi Walt ve Zamloek ile bulustum, görüştük. Sabah onda yine onlarla buluşacağım. Çocukları gördüm, anneieri ile •El Morocco»ya gittik. Yirmi yıldan sonra Zak'la karşılaştık. Doktor Levy çürük dişten kurtardı beni. Henry Hyam. telefon etti; Jack Bloom'un «The Wanderers»le ilgilendiğini. satın almak istedieini sövledi. Zak'la birlikte bir Bowery yürüyüşü çektik. Babam da 1905 vıllarında oraları gezmişti. Zak şarkı sdyledi , ikimiz bir sokak vartşma tutustuk. bir katdırımdan öburüne Zak'ı geçtim Sonra Çin Mahallesi'ne gittik Bir lokanta bulduk orda. Eski bir yazarla karşılaştım. Verilen bir partiye biz de katıldık. Büyük bir yazarın kızıyla tanıştım. Otele döndüm geldim. uyudum; beş dakika sonra da uvandım. Laura telefon etti, çocuk h9«tavmıs. oelsnla konuşiuk simdi iyi. «Yanks»lerin iki galibi>eti var, «Dodger<ilerin hir. (Arkası var) ıı.oo 11 45 12.00 12 10 12 25 12 40 1S.00 Bond MOOESTV BLAISE tvıCE IÇİHDEJCI OZEL n 15 13 30 14 00 14 15 14.30 14 45 15 00 15 05 15 20 15 40 16 00 17 00 17 03 17 30 17.50 19 00 19 35 19 50 20 00 20 30 2100 21 10 21 40 22.00 22 45 23.00 23 55 Birliei Korosu Kov odası Reklanı Droaramları Haberler ve hava durumu R. Ertenden sarkılar Aile sohbetl Halk musıkisi tODİuluiu Kentimiide tıvatro 24 saatin olavları. llânlar Aksam konseri N Hilkat Culhadao sarkılar Reklâra Droeramları Haberler Piâklar arasmda Özetier Dioeram ve kananıs İSTANBCL IL RADVOSU Acıhs ve nro;xam 16 55 Dıskoteâımızden 17.00 Kucük konser 17 30 Genclere muzık 18 00 Senfonık muzık 18 30 Hafif muzık 19 00 Aksam konseri 19 30 Genclerle berpber 20.15 Ooeralardan secmeler 2100 Hafıf muzık 2145 Geee konseri 22 00 Caz muzıĞi 2X00 Kır sarkıcı 23 30 Hafif Batı muzıği 24 00 Proeram ye kaDanıs 0100 bilha^a Ücuncu Kolorduca za. A N KAR A 06 25 0630 0700 07.05 07.30 07 45 08 00 08 10 08 40 09 00 09 20 09 35 09 55 10 00 11 00 11 05 11.25 11 55 12 00 12 15 12 30 A c ı h s . Droeram Gunaydın I Kove h a b e ı l e r Gunavdın I I Haberler ve hava d u r u m u Sabah muzıei Ankarada bueün Her telden O Turenden turîctüer Besın Beslenme Sabah konseri Arkası varın Ara haberler. Uânlar Okul radvosu Hafıf muzık T. Keskınden sarkılar Konser saati Ara haberler. i l i n l a r Yıldız Avhandan turkuler K l b r ı s saat! K. Öncan ve S. TeSmenden sarkılar 13 00 Haberler ve R. G. de buzün 13 15 Hafif muzik 13 30 Reklâm Drosramları 14 00 Ş.Candan turkuler 1415 İ C a v ı r h d a n sarkılar 14.35 Albumlerden secmeler 14 55 Ara haberler Uânlar 15 00 Okul radvosu 16 00 N Dadaloâludan türküler 16 15 A. Melıkten sarkılar 16 35 Plâklar arasında 16 55 Ara haberler. ilâruar 17.00 Yurttan sesler 17 30 Kov odası 17 50 Reklâm Droeramları 19 00 Haberler ve hava durumu 19 35 Ülkıi Yörukoâludan turküleı 19 50 tjvkudan once 19 55 S. Kuvvetler saati 2010 A Zencerden saati 20 30 Stror derai\i 20 45 Kucük konser 21 00 24 saatin olavları. llânlar 21 10 Na=;ı! bövle olduHr? 21 10 ErkeMer T sarkılar 22 00 Hafıf rniızık 22 05 TBMM saatt 22 45 Haberler 23 00 Konser salonundan 23 45 Gece v a n s ı n a doSnı 23 55 Özetler. croffram ve kapanıs Tiffanv Jones i İBİS i\ İ d \i iti Iİ i Fabnkamu Kredılı ve Peşın bedeüe olmak üıere 1968 yılı çımento »atışlanna oaslamıçtır. AUkahların, Ruzgârlı Sokak ü . W. Han 2/1 deki Çirotnto S.tı» Büromu»» mür.caatları önemle duyurulur. (Basın: İÜ872 A. 679/944) ÇIMENTO SANAYİİ I.A.Ş. HUDURLUGUHDEH ELEMAN AÜNAGAKTIR Büyük bir şirketin teknik dairesinde göreviendirilmek üzer? boru ve kazfn tesisatı proje ve inşaatında tocrübesi olan 3O"Î5 yaşlarında bır MAKİNE MÜHENDİSI almacaktır. İngilizce tercih sebebi olabilir. İsteklilerin yazüı bâ\ tercümeleri ve fotoğrailanyla P.K, 291 Şişli adresine müracaaUan Beklâmcılık: 436/J5'",