19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHÎFE tKÎ 20 Eylul 1967 CUMHTJRÎYET • ••»••«•••••••l* • • • «I TOPRAK Hilmi Ziya ÜLKEN iz insanlar alın yazımıza. karşı duyduğumus urküntüyü unutmak için, kafasını kuma sokan devekuşunu yaşamayı tercih ederiz, ve ber «âkıbet» önünde sanki Uk defa oluyormuş gibi saşırırız. Burhan, nadir örneklerden biridir ki, ömIÜ boyunca uçurumun kcnannda irkilmeden, fözlerini bu «ötc» ye dikmesini bildi. Erken yaşU hastalandı. Davos sanatoryomunda yattı. Thomas Mamı'ııı «Sihirli dağ» ındaki fibi hastalık ve öHim fikri onu hüvüledi. Evlenmesi, birinci karısının ölümu de bu tecrühçnin içindevdi. O zamandanberi bu saplantı çalışmalarına rebber oldu. Olüm fikrini artık bir korku konusa değil. metafizik bir diişünce haline koymustu. Seçtiği yazarlar da hep b<i.\le de£i! raiydi? Pascal, Andre Gide, Baruıi, Hilde, Massignon. Olur mu böyle olur mu? Az gelişmiş üllcelerde • >•• • «•• •••> •••• •••• •••• •••• •«•• 2î*" ışsi; LİK SH • •>• • ••a • ••• • ••• • ••• •••• mıştı. Tarihçi tarafı ne olursa olsun, gençler Yn»••" •••• nus'u onunla tanıdılar, sevdiler. Fikir ve şiirimizdeki büyük yerini anladilar. Yalancı dıinyaya konup göçenler, Ne soylerler, ne bir haber verirler! • ••• Üzerinde türlü otlar bitenler Ne soylerler, ne bir haber verirler! diyen Yunus, Burhan'm iliklerine kadar işledi. Bu sevgi Ue Türk mistiklerini. «Nefehat» ı, «Semerat ülfuad» i okudu. Bu sev^i ile mistik bir ahlâk kitabı olan «Ballar balını buldum» u yazdı. Ru sevRİ Ue Tolstoi ahlâkçılığına haçlandı. Bu sahifelerde bir çok >azılan yayınlandı. Toprak soyadını Yunus'un bu ölüm düşünceüinden çıkardı. Toprak, hem öliimü, hem hayatın hiçlieini. hem «Melâmet» i ifade etmiyor mu? Hor bakma sen toprağa, toprakta neîer yatur! Epikür'e sorarsanız şöyle diyecektir: «Ölmeden diye Yunus'u dinlerken Burhan Toprak. her an bıraz once onun ne oldugunu bılmıyonız. Oldukten alın yazısı âkibeti ayağının ucunda hissetti. sonra da ne olduğunu bılmiyeceğiz. öyle ise bu Hıç bılmezsın sıra kimın Aramızda gezer ölüm' konu uzermde duşünmek saçmadır » Fakat insanlar. hem bir roğu. kendilerini bu cevapla kaııdır•••• • • ••a • ••• mak istemiyor. Butun canlıların alın yazısıns bix Kan.' mulke benim dıyen! • ••• • ••• «••• insanlarda bir de şuur katılıyor. Sonlu varlığımızı Şundi bir evüe yaturlar *•>« biliyor, fakat bundan hem ürküyor, hem inanamıBunlar bir dem Beyler idi yoruz. Burhan, öliimü problem yapan düşünürleri •»•• •••• Gel ündi gör, bilmeyesin bunun için seçti. ve felsefenin sovut spekülâsyon*••• • •«• larına katlanmadığı için, hu tek ve korkunç tecKöşk ve saray beğenmeyen rübFf'en biitun feKefevi çıkarmak istedi. MistikJere Toprak olmuş üstünlerl. düşkünlüğü bundandı. Henüz Kierkegaard'ın dil:::: lerde dolaşmadığı yıllarda modern Fransız misKapıcılar korlar idl, tik vazarlarını okuyordu. Bey kangıdır, ya kullan! Daha kendisini tammamıştım. 19Z9 da Mükrimin Halii'in verdiği adresle bana Paristen yazBurhan, 1949 da Ankarada yeni kunılan «dindığı mektupta «Mehmetçik» adlı bir roman yazaler psikolojisi» öğretim görevliliğine getirilecekti. eağını söylüyordu. Memlekete dönüşünde Gide'den Fakat sonradan işi ellerinc alanlar türlü değişik«Dar Kapı» yı çevirdi. Bu kitap ve Oscar YVilde'in likler yaptılar ve bu olmadı. Bana yazdığı bir mck«De Profundis» i onun ölüm düşüncesinden doğan tupts şöyle diyordu: «İftihar için söylemiyorum. !İİİ nıistik ruhla ne kadar kaplı olduğunu gösterir. On Yunus Emre'yi bupin birinci sınıf sair sayıyorlar•••• dan sonra kendisini yıllarca «Yunus Emre» nin sa ber halde bunda âcizlerinin büyük rolü olmuşyayın'anması işine verdi. Bu iş kolay değildi. Eltur. Hulâsa yirmi yıldır bu işle uğraşıyornm. lerde Sahaflar basması, son derece eksik ve bo Mükrunin ile ikiniz hunları düşünerek beni ileri zuk nüshalar vardı. Bütün yazmaları toplıyarak, sürdünüz.» Kilisli Rifat Hocanın yardımından faydalanaark Sürdük ama fayda etmedi. Yine de neden sonbüyük emrkle bu metinleri bir araya getirdi ve ra, Unesco davranarak onu bir Fransız yazarı Je üç cilt halinde yayınladı (1 ve 2 nci cilt, 1933, Ankarsılastırdı. İkisinin ortak gayretleriyle Yunus :::: nıet Halit Kitabevi; 3 üncü cilt, 1934. Remzi Kidünyaya tanıtıldı. tabevi). Önsözünde şöyle diyor: «Yunus'u keşfetBurban Toprak uzun yillar Güzel Sanatlar \meden önce Türk edebiyatının bavasinda bunalıkademisi Müdürlüğü yaptı, orada son günlere kayordum. . Yunus Emre, Türk Ortaçağının zirvesidar sanat tarihi okuttu. Hourtiq'in 3 ciltlik «Sanat dir. Onun Divan'ı bizim Divina Commedia'mızdır. Saheserleri» ni. Migeon'un «tslâm Sanatı» nı terO kitapta ruhun büyüklüğü. vücudün fâniliği, ken:::: cüme etti. Liselerde yalnız onun yazdıği sanat tadi laliimizi yaratamamak fclâketi. insanlığın bürihi okunmaktadır. Bu çok değerli çalışmalarına :::: tün sefaleti, ulviliği, ıstırap ve tesellisi vardır.» • •*• • ••• rağmen asıl AUah vergisi olan konusundan ayrıl•••• •••• tnadı. Ölüm ve ıstırap karşısında stoik dayanma, ilkçağda bürük Zenonla baslıyarak yüzyıllarca hüküm süımüş olan Stoa ahlâlu onun ikinci hâkim ı erçekten, Yunus Divanı Burhan Toprak'm konusu idi. Epiktetos'un «Düşünceler ve Sohbet' hayat kitabı oldu. Bir f ün ona «Romamnı ne ler» ini çevirınesi tesadüf eseri değildi. zaman vazacaksın?» diye sormuştum. «Kardeşim, İki buçuk yıl siiren hastalığında acıyı, gözleriyeni bir vcv söylemek kolay mı? Ben büyük inni kırpmadan karşılaması bu stoik ahlâk yaşayıştsam buldıım. nnun eteğine tutunarak biraz da ben nın eıı canlı eseri oldu. Onu on gün önce son görkalırım dive düşünrlüm» dedi. Massignon'un 5mdüğüm zaman hastalığının başlangicındanberi bilriinü Hallaç Mansur'a vermesini kendine örnek sadiği âkibetini büyük bir metanetle anlatıvordu. Acı vıvordu. Onun mizaci Massijtnon gihi kıl» kırk T»arttığı günlerde bile her zamanki gibi giftfBfttK ran erudition'a elverişli değildi. Divan'ın işienmekoltuğuna oturduğıınu ve «katlan, Epiktetmhc da^sı. YunuVun çevresinin incelenmesinde tarihçilik yan!> diyerek acıyı yendiğini sayın eşi Hayriye Habakımından eksiklcr vardı. Nitekim bunn tanramnımdan dinlediğim zaman Burhan'ın kaynaşmış ve lamaya çalışanlar oldu. Fakat o asıl hedefine ubütünlesmis olan fikir hayatını bütün canlıbği ile laşmıştı. Türk mistiğinin dehasmı, ve kendi ölüm (törür gibi oldum. Bu dayanma gücü ölümlü varlifelsefesine cevap veren insanj bulmus ve tanıtfunızt ebedi kılan hayat kudretinden başka nedir! Ekonomik gelişme ve Millî Savunma Doç. Dr. Nusret EKiN IKTİSAT FAKl'LTESl ÖGfiETİM ÜYESI ğu, içsizlerin "o 75 inm ış aradıgı, " 25 ının ise ış bu!amı>acağını bıldığı ıçın iş aramadığı, fakat çah^raa ırış mahıyetindeki bu nazari ızah yı arzu ettığı, ortaya çıkarılmıştır. larımızdan sonra şimdı de kısaSehırli işsizlerin ise yarıdan fazlaca Asya, Afrika ve Lâtın Amesını ^ençler teşkil etmektedır. rıka ile, Avrupa'mn nisbeten daha Yapıian hesaplamalar Endonezya'az gehşmiş Guney Bolgesındekı ul da zıraatte eksik istıhdarr.m Do 3 3 e ke en ele alıp, bu ekonomilerdeki vardığı netıcesini vermıstir. Şehır istıhdam ve işsizlik meselelerinin mmtıkalarında ise. istihdam edılen mahıyetmi ortaya kovmaya çalışalerin aşağı yukarı ° a 12 si bir haftalım. da 30 saatten daha az çahşmaktadır. Bugun Asya kıt'ası ulkelerinden bırçoğunun en önemli sosyal ve eko nomık sorununu, ışgücunun büjiık bir kısmmı teşkil eden işsiz, gızlı •ilipinierde işsizlik oranı toplam işsiz ve eksik istihdama tâbi olanlar 1 i; fucünün ' »7.2 sini teşkil etmek teşkil etmektedır. tedir. Ayrıca işsizlerin "a 41 sini daha evvel hiç çalışmıyanlar. gene işsizlerin ' i 56 smı, 1924 yaş grupundakiler me>dana getirmektedir. itokim. tneselâ Hindistan üçünİşsizliğin bilhassa vasıfsız işçiler acu hcş yıllık plânda yapılan tah rasmda daha yavgın bulunduğu. köy minlcre göre, İkinci plân devre lere \t tarım kesimine nazaran şe<ii sonunda 9 milyon işsize ve takrihirlerde işsizliğin çok daha yüksek ben 1518 mibon eksik istihdama tâ oranlara \ardığı anlasılmaktadır. Fi hı şahsa sahip bulunmaktadır. İşsiz lipin'lerde ziraî sektorde istihdam ler toplam işeüciiııün •'•5 ine var edilenlerin •• 33 görünür.. % 15 sı, maktadır. Eksik istihdamdakiler ise, görünmez eksik istihdama tâbi bulun butun istihdam edilenlerin % 1111 maktadır. Zirai kesimde böylece çaine ulaşmaktadır. Süphesiz bütün bu lışan bütün insanların '• 22.4 unüıı oranlar basit tahminlere dayanmak eksik istihdama tâbi olduğu tesbit ta ve kullanılan târife gore önemli edilmiştir. Ziraat dışı sektorde aynı dejişmeler göstcrmektedir. Nitekim oranlar sırasıyla °o 41, •• 11 ve vapılan diğer bir tahmine gore ise, °o 20'ye varmaktadır. zirai nufusun iiçto ikisiııden fazlası Az gelişmiş diğer ulkelerdeki du eksik istihdama tâbi hulunmaktadır. ruma benzer şekilde, Filipinler'de llindistan'da istihdam problemler! de eğitim görmüşler arasında işsiz>önünden dikkati ceken diğer önem lik oranları nispi bir yükseklik uosli bir husus ise. şehirlerdeki açık istermektedir. Nitekim her yıl kolejsizler arasında eğitim görmus olanlerden ve liselerden mezun olanla ların çok büyük bir hacme varmann sayısı. istihdamdaki yıllık artış sıdır. lardan daha yüksek miktarlara ulaş maktndır. Bu durumnn geniş olcude yanlı; bir eğitim yatırunı politikasından. hususiyle meslekî ve teknik eğitim yerine, hukuk ve diğer sosyal ilim dallannm tercih edilmesinden doğduğu da tesbit edilmiştir. akis'an'da işsizliğin köylerde en düşuk, buyuk şehirlerde en yüksek seviyeye çıktığı ve küçuk şe hirlerde ise iki üç arasında olduğu hesaplanmıştır. Buyuk şehırlerde işsizlik Batı Pakistan'da "i 6.4'e, Doğu Pakistauj.da ise *b£&A e varmaktaiğer bir azgelışmış Asya kıt'ası dır. Eksik istihdam yönünden ise, ulkesi olan Seylan'da, muayyen yârrf r»ftada 26 saâtferı daha az çalı bir işsizlik târifine dayanılmak şanlar, Doğu Pakistan'da işgücünün suretiyle yapılan araştırma netice1o 17 sini teşkil etmektedir. sinde, ülke nüfusunun ° o 10.5 nun / Endonezya'da yapılan bir örnekişsiz olduğu hesaplanmıştır. 340 bileme araştırması neticesinde, şehirne varan işsizlerin °'o 80 ni zirai ram lerde işsizliğin °o 7 oranına çıktığı tıkalarda. "i 20 si ise şehirlerde işsiz tesbit edilmiştir. Ayrıca erkeklerde işsizliğin kadınlardan yüksek oldu bulunmaktadır. Aynca yapılan hesaplamalara göre ziraî işgücünün °o 9 8 nin. şehirli işgücünün "i 14.4 nun işsiz olduğu gorülmektedır. Diğer yandan Seylan'daki işsizlik prob leminm esas itıbariyle gençler arasırda çok yaygın olduğu anlaşılmak tadır. Yapılan araştırmaların ortaya koyduğuna göre, 15 yaşmdan daha küçuk yaşta bulunan gençler arasında issızlerin miktarı 60 bıne veya bu yaş grupımdaki butun genç işçi lerin "ö 44 üne varmaktadır. Ayrıca 1519 yaş grupundaki gençler arasında yıiksek işsizlik oranı daha da ciddi bir mahiyet gostermektedir. Bu yaş grupundakilerm "o 30 u işsiz olduğu gibi, aynı yaş grupunda şehir rnmtıkalannda işsizlik bu du rumdan da vahimdir. Her iki gençten bir tanesi işsiz bulunmaktadır. Gene Seylan'da eksik istihdama tâbi şahısların miktarı yarım milyona varmakta, zirai sektorde çahşan bütun şahısların «b 20 si, şehir mıntıka larında çahşanlarm ise »'o 10 u eksik istihdama tâbi b'Jİunmaktadır. Asya kfası ulkeleri içinde en faz la gehşmiş bir ekonomıye sahip bulunmasına rağmen Japonya dahı işsızlik. gizli işsizlik ve eksik istihdam problemterinin ağırlığmı hissetmektedir. XJX. asrın son çeyreği gibi ol dukca eski bir tarihte sanavileşme hareketlerine başlamasına rağmen, bugün Japonya gelişme halindeki ül kelerdekine benzer şekilde çözülmesi güç bir istihdam prob'emine sahiptir. Zirai sek+örde teknik gelış melerden dolajı fazia işgücü bulunurken, şebir ısiıhdamı bu fazlalığı massedebılecek kadar suratle genışlememektedır. G Müşlerek özellikler sasıııda gcliime halindcki Asya kıfası ekonomilerinin muşterek ozelliğini, genç işgücü arasında tesbit edilen >üksek işsizlik oranları teşkil etmektedir. Bu ekonomilerin nufuslarının yaş grupları itibarile bünyesi, diğer bir ifadeyle. toplam nııfus icinde çocuk nufusun çok önemli bir hacme vaıması, her yıl iş piyasalarma dahil olan gençlerin miktarlarııun artmasına >ol açmakta, hususiyle eğitim imkanlarının mahdut oluşu, gençlerin daha erken yaşlarda iş piyasalarma girmelerini teşvik etmektedir. Böylece az geliş miş bir ekonomide artaıı iş imkânla rmın mahdut bir nitelik taşıması. hız la genişleyen genç işgücünün tam sureli olarak istihdamını imkânsız kılmakta. eğitim sc>i>clcri ne olursa olsun bir kısım gençler eksik bir şekilde istihdam edilirken, buyuk bir kısmı da işsiz kalmaktadır. As\a kıt'ası ülkelerinden bazılarıııda issiz \ e eksik istihdama tâbi bilhassa genç sahısları ülkenin ekonomik ve sosval gelişmesinde kullanmak çayesiyle ba zı ozel programlar bazırlanmıstır. Bu prosramlar ücretten ziyade, baska tes\ik sistemleri içinde yürütülmekte, hususiyle gcncler ülkenin ekonomik ve sos\al eelismesine fonıillü olarak millî hislerle katıhnaya teşvik edilmektedir. Bu hususta Pakistan' da uygulanan «Çalısma Programları» enteresan bir misali teşkil etmektedir. Ayrıca Hindistan'da «Toplum Kalkınması Programları» tatbik edilmektc. Sevlan'da «Shramadana» dcnilen «thtiyari Çalışma Programları» bu cayeleT e yönclmis bnlunmaktadır. E Filipinler HI Hîndistan Pakislan ve Endonezya Yunus Divanı ve Toprak P japonya ve Seylân Nahal O :::::::::::;::::::::::::::::::::: ::::::::::::: :::::::::::::::::::::::::::::::s ••/• ::::::::::::: Aylâlc Musa ^ e i & > / r Nimbiisr " "sraıl ise çok daha enteresan baska bir formulu denemektedır. Gerek ülkenin ekonomik ve sosyal gelişme ihtıyaçla. J ^ »s«» ,i n, gerekse mılli savunma hızmet'.erının bir arada gorulebılmesı için tsraıl «Nahal» isımlı bir organizasyon kurmuştur. ^•••••••••«'••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••«•••••••••••m «Nahal» tsraıl devletımn en guç Sartlar altuıda geçen ve bağımsızlığın kazanılma yılları olan 1948'de kurulmuştur. Bu teşkilâtın doğuşunda esas âmıl, gençlerin bir yandan mılîi savunma eğitımı gdrurken, diğer yandan ülkenin ziraî ve toplumsal yapısınm değışmesinde oncülük yapabılecek, toplum kalkınmasını basaracak tecrubeli yeni nesıller yetiçtırmek olmuştur. 1949 vı1nda kabul edilen Savunma Hızmetleri Kanunu ile, 1 vasına 8 gelen butun kız ve erkek çocuklar askerlik hizmetine dahil olmakta, bu «silâh altına ahnan ger.çlere aynca bu devre zarfında ziraati modern^ştirme hususunda eğitim verilmekte, bu gençler ilâveten kollektif ve kooperatif çiftliklerde çalıştırılmaktadır. Yakın tarihlerde bu teşkilât endustri ve el sanatlan ile ilgıli kooperatiflerın kurıılmasırı da gerçekleştirmiş bulunmaktadır. Şuphesız gençlerin mılli savunma hizmetleri yanmda. ekonomik ve sosval gelişrre programlarında i<;tihdamı. Israil' in bu fe'kaiâde ori]inal VP modern formülünü, birçok az gelısmis ekonommin kalkınmasmda model olarak kullanabılme niteliSi vermektedir. I Bir kalabahk caddede kenara çekilip beş dakika gelen geçenleri iılejiniz. Yüzlerine, mimiklerine, konuşmalarına. davranışlarına dikkat ediı'iz Bu kücucük tecrübe insanlanmızm nasıl bir boğuntu çemberi icinde yaşadıklarını size anlatacaktır. Bir kadın. her an saldmya uğrı>acakmış gibi kuşkulu >urümektedir. bir erkeğin ıstırabı yüzüne vurmuş omuzlarını cbkertmistir, bir kulhanbeji dalaşmak için fırsat aramaktadır.. kederli, solgun. ters, şüphcli. gamlı, umutsuz, bitkin çehrelerin hirbiri ardından gecit resmi yaptıgını gorecek; bir süre sonra bir trajediııin aktörlerini seyrediyortım sanacaksınız. Dıs ülkelere gidenler Amerikadan Rusya>a kadar çeşitli meraleketlerde durumun cok değişik oldugunu bilirler. İnsanlar evde dolaşıyormuş Eibi bir rahatlık içindedirler caddelerde.. Gııvenlik duygusu yüzlerinden okunur. Coğu zaman gulen. hattâ tanımadığı kişilere bile aydınlık gozlerle bakan kişiler. sokakları, metroları. otobüsleri doldururlar. Ezgin ve bezgin insanlann. korkak \e sinik kadınlann, it ve kopuk takımııun \olta attığı eaddelerimizle, disiplinli toplumlann sokakları arasındaki fark. elle tutulur gibidir Turki>e Amerikanın gecen vüzvılda yaşadığı keşmekeşi tekrar yasamnk icin sanki israr etmektedir. Memleket Teksas olmuştur. Karakolda bile gihenlik (İUNÇUSU >oktur Her an kavga, her an gürültü.» Bakkalın terazisinden başlavıp kapalı zarf oyunlanna. ihale dümenlerine. dıs ticaret madrabazlıklarına, banka kredileri yaemasına \e politika dolandıncılığma kadar eelişen ortamda her dakika kazıklanmak, her dalîikı soyulmak. her dakika mandepsive bastırılmak l;aderi>le karşı karşıya >asıyan insanlanz. Büyük kumpan^alarla elaltından ortaklığa girmiş politikacılar sayesinde nurlu ufuklara doğru bbjlece yol alıyoruz. Bir memleket düşünün ki babalar, kızlarına ve karılanna durmadan öğııt verirler: Aman yalnız dışan çıkma. hava karardıktan sonra sokakta dolasma! tnsanlar ezici çarkların içinde bedbin, kindar, kuskulu, düsman, karamsar olmuşlardır. Adamın biri iktidar koltuğuna oturunca: Yirmi altı milyon ozel tesebbüs var.. diye konuşmuştur. Vatandaş da her işin •kendi özel teşebbüsu»ne kaidığını öteden beri cok iyi idrak etmistir. İcra dosyasını cıkartmak icın ozel teşebbüs, gumrüklerden mal cıkartmak icin özel tesehbiıs. de\let dairelerinde iş yaptırmak için ozel teşebbiıs. Suri^e hududunda ö?.el tescbbüs, Amerikan pazarlarında 07.1 tesebbus. sendikanlıkta ozel tesebbüs. memuriyette özcl teşebbüs. Beiediyede ozel teşebbüs, otobuste yer kapmak için özel tejebbüs, devlctlr koltuk kapmak icin özel teşebbüs.. Artık iyice benimsemişiz: Ancak birhirimizi yersek yaşarız... diye. Adamını bulacaksın. düraeniııe bakacaksın. dalgana ta; attırmıyarak<sın. fırsatı kollıyacaksın. acık huldun mu vuracaksın, goı açtırmı>acaksuı. derhal kazıklıyıcaksm .. Ya sen onu. ya o seni.. Amrrika hoyle kalkınmadı mı? Avrupada ne kadar ipten, kazılrtan kurtulmuş gozu pck adam varsa gemilere biııip gitmedi mi oraya?.. Turkiyede zenginlik \e sefalet yanyana koyulaştıkça, gangsterlik, itlik. kopukluk. külhanbeAİik. haracçılık. hırsızlık da alahildiğine koyulaşmıştır. Milyonerler çevresinde ozel çeteler turemiştir. işsizlik ve a\antacılık kol eezdikçe zenRİnlcriıniz de artık e%lerini ve kendilerini korumak icin ozel muhafızlar tutmaya başladılar. Filipinlerdeki gibi mahallclerini ayırıp. sınırlarını cckiyorlar. Bir yanda gecekondular, bir \anda otekiler. Bugıin tstanbulda bazı mahallelere >asak levhası konmuştur. Aiimalldh Suriye hududunu rahatlıkla geçersiniz de oralara giremezsiniz. Bo>le bir ortamda tabii berkes birbirine duşman, herkes birbirinden Uuşkulu.. Geçim derdinin koyulaştırdığı kin ve nefret. bezginlik ve şuph<>le yumaklaşıyor. Bir millctiıı efradı olarak birbirimizi seveccğimiz* birbirimizden gittikçe uzaklaşıyoruz. Oerçckte kııçük insanlann biıbirilcrine kızgınlığı sebepsiz ve anlam«ızdır. Bekçi hırsını sevişen çiftlerden. seyyar satıa Belediye Zabıtasından. jandarma köylüden. memur hademeden çıkarmak istiyor. Sebepleriıı bilmediğimiz kızgınlıklar bazan bir kibrit alevi bekliyor parlamak için. Bütün bu acı hlkâye, üc buçuk komprador. memlckette istediği gibi fink atacak, millî gelirin yüzde 57 sini istediği gibi çarçur edecek diye sürüvor, ve gelişiyor. En tepeden eteklere doğru dalga dalga yayılan bir felsefede sürükleııip gidiyoruz. Sonra da arasıra herkesin aklını başındnn alacak bir facia patlak verince sormaya başlıyoruz: Suçlu kim? Sorumlu kirn? Üskudar vapurunun batışmdan Küçükyalıdaki sinemanın çöküşüne, Altı Ejlülden Ankaradaki Spor Saray ının yıkılmasına, ve Kayseri (aciasına kadar her olayın bir anlamı vardır. Şimdi herkes birbirine somyor: Kardeş kardeşi vurur mu? ... Bt» dıiıen uırdukf* vuıacaktır kardefira. j LODC bujileri kolay ateşler! Yarın . «ZİRAATE GERt DÖN» MELt MtYİZ? Istanbul TürkIngilız Kültür Dernegi ingilizce Akşam Kursları 4 Ekim 1967 Çarşamba günü Nişantaş İngiliz Erkek Okulunda başlıyacaktır. (English High School for boys) Kayıtlar: 25 Eylül 1967 pazartesi ile 29 Eylül 1967 Cuma günleri arasında saa* 17.00 19.30 Nişantaş İngiliz Erkek Okulu (Hr.cı Emin Efendi Sokak No: 52 Nişantaş) Tel: 47 43 30 Ilâncılık: 2275/11079 İODGE OAN ÜSTÜ BUJİ YOKTUR ÜSTÜN (Manajans: 2900/11074 TEŞEKKUR Umumi Nakliyat Anonim Şirketi'nden Sayın müşterilerimize daha iyi hizmet gayesi ile; Umura Mudiirlük ve Merkez Müdürlüğü büro teşkilâtinı Galata Kalafat yerinde bulunan 3000 M/2. lik depomuzda tanzun edilmij yeni büroya nakletmış bulunuyoıuz. Sirkeci'deki depolarimız eskisi gıbi mal kabulüne devam etmektedır. Yeni telefon numaralarımi2: 5 9 1967 sabahı Ankara asfal tındakı tr«fık kazasında vefat eden kıymetlı eçim, kardeşıra TEŞEKKUR Akciğer zarınm çatlaması neticesi kaldırıldığım Heybeliada Sanatoryumu'nda, yakın ılgilenni esırgemeyen, basta Heybeliada Sanatoryumu Başhekımi MENKUL SATTŞ İLÂNI KADIKÖY İCRA MEMURLUGlNDAN 987/1162 T. Mahçuz olup satılmasına karar verilen 4220 Lira muhammen kıymetindeki para kasası, 5 teneke motor yağı, 5 adet E. A. S. marka akumulâtor, 22 kutu Mültigrat kalter yağı, 3 ton petrol Ofisi markah benzın hâlen bu lunduğu Hayoarpaşa Petrol Ofısı (Ankara asfaltı üzerı) nde 21/9/1967 günu saat 12,3013 arası satılacaktır. Bugiın muhammen kıymetınin yüzde 75 ını bulmadığı takdırde 2 ıncı satış avni yer ve saatte 22/9'lP67 günü ıcra edılecek bugün en çok bedel teklif edene ihale edilecektır. Satış pesın para Ue olup ihale resmı ve tellâliye müçterıye aittır. Taliplerın satıs mahallinae hazır bulunma'arı ilân olunur. 4'P'1S67 Kadıköv tcra M *l. SADETTİN DEHRİ'nin cenaze torenıne katılmak, ıjelenk gor.dernek, evimize kadar gel mek, telgraf ve telefonla tazıyet•e bulunmak suretiyle acımızı psyJasan dost ve yakınlarımıza ve bilhassa yakın alâkasını esirgemiyen Başvekâlet Yuk»ek Denetleme Kurulu uye ve uzmanları ile Sendikaya, Ankaradan gelerek acımıza katılan değerli dostlarımıza ayrı ayrı minnet ve şukranlanmızı blldlrrneîe acımız mâni olduğundan gazetenİ7.in tavassutunu rlca ederlı. Eşl: Şadlye Dehrl Karde;i: Alâettin Dehrioğlu Cumhuriyet 11060 DOItOI DENlZ KUVVETLERİ R0MUTANUG1 Seyir ve Hidrografi Dairesi Başkanh^ırıclan bildirilmiştir. DENİZCİLERE 103 SAYILI BİLDİRİ 3 ilâ 14 Ekim 1967 tarihlerinde 08 00 ile 17.00 saatleri arasında aşağıdaki noktaları birleştiren ssha içinde seyretme, demirieme ve avlanma can ve mal emniyeti bakımından tehlikelidir. KARABENİZ ŞİLE 1 incinokte : E. 5832 No. lu Şile fenerinden 245 derece ve 1.5 mil messfede enlemi 41 derece 10 dakika kuzey, boylamı 29 derece 35 dakika Doğu olan nokta. 2 nci nokta : Enlemi 41 derece 21 dakika Kuzey Boylamı 29 derece 26 dakika Doğu 3 üncü nokta : Enlemi 41 derece 21 dakika Kuzey Boylamı 29 derece 13 dakika Doğu 4 üncü nokta : Enlemi 41 derece 11 dakika Kuzey Boylamı 29 derece 31 dfJcika Doğu. DENİZCtLEBE ÖNEMLE DUYCRULUK. Mtit. Dr. ZÜLFÜ SAMİ ÖZGEN'e Mut. Dr. Nimet ÖZGEN, Müt. Dr. Mustafa DAGLAR, Mut. Dr. Derviş OKAY, Başhemçire Razıye AKINER, namzet hemşıre Reyhan ŞENSOY, Talebe hemşirelerden Hıkmet ve Suna, hastalardap Mustafa tSPİR. Caviz YAZICIGİL ile, aynca yakın ılgilennı gördügüm bütün hastane personelme ve diğer ilgılilere t;şekküru bir borç bılirim İLHAN UYGUN (Cumhurıyet : 11077) KAYTP Sİ?U MotiVr San«t EnstltÜBÜnden »Idljtım 51C24 numaralı tasdUcnaraeml kaybettim. HukumtOzdür. rr.RHIH IVfK ümum Müdürlük Merkez Müdürlüğü ve Diğer servisler ile Galatadaki depolar Sirkoci depclar 49 49 49 44 44 27 08 08 47 68 06 C 62 26 24 78 61 10 T. Ziva Kırbakan Deri Sae v« Zflhrvvi Bastaüklan MfltehunB trtütlâJ CaA. PanMkkam M» «• Tal> U 1* I I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle