Katalog

4 Eylül 1967 SARİFE DÖRT CÜMHTTRİTET Newarkm kenar mahalleleri sefalet kokar New York'un az ötesinde 400 bin nüfuslu Newark vardır, Harlem'den otobüsle çıkıp Hudson nehrini geçtiniz mi yirmi dakikada varırsınız. Sayısız göçmen kuşaklanndan arta kalmış bır tozlu evler, boz bulanık İabrika ve dükkân kümesidir Nenrark. Amerikan şehirleri ıçinde konut durumu en berbat olanıdır. Amerika'nm en yüksek suç işleme oranı, en yüksek zührevi hastalıklar oram, en yüksek verem oram Newark'mkıdır. Ve garıp raslantı (!), vergilerin de en ağır olduğu yer burasıdır. Sonra genel işsizlik oranının '«4 ü bulmadığı Amerika'da Newark halkının yansını meydana getıren zencilerın arasında işsizlik oram *oI6 yı asmaktadır. Zenciler "kinimiz daha sönmedi dhorlar... ken de bir küfür savurdu. Polısler kendisini durdurup tutukladılar. Sonra na«l olduğu bilınmez, halk arasında trompetçinin bldürüldügü söylentısi yayıhverdi. Yalanlamak faydasızdı. Zaten hükumete ve yetkililere alttan alta dis bileyen zenciler bağıra cağıra polis merkezini bastılar, ta» v e şışe yağmuruna tuttular. Ertesi gün bir beyaz polis tabanca ve tekme ile oldürüldu. Çeteciler damları tutup ateşe başlamışlardı bile, bir yandan da Molotof kokteylleri ile > apıları kundakhyorlardı, bir itfaiye onbaşıs» da bu arada öldu. Şıddet hareketleri sürüp gıdiyordu. aradan üç gun geçmeden kurban sayısı iki taraftan 26 ya çıktı (bunların yarısı zencıydi). Üstelik kıni meslek edinmis birtaktm kimselerin elinde haîk kanşıklıklan yavaş yavas gittikçe daha tertipli, daha bilınçlı bir bicime giriyordu. İçerde bir g«U «ilto deporo bulm* »üphesiyle poli» bu evi alt üst etmis, bem de bo? yere rek öldürdüler, bır tezgâhtarı keşi bütün ş e h l e yaymalarına ğtn basmdakı komıser kaiabalıtekmeyle, yumrukla. Yaralılara yol açtı. Milli muhafızlar olay ğa göz atınca olayı büyutmeden yardıma koşan cankurtaran ara yerine vardıklannda yafmacıuzaklaşmanın daha hayırlı olabalan ve yangınları sdndürmeİar çıl yavrusu gibi dağılmaya cağına karar verdı. Çoğu sarçetecılerın insaisız yayhm atesi başladılar, «Çabuk, kos!» diye hoş olan numayisçıler meydanı ile karşılandüar. bağınyorlardı birbirlerıne. Ve boş bulur bulmaz taşkınhkUrıye çabalayan itfaiye arabaları kendi bolluğuna, rahatlığına ka nı artırdılar ve zaferlerini kutBelediyede görevli bulunan panmış, Asya'nın ve Avrupa' lamak ıster gibi. bır giyim eştek zenci, peder Nicholas Hoad nm çırpımşlanna yukanlardan, yası satan mağazanın vitnnlerıboş yere kalabahğı irenlemeye, bir baska dünyadan bakan tunı bira şiseleriyle parçaladılar. soz dinletmeye cabaladı. Kendirıstlerın, dev goktırmalayanların Bir grup zencı acılan gedıkten sini cTom Amca» diye çağırabasarı Amenkası, her eşitlığm içeriye dalarak dışardaki arkarak tehdit ettiler, yani beyazlacenneti Amerika bu haykırışla daşlarına elbise dağttmaya korın yardakçısı, usağı demekti dagıhyor, sarsüıyordu sankı : yuidular: «Alın, bedava hepbu. «Koş. çabuk, kos!» Ne vali Rom sı! Beyaz adamın cömertlığı ney, ne belediye başkanı Catuttu!» Newark olaylarından sonraki YARIN vanagh. ne isyan bastırmaya ıdPolis duruma hâkim olabildiSıra sonra baska dukkânlara manlı 4000 poli», ne 8000 kişılik ği zaman, yani beşınci gün ya pazar gunu Detroit beklenmegeldı. tçkı bayılerinin boşalmaZENCt dık bır şekilde karışıverdi. Pamılli muhaüz ordusu Detroıfe ralılann sayısı 1000 i, tutuklulası ışı büsbütün alevlendırdı, TOPLUMUNUtf uygarlık düzenini geri getiremı rınki 1600 u bulmtıstu, on mil zar gunü issiz guçsuz dolasanlaviskı en çekıngenleri bile kızışrın sayısı artar, sehirde alkollu jorlardı. BÜYÜK KRİZt yonlarca dolar zarar vardı. tırıyordu. Arada çocuklar ve xçki »atışı yasaktır. Yalnız «spebeyazlar da vardı, Detroit'in en akeasy» ler, yani gizlı içkı sasık mağazası «Sax Fıfht Avetan barlar çahsır. Polis o pazar Sonunda Başkan Johnson, bü sabahının ük saatlerinrte On nue» den kürk ve kuma? talan ediyorlardı. Polis olay yerine ıkınci sok»ktaki bir speakeasy* >uk adımj atmaya karar verdı: donünceye kadar Onikinci soye baıkm yapmiftı, memurl^r Öğle uzeriydi, Slfridge hava kak yağmanın hızıyla sarhosa Beşinci günün safağmda zenbar sahibioi ve birkaç müsterıalanına askeri birlıklerle dolu cı mahallesi Springfield Aveyı alıp gotürmeye çalıaırken et donmü?, haykırıp coşan zenciuçaklar inmeye başladı. Bır, bır lerle kaynaşıp duruyordu. nue'nin manzara«ı içler acısıyraflanrı bir grup zenci çevırip daha. bir daha... onlarca uçak. dı. Yağmadan valnız üzerlerinta; yafmuruna tuttular. BirliTâ 5000 asker Detroit'e aktanlana kadar. Irk dâvası yüzünden şımdıyeBu kalabahğı durdurmak için dek çıkan keşmekeşlerde kurartık ateş açmaktan başka yol banlann çogu emniyet kuvvetyoktu, ama polis bir kere daha lerinin öldürdüğü «encüer olurseyirci kalmayı tercıh etti. odu. Bu sefer Detroifde daha lay kendiliginden tavsar tliye İSTANBUL ısyan bastırılmaya kalmadan bekliyordu. Oysaki bu gecikme zenciler bir alay hiç lüzumsuz Iiaftahk bulmacaıun kanşıkhğı körukledı, araya bol genin aşıncılannın ve dıs kuv cinayet işlediler. Bir kadını, bir halledilmis şekli Acılıs ve ı>ro«r*m 0(25 motelin penceresinden ateş ede vetlerin katılmasına ve keşme0430 Turkuler 06 43 Konusm» 08.M Oyvn havaları 07.00 Köve haberTer 07.05 Sabah melo4ilerl 07.30 llaberler ve h»y« durumu OT.U t»t»nbul'd» bucün 07.30 H»flf mıizik OS.OC Bu ubah sızınlc «mektup telgral» durumunda ve Japon adalanndan birınin adı, 08 30 Ra<^o muzlk orkes1r«ı rilen tel yazılarının başına konu engel. 6 Tersı «terazi göz\l» 0S.40 N. Sirahi"den sarkı!»r 0S 00 Anneler Icin lan üç harfin sıra ile okunuşu. 9 anlamına bir sozdür, bır emir. 7 09.10 Taıutolar Flu degıl de açık görünür du Herh&ngı bir teklifi kabul et09.30 Tî. Mercanh'dan türlrultr 09.45 Keman soloları rumda, yirmi dört saat öncelti meyip geri çevirme hareketi, bası, 7 g 9 kasının mutlu10.00 Müzık kutumı zaman parçası. 10 15 Tarım dunvamız hığuna göz dlYUKARIDAN AŞAÛIYA: 10 25 B. Dikenelk'Un sarkılar ^ kerek kıskan10.40 Ark»sı varm 1 . Doktorlar tartXrndan has12 15 Dort «e«. dört >ax Tnsr'boyu. 8 talara verilîp* "eczScrya g"8nderi1Z 30 M. Blrtan'dan sarkılır «Asagrya dogru len mekhrplar (çctful). 2 Eski O Kale'd«n sarkılar. 12 45 Kafif müıik gidiş vaziyetl !e Yunanistanda kurulan pazarlara 13.20 Beklam orov na* manasına 1böyle denlllrdi (çoğul). 3 Bir 13 30 Solistler «cidl ki söz. 9 14 00 ? • KovuUırk orkes'raj» kadın acU, bUyük Işler yapanlann • 14 20 R. Brten den a«rkıl«r «Birdenbire düz kaaandıklan. 4. «Kazanç sağla14J5 Konser saati hat çeken» tnyan ve gelir getiren bir çesit kay H. Ovlum'dan türküler lamına iki söz. nak meselesi^ kırsüıgı iki söz. S Ara haberierl Okul radyonı Cocuk bahcesi Her ulkeden bır demet SOLDAN SAĞA: Kısa haberler 1 îçinde baa b.am maddeleKarma lasıl toohıiuju rin sanaştınlması ve çeşiUi k> Heklâm Dro«ramla.rı 17 50 Haberler v« hava dımımu sım ve cevherlere ayrUması mua19.00 H«flt muzık melesi yapılmak üzere kurulmuç 19.45 Konusma olan müessese. 2 «Beygirinin 19 55 M. Akjtün'den turkuler 20 00 üstttoe oturulacak. minderi kötü» Y. Öiretim «enclıiı 20.15 manasına iki söz. 3 «Ayağına S0 30 Hafll müzik gıyecek triko veya yünden eşya »45 Pivano soloları 24 «aatm olavları sahibi olmaya bak!» anlarruna iki 31 00 Ekonomi dunvamız 21 05 M Yıldırım'dan sarkılar södü bir emir. 4 «Kocası aç 31 25 Anüarla Ataturk değil!» karşılıgı iki söz, c*m kap21 45 Reklâm Droeı»mları lardan birinin dörtte ikisi 5 22 00 Haberler ve hava durumu 22.45 Büvük besteciler Bazan pekmez kaiılarak yenilir 23 00 baan da ondan kendi adını tasiEvvelki ?ünkü bulmacanın yan helva yapıUr, degersi2lik ve ^SSBU L KADTOSÜ Acılıs ve Droeraro halledilmis şekli yokJuğu belirten edatlardan. 6 Sizin icin Tersi Yıldız Sarayı toplulugunu Kücuk konser teşkil eden kösklerden birlnin * NA9D. BALLKDİLECEE Yukarıd«kl rakunlı bulmaead» « • • İvi aksamlar Senfonık müzık dıdır, Kanunl Süleyman için yax dece 4 Un« u a b t u (Ipuca) t e V tase toou« vardır Bos kmlao l> Türkıyeve hos dığı kasidesiyle meşhur bir eskl karaoio tçin* I den t • km&u aycua biret rakam koyarak v» top* AXsam konserı şairimiz. 7 Nota, «bir çift 14Beraber secelim kırdı» manasına iki kelime. S laan, earpoıa. çtkartına. bölme l«pn«llerine dikkal ederek »oid«O Dort ru7*»rın «tırdım Koneertolar Çevrilince idrarla dışarı attıgımıı Uga re yukandaa a««hy« bulmacada t&slerilen tonuelan bulunııa Fransızca sarkıl*r maddelerden olur, postahanelere BifM TaktitUıl alu una, bos vaktintzi boşça feçirratî oiursuna* Gece konseri Caz muziiı İtalva eetelerl G«ce varıaı icin Proeram ve kiDanıs de «can kardeşlerimiz» yazısı bulunan xenci dukkânlan kurtulmustu, onlarıa dısında her şey yıfaİBJi», yakılmı», parçalanmıştı. . Nevark Amerikan sehırlerının butün dertlerini ve sorunlarını kendinde toplamı* gibiydi gerçi ama acaba yoksulluk tek basına her seyi açıklamaya yetecek miydi? Siyah ırkın asırıcı liderı Sıokely Cannichearin sular durulduktan, isyan bastırüdxktan son ra soğukkanlılıkla ilk soyledığı sozler şunlar oldu: «Kinımlz da ha sönmedi.» Yıkıcılıklannın onu ancak sun gulerle alınabilen zenciler hâl* yatışmamışlardı, olum korka»u karşısmda bile sufmuyorlardı. Newark'ın kenar mahallelerı sefalet kokar, böcek, iare yuvasıdır. Fakirlikle savasan federal fonun 26 milyon doları burada koca bir denizde bir kuçük tas gibi yutulup gitmistir. Newarlc' ın zencileri bahtsız, yönetılmesı güç insanlardır. Buyuk bir kısmı bir iş bulmak umuduyla koylerden kalkıp gelmijlerdir, ama koylulükten başka ış bilmediklerinden sefalete dusmüşlerdir. Şehir onları büsbütün mutsuz etmiştir: Köylerde doğup da beyazların vurduğu «aşağılık yaratık> damgasını sırtından atamıyanların tipik kayıtsızlığı altında gittikçe daha alçılmi'lardır. Zaten artık buradan dilenciliğe, haydutluğa, fahişeliğe, bazen de Köylerden şehirlert einayete bir adımlık yol kalmıştır. Uzun yıllar boyunca «xilmif olmak, cahillik, toplum içınde gücsüzlük duygusu inıanı çogu ya kendi canına, ya başkalarınınkıne kıymaya iter. Bunun taıılacak yanı olmadıüını Amerikalı soıyologlar da bılir. Detrttt kMBfeardınumUn çıkmı* giki... patlak verdi. Hem de rasgele bir olay ustüne : Polis, John Smith adında bır zencı trompetçiyi tutuklamıştı. Adam taksisine binmiş, ınsam çıleden çıkartacak bir ağırlıkla gıden bır polis arabaıımn ardından yol alıyordu. Hava sıcaktı, Smith yol ıstiyordu, Italyan asılh ıki polıs oralı bile olmuyorlardı, kendisıyle eğlenir gibiydiler. Smith bir lırsatını bulur bulmaz hız1967 yazının büyük ırkçılık Itndı, polislerin yanından geçerkargaşalıkları i«te bu jehirde Detroit'in kanlı pazarı Nawırk 1967 Beşinci günın şafağında Buyik adım Çabvk koş! Dlfil Bond MODESTV BLAISE . una ULMACA GartH Tiffatıy Jone iTIFFAHY JONES ANKARA 06 25 07.80 07.05 07.30 AkşeüJr Kaymakomiıjınılan AN 1 Akşehir MüıesJ (T»şme4rese) üate dUTan ve Atatütk Müzesl ymgın duv8n 1967 yılı inşaatı işi 2490 sayılı kanun hükümleri dâhülnde kapah Mrt usuhı ile 1/9/1967 tarihinden itibaren yümi gün müddetle eksiltmeye k«ımuştur» 2 tşin birinci ke«if b«deli (94.S19J3) lira. olup geçici temlnatı (5996) liradır. 3 thale 20/9/1967 çarşamba günü stat 14.30 da Akşehır Müze Müdürlügü thale Komisyonu tarafmdan yapılacakbr. 4 Bu Işe ait şartnameler sdzle^ne projesi ve ekjeri Akşehir Müze Müdürlüğü ile MUU Eğitim Bakanhğı Eskl Bserier ve Müzeler Genel Müdürlüğünde gbTülebflir. 5 tsteklilerın Resml Gazetenin 19 Ekim 1966 gün ve 12430 s«yüı nüshasuıda intisar etıuiş olan (Bksiltınelere iştirak yönetmeliginin 3. maddesinde belirtilen: A tnşaat belgesinı faslı) 1 Belge bir kalemde (75.000) liralık benıari bir lnşaat lşinl muvaffakıyetle başanp geçici ve kesin kabulünü yaptırdıklannı veya ıdare ve denetledüderinl lfade edecekttr B Çalışma tasarısı ve teçhizat büdirisini (Brnelç: 1. ve 1. a) C Sermaye ve kredı imiânlannı bildiren maU duruın bildlrisini (örnek: 2. ve 2. a) D Teknik personel bildirisini (örnâls: 3) E Dilekçenin verilişi tarihinde elinde bulunan isleri bildırir taahhüt bildirisini (örnek: 4), difekçelerine eltliyerek, resml tatU günleri hariç ihale tarihinden en geç aJO gün evvel MUU Eğitim Bakanlıgı Eski Eserler ve Müzeler Genel MUdürlüğüne müracaat ederek yeterlik belgesi almaltn şartttr. Bahis konusu edilen örnekler lşin dosyasında görülebilir. Düekçelere belgeler ve beyannameler eklenmesi nnecburiyeti sebeplcriyle telgran» yeteılilc belfesl talebi kabul edılm Tekel Likör Fobrikası Müdürlüğynden Nokliye ilânı 1 Paşabahçe lçki Fabrikasından fabrikamoa nakledilecek fıçıl» ve bidonlu sarap ve ispirtolar ile bunlann boj kaplarının ıadelert pazarlık suretiyle yaptınlacakür. 2 Takribi miktar ','» 25 azahr çoğalır 800 tondur. 3 Şartnamesi her gün fabrikamızda görülebilir. 4 Muvakkat teminat 1800 liradır. 5 îsteklilerin 145.1967 perşerabe günü saat 11 d« FabrOtaımzdakl Komisyonda bulunmalan ilân olunur. (Basın: 5108) 10408 Bayındırlık Bakanlığı Karayolları Genel PHüdürlüğü Birinci Bölge MüdüHügünden: 1 Beîyüz adet yün başlık, besyüz çift yün eldiven, beşyüz çift yün çorap kapalı zarf usulü ile satın alınacaktır. 1 Muhammen bedeli 33000.00 lira geçici teminatı 2475.00 lıradjr. \ Ekslltmesi 18. Eylul. 1967 pazartesi günü saat 11.00 de Istanbul Küçükyahdaki Bölge Müdürlüğünde yapılacaktır. Bu ışe aıt şartaame Ankarada Karayollan Genel Müdürlüğü Malzeme Müdürlüğünde Istanbulda Bolge Müdürlüğünde görulebıiır. \ îsteklilerin 1967 yılı Ticaret Sanayi Odası veya esnaf belgea ile usulüne göre tanzim edecekleri kapah zarflannı ihale saabnden bir saat evveline kadar Komisyon Baskanlıgma teslim etmelerl Itzundır. Postada vlki fecikmeler nazarı iubare •lınmar. : 21740 10411 6 îsteklller, teklif mektuplanna y»t«lik bdtes», ttatrtt odası vesücası ve •eminat mektuplannı ekliTeselc, ekaütme saatinden bir saat evvel însaat thale Komisyonun» nukbut mukabilinde vermelerı llamdır. Post«d» »ulru butoeak gtctkmeler kabul edilmez. Acılıs ve Droeram Kove haberler Sarkılar Haberler ve hava durumu 07.45 Sabah muzlü 08.00 Ankara'da bueun 08 10 Her telden 08.40 Turküler «ecidi 09.00 Bir kıtao. bir olik 09.20 Sabah konseri 09.3S Kısa haberler 0».40 Arkası varın 10.00 Okul radyosu 10.40 Sarkılar 10.55 Mclodiden 'netodıy* 11.15 Cocuk bahcesi 11.30 Konser saati 12.00 H. Tasan'dan turkuler 12.15 Kıbrıs saati 12.30 Beraber ve solo «rkılar l " 0 0 H»berler. Resml Gattie 13.20 Haflf müzik 13^0 B«klâm prognunUrı 14.00 1415 Cocuk bahcesi 14 35 G. Gokselden sarkılar Bueün icin sectiklerımız Kısa haberler 15 00 S. Güntekln'den türkısler 15.45 Pliklar arasında 15 55 N. Tüfekci'den turküler 1610 C. Bolvadin'den sarkılar 16.30 Cesitli muzik 16 55 Kısa haberler 17.00 Yurttan sesler 17.50 KeMâm Droeramları 19.00 Haberler ve hava durumu 19.40 Küçük ilânlar 19.45 Y. Cınar'dan türkuler 20 00 Birlikte düsunelim 20 20 G. Batu'dan sarkılar 20.35 Uvkudan önce 21.00 24 saatin olavları 21.05 Mıkroıonda tivatro 22.05 TBMM saati 22.25 M. Saivasar'dan sarkıUr 2Z.45 Haberler ve hava durumu 23.45 Gece vmnsına doSru 2400 Kaoanıs ANKARA 1L RAD1OSÜ 16 55 Acılıs ve uroeranı 17 00 Sevilen melodiler 17 30 Koncerto saati 1J0O Hafıf melodiler 18T.0 Senfonik muzik 19.10 C Parker ve tooluluBU 20.00 Kucufc konser 20 20 AvruDa'd» bir cen 21.00 Batıva bakts 22.00 Gece konseri 33.00 Dunvamn dbrt bueaiınd»n 23.30 G«e« varısına dofeu M.00 Geee ve nıuzik 01.00 Fmaram vc kiBUU BIÇAK YflRflSI Kiztm, rakısını ağır ağır, yudum yudum içti: «Karlar çabuk bitse de şöyle bir Bogaza uzansak oeninle!» «Dur bakalım, daha şubattayız!» «Sen bakma Istanbul'un havasına, şubat. mayıs belli olmaz. Kadehini yine doldurdu. Zehra'ya uzattı: «Iç şunu.!» Radyodaki sese uyup şarkıyı mırıldandı, bitince bir süre sustu. Yeniden kadehini doldurup bir dikijte içti: «Karlar erir erimez Boğaz'a gıdeceğiz. Rumelihisarına bir uzanırız. Karlar erimiş. sokakları çiçek satıcılar doldurmuştu. Sarı san, kanarya kuşları gibi mimozalar yığuı yığın doldurmuştu, yan sokaklara kadar her yani. Mis gibiydi, bütün o çamurlu sokaklar, çöpkutulu çıkmaz sokaklar. Zehra, geniş alana çıkan asfalt yolda yürümüyor, koşı^ordu. Saçlannı iki yana bırakmısü. Yüzüne serin serin rüzgâr vumyordu. Önce inanmamıştı. tnanamamıştı. Hekim. yüzune tuhaf tuhaf bakmış: <Sen bir sure çalışamıyacaksın'» demişti. Zehra ürkmüîtü. Hastahane, türlü igneler, ilâçlar. Oysa aylardır Kâzım'dan başkasıyla yattnıyordu. Acaba Kâzım başka bir kandan aldığı hastalığı ona mı asılamntı? Son geli#indeki bir tuhaflığı bundandı, belki de! Bereket, hekim: «Sen gebesin sanırım» demişü. Önce, pek bir şey anlamamıştı. Hekimin yüzüne bakmıştı,' ?a»kın şaşkın. Adam, «Ne bakıyorsun yüzüme, istersen bir tahlil yaptır!» diyince, koşup çıkmıştı odadan. Korıdorda sıra bekliyen öteki kadınları itmis, hademelere, hemsirelere çarpmış, asfalta îırlamıştı. Sinemanın önünde biraz yavaşladı. Soluğu kesilmişti. Mimoza kokulan baygm baygındı. Gökyüzü masmaviydi. Geziye doğru yürüdü. Bombostu. Günün bu erken saatinde herkes ısinde gücündeydi. Yersiz yurt«uzlar daha ortaya çıkmamışlardı. Bir kanepeye çöktü. Kendini tutmasa: .Kizun'dan çocuğum oldu'» diye haykıracaku. v Kâzım'dan gebe kalmıştı. Sevgııi Kâzım'ınm, biricik Kâzım'ının bir parçasını vücudunda taşıyordu. Bunca yıl sürttükten, batağm en batağma saplandıktan sonra. Inanamıyordu. Amma, hekim iki defa söylemişti. Yann hemen gidıp polise dilekçe verecekti. Vesikası kaldınlsın diye. Nasıl olsa aylardır kimsey le gitmiyordu. Leman ablayı bile gonnuyor, eski tanışlan görmezlikten geliyor, yolunu değiştiriyordu. Kâzıma nasıl acacaktı? Belki kızardı! Belki de sevinırdi! Kestiremiyordu. Amma söyleyecekti. Söyleme liydi. Kulağmm dibinde sesler duydu. Başını kaldırıp baktı. Ufak el tezgâhına ağalıklar, cıgara tabakaları, tesbihler. para çantası ve taraklar doldurmuş bır adam ağır ağır geçıyordu. Ufak tefek. kuru yüzhı adam: .Hediyelik tabakalar. ağızlıklar... diye hafıften haykırıyordu. Zehra. adamı kaçıracakmış gibi fırlayıp" yan'ına kostu, camekânlı el tezgâhım tutup baktı, sonra pınl pırıl bir sigare tabakasına uzandı, okşar gibi tuttu. Adam. paranın üstünü veriyordu, görmemış gibi yürüdü. Gittikçe hızlanarak uzaklaştı. Ufak tefek, kuru yüzlü satıcı, küçük el tezgâhıyla ka la kalmıştı. XI Kuçük Boğaz vapurunun yan tahta sıralarına otur muşlardı. Atçacık beyaz vapur, aceleci aceleci, amma yine de ağır yol alırken küçük köpükler sıçrıyordu, yüzlerine. Bebek'ten az önce kalkmış küçük beyaz vapurla yukarı Boğaza gidiyorlardı. Zehra ve Kâzım birbirlerirıe iyice sokulmuştu. Oysa, sıra bomboş sayılırdı; ilerde arkası dönük bir ihtiyar simit yiyordu, sadece. Karşj sırtlann koyu, açık, daha koyu ve daha açık yefjlleri arasında koyu ve gızli bir kırmızılık başlamıştı. Erguvanlar çiçeğe geçiyordu. Kâzım, tabakasını çıkarıp bir Bafra yaktı. Zehra, çekingen, tutuk ve utangaçtı. Yüzune hafif bir pembelik gelmiîti. Çok az konuşuyorlardı. El eleydiler. İlk sevişen gençler gibiydi'er. Zehra, elini çekti, biraz geriledi de. Birjey söylemek istediği belUydi. Ama sustu. Çantasmdan çıkardığı tabakayı uzattı: (Devamı var)